Jump to content

Yaratılmışmıdır - Yaratılmamışmıdır


Recommended Posts

Evrenin 4 boyutlu olduğu biliniyor gerçi bunun hakkındada çeşitli fikirler var ama varsayalımki 4 boyutlu zaman var ve biz 1.zamanda yaşıyoruz ve daha otomobil yapma becerisine sahip değiliz 2.zamandada farklı bir canlı var ve biz onu göremiyoruz bu şahıs son model bir otomobil yapıyor bzim zamanımıza gönderiyor ve biz bu otomobili görüyoruz gözlemliyoruz ona dokunabiliyoruz peki size soru bu otomobili birisi yaptımı? veya yapmadımı? bir yaratıcısı var mı? yoksa bu kişiyi görmüyoruz bu yüzden bu otomobil kendiliğinden mi oluştu? ortaya çıkışı bir rastlantı mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin 4 boyutlu olduğu biliniyor gerçi bunun hakkındada çeşitli fikirler var ama varsayalımki 4 boyutlu zaman var ve biz 1.zamanda yaşıyoruz ve daha otomobil yapma becerisine sahip değiliz 2.zamandada farklı bir canlı var ve biz onu göremiyoruz bu şahıs son model bir otomobil yapıyor bzim zamanımıza gönderiyor ve biz bu otomobili görüyoruz gözlemliyoruz ona dokunabiliyoruz peki size soru bu otomobili birisi yaptımı? veya yapmadımı? bir yaratıcısı var mı? yoksa bu kişiyi görmüyoruz bu yüzden bu otomobil kendiliğinden mi oluştu? ortaya çıkışı bir rastlantı mı?

Masallara ne kadar meraklı insanlarız. Masal olsun da ne kadar saçmalık içerirse içersin, inanmak için birilerinin zorlamalarına gerek yok.

Bilgisilici içinde yaşadığı dünyanın kendisine kazandırdığı tüm bilgileri silmiş. Kendi kafasına göre bir dünya yaratmış ve o dünyadan bize sorular sorarak, bizleri kendi varmak istediği bir amaca yönlendirmek istiyor aklı sıra.

Ne maddenin 4 boyutundan bir şey anlamış. Ne de kendi kafasına göre zamanı dörde bölmüş. Birinci zamanda yaşıyormuşuz. İkinci zamandan bir canlı bize yaptığı otomobili gönderiyor da kendisi gelmiyor. Bu zamanlar arasında bir irtibat yok. Bir zamandan diğer zamana otomobil nasıl geliyor? vs Bunlar işin masal kısmı. Bizler de otomobili görüp nasıl ve nereden geldiğini merak etmeden, bunun biri tarafından yapılmış mı? yapılmamış mı? tartışmasına giriyoruz. Otomobili görüyoruz, gözlemliyoruz, dokunuyoruz, yani varlığı önümüzde duruyor.

Bunun kendiliğinden mi yoksa akıllı birisi tarafından yapılıp yapılmadığına karar verebilmek için nasıl bir mantık yürütmemiz gerekir? Eğer doğada kendiliğinden otomobil parçaları bile oluşması mümkün değilde, kendiliğinden oluşma olasılığı bile yoksa ki gözlemlerimiz onu göstermektedir. O halde akıllı bir varlık tarafından tasarlanarak yapıldığına karar veririz. Bu akıllı varlık kim olabilir? Biz veya bize benzer bir canlı. Ve bu otomobile bakarak kullanılan bilim ve teknolojiyi çözmeye çalışırız ve kısa zamanda kendimiz bir otomobil üreterek aramızdaki uygarlık farkını kapatmaya çalışırız. Ve evrende bizden daha gelişkin akıllı ve becerikli canlıların olduğunu düşünerek onlarla irtibat kurmaya çalışırız. vs vs.

Şimdi bu bilgisilici ikinci aşamaya geçecek. Bildik temcit pilavını önümüze sürecek. E bu kadar mükemmel çeşit çeşit canlılar var. Bizler de bunlardan birisiyiz. Bu canlılar öyle bir mekanizmaya sahip ki otomobil bunların yanında çocuk oyuncağı kalır. Otomobilin bilinçli ve akıllı bir varlık tarafından yapıldığına karar veriyorsunuz da. Canlıları hatta evreni bilinçli ve akıllı biri tarafından yaratıldığı konusunda niçin tereddüt ediyorsunuz?

Çünkü! biz zamanı öyle bire ikiye üçe dörde bölmüyoruz. Zaman kesintisiz sürüp gidiyor. Bu kesintisizlik içinde maddenin evrimi var. Madde basitten karmaşığa doğru bir seyir izliyor. Canlılığın temel mekanizmasını çözmüşüz. Canlılık bizim bilmediğimiz başka bir evrenden veya sihirli bir varlık tarafından gönderilmedi. En basitinden en gelişkinine kadar tüm safhalarını gözlemleyebiliyoruz. Canlı gelişimi gözlerimizin önünde cerayan ediyor ve bu cereyan kendi iç dinamiği ile oluyor. Kendimiz de bebeklik çocukluk gençlik olgunluk ve yaşlılık dönemlerimizi yaşıyoruz. Basit bir akıldan daha olgun bir akla geçebiliyoruz. Yaşama potansiyelimiz kendi içimizde, dokularımızda, hücrelerimizde var. vs vs. Bizi bir ustanın yaptığına ilişkin en küçük bir bulgu yok. Ortada usta da yok.

