Baş Örtüsü Hakkımız Söke Söke Alırız

[cigi 0]

Ilk olarak sevgili cigi videonun 1.18'inci saniyesinde dunya tatlisi bir kiz cocugu var keske onu kullanmasaydin o cocuk kendi istegi ile kapanmis degil bu videoda onun kullanilmasinin hata ve hatta haksizlik oldugunu dusunuyorum.

Sevgili Ashyles kiz cocugunu özellikle kullandim.Kendi istegi olmadan kapandigi icin.

[@stur 0]

Objektifin daha objektifi falan olmaz. Objektif ne demek biliyorsun herhalde. Objektifliğini dayandırdığın her şey, referans, prestij, kabul görmüşlük vs. gibi objektif olmayan şeyler. Mesela; Şakşakçım çok diye benim kusursuz olduğumuda kabul edersin sen. Kurtul şu sürü mantığından.

Bunlar son derece objektif. Akademiyada "Publish or perish" derler, yayınla ya da yelef ol şeklinde çevirebiliriz; bir şey yazdığında bunu tüm akademik camia ile paylaşırsın, bir sürü akademisyen eserini didik didik eder, böylece de eserin sınanır. Akademik, hakemli dergilerde yazı yazmak forumda yazmaya da benzemez. MLA vb. formatlar vardır, çeşitli kriterler vardır. Yoksa 100 kişi beğenmiş 1000 kişi beğenmiş meselesi değil. Şekil ve içerik yönünden eserin ne derece zengin, tezlerini nasıl desteklemişsin, kaynak kullanımın, dilin nasıl bunlar hep önemli.

Kehanet diye ben buna derim. Gerçektende gitmiyorum doktora. Şaka yapmıyorum. Doktorlara hiç güvenmem. Hasteneleride sevmem, kızamık diye gidersin, su çiçeği olup çıkarsın. İlaç yazıp postalar doktor. Saçmalık.

Bunu önermiyorum, aman dikkat et. Ufak tefek şeyler neyse de, ya yarın öbür gün apandisit vb. sorunlar yaşarsan? Bu tarz şeyler çok riskli.

Dedem anlattı güvenilir değil, biri yazdı güvenilir. Sürü mantığı yine, illa her şey yazıya dökülünce mi güvenilirlik kazanıyor?

"Biri yazdı" değil, konunun uzmanı biri belirli kurallara riayet ederek, bilgi ve belgeye dayanarak yazdı. Yoksa dedenin anlattığının transkripti de tek başına çok bir şey ifade etmez, ancak qualitative bir çalışmada görgü tanığı röportajı vb. bir değeri olur.

Kimseden tavsiye almıyorum. Sen asıl benim yazdıklarımı bir daha oku, kimsenin peşinden gitmem, tavsiyede almam. Hakaretinide görmezden geliyorum.

Max Stirner falan okudun herhalde sen, solipsizm tarzı bir eğilim görüyorum. Kimsenin peşinden gitmem, tavsiye almam falan bunlar boş lâflar; bilinçli ya da bilinçsiz birilerinin düşüncelerini benimsersin. Hakaret de etmedim, ne hakareti?

Nasıl devam edersem bana cevap yazmıyacaksın. Normal bir şekilde, medenice tartıştığımızı sanıyordum. Sinirlenmene gerek yok. Türkiye tarihi, zaten dış ilişkileride içerir, dış ilişki belgeleri arşivede tutulmuyor mu, bunların hepsi arşivde mevcuttur, diğer ülkeleri takip etmenin manasını hala çözemedim.

Medenice tartışıyoruz, ama tartışma kendini tekrar ediyor; ve de çok bariz şeylere bile saçma bulduğum itirazlarla geliyorsun. Bir noktadan sonra ikimiz için de zaman kaybı oluyor.

Orası belli olmaz işte. İngilizcen süper olur ama comment'in manasını bilmezsin falan filan. Bende anladım zaten ne olduğunu ama anlatmak istediğim başka bir şeydi. Türkçe konuşmak daha çok hoşuma gidiyor ve türkçe yazışmak.

"Türkçü mode on" yaptın bu ara, farkındayım. Neyse, bundan sonra başka dillerden tabir kullanmama konusunda özen gösteririm seninle tartışırken, sorun değil.

