Jump to content

İlginç Fizik Soruları


Recommended Posts

  • İleti 1,7k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bugün bana tapınma ayininde yoktun?

Hayırdır?

Kusura kalma aga sana kurban kesiyodum..Deep freeze'de yer hazırla yollıycam birazdan...

Neyse, konumuza dönersek benim anlatmak istediğim şuydu ;Bilimsel bir iddia sezgiyle ,hatta hayal gücüyle doğar,formüller ve ispatlarla sonlanır..Bilim adamı sezgilerini, gözlem ve deneyleri esnasında da hep kullanmak zorundadır..

Sezgi veya benzeri kelimeler duyunca cin çarpmışa dönüyorsunuz..Acaba sezgi'nin tanımında mı bir problem yaşanıyor?..Sanırım bu kelimeyi Türk müslümanlar mistisizm de boğmuşlar..Sezgi denince akla durugörü,fal falan geliyor olmalı...Herşeyi bozdukları gibi kelime anlamını da deforme etmişler.

Basit bir örneklemeyle fizikte sezginin gücünü anlatmak çok kolay aslında...Dünyanın yuvarlak olduğunu ilk sezen kişi (bak sezen dedim)MÖ 500’lü yıllarda Pisagor’du.. Denizde uzaklaşan bir geminin ufuk çizgisinde yavaş yavaş kaybolurken en son direğinin görünüyor olması bunu düşünmesinde etkili olmuştu..Daha sonra ay tutulması sırasında dünyanın aya vuran gölgesinin yuvarlak oluğunu gözlemlemesi bu düşüncesini daha da perçinledi...Ha kanıtladı mı? Kanıtlayamadı ama yuvarlak olduğunu anlamıştı....İspatını ise yy lar sonra ancak dünyanın çevresini dolaşaran Magellan yaptı..

Al sana fizikte sezginin gücü.. Hipotez sahibi gözlem ve deneylerinde hangi yöntemi, nasıl ve ne şekilde kullanacağını dahi sezgileri vasıtasıyla bulur..

İlk dönemler bilim adamları yoktu felsefeciler vardı..Bilim felsefecilerin sorduğu sorulara,sezgileri ve düşünceleri yoluyla ortaya attıklarına cevap araya araya gelişti ve bu günlere geldi....Kanıtlanmadan önce her bilgi hipotez yani varsayımla doğar..

Hipoteze de ilham diyelim de, iyicene çileden çık..:D..

tarihinde placebo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Karadelikler, buharlaşıp yok olur mu?

Evet......

Buharlaşıp yok olmasalardı, içeriklerindeki bilgi kaybolmuş olacaktı.

Bu da konservasyon yasaları ile bağdaşmıyor.

Hawking önceleri karadeliklerde bilginin kaybolacağını ileri sürüyordu.

Sonra bunun yanlış olacağını anladı ve bu iddiasından vazgeçti.

Karadelikler zamanla etrafa enerji ve parçacık yayarak kaybolur giderler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet......

Buharlaşıp yok olmasalardı, içeriklerindeki bilgi kaybolmuş olacaktı.

Bu da konservasyon yasaları ile bağdaşmıyor.

Hawking önceleri karadeliklerde bilginin kaybolacağını ileri sürüyordu.

Sonra bunun yanlış olacağını anladı ve bu iddiasından vazgeçti.

Karadelikler zamanla etrafa enerji ve parçacık yayarak kaybolur giderler...

Peki enerji ve parçacıklar o tekillikten nasıl kurtuluyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki enerji ve parçacıklar o tekillikten nasıl kurtuluyor?

Kenarlardan yavaş yavaş buharlaşıyor.

Karadeliklerin ne olduğu bilinmiyor ki...

Görmeye çalışıyorlar. Son zamanlarda bu konuda ilerleme oldu ama henüz göremiyorlar.

İlerde görebilirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 months later...

Higgs bozonu bulunamadığı takdirde şu ana kadar toplanılan standart model bilgisinde bir takım değişikliklere sebep olacağı söyleniyor.

bu değişikliklerin varacağı boyut ne kadar olabilir?

şimdiye kadar doğru olarak bilinenler en fazla ne kadar değişebilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Higgs bozonu bulunamadığı takdirde şu ana kadar toplanılan standart model bilgisinde bir takım değişikliklere sebep olacağı söyleniyor.

bu değişikliklerin varacağı boyut ne kadar olabilir?

şimdiye kadar doğru olarak bilinenler en fazla ne kadar değişebilir?

Değişen birşeyler olacağını sanmıyorum.

Higgs bozonunun bulunamaması olmadığının delili değil. Aslında bulunması bir sorun yaratabilirdi.

Enerjileri çok daha yüksek hızlandırıcılara gereksinim olduğu kesin. Bu zaten biliniyordu ve Higgs bozonunun bulunamayacağına bilim hazırdı. Bulunulmaması bekleniyordu.

Çekimkuvveti gizemini koruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilginin kaybolması için karadeliklere gerek yok.

Bildiğimiz gibi, enerji maddelerden elde ediliyor.

Enerjiye bakarak hangi maddeden elde edildiği tespit edilebilirse bilgi de kaybolmaz.

Ancak böyle bir tespitin yapılamıyacağını düşünüyorum.

Örneğin; kafanıza doğru bir bilardo topu gelmektedir. Bu bilardo topuna bakarak, bunun kazanmış olduğu kinetik enerjinin nereden kaynaklandığını bilmek mümkün değildir. Bir topun ağzına konularak barut patlatması ile olabilir. Biri el ile fırlatmış olabilir. Yüksek bir yerden düşerek geliyor olabilir vs vs vs.

Özetle; madde enerjiye dönüştükten sonra, bu enerji başka maddelere hareket kazandırdıktan sonra, kaynak enerji silinmiş, ortadan kalkmış olur.

sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilginin kaybolması için karadeliklere gerek yok.

Bildiğimiz gibi, enerji maddelerden elde ediliyor.

Enerjiye bakarak hangi maddeden elde edildiği tespit edilebilirse bilgi de kaybolmaz.

Ancak böyle bir tespitin yapılamıyacağını düşünüyorum.

Örneğin; kafanıza doğru bir bilardo topu gelmektedir. Bu bilardo topuna bakarak, bunun kazanmış olduğu kinetik enerjinin nereden kaynaklandığını bilmek mümkün değildir. Bir topun ağzına konularak barut patlatması ile olabilir. Biri el ile fırlatmış olabilir. Yüksek bir yerden düşerek geliyor olabilir vs vs vs.

Özetle; madde enerjiye dönüştükten sonra, bu enerji başka maddelere hareket kazandırdıktan sonra, kaynak enerji silinmiş, ortadan kalkmış olur.

sevgiler.

İyi de kaybolan nedir?

Kayıp yok ortada..

Bilmemek kayıp demek değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

İstenilen sayıda ve ölçülerde dişli çark (yada kayışlı) kullanarak hız katlama yöntemiyle ışık hızına çıkılır mı? Neden?

kural1. madde ışık hızına çıkamaz.

kural2. dişli çark sisteminde, düzeneğe göre hız yada kuvvet artırılır.

ışık hızına ulaşmak için böyle bir düzenek tasarlayıp uygulamaya da koyabiliriz.

uygulama da 2 fizik kuralı çatışacaktır.

bu konuda yorumunuz nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

kural1. madde ışık hızına çıkamaz.

kural2. dişli çark sisteminde, düzeneğe göre hız yada kuvvet artırılır.

ışık hızına ulaşmak için böyle bir düzenek tasarlayıp uygulamaya da koyabiliriz.

uygulama da 2 fizik kuralı çatışacaktır.

bu konuda yorumunuz nedir?

Olmaz.

Hız eğer bilgi içeriyorsa, ışık hızını geçemez. Yaklaşamaz bile.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 8 months later...

Dünya dönüyorsa neden havaya atılan bir şey atıldığı yere düşmez?

Atılan şeyin tekrar aynı noktaya düşmesi için Dünya'nın ve atılan şeyin açısal hızlarının eşit olması lazım.

Açısal hızları eşit iki cisimden hangisi dönme merkezine daha uzaksa, o cismin mutlak hızı daha fazladır.

Bir taş atıldığı ana kadar Dünya'nın yüzey hızı ile hareket ediyordu. Atıldığı andan itibaren hem yukarı duğru hareket ederken hem de Dünya yüzeyinin hızına eşit bir hızla ve Dünya ile aynı yöne doğru hareket etmeye devam eder. Merkezden uzaklaştığı halde mutlak hızı artmamakta, aynı kalmaktadır. Bu; taş Dünya'dan ne kadar uzaklaşırsa açısal hızı da o kadar küçülmektedir anlamına gelir.

Taş tekrar yere indiğinde, önceki konumunun biraz gerisine düşmüş olacaktır.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işık hızına ulaşan bir gözlemci tasvir edersek;

Işığın gözlemciden hep bir adım önde olması nasıl açıklanabilir?

Einstein'a göre:

Işik hızı sabit olduğu ve bizim hızımızdan etkilenmediği için uzay ve zaman görelidir.

Uzay ve zaman göreli olduğu için de ışık hızı sabit olmak zorundadır. Çünkü ancak o zaman ışık hızı bizim hareketimizden bağımsız olabilir.

Işik hızının sabit olması için bizim uzayda ve zamanda yaptığımız hareketlerin göreli olması (sabit olmaması, yani her gözlemciye göre farklı ölçülmesi) gerekiyor.

Burada rölatif olan uzayda ve zamanda yaptığımız harekettir. İlginç olarak burada biz zamanın yavaşladığını hissetmiyoruz.

Zaman gerçekten yavaşlıyor. Biz ışık hızına yakın hızlarla hareket ederken yanımıza aldığımız saat, yerde kalan saatten daha yavaş hareket ediyor.

Bu bir illüzyon değil. Bize ait bir izlenim değil. Somut bir gerçek.

Tabii bunun tersi de doğru.

Bizim zaman ve uzay içinde yaptığımız hareketler göreli oldukları için, ışık hızının sabit olması gerekiyor.

Çünkü biz hızlandığımız zaman da ışığın hızını hep aynı ölçüyoruz.

Demek ki biz hızlandığımız zaman uzay genişliyor ve bizim ışığın hızını hep aynı ölçmemize neden oluyor.

Işigin hızı bizim hızımızdan bağımsız.

Çünkü biz ne kadar hızlı hareket edersek edelim, ışığın hızını hep aynı ölçüyoruz.

Bizim hızımızın bu ölçmede yeri yok.

Oysa ışığın hızını ve bizim hareketimizi dışardan izleyen birisi bizim ve ışığın hızlarını doğru olarak veya farklı olarakölçüyor.

Bizim hızımızla ışığın hızı arasındaki farkı o biliyor. Biz bilmiyoruz. Ona göre bizimle ışık arasında hız farkı var. Bize göre ise yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işık hızına ulaşan bir gözlemci tasvir edersek;

Işığın gözlemciden hep bir adım önde olması nasıl açıklanabilir?

Teorik olarak gözlemci ışık hızına ulaşamaz. Işık hızına ulaştığı vakit zaman bükülmesi sonsuz olur.

Bu da şu demektir daha bir an bile geçmeden gözlemci evrenin sonunu görür.

Karadeliğe düşen bir astronot için de benzer durum geçerlidir. Onda zaman bükülmesi tam sonsuz olmasa da kısa süre içinde evrenin sonunu görür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işık hızının her zaman aynı ölçülmesinin temel nedeni uzay-zamanın göreli olmasıdıır.

Uzay-zaman göreli olmasaydı, ışık hızını kendi hızımızla ilgili olarak ölçerdik. Işığın belli bir hızı olmazdı.

Bazen yavaş hareket ederdi, bazen ise hızlı..

Ama biliyoruz ki bizim hızımız ne olursa olsun, ışığın hızı her zaman sabit. Hiç değişmiyor.

Bunun mantıklı bir açıklaması olmalı.

Işık uzayda hareket ediyor. Ve zaman bu olayda katalizör görevi görüyor.

O halde uzay ve zaman ışığın her halu karda aynı ölçülmesi için bir takım davranışlar sergilemek zorunda.

Uzayda saniyede 100 bin km hızla hareket ederken arkamızdan bir ışık huzmesi geliyor.

Onun hızını saniyede 300 bin km olarak ölçüyoruz. Oysa biz de saniyede 100 bin km hızla hareket ettiğimiz için, ışığın hızını saniyede 200 bin km olarak ölçmek zorundayız.

Ama eğer içinde hareket ettiğimiz uzay genişler ve zaman daha yavaş geçmeye başlarsa, biz ışığın hızını değişmemiş olarak ölçeriz.

Işığın hızını hep aynı ölçmenin, bu hızın uzay ve zamanla iligli olmasından başka mantıklı bir açıklaması yok.

Bu müthiş çıkarımı Einstein'a borçluyuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işık hızının gözlemcinin hızından bağımsız olmasının nedenini iyi anlamak için tarihte biraz geriye gitmemiz gerekiyor.

Olayın tarihcesini bilmeden anlamak biraz zor gerçekten. Tarihsel geçmişi açıklamalara dahil etmediğimiz için sorun belki de hala anlaşılmadı.

1800'lü yılların sonlarına doğru interferometer denen bir alet keşfediliyor.

Bu son derece hassas bir alet. Işık iki karşıt taraftan birden giriyor ve bir yerde birleşiyor.

Eğer taraflardan birine giren ışığın hızı diğer tarafa giren ışığın hızından biraz fazla veya az ise, iki ışığın birleştiği yerde çizgiler oluşuyor.

Işık aynı hıza sahipse orada çizgi oluşmuyor.

İnterferometer denen bu aletle dünyaya doğru gelen ışıkların hızı saptanıyor.

Bilindiği üzere dünya uzayda büyük bir hızla ilerliyor.

Dünyanın ilerlediği taraftan ve onun karşı tarafından dunyaya ulaşan ışığın hızları ölçülüyor.

Sonra yanlardan ve çeşitli açılarla dünyaya ulaşan ışıkların hızı ölçülüyor.

Dünyanın uzayda hızla hareket etmesine rağmen, bu ışıkların hepsinin aynı hıza sahip olduğu anlaşılıyor.

Bu ilginç gözlemi açıklamak için çeşitli teoriler ileri sürülüyor.

Kimine göre bundan esir sorumlu. Kimine göre ise dünya hareket ederken büzülüyor ve küçülüyor.

Bu nedenlerden ışığın hızı hep aynı ölçülüyor.

Bunu öğrenen Einstein da kendine göre bir açıklama yapıyor.

Einstein ışık hızının sabit kalma nedeni olarak, uzay zaman kavramlarını ortaya atıyor.

Dünya büyüyüp küçülmüyor veya esir dünyayı yavaşlatmıyor.

Işık uzayda hareket ederken uzay genişliyor ve zaman yavaşlıyor. Bu nedenden ışığın hızı hep aynı ölçülüyor.

Çünkü biz ışık hızını uzayda ölçüyoruz ve uzayın genişlediğini farketmiyoruz. Bu arada zaman da yavaşlıyor ama bu yavaşlama çok az olduğu için onu farketmiyoruz.

Atom saati ile bu yavaşlama ölçüldükten sonra Einstein'ın bu açıklaması kanıtlanmış oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işık hızıyla ilgili soruma verdiğiniz cevaplar için teşekkürler. Araştırmalarımı doğrular yönde cevaplar olmuş. Ah keşke biraz ingilizcem olsaydı. Sadece türkçe ile olmuyor böyle araştırmalar. Bi yere gelip tıkanıyor insan.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...