Kabirden kalkma ayetlerinin çelişkileri

[ludw1g 0]

Kafirler kıyamet günü yüzükoyun haşredilecekmiş:

İsra/97:

Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları

kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz.

Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.

Ama yüzükoyun sürünürken nasıl koşabiliyorlar? Ve sağır iseler Sur'un sesini nasıl duyuyor da ona icabet ediyorlar?

Yasin

51.

Nihayet Sûr'a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar

kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.

52.

(İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.

Ve İsra 97'de kafirler kör sağır ve dilsiz olacak diyor. O zaman nasıl oluyor da yukardaki son ayette dediği gibi "Eyvah kim bizi kaldırdı" falan diyorlar? Ya da şu ayetteki gibi Allah'a "niye beni kör haşrettin" diyebiliyor?

Ta-ha

124

. Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.

125.

O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, der.

Peki bu adamlar kör olarak haşredildiyse şu aşağıdaki ayette belirtilen olay, yani bunların gözlerini göğe dikerek koşmaları nasıl oluyor?

İbrahim

42.

(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.

43.

Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda,

gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar.

44.

Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz? "

Yukarda son ayette görüldüğü gibi kör, sağır ve dilsiz haşredilen bu insanlar gene de konuşuyorlar. Aşağıdaki ayette de bu insanların kabirden kalkar kalkmaz "gözlerinin açılıp etrafa baktıklarını" öğreniyoruz. Hani kördü bunlar?

Saffat

18.

De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).

19

. O (diriltme) korkunç. bir sesten ibaret olacak,

o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar.

20.

(Durumu gören kâfirler:) Eyvah bize! Bu ceza günüdür, derler.

Son ayette görüldüğü gibi adamlar hala konuşabiliyor. Halbuki:

Yasin/65:

O gün onların

ağızlarını mühürleriz;

yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder.

Haziran 15, 2010 tarihinde ludw1g tarafından düzenlendi

[ludw1g 0]

Hesap gününde müşrikler kendi putlarını görüp Allah'a diyorlar ki "Rabbimiz işte seni bırakıp taptıklarımız bunlardı".

Nahl/86.

(Allah'a) ortak koşanlar, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman derler ki: "Rabbimiz! İşte bunlar, seni bırakıp da tapmış olduğumuz ortaklarımızdır." Onlar da bunlara: "Siz mutlaka yalancılarsınız" diye söz atarlar.

Ya da öyle demiyorlar. "Bizden uzaklaştılar, zaten biz önceleri hiçbirşeye tapmıyorduk" diyorlar.

Mümin/73.

Sonra onlara: Allah'ı bırakıp da koştuğunuz ortaklar nerededir? denilecek.

Mümin/74

. O Allah'tan başka (taptıklarınız). Onlar da:"Bizden uzaklaştılar, zaten biz önceleri hiçbir şeye tapmıyorduk", diyecekler.İşte Allah kâfirleri böyle şaşırtır.

Hangisi?

Haziran 15, 2010 tarihinde ludw1g tarafından düzenlendi

[ludw1g 0]

Bir çelişki daha. Bunun için yeni başlık açmayayım.

Yunus'u balık yutuyor ve bu da balığın karnından dua ediyor. Kuran diyor ki eğer Yunus Allahı tespih etmeseydi yani bu duayı etmeseydi, kıyamete kadar o balığın karnında kalırdı. Kurtulamazdı. Balık onu dışarı tükürmezdi diyor. Yani Yunus'un balığın karnından dışarı atılması onun duası sayesinde, Allahın onu affedip bunu istemesiyle olmuş.

Saffat

142.

Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.

143.

Eğer Allah'ı tesbih edenlerden olmasaydı,

144.

Tekrar diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.

Fakat bu ayetlerde Yunus'a Allahın yardımı yetişmese başına gelecek olanın balığın karnında kalmak ve orda ölmek değil, tam tersine balık tarafından karaya tükürülmek olduğunu yazıyor.

Kalem

48.

Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani o, dertli dertli Rabbine niyaz etmişti.

49.

Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o, mutlaka, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.

Hangisi?

[Melikul_Deyyan 0]

Yine türkçe bilginizle koşmak fiilini türkçe karşılığına göre yorumlayıp hataya düşmüşsünüz.

Kimse kabrinden kalktığı zaman depara kalkıp bir yere koşmayacaktır

Her zamanki gibi olay sadece insanların anlayabileceği şekilde süslenmiş anlatılmak istenen anlatılmış ve gereken ikaz yapılmıştır.

Yunus hz hakkındaki iddianıza gelince kınanarak bir köşeye atılacak o kavram bahsettiğiniz ayette manen bir daralma yaşayacağını ifade eder,pişmanlıkla sürüleceğini ifade eder.

Ayetleri çarpıtmayınız

selam ve dua ile

Haziran 15, 2010 tarihinde Melikul_Deyyan tarafından düzenlendi

[dogan 0]

Kafirler kıyamet günü yüzükoyun haşredilecekmiş:

İsra/97:

Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın.

Kıyamet

gününde onları

kör, dilsiz ve sağır bir halde

yüzükoyun

haşrederiz.

Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.

Ama yüzükoyun sürünürken nasıl koşabiliyorlar? Ve sağır iseler Sur'un sesini nasıl duyuyor da ona icabet ediyorlar?

sadece girişteki ilk yazdığına ve ayetine cevap vereyim gerisini anlayan anlar

Kafirler kıyamet günü yüzükoyun haşredilecekmiş: derken kuran da

bunu diyen kıyam ile yüzükoyun ne demek bilmiiyor

yani

hem birine "ayağa kalk" diyeceksin ve hemde "yüzükoyun yat" diyeceksin

kuran da zaten mealen çevirselerde o ayette yüzükoyun yok ama sana şimdi bunu anlatmaya gerek yok

çünki

daha basit yolu var

şimdi

sen bu ayetleri nerde gördün, nasıl okudun veya kimden duydun..?

sen

bu ayetlere karşı kör, dilsiz ve sağır biri değilmisin..!?

yoksa

kabulmu ettin

[berguzar 0]

Yine türkçe bilginizle koşmak fiilini türkçe karşılığına göre yorumlayıp hataya düşmüşsünüz.

Kimse kabrinden kalktığı zaman depara kalkıp bir yere koşmayacaktır

Her zamanki gibi olay sadece insanların anlayabileceği şekilde süslenmiş anlatılmak istenen anlatılmış ve gereken ikaz yapılmıştır.

Yunus hz hakkındaki iddianıza gelince kınanarak bir köşeye atılacak o kavram bahsettiğiniz ayette manen bir daralma yaşayacağını ifade eder,pişmanlıkla sürüleceğini ifade eder.

Ayetleri çarpıtmayınız

selam ve dua ile

Birşey söylemek istiyorum.

Yunusun çağını biraz araştırın. Yada figürü balık olan milleti araştırın. Bakalım ne göreceksiniz? Tarih sizi nereye götürecek? Hangi millete, hangi topluma, hangi inanışa?

Selamlar.

Bu arada doğan iyi yazmışsın. Cevabı merak etmiyor değilim ama...

[Melikul_Deyyan 0]

Birşey söylemek istiyorum.

Yunusun çağını biraz araştırın. Yada figürü balık olan milleti araştırın. Bakalım ne göreceksiniz? Tarih sizi nereye götürecek? Hangi millete, hangi topluma, hangi inanışa?

Selamlar.

Bu arada doğan iyi yazmışsın. Cevabı merak etmiyor değilim ama...

Tam olarak söylediğinizi anlayamadım berguzar hanım.Daha açıklarsanız seviniriz hem arkadaşlarda bilgilenmiş olur.

Selam ve dua ile

[berguzar 0]

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=37026&st=0

Melikul Deyyan,

Bu başlığa bakabilirsin. Ve Enki'yi araştır.

Selamlar...

[pasiflora 0]

Kafirler kıyamet günü yüzükoyun haşredilecekmiş:

İsra/97:

Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları

kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz.

Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.

Ama yüzükoyun sürünürken nasıl koşabiliyorlar? Ve sağır iseler Sur'un sesini nasıl duyuyor da ona icabet ediyorlar?

Yasin

51.

Nihayet Sûr'a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar

kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.

52.

(İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.

97. Allah kime yol göstermişse o doğru yolu bulmuştur. Allah'ın saptırdıklarına ise Ondan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde de onları huzurumuzda kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü toplarız. Varacakları yer ise Cehennemdir; ateşi hafifledikçe Biz onu harlandırırız.

burada anlaşılan, huzuru götürülünce onlara yüzukoyun duracaklar.. ayakta değil manası var.. yine koşmakla ilgili Yasin süresi Ali Bulaç şöyle meal yapmış..

51. Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler.

buradaki ifadeler, onların çok aceleyle huzuru gittikleri manasını içeriyor.. hızlı giden sürüngenler yoktur diyenlere askerlikteki süründürmek gerekir..