[BERGÜZAR06 0]

Ankara'da sürpriz buluşma

Ankara'da sürpriz bir zirve gerçekleşti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu TESK Genel Kurulu öncesinde bir araya geldi. Yaklaşık 10 dakika süren görüşmede neler konuşulduğuna Başbakan Erdoğan açıklık getirdi. Başbakan Erdoğan, gazetecilere sürpriz buluşmada başörtüsü konusunu görüştüklerini söyledi.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonları'nın (TESK) 18'nci Genel Kurulu öncesinde gerçekleşen buluşmada Başbakan Erdoğan ve ve CHP lideri Kılıçdaroğlu yaklaşık 10 dakika görüştü.

TESK Genel Kurulu'nun yapıldığı salona saat 10.22'de ilk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi. CHP lideri bekleme salonuna alındı. CHP liderinden sonra Başbakan Erdoğan da yanında bakanlarla birlikte geldi. İki lider burada bir süre görüştü.

Görüşmede Başbakan Erdoğan’ın yanında Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Başmüzakereci Egemen Bağış bulunurken, Kılıçdaroğlu’nun yanında ise Akif Hamzaçebi, Faik Öztrak ve Umut Oran vardı.

BULUŞMANIN GÜNDEMİ BAŞÖRTÜSÜ SORUNU

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde bakan arkadaşlarının da yer aldığını ve bir sohbet ortamının olduğunu söyledi. Görüşmede Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliği teklifinin gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine ise ''Bakın meydanlarda sürekli bir şey söylüyorsunuz: Başörtüsü meselesi... O zaman bugünden tezi yok hemen adım atalım. Ekipleri kuralım.Çalışmaya başlayalım dedim'' dedi. Ancak Başbakan bunun türban değil başörtüsü üzerine olduğunu da vurguladı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15876019.asp?gid=373

[Suicide 0]

Max Stirner falan okudun herhalde sen, solipsizm tarzı bir eğilim görüyorum. Kimsenin peşinden gitmem, tavsiye almam falan bunlar boş lâflar; bilinçli ya da bilinçsiz birilerinin düşüncelerini benimsersin. Hakaret de etmedim, ne hakareti?

sende marx'ın kitaplarını kurcalamışsın anlaşılan çakma entelim benim..

[Satsuma54 0]

Bu yakınlarda bir fuar dolayısıyla İran'ın Tebriz kentine giden dindar iki arkadaşım şunları anlattı:

- Tebrizli kadınlar başörtüsünü tamamen unutmuş. Saçlarının üstünde varla yok arası bir bez parçası var, o kadar. Radyodan 'Kadınlarda örtünme serbest bırakılmıştır' diye bir anons yapılsa, emin olun, bir tek kadın kalmaz ki o bez parçasını kaldırıp çöpe atmasın..

Bizdekiler türbanı 'özgürlük' diye tanımlayadursun, elin şeriat ülkesindeki hemcinsleri o 'özgürlük'ten kurtulmak için küçücük bir fırsat arıyor.

Eylül 27, 2010 tarihinde Satsuma54 tarafından düzenlendi

[queenofhearts 0]

atatürkü geçen çağın adamı ilan edebilmek için onun yerine gelebilecek seviyede bambaşka liderlerimiz olması gerekirdi ama yok....bu ülkede ne zaman cami yasaklanmış????öküz gibi sorgulamadan okumadan inandığınız dini anlayın diye türkçesini bastırdı..gerçi okusanız da aynı şeyin mavisi..kendine kültürlü diyen kendini kaliteli ilan edebilen hiçkimse atatürkü diline dolamasın ayıp..

onu diline dolayanlar bir rahatsızlığı olanlardır..bu toplumun nankör insanlarından utanıyorum....

