Jump to content

Nükleer santral kapıya dayandı !


Recommended Posts

Haklsın doğal gaz bağımlığı daha kötü en azından Türkiyede belli bir miktar uranyum olduğu söyleniyor tabi o uranyumu işleyip zenginleştirmek ayrı bir dert ama başka yerlerdende temin edilebilir doğalgazda sie gazı kestimi başka alternatif yok doğal gaz kömür rüzgar hepsi olmalı önemli olan kaynak çeşitliği böylelikle riskleri en aza indirmiş olurruz

Türkiye'de uranyum filan yok. Kendimizi kandırmayalım. Uranyum her yerde var. İçtiğiniz her bardak suda bir kaç yüz uranyum atomu içiyorsunuzdur kesin. Ama ekonomik açıdan anlamlı büyük rezervler Türkiye'de yok. Her yerde var olması yüzünden bir seçenek mevcut. Örneğin deniz suyundan ekonomik olarak makul bir harcama yaparak uranyum elde edebilirsiniz. Fakat fiyatı Kanada'dan hazır almaktan çok çok daha pahalıya gelir. Ancak biri size ambargo filan koyarsa, belki o zaman yapılabilir bir çözüm olabilir.

Türkiye 9.000 kusur ton uranyum rezervi olduğu bilinen, ama bu rezervin çok düşük yoğunlukta olması nedeniyle işletilmesinin mümkün görülmediği bir ülke. Bu sonuca uranyum olması en muhtemel bölgelere bakılarak ulaşılmış halde. Ücra bir yerden uranyum çıkabilir mi? Elbette. Fakat onu arayıp bulmanın maliyetini de düşünürseniz, pek akıllıca olmayabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 57
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bu cümle dikkatimi çekti..

Bu ülkenin önünü tıkıyan hep becderiksiz proflar olmamış mı?

Bilim üretemeyen, üniversiteleri babadan oğula geçirten, kitap tercüme edip üzerine adını bastıran sonra kitap yazdım diye hava atan..

Derdi işi gücü arabasını yenilemek olan, dublekslere taşınmak olan, döner sermayeden daha da yemek için önce bölüm başkanı sonra dekam, rektör olmak isteyen ve bu uğurda kıç yalayan proflar..

Proflar işte..

İşe yaramaz insancıklar..

Elbette amirin çalışanı amele olarak gördüğü bir ortamda bundan farklı bir şey beklenemez.

Ama prof.lar böylede, başkaları başka türlü mü? Tüm mesele demokrasidir. Çalışanları yapılacak işe ne kadar katarsanız, o kadar başarınız artar.

Ama ülkemizde başarı o kadar ucuzdur ki.. 3D LCD üreten bir şirketin hazır malzemelerini alıp bir 3D telefon gibi şey yapmak, gazetelere konu olacak bir başarı gibi görülür. Amerika'da millet hobi olsun diye uzaya uydu gönderiyor. Evet, yanlış duymadınız, hobi olsun diye yapıyor. Amatörler jet motoru yapıp uçak uçuruyor. Biz insansız uçak yaptık diye böbürleniyoruz. Ha, onuda işte o amatörlerin açık kodlu olarak yayınladıkları programlar ile yaptılar, o da ayrı bir mesele.

ABD'nin lise seviyesi proje ödevleri, bizim burada alkışlanacak bilimsel, teknolojik ilerlemeymiş gibi gösteriliyor.

Sonuç, bu düzende boş işler çıkarıp birde sanki iş yapmış gibi gösterilebiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu cümle dikkatimi çekti..

Bu ülkenin önünü tıkıyan hep becderiksiz proflar olmamış mı?

Bilim üretemeyen, üniversiteleri babadan oğula geçirten, kitap tercüme edip üzerine adını bastıran sonra kitap yazdım diye hava atan..

Derdi işi gücü arabasını yenilemek olan, dublekslere taşınmak olan, döner sermayeden daha da yemek için önce bölüm başkanı sonra dekam, rektör olmak isteyen ve bu uğurda kıç yalayan proflar..

Proflar işte..

