Jump to content

Kanunsuz Anayasa Mahkemesi


Recommended Posts

Kafasız oğuz senden bişeyi anlamanı beklemiyorum zaten küfür etme başka ihsan istemez.

Hukuk devletinde kimin hapse gireceğine yargı karar verir ama bizim ülkemizde yargı değil gücü elinde bulunduranlar kara veriyor bu gücüde iktidar olana millet veriyor.

Akp den önce kansızın biri gidip kendi gibi bi kansızı öldürüp müslümanlar yaptı diyerek içeri attırıyodu şimdi aynı senaryoyu tekrar oynatmak istediler fakat ellerinde patladı o sarı kafalı ordudan atılmış emekli yüzbaşı danıştay cinayetinden sonra intahara kalkıştı veli küçükte bi işi beceremiyorsunuz madem adam gibi intahar edin dedi ve şimdi noldu kafasız oğuz hepsi içerde neden içerdeler millet iktidarı akp ye verdiği için mesut yılmaz olsaydı o adamlar hapiste olurmuydu hayır.Bundan sonrada millet belirleyecek akp devam ederse bu ciğeri bozukların devamı tutuklanacak yok tersi olursa biz giricez:)

Genelkurmay başkanının(kıvrıkoğlu)dgm leri ziyaret edip emirler yağdırdığı bi ülkede hukuktan bahsedenin taa .....

O davadanın amacı akp yi kapatmak değil darbeye zemin hazırlamak(ekonomik kriz belirsizlik vs)zira halk yeter artık ordu gelsin demedikçe darbe olmaz,pkk lı militanları teftiş etmiş o şerefsiz doğunun da,akp nin amacı ordu diye bağırmasının sebebide o,aklı sıra tsk yıda işin içine katacak aptal, gördü e..ini sen iddianame hazırlarsın he sana örgüt üyeliğinden geçirsinlerde gör iddianame hazırlamayı o ihtiyarda onun yanına gidecektide içerde ölür diye bıraktılar millet sanıyoki kendi başına yaşlı bi adam,bütün bu çakalların akıl hocası o aylar önce yazmıştım bunu bütün eylemlerin fikri ondan çıkar pis yahudi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 97
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Cumhurbaşkanı bugün bir cinayet işlerse, tevkif edilebilir ve yargılanabilir.

Buna meclis karar verebilir. Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı kaldırılabilir.

Anayasa mahkemesi hükümet yönetme ile ilgili suçlara atıfta bulunabilir ancak.

Adi suçlarla ilgilenmez.

Cinayet adi sucların kapsamına girer ki, hiç bir katil anayasadan yararlanamaz.

Hayir haci, Turkiye'de yururlukte olan yasalar uyarinca Cumhurbaskani Hiyanet-i Vataniyye ( kimse neden Arapca yazdin demesin , hukuki bir terim ) sucundan baska hicbir suctan dolayi yargilanamaz.. Adam oldurmek dahil..

Siz bir buyukelcilik gorevlisini de Cumhurbaskani'ni da adi suclardan dolayi yargilayamazsiniz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha önce de demiştim; AKP kapatılıp Tayyip yasaklı duruma düştüğünde ki bu beş yıldır, Tayyip beş yıl sonra cumhurbaşkanı olarak geri dönecektir hem de halk oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı.. Yani anlıyacağınız politika üretemeyip paldır küldür sandığa gömülenler ve takviye olarak yanlarına aldıkları cuntacı fosiller Tayyip'ten kurtulamayacaklardır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

bence türkiye tehlikeli bi sürece giriyor.ak parti gidince daha iyisimi gelicek? anayasa mahkemesi gibi mahkemelerin kapatılması en doğrusu bence çünkü hiç bi güç meclise müdahale etmemelidir.ayrıca ak parti kapatılırsa illaki seçim olacak ve ben bu seçimde oyumu boşa sallicam protesto amaçlı

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hayir haci, Turkiye'de yururlukte olan yasalar uyarinca Cumhurbaskani Hiyanet-i Vataniyye ( kimse neden Arapca yazdin demesin , hukuki bir terim ) sucundan baska hicbir suctan dolayi yargilanamaz.. Adam oldurmek dahil..

Siz bir buyukelcilik gorevlisini de Cumhurbaskani'ni da adi suclardan dolayi yargilayamazsiniz..

Bu yorumun doğru olduğunu sanmıyorum..

Bence yanılıyorsunuz kardeşim..