Eylül 27, 2010 tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi

[queenofhearts 0]

Hangi ateist liberal, ne zaman yazdı bunu?

yanılmıyorsam ludvig yazmıştı ama yaşlı katili orphaned da olabilir çok fazla osmanlıcı ateist var hatırlayamamam normal

..............

mask,

bu dünyadan acılar içinde defolup gidenler yalnızca allah yok diyenler mi??

ben bunu nurcularda çok görüyorum sürekli ölüm gerçeğini öne atıp gel inan diyorlar ne ayıp

sanki yobazlar kazık çakıyor bu dünyaya ve tatlı tatlı geberiyorlar

filistinli çocuklar nasıl geberiyor peki mask??

bir de üzgünüm ama bir insanı çocukları falan kurtaramaz kuranda öyle diyor valla )

Eylül 27, 2010 tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi

[Mask 0]

Elizabet;

Önemli olan nasıl yaşadığın değil; Yaşarken ne hissettiğindir.. Yaşarken bu böyle.. Ama ölürken durum değişiyor, onu da nca ölürken anlıyacaksın.. Böylesine büyük bir hakikat karşısında lakayt kalmak neticeyi değiştirmiyor.. Ölümü düşünüp hayatın lezzetini kaçırmak istemiyorsunuz ama lezzet sandığınız şey sadece anlık..

Senin ne imanının, ne küfrünün bana bir fayda ve zararı olmaz.. Faydası da, zararı da sanadır.. Benim yapmaya çalıştığım sadece hayatın tek gerçeği olan ölüm ile karşılaşmadan bu hakikatim düşünün...

Hidayet Allahtandır ama çeşitli vesileler ile gelir bu.. Bu vesileler de duygusal değişimler sonucu olur.. Çocuklar onuda, seni de değiştirir.. Benim yada pek çok kişinin dedikleri onu etkilemez, çünki önyargılar söz ile bertaraf edilmez.. Fiiliyat lazımdır..

Neyse, Zaman... Herşein ilacı zamandır.. Size, hepinize ve kendime de Allahtan şifa diliyorum..

[Suicide 0]

ölüm biyolojik bir olgudur, biyolojide maddi bir şeydir mask efendi. doğum ne kadar klasik bir şeyse, ölümde o kadardır. bunu gözde büyütmek ahmaklık bence.

[queenofhearts 0]

Elizabet;

Önemli olan nasıl yaşadığın değil; Yaşarken ne hissettiğindir.. Yaşarken bu böyle.. Ama ölürken durum değişiyor, onu da nca ölürken anlıyacaksın.. Böylesine büyük bir hakikat karşısında lakayt kalmak neticeyi değiştirmiyor.. Ölümü düşünüp hayatın lezzetini kaçırmak istemiyorsunuz ama lezzet sandığınız şey sadece anlık..

Senin ne imanının, ne küfrünün bana bir fayda ve zararı olmaz.. Faydası da, zararı da sanadır.. Benim yapmaya çalıştığım sadece hayatın tek gerçeği olan ölüm ile karşılaşmadan bu hakikatim düşünün...

Hidayet Allahtandır ama çeşitli vesileler ile gelir bu.. Bu vesileler de duygusal değişimler sonucu olur.. Çocuklar onuda, seni de değiştirir.. Benim yada pek çok kişinin dedikleri onu etkilemez, çünki önyargılar söz ile bertaraf edilmez.. Fiiliyat lazımdır..

Neyse, Zaman... Herşein ilacı zamandır.. Size, hepinize ve kendime de Allahtan şifa diliyorum..

amin, inandığım tanrı tek yaratıcı bizleri ölümlü yaratmış bunun farkındayız ama psikotik hastalıklı saplantılı bir insan ölümü düşünerek yaşar ancak...normal bir insan hiç ölmeyecek gibi yaşar ama bu demek değil ki ölmeyeceğini sanıp sapıtsın...

gerçi vicdanı olan biri zaten hiç ölmeyecek olsa da sapıtmaz mask anlamadığın da bu senin

oysa kaç tane aklıevvel geldi buraya ve ' ben allaha inanmasam sapıtırım korkmam hiçbir şeyden ' dedi. sen de görüyorsundur ..

her davranışını düşünceni senin vicdanın belirler.

tanrıya inanmanı ya da ne şekilde inanacağını da....

