Jump to content

Peygamberlik hangi milletlere verildi çelişkisi


Recommended Posts

Allah İsrailoğullarını seçmiş ve onlara peygamberlik ve Kitap vermiş.

Ankebut/27.
Ona İshak ve Ya'kub'u bağışladık.
Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik.
Ona dünyada mükafatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de salihler (zümresin) dendir.

Hadid/26.
Andolsun ki biz, Nuh'u ve İbrahim'i gönderdik,
peygamberliği de kitabı da onların soyuna verdik.
Onlardan (insanlardan) kimi doğru yoldadır; içlerinden birçoğu da yoldan çıkmışlardır.

Casiye/16.
Andolsun ki biz,
İsrailoğullarına Kitap, hüküm ve peygamberlik verdik.
Onları güzel rızıklarla besledik ve
onları dünyalara üstün kıldık.

Hatta çok kişinin "okuma yazma bilmez" anlamına geldiğini zannettiği "ümmi" kelimesi İsrailoğulları dışında kalan ve kendilerine kitap verilmeiş olan milletlerin hepsi anlamında kullanılan bir kelimedir. Yahudiler başka milletlere "goyim" (milletler) derler, kelimenin İngilizcesi gentile'dır. Ümmi'nin manası da aynıdır.

Al-i İmran/20.
Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki: "Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim."
Ehl-i kitaba ve ümmilere de:
"Siz de Allah'a teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim oldularsa doğru yolu buldular demektir. Yok eğer yüz çevirdilerse sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah kullarını çok iyi görmektedir.

Ve Muhammed diyor ki "şimdi ümmilere de peygamber gönderildi". Sanki Allahın kanununda bir değişiklik gibi gösterilen bir şey bu. Hatta eski kitaplarda "ümmiler arasından bir peygamber gönderilecek" diye bir kehanet varmış gibi konuşuluyor.

Araf/157.
Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmi Peygamber'e uyanlar (var ya),
işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nur'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.

Cuma/2.
Çünkü
ümmilere içlerinden,
kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten
bir peygamber
gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.

Fakat bir yandan peygamberler onlar dünya yüzüne çıkmadan önceki Nuh, Ad, Semud ve Lut halkları sayılmazsa sadece İsrailoğullarından çıkmış gibi anlatılıyor. Peygamberlik ve kitap onlara verilmiş. Muhammed görünüşe göre ümmi olan yani Yahudi olmayan ilk peygamber.

Ama diğer yandan her millete peygamber gönderdik diyor.

Fatır/24
. Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik.
Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur.

Nahl/36.
Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tağut'tan sakının" diye (emretmeleri için)
her ümmete bir peygamber gönderdik.
Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkar edenlerin sonu nasıl olmuştur!

Hatta "ahirette kimsenin bahanesi kalmasın" diye insanlara peygamberler gönderdik diyor. Yani mesela bir Çinli ahirette "bize peygamber gelmedi" diyemesin.

Nisa/165.
(Yerine göre) müjdeleyici ve sakındırıcı olarak
peygamberler gönderdik ki insanların peygamberlerden sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın!
Allah izzet ve hikmet sahibidir.

O zaman hangisi doğru? Peygamberler bir tek Yahudiler arasından mı çıktı yoksa bütün milletlerden mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herr Ludwig, merakimi af edin ama bir sorum olacak size, "millet" dediginiz sosyal yapilanma henüz 19yy sonucunun güdülen siyasetin bir eseri olarak dünya siyaset sahnesinde yerini almisken, bundan yaklasik bin dört yüz yil önce siz o toplumlarin kendilerini birer "millet" olarak gibi tanimlamaya yönelik bir derdi tasasi oldugnu mu düsünüyorsunuz ?!

Birde benim genel din kültür bilgim o kadarki, bu sizin yahudi milleti diye tanimladiginiz insanlarin kökeni ile ilgili, on iki kavimden olusan israilogullari ve ayni babaya ama farkli bir anneye sahip olan araplar bir birinden farkli bir IRKA, bir milletin mensuplari mi ?!

Link to post
Sitelerde Paylaş

konu güzel aslında...

peygamber aslında kimdir nedir gibi temel bir soruya doğru kaymaya meyilli...

tabi o esnada vahy nedir sorusuna da değinilebilir...

kendimce ulaşabildiğim şeyi basitçe anlatmaya çalışırsam...

farkedebildiği gerçeği çevresine bildirerek uyaran kişilere peygamber denir...

ve her toplumda böyle birileri olur...

ama kendilerine o gözle bakılmaz hatta bazen kendileri bile bilmez...

zaten buda önemli değildir...

önemli olan yaptıkları işlevdir..

yani toplumları doğru olana yönlendirmeleri...

böyle insanların pek çoğu filozof alim bilge ozan aşık veli filan diye bilinirler belki...

Link to post
Sitelerde Paylaş

konu güzel aslında...

peygamber aslında kimdir nedir gibi temel bir soruya doğru kaymaya meyilli...

tabi o esnada vahy nedir sorusuna da değinilebilir...

kendimce ulaşabildiğim şeyi basitçe anlatmaya çalışırsam...

farkedebildiği gerçeği çevresine bildirerek uyaran kişilere peygamber denir...

ve her toplumda böyle birileri olur...

ama kendilerine o gözle bakılmaz hatta bazen kendileri bile bilmez...

zaten buda önemli değildir...

