fasizmin tarlasi

[pisinge 0]

TÜRKER

ALKAN

Yorum

Üzerinden neredeyse bir hafta geçti, fakat korkunç manzara gözlerimin önünden gitmiyor: Gözleri Japon tutkalıyla yapıştırılmış iki kedi yavrusu!

O yavruları görünce midesi bulanıyor insanın. Tüm hayvanlardan, insanlık adına özür dilemesi gerektiğini düşünüyor.

“Faşistler böyle yetişiyor demek ki,” diye aklımdan geçiyor. Faşizm derken sadece Hitler’in, Musso-

lini’nin köpeklerini ima etmiyorum. Totaliter sol da en hasından faşizm örnekleri sergiledi geçmişte.

Faşizm kilisede öğreniliyor, sokakta, okulda, rakı sofralarında da öğreniliyor.

‘Momo’ evimize geldiğinde bir aylık bir kedi yavrusuydu. Çaresiz, acemi.

Kısa zamanda ev halkından biri oldu. Bir şey dışında yaşamından şikâyeti yoktu. Onu mutsuz

eden tek şey özgürlüğünün kısıtlanmasıydı. Pencerelere tırmanıp dışarıyı izlemesi, özgürlüğünün tanınması isteği o kadar güçlüydü ki, Momo’yu evde hapsetmenin tek anlamı vardı: Ona kötülük yapmak. Momo’nun dünyayı görmesini engellemek, bir bakıma, onun gözlerinin daha yumuşak ve zayıf da olsa bir tutkalla yapıştırılması anlamına gelmez mi?

Momo’yu serbest bıraktık, şimdi istediği zaman dışarı gidip geliyor. Gayet de mutlu!

Bazen bazıları kalkıp: “Demokrasi için eğitim gereklidir, eğitilmemiş kişilere oy hakkı verilmesin,” diyebiliyor. Özgürlüğün hayvanlar için bile ne kadar yaşamsal olduğunu bir an için bile düşünmeden!

Eşimle birlikte oturduğumuz küçük evlerden oluşan ‘site’mizin (bu sözden hiç hoşlanmıyorum, okurlarım ‘site’ kavramının karşılığı olabilecek bir sözcük önerisi var mıdır acaba)

maskotu haline gelmiş küçük bir köpek var: Adı İrma!

Geçenlerde bir çocuğun (12 veya 13 yaş), İrma’yı, Momo’ya karşı kışkırtmasına tanık oldum.

“Haydi saldır ona, ısır parçala...” Momo yazık ki çevresindeki tehlikeleri algılayamıyor. Bu çocuklara rağmen hâlâ yaşıyorsa, bu bir mucize olmalı.

Fakat İrma bu kışkırtmalara kapılmadı. Momo’ya havlamadı bile. Çocuğun zorlamalarını ve baskılarını görmezden gelerek başını çevirip kendince bir şeyler mırıldandı.

Ve yalnız herkesin kolay lokma olmadığını anımsatması bakımından değil, bazen İrma gibi köpeklerin bir insandan çok daha olumlu ve insanca tercihler yapabileceğini göstermesi bakımından da o olayın çok öğretici olduğunu düşünüyorum.

Kedilerin gözünü tutkalla yapıştıran, kuyruğuna teneke bağlayan, köpekleri kediciklerin üzerine saldırtan bu insanlar faşizmin tarlasıdır.

Bu yıl hasat iyi olacağa benzer!

Temmuz 31, 2010 tarihinde pisinge tarafından düzenlendi

[Boran Firtinasi 0]

simdi biz kurdler kedi oluyoruz anladigim kadariyla.asil bir iran kedisi olmaya itirazim yok

ama malesef buradaki kopekler ornekteki saldirmayan kopege benzemiyor.cogu kraldan cok kralci.

herhalde bu gozleri tutkallanan kedi haberi moralini bozmus pisinge.sunu izlede kendine gel

http://webtv.hurriyet.com.tr/5/8512/15451394/1/kediyi-bile-bastan-cikardi.aspx

Temmuz 31, 2010 tarihinde Boran Firtinasi tarafından düzenlendi

[pisinge 0]

Izledim,sagolasin.Maldan anliyo:)))))

[Prusyalı 0]

Faşizmin tarlası,oradaki ilkel unsurlardır.Faşizm bunlardan kurtulmak için ortaya çıkan bir tepki süreci ve savunma mekanizmasıdır.Bu bağlamda ilericidir.

Bir yerde kartal,şahin varsa orada mutlaka yılan,sıçan türü pis şeyler de vardır.

[pisinge 0]

Faşizmin tarlası,oradaki ilkel unsurlardır.Faşizm bunlardan kurtulmak için ortaya çıkan bir tepki süreci ve savunma mekanizmasıdır.Bu bağlamda ilericidir.

Bir yerde kartal,şahin varsa orada mutlaka yılan,sıçan türü pis şeyler de vardır.

Ben kedi olduguma göre sen ikinci gruptansin:))))))

[cigi 0]