Bizi ve canlıları, hatta evreni bir ilahi güç tarafından yaratılmış olması fikri yalnızca masalsı bir fikirdir. Bu fikre yaşadığımız evrenden kanıt bulmaya çalışıyoruz, ama ağzımıza gözümüze bulaştırıyoruz. Çünkü yaşadığımız evren gerçek. Yaratan ise kafamızda oluşturduğumuz hayali bir kahraman. Objektif gerçekliği yok. Hayali bir masal kahramanı oluşturuyoruz. Sonra da buna inanıp aramaya koyuluyoruz. Bulamayınca, bir kısmı ulaşamayacağımız bilmediğimiz yerlere havale ediyor. Bir kısmımız da bir ben vardır benden içerü diye kendi içimize atıyoruz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Masallara ne kadar meraklı insanlarız. Masal olsun da ne kadar saçmalık içerirse içersin, inanmak için birilerinin zorlamalarına gerek yok.

Bilgisilici içinde yaşadığı dünyanın kendisine kazandırdığı tüm bilgileri silmiş. Kendi kafasına göre bir dünya yaratmış ve o dünyadan bize sorular sorarak, bizleri kendi varmak istediği bir amaca yönlendirmek istiyor aklı sıra.

Ne maddenin 4 boyutundan bir şey anlamış. Ne de kendi kafasına göre zamanı dörde bölmüş. Birinci zamanda yaşıyormuşuz. İkinci zamandan bir canlı bize yaptığı otomobili gönderiyor da kendisi gelmiyor. Bu zamanlar arasında bir irtibat yok. Bir zamandan diğer zamana otomobil nasıl geliyor? vs Bunlar işin masal kısmı. Bizler de otomobili görüp nasıl ve nereden geldiğini merak etmeden, bunun biri tarafından yapılmış mı? yapılmamış mı? tartışmasına giriyoruz. Otomobili görüyoruz, gözlemliyoruz, dokunuyoruz, yani varlığı önümüzde duruyor.

Bunun kendiliğinden mi yoksa akıllı birisi tarafından yapılıp yapılmadığına karar verebilmek için nasıl bir mantık yürütmemiz gerekir? Eğer doğada kendiliğinden otomobil parçaları bile oluşması mümkün değilde, kendiliğinden oluşma olasılığı bile yoksa ki gözlemlerimiz onu göstermektedir. O halde akıllı bir varlık tarafından tasarlanarak yapıldığına karar veririz. Bu akıllı varlık kim olabilir? Biz veya bize benzer bir canlı. Ve bu otomobile bakarak kullanılan bilim ve teknolojiyi çözmeye çalışırız ve kısa zamanda kendimiz bir otomobil üreterek aramızdaki uygarlık farkını kapatmaya çalışırız. Ve evrende bizden daha gelişkin akıllı ve becerikli canlıların olduğunu düşünerek onlarla irtibat kurmaya çalışırız. vs vs.

Şimdi bu bilgisilici ikinci aşamaya geçecek. Bildik temcit pilavını önümüze sürecek. E bu kadar mükemmel çeşit çeşit canlılar var. Bizler de bunlardan birisiyiz. Bu canlılar öyle bir mekanizmaya sahip ki otomobil bunların yanında çocuk oyuncağı kalır. Otomobilin bilinçli ve akıllı bir varlık tarafından yapıldığına karar veriyorsunuz da. Canlıları hatta evreni bilinçli ve akıllı biri tarafından yaratıldığı konusunda niçin tereddüt ediyorsunuz?

Çünkü! biz zamanı öyle bire ikiye üçe dörde bölmüyoruz. Zaman kesintisiz sürüp gidiyor. Bu kesintisizlik içinde maddenin evrimi var. Madde basitten karmaşığa doğru bir seyir izliyor. Canlılığın temel mekanizmasını çözmüşüz. Canlılık bizim bilmediğimiz başka bir evrenden veya sihirli bir varlık tarafından gönderilmedi. En basitinden en gelişkinine kadar tüm safhalarını gözlemleyebiliyoruz. Canlı gelişimi gözlerimizin önünde cerayan ediyor ve bu cereyan kendi iç dinamiği ile oluyor. Kendimiz de bebeklik çocukluk gençlik olgunluk ve yaşlılık dönemlerimizi yaşıyoruz. Basit bir akıldan daha olgun bir akla geçebiliyoruz. Yaşama potansiyelimiz kendi içimizde, dokularımızda, hücrelerimizde var. vs vs. Bizi bir ustanın yaptığına ilişkin en küçük bir bulgu yok. Ortada usta da yok.

Bizi ve canlıları, hatta evreni bir ilahi güç tarafından yaratılmış olması fikri yalnızca masalsı bir fikirdir. Bu fikre yaşadığımız evrenden kanıt bulmaya çalışıyoruz, ama ağzımıza gözümüze bulaştırıyoruz. Çünkü yaşadığımız evren gerçek. Yaratan ise kafamızda oluşturduğumuz hayali bir kahraman. Objektif gerçekliği yok. Hayali bir masal kahramanı oluşturuyoruz. Sonra da buna inanıp aramaya koyuluyoruz. Bulamayınca, bir kısmı ulaşamayacağımız bilmediğimiz yerlere havale ediyor. Bir kısmımız da bir ben vardır benden içerü diye kendi içimize atıyoruz.

Sevgiler.

Yaw şimdi şöyle bişey var evren olsun canlılar olsun mükemmel bir şekilde ortaya çıkmış bir insan olsun veya hayvan olsun değişik duyguları var mesela hayvanda sevebilir insanda, insanlar veya hayvanlar robotlar gibi değiller bazı şeyleri hissederler ,acıyı olsun güzel şeyler olsun sonuçta bunlar nasıl ortaya çıktı , sorgulayan insanda doğru olanı arıyordur bu evrimleşmede olabilir dinde olabilir yani sonuçta hiçbişeyde kesinde değildir.Sizde zeki adamlarsınız araştırıyorsunuz ,bir kuranı çoğu müslümandan iyi biliyorsunuz.Herkesinde kendine göre görüşleri olabiliyor mesela bir şeyi okuyorsun ona göre kendi düşüncenide katıyorsun.Ben dört boyutlu zamanı biliyorum bu örneği şundan dolayı verdim zaman arasında geçiş olduğu söyleniyor mesala geçmişede gidebiliyormuşsun ama müdahale edemiyormuşsun bunu başarabilmen içinde ışık hızının 3000 katımı ne hızlı hareket etmen felan gerekiyormuş heralde bunuda insan oğlu gerçekleştiremiyormuş benim bildiğim bu yani zamanlar arasında geçiş varmış.Bide başka zamanda yaşayan bir canlıyı göremiyormuşsun öyle söylentilerde var belki ben yanlış araştırmışımdır o zaman bu konuyu iyi biliyorsan anlat bizde tam olarak ne olduğunu anlamış olalım görünürde bu konu hakkında bilgin var bizde faydalanmış oluruz hiç olmazsa tartışmanın dışında birbirimize vereceğimiz bilgilerde olmuş olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili bilgisilici.

Doğumundan itibaren edindiğin bilgileri silme. Üstüne yeni bilgiler ilave et. Yeni bilgileri ilave ederken bu bilgilerin denenmesini, sınanmasını şart koş. Yani her söylenen masala inanma. Aklını, sağduyunu kullan. Örneğin. Bir adamın başı kopmuş. ölmüş mezara konulmuş. Sonra bu adamın dirildiğini kim söylüyorsa onun sahtekarın biri olduğuna karar ver. Zırva ile doğru olanı, masal ile gerçek olanı ayırt etmeye çalış.

Samimi ol. Şüpheye düştüğün konuları yaz. İnternet dünyaya açılan penceredir. İnternet hem kendi fikirlerini savunmak, hem de karşı fikirleri duymak olanağı verir. Kendi fikirlerinin doğru olduğunu düşünebilirsin. Ancak karşı fikirler senin doğru zannettiğin fikirleri çürütüyor ise yanlışta israr etmenin bir anlamı yok. Yanlışta israr etmek insanı aptal konumuna düşürür.

Tanrının varlığı konusunda. Nurcular senin mantığını sıklıkla kullanır. Ama şekilde görüldüğü gibi karşı fikirler ile geçerliliği, kolaylıkla geçersiz hale gelir. Kulaktan dolma, yalan yanlış fikirlere dayanarak bir şeyler anlatmaya kalkıştığın zaman, Böyle fikirlerin yanlışlığı seni her zaman gülünç duruma düşürür.

Hani, benim bildiğim şöyle, benim bildiğim böyle diye saf ve samimi olarak söylüyorsun ya. İşte o senin bildiklerinin çoğu yalan ve yanlış.

Doğrularını öğrenmek istiyorsan. Bildiklerinin hepsini sil. Mış, miş gibi mişli geçmiş ile bir şeyler savunmak mümkün değil. Bilgisiliciliğini önce kendine uygula. Çünkü doğru bildiklerinin çoğu yanlış. Önce yanlış bildiklerini silmen gerekir ki üzerine doğruları yazabilesin.

Kafanı kurcalayan tüm sorularını bu forumda sor. Doğru yanıtlar alabileceksin.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca davudi saygılar .Seni tanımıyorum ama yazılarınla felan efendi bir adama benziyorsun.

tesekkur ederim , bizdende saygı ve sevgiler , eskiden ateizmi/evrimi , inanc meselelerinde yön belirleyici , son cümleyi söyleyen bişey sanırdım , baktımki sadece evrim üzerine bilgilendirici bişey , fazlada bir özelliği yok , hatta yarattığı dünya görüşlerine ve insan modellerine baktığımda hiç gerek yok , doğru olsa bile kac yazarki.

teizm agnostisizm deizm panteizm v.b. seyler bundan bin kat iyidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...