Kadınlar neden Allahın muhatabı değil?

[eflatun 0]

başlık amacından saptı

[haci 0]

başlık amacından saptı

Başlığa bakalım.. Amacından sapmış mı?

Kuran erkeklere hitap ediyor.

Bu tür iddialar çok işitilmiş olduğun dan olağanlaşmış olabilir.

Ama hakikaten durum böyle.

Kuran da Muhammet ve erkekler Allahın muhatabı yani ikinci şahıs.

Kadınlar ise direk muhatap değil üçüncü şahıs.

Bunun için birkaç kuran ayetini örnek getirmeye gerek yok çünkü Kuran'ın bütünü buna örnek.

Neden hitap ve karşıdaki muhatap direk olarak erkekler?

Kadınlar bu konuda ne düşünüyor acaba ne hissediyor.

Allah sizi adam yerine koymuyormu?

Neden sizi birinci dereceden muhatap almıyor.

Bu durum olağan mı, normal mi, kabul edilebilir mi?

Kadınların dereceleri düşük. Allah ancak erkekleri muhatap alıyor.

Kuranda sanki derece olarak üstün olan iki muhatap birbiriyle direk konuşuyor da ara sıra şu işçilerine söyle şöyle yapsınlar, şu elemanlara söyle böyle davransınlar, şu kölelere söyle şunları yapmasınlar der gibi.

Kuranda da Allah erkeklerle konuşuyor kadınlara erkeklerin altındaki üçüncü şahıslardan bahseder gibi bahsediyor.

Aynı kölelerden bahsettiği gibi, çocuklardan bahsettiği gibi, bir eşyadan bahsettiği gibi yada bir hayvandan bahsettiği gibi.

Bu durum rahatsız edici değil mi?

Sanmıyorum..

İslam'da Allah erkektir. Erkek de Allah...

[NOIR 0]

Arap Yarımadası'nda o dönem kadın hiç midir değil midir bu ayrı bir tartışma konusu.

bu ne şimdi allah aşkına böyle kelime oyunlarıyla tartışılmaz.ne demek o dönem kadının yeri önemli değil.olmasa getirip bu zamanda sorgulanı mı hiç ?

tartışmış olmak için tartışmıyorsanız o başka tabi.

ona bakarsanız herkes karşı tarafı susturmak için bir yol bulur merak etmeyin.

Kadının hiç olduğu ön kabulüyle iki kadının bir erkeğe eş değer olmasını kendinizce mantıklı bulmuşsunuz.Peki o zaman kuran nasıl evrensel bir kitap oluyor söyler misiniz ? Mesela şu an siz kendinizi yarım insan olarak mı görüyorsunuz yoksa Medeni Kanun'a göre erkekler ile eşit mi ? Kadının hiç olmadığı toplumlar veya dönemlerde yine de kuran hükümleri geçerli midir ? Yoksa bu düzenleme o dönemde /toplumda kalmış ve artık dikkate alınmaması gereken bir düzenleme midir ?

evet mantıklı buldum çünkü durum değerlendirmesi yapabilecek kapasitedeyim.insanın bir özelliğidir bu .robotlardan ayrı olan muvazene yeteneğimizdir.

yazın giydiğimz bir giysi kış için uygun değildir mesela.duruma göre giyiniriz.duruma göre davranırız.

kuranın evrensel olan yanı iki kapağı arasında duran mushafı değildir.kuran zaten kendisini bütün zamanlara dayatmayan bir kitaptır.

bunca zaman bizlerden bu saklanmıştır .

İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitap�tır. Ahirete iman edenler buna inanırlar. Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır. (En'am Suresi, 92)

bu özelliği ile kuran herkesten önce kendsi kendsini çöpe atar.ayrıca sürekli anlaşılabilmesi için arapça söylendiğini açıklar.

daha önemlisi muhammede ilk gelen oku emri elindeki kitabı okuması değildir.

muhammed kitapsız okumuştur alemi... ve kuranı bütün dünyaya dayatma fikri kendisinden çıkmamıştır.

bu ondan sonra gelenlerin fikridir.

ben kendimi yarım nsan olarak görmüyorum.kadını erkeği ayrı varlıklar olarak ta görmem.kisi birbirinin tamamlayıcısıdırlar.doğanın kanunu bu yönde.biri olmadan diğer olamaz.

ayrıyeten insan denen canlı öyle stadart özelliklere sahip değildir.doğuştan gelen özelliklerine eklenen donanımlarla gelişir.kadın erkek değil ''insan'' demek gerek.

hadi şimdi beni islamdan aforoz edin...

tarih boyunca ne ilk olur ne de son

mevlanalar ,arabiler,farabiler,hallaclar, mutezileler,

daha aklıma gelmeyen bir sürü islam düşünürünün akibetine uğratın.

[Atabeyoğlu 0]

URL=http://img339.imageshack.us/i/kapax.jpg/][/url]

Temmuz 15, 2010 tarihinde Atabeyoğlu tarafından düzenlendi

[placebo 0]

.

Kuran da Muhammet ve erkekler Allahın muhatabı yani ikinci şahıs.

Kadınlar ise direk muhatap değil üçüncü şahıs.

Bunun için birkaç kuran ayetini örnek getirmeye gerek yok çünkü Kuran'ın bütünü buna örnek.

Neden hitap ve karşıdaki muhatap direk olarak erkekler?

Kadınlar bu konuda ne düşünüyor acaba ne hissediyor.

Allah sizi adam yerine koymuyormu?

Neden sizi birinci dereceden muhatap almıyor.

Bu durum olağan mı, normal mi, kabul edilebilir mi?

Kadınların dereceleri düşük. Allah ancak erkekleri muhatap alıyor.

Kuranda sanki derece olarak üstün olan iki muhatap birbiriyle direk konuşuyor da ara sıra şu işçilerine söyle şöyle yapsınlar, şu elemanlara söyle böyle davransınlar, şu kölelere söyle şunları yapmasınlar der gibi.

Kuranda da Allah erkeklerle konuşuyor kadınlara erkeklerin altındaki üçüncü şahıslardan bahseder gibi bahsediyor.

Aynı kölelerden bahsettiği gibi, çocuklardan bahsettiği gibi, bir eşyadan bahsettiği gibi yada bir hayvandan bahsettiği gibi.

Bu durum rahatsız edici değil mi? [/font]

Ne komik şeyler değil mi kaale aldıklarımız!!! ..Kadınların 2. sınıflığı ,(başlık haricinde) yine islamiyette çok kadın alma , el kol kesme ,cihat ,evlatlığın karısına göz koyma v.s..

Siz de biliyorsunuzdur ki,kişinin sistemli bir şekilde olumsuz ve negatif bir uyarana maruz kalması ve bu sürecin uzaması sonucunda artık söz konusu etkiye tepki vermemeye başlaması durumuna sistematik duyarsızlaşma denir..

İnsanlar çok etkilendikleri bazı duygusal durumlardan zamanla etkilenmemeye başlarlar...Yanında boğazı kesilen birini gören insan korkar,bakamaz ,şok geçirir.Normal davranış budur..Ama görüntüyü 100 kere gören ve yaşayan bir adam artık hiç etkilenmez.Belki de sigarasını yakıp bacak bacak üstüne atıp seyreder.Bu da anormal olanıdır..

Fobi gibi sorunların giderilmesi için kullanılan bir teknik vardır..Korkulan nesne veya durum yavaş yavaş gösterilerek hastanın her defasında biraz daha artan kaygı ile başa çıkması için gerekli yöntemleri öğrenmesi sağlanır..

Bunlar da İslam toplumunun birer üyesi olarak sistematik duyarsızlaştırma mağduru olmuşlar..

Nasıl da artık hiç bir anlam ifade etmiyor bazı şeyler onlara değil mi??Nasıl da kanıksamış ve normalleştirmişler anormalleri..Artık bir şeyleri duyumsamaları ve anormal karşılamaları için daha beter şeyler gerekiyor..Bunun sonu da dejenerasyondur ki olmuşlar..

