Jump to content

Ateizm ve Ahlak-2


Recommended Posts

Doğadaki tüm olaylar gibi ahlak ta karmaşık bir olay.

Müslümanlar gibi herşeyi allah yaptı, allah yaptı, allah yaptı,allah yaptı.........demek gibi bir alimliğimiz yok.

Ercü ben sana size bu yüzden primitif diyorum..

Dindarın ahlakın kaynağına dair fikrini böyle ucuz yöntemlerle eleştiremezsin ki ercü :blink:

Bak sana bunun saçmalığını göstereyim..

"Ateistler gibi herşeyi madde yaptı, madde yaptı, madde yaptı, madde yaptı.........demek gibi bir alimliğimiz yok"

Ne oldu bu analiz mi şimdi ercü :lol:

Primitifsiniz ercü.

Depremi bile tam bilemezler, yıldırımı bile...

Çüşş ercü :lol:

Bireyin kendi ahlak yargılarının kaynağı ve anlamını bilip bilmemesiyle deprem yıldırım ne alaka ya B)

Özel çabayla mı oluyor bu ercü, yani normal bir insan bu kadar basitleşemez de, ne tip taklalarla bu hale geldin sen söylesene :D

tarihinde Simo Hayha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,1k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ercü ben sana size bu yüzden primitif diyorum..

Dindarın ahlakın kaynağına dair fikrini böyle ucuz yöntemlerle eleştiremezsin ki ercü :blink:

Bak sana bunun saçmalığını göstereyim..

"Ateistler gibi herşeyi madde yaptı, madde yaptı, madde yaptı, madde yaptı.........demek gibi bir alimliğimiz yok"

Ne oldu bu analiz mi şimdi ercü :lol:

Primitifsiniz ercü.

Çüşş ercü :lol:

Bireyin kendi ahlak yargılarının kaynağı ve anlamını bilip bilmemesiyle deprem yıldırım ne alaka ya B)

Özel çabayla mı oluyor bu ercü, yani normal bir insan bu kadar basitleşemez de, ne tip taklalarla bu hale geldin sen söylesene :D

Ha şöyle yav.

Adam gibi iddianı koy ortaya canımı ye.

Düşünmekten ve düşüncelerinden korkma.

O yılışık ve korkak halin kendinle ve düşüncelerinle yüzleşme korkusuydu.

Madde madde diyen adam o madde ve onun bilgisiyle araba yapıyor araba...Uçak yapıyor, buzdolabı yapıyor, hatta yağmur bile yağdırıyor, bilgisayar yapıyor, karmaşık işmakineleri yapıyor, tren yapıyor...............................................................saymakla bitmez.

Allah allah diyenler ne yaptı, bu bilgi ile toplu iğnesi yapabildimi.

Allah ve din bilgisi ile doğadaki hangi gerçeği anladın çözdün. Anlasan çözersin çözsen ürünler çıkarırsın, öngörülerde bulunursun.

Osurruktan teyyareyi bilirnmisin sen işte tüm bilgilerinizin üretebildiği tek ürün. O teyyarenin üstünde uçuyorsunuz sadece. Onunlada şişip duruyorsunuz bizde gülüyoruz.

Yukardaki yazının ve mantığınında ürettiği ossuruktan teyyare. Tüm bilgilerinizin olduğu gibi.

Bunu görmemek için eşşek olmak lazım.

Ateistle bir inanırın arasındaki temel fark şudur.. Ateist bilgiye ve öğrenmeye önem verir inanır ise inanmaya önem verir. Siz herşeyde olduğu gibi ahlakıda Allah'a verdiniz biz ise ahlakın nasıl oluştuğunu gerçek nedenleri ile anlamaya çalışırız.

Sizin bile ahlakınızın temellerini yazıyoruz burda. Nasıl oluştu, neden oluştu.

Ahlak eğerki gerçekten Allah'tan gelse idi ve dogmalara iman etmekle olsa idi bu gün dünyadaki iyi veya hadi diyelim en iyi toplumlar müslümanlar olurdu. Yerlerde sürünüyorsunuz görmüyormusun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ercüment bu adama cevap vermeye çalışarak enerjini boş yere harcıyorsun. Birazdan yine gelicek; "primitif ateist :lol: , yumuşak karnınız ahlak sizin :lol: , ahlakının kaynağı ne,primitifsiniz :lol: :lol: , ahlakının kökenini söyle bana :lol: , primitif ateistler :lol:" falan diyip gidecek. Hep aynı cevapları alıyorsun, artık vazgeçmelisin

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ercüment bu adama cevap vermeye çalışarak enerjini boş yere harcıyorsun. Birazdan yine gelicek; "primitif ateist :lol: , yumuşak karnınız ahlak sizin :lol: , ahlakının kaynağı ne,primitifsiniz :lol: :lol: , ahlakının kökenini söyle bana :lol: , primitif ateistler :lol:" falan diyip gidecek. Hep aynı cevapları alıyorsun, artık vazgeçmelisin

Evet haklısın bende sıkıldığımı hissettim.

Bende aynen senin gibi düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Madde madde diyen adam o madde ve onun bilgisiyle araba yapıyor araba...Uçak yapıyor, buzdolabı yapıyor, hatta yağmur bile yağdırıyor, bilgisayar yapıyor, karmaşık işmakineleri yapıyor, tren yapıyor...............................................................saymakla bitmez.

Allah allah diyenler ne yaptı, bu bilgi ile toplu iğnesi yapabildimi.

Hahaha :lol:

Ahlakının kaynağını bilmeyen bilim tarihini bilir mi :blink:

Pagan olsun, deist olsun, semavi din inanırı olsun..

Bilim tarihinin büyük kahramanları bir tanrıya inananlardır ercü.

Çoğunluk böyledir ercü, bilimsel mirasın katkıcıları kafayı sizin gibi kuma gömenler değil yani B)

Ampül esprilerinden hareketle söyleyelim edison inanırdı imanlıydı ercü..

Bi nane bilmiyorsun ercü.

Sizin bile ahlakınızın temellerini yazıyoruz burda. Nasıl oluştu, neden oluştu.

Hahaha :lol:

Kendi ahlakını temellendiremiyorsun be adam, ama pardon sen kendinden daha aptallar için yazıyordun değil mi?

Tamam bu fake zarf onlara :lol:

Bu ahlaklı bir tavır mı ercü?

Aman sende boş ver ahlakı değil mi, nasıl olsa kaynağını da bilmiyoruz, soyutlama toyutlama ve sonunda tozutma boş ver gitsin.

Olmasada olur senin için değil mi ercü :lol:

Primitif :lol:

tarihinde Simo Hayha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet haklısın bende sıkıldığımı hissettim.

Bende aynen senin gibi düşünüyorum.

Yine de ona ve benzerlerine arada bir de olsa ne olduklarını hatırlatmakta yarar var.

Hatta bu bizim görevimiz.

Sükût ikrardan gelir diye eski bir özlüsözümüz vardır.

Bu sapıklara meydanı boş bırakmamada ve arada bir ne kadar ilkel olduklarını bildiğimizi göstermede yarar var.

Çoğu kere zaten onlar iletileri ile kendi doğalarını ifşa etmektedirler.

Bize onların yorumu düşüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine de ona ve benzerlerine arada bir de olsa ne olduklarını hatırlatmakta yarar var.

Hatta bu bizim görevimiz.

Sükût ikrardan gelir diye eski bir özlüsözümüz vardır.

Bu sapıklara meydanı boş bırakmamada ve arada bir ne kadar ilkel olduklarını bildiğimizi göstermede yarar var.

Çoğu kere zaten onlar iletileri ile kendi doğalarını ifşa etmektedirler.

Bize onların yorumu düşüyor.

Evet arada bir hatırlatmakta fayda var.

Ama karşındaki kişinin de biraz söylediklerini farkedecek çapta olmasını istiyorsun.

O zaman düşünmek ve tartışmak zevk veriyor.

Neyse bu konuya arasıra takılalım.

Çünkü sonuçta herkesin okuduğu bir form.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hahaha :lol:

Ahlakının kaynağını bilmeyen bilim tarihini bilir mi :blink:

Pagan olsun, deist olsun, semavi din inanırı olsun..

