Nevzat 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Dünya küresel ve ortam vakum olarak kabul edilecek ve dünya dönmüyor güneş etrafında diyelim. Açılan delikte yerçekimi varsa eğer, sadece yerçekimi 9,81 m/sn^2'lik ivme ile düşer. Yok eğer yerçekimi yoksa, o zaman g sonsuz olacağı için hızı tahmin etmek mümükün değil, sonsuz hızla gider. Link to post Sitelerde Paylaş
BA'AL 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Dünya küresel ve ortam vakum olarak kabul edilecek ve dünya dönmüyor güneş etrafında diyelim. Bence kütle çekimin etkisiyle merkeze doğru ilerler merkezde kütle çekim sıfır olduğu için durur. merkezden öteye gidememesi ise deliğin obür tarafından da merkeze doğru olan kütle çekimin olması nedeniyledir. İki zıt etki nedeniyle top duracaktır diyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
Dehri 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi http://qbx6.ltu.edu/s_schneider/physlets/main/gravity_shm.shtml Link to post Sitelerde Paylaş
Nevzat 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi http://qbx6.ltu.edu/s_schneider/physlets/main/gravity_shm.shtml İlginç... Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Bu soruyu daha önce de sordum ama, bir kere daha sormada sakınca yok. Bir metreküp yüzde bir rutubetli hava ile, bir metreküp yüzde 100 rutubetli hava içeren iki balonu, bir terazinin kefelerine koyuyorsunuz. Hangisi daha ağır çeker. Link to post Sitelerde Paylaş
kafir 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi (düzenlendi) Şekildeki üç eşit çaplı silindirler, merkezleri eşkenar üçgen oluşturacak şekilde dizilirse, bu dizilişin aradaki boşluk oranı ne olur? ( Not: Silindir yarıçaplarını 1 birim alınız. ) Bu soruda da hata var. 1. Bu soru fizik sorusu değil. Geometri sorusu. 2. Oran bir şeyin bir şeye bölümü demek. Boşluğun oranı diye bir şey olmaz. Boşluğun alanının üçgenin alanına oranı ya da boşluğun hacminin silindirin hacmine oranı vs. denilebilir. 3. Tabanı eşkenar üçgen olan 3 boyutlu cismin adı üçgen prizmadır. Üçgen değil. Soruda silindir varsa heralde ötekine de üçgen prizma demek istedin. Neyse soruyu anladığım şekilde çözeyim.. Üçgenin alanı = [(2r)^2(kök3)]/4 Beyaz kalan yerin alanı = [(pi)r^2]/2 boşluğun alanı = üçgenin alanı - beyaz kalan yerin alanı Artık bunu neye oranlarsanız oranlayın... Haziran 30, 2010 tarihinde kafir tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Dehri 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Bir tane de ben sorayım. Deniz kenarında mı, dağ başında mı yemek daha çabuk pişer? Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Bir tane de ben sorayım. Deniz kenarında mı, dağ başında mı yemek daha çabuk pişer? deniz kenarında... Link to post Sitelerde Paylaş