Temmuz 16, 2010 tarihinde Electra tarafından düzenlendi

[tarantass 0]

sen benimle eğleniyormusun?

Ben sizinle eğlenmiyorum; fakat siz okuduğunuzu kesinlikle anlamıyorsunuz.

Kuranı yazan kim?Allah

o zaman niye adet halini sorsun

Adet halini soran Allah değil. Böyle bir saçmalık olur mu?!

konu kadın adet geçiriyorsa cinsel ilişki gerçekleşmesin değil mi?

Evet! Çünkü kadın için eziyettir.

bir kadının adetli olduğunu kim bilir?sadece kadın bilir

Adeti de kadın bilir, sancıyı da kadın bilir. Gidip peygambere kendi adet halini soracak değil ya!

kadına yanaşmak isteyen kocasına demiyecek mi "ben adetliyim"diye?

Eylemi gerçekleştirmek isteyen erkek; dolayısıyla muhatap alınan da erkek. Ne diyor ayette: Kadın için ezadır yanaşmayın.

o zaman kime hitap edilmesi gerekiyor?

muhatabı olan direk kadına

Sizin mantığınıza göre, kadın “ben adet oldum, eşimle birlikte olabilir miyim?” şeklinde sormalı. Cevap olarak da “ hayır eziyet çekiyorsun, olamazsın” denmeli. Bunun neresi mantıklı?

[tarantass 0]

Mevzu açık ve net?

Kuran da allah kadınları neden muhatap almıyor.

Neden erkekler birinci muhatap?

Siz kadınları muhatap(!) alıyorsunuz da ne oluyor? "Kur'an adam yerine koymuyor sizi" diyorsunuz. Daha ne olsun! Bence de konu gayet açık! Arkadaşlarım cevap vermişler; ama ısrarla "konu kadına verilen haklar değil, sizi muhatap almaması" diyorsunuz. Konu zaten apaçık ortada ama görmüyorsunuz, kendi yazınızla doğrulamışken üstelik...

[tarantass 0]

biraz sert bir tepki gibi olacak ama kocanızdan dayak yedikten sonra gelip burda reformistçilik oynamayın.

Ben üzerime alınmıyorum, zira evli değilim.

Ben de evli değilim, ben de alınmıyorum... Ama cidden çirkin sözler...

[ERCUMENT 0]

Siz kadınları muhatap(!) alıyorsunuz da ne oluyor? "Kur'an adam yerine koymuyor sizi" diyorsunuz. Daha ne olsun! Bence de konu gayet açık! Arkadaşlarım cevap vermişler; ama ısrarla "konu kadına verilen haklar değil, sizi muhatap almaması" diyorsunuz. Konu zaten apaçık ortada ama görmüyorsunuz, kendi yazınızla doğrulamışken üstelik...

Yazımdan erkek olduğumu eleverdim galiba.

Doğru ben bir erkeğim.

Ama kuranın yazarıda bir erkek.

Hemde erkelerin içinde konuşan bir erkek:)

Yazısından ve hitabından anlaşılıyor.

Çünkü kişi zamiri belirtilmeyen durumlarda direk erkeklere hitap ettiği yazının devamından anlaşılıyor.

Hatta ey iman edenler veya insanlar diye hitabından sonra bile erkekleri kasdettiği anlaşılıyor çünkü kadınlar ayrıca zikrediliyor.

Mesela cümleye ey iman edenler şunları yapmayın diye başlıyor sonrada kadınlar da yapmasın diyor.

Yada "siz" diye başlayan cümlelerde erkeklere hitap ediliyor sonrada "onlar" diye kadınlarla ilgili birşeyler söylüyor.

Sen birisine "siz" dersen o senin karşındadır. "Onlar" diyorsan orda olmayanlardan ve o an karşında olmadığın muhatab olmadığın kişilerdir.

Kuranın yazarı (güya allah) erkeklerin içinde oturmuş onlarla konuşuyor.

Kuranın tamamı böyle...

Kuranın yazarı erkeklerin içinde oturan bir erkek olduğu kitaptan, hitap şeklinden , karşısındakilerin erkek olmasından anlaşılıyor.

Kuranın tamamını erkekler içinde oturan bir erkek yazmış.

Açıklamalarıda erkeler için.

Mesela.

Teyemmüm ile ilgili ayette ..Yoldan gelince, cünüpken .....KADINLARA DOKUNMUŞSANIZ..

Kadınlara dokunmuşsanız ne demek yav. Tamamen erkek bakış açısı.

Konunun işleniş şeklinden bile Kuranın yazarının erkelerin içinde oturan bir erkek olduğu anlaşılıyor.

Kuranın tamamı bu şekilde..

Nasıl oluyor bu böyle.

[suevari 0]

Yazımdan erkek olduğumu eleverdim galiba.

Doğru ben bir erkeğim.

Ama kuranın yazarıda bir erkek.

Hemde erkelerin içinde konuşan bir erkek:)

Yazısından ve hitabından anlaşılıyor.

Çünkü kişi zamiri belirtilmeyen durumlarda direk erkeklere hitap ettiği yazının devamından anlaşılıyor.

Hatta ey iman edenler veya insanlar diye hitabından sonra bile erkekleri kasdettiği anlaşılıyor çünkü kadınlar ayrıca zikrediliyor.

Mesela cümleye ey iman edenler şunları yapmayın diye başlıyor sonrada kadınlar da yapmasın diyor.

Yada "siz" diye başlayan cümlelerde erkeklere hitap ediliyor sonrada "onlar" diye kadınlarla ilgili birşeyler söylüyor.

Sen birisine "siz" dersen o senin karşındadır. "Onlar" diyorsan orda olmayanlardan ve o an karşında olmadığın muhatab olmadığın kişilerdir.

Kuranın yazarı (güya allah) erkeklerin içinde oturmuş onlarla konuşuyor.

Kuranın tamamı böyle...

Kuranın yazarı erkeklerin içinde oturan bir erkek olduğu kitaptan, hitap şeklinden , karşısındakilerin erkek olmasından anlaşılıyor.

Kuranın tamamını erkekler içinde oturan bir erkek yazmış.

Açıklamalarıda erkeler için.

Mesela.

Teyemmüm ile ilgili ayette ..Yoldan gelince, cünüpken .....KADINLARA DOKUNMUŞSANIZ..

Kadınlara dokunmuşsanız ne demek yav. Tamamen erkek bakış açısı.

Konunun işleniş şeklinden bile Kuranın yazarının erkelerin içinde oturan bir erkek olduğu anlaşılıyor.

Kuranın tamamı bu şekilde..

Nasıl oluyor bu öyle.

yorumsuz...diğer ayetler neyse de bu ayet seni haklı gösteriyor

[tarantass 0]

...........................................

Bugünün çağdaş aklıyla hiçbir kıyas yapmadan ve şartları göz önünde bulundurmadan, o günleri değerlendirmek objektif bir bakış açısı mıdır? O günün ve hatta bugünün kadının toplumdaki yeri erkekle eşit değildir. Dikkat edin hukuk bakımından demiyorum. Her ne kadar bugün kadın ve erkek eşit görünse de ortada apaçık bir şey var ki bunun aksini söylüyor. Erkek daima baskın. Bugün bile hala eşitsizliği konuşabiliyorken, 600’lü yıllara döndüğümüzde neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Erkeğin egemen olduğu toplumlarda, Kur’an’ın direkt erkeği muhatap alması gayet mantıklı.( Yanlış hatırlamıyorsam Noir arkadaşımız demişti) “ Kadının egemen olduğu bir topluma gönderilseydi, önce kadınla mutap olurdu...” kesinlikle doğru. Hz. Süleyman ve Belkıs kıssasını bilirsiniz. Konuda muhatap Belkıs’tır. Çünkü Sebe halkının kraliçesidir.

Diri diri gömülen kız çocuğunun hesabının sorulacağını bildiren, Hz. İsa’yı annesi Meryem’le birlikte anan, size örtünecek kıyafet verdik şüphesiz takva elbisesi daha hayırlıdır, üstünlük takvadadır diyen bir kitap, muhatap olma açısından önceliği erkeğe veriyorsa, erkeği kadına güzel davranmakla sorumlu tutuyorsa, bunun nedeni açıktır. Lütfen bir de böyle düşünün...

Ben alemlerin Rabbi olan Allah’a, O’nun sözlerine inanıyorum ve O’nu seviyorum.Erkek- kadın farketmez, O’nun nezdinde sadece takva bakımından üstün olabileceğimizi biliyorum. Sizin bu yöndeki tutumunuz belli, benim inancım belli. Ne siz döneceksiniz, ne de ben... Konu için değil ama seviyeli üslubunuz için kendi adıma teşekkür ederim.

Saygılarımla...

[suevari 0]

6. Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsi birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.

teyemmümle ilgili ayet bu. ilginç olan, cünüp olmakla kadınlara dokunmanın ayette farklı olarak ele alınması. ya cünüp olmak cinsel ilişkiye girmiş olmak demek değildir, yada kadınlara dokunmuş olmak...

belli ki ayetin klasik anlamından farklı bir anlamı var. ama ne...?

ayetin düz, hem de dümdüz anlamına göre doğru olan şudur:

1)kadın veya erkek her mümin cünüp olunca yıkanacak,

2)kadına dokunan erkek abdest almalı.

ayette erkek ibaresi ayrıca belirtilmediğine göre kadına dokunan kadın da abdest almalı.

kuran çok anlaşılır ve sade bir kitap. maşallah maşallah nazar değmesin...

cünüp olmanın ve kadına dokunmanın kesinn anlamını bilmeden sonuca varma imkanı yok.

------------------------------

faġsilû vucûhekum veeydiyekum= burada gusul olmak ibaresi var, yani yıkanmak. eğer gusul yıkanmaksa ayetin devamında geçen

in kuntum cunuben fettahherû= ibaresi yıkanmak anlamında değildir. kuranın başka yerlerinde bu kelime arınmak anlamındadır.

bu ayette geçen "nisa" kelimesinin kadın anlamına gelmediği ortaya çıkarsa hiç şaşırmayacağım.

Temmuz 17, 2010 tarihinde suevari tarafından düzenlendi

[NOIR 0]

teyemmümle ilgili ayet bu. ilginç olan, cünüp olmakla kadınlara dokunmanın ayette farklı olarak ele alınması. ya cünüp olmak cinsel ilişkiye girmiş olmak demek değildir, yada kadınlara dokunmuş olmak...

belli ki ayetin klasik anlamından farklı bir anlamı var. ama ne...?

ayetin düz, hem de dümdüz anlamına göre doğru olan şudur:

1)kadın veya erkek her mümin cünüp olunca yıkanacak,

2)kadına dokunan erkek abdest almalı.

ayette erkek ibaresi ayrıca belirtilmediğine göre kadına dokunan kadın da abdest almalı.

kuran çok anlaşılır ve sade bir kitap. maşallah maşallah nazar değmesin...

ek olarak kurranı böyle düz okuyanlar cünüp abdestini sadece erkelerin almasını da anlayablirler ..öyle ya kadınlara dokunmuş iseniz diyor

sadece kurancılar neden bu şekilde anlamıyorlar acaba ?

[IFeelGood 0]

Bugünün çağdaş aklıyla hiçbir kıyas yapmadan ve şartları göz önünde bulundurmadan, o günleri değerlendirmek objektif bir bakış açısı mıdır?

Sevgili tarantas,

Yüzde yüz haklısınız. Bunu kimse reddetmiyor, reddedemez. Ama sorunun kendisi de aynı zamanda bu değil mi? 1400 yıl önceki koşullara göre yazılmış olan bu kitabın tüm zamanlara hitabettiğini ve evrensel olduğunu iddia etmek hata değil mi? İnanırlar istisnasız böyle söyler çünkü buna gerçekten inanır.

O günün ve hatta bugünün kadının toplumdaki yeri erkekle eşit değildir. Dikkat edin hukuk bakımından demiyorum. Her ne kadar bugün kadın ve erkek eşit görünse de ortada apaçık bir şey var ki bunun aksini söylüyor. Erkek daima baskın. Bugün bile hala eşitsizliği konuşabiliyorken, 600’lü yıllara döndüğümüzde neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Kur'an'ı savunmak adına, modern yasaları, hukuki hakları vb. bütün realiteyi özellikle ve defalarca vurgulamak yerine erkeğin dominan olduğunu kabullenmek bana göre büyük bir suç. Yapmayın bunu..

Geçmişte öyleydi ama artık öyle olmak zorunda değil. Kaldı ki dünyanın birçok yerinde erkek üstünlüğü falan yok. Kadın her anlamda erkekle eşit olduğunu biliyor ve öyle yaşıyor.

Artık ilkel din yasaları değil, modern yasalar hükmediyor..

[Afrodit 0]

Allah kadını neden muhatap almaz?

Allah kimi muhatap almış ki şimdiye kadar kadını muhatap almıyor olsun...

Soru şu olmalıydı:

Erkek peygamberler seslenirken neden kadınlara hitap etmemiş onları fazla muhatap almamıştır?

El cevap:

Hangi kadını muhatap alacaktı? Kadın binlerce yıldır hiç varolabildi mi?

Sahi siz hiç etrafınızda kadın gördünüz mü?

[tarantass 0]

Sevgili tarantas,

Yüzde yüz haklısınız. Bunu kimse reddetmiyor, reddedemez. Ama sorunun kendisi de aynı zamanda bu değil mi? 1400 yıl önceki koşullara göre yazılmış olan bu kitabın tüm zamanlara hitabettiğini ve evrensel olduğunu iddia etmek hata değil mi? İnanırlar istisnasız böyle söyler çünkü buna gerçekten inanır.

Sevgili Ifeelgood

Bütün ayetlerin sadece koşullara göre indiğini kabul etmek de hata. Bütün zamanları kapsayacak ayetler de var, kapsamayacak ayetler de… Misal: Cennet/ Cehennem bütün zamanları kapsar. Kölelik konusu bütün zamanları kapsamaz, ortada köle olmadığına göre, köle azadetme hükmü bugün fesholmuştur.

Kur'an'ı savunmak adına, modern yasaları, hukuki hakları vb. bütün realiteyi özellikle ve defalarca vurgulamak yerine erkeğin dominan olduğunu kabullenmek bana göre büyük bir suç. Yapmayın bunu..

Geçmişte öyleydi ama artık öyle olmak zorunda değil. Kaldı ki dünyanın birçok yerinde erkek üstünlüğü falan yok. Kadın her anlamda erkekle eşit olduğunu biliyor ve öyle yaşıyor.

Artık ilkel din yasaları değil, modern yasalar hükmediyor..

Erkeğin baskın olduğu konusundaki yorumumu sadece Kur’an’ı savunmak adına yazdığımı gözlemlediyseniz, büyük bir yanılgıdasınız. Özellikle, hukuksal boyuttan bahsetmediğimi vurguladığım halde, hala hukuk boyutundasınız. Kadının, erkekle her anlamda eşit olduğunu söylemek dünyayı doğru okuyamamaktır. Bu eşit güzel(!) dünyada bir de fahişelik konusunu ele alın bakalım neler çıkıyor.

Sevgiyle...

Temmuz 18, 2010 tarihinde tarantass tarafından düzenlendi

[ERCUMENT 0]

(Medenî 87) Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah ayetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar.

Kuranın tamamı buna benzer bir hitap şekliyle yazılmış.

Doğrudan hitap erkeklere , yada erkeklere siz diye hitap ediyor.

Kadınlarla ilgili bir konu olursa kadınları özellikle belirtiyor yada kadınlardan "ONLAR" diye bahsediyor.