materyalist değilim sürekli çevre şartları insanları kötü yapar diyemem o zaman kendi inancımla çelişirim..yani insanda bir kötülük geni var işte bu allaha inananda da olur inanmayanda da anladın mı

evet insan duygusal bir varlık olduğu için genelde mantığından çok duygularına göre yaşar..bu yüzden de din bir vicdan olayıdır zaten

ayrıca bana elisabeth deme victoria ya da caroline de :D

not:ingilizlerin victorıa'sı değil isveçlilerden olsun :D

Eylül 27, 2010 tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi

[BERGÜZAR06 0]

atatürkü geçen çağın adamı ilan edebilmek için onun yerine gelebilecek seviyede bambaşka liderlerimiz olması gerekirdi ama yok....bu ülkede ne zaman cami yasaklanmış????öküz gibi sorgulamadan okumadan inandığınız dini anlayın diye türkçesini bastırdı..gerçi okusanız da aynı şeyin mavisi..kendine kültürlü diyen kendini kaliteli ilan edebilen hiçkimse atatürkü diline dolamasın ayıp..

onu diline dolayanlar bir rahatsızlığı olanlardır..bu toplumun nankör insanlarından utanıyorum....

Atatürk geçen çağın adamıdır. Bu her şekliyle gerçektir. Bunu söyleyince nankör olunmaz, gerçekçi olunur.

Sende bir Tanrı inanırı olarak buradaki kemalistler açısından benimle aynı kulvardasın, bunu anla herşeyden önce.

Atakürk için bunları demek ve müslüman olmak AKP yalakalığı yapan yada AKP sempatizanı anlamına gelmemeli. Bunuda öğrenelim herşeyden önce.

Tayyibin bu kadar yozluk içinde yaptığı akıllıca tek iş vardır.

Herkes Ortadoğu pastasına göz dikmiştir, en çokta batı ve Abd.

Tayyip ve üstünde Fetullah Gülen de bu pastadan nasiplenmek için çalışıyorlar. Azda olsa ülkemizde kazanıyor. Bunlar gibi yapmayıp pastanın hepsini başkalarına mı vermek vatanseverlik.

Biz kabul etmesek bile şu an dünyanın gerçekleri bu minvalde. O yüzden gerçekçi olup işbirliği yapalım diyoruz ama anlayacak yeti nerde bizim insanımızda.

Diğer ithamlarınıda aynen sana iade ediyorum.

[@stur 0]

sende marx'ın kitaplarını kurcalamışsın anlaşılan çakma entelim benim..

Marx okudum elbette.

Bu yakınlarda bir fuar dolayısıyla İran'ın Tebriz kentine giden dindar iki arkadaşım şunları anlattı:

- Tebrizli kadınlar başörtüsünü tamamen unutmuş. Saçlarının üstünde varla yok arası bir bez parçası var, o kadar. Radyodan 'Kadınlarda örtünme serbest bırakılmıştır' diye bir anons yapılsa, emin olun, bir tek kadın kalmaz ki o bez parçasını kaldırıp çöpe atmasın..

Bizdekiler türbanı 'özgürlük' diye tanımlayadursun, elin şeriat ülkesindeki hemcinsleri o 'özgürlük'ten kurtulmak için küçücük bir fırsat arıyor.

Özgürlük türban takmak ya da takmamak değil; bu konuda kararın devlete değil bireye ait olması.

[Katip Bartleby 0]

Siyasi simge olan türbanın da, dinin gereği olan türbanın da "hak" olduğunu 17 sayfa boyunca anlamamalarına, Astur'un zekası, seviyesi ve efendiliği karşısında dışardan minik minik cüceler olarak görünmelerine rağmen ne kadar da 'self-congratulatory' hepsi. Tanrım! eline sağlık çok sevimli olmuşlar.

[cigi 0]

Yazilarindan yasinin 25 i geckin olmadigini algiladigim @astur bu konuda bilgi sahibi degil.Birebir sahit oldugumuz gördümüz konuyu abuk subuk anketler, köse yazilari ve google sayfalarindan ögrenen bir kisinin yazilari.

O zaman sadece müzik ve resimler ile türbanin bu günlere nasil geldigini @astur gibi düsünenlere farkli bir sekilde izlettirelim...

Belki ögrenirler.