Anayasanın 105'inci maddesine bakınız..

MADDE 105. – Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.

Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.

Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.

Ben Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında bir suçla suçlanamaz ifadesi göremedim Anayasamızda..

Vatana ihanet suçunun nasıl yargılanacağına değiniyor anayasa..

Hepsi o kadar.

Varsa gösterin..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Türkiye'de başkanlık sistemi yok.. Cumhurbaşkanının da fonksiyonu yok..

Cumhurbaşkanı olmakla siyaset arenasından çekilmiş olacaktır..

Sayın oğuz, aslında demirel zamanında cumhurbaşkanılğı makamı, evlilik şahitliği ve açılış kokteylerinin vazgeçilmez olmazsa olmazlarından gibi göründüyse, Başkomutanlık sıfatı o makamdadır. Bunun yanında bazı temel krumlarda belli oranlarda atama yetkisi de o makamdadır. Son dönemde Anayasa mahkemisinin üyeleri ile ilgili tartışmalarda, bu üye sezerin zamanında geldi şu üye bunun zamanında yapılan tartışmalar da bunun ürünüdür..

saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu dava elbet bi gün açılacaktı bu kadar seviyesiz ciddiyetsiz milleti güldürecek bahanelerle alel acele açılmasının sebebi anayasa mahkemesi üyelerinden ikisinin iki yıl sonra görev süresi bitecek olması ve yerlerine gelecek üyeleri cumhurbaşkanının atayacak olması...

O zaman 5 e 6 olurdu ve parti kapatma tarihe karışırdı fakat böyle daha iyi oldu boğulurken ne kadar çırpınırsan o kadar çabuk boğulursun yapılacak referandum seçim mahiyetinde olacak ve durduk yere akp yi dahada güçlendirecek ve buda çetelerin temizlenmesini hızlandıracak halkın yüzde 70 inin desteğini almış bi hükümet isterse o 1 numara dedikleri zatı muhteremi bile diğerlerinin yanına gönderir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siyasete girmeden önceki mal varlıkları ile siyasete girdikten donraki mal varlıklarını karşılaştırısanız kimin hortumcu olduğu ortaya cıkar. İddianameyi Perinçek hazırladı, diyen kişi acaba Perinçek'in yanında mıydı da bu kadar kesin konuşuyor? "Ben BOP'nin eşbaşkanıyım diyen kişi anayasaya göre suç işlemiştir; çünkü bu projeyi yürürlüğe koyanlar "sınırlar değişecek" demektedir; bu projeye Türkiye de dahildir.

Bunların laik TC karşıtı sözlerinin hepsi belgelidir. "Değiştik" diyenler bugüne dek bir özeleştiri de yapmadıklarına göre suçlulukları da devam etmektedir. Bu suçları da herfırsatta yeniden yeniden işlemektedirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her insan istisnasız önce ideolojisini ön plana alıyor sonra yargıya bakıyor hmm yargılanamaz diyor yada yargılanır herşey o kadar yoruma açıkki.Önce düşünceni buluyorsun sonra yargıyı kılıf ediyorsun.. Sadece iki taraftada aynı görüntüyü görmek beni üzüyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu yorumun doğru olduğunu sanmıyorum..

Bence yanılıyorsunuz kardeşim..

Anayasanın 105'inci maddesine bakınız..

MADDE 105. – Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.

Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.

Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.

Ben Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında bir suçla suçlanamaz ifadesi göremedim Anayasamızda..

Vatana ihanet suçunun nasıl yargılanacağına değiniyor anayasa..

Hepsi o kadar.

Varsa gösterin..

HACI

Pek tabii.. Alttaki metin Dr. Zeki HAFIZOĞULLARI ve Dr. Bülent H. ACAR tarafindan yazilmis bir makaleden alintidir.. Iki isim de Baskent Universitesi'nde akademik kariyerleri sirasinda yazmislardir.. Hala oradalar mi bilemiyorum ancak CUMHURBAŞKANI SEÇİLME YETERLİLİĞİNİN BİR “SUÇ İSNADI ALTINDA BULUNMAMA” KOŞULU adli makalesini yazdiklari esnada orada bulunmakta olduklari belirtiliyor.. Siz kontrol edebilirsiniz..

Metin butunlugunu bozmamak adina uzunca bir kisim aldim.. MEramimi anlatan bolumu kalin taradim..

Anayasa, Cumhurbaşkanının niteliğini düzenlemek suretiyle seçilme koşullarını göstermiştir. “Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğretim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir” (AY 101/I).

Hemen belirtelim ki, Cumhurbaşkanının seçilme koşulları, salt AY 101/I’deki koşullardan ibaret değildir. Anayasa, “eksik norm” olarak, yaş, öğrenim koşullarını doğrudan düzenlemiş, diğer nitelikler için milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen norma göndermede bulunmuş, dolayısıyla, o normu kendi bünyesine almıştır. Anayasa, milletvekili seçilme koşullarının bir kısmını olumsuz koşul olarak düzenlemiştir (AY 76) : kişiliğe ait kısıtlı olma, vatandaşlık temel görevine ait askerlik hizmetini yapmama, belirtilen suçlardan hüküm giymiş olmadır. Burada üzerinde durulması gereken olumsuz koşul, suça ve suç isnadına ilişkin olan koşuldur.

Bilindiği üzere, milletvekili seçilme yeterliliğine yollama yapan norm, teknik ismiyle “gönderme / atıf normudur”. Bu gönderme normu, milletvekilinin kesinleşen suç oluşturan fiili işlemesi ile suç konusu fiilin işlendiği iddiasına ait yasama dokunulmazlığı ile oluşturulan ve birbirini tamamlayan kurumsallaşmış hukuki yapıdan soyutlanarak yorumlanamaz / uygulanamaz. Bu anlamda, AY 83 ile AY 76, milletvekilinin suç oluşturan ve suç isnadına konu fiillerinin öncesini ve sonrasını düzenleyen ve birlikte bir bütün oluşturan hükümlerdir.

Milletvekiliyle ilgili suça ilişkin bu hukuki yapının temel özelliği, milletvekilinin seçilme öncesi veya sonrası suç isnadı oluşturan fiilinin “yargılanabilir olmasıdır”. Anayasa, yasama dokunulmazlığı ile milletvekilinin suç isnadı oluşturan fiilinin yargılanabilirliğini ortadan kaldırmamıştır. Aksine, “üyelik süresince zamanaşımı işlemez” (AY 83/III), yani ceza hukuku terimiyle dava zamanaşımı durur (TCK 67). Bu kuralla, fiilin yargılanabilirliği amaçlanmış, korunmuş ve sağlanmıştır. Bu demektir ki, anayasa koyucu, milletvekilinin, yasama faaliyetini dokunulmazlıkla güvenceye bağlamış, ama, suç isnadı oluşturan fiile “yargılama bağışıklığı” getirmemiştir. Açıkçası, milletvekili olmak yargılanmamak sonucunu doğurmaz.

İşte, suç oluşturduğu iddia edilen fiilin yargılanabilirliğinin seçilme koşulu olması yönünden, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili seçimi ayrılmaktadır.

Gerçekten, milletvekilliğinden farklı olarak, Cumhurbaşkanlığı hukuki kurumunda, Cumhurbaşkanı seçilen kişinin Cumhurbaşkanı olmadan önceki yaşamıyla ilgili bir isnat altında bulunması halinde, Cumhurbaşkanı dokunulmazlığının kaldırılmasını veya Cumhurbaşkanlığı dönemi bittikten sonra Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığının kendiliğinden kalkarak Cumhurbaşkanının yargılanmasını sağlayan hukuki bir kurum, bir aygıt, Türk hukuk düzeninde mevcut bulunmamaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Siyasete girmeden önceki mal varlıkları ile siyasete girdikten donraki mal varlıklarını karşılaştırısanız kimin hortumcu olduğu ortaya cıkar. İddianameyi Perinçek hazırladı, diyen kişi acaba Perinçek'in yanında mıydı da bu kadar kesin konuşuyor? "Ben BOP'nin eşbaşkanıyım diyen kişi anayasaya göre suç işlemiştir; çünkü bu projeyi yürürlüğe koyanlar "sınırlar değişecek" demektedir; bu projeye Türkiye de dahildir.

Bunların laik TC karşıtı sözlerinin hepsi belgelidir. "Değiştik" diyenler bugüne dek bir özeleştiri de yapmadıklarına göre suçlulukları da devam etmektedir. Bu suçları da herfırsatta yeniden yeniden işlemektedirler.

Seni temmin ederim ki Perinçek BOP'un eş başkanıdır, sadece BOP'un olsa üzülmem, aynı zamanda CIA'in de Ortadoğu'dan sorumlu bakanıdır..

Perinçek'in gazetelerini bilen bilir bir zamanlar ha bire MİT'in, CIA'yin belgelerini elegeçirdik deyip ortalığı velveleye verirlerdi ama aslında ele verilen kendi kimlikleriydi..

tarihinde mazot tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Pek tabii.. Alttaki metin Dr. Zeki HAFIZOĞULLARI ve Dr. Bülent H. ACAR tarafindan yazilmis bir makaleden alintidir.. Iki isim de Baskent Universitesi'nde akademik kariyerleri sirasinda yazmislardir.. Hala oradalar mi bilemiyorum ancak CUMHURBAŞKANI SEÇİLME YETERLİLİĞİNİN BİR “SUÇ İSNADI ALTINDA BULUNMAMA” KOŞULU adli makalesini yazdiklari esnada orada bulunmakta olduklari belirtiliyor.. Siz kontrol edebilirsiniz..

Metin butunlugunu bozmamak adina uzunca bir kisim aldim.. MEramimi anlatan bolumu kalin taradim..

Anayasa, Cumhurbaşkanının niteliğini düzenlemek suretiyle seçilme koşullarını göstermiştir. “Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğretim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir” (AY 101/I).

Hemen belirtelim ki, Cumhurbaşkanının seçilme koşulları, salt AY 101/I’deki koşullardan ibaret değildir. Anayasa, “eksik norm” olarak, yaş, öğrenim koşullarını doğrudan düzenlemiş, diğer nitelikler için milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen norma göndermede bulunmuş, dolayısıyla, o normu kendi bünyesine almıştır. Anayasa, milletvekili seçilme koşullarının bir kısmını olumsuz koşul olarak düzenlemiştir (AY 76) : kişiliğe ait kısıtlı olma, vatandaşlık temel görevine ait askerlik hizmetini yapmama, belirtilen suçlardan hüküm giymiş olmadır. Burada üzerinde durulması gereken olumsuz koşul, suça ve suç isnadına ilişkin olan koşuldur.

Bilindiği üzere, milletvekili seçilme yeterliliğine yollama yapan norm, teknik ismiyle “gönderme / atıf normudur”. Bu gönderme normu, milletvekilinin kesinleşen suç oluşturan fiili işlemesi ile suç konusu fiilin işlendiği iddiasına ait yasama dokunulmazlığı ile oluşturulan ve birbirini tamamlayan kurumsallaşmış hukuki yapıdan soyutlanarak yorumlanamaz / uygulanamaz. Bu anlamda, AY 83 ile AY 76, milletvekilinin suç oluşturan ve suç isnadına konu fiillerinin öncesini ve sonrasını düzenleyen ve birlikte bir bütün oluşturan hükümlerdir.

Milletvekiliyle ilgili suça ilişkin bu hukuki yapının temel özelliği, milletvekilinin seçilme öncesi veya sonrası suç isnadı oluşturan fiilinin “yargılanabilir olmasıdır”. Anayasa, yasama dokunulmazlığı ile milletvekilinin suç isnadı oluşturan fiilinin yargılanabilirliğini ortadan kaldırmamıştır. Aksine, “üyelik süresince zamanaşımı işlemez” (AY 83/III), yani ceza hukuku terimiyle dava zamanaşımı durur (TCK 67). Bu kuralla, fiilin yargılanabilirliği amaçlanmış, korunmuş ve sağlanmıştır. Bu demektir ki, anayasa koyucu, milletvekilinin, yasama faaliyetini dokunulmazlıkla güvenceye bağlamış, ama, suç isnadı oluşturan fiile “yargılama bağışıklığı” getirmemiştir. Açıkçası, milletvekili olmak yargılanmamak sonucunu doğurmaz.

İşte, suç oluşturduğu iddia edilen fiilin yargılanabilirliğinin seçilme koşulu olması yönünden, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili seçimi ayrılmaktadır.

Gerçekten, milletvekilliğinden farklı olarak, Cumhurbaşkanlığı hukuki kurumunda, Cumhurbaşkanı seçilen kişinin Cumhurbaşkanı olmadan önceki yaşamıyla ilgili bir isnat altında bulunması halinde, Cumhurbaşkanı dokunulmazlığının kaldırılmasını veya Cumhurbaşkanlığı dönemi bittikten sonra Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığının kendiliğinden kalkarak Cumhurbaşkanının yargılanmasını sağlayan hukuki bir kurum, bir aygıt, Türk hukuk düzeninde mevcut bulunmamaktadır.

Ben bundan farklı bir anlam çıkardım..

Cumhurbaşkanlarında milletvekili niteliklerine sahip olmanın yanı sıra diğer nitelikler de aranıyor.

Milletvekillerinin hak ve sorumluluklarından cumhurbaşkanını soyutlayan bir yasa yok benim bildiğim.

Eğer milletvekilleri seçimden önce ve sonra işledikleri bir suçtan suçlanabilirler ve o suç zaman aşımına uğramazsa, cumhurbaşkanları da aynı şekilde suçlanıp yargılanabilirler.

Demokrasilerde kimse yasalardan daha üstte değildir.

Ve anayasa cumhurbaşkanlarına adi suçlardan yargılanmama ayrıcalığı tanımamaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben bundan farklı bir anlam çıkardım..

Cumhurbaşkanlarında milletvekili niteliklerine sahip olmanın yanı sıra diğer nitelikler de aranıyor.

Milletvekillerinin hak ve sorumluluklarından cumhurbaşkanını soyutlayan bir yasa yok benim bildiğim.

Eğer milletvekilleri seçimden önce ve sonra işledikleri bir suçtan suçlanabilirler ve o suç zaman aşımına uğramazsa, cumhurbaşkanları da aynı şekilde suçlanıp yargılanabilirler.

Demokrasilerde kimse yasalardan daha üstte değildir.

Ve anayasa cumhurbaşkanlarına adi suçlardan yargılanmama ayrıcalığı tanımamaktadır.

Bu kadar acik bi metni okuyup da bunu cikariyor olmak oldukca zor olsa gerek..

Benim diger arkadaslardan da ricam, vakitleri varsa ne yonde bir cikarimda bulunduklarini yazmalari..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu kadar acik bi metni okuyup da bunu cikariyor olmak oldukca zor olsa gerek..

Benim diger arkadaslardan da ricam, vakitleri varsa ne yonde bir cikarimda bulunduklarini yazmalari..

Yukardaki iletinizi tekrar aşağıya alıyorum...

Anayasa, Cumhurbaşkanının niteliğini düzenlemek suretiyle seçilme koşullarını göstermiştir. “Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğretim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir” (AY 101/I).

Hemen belirtelim ki, Cumhurbaşkanının seçilme koşulları, salt AY 101/I’deki koşullardan ibaret değildir. Anayasa, “eksik norm” olarak, yaş, öğrenim koşullarını doğrudan düzenlemiş, diğer nitelikler için milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen norma göndermede bulunmuş, dolayısıyla, o normu kendi bünyesine almıştır. Anayasa, milletvekili seçilme koşullarının bir kısmını olumsuz koşul olarak düzenlemiştir (AY 76) : kişiliğe ait kısıtlı olma, vatandaşlık temel görevine ait askerlik hizmetini yapmama, belirtilen suçlardan hüküm giymiş olmadır. Burada üzerinde durulması gereken olumsuz koşul, suça ve suç isnadına ilişkin olan koşuldur.

Bilindiği üzere, milletvekili seçilme yeterliliğine yollama yapan norm, teknik ismiyle “gönderme / atıf normudur”. Bu gönderme normu, milletvekilinin kesinleşen suç oluşturan fiili işlemesi ile suç konusu fiilin işlendiği iddiasına ait yasama dokunulmazlığı ile oluşturulan ve birbirini tamamlayan kurumsallaşmış hukuki yapıdan soyutlanarak yorumlanamaz / uygulanamaz. Bu anlamda, AY 83 ile AY 76, milletvekilinin suç oluşturan ve suç isnadına konu fiillerinin öncesini ve sonrasını düzenleyen ve birlikte bir bütün oluşturan hükümlerdir.

Milletvekiliyle ilgili suça ilişkin bu hukuki yapının temel özelliği, milletvekilinin seçilme öncesi veya sonrası suç isnadı oluşturan fiilinin “yargılanabilir olmasıdır”. Anayasa, yasama dokunulmazlığı ile milletvekilinin suç isnadı oluşturan fiilinin yargılanabilirliğini ortadan kaldırmamıştır. Aksine, “üyelik süresince zamanaşımı işlemez” (AY 83/III), yani ceza hukuku terimiyle dava zamanaşımı durur (TCK 67). Bu kuralla, fiilin yargılanabilirliği amaçlanmış, korunmuş ve sağlanmıştır. Bu demektir ki, anayasa koyucu, milletvekilinin, yasama faaliyetini dokunulmazlıkla güvenceye bağlamış, ama, suç isnadı oluşturan fiile “yargılama bağışıklığı” getirmemiştir. Açıkçası, milletvekili olmak yargılanmamak sonucunu doğurmaz.

İşte, suç oluşturduğu iddia edilen fiilin yargılanabilirliğinin seçilme koşulu olması yönünden, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili seçimi ayrılmaktadır.

Gelin isterseniz yazıyı paragraf paragraf inceleyelim.

İlk paragraf:

Anayasa, Cumhurbaşkanının niteliğini düzenlemek suretiyle seçilme koşullarını göstermiştir. “Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yaşını doldurmuş ve yükseköğretim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir” (AY 101/I).

Burada bazı temel koşullara yer verilmiş. Bu temel koşullar Anayasada yer alıyor.

İkinci parağrafı ele alalım:

Hemen belirtelim ki, Cumhurbaşkanının seçilme koşulları, salt AY 101/I’deki koşullardan ibaret değildir. Anayasa, “eksik norm” olarak, yaş, öğrenim koşullarını doğrudan düzenlemiş, diğer nitelikler için milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen norma göndermede bulunmuş, dolayısıyla, o normu kendi bünyesine almıştır. Anayasa, milletvekili seçilme koşullarının bir kısmını olumsuz koşul olarak düzenlemiştir (AY 76) : kişiliğe ait kısıtlı olma, vatandaşlık temel görevine ait askerlik hizmetini yapmama, belirtilen suçlardan hüküm giymiş olmadır. Burada üzerinde durulması gereken olumsuz koşul, suça ve suç isnadına ilişkin olan koşuldur.

Burada Cumhurbaşkanı seçilme koşullarının yalnız AY 101/I la sınırlandırılmadığına değiniliyor. Milletvekili olma normunu da bünyesine aldığı belirtiliyor.

Anayasaya göre milletvekili seçilme koşullarının bazıları olumlu olarak tanımlanabilirlerse de, diğerleri olumsuz koşullar olarak nitelendirilebilirler. Olumsuz koşulları AY76’da bulabilirsiniz.

Onları ben aşağıya kopyalıyorum. Kimlerin milletvekili olamayacağı hiç kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmiş. Aşağıda görüldüğü gibi..

MADDE 76. – (Değişik : 13.10.2006 - 5551/1 md.) Yirmibeş yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir.

(Değişik : 27.12.2002 - 4777/1 md.) En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.

Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.

Üçüncü parağrafı ele alalım:

Bilindiği üzere, milletvekili seçilme yeterliliğine yollama yapan norm, teknik ismiyle “gönderme / atıf normudur”. Bu gönderme normu, milletvekilinin kesinleşen suç oluşturan fiili işlemesi ile suç konusu fiilin işlendiği iddiasına ait yasama dokunulmazlığı ile oluşturulan ve birbirini tamamlayan kurumsallaşmış hukuki yapıdan soyutlanarak yorumlanamaz / uygulanamaz. Bu anlamda, AY 83 ile AY 76, milletvekilinin suç oluşturan ve suç isnadına konu fiillerinin öncesini ve sonrasını düzenleyen ve birlikte bir bütün oluşturan hükümlerdir.

Burada milletvekilinin işlediği suç yasama dokunulmazlığı ile bütünleşerek ondan soyutlanamaz denmektedir. AY 83 ve AY 76 hükümleri milletvekilinin suç oluşturan fiillerinin öncesini ve sonrasını birlikte ve bir bütün olarak düzenler.

Dördüncü parağrafa geçelim.

Milletvekiliyle ilgili suça ilişkin bu hukuki yapının temel özelliği, milletvekilinin seçilme öncesi veya sonrası suç isnadı oluşturan fiilinin “yargılanabilir olmasıdır”. Anayasa, yasama dokunulmazlığı ile milletvekilinin suç isnadı oluşturan fiilinin yargılanabilirliğini ortadan kaldırmamıştır. Aksine, “üyelik süresince zamanaşımı işlemez” (AY 83/III), yani ceza hukuku terimiyle dava zamanaşımı durur (TCK 67). Bu kuralla, fiilin yargılanabilirliği amaçlanmış, korunmuş ve sağlanmıştır. Bu demektir ki, anayasa koyucu, milletvekilinin, yasama faaliyetini dokunulmazlıkla güvenceye bağlamış, ama, suç isnadı oluşturan fiile “yargılama bağışıklığı” getirmemiştir. Açıkçası, milletvekili olmak yargılanmamak sonucunu doğurmaz.

Burada açıkca Anayasanın yasama dokunulmazlığı ile milletvekilinin suç isnatı oluşturan fiilinin yargılanabilirliğini kaldırmadığı vurgulanmaktadır. Tam aksine, milletvekilliği süresi boyunca zaman aşımı ilkesi gündeme gelmez, işlemez.. Yani milletvekili, milletvekili olmadan önceki suçundan zamanaşımı ile paçayı kurtaramaz.

Başka bir deyişle suç isnadı oluşturan fiil bağışlanmamıştır. Milletvekili de olsa yargılanmaktan kimse kurtulamaz..

Cumhurbaşkanı olmanın hak ve sorumlulukları milletvekili olmanın koşullarını da kapsayacağından, Cumhurbaşkanları dokunulmazlıklarını kazanmadan önce ve Cumhurbaşkanlıkları bittikten sonra, işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilirler..

Ben bu yazıyı başka türlü yorumlayamıyorum..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dexter, gönderdiğin metinde son paragraf sadece yorumdan ibaret, hukuki bir dayanağı yok. Ayrıca c.başkanının yasada belirtilen dokunulmazlığı da yok. milletvekillerinin niteliklerine sahip ama dokunulmazlıklarına değil. bu nedenle son patagrafta belirtilen yoruma dayalı kıyaslamanın bence hiçbir hükmü yok.

C.başkanının 105.madde de görevden dolayı sadece vatana ihanetten yargılanabileceği hükmü yer alıyor. kişisel suçlar ile ilgili bir hüküm yok. dokunulmazlık olmadığı için zamanaşımının işlememesi gibi bir durumda olmuyor. hukukçu değilim tabi ama anayasadaki bu boşluktan dolayı tartışmalı bir konu olduğunu hepimiz biliyoruz

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dexter, gönderdiğin metinde son paragraf sadece yorumdan ibaret, hukuki bir dayanağı yok. Ayrıca c.başkanının yasada belirtilen dokunulmazlığı da yok. milletvekillerinin niteliklerine sahip ama dokunulmazlıklarına değil. bu nedenle son patagrafta belirtilen yoruma dayalı kıyaslamanın bence hiçbir hükmü yok.

C.başkanının 105.madde de görevden dolayı sadece vatana ihanetten yargılanabileceği hükmü yer alıyor. kişisel suçlar ile ilgili bir hüküm yok. dokunulmazlık olmadığı için zamanaşımının işlememesi gibi bir durumda olmuyor. hukukçu değilim tabi ama anayasadaki bu boşluktan dolayı tartışmalı bir konu olduğunu hepimiz biliyoruz

İlginç bir yorum..

Ama Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı var gibi geliyor bana.

Çünkü Cumhurbaşkanı milletvekilierinin hak, yetki ve sorumluluklarına sahip. Ayrıca başka hak, yetki ve sorumlulukları var.

Zamanaşımından paçayı kurtaracağını sanmıyorum.

Çünkü milletvekilleri zamanaşımından yararlanamıyorlar.

Cumhurbaşkanının da yararlanamaması gerekir.

Eğer öyle bir ayrıcalık düşünülseydi, anayasaya eklenirdi.

Adi suçlarda Cumhurbaşkanına özel bir yasal ayrıcalık verilmiyor.

Anayasada gerçekten bir boşluk var gibi duruyor..

Ama o boşluğu Anayasa mahkemesi doldurabilir..

Anayasa mahkemesinin varlık nedeni o değil mi?

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır anayasada Cumhurbaşkanı dokunulmazlığı yok. Dokunulmazlık sadece yasama organınındır

4. Yasama dokunulmazlığı

MADDE 83. – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.

Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

artı bişey daha:

C.başkanının, milletvekillerinin hak ve sorumlukluklarına sahip olduğuna dair açıklamanız için.

Anayasadaki Cumhurbaşkanı tanımı tatmin edici bir cevap veriyor.

I. Cumhurbaşkanı

A. Nitelikleri ve tarafsızlığı

MADDE 101 –(Değişik: 31.5.2007-5678/4md )

Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir.

Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.

Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir.

Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.

...

saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...