Bilim tarihinin büyük kahramanları bir tanrıya inananlardır ercü.

Çoğunluk böyledir ercü, bilimsel mirasın katkıcıları kafayı sizin gibi kuma gömenler değil yani B)

Ampül esprilerinden hareketle söyleyelim edison inanırdı imanlıydı ercü..

Bi nane bilmiyorsun ercü.

Hahaha :lol:

Kendi ahlakını temellendiremiyorsun be adam, ama pardon sen kendinden daha aptallar için yazıyordun değil mi?

Tamam bu fake zarf onlara :lol:

Bu ahlaklı bir tavır mı ercü?

Aman sende boş ver ahlakı değil mi, nasıl olsa kaynağını da bilmiyoruz, soyutlama toyutlama ve sonunda tozutma boş ver gitsin.

Olmasada olur senin için değil mi ercü :lol:

Primitif :lol:

Edison 20. yüzyılda yaşamış bir mucit.

İsa'dan 2000 yıl sonra

musa'dan 3500 yıl sonra

Muhammet'ten 1400 yıl sonra yaşamış bir mucittir.

Elektriğin keşfinden ve kimya ve fiziğin buluşlarından sonra elektrikle ve akkor haline gelen malzemelerle ampul yapılabilir düşüncesine sahip olmuş biridir..

Zamanında dünyanın en büyük labaratuvarında asistanları ile binlerce deney yaparak ampulü icat etmiştir.

Ampülü Muhammet'ten yada musa'dan öğrenmemiştir Edison.

Tamamen kendisinden öncekilerin doğadan öğrendikleri soyutladıkları bilgileri matematik ve dil gibi soyut araçlar aracılığı ile öğrenmiştir.

Öğrendiği bu soyut bilgileri birleştirip yeni soyut bir düşünce olan lamba fikrini ortaya atmıştır.

Bu soyut bilgileri ile ulaştığı lamba düşüncesini labaratuvarlarda denemiştir.

Her başarısız sonucunuda yeni düşünceler üretmiştir.

Ve her soyut düşüncesini yine pratik deneylerle test etmiştir.

Başarısız oldukca genellemelerini ve düşüncelerini değiştirmiş yenilemiştir.

Binlerce deneyin sonunda ampulü yapacak düşünceye ulaşmıştır.

Şimdi bakalım Edison ampulü bulacak bilgiye nasıl erişmiştir.

Bir kere Edison'un öncüleri vardır.

Elektrik bulunmuştur.

Bazı malzemelerin elektrik le yandığı bulunmuştur.

Oksijenin yanma olayındaki rolü biliniyor.

Bunların hepsi yine doğadan öğrenilmiştir.

Yani maddi, somut olaylardır.

Elektrik le olmasada aydınlatıcılar insanlığın kullandığı şeyler.

Edison elektrikle ışık yayacak ama oksijenle yanıp tükenmeyecek bir şey yapmaya çalışmıştır.

Ve doğadan elde edilmiş ve bilim adamları tarafından soyutlanmış bilgileri kullanıp yine soyut bir düşünce ile elektrikle çalışan bir lamba yapılabileceği genellemesini yapmıştır.

Bu genellemelerini de yine deneylerle denemiştir.

Her başarısız sonuçta da soyut düşüncesini değiştirip geliştirmiştir ta ki başarılı olana kadar.

Edison'dan sonrada insanlar Edison'un soyut düşüncelerini yine doğadan öğrendikleri ile geliştirip yeni tür lambalar yapmışlardır.

Günümüz de bir lambanın nasıl yapılacağını herhangi bir kitapta bulabilirsin. O kitap birşekilde lambanın yapılışını anlatabilir sana. Sen dersenki bu lambanın nasıl yapıldığı bu kitap sayesinde biliniyor ve lambanın mahreci bu kitaptır dersen bende sana kibarca çüşşşşşşşşşş derim.

Çüşşş bile denmek bir şeydir.

Bana göre sizler bir şey bile değilsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ampülü Muhammet'ten yada musa'dan öğrenmemiştir Edison.

Zavallı Ercü..

Tanrıya inananlar ne yaptı demiyor muydun?

