Baş Örtüsü Hakkımız Söke Söke Alırız

[Leo 0]

Herkes istediği gibi giyinmekli.

Kanımca Erbakan ve MSP olmamış olsaydı devlet dairelerinde örtü sorunda olmayacaktı.

[Karagümrüklüü 0]

Ezan bu zamanda olmaması gereken birşey abla inan.

Beğenmiyorsan norveçe git. Bura, ateist bir ülke değil. Sana uygun en iyi yer, norveçtir.

Kimsenin, ezanımızı susturmasına izin vermeyeceğiz. Siz, 3-5 ateistin, buna gücü yetmeyecek.

kıytırık bir ses yüzünden uyanayım ki.

Hem bu şekilde, hakaretvari cümleler kuracak, hemde saygı ve anlayış bekleyeceksin. Daha çok beklersin, kusura bakma

Şimdi bir örnek vereceğim..

Bende çan sesi duymak istemiyorum (örneğin) Hristiyanlarda, saatlerinin alarmların kurup, öyle kiliseye gitsinler.Ben bunu desem, ne dersin?

Sizin gibilerin, ezanı muhammediyeyi susturmaya gücünüz yetmeyecek. Bunu burda tartışmanın, hiç bir anlamı yok.

Ekim 15, 2010 tarihinde Bilgi tarafından düzenlendi

[BERGÜZAR06 0]

Avrupa ülkelerinin genelinde her saat basi calan saat canlarinin sesini duyan öküzler kilise cani caliyor zannederler.

Bakarlar ki saat kulelerinin canlari caliyormus...

Öküzün cok hosuna gider...

...ayni sesi cikaran canin bir tanesini boynuna takar.

Müslümanlar içinde önemli vakit namaz vaktidir ve onun için ezan okunur.

Ama işte namaz öküz!!!e farz olduğu için başkaları bunu nerden bilcek...

Herkes istediği gibi giyinmekli.

Kanımca Erbakan ve MSP olmamış olsaydı devlet dairelerinde örtü sorunda olmayacaktı.

Aynen....

[queenofhearts 0]

ezan güzel sesten duyulunca iyi gelir ama başka türlüsü çekilmiyor.çünkü okuyan türk ama arap diline göre okumaya çalışıyor kendini zorluyor o gırtlak sesini çıkarayım diye..sesi de güzel değilse ortaya din adına bir komedi çıkıyor..bizde olmayan glottal sesi zorla çıkarmaya çalışan imamı duyan ateist iyice deliriyor haliyle

ayrıca bilgi yobaza da beğenmiyorsan defol git dersen ne iyi olurdu di mi

[Karagümrüklüü 0]

ayrıca bilgi yobaza da beğenmiyorsan defol git dersen ne iyi olurdu di mi

Onlarda, arabistana- irana gidin diyorlar. Ne farkeder?

Hümanist değilim, realistim. Gerektiği yerde, tepkimi ortaya koyarım ama haddimi aşmam.

Kimse ezanımı susturmaya cüret edemez. Sadece, forumlarda konuşurlar o ayrı bir konu. Konuşabilirler. Bu forumlar, bu nasipsizlerin, kinlerini kusma yerleridir zaten. Kussunlar bakalım. Hepimiz bir gün, Cenabı Allah`ın huzuruna çıkacağız.

Ekim 15, 2010 tarihinde Bilgi tarafından düzenlendi

[queenofhearts 0]

Onlarda, arabistana- irana gidin diyorlar. Ne farkeder?

Hümanist değilim, realistim. Gerektiği yerde, tepkimi ortaya koyarım ama haddimi aşmam.

Kimse ezanımı susturmaya cüret edemez. Sadece, forumlarda konuşurlar o ayrı bir konu. Konuşabilirler. Bu forumlar, bu nasipsizlerin, kinlerini kusma yerleridir zaten. Kussunlar bakalım. Hepimiz bir gün, Cenabı Allah`ın huzuruna çıkacağız.

bak ben ne dedim sen ne dedin

ezanı ,namaza çağıran o ezanı sesi iğrenç imamlar mı okusun

sen bunu mu yakıştırdın cenabı allahın dinine??

kimseye nasipsiz deme kimin ne olacağı belli olmaz

düşmez kalkmaz bir aallah demişler di mi..

[@stur 0]

Diğer yazdıklarına girmek istemiyorum; bazı doğrularla, yanlışları karıştırarak kafana göre çorba etmişsin oralarda da. Neyse bunlara uzun uzadıya girmek istemiyorum. Fakat şu yukarıda benimle ilgili söze yanıt vereyim. (Diğerlerini sana ders vermekten bıktığım için şimdilik geçiyorum; ama bundan sana hak verdiğimi filan çıkarma. Sızıntı, Taraf ve Zaman okumaktansa Birgün okumaya çalışırım. Ama özel olarak Birgün okuyor değilim bak. Ama ara sıra bakarım; fakat senin Taraf, Zaman'a baktığından daha az olmalı bu zaman diye düşünüyorum.

Girmek istemeyeceğini tahmin etmiştim zaten, o sular senin için tehlikeli Goldwin. Lütfen bana ders vermeye devam et, "self-congratulatory" tavrın sana çok yakışıyor.

Evinin ne kadar çok penceresi varsa o kadar iyi. O açıdan ben hem Cumhuriyet, Sözcü gibi gazetelere, hem de Zaman gibi farklı çizgileri olan gazetelere bakmaya çalışıyorum. Düzenli okuduğum gazeteler ise Hürriyet, Milliyet, Taraf ve Radikal.

Şili'nin cuntasını savunan liberallerden söz ediyorum; onları da bilmiyorsun herhalde. Demek ki sen liberalizmin geçmisini de bilmiyormuşsun bak bir an için biliyorsun sandım. Demek ki onun asıl mantığını da kavrayamamışsın. Benim tanıdığım liberaller var hem de şeriatı savunuyorlar hem de liberalizmi, özel konuşmalarda yüzüme karşı zaten söylüyorlar, inanmayabilirsin tabii. Ben yaşıyorum bizzat. Tabii biraz da bu liberalizmin düştüğü saçma bir durumla ilgili, sadece kişilere bağlı değil bence.

Hah, Naomi Klein'ın iddiaları da geldi. O "The Shock Doctrine" kitabı bende var, iddialardan haberdarım ama orada inanılmaz çarpıtmalar var. Buraya taşırsan müsait bir zamanımda tek tek "debunk"(kaçırma bunları Yakup Cemil, yine İngilizce konuşuyorum, yine hava atıyorum) ederim.

Tabii burada mesele şeriattan ne anladığına bağlı. Mustafa AKYOL İslam ile kapitalizmin birbirine ne kadar uyuştuğunu yazıp yazıp duruyor. Evrim karşıtı islamcı liberal Mustafa AKYOL. Daha başka isimlerde var. Yani sürüyle isim bulunabilinir düşünülürse.

Mustafa Akyol'un İslâm yorumu biraz farklı. Yoksa İslâm'ın ve şeriatın kapitalizme falan ne kadar ters olduğu açıkça ortada. Osmanlı'daki sistem servet birikimine falan izin vermeyen, tüm mülkün padişaha ait olduğu falan bir sistemdi. Din konusundaki yorumları bana epeyce saçma geliyor bu adamın, birkaç seneye karşı karşıya gelebiliriz kendisiyle bu konularda. Ama şu açık, Mustafa Akyol'un Suudi Arabistan, İran gibi rejimleri savunmadığı ortada. Adam müslümanlara Batı'dan geliyor da olsa "ileri" liberal değerleri benimsemeliyiz mesajı veriyor, ki bu hiç de olumsuz bir şey değil.

Bakınız:

http://www.mustafaakyol.org/din-devlet-ve-laiklik/islami-liberalizm-nasil-olur/#more-587

http://www.mustafaakyol.org/din-devlet-ve-laiklik/seriata-ovgu/

[DİRİLİŞ 0]

Tabii. Milliyetçilik/Ulusalcılık yüzünden sadece bu ülkede bir sürü olumsuzluk yaşandı. En bariz örnekleri verelim: Memleketi azınlıklardan temizleme, mallarına da konma projesi katliam, tehcir, mübadele, Trakya'da pogrom, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül falan derken büyük oranda başarılı oldu, ülke homojen bir ulus devlet olma yolunda emin adımlarla ilerledi. Müslüman azınlıkların çoğu başarı ile asimile edildi, ama asimilasyon bir azınlıkta başarılı olmadı, sonunda da hâlâ devam eden bir iç savaşla karşı karşıya kaldık. Dış dünyaya karşı duyulan nefret ve paranoya karışımı hisler ve bu hisler üstünde şekillenen politikalar ülkeyi onlarca yıl boyunca dış dünyaya kapalı, benim "2,5. dünya ülkesi" diye adlandırmayı seçtiğim bir durumda bıraktı. Ders kitaplarında falan çocuklara aşılanan hamaset duyguları yüzünden nefret dolu, hoşgörüsüz nesiller yetişti. İfade özgürlüğü çok ciddi biçimde kısıtlandı. Vesaire vesaire... Daha lâzım mı?

Ben sana ırkçılığın zararlarından değil ulusalcılığın kötülüklerinden bahset demiştim. Irkçı ve ulusalcı arasındaki farkı bilmezden gelerek yine kişiliğini ortaya koymuş oldun. Demagoji yapmakta gerçekten de üstüne yok. İTC ve sonrasındaki etkileri ırkçı bir anlayışla çirkin olaylar yaşanmasına neden olmuştur. Fakat, Türkiye'de ulusalcılık denilince akla Atatürkçü düşünce ve devrimci siyaset gelir ki senin yazdıklarının hiçbirinin ulusalcılıkla ilgisi yoktur. Şu var ki, Atatürkçü kisvesine bürünüp ırkçı siyaset güdenler, ulusalcı çizginin itibarını sarsan çeşitli olaylara şamil olmuştur. M. Esat Bozkurt ve Varlık Vergisi'nin uygulanmasında ayrımcılık güden kimi isimler bunlara örnek olarak gösterilebilir. Ne ki istisnalar kaideyi bozamaz.

Ulusalcı politikaların dinlerden bile daha zararlı olduğunu iddia ederek rezil bir konuma düşürmüş oldun kendini. Sırf polemik yapmak ve marjinalleşmek adına delilsiz, temelsiz yanıtlar vermek alışkanlığın bıktırdı artık.

Sen kumda oynamaya devam et bence.

[Asimov 0]

Hah, Naomi Klein'ın iddiaları da geldi. O "The Shock Doctrine" kitabı bende var, iddialardan haberdarım ama orada inanılmaz çarpıtmalar var. Buraya taşırsan müsait bir zamanımda tek tek "debunk"(kaçırma bunları Yakup Cemil, yine İngilizce konuşuyorum, yine hava atıyorum) ederim.

Naomi Klein'in kitabını okudum da, okuduğum daha sürüyle kitap var; iddialarım sürüyle okuduğum diğer kitaplara dayanıyor; acemi olduğun yine belli oldu, neyse. Bak burada da yanıldın. Diğerlerini pas geçiyorum. (Naomi Klein o kitabi yazmadan biz Şili hakkında okuyup yazıyorduk.)

Lütfen bana ders vermeye devam et,

Üzgünüm başka kapıya.

Ekim 15, 2010 tarihinde Asimov tarafından düzenlendi

[Asimov 0]

Mustafa Akyol'un İslâm yorumu biraz farklı. Yoksa İslâm'ın ve şeriatın kapitalizme falan ne kadar ters olduğu açıkça ortada.

Burada da bak tuhaf bir yorumda bulunmuşsun; o yüzden bir kaç söz söyleme gereği duydum; ister katıl ister katılma. İslam kapitalizme ters filan değil. O şekilde yorumlanabilir; yorumlayan da var; ama onlar azınlıkta kalıyor; bu işleri de bilmiyorsun; resmen sallıyorsun. Türkiye'de Müslümanların çoğu kapitalizmden filan şikayetçi de değil. Tam tersine üstelik onu destekliyorlar. Yani Mustafa AKYOL farklı kulvarda filan değil, onun gibi düşünen sürüyle insan var. Gülen yanlılarının da çoğu böyle. Hala şu bu diyebilirsin, ama tabii sallıyorsun.

Ekim 15, 2010 tarihinde Asimov tarafından düzenlendi

[@stur 0]

Ben sana ırkçılığın zararlarından değil ulusalcılığın kötülüklerinden bahset demiştim. Irkçı ve ulusalcı arasındaki farkı bilmezden gelerek yine kişiliğini ortaya koymuş oldun. Demagoji yapmakta gerçekten de üstüne yok. İTC ve sonrasındaki etkileri ırkçı bir anlayışla çirkin olaylar yaşanmasına neden olmuştur. Fakat, Türkiye'de ulusalcılık denilince akla Atatürkçü düşünce ve devrimci siyaset gelir ki senin yazdıklarının hiçbirinin ulusalcılıkla ilgisi yoktur. Şu var ki, Atatürkçü kisvesine bürünüp ırkçı siyaset güdenler, ulusalcı çizginin itibarını sarsan çeşitli olaylara şamil olmuştur. M. Esat Bozkurt ve Varlık Vergisi'nin uygulanmasında ayrımcılık güden kimi isimler bunlara örnek olarak gösterilebilir. Ne ki istisnalar kaideyi bozamaz.

Ulusalcı politikaların dinlerden bile daha zararlı olduğunu iddia ederek rezil bir konuma düşürmüş oldun kendini. Sırf polemik yapmak ve marjinalleşmek adına delilsiz, temelsiz yanıtlar vermek alışkanlığın bıktırdı artık.

Sen kumda oynamaya devam et bence.

Valla senin alıntıladığın ilk iletide ben milliyetçilik demiştim, sen onu ulusalcılık yaptın; aralarında pek fark olmadığından itiraz etmedim. Yoksa yaptığın değişikliği görmeyecek kadar kör değilim. Neyse, ırkçılık desen de bir şey değişmiyor, biri diğerinin laciverti neticede.

Eski ADD ve Anayasa Mahkemesi başkanı Yekta Güngör Özden ulusalcılara güzel bir örnek bence. Leş gibi ırkçılık kokan TürkSolu gazetesinde yazması beni hiç mi hiç şaşırtmıyor. Yukarıda ırkçı diye nitelendirdiğin zihniyetin devamı bu adamlar. Kemal Kerinçsiz gibi gerçek vatanseverler ile aynı yolun yolcuları.

Naomi Klein'in kitabını okudum da, okuduğum daha sürüyle kitap var; iddialarım sürüyle okuduğum diğer kitaplara dayanıyor; acemi olduğun yine belli oldu, neyse. Bak burada da yanıldın. Diğerlerini pas geçiyorum. (Naomi Klein o kitabi yazmadan biz Şili hakkında okuyup yazıyorduk.)

Ben okuduğun tek kitap o demedim ki, hangi kitabı okuduğunu çat diye bildim sadece. Şili örneğinden sana ekmek çıkmaz, dostça bir tavsiye. Çok ısrar ediyorsan istediğin kitaptan, kaynaktan istediğin iddiayı getirebilirsin elbette.

[@stur 0]

Burada da bak tuhaf bir yorumda bulunmuşsun; o yüzden bir kaç söz söyleme gereği duydum; ister katıl ister katılma. İslam kapitalizme ters filan değil. O şekilde yorumlanabilir; yorumlayan da var; ama onlar azınlıkta kalıyor; bu işleri de bilmiyorsun; resmen sallıyorsun. Türkiye'de Müslümanların çoğu kapitalizmden filan şikayetçi de değil. Tam tersine üstelik onu destekliyorlar. Yani Mustafa AKYOL farklı kulvarda filan değil, onun gibi düşünen sürüyle insan var. Gülen yanlılarının da çoğu böyle. Hala şu bu diyebilirsin, ama tabii sallıyorsun.

Değişen kapitalizm değil, müslümanlar dinlerini kapitalizm gerçekliğine uyacak biçimde yorumlamak durumunda kalıyorlar. Yoksa İslam'daki vakıf sistemi gibi şeyler kapitalist ekonomiye uymuyor. Ya da geleneksel İslâmi vergilendirme sistemleri, faizi haram görmek gibi şeyler.

İslâm derken tek bir şeyden bahsetmiyoruz aslında tabii, ondan ne desek tam anlamıyla doğru olmaz. Birden fazla yorum var, mezhep var; bunların hepsi de "gerçek" İslam olduğu iddiasında.

[Asimov 0]

Değişen kapitalizm değil, müslümanlar dinlerini kapitalizm gerçekliğine uyacak biçimde yorumlamak durumunda kalıyorlar. Yoksa İslam'daki vakıf sistemi gibi şeyler kapitalist ekonomiye uymuyor. Ya da geleneksel İslâmi vergilendirme sistemleri, faizi haram görmek gibi şeyler.

İslâm derken tek bir şeyden bahsetmiyoruz aslında tabii, ondan ne desek tam anlamıyla doğru olmaz. Birden fazla yorum var, mezhep var; bunların hepsi de "gerçek" İslam olduğu iddiasında.

Maxime Rodinson'un 'İslam ve Kapitalizm' diye bir kitabı vardı ve o kitapta İslam'ın neden kapitalizme yakın olduğu anlatılıyordu. Kitabı okudum; yazılanlar bana son derece mantıklı geldi. Merak etme faiz işi de çözülmüş. Çok zor değil bu işleri çözmek, ve bir takım çözümlerle faizi haklı çıkarmak. Elbette İslam'ın birçok yorumu var; bu konuda haklısın.

Ama Türkiye'de kabul gören anlayış daha çok benim söylediğim yönde; yani kapitalizme çok ters değil; aksine destekleyici yönde.

Ekim 15, 2010 tarihinde Asimov tarafından düzenlendi

[@stur 0]

Maxime Rodinson'un 'İslam ve Kapitalizm' diye bir kitabı vardı ve o kitapta İslam'ın neden kapitalizme yakın olduğu anlatılıyordu. Kitabı okudum; yazılanlar bana son derece mantıklı geldi. Merak etme faiz işi de çözülmüş. Çok zor değil bu işleri çözmek, ve bir takım çözümlerle faizi haklı çıkarmak. Elbette İslam'ın birçok yorumu var; bu konuda haklısın.

Ama Türkiye'de kabul gören anlayış daha çok benim söylediğim yönde; yani kapitalizme çok ters değil; aksine destekleyici yönde.

Çözülür elbette, Avrupa'da da Hristiyanlık kapitalizme imkân veren yeni bir yoruma kavuşmuştu. Orta Çağ'daki Hristiyanlık da çok kapitalizm dostu değildi.

[Asimov 0]

Çözülür elbette, Avrupa'da da Hristiyanlık kapitalizme imkân veren yeni bir yoruma kavuşmuştu. Orta Çağ'daki Hristiyanlık da çok kapitalizm dostu değildi.

Bu açıdan bakılırsa Suudi Arabistan ile kapitalizm ilginç bir melez oluşturuyorlar birlikte; ben ise başından beri onu söylemeye çalışıyorum. Şeriat ve kapitalizm işte böyle birlikte oluyor veya olmaya çalışıyor. Tabii işin sadece bir yönü bu.

Ekim 15, 2010 tarihinde Asimov tarafından düzenlendi

[dedektifbelissa 0]

hadi ordan

türban uydurmadır siyasal islama yamanmıştır

Türban değil senin söylediklerin uydurmadır.

Yamanmamıştır!Siz yamamaya çalışıyorsunuz!

Ekim 15, 2010 tarihinde dedektifbelissa tarafından düzenlendi

[PearlyGates 0]

Beğenmiyorsan norveçe git. Bura, ateist bir ülke değil. Sana uygun en iyi yer, norveçtir.

Kimsenin, ezanımızı susturmasına izin vermeyeceğiz. Siz, 3-5 ateistin, buna gücü yetmeyecek.

Kısa bir zaman sonra gidicem zaten.Kendi pisliğinizde boğulun banane sizden.Ben bu ülke de ki diğer dinsizleri düşünürüm.

Hem bu şekilde, hakaretvari cümleler kuracak, hemde saygı ve anlayış bekleyeceksin. Daha çok beklersin, kusura bakma

Şimdi bir örnek vereceğim..

Bende çan sesi duymak istemiyorum (örneğin) Hristiyanlarda, saatlerinin alarmların kurup, öyle kiliseye gitsinler.Ben bunu desem, ne dersin?

Sizin gibilerin, ezanı muhammediyeyi susturmaya gücünüz yetmeyecek. Bunu burda tartışmanın, hiç bir anlamı yok.

Kıytırık değil de nedir o ezan.Adamın biri günde 5 defa arapça birşeyler vızıldıyor.Yurt dışından arkadaşlarım gelmişti adamlar her sabah o salak sese uyanıp isyan ettiler.Artık en sonunda hep beraber ezan sesine oynamaya başladık.Adamlara da kafayı yedirtti.Ezanı biter selası başlar o biter başka bir zımbırtı başlar.Türkiye'de değil arap bir ülkede yaşıyoruz sanki.

Söyle bakayım çevrende kaç tane kilise var.Hadi diyelim var o çanlar her gün 5 defa mı ötüyor.Sizde şu ezanı sadece cuma günü okuyun eyvallah diyelim.Hayır birde sizin gibi zırtolar demokrasi kelimesini ağzından düşürmüyor ya ona yanıyorum.

[cigi 0]

Söyle bakayım çevrende kaç tane kilise var.Hadi diyelim var o çanlar her gün 5 defa mı ötüyor.Sizde şu ezanı sadece cuma günü okuyun eyvallah diyelim.Hayır birde sizin gibi zırtolar demokrasi kelimesini ağzından düşürmüyor ya ona yanıyorum.

PearlyGates kardesim,

AB ülkelerinde ki kiliselerin canlari hakkinda yukarida yazanlar konu hakkinda bilgileri olmadiklari icin sacma sapan zirvalari yazmislar.

Birisi de namazin öküzlere farz oldugunu yazmis...onun icin ezanin bangir bangir okunmasi, sesini duymalari gerekiyormus.

Onun icin bunlara laiklik, demokrasi, hukuk gibi konulari bir türlü anlatamiyoruz...göbegimiz catliyor.Fakat ben seni bu konuda kisaca bilgilendireyim...

AB ülkelerinde yapilmasina izin verilmis camilerin dislarina hopörler takilmasi, ezan okunmasi yasaktir.Camilerin icinde ezan okunur.Cami yapilmadan önce, o bölgenin yerel yönetiminin ileri sürdügü sartlarin altina imza atmalari kabul etmeleri gerekir. Ayrica semt sakinlerinin sorunlarinin tartisildigi cözülecegi bir cesit semt sosyal dayanisma yerleri vardir.(Halkevi gibi)Burada alinip yerel yönetimlere iletilen kararlar cok etkilidirler.Cünkü yerel yönetime secilenler o semtin insanlaridir ve mahalle sosyal dayanisma yerleri ile olan iletisimlerini kesemezler.

Gercek demokratik bir ülkede kimsenin kimseyi rahatsiz etme hakki yoktur...Dolayisi ile herhangi bir toplulugun davranislarindan, hareketlerinden bir kisi dahi rahatsiz olup sikayetini dile getirirse, rahatsizlik duymamasi icin cözüm üretilir...Birey olarak da herkesin bu bilinc icinde olmasi gerekmektedir, sarttir.

Gürültü kirliliginin kesinlikle yasak oldugu ülkelerde araba korna sesi duyamazsiniz ki kiliselerin calan can seslerini duyabilesiniz...Bazi ülkelerde ayda bir kez, bazi ülkelerde pazar günleri kiliselerin canlari calar.Bazi ülkelerin kücük yerlesim bölgelerinde belki biraz farkli olabilir.Fakat bulundugum ülkede yoktur.

Ülkelerin genelinde eskiden yapilmis tarihi saat kuleleri bulunmaktadir.En fazla Almanya'da oldugunu saniyorum.Bu tarihi saat kuleleri saat baslarinda normal bir sesle calarlar.

Söz gelimi hastaniz, kücük cocugunuz can sesinden dolayi rahatsiz oluyorsa, sikayetinizi bildirdiginiz takdirde cözüm üretilir ve sizin rahatsiz olmamaniz saglanir.

85.000 cami yetmiyormus gibi apartmanlarin, is yerlerinin bir köselerine yapilan mescitlerin hopörlerlerinin catilara yerlestirildigi ve en yüksek sekilde gürültü kirliliginin yasandigi,insan haklarinin cignendigi Türkiye'de, bunlari kime sikayet edebilirsiniz?

Demokratik laik bir ülkede sadece müslüman hanefi mezhebine mensup insanlarin inanclarinin, davranislarinin, eylemlerinin sonsuz özgürlügü olamaz.Konusmalari, hareketleri, giysileri ile diger farkliliklari sindirmeye yönelik sekilde olmamasi gerekir.

Bunlari ezani bangir bagir duymak isteyen kollarinda saatleri olmayan namazin farz oldugu öküzlere anlatamiyoruz...

...öküzlerin kiclarini yalayip zevkten dört köse olan liboslara da.

[BERGÜZAR06 0]

Hristiyanlık inancınde yerleşik bir şey olan kilise çanını sadece zamana dair daraltmak doğru bir bakış değil.

Bakın çok rahat internette şu bilgilere ulaşabilirsiniz. Avrupaya gitmenize gerek yoktur bunun için.

Kiliselerde bulunan, saat başlarında cenaze ve nikah törenlerinde çalınan büyük çan

1.kilise çanı ters çevrildiğinde kahve fincanına benzeyen ve ortasında metal sarkaç olan çandır.

kilise çanı ne zaman çalar? dua zamanlarında, ölüm ve evlilik merasimlerinde çalar.

katolik kiliselerinde ise sabah, öğlen ve akşam olmak üzere 3 kez dua zamanında çalar. bazılarında otomatik olarak ayarlanan zamanda kendi çalar, yani insan gücü ile çalınmaz.

mesela ingiltere'de kilise çanları insan gücü ile çalınır. hatta campanology denen bir hobileri vardır ; kilise çanı çalma hobisi. çan deyip geçmemek lazım. ingiltere'de özellikle büyük kiliselerde kilise çanı bir tane değildir. 6 ya da 8 tanedir ve her birinden ayrı ses çıkar. bu sayı katedrallerde 16-20'ye bile çıkar. dizilişleri ses tonlarına göredir, tizden tenora doğru sıralanır. ve bu çanlar kocaman şeylerdir, 360 derece dönüş ile çalacak şekildedirler. mesela aşağıya çektiğinizde ipi çanın bir tarafından başlar çalmaya, ip yukarı giderken öteki tarafa geçer.

2.ortaçağda günde üç defa çalınıyor olmasına rağmen mekanik saatin bulunması ile beraber bazı şehirlerde (ve ülkelerde) devlet, kiliseleri saat başı çan çaldırmaya zorlamış bu sayede tüm şehrin geçen zamandan haberdar olmasını sağlayarak saat gibi tıkır tıkır işleyen bir sosyal ve ticari hayat kurmayı hedeflemiştir. bu tür durumlarda günde 24 defa çalınan çanlar her saat başı saat kaçsa o kadar defa çalınır. jean gimpel'e göre bu uygulama kilisenin seküler dünyaya karşı vermiş olduğu bir tavizdir.

Görüldüğü üzere kilise çanı ile ezanın yaptığı işlem benzer özellikler göstermektedir. Yurakıda pearly bahsetmiş sela filan okunuyor minarelerden diye. O bölge yaşayan kişinin ölümünü duyurmak içindir. Bence güzel bir uygulamadır. Çünkü cenazesi olan kimse tek tek elektronik çağda bile olsak insanları arayıp benim yakınım öldü demez. Bu işi akrabalar haber verir ama hala minareden sela uygulaması tıpkı kiliselerdeki ölülerin için çalınan çanla aynı misyonu üstlenir.

Diğer işlevini zaten yazmıştık. Bu arada Avrupada yaşayan Türk arkadaşların İstanbul'un Kadıköy ilçe merkezinde biraz turlamalarını ve çan seslerini ve hangi aralıklarla çaldığını dinlemelerini tavsiye ederim.

Ben ise hiç şikayetçi değilim. Bir çan sesi bile beni etkiler, hiç tepki vermem. Geçmişin izlerini bulmaya çalışırım o çan sesinde. Nefret etmem, küfür de etmem. Sadece dinlerim ve düşünürüm. Bu dünyanın benden ibaret olmadığını, dünyanın merkezinde olmadığımı, benden önce milyarlarca insan yaşadığı gibi benden sonra da milyarlarca insan yaşayacağı gerçeğinden hareketle haddimi bilirim.

Bir milleti yok etmek istiyorsanız önce onun var olan kültür ve geleneğinden başlarsınız. Oya gibi işleyerek yaparsınız bunu.

Ben ezan ne kadar okunsun diyorsam, çanlarda o kadar çalmalı diyorum. Çünkü bu bir kültürdür. Geçmişin birikimidir. Bunları kimse yıkamaz, buna kimsenin gücü yetmez.

[pusi 0]

Oturduğu yerden iki tıkla her şeyin doğrusunu öğrendiğini sanıyor mal mağribi bulmuş gibi sevinen öküzün dişisi.

O kadar cahil cühela ki namazın öküzlere farz olduğunu yazmış.Utanmadan sıkılmadan hala cevap vermeye çalışıyor.

Mal Öküz olduğunu onun için namaz kıldığını yazıyor ama ben mallara mal dediğim zaman ciyak ciyak bağırırlar.

Yalnız namaz kılan öküzün dişisi inek olur.Eti için beslenen cinsinden.

İnekler mal olduklarını gizlemek içinmi türban takmak istiyorlar?

Phuaaa haaaa haaaaa