Bu aidiyetle alakalı birşey. Allah kadınları "onlar" olarak düşünüyor.

Tanrı erkeklerle teklifsiz yada senli benli..

Kuranın yazarı kadınlardan uzak , kadınlardan onlar diye bahsediyor.

Üstünlüğün takva da olduğunu belirten surede de (hucurat suresi). Tüm ayetler "ey iman edenler" , "ey müminler" falan diye başlıyor. Bu hitaplar tüm insanlara mı yoksa erkeklere mi? Aynı surenin 11. ayetine bakılırsa (ey iman edenler bir topluluk bir topluluğu alaya almasın diyor.. Sonrada "kadınlar da almasın" diyor). Ey iman edenler diye hitap ettiği erkekler olmuyormu? Çünkü sonradan kadınlarda almasın diyerek kadınların ayrı tutulduğu anlaşılıyor.

Hucurât SURESİ

Diyanet Vakfı Meali

1. Ey iman edenler! Allah'ın ve Resulünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir. *

2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir. *

3. Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah'ın kalplerini takva ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükafat vardır.

4. (Resulüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir. *

5. Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

6. Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz. *

7. Hem bilin ki, içinizde Allah'ın elçisi vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize sindirmiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.

8. Bu, Allah'tan bir lütuf ve nimettir. Allah alimdir, hakimdir.

9. Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever.

10. Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.

11. Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir. *

12. Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir. *

13. Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır. *

[ERCUMENT 0]

Hangi sureye bakarsan bak allah erkeklerle konuşan bir erkek. Eğer kuranı allah yazdı ise..

Mesela duhan suresi..Konuşuyor allah birileriyle. İşte şunları yaptılar biz bunları yaptık, şunları yapacağız falan filan..

Sonra muttakilerin akibetini söylüyor . bakalım muttakilerin akibeti nasılmış?

51. Müttakiler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar.

52. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.

53. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar.

54. İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hurilerle evlendiririz.

55. Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler.

56. İlk tattıkları ölüm dışında, orada artık ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur (sürekli hayata kavuşmuşlardır).

57. (Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). İşte büyük kurtuluş budur.

58. Biz onu (Kur'an'ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.

59. (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.

(Muttakiler erkek..Çünkü iri gözlü hurilerle evlendiriliyorlar.)..Bu kitabın yazarı erkekleri muhatab alan bir erkek.

[Afrodit 0]

biraz sert bir tepki gibi olacak ama kocanızdan dayak yedikten sonra gelip burda reformistçilik oynamayın.

Kocasından dayak yiyip yokmuş gibi davranan kadınla, karısına dayak atıp olmamış gibi davranan koca arasındaki 7 farkı bul, sana madalya takalım...

40 kere düşünüp 1 kere yaz, o zaman da alnından öpelim...

[searcher1 0]

Bütün ayetlerin sadece koşullara göre indiğini kabul etmek de hata. Bütün zamanları kapsayacak ayetler de var, kapsamayacak ayetler de… Misal: Cennet/ Cehennem bütün zamanları kapsar. Kölelik konusu bütün zamanları kapsamaz, ortada köle olmadığına göre, köle azadetme hükmü bugün fesholmuştur.

Kuran'ın hangi ayetinde köle azat etme hükmü var? Kuran ayetlerinin bütün zamanları kapsama gibi bir derdi yok, sadece Muhammed'in çıkarlarını kapsama dedi var. Ayrıca Kuran neden kadınları muhatap alsın ki? O devirde geçerli olan kaba kuvvetti,savaşanlar erkekti, Muhammed'in iktidarı elde etme sevdasına hizmet edecek olan erkeklerdi, o yüzden bütün ayetler erkeklere hitap eder, bütün vaatler erkekler içindir. Bu durum o zamanki kadınların bile dikkatini çekmiş, Muhammed'e neden bizim ile ilgili hiç ayet yok diye sormuşlar. Muhammed'de onların ağzına bir parmak bal çalmak niyetine birkaç ayette onlar için söylemiş.