Edison inanan birisiydi B)

Bir o mu soyut masalcısı Ercü, yüzlercesi de öyleydi..

Yaw 1-2 gün rahat bırakayım şu primitifleri dedim belki gelişme kaydederler ama ııhh, olmuyo olmamış bıraktığım yerde otlarla haşir neşir olmaya devam etmişsiniz.

Kapasite bu kadar demek :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

iki haftadır birbirinize primitif diyorsunuz...

...hani ilerleme kaydetseniz, onca salaklığın içinde kaybolacak ve anlaşılmayacak.

Bence sizde olmayan primitiflik ya da gelişmişlik değil...

...sizde olmayan akıl.

Aklı olmayan da her daim edepsizdir.

Aklı olmayan ahlaklı ya da ahlaksızlığını bile farkedemeyecektir.

Öyle midir...değil midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zavallı Ercü..

Tanrıya inananlar ne yaptı demiyor muydun?

Edison inanan birisiydi B)

Bir o mu soyut masalcısı Ercü, yüzlercesi de öyleydi..

Yaw 1-2 gün rahat bırakayım şu primitifleri dedim belki gelişme kaydederler ama ııhh, olmuyo olmamış bıraktığım yerde otlarla haşir neşir olmaya devam etmişsiniz.

Kapasite bu kadar demek :lol:

Buna da cevap yazmam için baban dan para almam lazım Simo.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ampülü Muhammet'ten yada musa'dan öğrenmemiştir Edison.

Tamamen kendisinden öncekilerin doğadan öğrendikleri soyutladıkları bilgileri matematik ve dil gibi soyut araçlar aracılığı ile öğrenmiştir.

Değerli Ercüment Kardeş,

Ahlak ile başlamışsınız buralara kadar gelmişsiniz...

Allah izin verirse bundan sonra senle de senin gibi

düşünenlerle de tartışacağız...

Ama analitik olmak kayd ü şartıyla...

Kendini Müslüman olarak tanımlayan hiç kimse Peygamberimizin

bilim ile ilgili rehber olduğunu söylemez...

Kur'an'ın bilim kitabı olmadığını bilmeyen yoktur...

Din ile bilim farklıdır...

Bizim iddiamız din ile bilimin çelişmediği şeklindedir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ampülü Muhammet'ten yada musa'dan öğrenmemiştir Edison.

Tamamen kendisinden öncekilerin doğadan öğrendikleri soyutladıkları bilgileri matematik ve dil gibi soyut araçlar aracılığı ile öğrenmiştir.

Değerli Ercüment Kardeş,

Ahlak ile başlamışsınız buralara kadar gelmişsiniz...

Allah izin verirse bundan sonra senle de senin gibi

düşünenlerle de tartışacağız...

Ama analitik olmak kayd ü şartıyla...

Kendini Müslüman olarak tanımlayan hiç kimse Peygamberimizin

bilim ile ilgili rehber olduğunu söylemez...

Kur'an'ın bilim kitabı olmadığını bilmeyen yoktur...

Din ile bilim farklıdır...

Bizim iddiamız din ile bilimin çelişmediği şeklindedir...

Kuran ile bilim tamamen çelişir.

Konu Kuranla bilimin çeliştiği her şey değil.

Metod sorunu var.

Düşünme ve doğru bilgiye ulaşma şekli.

Olayların oluş nedeninin açıklanması.

Bunlar Kuranın bilimle taban tabana zıt olduğu meseleler.

Kuranda herşeyi bilen ve belli amacı olan bir tanrı var.

Bu tanrı insanların iman ve amel durumuna göre değerlendirip tamamen duygusal tepkilerle tabiyatı yönlendiriyor.

Mesela bu tanrı kızdığı zaman şimşek gönderip birilerini cezalandırıyor. Tanrıyı kızdırmaman gerekiyor şimşek yememek için.

Kurana bakarsan yok olan tüm toplumların yok oluş sebebi tanrıyı kızdırmaları.

Mesela toplumların kötü ahlakından dolayı tabiyat felaketleri gerçekleşiyor.

Tabiyat felaketlerinin sebebi insanların kötü ahlakıyla tanrıyı kızdırmaları.

Sen hiç bilimde böyle bir sebep sonuç ilişkisi gördünmü?

Bu mantıkla mesela deprem olsa hııı zina yapıldığı için allah depremle cezalandırdı denir.

Bir olayın oluş nedeni ve bağlantısında bilimle dinler arasında taban tabana zıt bir bakış var.

Su baskınında insanlar boğulsa mesela.

Kuranın mantığı ile bilimin olayın nedeni arasındaki kurduğu ilişki taban tabana zıt.

Dinlerin açıkladığı şekilde olayların arasındaki neden sonuç bağlantısı başarısız. Bundan dolayı dinlerin bu bakışıyla hiçbir ürün yaratılamadı. Sadece dua çeşitleri ve tapınma şekilleri gelişti. Ama doğa olaylarına olumlu hiçbir çözüm geliştirilemedi. Bu yapılan ilişkilendirmenin yanlış olduğunu gösterir.

Neden sonuç ilişkisini ve bilgiyi yanlış yerde ararsan hiçbirşey üretemezsin.

Kuraklığın çözümü çok dua etmektir dine göre.

Din temelden yanlış olduğundan yalan makinesi gibi suni çözümlerden başka birşey üretemiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ın bilim kitabı olmadığını bilmeyen yoktur...

Din ile bilim farklıdır...

Ama ne hikmetse H kitaplar yayınlayarak kuran ayetlerinde bilimsellik arar..Ömer Çelakıl matematiğin dört işlemini kullanarak mütemadiyen kehanet üretir.Hep dört işlemdir ama..Alsana bir karekök.Kullansana iki bilinmeyenli denklem falan ama yok varsa yoksa toplama çıkarma yapar.Uydurması daha kolay oluyor çünkü..

Bir de yeni nesil sufistler var ki bilmem hiç okudunuz mu? Yerlere yatarsınız gülmekten.Tam komedyenler. Allah'ın 99 datası ve galaktik kıyamet gibi sözcükler kullanarak kuranı bilimsel göstermeye çalışıyorlar..

Bizim iddiamız din ile bilimin çelişmediği şeklindedir...

Tabi tabii..Elele gider bunlar..Bakın aşağıdaki ayetlere nasıl da bilmiş yazmış yüce yaradan..

37/6- Biz en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık

Yıldızlarla donatılan en yakın gök müdür ki??

67/5. An dolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

Yıldızları bulunduğu yeryüzünden küçücük gören İnsani zihin ,bunu kuranda bilimselce nasıl da şeytana atılan taneler şeklinde algılamış ama..

Hele güneşin karabalçıklı bir gözede batmasını anlatan bilimsel önermeli bir ayet var ki evlere şenlik..

Kehf/18-Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir gözede batar buldu.

Dünyayı düz ve yerinde duruyor zanneden cahil insan güneşi doğudan bir yerlerden çıkıp,batı da dünya üzerinde bulunan kara bir balçık gözesine batıyor zannediyor..Güneş batınca karanlıkta oluyor ya, tamam işte buldum diye seviniyor ve bir de getirip kuran'a yazıyor utanmadan...Siz de tutmuş Din ve bilim çelişmez diyorsunuz..Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim..

tarihinde Allianoi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran ile bilim tamamen çelişir.

Konu Kuranla bilimin çeliştiği her şey değil.

Metod sorunu var.

Düşünme ve doğru bilgiye ulaşma şekli.

Olayların oluş nedeninin açıklanması.

Bunlar Kuranın bilimle taban tabana zıt olduğu meseleler.

Kuranda herşeyi bilen ve belli amacı olan bir tanrı var.

Bu tanrı insanların iman ve amel durumuna göre değerlendirip tamamen duygusal tepkilerle tabiyatı yönlendiriyor.

Mesela bu tanrı kızdığı zaman şimşek gönderip birilerini cezalandırıyor. Tanrıyı kızdırmaman gerekiyor şimşek yememek için.

Kurana bakarsan yok olan tüm toplumların yok oluş sebebi tanrıyı kızdırmaları.

Mesela toplumların kötü ahlakından dolayı tabiyat felaketleri gerçekleşiyor.

Tabiyat felaketlerinin sebebi insanların kötü ahlakıyla tanrıyı kızdırmaları.

Sen hiç bilimde böyle bir sebep sonuç ilişkisi gördünmü?

Bu mantıkla mesela deprem olsa hııı zina yapıldığı için allah depremle cezalandırdı denir.

Bir olayın oluş nedeni ve bağlantısında bilimle dinler arasında taban tabana zıt bir bakış var.

Su baskınında insanlar boğulsa mesela.

Kuranın mantığı ile bilimin olayın nedeni arasındaki kurduğu ilişki taban tabana zıt.

Dinlerin açıkladığı şekilde olayların arasındaki neden sonuç bağlantısı başarısız. Bundan dolayı dinlerin bu bakışıyla hiçbir ürün yaratılamadı. Sadece dua çeşitleri ve tapınma şekilleri gelişti. Ama doğa olaylarına olumlu hiçbir çözüm geliştirilemedi. Bu yapılan ilişkilendirmenin yanlış olduğunu gösterir.

Neden sonuç ilişkisini ve bilgiyi yanlış yerde ararsan hiçbirşey üretemezsin.

Kuraklığın çözümü çok dua etmektir dine göre.

Din temelden yanlış olduğundan yalan makinesi gibi suni çözümlerden başka birşey üretemiyor.

Değerli Ercüment Kardeş,

Uzun yazıyorsunuz satır satır tartışma ihtimali

kendiliğinden sakıt oluyor (ortadan kalkıyor)

Geçmiş dönemde yaptıkları olumsuz eylemlerden dolayı

insanların ceza gördüğü bahsediliyor Kitap'ta (Kur'an-ı Kerim)

Ama siz olayı yorum yoluyla genişleterek günümüze uyarlayarak İslamla

alay etmeye çalşıyorsunuz...Ne kadar etik davrandığınıza siz karar verin...

Ben az yukarda Kur'an'ın bilim kitabı olmadığını söylediğim halde sen dinle ilgili

"doğa olaylarına olumlu hiçbir çözüm geliştirilemedi." diyerek aksi bir sav ileri

sürüyorsun.

Bilimi bu kadar öne çıkrıyorsun ama bilimin yanılgılarıyla ilgili binlerce kitaptan habersiz

gibisin...

Sadece Kur'anda'ki akletmez misiniz, tetebbu etmez misiniz ayetlrini saymayı denesen

eminim İslamla ilgili olumlu kanaatlerin daha da artacaktır...

Selametle kal...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Elektra Kardeş,

Kur'an'daki bazı ayetlerin ilerleyen asırlarda ilimce doğrulandığı savı

takdir edersin ki Müslümanları heyecanlandırır ve gururlandırır...

Çağcıl din düşünürlerinin bu şekilde bir yol izlediğini

görüyoruz ama Kur'an'ın temelde bir bilimsel Kitap olmadığını o kardeşlerimiz de herhalde

reddetmezler...

Güneşin battığı yer, yakın gök tabirleri bugün bile insanlar arasındaki diyaloglarda

çok kullanılan ifadelerdir ve sen bile sevdiğin kızın uğruna güneşin battığı yere kadar gidersin (!)...

Bunları çok katı tenkide tabii tutmanız beni kaygılandırıyor...

Normal şartlarda sizinle dostluk yapan insanların cümlelerini de

bu şekilde katı tenkide tabii tutsanız tahmin edyorum fazla dostunuz kalmaz...

Cenab-ı Allah, ihlastan bahsediyor...Yani iyiniyeten...

Kur'an iyi niyatlilere kapılarını aralar...

Ben size muhalif olmayı kafaya koymuşsam siz bana

milyarları da verseniz muhalifimdir...Ama bu muhalefete

ne kadar analitik muhalefet denir , takdiri size bırakıyorum...

Şeytanların taşlanması olayına getirdiğiniz leştiri ciddi bir eleştiri...

Bu konuda size bir çalışma yollayabilirim...

Selametle kal...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Bizim iddiamız din ile bilimin çelişmediği şeklindedir...

Meselede bu iddianın yanlış olduğudur.

İnsan maymundan mı geldi, yoksa topraktan mı yaratıldı?

Değerli Anibal Kardeş,

Bütün canlıların sudan yaratıldığını belitiyor Yaratıcı...

Selametle kal...

Hayır, olamaz. Tüm canlılar ateşten yaratıldı :)

Neyse, zaten cevabın o bağlamda önemi yoktu. Ama beklenen cevbı verdiniz, kaçamak olmaya çalışsanızda, tam üstüne bastınız.

İnsanın veya diğer canlıların nasıl oluştuğunu yaratıcı dediğiniz bir masal kahramanına soracaksak, bilim ne işe yarayacak?

Yani, siz bilime ihtiyaç duymayacaksınız. Bu yüzden bilimsel gelişmeyi sağlayamayacaksınız. Çünkü doğru bilgiye erişmek için gereken doneleri sağlayamayacaksınız. Diyelim hadi araştıralım dediniz baktınız ki, canlılar ateşten gelmiş gibi görünüyor. Bu durumda, elde ettiğiniz bilginin doğruluğunu nasıl sınayacaksınız? Yaradıcı dediğiniz şeyin lafıyla mı? Yoksa test, ölçme, teori, ispat gibi yöntemler bularak mı? Sonucun güya yaratıcının dediğiyle uyumsuz olması halinde ne yapacaksınız? Elinizdeki gerçeğe mi, yoksa o lafa mı inanacaksınız?

Gördüğünüz gibi, bilginin kaynağı inse, dorğu bilgi edinmenin bilinen en iyi yolu olan bilimi asla ve kata geliştiremezsiniz.

Soruya verilecek cevap şu olmalıydı: Nerden bilelim, gider araştırırız, bakarız, buluruz nerden çıkmış..

Dinin ve bilhassa islam dinin neden bilimde geri kalmaya sebep olduğunu şimdi anlayabildiniz mi? Araştırmak, gerçeği bulmak vs. aklınızdan bile geçmiyor. Velevki bu noktada gerçek sizin doğru bildiğinizden ya bir de yanlış çıkarsa?

Neden, ne yain? Bilimin ilk kaidesi: Herşey yanlıştır. Var olan hiç bir şey yoktur.

* Efenim 2 ila 2 toplanınca 4 ediyormuş?

- Hooop, 2 nerde, nedir o? yok iki diye bir şey.

gideceksin önce 2'nin valrığını hiç kimsenin aksini iddia edemeyeceği şekilde göstereceksin. Ondan sonra diyeceksin,

- "2 tane 2 toplanınca 4 ediyor"

* Yok ,yanlış, hadi ordan

denecek. Sende bunun böyle olduğunu gene hiç kimsenin inkar edemeyeceği şekilde göstereceksin.

İşte bilimsel yöntem budur. Eğer sen başta herhangi bir şeyi en baştan var kabul ediyor, doğru kabul ediyorsan, asla ve kata gerçeği bulacak yolu ve yordamı bulamazsın.

İsalm ise, ne yapar? Şu forumun sayfalarında bir süper zenci vardır. Pek çok müslümanın canını yakmıştır. biizm islmacılar çıkar der ki:"Amanda tanrının yokluğunu kanıtlayın.." Oysa bilim ne diyordu: Varlığı kanıtlanana kadar hiç bir şey var olamaz, yoktur. Deriz ki sende süper zencinin yokluğunu kanıtla.. Bir mızıltı kopar, bir ağlamalar, bir sızlamalar..

Düşünce farkını anlayabildiniz mi? O sakat düşünce yöntemiyle asla ve kata bilime, doğruluğu güvenilir bilgiye ulaşamazsın. Çünkü sen, doğruluğu güvenilir bilgi olarak bir bedevi masalındaki ilgili paragrafı kabul etmişsin.

Bilim için insanın maymundan mı, topraktan mı, aydan mı gelidği hiç önemli değildir. Bilim somut olarak gösterilip kanıtlanabilen şekilde elde edilen bilgilerle bunun cevabını arar. Ve tüm cevaplar, sadece birisi çürütene veya daha doğru cevabı verene kadar doğru olarak geçerlidir.

Yani bilimsel olarak doğru olan yarın şu saatte güneşin doğacağı bilgisi bile çürütülebilir, yanlışlanabilir. Bilim buna hazılrlıklı olmayı gerektirir. Ve dahi sürekli bu bilgiyi yoklayıp dorğuluğunu sürekli garanti etmeyi bekler.

Peki siz acaba "inandığınız" biligilerin doğruluğunu hiç sınadınız mı? Bu sınama için bilimin ki kadar katı bir gerçeklik indikatörü kullandınız mı?

Bu lab, deney tüpü, mikroskop, teleskop vs. meselesi değildir. Bu tamamen düşünc esistmei meselesidir. Şüpheci olmadan, sorgulayıcı olmadan asla bilim yapamazsınız.

N zamanki bu soruya cevap olarak, cidden içinizden gelerek "Müneccim miyiz biz, gideriz, bakarız, araştırır buluruz, insan nerden gelmiş" diyebiliyor olursanız, ancak o zaman bilimsel olarak bir şeyler yapabilecek durumda olursunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Ercüment Kardeş,

Uzun yazıyorsunuz satır satır tartışma ihtimali

kendiliğinden sakıt oluyor (ortadan kalkıyor)

Geçmiş dönemde yaptıkları olumsuz eylemlerden dolayı

insanların ceza gördüğü bahsediliyor Kitap'ta (Kur'an-ı Kerim)

Ama siz olayı yorum yoluyla genişleterek günümüze uyarlayarak İslamla

alay etmeye çalşıyorsunuz...Ne kadar etik davrandığınıza siz karar verin...

Ben az yukarda Kur'an'ın bilim kitabı olmadığını söylediğim halde sen dinle ilgili

"doğa olaylarına olumlu hiçbir çözüm geliştirilemedi." diyerek aksi bir sav ileri

sürüyorsun.

Bilimi bu kadar öne çıkrıyorsun ama bilimin yanılgılarıyla ilgili binlerce kitaptan habersiz

gibisin...

Sadece Kur'anda'ki akletmez misiniz, tetebbu etmez misiniz ayetlrini saymayı denesen

eminim İslamla ilgili olumlu kanaatlerin daha da artacaktır...

Selametle kal...

Küçük bir coğrafyanın küçük hikayeleri.

İsrailoğullarının hikayeleri.

Kuranda geçen geçmiş kavimlerle ilgili hikayeler.

Kuran bu hikayeleri anlatırken kavimlerin başlarına gelenlerin sünnetullah (tanrının değişmez kanunu) olarak aktarır.

Ve bu değişmeyen kanunların herzaman geçerli olduğunu söyler.

Neymiş kavimlerin başına gelen değişmez kanunlar: Allaha ve peygamberine karşı gelenlerin doğal felaketlerle cezalandırılması imiş.

Zaten Muhammet'in de iddiası bu.

Muhammet kendi kavmini kırk elli ayette tehdit ediyor. Çünkü eğer Muhammet peygamber ise ona karşı gelenlerin doğal felaketlerle cezlandırılması gerekli. Bu Allah'ın bir kanunu. Zaten Muhammet'te Kuran'da bu iddiada. Sanırım ehli kitabın inancı da böyle.

Peygambere karşı gelen inançsız bir topluluk Allah tarafından doğal bir felaketle cezalandırılmalı.

Zaten Kuran'da ki tüm hikayelerde böyle sonuçlanmıyor mu?

Kuranda da yer aldığı gibi zamanın müşrikleri madem sen peygambersin bizde sana karşı geliyoruz hadi o zaman gelsin şu felaket diyorlar.

Muhammet de bu iddiayı doğruluyor ve her defasında çok yakında, ben içinizde iken olmaz, gelmek üzere diye bahaneler , tehditler savuruyor..

Muhammet böyle bir felaketin kesinlikle olacağını iddia etmesine rağmen bu felaket hiçbir zaman gerçekleşmiyor.

Kuran'ın ve Muhammet'in sünnetullah dediği bu. Bu değişmeyecek bir kanun ve akledilip inanılması gereken doğal olaylarının NEDENLERİ bunlar.

Bundan dolayı müslümanlar doğal felaketleri olaylarını dine aykırı hareketlere bağlamışlardır.

"Başımıza taş yağacak" gibi sözlerin aslı budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...