Eylül 27, 2010 tarihinde cigi tarafından düzenlendi

[cigi 0]

Kadın islam türban Türkiye

Videoyu göremiyenler icin linkini ayirip veriyorum.Ayrik linki birlestirerek youtubedan izleyebilirisiniz.

http: //www.youtube.com/watch?v=jCE6IXgdvsk

Ayrica Ateistforumun youtube hesabindan izleyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/user/Ateistforum2

Eylül 27, 2010 tarihinde cigi tarafından düzenlendi

[Arthur S. 0]

Bunlar son derece objektif. Akademiyada "Publish or perish" derler, yayınla ya da yelef ol şeklinde çevirebiliriz; bir şey yazdığında bunu tüm akademik camia ile paylaşırsın, bir sürü akademisyen eserini didik didik eder, böylece de eserin sınanır. Akademik, hakemli dergilerde yazı yazmak forumda yazmaya da benzemez. MLA vb. formatlar vardır, çeşitli kriterler vardır. Yoksa 100 kişi beğenmiş 1000 kişi beğenmiş meselesi değil. Şekil ve içerik yönünden eserin ne derece zengin, tezlerini nasıl desteklemişsin, kaynak kullanımın, dilin nasıl bunlar hep önemli.

Arkadaşım hala objektiflik yok, bak objektif=tarafsız, yorumsuz, bilmem anlatabildim mi? Hakemli dergi vs. hakem kim? İnsan değil mi kararını yorum yaparak vermiyor mu? Arkadaşım bak objektif olmayan bir ifade; bana göre Atatürk burada şunu düşünmüş vs., ya da tahminime göre bu çağda bunlar olmuş vs. vs. Objektif bir tarihçi bile göremedim. Kim nasıl işine geliyorsa öyle konuşur. Ayrıca tarihin deneyi olmayan bir dal olmasıda bunların herhangi bir şekilde bir mihenk taşına vurulmasına engel. Sen bir tarihçiyi bir dergiyi vs. tarih açısından mutlak doğru olarak önüme getiremezsin. Halada getirmeye devam edersen ben sana yobaz diyeceğim.

Bunu önermiyorum, aman dikkat et. Ufak tefek şeyler neyse de, ya yarın öbür gün apandisit vb. sorunlar yaşarsan? Bu tarz şeyler çok riskli.

Düşündüğün için teşekkür ederim. 12 yaşımdan beri doktora sadece okuldan kaçmak için rapor almaya giderim. Tabii çok kötü bir hastalığım olursa mecbur giderim. Denize düşen yılana sarılır misali .

"Biri yazdı" değil, konunun uzmanı biri belirli kurallara riayet ederek, bilgi ve belgeye dayanarak yazdı. Yoksa dedenin anlattığının transkripti de tek başına çok bir şey ifade etmez, ancak qualitative bir çalışmada görgü tanığı röportajı vb. bir değeri olur.

Tahminlere göre yorum yapma saçmalığı. Benim dedemi tanımıyorsun, beyin okuyarak yorum yapıyorsun. Adam, Atatürk döneminin gazetelerini saklamış. Her türlü belgesi vs. var. Senin o adam dediğin tarihçilerden bin kat güvenilir.

Max Stirner falan okudun herhalde sen, solipsizm tarzı bir eğilim görüyorum. Kimsenin peşinden gitmem, tavsiye almam falan bunlar boş lâflar; bilinçli ya da bilinçsiz birilerinin düşüncelerini benimsersin. Hakaret de etmedim, ne hakareti?

Max Stirner'ı tanımıyorum. Çok önemli bir adamda değildir. Zaten birilerinin düşüncesini benimsersin, ancak o birilerinin peşine düşüp gitmene neden olmaz bu. Ayrıca bunun üstüne kendi düşüncelerinide eklersin ve sana özgün bir düşüncen olur.

Medenice tartışıyoruz, ama tartışma kendini tekrar ediyor; ve de çok bariz şeylere bile saçma bulduğum itirazlarla geliyorsun. Bir noktadan sonra ikimiz için de zaman kaybı oluyor.

Zaman kaybı oluyor haklısın. Sürekli aynı şeyleri söylemek zorunda kalıyorum. Hala bir cevap yok.

"Türkçü mode on" yaptın bu ara, farkındayım. Neyse, bundan sonra başka dillerden tabir kullanmama konusunda özen gösteririm seninle tartışırken, sorun değil.

Türkçemiz varken, neden ingilizce kullanalım ki?

[Arthur S. 0]

Kehanetleriniz ne zaman tutacak acaba? 8 yıldır hiçbiri tutmadı, bir 8 yıl daha mı bekleyelim?

Çocukça bir tutum. Objektiflikten uzak. Bolca yanlış yorum yapma saçmalığı. Masallara inanan bir beyin. Dillere sakız olmuş bir laf. Liberallerin elinden daha iyisi gelmiyor mu acaba? Tayyibin elinde sihirli değenek bulunduğu iddiası. Laf salatası. Toplumsal süreçleri küçümseme hastalığı. Diyalektik yoksunluğu. Bir 8 yıl daha değil, belki bir 10 yıl daha bekleyebileceğininin farkındalıktan uzaklık.

Devrimcilerin, devrime tarih verme saçmalığı gibi bizde şeriata mı tarih verelim? Ne bekliyorsun bizden?

Tarihsel süreçler zamanlara sığmazlar. Onlar için 5 yılda böyle olacak 10 yılda böyle olacak denilmez. Toplum mühendisliğiyle suçladığın kişiler bu iddiaları dile getirebilir. Yoksa esas toplum mühendisi siz misiniz?

Bu süreçler yavaş yavaş işler. Tayyibinde dediği gib; hazmettire hazmettire.

Kürtler haklarına kavuşmalı dediğim için mi faşist, Kürt ırkçısı oldum şimdi? Bu ülkedeki azınlıklar da Türkler ile eşit haklara sahip olsun demek mi faşizm, dememek mi?

Biz azınlık olduk sayenizde. Türküm demeyi suç ettiniz. Bizim kültürümüzü, haklarımızı vs. kim savunacak? Mağdur yanındayım ayağına yatmanızdanda bıktım. Bizde mağduruz, kimse neden bizim yanımızda değil. Siz işinize geldiğinin yanındasınız. Ülkeyi etnik kimliklere bölmedende içiniz rahat etmeyecek. Yarın lazlara vs.de el atarsınız, olur biter.

[queenofhearts 0]

allaha inanmak herkesi dürüst yapmaz tıpkı türban takmanın herkesi namuslu yapmayacağı gibi...hem de akp gibi din pazarlamacısı ahlaksız bir partinin ülkeye kazandıracağına inanıp medet ummak basiretsizlik değilse nedir......her zaman diyorum kendi bu ülkeye zerre kadar faydası olmamışken dünya çapındaki lidere sürekli çamur atmak ezikliktir..

bu iktidar ihanet içinde yüzüyor bunu görüp de görmezden gelenler de aynı yoldadır..

...

buarada karakapak asturla uğraşma kendisi her an ' ben ne zaman türk düşmanlığına tepki koymamışım örnek getir' diyerek seni dumur edebilir

bergüzar benden daha kaliteli olduğunu iddia eden sensin ben hiçbir zaman ben falan kişiden daha kaliteliyim demedim..

buarada karakapak asturla uğraşma kendisi her an ' ben ne zaman türk düşmanlığına tepki koymamışım örnek getir' diyerek seni dumur edebilir

Eylül 27, 2010 tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi

[BERGÜZAR06 0]

bergüzar benden daha kaliteli olduğunu iddia eden sensin ben hiçbir zaman ben falan kişiden daha kaliteliyim demedim..

Bunu bana özel mesaj sistemini kullanarak ispatla. Şimdi gelip başlığı kişiselleştiriyorsunuz derler.

Ama böyle bir sözüm yoksada burdan özür dile.

Konuya gelince, ben yeri geldikçe diyeceklerimi diyorum zaten.

Herkesin düşüncesi en nihayetinde kendini bağlar.

Zaman gösterecektir zaten neyin ne olduğunu.

Koca toplumun dini inancının dibine dinamit koyarak birşeyler yapmaya çalışanların kızı ya davulcuya, ya zurnacıya varacaktır. Bunun başka alternatifi yoktur. Bu benzetmeyide toplum için yaptım, üzerine sakın alınmayasın.

Umulurki bu sözüm birşeyler anlatabilir.

[queenofhearts 0]

özel mesajları buraya asma huyum yoktur ..ama böyle bir sözün olduğunu bilip özür beklemek tuhaf

Eylül 27, 2010 tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi