Jump to content

Ateistle nasıl tartışılmaz


Recommended Posts

Bayşapka,

Cevabın için öncelikle teşekkür ederim.Ancak biraz eleştireceğim.

Öncelikle makul düşünelim.Şu bir gerçek ki,kelimenin tam anlamı ile ilk sebep izah edilemedikçe bir yaratıcı fikri mutlak suretle devam edecektir.Bunun bir gerçek olduğunu sende biliyorsun.Bunun nedeni ise şu.İnsan en basit düşünce ile şunu yapacaktır.

Bir gece yıldızların altında oturup küçük evinin bahçesinde çayını yudumlarken,gökteki yıldızlara baktığında,doğal ve mantıklı olarak şu önerme aklında cerayan edecektir.Bahçesinde oturduğum bu evi ben kendi ellerimle yarattım.O halde bu yıldızlarda benzer bir durumda olmalı.

Bu kabul edilir yada edilmez ayrı mesele ama yaşam pratiğimiz bize milyarlarca örnekle bu denklemi işaret etmektedir.Bu nedenle sıradan bir mantıkla bakıldığında hep bu denklem üzerine düşünceler var olacaktır.

Bu denklemi yok edecek şey ise kesin bir kanıttır.O zamana kadar bu denklem işlerliğini koruyacaktır.Ve gördüğümüz gibi korumaktadır.Aramızda ki tartışmanın sebebi hep bu denklem nedeni iledir.

İşte bu noktada materyal üzerinden,yalnız bilgi ve bilim sloganı ile hareket edenler kalkıpta ya buraya kadar bilgi ve bilim bunları söylüyor bundan sonrasıda böyledir gibi bir genelleme yapamazlar.Çünkü soru gayet açık.İlk olan nedir ? İlk olan ve varlığa sebep olan varlık nedir ? sorusu öyle kolay bir soru değildir.Ve yaşam tecrübemiz,bilimsel tecrübeler açıkça göstemektedir ki,hiç bir ivme sebepsiz yere ivme kazanmamıştır.O ivmenin bir kaynağı vardır.İşte tartışmasız bir şekilde o ivmenin kaynağı kanıtlanmadıkça ateizm için henüz erkendir.Çünkü işin bu noktasında bir ateist bir teistten farklı hareket etmemektedir.

İş Kutsal kitapların reddi ise bu reddiniz kabulümdür.Allah'ın bir kitap gönderme ihtimali olduğu gibi göndermeme ihtimalide olabilir.Bu bir insan sözü olabilir.Bu kitap tartışılabilir,eleştirilebilir,yanlışlanabilir.Bu mantıksız değildir.Ama ilk olan sebeb konusunda iş o kadar kolay değildir.

Bu noktada cevabın kuantum dalgalanmalarıdır olamaz diye düşünüyorum.Bu %100 doğru bir bilgi olmayabilir.Böyle kesin bir kanıt yok.Bu bilimin şu an ki öngörüsü olabilir.Kaldı ki, bu dalgalanma yani bu hareket nereden ivmelenmiştir bunun izahı yapılmalıdır.Bu izahı kesin ve tartışmasız olarak yapabileceksen buyur.

Mesele şu ki, muhattap olduğumuz soru için böylesine öfkelenmenin anlamı yoktur.Bu yazı tura gibi basit bir sorudur.Ama zor bir sorudur.Cevabı çok geride,gizlide olan bir sorudur.Bir yaratıcı vardır diyen mantık çokta mantıksız bir iddaada bulunmamaktadır.Neticede bu iddaa gözlemlenebilir bir iddaadır.Bir sebep için bir ana sebep gerekmektedir.Söylediğim gibi en basit insan gözlemi açıkça bunu ortaya koymak durumundadır ki,bu basit iddaa şuan sizin iddaanızdan daha inanılırdır.Bu nedenlede insanlığın çoğu bir yaratıcı fikrine daha yakındır.Çünkü en basit gözlemle insan bu neticeye yaklaşmaktadır.Ve bu konu bilim konusunda bilgisi ve fikri olan diğer ateist arkadaşlar tarafından tartışılma cesareti gösterilirse eminim ki seninkinden farklı cevaplar ve fikirlerde çıkacaktır.En basitinden big bang konusunda bile birçok farklı görüş olduğunu forumdan takip edebiliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Bir gece yıldızların altında oturup küçük evinin bahçesinde çayını yudumlarken,gökteki yıldızlara baktığında,doğal ve mantıklı olarak şu önerme aklında cerayan edecektir.Bahçesinde oturduğum bu evi ben kendi ellerimle yarattım.O halde bu yıldızlarda benzer bir durumda olmalı.

İşte bunu diyen embesillerin fikri olabilir tanrı filan. Zira, bu şahıslar bu gibi örneklemelerin safsata olduğunu bilmez.

Peki sana bakan, annen, "Hımm, bu evladımı ben bilme nerdne çıkardım, çıkardım da, babası da oraya akıtmasa bu bebek oradan çıkamazdı. Öyleyse bu yıldızları da şeyindne çıkaran bir şey, onuda beceren bir başka şey olmalı" diye düşünmeli, öyle değil mi?

gördüğün gibi, bu yaklaşım zırvalıktır. Buna temsil etmeyen örnek denir. Senin bahçeni, evini vs. yapmış olman sadece başka ev ve bahçeleri bağlar. Başka şeyleri değil.

>>> İlk olan nedir ? İlk olan ve varlığa sebep olan varlık nedir ?

Bu apaçık şekilde maddenin kendisidir. Madde, senin bildiğin "madde" değildir. Hani şu okulda terennüm ettiğiniz uzayda yer kaplayan filan denen şey. Enerji ve madde en temel öğeleriyle ele alınırlar.

Madde ve enerjinin birbirine dönüştürülebilirlikleri muhakkaktır. Neyse uzatmanın anlamı yok. Maddenin yok olduğu bir zamanı göremiyorsun, gösteremiyorsun. O halde elin mahkum, onun hep var olduğunu kabul etmeye. Ama bildiğin bir şey var: Madde değişebilir. Demekki geçmişte bir dönemde madde şimdiki gibi olmayabilir. Ve madde durduk yerde kendini değiştirebilir. İşte güneş, her saniye tonla hidrojeni tonla helyuma çeviriyor. Hatta bu tamamen sebepsiz yerede olabilir. Her saniye vücudundaki bir sürü karbon 14 atomu bozunup karbon 12 oluyor ve bunun gerçekten hiç bir sebebi yok.

Demekki, geçmişte herhangi bir formda olan madde, bir dış sebep olması gerekmeden değişime uğrayıp bugünkü evrenin başlangıç haline dönmüş, bu halden bugünkü evrene dönmüş olması gerekiyor.

Peki ya zaman? Zaman sadece hareketin ölçüsüdür. Kainattaki her şey hareket halindedir. İşte bu hareketin ölçüsüne zaman diyoruz. Ve kainatın, maddenin hareketsiz olduğu bir durumunda orada zaman da olmayacaktır. Zaman yoksa, demekki bunun evveli diye bir durumda söz konusu olamaz. O halde, gidip evrenin şimdiki gibi olmadığı bir önceki fazına dair hareket halinin var olduğunu düşünüp orada zaman kavramı aramak, abesle iştigaldir.

Kısaca, evrenin bu halinden öncesi için zamandan bahsedilemez. Bu nedenle evren bu halinden öncesinde her durumda ezeli olarak var olmak zorundadır. Senin her tür takvimin ancak evrenin bugünkü formunu almaya başladığı zaman kadar geri gidebilir. Ve dahası, sadece madde ve hareketinin var olduğu bir mekanda geçerlidir. Mesela, samanyolunun göbeğindeki karadelikte takvimin asla yarın olmayacaktır, orada madde tepili (bir kaç galaksi dolusu tahminen) olmasına rağmen, hareket yoktur. Ve orada zaman durmuş haldedir.

Basitçe, senin yorumun şuna benziyor: Ay diyorsun, peynirden yapılmış. Tıpkı peynire benziyooo.. Hımmm, peynirden yapılmış olduğuna göre, önceden süt olmuş olmalı. Peki uzayda süt olmadığına göre o kadar sütü oraya kim çıkarmış? Sütü oraya çıkarabilecek kimse olmadığına göre, uydurmasyonu kabul etmeliyiz.

Anolojik safsataya düşmüyoruz. Çünkü burada senin iddianı örnekle çürütmüyoruz. Bakalım şimdi iddiana:

Varlığın olmadığı bir zaman olmalıdır -> Ay peynirden yapılmış olmalıdır.

Varlığın olmadığı zamanda varlığın ortaya çıktığı bir ilk olmalıdır -> Ay eskiden süt olmuş olmalıdır.

Bu ilk için bir sebep lazımdır -> O sütü oraya çıkaracak bir sebep lazımdır.

Oysa gördüğün gibi, kainat için düşünürsen bunlar geçerli değil. biz maddenin bir halden diğerine dönüşmek için hiç bir sebebin gerekmediğini biliyoruz. Buna Heisenberg'in belirsizlik ilkesi deniyor.

Özetle, sen boş çıkarımlardan boş sonuçlara ulaşıyorsun sadece.

Bu yazı tura gibi basit bir sorudur.Ama cevabı da çok basit bir sorudur. Cevabı çok açıktır, nettir: Nerdedir bu ilk sebep? gösteremiyorsanız, yoktur. Ama olabilir mi? O zaman gösterin, olabilirmiymiş görelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nesren.Jake.

Öncelikle makul düşünelim.Şu bir gerçek ki,kelimenin tam anlamı ile ilk sebep izah edilemedikçe bir yaratıcı fikri mutlak suretle devam edecektir.Bunun bir gerçek olduğunu sende biliyorsun.Bunun nedeni ise şu.İnsan en basit düşünce ile şunu yapacaktır.

Bir gece yıldızların altında oturup küçük evinin bahçesinde çayını yudumlarken,gökteki yıldızlara baktığında,doğal ve mantıklı olarak şu önerme aklında cerayan edecektir.Bahçesinde oturduğum bu evi ben kendi ellerimle yarattım.O halde bu yıldızlarda benzer bir durumda olmalı.

Yerel tek tanrıcı modelinizden çıkan birşeyi ne benim için, ne de tüm insanlık için genelleyebilirsiniz.

Bu noktada cevabın kuantum dalgalanmalarıdır olamaz diye düşünüyorum.Bu %100 doğru bir bilgi olmayabilir.Böyle kesin bir kanıt yok.Bu bilimin şu an ki öngörüsü olabilir.Kaldı ki, bu dalgalanma yani bu hareket nereden ivmelenmiştir bunun izahı yapılmalıdır.Bu izahı kesin ve tartışmasız olarak yapabileceksen buyur.

Kuantum teorisinin temel prensipleri, görelilikteki "sebep ve sonuç" ilişkileriyle bağdaşmaz. Birşeyin oluşması için belli bir olasılıksal dağılım vardır.

Bakın size bir deney örneği vereyim, meydan boş kalmasın.

Neden birşeyler var? Şöyle bir sebebi olabilir mi?

http://www.space.com/scienceastronomy/matter-victory-antimatter-puzzling-aftermath-100524.html

Yıllarca süren parçacık çarpıştırmalarından sonra İllinoi'deki bir reaktörün ölçümleri inceleniyor ve anti-madde'den %1 daha fazla madde bulunuyor.

Muonlar sizi korusun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...