İşe yaramaz insancıklar..

doğru aslında, maalesef en entellektüel olması gereken proflar hepsi bu zihniyete sahiptir. Bütün bu saydıklarının yanı sıra torpil yapma ve yaptırma mevzusunda bir duayendirler

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğru aslında, maalesef en entellektüel olması gereken proflar hepsi bu zihniyete sahiptir. Bütün bu saydıklarının yanı sıra torpil yapma ve yaptırma mevzusunda bir duayendirler

Bırak entellektüel olmayı, dışarda görsen prof olduğunu anlamazsın, öyle proflar var.

tarihinde HARUNN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'de zihniyet devrimi olmadan nükleer devrim olmaz anibal'in özetle anlattığı bu, ve buna katılıyor muyum evet katılıyorum.

Çakmak taşını dışarıdan satın alan bir ülkeyiz biz, çakmak taşını dahi üretmeyen bir ülke teknolojik devrim, nano teknoloji, nükleer santral vs yapıları falan kuramaz.

Rezilliğimiz boyumuzu aştı, ülke Osmanlı'nın son dönemleri gibi hazır-lop devrana döndü daha 80 yılında.

100 yılı görebilecek miyiz acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten hali duman olan üniversitelerde zar zor okuyan öğrenciler okullarını bitirir bitirmez yurtdışında kapışılıyor yada çoğu kendi isteğiyle gidiyor .

Türkiye çok beyin kaybediyor çook . Kalan mühendislerde kendini geliştirme fırsatı bulamadan hayat mücadelesi veriyor , para kazanıp aile geçindirme derdine düşüyor .

Teknoloji alanında ilerleme çok yavaş . Bir kaç taklit buluş yapıyorlar ve bunu gazeteler sayfa sayfa yayınlayıp övünmekle yetiniyorlar . Tamamen türk yapımı tank , silah veya uçak yaptık deniliyor ama bunların ya motorları yada hayati birkaç bölümü dışında kalan parçalar biz türklere ait oluyor sadece .

Tam olarak gelişme nasıl olur onu bilmiyoruz ilk başta . Türkiye gelişmekte olan bir ülke diye övünenler ve bundan gurur duyanlr çoğunlukta . Ama şunu bilmiyorlar ;

Önemli olan gelişmekte olmak değildir . Gelişmiş ülkelerin gelişme hızını büyük oranda katlayıp ve bu şekilde gelişmektir asıl önemli olan .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fosil yakıtlara alternatif yoktur diye birşey yoktur.Seninkisi saflık.Kabus görmeye meraklısın.

Bazı senin gibi kabus senaryosu çizen ucubeler icat edilecek herşeyin icat edildiğini insanlığı daha öteye gidemeyeceğini sanar dururken birileri icatlet yeni şeyler geliştirir.Senin gibi komplo teorisyenlerinin yeri çöplük.

eşşek sıpası adam gibi yaz. bak bilen adam nasıl yazmış;

Fosil yakıtlarının alternetafi var hemde bolca sorun olup olmaması değil maliyetlerin fosil yakıtlarla rekabet edememesi son yıllarda petrol ve doğal gazda yaşanan aşırı artış biraz bu işi tersine çevirdi ama hala kömürle falan hiç bir yenilelenebilir enerji kaynağı rekabet edemez bir ikincisi halkının çoğu yoksulluk açlık vb sorunlarla uğraşan gelişmetekde olan ülekelrin tümden bu kaynaklara yönelmesini istemek aptallık olur buna rağman hindistan çin gibi ülkeler rügar enerjisine falan bir hayli yatırım yapıyor fosil yakıtların pabucunu dama atacak tek bir alternatif gözüküyor şuanda oda füzyon enerjisi yakıtı bol ve ucuz bildiğimiz su ama onuda yapamak bir hayli zahmetli ve zaman alacak gibi gözüküyor ilk deneme santralı olan ITER 2025 yılında faliyete geçecek belki 30-40 yıl içinde yagın şekilde kullanılabilir o güne kadar gelişmekte olana ülkeler fosil yakıtlara muhtaç

olacak olanı kimse engelleyemez, arabistandaki super giant yataklar pik yapmıştır, arabistan gibi bir ülke denizden petrol çıkarıyorsa dünyanın 5-6 yıl sonrasını öngörmek iyice kolaylaşıyor. kral abdullah bir hafta önce "artık petrol arama çalışmalarını durdurduk, yer altı zenginliklerimizi torunlarımıza bırakmalıyız" dedi: bu yalana sadece saflar inanır, kendisi çok iyi bilmektedir ki petrol falan kalmamıştır, ghawar artık decline pozisyonundadır. diğer kuyular gibi o da artık ömrünün sonlarına yaklaşmaktadır.

fosil yakıtların alternatifi 50 seneden önce bulunamayacak. petrol, kömür, gaz vs bunlar üretilmez, çıkarılır. bedavadır, doğanın bağışıdır. güneş paneli dünyadaki transport için kullanıldığında dünya talebine yetmez. verim olarak fosil yakıtlara en yakın enerji rüzgardır ama rüzgar üretilmez, eserse işini görür. dünyanın heryerinde iyi rüzgar esmez, bu enerji dünyaya yetmez, türkiye'ye hiç yetmez.

herkes paşa paşa karne dönemine hazırlansın, seçimlerde kimin kazandığının bir önemi yok, AKP, CHP veya MHP'nin iktidara gelmesi bu sonucu değiştirmeyecektir.

komünizmden nefret eden liberallerin komünizmden daha beter rejim altında yaşayacaklarının farkına varmaları fazla uzun sürmeyecek..

tarihinde GDP tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar biz En hızlı gelişme gösteren ülkelerden biriymişiz . Afedersiniz ama ben bir gelişme göremiyorum . Siz görüyor musunuz ??

Ne gelişmesi yahu, gelişme denilen yalan, iktidarın uydurması. Yandaşlarına anlattıkları tatlı masallar. Gelişme deyince halkın refahına da bakacaksın. Ama ben halka bakıyorum aç gezdiklerini görüyorum. Çünkü etin fiyatı 35 lira, sebze ve meyveler de yaz bolluğuna rağmen gavur parasıyla 2-2,5 dolardan başlıyor. ABD'ye git en kral meyve sebzeyi alırsın, yine o kadar para vermezsin. Kardeşim geçen hafta Yunanistan'daydı, kesinlikle fiyatlar Türkiye'nin üçte ikisi, hatta yarısı kadar dedi. Yiyecek bol ve ucuzmuş, yani halkın karnı doyuyor. Bir de emeklilerinin 1500 euro aldıkları düşünülürse, halk refah içinde. Üstelik bu ülke ağır bir ekonomik krizden geçiyor..

Eskiden tarım ülkesiyiz der, ucuz meyve sebzeden söz ederdik, şimdi o da kalmadı. Peki sanayi ülkesimiyiz, yooo ben öyle bir şey duymadım, siz duydunuz mu, gördünüz mü? O halde ne gelişmişliği kardeşim, hepsi hikaye...

Link to post
Sitelerde Paylaş

[quote name=Arykanda' date='27 July 201

- 12:02 AM' timestamp='1280178124' post='637789]

Ne gelişmesi yahu, gelişme denilen yalan, iktidarın uydurması. Yandaşlarına anlattıkları tatlı masallar. Gelişme deyince halkın refahına da bakacaksın. Ama ben halka bakıyorum aç gezdiklerini görüyorum. Çünkü etin fiyatı 35 lira, sebze ve meyveler de yaz bolluğuna rağmen gavur parasıyla 2-2,5 dolardan başlıyor. ABD'ye git en kral meyve sebzeyi alırsın, yine o kadar para vermezsin. Kardeşim geçen hafta Yunanistan'daydı, kesinlikle fiyatlar Türkiye'nin üçte ikisi, hatta yarısı kadar dedi. Yiyecek bol ve ucuzmuş, yani halkın karnı doyuyor. Bir de emeklilerinin 1500 euro aldıkları düşünülürse, halk refah içinde. Üstelik bu ülke ağır bir ekonomik krizden geçiyor..

Eskiden tarım ülkesiyiz der, ucuz meyve sebzeden söz ederdik, şimdi o da kalmadı. Peki sanayi ülkesimiyiz, yooo ben öyle bir şey duymadım, siz duydunuz mu, gördünüz mü? O halde ne gelişmişliği kardeşim, hepsi hikaye...

Ondan demi...

Krizden dolayı millet birbirini yiyor...

Yunanistan'da...

Birden sanayi ülkesi olamıyoruz malesef...

Bu işler yavaş yavaş oluyor...

Sebze ve meyveler Türk parasıyla 4-5 liradan başlıyormuş...

Sen nerde yaşıyorsun...

Armut aldım...

Kilosu 1 lira...

Gayette güzeldi...

Üzüm aldım 1,5 lira...

Koca karpuzu 6-7 liraya alıyorum...

Bunu da 4-5 gün yiyoruz...

Pahalılık falan yok...

fiyatlar neredeyse kaç yıldır aynı...

Çünkü geçen senede bu fiyatlara yiyorduk..

Bu senede aynı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'de tüketilen ürünlerin tamamı insan sağlığı açısından tehlikeli.Burada tüketilen hiç bir ürün Avrupa ülkelerine ihraç edilemiyor.Avrupa'ya hatta Rusya'ya ihraç edilen ürünlerde en ufak bir doğal dışılık tesbit edilirse o ürünler derhal geri gönderiliyor.

Ancak Türkiye ve diğer sömürge ülkelerde bu ürünler bolca satılıyor.Doğa'ya müdahale edilerek üretilen ürünler her yerde satılıyor.

tarihinde wang yu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burda Zirai ilaçların alımı ve kullanımı konusunda hiçbir kontrol yok . Bir köylü , başka bir köylüden duyduğu ne üdüğü belirsiz bir ilacı hiç çekinmeden sorgusuz sualsiz alıyor .

İlaçların üzerinde ne yazdığı hiç yada ne işe yaradığı önemli değil . Çok eğitimsiz ve çok bilgisizler .

Benim babam çiftçidir mesela . Hani meslek olarak değilde hobi olarak uğraşırdı ilk zamanlar . Bahçe falan ekerdi . Kafasına göre ilaç kullanırdı . Bazen bahçe tümden yok olur kurur giderdi . Onunun bunun tavsiye ettiği ilaçlardan dene yanılmayla şimdi meslek haline getirdi . Artık Öyle kafasına göre ilaç falan kullanmıyor bizim de yardımlarımızla falan ama diğer köylülerin hali vasat .

İnanın bana çoğunuz ne yediğinizi bilmiyorsunuz . Salatalık diye yediğiniz şeyin aslında salatalıkla alakası yok . Bunu tamamen kendi yetiştirdiğiniz meyve sebzeyle karşılaştırarak anlayabilirsiniz aslında .

Zaten buda vasat olan apayrı bi konu . İçine girsek yine çok derin ve pis yerlere ulaşırız .

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zaman sen ne diye bilgisayar başında oturuyon şuan o santraller sayesinde bilgisayarına elektirik gidiyor al gaz lambanı(pardon oda sera gazı salıyor) otur evinde anca cahil cahil konuşuyorsunuz hala kafanız basmıyormu eğer fakirliğin diz boyu olduğu ortalama yaşam süresi 40 yılı geçmeyen üçüncü dünya ülkesi olmak istiyorsan sorun yok zaten o zaman dünyayı fazla kirletmesin ama hızla zenginleşmek kalkınmak isitiyorsan tek yol bu hele bi zenginleşelim bizde batılılar gibi ota boka para harcayıp kurtarırız

Zenginleşmenin yolu bumu ruslar gelecek senin ülkende nükleer santral kuracak sonrada para ile satacak bu aptallıktan başka bişey deil...

Savurganlığı ve kaçak elektriği önleyerek tasarufta bulunabiliriz , illaki nükleer gerekiyosa risk doğru hesaplanmalı bu şekilde yangından mal kaçarırak santral kurulmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nükleer Enerji'ye hayır demek 21.yy'da ya Amerikan emperyalizminin uşağı ya da Beyinsiz olmaktır.

Nükleer enerjinin doğru şekilde kullanılması gerekiyor , burdan nükleer sevdalısı arkadaşlara sormak istiyorum

Atık sorunu nasıl halledilecek ?

Rusların kuracağı santralde zenginleştirilmiş uranyum kullanılacak zannedersem bu ülkemizde nerden çıkıyor?

Nükleer santraller kuruldu diyelim sizce elektrik fiyatları ucuzlayacakmı buna inanıyormusunuz ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 years later...

İşte böyleee,

Doğu karadeniz kahvelerinde müşteriler çay isterken OLA KARSON GETUR PAĞA HAORADAN bir ÇERNOBİL deye nükleerle dalga geçiyürlerdi AKILLARINCA.

Ölümle dalga geçilirmi?

Neden geçilmesinki?

Arabın kıtabı ne diyür?

Insanın ömrü bitmeden(Allahın verdiği) hiç kimse bu ömrü kısaltamaz uzatamaz.

Hadi 1500 yıl önceki Arap bunu bilememiş böyle sanıp yazmış.

Ama 1500 yıl sonra 20yıl İlehiyet okullarında okuyanlarda çöl Arabının kafasına giderse Suçlu Arap değil bizim başımızdakılardır.

Yahu siz bu okullarda ınsanlara ne okutulduğunu bilmiyürmüsünüz?

Eeeeeeeee,başlar polıtıka yüzünden halkın aptallaştırılmasına göz yumar yahutta izin verirse durum böyle olur.

VER BİR ÇERNOBİL

20 yüzyılında En gelişmiş ıslam ülkesinde vatandaş karısına diyürkü BAK KIZ DOĞURURSAN ÖLDÜRÜRÜM SENİ.

Tesedüfya Karı kız doguruyor.

Komşular diyürki kocan gelmeden kaç.

Koca geliyür karı yok.

Komşular diyürlerki karın bir kız doğurdu ama nere gittiğini görmedik.

Koca gidiyür kaynanaya soruyor kızın nerde?

Kaynana yok burda diyür.

Ama kadının eteğini sandıktan sarktığını görünce KILAŞNIKOFU doğrultuyor sandığa basıyor tedige ve sandıktan kanlar akıyor.

Yirminci yılda devlet ve diyenet bu kocayı bukadar ABTAL yaparsa ,ona duadan başka bir şey öğretemezse Arabın uçsuz bucaksız çölünde okulsuz,öğretmensiz ınsanlardan MODERN bir kıtap beklemek ABTALLIĞIN dik alasıdır degilmidir.

Nükler artık CAHAL,CAHALLAŞTIRILMIŞ insanlar gibi çok tehlikelidir.

Onun yerine

RÜZGAR

GÜNEŞ enerjilerinden faydalanmak ülkemizde mümkündür.

İmam olan babama dedimki,baba dünye yuvarlak hem güneşin hemde kendi etrefinde dönüyür.Güneşe gelen taraf gündüz arka tarafıda gece oluyor.

Babam ne dese beğenirsiniz?

Uşşağum,seni hau okullar komunis yapmış :D .

Tünye tümtuzdur.

Ellah istersa pizim köyi kunduz 5 km ötedeki çolhasa köyinida kice yapar.

Gelin bu EŞŞEGİ sudan geçirin nasıl geçirecekseniz.

Nükler enerjinin pisliğinin temizlemek mümkün değildir.

Almanyada nükler elektirik santralında çalışan bir Türkte büyük oranda radrasyona rastlanır.Patron işçiyi çıkarır.

İşci Fırankfurtta bir türk avukata gider.Paronu mahkemeye verir.

Patron mahkemede derki nerden belli santraldan kaptığı bu radrasyonu.Eskı araba mezerligine araba parçası almaya gitmişse ordan kapmıştır bu radyasyonu diye hakime anlatmış.avukatta bana anlatmıştı.

Düşünün,teknigin kıralı Almanyada.Bu durumda bile ınsanlar radrasyondan kurtulamıyor .

Allahın yaptıklarında bile birçok sakatlıklar olursa Kulunkinde niye olmazmışkı.

Nükler enerjiye HAYIR.

Dedeniz

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...