Nevzat 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Bir tane de ben sorayım. Deniz kenarında mı, dağ başında mı yemek daha çabuk pişer? Dağ başında, çünkü yükseklere çıktıkça, atm basıncı azalacağından suyun kaynama noktası düşer ve su daha düşük sıcalıkta kaynar, böylece yemek daha kolay pişer. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Dağ başında, çünkü yükseklere çıktıkça, atm basıncı azalacağından suyun kaynama noktası düşer ve su daha düşük sıcalıkta kaynar, böylece yemek daha kolay pişer. öyle değil işte... yukarı çıktıkça basınç düşer ve kaynama daha düşük sıcaklıklarda olur... burası doğru... ama yemeği pişiren kaynama değil yüksek sıcaklıktır... mesela iyice yukarı çıkıldığında su beş derecede kaynar... beş derecede yemek ne kadar zamanda pişer... Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Bir tane de ben sorayım. Deniz kenarında mı, dağ başında mı yemek daha çabuk pişer? Düdüklü tencerede mi (pressure cooker) daha çabuk pişer, açık tencerede mi? Link to post Sitelerde Paylaş
Temple Grandin 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Dünyayı bir uçtan öteki uca çap doğrultusunda delsek ve bu deliğin içine bir top bıraksak top nasıl hareket eder? Sadece sözel değilde matematiksel bir cevap arıyorum. Hoca sordu. Bu klasik soru daha önce de forumda soruldu. Doğru cevap: Merkezi geçtikten sonra yavaşlayıp geri döner, sonra sarkaç gibi salınmaya devam eder, hava sürtünmesi yüzünden sonunda yavaşlayıp merkezde durur. Bir kaçı bu cevabı verdi ama karşı çıkanlar da oldu, anlaşılacak dilde çözümledikten sonra ise karşı çıkmalar kesilmişti. Onu bulamadım ama şöyle: Yüksekten bırakılan bir topun, yerçekimi ivmesi (g) yüzünden hızı yere düşene kadar artar (hava sürtünmesi ihmal edilirse). Fakat yerdeki bir delikte durum değişiktir, aşağı indikçe topu "aşağıya doğru" çeken ana kütle azaldığı için, g azalır. (Arzın merkezine yaklaştıkça topu hem yukarıdan, hem aşağıdan çeken kütleler var olacağından "vektörel" olarak değer azalır.) Problemdeki asıl ilgiçekici tuzak da bundan sonra ortaya çıkıyor: Evet, topu çeken ivme azalır, hatta merkezde yok olur. Fakat, ivmenin yok olması, topu durdurmaz ki, "hızlanmasını" durdurur sadece. İvme, hız'ın türevidir, hız da "yol"un. Yani ancak "hız" sıfırlanırsa, yol sabitlenir (cisim durur). İvme sıfırlanırsa ise "hız" sabitlenir, cisim durmaz. Merkeze doğru ivme azalıp yok olduğunda top artık sabit hızdadır (hava sürtünmesi ihmal). Sabit hızda merkezi geçer, Arzın öbür tarafına doğru "yol" almaya devam eder. Fakat bu sırada geride kalan kütle arttığı için, bu sefer ivme (-) olur. Yani cisim yavaşlamaya başlar. Hava sürtünmesi olmasaydı, öbür taraftaki deliğe kadar yavaşlayıp tam delikte durur, sonra tekrar geriye doğru dönüp sonsuza kadar salınırdı. Sürtünem olduğu için, gidiş yolları gittikçe azalacak gibi salındıktan sonra, merkezde hareketsiz kalır. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Haziran 30, 2010 gönderildi Raporla Share Haziran 30, 2010 gönderildi Bu anlatacağım tam bir fizik sorusu olmasa da matematik sorusu, fakat ikisi de içiçe olduğundan bu başlıkta sormayı uygun buldum. İlginç olan şu: Elimizde sınırsız uzunlukta bir halat var ve biz bu halatla dünyayı en geniş yerinden (çevresi) bir kere olmak suretiyle sarıp sarmalıyoruz. Burada kullanılan halat dünyanın çevresi kadar olup "X" olsun. Şimdi bu halatla dünyayı, dünya yüzeyine değecek şekilde değil de, 1 metre dıştan (uzağından) olacak şekilde sarıp sarmalayalım. İlk olarak anlattıklarımı bir düşünüp hayat edin aklınızda kurun. Soru şu: İkinci durumda kullanılan halat uzunluğu, birinci durumda kullanılan halat uzunluğundan ne kadar fazladır? Benim tavsiyem hemen kağıt kalem çözmeyin. Önce tahminlerde bulunun ve sonra çözün. Sonucu bulduğunuzda çok şaşıracaksınız. 2 pi metre... Link to post Sitelerde Paylaş
DreiMalAli 0 Temmuz 3, 2010 gönderildi Raporla Share Temmuz 3, 2010 gönderildi O zaman bilimsel bir açıklama yapalım. Kavram karmaşası yaşıyoruz. Yerin şekli, geometri yönünden tam bir küre olmayıp, ekvator bölgesinde biraz şişkin, kutuplar bölgesinde ise basıkcadır. Kutupları birleştiren eksen ile ekvatordan geçen çap arasında 43km'lik ir fark vardır. Buraya kadar tamam anlaştık? İşte bu 43 km'lik farkdan dolayı yerin şekli için " küre " değil, "Geoid" denir. Bu Geoid, çeküllerle her noktada dik olan bir yüzeyin meydana getirdiği şekle denir. Bu şekil, yukarıda da verdiğim gibi, okyanuslar seviyesindeki bir yerküresini temsil eder ve okyanuslarda tam su seviyesinden, kıtalarda ise bu seviyenin biraz üzerinden geçer. Bir de dönme elipsoidi dediğimiz sferoid vardır. Teorik ve matametiksel bir şekildir. Küçük ekseni yerin kutbundan geçtiği varsayılan bir elipsin bu eksen etrafında dönmesi sonucu meydana gelir ve yanlara doğru yoğunluk farkı göstermeyen, homojen sıvı bir yerküresidir. Sfeoid, okyanusda deniz seviyesi üzerinde, dolayısıyla geoidin biraz üstünde, kıtalarda ise geoidin biraz altında bulunur. İşte Dünya'nın çapı, oartalama çapı, basklık oranı dedikleri, bu sferoide göre hesaplanmış değerlerdir, gerçek yeryüzü şekillerine göre değil. Velhasıl, bunca yıldır bir yeryüzünün tam şeklini bile belirleyememişler, saçmalayıp durmuşlar. Yok geoid, yok küre yok bilmem başka birşey. Tartışmanın anlamı yok, net deneysel bir ölçüm yok çünkü, yaklaşımlar var. Dünyanın yarıçapı yaklaşık 6400 km. Ekvator ve kutuplar arasındanki yarıçap farkı 20 kilometre kadar. Dünyamız bir küredir denilince yapılan hata "şekilsel" 20/6400 = 0,003. Yani yüzde 0,3 kadar bir hata yapmış olduk. O halde Dünyanın şekli bir küredir demekde bir kusur yoktur. Geoid çizgiler; "yerel" yerçekimi ivmesi ve Dünyanın dönmesinden dolayı oluşan "yerel" merkezkaç kuvvetleri göz önüne alınarak yapılan hesapların sonucudur. Bu anlamda Dünyanın şekli "geoiddir" demek, şu resimdeki mıknatısın şekli dikdörtgen prizması değildir, resimdeki manyetik çizgilerin çizdiği şekildir demek ile eşanlamlıdır. http://de.wikipedia....=20060215210703 İşte Dünya'nın çapı, oartalama çapı, basklık oranı dedikleri, bu sferoide göre hesaplanmış değerlerdir, gerçek yeryüzü şekillerine göre değil. Hayır! Durum tersine. Dünya yüzeyinde yapılan milyonlarca ölçüm değerleri sonucu ortaya çıkar bu sferoid. Yani önce ölçüm yapılır, daha sonra bu ölçümlerin sonucu bir tane "ortalama" elipsoid belirlenir ve kullanılır. Navigasyon aletleri sayesinde günümüzde bol bol kullanılır oldu artık. Gitmek istediğin yere bir kaç metrelik bir hata ile götürür. Şimdi bu arkadaşın sorusunda halatı teorik olarak mı sarıyoruz, yoksa gerçekte mi? Teorik olarak sarıyor. "Gerçek şekil" konusuna girersek, işin içinden çıkamayız. Halatı gerçekten Dünyanın yüzeyine semek istersek, halatı - önümüze çıkan dağın üst yüzeyine mi serelim? sorusu çıkar karşımıza. - yolumuz üzerindeki taşın altına mı serelim yoksa üztüne mi. Üstüne serersek aradaki boşluğu ne yapacağız? sorusuyla karşılaşırız. - önümüze çıkan ağacın/çalının/çimenin her dalına/yaprağına mı saralım? ... - Her kum tanesinin üzerine de sereli mi? - her molekülün, atomun çevresini de göz önüne alalım mı? ... Fraktal geometriye hoş geldiniz. Sferoid olarak tanımlanan özel şeklin çevresi 2(pi)r midir? Değildir. Yani matematiksel olarak birisi hava olsun diye böyle bir soru uydurmuş Ve iyi de etmiş. Çünkü ilginç bir konuya değinmiş. Göz kararı ve hesap arasındadaki fark gayet güzel ortaya çıkıyor. İlk bakışda çok büyük uzunluklar beklenirken, hesaplandığında çok küçük değerler çıkıyor ortaya: Uzunluk farkı yarıçapı 1 metre olan bir çemberin çevresi kadar (= 6,28 m) ve her zaman sabit. Her zaman sabit, çünkü ister Dünyanın yarıçapını 1 metre artıralaım, ister Güneşin, ister Samanyolunun ister bir araba tekerinin veya bir kalemin... Aradaki uzunluk farkı her seferinde sadece 6,28 metredir. Sevgiler Link to post Sitelerde Paylaş
DreiMalAli 0 Temmuz 3, 2010 gönderildi Raporla Share Temmuz 3, 2010 gönderildi Enine kesitler paralelleri oluşturur, Boyuna kesitler ise meridyenleri. Dünya kutuplardan basık olduğu için boyuna kesitler, meridyenler elips oluşturur. Paralellerde durum değişmez. yarıçap ekvatorda en büyük, kutuplara gittikçe azalır kutupta sıfır olur. probler paraleller açısından düşünülünce uygundur. Ancak meridyenlerde durum değişir mi bilmiyorum. Sanki onda da değişmez. Çünkü elipslerde iki merkez vardır. Ve bu iki merkeze uzaklıklarının toplamı sabit olan noktaların yaptığı çemberdir elips. Yani dairede tek yarıçap olmasına karşın. Elipste değişkin iki yarıçap vardır ama bu iki yarıçapın toplamı sabit olacağı için. sanki aynı kural elips için de gerçerli olur. Hesaplamasını yapmak gerek. Sevgiler. Dairenin yarıçapını 1 metre artıdığımızda çeversi 6,28 metre artıyor. Bu değer dairenin yarıçapından bağımsız ve sabit bir değer. Elipsin iki merkezine olan uzaklığını 1 metre artığımızda ama uzunluk farkı sabit değil. Elipsin büyüklüğüne göre değişiyor. Dünyamız için uygularsak uzunluk farkı 6,27 metre. (WGS 84 değerlerini kullandım: a = 6.378137 m, b= 6356752,314 http://de.wikipedia.org/wiki/WGS84 ) Sevgiler Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 3, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Temmuz 3, 2010 gönderildi Bu soruyu daha önce de sordum ama, bir kere daha sormada sakınca yok. Bir metreküp yüzde bir rutubetli hava ile, bir metreküp yüzde 100 rutubetli hava içeren iki balonu, bir terazinin kefelerine koyuyorsunuz. Hangisi daha ağır çeker. Bu soru hala cevapsız.. Cevap verme cesareti olan ve yanılmaktan korkmayacak bir babayiğit arıyoruz.. Henüz bulamadık. Link to post Sitelerde Paylaş
pisinge 0 Temmuz 3, 2010 gönderildi Raporla Share Temmuz 3, 2010 gönderildi Bu soru hala cevapsız.. Cevap verme cesareti olan ve yanılmaktan korkmayacak bir babayiğit arıyoruz.. Henüz bulamadık. Önce o rutubetli ve rutubetsiz havayi bulup bir balona koymayi becerin ben cevaplarim:))))) Link to post Sitelerde Paylaş
alpcakir 0 Temmuz 3, 2010 gönderildi Raporla Share Temmuz 3, 2010 gönderildi Bu soruyu daha önce de sordum ama, bir kere daha sormada sakınca yok. Bir metreküp yüzde bir rutubetli hava ile, bir metreküp yüzde 100 rutubetli hava içeren iki balonu, bir terazinin kefelerine koyuyorsunuz. Hangisi daha ağır çeker. İkisi de bir metreküp olduğuna göre(diğer dış şartların ve sıcaklık ve basıncın aynı olduğunu farz ediyorum) ikisinde de eşit mol molekül veya atom vardır. Su buharının ortamda artması ile diğerlerinden yaklaşık eşit oranda eksildiğini farz ederiz. Suyun molekül ağırlığı azot-oksijen-karbondioksit-vs bileşiminin kısacası havanın ortalama molekül ağırlığından hafifse %100 rutubetli hava daha hafif çeker değilse tersi. Hafif mi değil mi bilmiyorum hesap etmeyi size bırakıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Temmuz 3, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Temmuz 3, 2010 gönderildi İkisi de bir metreküp olduğuna göre(diğer dış şartların ve sıcaklık ve basıncın aynı olduğunu farz ediyorum) ikisinde de eşit mol molekül veya atom vardır. Su buharının ortamda artması ile diğerlerinden yaklaşık eşit oranda eksildiğini farz ederiz. Suyun molekül ağırlığı azot-oksijen-karbondioksit-vs bileşiminin kısacası havanın ortalama molekül ağırlığından hafifse %100 rutubetli hava daha hafif çeker değilse tersi. Hafif mi değil mi bilmiyorum hesap etmeyi size bırakıyorum. Hesaplaması çok basit aslında. Ben bile yapabilirim. Gazların atom ağırlıklarını bulacaksınız. Kuru havadaki gazların atom ağırlığı mı daha fazla, rutubetli havadaki atomların ağırlığı mı daha fazla? Sorunun cevabını sağduyu ile de bulabilirsiniz? Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Temmuz 3, 2010 gönderildi Raporla Share Temmuz 3, 2010 gönderildi Dairenin yarıçapını 1 metre artıdığımızda çeversi 6,28 metre artıyor. Bu değer dairenin yarıçapından bağımsız ve sabit bir değer. Elipsin iki merkezine olan uzaklığını 1 metre artığımızda ama uzunluk farkı sabit değil. Elipsin büyüklüğüne göre değişiyor. Dünyamız için uygularsak uzunluk farkı 6,27 metre. (WGS 84 değerlerini kullandım: a = 6.378137 m, b= 6356752,314 http://de.wikipedia.org/wiki/WGS84 ) Sevgiler Sevgili DreiMalAli iki noktaya uzaklıkları toplamı sabit olan elipslerin tümünde, çember uzunluğu sabit midir? diye bir soru soracaktım ki soruyu sorarken sabit olmadığını düşündüm. Çünkü elipsin çember uzunluğunu iki noktaya uzaklıkların toplamı değil, iki noktanın birbirine olan uzaklıklarının belirlediğini farkettim. Eğer iki noktanın birbirine olan uzaklığı, verilen toplam uzaklığa eşit ise elips değil bir çizgi ortaya çıkar. Örneğin iki noktaya olan uzaklıkların toplamı 4 metre olan elipslerin tümünde çember uzunluğu sabit olabilir mi? Bu iki nokta birbirinden 4 metre uzaklıkta ise elips oluşmaz. Oluşan çizgi uzunluğu da maksimum 4 metre olur. Bu iki noktayı birbirine yaklaştırdıkça ortaya çıkan elipslerin tümünde çember uzunluğu 4 metre midir? Bu iki noktayı birleştirinceye kadar yaklaştırdığımız zaman ise ortaya 2 metre yarıçaplı bir çember çıkar. Bu çemberin uzunluğu da 6,28 m olur. Demek ki elipslerde çember uzunluğu iki noktanın birbiri ile uzaklığı ile değişiyor. Acaba bu değişimin eğrisi veya fonksiyonu nasıldır? Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts