Jump to content

İlginç Fizik Soruları


Recommended Posts

Son iki argümanı da kabul edebiliriz.

Ben biraz daha farklı bir nedenden foton için zamanın geçmediğini düşünmüştüm.

Gerçi sevgili Drekinci oldukça yaklaşmış benim düşünceme..

Foton bilgi taşır.

Bu her foton için geçerlidir. Bilgi bir yerden alınır, başka bir yere taşınır.

Alınan bilgi o an için donmuş bilgidir. Absolü sıfır değil benim kullandığım donmuş terimi...

Sadece o anın durduğunu belirtmek istiyorum. O an fotonda durmuştur.

Foton sonsuza kadar da gitse, aynı bilgiyi içerecek ve iletecektir.

Foton için zamanın geçmesi demek, içerdiği bilginin değişmesi demektir. Zaman ancak bu değişiklikle açıklanır.

Fotonun içerdiği bilgi değişmeyeceğine göre, foton için zaman geçmeyecektir.

Foton için zamandan bahsedemeyiz.

Köylü Mehmet Ağa'ya bunu böyle açıklarsam anlar herhalde. Anlamaması için bir neden yok.

Köylü Mehmet Ağa derken, küçük görmek istemiyorum tabii. Sadece bu konuda bilgisi olmayan ama akıllı ve mantıklı, öğrenmek isteyen bir insan düşünüyorum.

Aslında antropologlar ilkel kabilelerde yaşayan insanlara, bazı çağdaş fizik kuramlarını, kendi dillerini kullanarak açıklamanın ve onların anlamasını sağlamanın mümkün olacağını düşünmektedirler.

Fotonun zamanın dışında kaldığını, böyle bir açıklama ile herkesin anlaması sağlanabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,7k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hız, ışık hızında da olsa, ışık hızından daha da yüksek olsa zaman geçer.

Kim için geçer hızı gözlemleyen için mi?

Zaman denilen şey zaten hızın kendisidir.

Örneğin güneş ile dünya arası mesafe hız ile ifade edilir. Işık hızı ile 9 dakika. Ama daha yavaş hızlarda dakika artar. Daha yüksek hızlarda dakika azalır.

Zaman denilen şey harekettir,devinimdir hız sadece bu devinim biçimlerinden biridir.

Güneş ile dünya arasındaki mesafe basbayağı mesafe ile ifade edilir. Bu mesafenin ışığın belirli bir sürede alacağı mesafe olarak ifade edilmesi onun mesafe olarak ifade edilmediğini göstermez.

Kütlesi olan maddelerin kütlesi zaten hızı ile ifade edilir. Kütle bir tür hızdır.

Yüksek hızlarda kütle hız ile orantılı olarak artar.

Zaman konusunda kütlenin artması veya azalmasının önemi yoktur.

Foton nun sıfır kütlesi, mutlak sıfır değildir. Sıfıra yakın bir değerdir ve ışık hızına ulaştığında kütlesi de ortaya çıkabilmektedir. Yani fotonun bazan dalga bazan kütle özelliği göstermesi hızı ile ilgilidir. Eğer bir madde kütle özelliği gösteriyorsa bence aslolan budur. Kütlesi var. Kütlesi çok küçük, ama ancak ışık hızında bu özelliği farkedilebiliyor. Işık hızının biraz altında olunca kütle özelliğini göremiyoruz. Bu durumda ışığın maksimum hızı boşlukta gerçekleşir ve burada kütle özelliği açığa çıkabilir. Eğer maddi bir ortamda seyrediyorsa maksimum hızının altına düşer ve bu hızlarda kütle özelliğini ölçemeyiz.

Kütlesi olan durağan maddelerin kütlelerine karşılık gelen enerjisi ışık hızının karesi ile orantılıdır. Yüksek hızlarda kütle artışı kinetik enerji artışı ile orantılı artar, artan rölatif kütledir, yani bu enerji artışının kütle karşılığı nedir diye bakarsak bulacağımız cevaptır. Zaman konusunda ise kütlenin daha ötesi kütle yoğunluğunun ilişkisi vardır ki kütle çevresinde uzay ile beraber zamanın da büküldüğünün söylenmesini sağlar. Ayrıca elektron dahi bazen kütle bazen dalga özelliği gösterir bu da onun hızı ile mi ilişkilidir.

Özetle; Maddi oluşumlarda zaman iki türlü geçer. Maddenin kendi iç dinamiğine göre. Ve kendi dışındakilerin dinamiğine göre. Atomaltı oluşumlardaki hareketleri ölçemiyorsak veya bu hareketleri durdurabiliyorsak. (yüksek soğukluklarda) bu oluşumlarda zaman geçmiyor denilebilir. Ancak iç dinamik durdurulsa bile dış hareketleri tümü ile durdurmak mümkün olamayacağı için. Her durumda zaman geçer.

Sevgiler.

Sevgiler.

Daha da ötesi tekilliğe daha en başa dönersek ortada ne zaman vardır, ne mesafe vardır, ne de hareket. Ortada olan tek şey kütledir. Bunların hepsini barındıran şey kütledir.

Size de sevgiler Drekinci.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kim için geçer hızı gözlemleyen için mi?

Evet gözlemleyen için, ışık fotonunda zaman geçmiyor olsa da dışındaki mekanda zaman geçer.

Zaman denilen şey harekettir,devinimdir hız sadece bu devinim biçimlerinden biridir.
Hız ile devinim farklı şeyler mi? Devinimin hızdan başka biçimleri var mı?
Güneş ile dünya arasındaki mesafe basbayağı mesafe ile ifade edilir. Bu mesafenin ışığın belirli bir sürede alacağı mesafe olarak ifade edilmesi onun mesafe olarak ifade edilmediğini göstermez.

Mesafe, birim uzaklıkla ifade edilir. Ancak mesafeyi kat edecek birileri olduğu zaman, artık metre veya katları ile ifade edilmiyor. Kat edecek birilerinin hızı ile orantılı olarak. Zaman birimi olarak ifade ediliyor. Örneğin Ankara istanbul arası kaç saat deniliyor. 450 km bu mesafe hakkında kesin bilgi verir ama. Uçakla gidersen 1 saat. Otomobil ile 4 saat gibi. Mesafeyi kat edecekler için mesafenin zaman ile ifade edilmesi daha tatminkar olmaktadır.

Zaman konusunda ise kütlenin daha ötesi kütle yoğunluğunun ilişkisi vardır ki kütle çevresinde uzay ile beraber zamanın da büküldüğünün söylenmesini sağlar.

Kütle ve zaman ilişkisinde hız arttıkça kütle de artıyor. Ancak kütle yoğunluğu ile zaman ilişkisini anlayamadım. Daha yoğun kütle dafa fazla zaman mı içeriyor. Daha doğun kütle çevresindeki uzayı büker ama bunun zaman ile bağlantısı nedir?

Ayrıca elektron dahi bazen kütle bazen dalga özelliği gösterir bu da onun hızı ile mi ilişkilidir.

Evet ben öyle düşündüm. Elektron veya foton ışık hızına ulaşamadığı durumlarda kütle özelliğini farkedememekteyiz. Uzayda yakaladığımızda, ışık hızına ulaştığında kütle özelliğini de saptayabilmekteyiz. Yani elektron veya foton o denli küçükler ki. (sıfıra yakın) Bu küçüklük hız kazandığı zaman kütle de kazanıyor ve ışık hızında kütle özelliğini saptayabiliyoruz.

(Tabi bu varsayımın doğruluğundan emin değilim. Hız kütle ilişkisinden böyle bir çıkarım yapıyorum.)

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teşekkür sevgili DreiMalAli,

Genellikle matematik veya geometri derslerinde öğrencilerin beylik soruları olur.

Tamam da hocam bunlar normal hayatta ne işe yarar? şeklinde.

Şimdi bu beylik soru aklıma geldi.

Tamam da hocam bu eğrileri normal hayatta hangi durumlarda kullanabiliriz? B)

Sevgiler.

:D

Haydaaa.... Şurda tatlı-tatlı eğlenirken... Nerden çıktı böyle ciddi sorular. Pişmiş aşa su katar gibi. :blink:

Benim işim "Gereksiz İşler Uzmanlığı"dır (Merak da diyebilirz). Anlamam öyle nerde kullanılırlardan.

Ama aklıma bir "mesel" geldi. Hani beyin birisi toprağına yerleşmek isteyen bir kabileye "Bir koyun derisi kadar toprak senin olsun." demiş. Benim fakirim de koyun derisini elinden geldiği kadar ince iplikler halinde kesip sermiş ya...

Eğer sen de öyle bonkör(!) bir ağadan böyle bir teklif alırsan, kestiğin ipliklerle bir elips serme yere. Bir çember yap! Daha karlı çıkarsın. :D

Elipsin genel kullanılma alanını sormuş olsaydın, bir şeyler söyleyebilirdim. Gök cisimlerinin yörüngeleri haricinde, böbrek taşlarını kırmakta kullanılır diye.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tahmin yürütüyorum ......

Güneşin farklı kutuplarında farklı çekim kuvvetlerinin olduğundan olabilr veya

gezegenlerin kendi etraflarında dönerken oluştrudukları salınıp veya sapma buna neden olabilir veya

ikiside olmayabilir . Sadece tahmin

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tahmin yürütüyorum ......

Güneşin farklı kutuplarında farklı çekim kuvvetlerinin olduğundan olabilr veya

gezegenlerin kendi etraflarında dönerken oluştrudukları salınıp veya sapma buna neden olabilir veya

ikiside olmayabilir . Sadece tahmin

Çok mantıklı düşünüyorsun. Biraz daha az mantıklı düşünürsen bulabilirsin.

Belki de bir nedeni yoktur! Değil mi?

Ama hepsi de eliptik olunca insan bir neden arıyor.

Aslında ideal yörünge daireseldir.

Ancak yörüngelerin dairesel olmaları mümkü değildir.

Çünkü diğer gök cisimleri tarafından bu mükemmel dairesel yörüngeler idame ettirilemeyecekler ve bozulacaklardır.

Mükemmel dairesel yörünge bozulunca ne olur?

Eliptik olur...

O yüzden dairesel yörüngelerini idame ettiremeyen bütün gezegenlerin yörüngeleri eliptiktir.

Eliptik olmak zorundadır.

Yoksa bu bağlamda elipsin hiç bir marifeti yoktur.

Yörüngeler mükemmel dairesel de olabilir, eliptik de.. Ama eliptik olmaları daha kolaydır.

Mükemmel dairesel olmaları ise mümkün değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında ideal yörünge daireseldir.

Ancak yörüngelerin dairesel olmaları mümkü değildir.

Çünkü diğer gök cisimleri tarafından bu mükemmel dairesel yörüngeler idame ettirilemeyecekler ve bozulacaklardır.

Mükemmel dairesel yörünge bozulunca ne olur?

Eliptik olur...

Burayı biraz daha açarmısın hacı . Tamam dairesel yörünge biz insanlaa daha düzenli görünüyor ama aslında uygun olan yörünge biçimi elips . Ama elipsin şekli uygunluk açısından neden daha önemli ?

Not : Hem koyu hemde yatay olan bölümü rica etsem biraz daha açsan .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burayı biraz daha açarmısın hacı . Tamam dairesel yörünge biz insanlaa daha düzenli görünüyor ama aslında uygun olan yörünge biçimi elips . Ama elipsin şekli uygunluk açısından neden daha önemli ?

Not : Hem koyu hemde yatay olan bölümü rica etsem biraz daha açsan .

Ideal bir evren düşün...

Gezegen ideal olsun.. Homojen olsun yani. Çekim gücü her yerinde aynı olsun. Ay denen bir uydusu olsun.

O da gezegen gibi ideal olsun.

İkisinin de yakınlarında çekim kuvvetine sahip başka bir gezegen olmasın..

Bu gezegenin ayı ideal bir daire çizen yörüngeye sahip olacaktır. Eliptik olması için bir neden yoktur.

Nitekim dünyanın ayı, dünya ile birlikte bu ideal duruma sahip olmadıkları halde, ayın yörüngesi daireye çok yakındır.

Ayın dairesel bir yörünge ile başlamış olması muhtemeldir. Bu yörünge zamanla bozulmuştur.

İdeal bir yörüngenin eliptik olması için ne gibi bir neden ileri sürüyorsunuz?

Yörüngenin eliptik olması neden gerekiyor?

Benim açıkladığım nedenlerden dolayı yörüngeler eliptik olmak zorundadır.

Başka bir neden var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer güneşin tek bir gezegeni olsaydı. Bu gezegen uzaydan gelip güneşin yanından geçerken güneşin çekim kuvvetine yakalanarak güneşin yörüngesine girmiş olsaydı. Başlangıçta gezegenin kendi kinetik enerjisi ile güneşin çekim kuvveti arasındaki bir etkileşim ile elips bir yörünge olurdu. Ancak bu elips yörünge zamanla dairesel bir yörüngeye dönüşürdü. Çünkü bu yörüngeye etki eden başka bir kütle olmayacağı için güneşin çekim güçü gezegenin kinetik enerjisini dairesel bir yörünge oluşturuncaya kadar eksiltecekti. Ancak yörüngede başka gezegenler bulunduğu zaman. Bu gezegenlerin kütle çekimleri hem güneş ile hem de diğer gezegenler ile ilişki içinde olacağından bütün gezegenler kütleçekimlerinin ortak bileşkeleri olacak yörüngelerde hareket edecek bu yörüngeler de elips olacaktır.

Elipsin iki odağı var ve bu iki odağa olan uzaklıkların toplamı sabit noktaların geometrik yeri olduğuna göre. Her kütlenin çekim gücünü bir vektöryel kuvvet olarak düşünürseniz, birbirini kütlelerinin büyüklüğü ve aralarındaki mesafe ile orantılı olarak çekecekleri için, Uzayda en az üç farklı kütle birbirini çekerken herbirinin hareketini, teker teker tespit edebilmek için diğer iki kütleyi sabit kabul etmek gerekir. İşte o diğer iki kitle elipsin iki odağı haline gelir.

Örneğin, 3, 5 ve 8 kuvvetlerinde çekimi olan üç kütle düşünelim. Eğer 3 kütleli olanın hareketini hesaplamaya çalışırsak. 5 ve 8 kütleli olanları sabit kabul etmek gerekir. Böyle olunca 3'ün yörüngesi, odakları 5 ve 8 olan iki odaklı bir elips olacaktır. 3'ün 5'e uzaklığı 2, 8'e uzaklığı ise 5'tir. Yani uzaklıkları toplamı 2+5=7 olan bir elips.

Diğerlerinin hareketlerini de aynı yaklaşımla bulmak mümkün.

5 için düşünürsek, 3 ve 8 sabit odak olmalı. 5'in üç ile farkı 2, 8 ile farkı 3 tür. Uzaklıkların toplamı 2+3=5 olan bir elips.

8 için düşünürsek, 3 ile 5 sabit odak olmalı. Sekizin diğerleri ile aralarındaki fark, 5+2=7, demek ki burada da aralarındaki uzaklıkların toplamı 7 olan bir elips sözkonusu.

Yine de bu tür hesapların hakkından sevgili DreiMalAli gelir. Bakalım benim yaklaşımımı doğru bulacak mı? Acaba atladığım, gözden kaçırdığım parametreler var mı?

Not. Varsayılan kütlelerin birbirlerini çekip, birbirlerinin üzerine düşmemesi, elbette yörüngelerindeki hareket hızlarının sağladığı merkezkaç kuvveti nedeniyledir. Küçük kütleli olanlar diğerlerine göre daha hızlı hareket ediyor olmalılar ki, kendi yörüngelerini muhafaza edebilsinler.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ideal bir evren düşün...

Gezegen ideal olsun.. Homojen olsun yani. Çekim gücü her yerinde aynı olsun. Ay denen bir uydusu olsun.

O da gezegen gibi ideal olsun.

İkisinin de yakınlarında çekim kuvvetine sahip başka bir gezegen olmasın..

Bu gezegenin ayı ideal bir daire çizen yörüngeye sahip olacaktır. Eliptik olması için bir neden yoktur.

Nitekim dünyanın ayı, dünya ile birlikte bu ideal duruma sahip olmadıkları halde, ayın yörüngesi daireye çok yakındır.

Ayın dairesel bir yörünge ile başlamış olması muhtemeldir. Bu yörünge zamanla bozulmuştur.

İdeal bir yörüngenin eliptik olması için ne gibi bir neden ileri sürüyorsunuz?

Yörüngenin eliptik olması neden gerekiyor?

Benim açıkladığım nedenlerden dolayı yörüngeler eliptik olmak zorundadır.

Başka bir neden var mı?

Bu düşünce silsilesi maalesef doğru değil sevgili Haci.

Konyu eskiden de konuşmuştuk. Başka bir forumda da karşıma çıkmıştı. İşin içinde fazlaca matematik olduğu için, basit bir anlatım bir türlü bulamamıştım.

Dediğin gibi ideal bir durum düşünelim. Evrende sadece bir gezegen ve gezegenin uydusu olsun.

İşin içinde (basit bir şekilde söylersem) olan fiziksel etkenler:

1. yerçekimi kuvveti

2. düzgün doğrusal hareket

3. ivmeli hareket

Ve ne yerçekimi kuvveti ne de ivmeli hareket lineer (doğru orantılı) değil. Belki de anlatım zorluğunun en önemli nedeni bu.

Gezegenin uyduya uyguladığı çekim kuvveti, merkezkaç kuvvetini tam olarak dengeliyorsa bu uydunun yörüngesi bir dairedir. Ki bu durumda uyduda belli bir hız etkendir. Buna 1. kritik hız diyelim.

Tam olarak dengelemiyorsa, yörünge bir daire değildir.

Uydunun hızı 1. kritik hızdan küçükse, uydu gezegene düşer.

Uydunun hızı 1. kritik hızdan büyükse, yörünge bir elipsdir. Ve bu yörünge sabittir, dengelidir, kararlıdır. Zamanla değişerek bir daire haline gelmez. Büyüklüğü değişmeyen kararlı bir elips olarak kalır.

Uydunun hızını biraz daha artırırsak, elipsin basıklığı (ekzantriği) biraz daha artar. Uydunun hızını ne kadar artırsak basıklığı da (ekzantriği) o kadar artar. Ve bu durum 2. kritik hıza (kurtulma hızı diye geçer literatürde) kadar devam eder.

2. kritik hızın anlamı: Uydu gezegenden belli bir yükseklikte duruyor diyelim. Gezegenin çekim kuvvetinden kurtulup bir daha gezegene dönmemesi için uyduya vermemeiz gereken hız. Yükseklik arttıkça bu hızın değeri düşer.

Yani uydunun hızı 1. kritik hızdan büyük ve 2. kritik hızdan küçük olduğu sürece, uydunun yörüngesi bir elipsdir.

Çevremizde sadece elips yörüngeler görmemizin nedenlerinden birincisi budur.

Dairesel yörünge için tek ve belli bir hız gerekli iken, elips yörünge için birden fazla (sonsuz tane) hız değeri vardır. Bu yüzden dairesel yörünge görmek hemen hemen mümkün değildir.

Uydunun hızı 2. kritik hıza tam olarak eşit olduğunda, elips artık dejenere olmuş ve bir parbole dönüşmüştür. Uydu gezegene bir daha dönmemek üzere bir parabol yörünge üzerinden yoluna devam eder.

Uydunun hızı 2. kritik hızdan daha büyük olduğunda, uydunun yörüngesi bir hiperbol oluşturur.

Parabol yörünge için tek ve belli bir hız gerekli iken, hiperbol yörünge için sonsuz tane imkan vardır.

Hem parabol yörünege durumunda hem de hiperbol yörünge durumunda, uydu gezegene bir daha geri dönmez.

Çevremizde sadece elips yörüngeler görmemizin ikinci nedeni ise budur. Uydu gezegeni terkedip girmiştir.

Birinci kritik hız: v1 = karekök(G*M/R)

Äkinci kritik hız: v2 = karekök(2*G*M/R)

G: Çekim sabiti.

M: Gezegenin kütlesi

R: Uydunun gezegene olan uzaklığı

İdeal olmayan durumlarda, yani bir çok gezegen bir yıldız etrafında dönerken...

Elbette bir gezegenin yörüngesi diğer gezegenler tarafından etkilenir. Ve gezegenin yörüngesi tam ve dörtdörtlük bir elips veya daire değildir. Yörünge az da olsa elipslikten veya dairesllikten sapar. Fakat eliptik bir yörünge dairesel bir yörüngeye dönüşmez.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili DreiMalAli..

Seninle bu konuyu tartışamam. Öyle bir niyetim yok.

O zaman ben orinal iddiama döniyorum.

Gezegenlerin yörüngeleri dairesel olamayacaklarından dolayı eliptiktir.

Daha fazla açıklama yapmama gerek yok. Yapınca karışıyor çünkü...

Link to post
Sitelerde Paylaş

:D

Evet sevgili Haci.

Karmaşık bir konu. Bu yüzden hem anlatım zorluğu çekiyoruz, hem de hayal gücümüzü zorluyor.

Formüllere hemen hiç girmeden anlamak isteyenlare bir kitap tavsiye edeyim:

Feynman'ın Kayıp Dersi. Gezegenlerin Güneş Çevresindeki Hareketi. Tübitak yayınları.

Link: http://www.tikla24.de/aa.id.1147680111.html

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada dikkatimi çekti.

DreiMalAli de merkezkaç kuvvetinden bahsediyor, Drekinci de..

Öyle bir kuvvet yok aslında.

Gezegenlerin güneş etrafında dönmeleri kendi hızları ve çekim kuvveti ile açıklanabilir.

Gezegenler düz gitmeye çalışırlar. Düzgün doğrusal hareket yaparlar. Ama çekim kuvveti onları çeker ve bir daire veya elips çizmeye zorlar.

Gezegenlerin yörüngeleri için yanlış bir açıklama merkezkaç kuvveti.

Merkezkaç kuvveti olmayan yapay bir kuvvettir.

Bu durumda aşağıdaki açıklamayı düzeltmek gerekiyor.

Gezegenin uyduya uyguladığı çekim kuvveti, merkezkaç kuvvetini tam olarak dengeliyorsa bu uydunun yörüngesi bir dairedir

Gezegenin uyduya uyguladığı çekim kuvveti, uydunun düzgün doğrusal hareketini tam olarak dengelerse (yani onun kadarsa) bu uydunun yörüngesi bir dairedir diyebiliriz.

Uyduların veya gezegenlerin hızı çekim hızından büyük veya küçük olunca diğer açıklamalar geçerli elbette.

Ama aralarındaki ilişkinin tam olması da mümkün..

Yine de kabul etmem gerekir ki en ideal koşullarda bile eğer hız etmenini dikkate almazsak, yörüngeler hiç bir zaman dairesel olmaz.

Teşekkürler bu açıklama için. Şimdi daha iyi anladım durumu. İki etmen birden etkili olmak zorunda. Çekim kuvveti ve hız..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili drekinci.

Doğrusunu söylemek gerekirse... Ne demek istediğini anlamadım.

Hem kouyu gereğinden fazla karmaşıklaştırmışsın, hem de konudan epeyce sapmışsın gibi geldi bana.

Basite indirgemek daha yararlı olur.

Mesela çizim olark:

Sadece bir yıldız ve sadece bir gezegen. Yıldız hareketsiz sabit bir nokta.

Gezegene bir başlangıç noktası, hızı ve ve yönü ver.

İşimiz iki hızın toplamını yapmak:

1. Gezegen bu yönde ve bu hızla 1 gün boyunca düzgün doğrusal hareket etsin (Çeki kuvvetini göz ardı ettik.)Gezegen belli bir noktaya gelecektir.

2. Bu noktada gezegen bir gün boyunca yıldıza doğru düşsün (ivmeli hareket) (düzgün doğrusal hareketi göz ardı ettik) Gezegen ikinci bir noktaya gelecektir.

Gezegenin 1 gün içinde geleceği geleceği nokta yaklaşık olarak bu noktadır.

Şimdi gezegenin yörüngesinin 2 noktasını biliyoruz: başlangıç noktası ve bu son nokta.

Gezegenin yeni hızının ve yeni yönünüde biliyoruz.

Yeni hız: yukarda çizdiğimiz/hesapladığımız iki hızın vektörel toplamı.

Yeni yön: başlangıç noktasından ve bu son noktaya doğru.

Şİmdi işlemimizi tekrar edersek, yörüngenin 3. noktasını buluruz. 3. hızını ve 3. yönünü tesbit ederiz.

Bu işlemi tekrarlayarak, gezegenin yörüngesini yaklaşık olarak çizmiş oluruz. Bu tabi sadece belli bir başlangıç hızı içindi.

Başlangıç hızını artırıp işlemi tekrarlarsak, yörüngenin nasıl değiştiğini görürüz.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir soru da ben sorayım;

Bir a noktasından bir planck mesafesi doğuya bir planck mesafesi kuzeye gittim, arkadaşım bu a noktasına geldi ve bir planck mesafesi kuzeydoğuya gitti. Aramızdaki mesafe ne kadardır?

Ayni yere gelmissiniz:)))

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada aynı başlık altında bazı fizik sorularını tartışmıştık.

O başlığı bulamadım. Silindi herhalde..

Aynı başlığa devam edelim..

Sana şöyle bir soru sorayım: Bir demir parçasını ısıttığımızda kütlesi artar mı?

Artarsa sebepleri...

tarihinde Che Guavera tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...