önemli olan yaptıkları işlevdir..

yani toplumları doğru olana yönlendirmeleri...

böyle insanların pek çoğu filozof alim bilge ozan aşık veli filan diye bilinirler belki...

Sevgili kireç..

Eğer müslümansan ve islamın , İbrahimin tanrısına inanıyorum diyorsan..

Şunlara inanmalısın.

İbrahimin tanrısı doğanın dışındadır.

Ondan gelecek bilgilerde doğanın dışından geliyordur ve vahiv budur.

Yani doğanın dışındaki allah tarafından dolayısıyla doğa dışından gönderilen bilgilere vahiv denir.

Her bilgi vahiv olsaydı vahiv diye ayrıca bir terim olmazdı demi..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Evvelden 20-25 yıl önce bir paravan üçkağıtcılık yöntemi vardı. 3-5 kişi sakin semtlere bir arabayla gider. ve arabadan anons yaparak yeni bir yaratığın geldiğini, yada 2 başlı yılanın arabalarında olduğunu görmek isteyenlerin toplanmalarını ister, kalabalık toplanınca da kaşla göz arasında bir ürünü, çikolata yada benzer bir gıda maddesini ortaya çıkarıp birde hediyeli çekiliş düzenlerlerdi.

Bu arada biletleri satıp çekilişi yaparlardı. Hediyeler ise çıkardı çıkmasına ama kendi adamlarına,, bilezik, kol saati, hediyelik eşya, v.s. Vatandaş ta bu hediyeler çıktıkça heyecana kapılıp, tekrar tekrar çekilişe katılarak söğüşlenirdi. En sonun da ise kavonazda bir yılan ölüsü kalabalığa gösterilip bu yılanın diğerine aşık olduğunu aşkına karşılık alamayınca kendi kendini soktuğunu ve öldüğünü söylerledi. Tabi 2 başlı yılanı bizler hiç bir zaman göremedik. Kestirmeden para kazanma dürtüsü Vatandaşa yılanı hep unutturmuştur. Ama insanlar zaman içinde uyanınca bu yılan hikayeleri tarihe karışıverdi. Halk arasındaki "Yılan hikayesine döndü" lafı burdan gelmektedir.

Şimdi gelelim bedevilerin islamiyet hikayesine..

Peygamberlik, cahilliğin ve saftirikliğin doruğunda ortaya çıkar. Eğer peygamberlik belirtisi olmaya başlamış ise insanlar diğer dinleri eleştirmeye adil düzen için dini kitaplar yetmemeye ve başlamıştır. Artık ahlaki bir çöküntü toplumu kemirmeye, tanrı-kul olgusu zedelenmeye, dini emirler can almaya başlamıştır.

Ve mecut dinlerin foyası meydana çıkmaya başlayınca alternatif din arayışı başlar.. Burada kurnaz bezirganlar devriye girer ve yeni peygamberi en cahil ve saftirik kabilelerden ortaya çıkarmak için harekete geçerler.. Yeni peygamber yaratırken, toplumun mevcut inançlarındaki boşlukları propaganda amaçlı kullanırlar. (Putlara tapmak gibi) öncelikle Peygamber seçilecek kişiye bu inanç bozuklukları empoze edilerek, peygamberin yeni tanrıyı biçimlendirmesinde yardımcı olurlar.

Yeni din ve tanrısı eskisinden çok daha dinamik sevecen bağışlayıcı ve mükemmel olması gerekmektedir. Yani helvanın iyi pişirilmesi yiyen sayısının çok olması anlamındadır. Tevratı hatmetmiş 2 yahudinin ! arabistan çöllerinde yeni din yeni peygamber oluşturması uzun zaman almıştır.. Ancak mükemmele ulaşmasının yanında baştan aşağıya yeni kurallar

getirmek çok zor olduğundan eski dinlerden bazı kuralları yeni dine monte etmek zorunda kalmışlardır. (Kurban kesmek, oruç tutmak sünnet örtünmek namaz kılmak. sevap ve günah denklemleri gibi)

Ancak Günümüzdeki islamiyet ile ilk dönem islamiyet arasında dağlar kadar fark vardır. Çünkü bezirganlar dinin kokuşmaması için, her dönem akılcı kurallar ekleyip safsata kuralları pasifize etmişlerdir.

Yukarıda anlattığım hikaye ile dinin oluşması aşağı yukarı aynı paralelliktedir..

Akıl her zaman kendini geliştirmektedir.

tarihinde atebaba tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çevirilerdeki de ilavesi fazla.Peygamberlik ve kitap verdik olacak.

Ayrıca her millete kendi diliyle uyaran bir resul gelmiştir ayeti var Kuran'da o yüzden yapılan meallerdeki dahi anlamına gelen de bağlacı hatalıdır.

Ayrıca Yahudiler Kuran'da bahsedilen İsrailoğlu değildir.İbrahimle ve onun soyu ile alakaları da yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...