benzer şekillerde farklı meallere baksan kör ve sağır konusunu çözersin.. dilsiz nasıl konuşur derken.. Allah'ın duyması için mesajın ses dalgasıyla yayılmasına gerek yoktur.. ilgili ayetler insanların neler söylemeye çalıştığı manasındadır.. Allah onların söyleyeceklerini sesleri çıkmadan da işiritir.. ancak, mesele burada konuşmak istemesine rağmen dilinin çalıştırılmayacağıdır.. aynı şey kör olmakla da alakadar.. etrafa bakınmak veya semaya bakmak için insinin gözünün görüyor olması gerekmez.. nitekim, gören biri birden zifiri karanlığa düştüğünde gözünü kapatmaz.. görme ümidiyle her tarafa bakar.. kısacası, bu meal oyunlarıyla güneş gibi olan Kur'anın ayetlerini söndürmek mümkün değildir.. zaten bu soruları soranlar aslında bu dünyada bile kör olmuşlar.. çünkü, ellerin, azaların şahitlik yapacağına ilişkin ayetleri bile tek başına Kur'anın mucize olduğunu gösteriyor.. insanlık sınılı ilmiyle kamera keşfedip, bilgiyi ve görüntüyü kaydediyor.. sonrada oynatıp suça şahit yapabiliyor bu asırda.. sınırlı ilim için bu mümkünse sınırsız ilmi olan Allah elbette insanın yaptıklarını azalarına kaydedip, onları aleyhimize veya lehimize şahit yapabilir ve yapacaktır.. Kur'anın bu mucizevi ayetini bu asırda görmemek için kör olmak gerekir. ne diyelim, gözünü kapayan kendisine gece yapar.. Kur'an sönmeyen bir güneş gibidir.. onlar gözünü kapamakla bu güneşi söndüremezler...

Ve İsra 97'de kafirler kör sağır ve dilsiz olacak diyor. O zaman nasıl oluyor da yukardaki son ayette dediği gibi "Eyvah kim bizi kaldırdı" falan diyorlar? Ya da şu ayetteki gibi Allah'a "niye beni kör haşrettin" diyebiliyor?

Ta-ha

124

. Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.

125.

O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, der.

Peki bu adamlar kör olarak haşredildiyse şu aşağıdaki ayette belirtilen olay, yani bunların gözlerini göğe dikerek koşmaları nasıl oluyor?

İbrahim

42.

(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.

43.

Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda,

gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar.

44.

Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz? "

Yukarda son ayette görüldüğü gibi kör, sağır ve dilsiz haşredilen bu insanlar gene de konuşuyorlar. Aşağıdaki ayette de bu insanların kabirden kalkar kalkmaz "gözlerinin açılıp etrafa baktıklarını" öğreniyoruz. Hani kördü bunlar?

Saffat

18.

De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).

19

. O (diriltme) korkunç. bir sesten ibaret olacak,

o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar.

20.

(Durumu gören kâfirler:) Eyvah bize! Bu ceza günüdür, derler.

Son ayette görüldüğü gibi adamlar hala konuşabiliyor. Halbuki:

Yasin/65:

O gün onların

ağızlarını mühürleriz;

yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder.

97. Allah kime yol göstermişse o doğru yolu bulmuştur. Allah'ın saptırdıklarına ise Ondan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde de onları huzurumuzda kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü toplarız. Varacakları yer ise Cehennemdir; ateşi hafifledikçe Biz onu harlandırırız.

burada anlaşılan, huzuru götürülünce onlara yüzukoyun duracaklar.. ayakta değil manası var.. yine koşmakla ilgili Yasin süresi Ali Bulaç şöyle meal yapmış..

51. Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler.

buradaki ifadeler, onların çok aceleyle huzuru gittikleri manasını içeriyor.. hızlı giden sürüngenler yoktur diyenlere askerlikteki süründürmek gerekir..

benzer şekillerde farklı meallere baksan kör ve sağır konusunu çözersin.. dilsiz nasıl konuşur derken.. Allah'ın duyması için mesajın ses dalgasıyla yayılmasına gerek yoktur.. ilgili ayetler insanların neler söylemeye çalıştığı manasındadır.. Allah onların söyleyeceklerini sesleri çıkmadan da işiritir.. ancak, mesele burada konuşmak istemesine rağmen dilinin çalıştırılmayacağıdır.. aynı şey kör olmakla da alakadar.. etrafa bakınmak veya semaya bakmak için insinin gözünün görüyor olması gerekmez.. nitekim, gören biri birden zifiri karanlığa düştüğünde gözünü kapatmaz.. görme ümidiyle her tarafa bakar.. kısacası, bu meal oyunlarıyla güneş gibi olan Kur'anın ayetlerini söndürmek mümkün değildir.. zaten bu soruları soranlar aslında bu dünyada bile kör olmuşlar.. çünkü, ellerin, azaların şahitlik yapacağına ilişkin ayetleri bile tek başına Kur'anın mucize olduğunu gösteriyor.. insanlık sınılı ilmiyle kamera keşfedip, bilgiyi ve görüntüyü kaydediyor.. sonrada oynatıp suça şahit yapabiliyor bu asırda.. sınırlı ilim için bu mümkünse sınırsız ilmi olan Allah elbette insanın yaptıklarını azalarına kaydedip, onları aleyhimize veya lehimize şahit yapabilir ve yapacaktır.. Kur'anın bu mucizevi ayetini bu asırda görmemek için kör olmak gerekir. ne diyelim, gözünü kapayan kendisine gece yapar.. Kur'an sönmeyen bir güneş gibidir.. onlar gözünü kapamakla bu güneşi söndüremezler...