Temple Grandin 0 Eylül 29, 2010 gönderildi Raporla Share Eylül 29, 2010 gönderildi Pek haketmediğim bir iltifat için teşekkürler Bergüzar. Bu kadar şişindikten sonra, Bilim forumuna girmeden önce o şişi söndürüp, öyle girmeliyim. Hatırın için, girip de fikrimi yazayım. Değişik birşeyler yazıp konuya yeni bir soluk getireceğimi sanıyorsun. Ne diyim, teşekkürler... Link to post Sitelerde Paylaş
BERGÜZAR06 0 Eylül 29, 2010 gönderildi Raporla Share Eylül 29, 2010 gönderildi Pek haketmediğim bir iltifat için teşekkürler Bergüzar. Bu kadar şişindikten sonra, Bilim forumuna girmeden önce o şişi söndürüp, öyle girmeliyim. Hatırın için, girip de fikrimi yazayım. Değişik birşeyler yazıp konuya yeni bir soluk getireceğimi sanıyorsun. Ne diyim, teşekkürler... Yok tamamen hakkın o sözler senin. Ama bilim forumuna yaz o başlığa, lakin ben en çok bu başlığın konusu ile o senin alıntıladığım iletin ile hacının iletisini harmanlayıp fikrini buraya yaz istiyorum. Daha doğrusu bilgini akıt. Selamlar... Link to post Sitelerde Paylaş
BA'AL 0 Eylül 30, 2010 gönderildi Raporla Share Eylül 30, 2010 gönderildi Ruh dediğimiz şey neyse ne, ben ne dedim? Başka alemlere gidiyor filan mı dedim, dediysem de afedersin (ki o bağlamda söylemedim) Açıkçası dediğim şu: çok az biliyorum yahut bilmiyorum Ruh'un ne olduğunu. Burada Ruh'un tartışmasını yapmıyorum. Söylediğim sadece, Ruh'un ne olduğunu bilmeden ateistlerin de ona din penceresinden karşı çıkması. Kuran'ın söylediği şeyi çok mu iyi anlamış mütedeyyinler de, onlara bir de karşı çıkıyorsunuz. Benim asıl tartışmak istediğim, "ölünce yok olmak" meselesidir. Yok olmaktan bu kadar emin olmanızdır. Ruh deyince neyin anlaşıldığı konusunda ateistler arasında bir anlaşmazlık yok.Aksine tam bir mutabakat var. Dünyada islamdan başka din ve kurandan başka kitap yok mu ki? ''Ruh'' konusu sadece onların tekelinde olsun. Ve Kuran Ruh konusunda bir şablon çizmedi diye ruhu konuşmayı bıraklım. Kuranın yazarı bu konuya hazırlıksız olduğu için değinmemiş olabilir.Farketmez İslam'a ilham kaynağı olan kök dinlere bakarsakda ruhun ne olduğunu anlayabiliriz. Ruh deyince müslümanların kafasındaki imajında diğer dünya insanlarınınkinden farklı olmadığını düşünüyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
Samet55 0 Eylül 30, 2010 gönderildi Raporla Share Eylül 30, 2010 gönderildi olup gideceksiniz seytanin dostu olarak sizi kandirdim tum kotu islerini ben yaptirdim senden sorumlu degilim diyecek lutfen aklinizi basiniza alin olmeden dogru yolu secin hayatiniz bir hicten ibaret su an artik uyanin ruyadan cikin tek yol islama gecin oradaki huzuru baska yerde bulamazssiniz Link to post Sitelerde Paylaş
Temple Grandin 0 Eylül 30, 2010 gönderildi Raporla Share Eylül 30, 2010 gönderildi Bence paralel evrenlerden bir tanesi de ahiret olabilir. Multiberzah olamaz mı yani? Şahsi intibamdır; bunca paralel evrenin hepsi bizimki gibi evrenlerdir. Ahiret "sonra" demek, yani hepsi dürülüp tek bir berzahtan geçtikten sonra başka bir mekanda ahiret olurlar. Link to post Sitelerde Paylaş
Mask 0 Eylül 30, 2010 gönderildi Raporla Share Eylül 30, 2010 gönderildi Ruh denilen şey sinirlerin birbiriyle iletişiminden başka bir şey değil kardeşim. Mesela bir omurilik felci insanı düşün, Ayağına 100 derece kaynar su döksen ''ruhu'' duymuyor. Hastanın ayakları ''başka bir dünyaya'' , ''başka bir evrene'' gitmediği halde adamın haberi olmuyor. Neden? Çünkü ''Ruh'' dediğimiz şey sinirlerin yediği bir halt. Öyle değil işte... Ruh zamansız olarak vucudumuzda tasarruf ediyor; hayat ile bedene bağlı.. Vucud hasar görünce ruh o organı kullanamıyor.. Mesela göz penceresi ile dünyaya bakıyor; Perncere kapanırsa dışarıyı görmüyor.. Hepsi bu.. Ama sen yinede ruh yok sanıp sinirlerinle sevişmeye devam edebilirsin.... Link to post Sitelerde Paylaş
Temple Grandin 0 Eylül 30, 2010 gönderildi Raporla Share Eylül 30, 2010 gönderildi haci, on 29 September 2010 - 02:47 PM, said: Vücudumuz atomlardan oluşan bir et yığını mı? Önce bunu yanıtlayalım. Öyle gibi duruyor ama bu et yığınında atomlar son derece düzenli bir dizilime sahipler. Atomlar bir araya molekülleri oluşturuyorlar ve moleküller birbirleri ile tepkileşip ve bu arada yeni davranışlar kazanarak canlılığı başlatıp sürdürüyorlar. Bu şekilde ortaya çıkan canlı yaratıkta atomlar hiçbir zaman onun sabit ve değişmez öğeleri olarak kalmıyorlar. Sürekli olarak dışardan giren atomlarla yer değiştiriyorlar. Bu yer değiştirme sırasında açığa çıkan enerji onların bir arada kalmasını ve yaşamasını sağlıyor. Yani canlılık aynı yapıyı devam ettirmek değildir. Tam tesine.. Canlı olarak nitelendirilmek için aynı yapının sürekli bir değişim içinde olması gerekir. Atomlar bunu kendiliğinden orgütlenme ilkelerine sadık kalarak gerçekleştiriyorlar. Canlı olarak herşeyimizi atomların bazı niteliklerine ve davranışlarına borçluyuz. Atomlar birbirleri ile tepkileşmeseler ve bazı özel davranışlar sergilemeselerdi, ne evren ortaya çıkardı, ne de içinde canlılar... Aynı sunuştan devam edicem. Başından beri karşı çıktığım, "öldükten sonra ne olur?" sorusuna, "ne olacak gübre oluruz." şeklinde verilen karşılık idi. Eh, bunu biz de biliyoruz. Daha en başında yazılması gereken cevabı erteledik, hacı'nın konuyla ilgisiz iletisi buraya yapıştırılınca, şimdi yazasım oldu: gemi istiaresi... Plutark'ın aktardığı Yunan efsanesine göre, Girit'ten muzaffer dönen Theseus'un gemisi Atina'da hatıra olarak uzun süre muhafaza edilir. Zamanla geminin tahtaları çürüdükçe yenileriyle değiştirilir. Öyle ki, bir gün geminin değiştirilmedik hiçbir parçası kalmaz. Bu durumda gemi hala Theseus'un gemisi sayılır mı, yoksa başka bir gemi haline mi gelmiştir? Gemi, antik filozoflar için tartışma konusu olur. Canlı vücudundaki molekülleri, geminin tahta parçalarına benzetiyoruz. Geminin yapılış planı yüzyıllardan gelen ustalığa, deneme yanılmaya dayanıyorsa, canlının planıda, milyon yıllardaki deneme yanılmalardan gelen genetik bilgi olsun. Gemiyi planlayan usta; canlıyı planlayan doğa olsun. Olsun da olsun, materyalist yaklaşalım konuya... Yine de gemi, kullanım ömrünü tamamlayıp hurdaya çıksa bile, geminin planı bir yerlerde durmaktadır, gemi ölmemliştir, tekrar yapılabilir, başka bir malzemeyle tekrar yapılabilir, başka bir sunu ortamında (3B modellemelerde) tekrar yapılabilir vs vs... Fakat şimdi bunu canlıya uyarlarsak "klonlama" olur. Aslında canlının bilgisini ve hafızasını gemiye uyarlamak lazım. Bunlar geminin yaşanmışlığı, ahşabın tuttuğu nem, tayfanın birinin çakısıyla çizdiği harf mi? Hayır aslında bunlar geminin (canlının) yaşlanma belirtileri. Bilinç ve hafızadan bahsediyoruz. Şu anda aklıma birşeyler geldi, metaforu devam ettirmek isteyenler olabilir. Devam ediniz... Link to post Sitelerde Paylaş
BA'AL 0 Ekim 1, 2010 gönderildi Raporla Share Ekim 1, 2010 gönderildi (düzenlendi) Ruh denilen şey sinirlerin birbiriyle iletişiminden başka bir şey değil kardeşim. Mesela bir omurilik felci insanı düşün, Ayağına 100 derece kaynar su döksen ''ruhu'' duymuyor. Hastanın ayakları ''başka bir dünyaya'' , ''başka bir evrene'' gitmediği halde adamın haberi olmuyor. Neden? Çünkü ''Ruh'' dediğimiz şey sinirlerin yediği bir halt. Öyle değil işte... Ruh zamansız olarak vucudumuzda tasarruf ediyor; hayat ile bedene bağlı.. Vucud hasar görünce ruh o organı kullanamıyor.. Mesela göz penceresi ile dünyaya bakıyor; Perncere kapanırsa dışarıyı görmüyor.. Hepsi bu.. Ama sen yinede ruh yok sanıp sinirlerinle sevişmeye devam edebilirsin.... Mask kardeş ruhların sevişmesi gibi ''romantik'' bir geyiğe itibar ettiğini söyleme bana...rasyonelliğine gölge düşürmüş olursun. Sana ruh denilen şeyin olmadığını ispatlayan bir örnek sunmak isterim. Eğer kendini bastırmayıp gerçeğe teslim olmayı başarırsan bana katılacağını düşünüyorum. Senin verdiğin göz örneği ''ruh'' ile kastedilen şeyin anlaşılması için başarılı bir örnek değil. Körleşen göz organı, yerinde dursa bile ''İşte organ hasar gördüğü için, ruhun gözü kullanma imkanı kalmadı. o yüzden göremiyor '' düşüncesi için uygun malzeme veren bir örnek. Çünkü organ küçük ve beyne yakın ... Ruhun yokluğunu göstermek için benim verdiğim örneğe dönelim daha kolay anlaşırız. Örneğim omurilik felçli bir insandı. Böyle bir hastada vucud neredeyse ortadan ikiye bölünmüş gibidir. yaralanma seviyesinin altında kalan bölge canlılığını devam ettirdiği gibi bazı hastalar reflekslerini de devam ettirir. burda sorun yaralanma yüzünde alt vucudun beyinle iletişiminin kesilmiş olmasıdır. Yani hastanın bacaklarında oluşan bir uyaran beyne doğru yol alır fakat hasar görmüş yerden öteye geçemez.O yüzden sessizliğe gömülmüş gibidir.Ama içten içe halen sinir siteminin hasardan aşağıda kalan kısmı çalışmasını devam ettirir. Bu tarz hastaların bazılarında felçli bölgelerde kontrolsüz kasılmalar görülür. Hatta bazı noktalar uyarıldığında reflek tepkiler gözlenebilir. Ereksiyonu gerektiren bir motivasyon olmadığı halde kendiliğinden ereksiyonlar görülür.. Senin düşüncene göre bunları görmememiz lazım. Sen diyorsun ya ruhun orayla iletişimi kalmadı. O halde bu kasılmaları, ereksiyonları kim yönetiyor.? Başka bir ruh mu? Ekim 1, 2010 tarihinde BAAL tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
bozi 0 Mayıs 15, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 15, 2015 gönderildi Konu eğlenceliymiş devamında yazılanlar Link to post Sitelerde Paylaş
Zavallı 0 Mayıs 15, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 15, 2015 gönderildi Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mayıs 16, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 16, 2015 gönderildi (düzenlendi) İnsan vucudu komple bir makinadır. Ruhta o makinayı kullanandır hahahaha bunu bile bilmiyorsunuz Yuuh olsun İnsan ölünce Bedenini mader-i asliyesini yani toprağa kitlerler.. İnsanın ruhu ise gideceği yere gider.. O yüzdendirki: Bilim adamları araştırıyor her yere bakıyor.. Fakat bu dünyaya gelmiş ve gitmiş milyarlarca İnsan nereye gitti nerden geliyorlar bulamıyor Çünkü dünyada yok ki bulsunlar hahahahah kamon yes Mayıs 16, 2015 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zavallı 0 Mayıs 16, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 16, 2015 gönderildi (düzenlendi) İnsan vucudu komple bir makinadır. Ruhta o makinayı kullanandır hahahaha bunu bile bilmiyorsunuz Yuuh olsun İnsan ölünce Bedenini mader-i asliyesini yani toprağa kitlerler.. İnsanın ruhu ise gideceği yere gider.. O yüzdendirki: Bilim adamları araştırıyor her yere bakıyor.. Fakat bu dünyaya gelmiş ve gitmiş milyarlarca İnsan nereye gitti nerden geliyorlar bulamıyor Çünkü dünyada yok ki bulsunlar hahahahah kamon yes ruh nerdedir ? kafatasının içinde mi oturur ? tüm vücudu mu kaplar ? ayrıca bütün canlılarda ruh var mıdır ? yoksa sadece insanda mı ruh vardır ? Mayıs 16, 2015 tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Ateş seni çağırıyor 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi .. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateş seni çağırıyor 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi Ruh varsa ölmeden de bedenden çıkabilir değil mi?Sonuçta kanla çalışan bişey değil. Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi (düzenlendi) ruh nerdedir ? kafatasının içinde mi oturur ? tüm vücudu mu kaplar ? ayrıca bütün canlılarda ruh var mıdır ? yoksa sadece insanda mı ruh vardır ? Alem=Alim. yani Alem demek içinde bilginler akıllıların aptallardın vs. yaşadığı yer... Ruh Alem-i Emirdendir. Bu dünya ise Alem-i halktır. Ruh bu aleme gelmez. Ruh O alemdedir buraya gelen şey ruhun bir sıfatıdır. Vucud: ruhun tekasüf etmiş kısmıdır ve Bütün canlılarda da ruh vardır.. Mayıs 17, 2015 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zavallı 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi (düzenlendi) Alem=Alim. yani Alem demek içinde bilginler akıllıların aptallardın vs. yaşadığı yer... Ruh Alem-i Emirdendir. Bu dünya ise Alem-i halktır. Ruh bu aleme gelmez. Ruh O alemdedir buraya gelen şey ruhun bir sıfatıdır. Vucud: ruhun tekasüf etmiş kısmıdır ve Bütün canlılarda da ruh vardır.. bunun için bir kaynak gösterebilir misin ? yoksa her zamanki gibi kaynak=kıçın mı ? ayrıca ; ruh buraya gelmiyorsa - bedenin içinde DEĞİLDİR.... azrailin gelip de insanın karşısına çıkıp - ruhunu alması NEDİR o zaman be hey ahmak ? AYRICA ; tüm canlılarda ruh varsa... bölünerek çoğalan bakteriler mesela....bölündüklerinde ruhları da mı bölünüyor ? onlarda ruh mu yok yoksa ? eğer yoksa onlarda ruh...o zaman canlılık için ruh şartı ortadan KALKAR.... insan olarak bizim ruhumuz var.....iyi güzel....peki hücrelerimizin her birinin ayrı ayrı ruhu var mı ? yok mu ?? beyin ölümü gerçekleşen bir insanın durumu nedir ?? onu da merak ettim...adamın beyni ÖLMÜŞ.....ama kalbi atıo hala - nefes alıyor vs. .....bu adamın ruhu gitmiş midir ? duruyor mudur ? Mayıs 17, 2015 tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi (düzenlendi) bunun için bir kaynak gösterebilir misin ? yoksa her zamanki gibi kaynak=kıçın mı ? ayrıca ; ruh buraya gelmiyorsa - bedenin içinde DEĞİLDİR.... azrailin gelip de insanın karşısına çıkıp - ruhunu alması NEDİR o zaman be hey ahmak ? AYRICA ; tüm canlılarda ruh varsa... bölünerek çoğalan bakteriler mesela....bölündüklerinde ruhları da mı bölünüyor ? onlarda ruh mu yok yoksa ? eğer yoksa onlarda ruh...o zaman canlılık için ruh şartı ortadan KALKAR.... insan olarak bizim ruhumuz var.....iyi güzel....peki hücrelerimizin her birinin ayrı ayrı ruhu var mı ? yok mu ?? beyin ölümü gerçekleşen bir insanın durumu nedir ?? onu da merak ettim...adamın beyni ÖLMÜŞ.....ama kalbi atıo hala - nefes alıyor vs. .....bu adamın ruhu gitmiş midir ? duruyor mudur ? Azrail ve asistanları ruhu almaya değil bedeninden ruhunun alakasını kesmeye gelirler.. canikom benm.. çıkarmaya değil vefat ettirirler demek işini tamamlatmak demektir. can çıkarmak diye bir şey kuranda yazmaz... Mikroplar cismen küçük ruhen çok büyük varlıklardır. o yüzden tıp ölüm hastalığında mikroplara asla galip gelmez muazzam bir insan ufacık bir anahtar deliğinden geçen rüzgara dikkat etmedi geçti gitti denir.. her insan ölüm hastalığında ufacık bir mahlukun kahr pencesinin karşısında acizdir... Müddessir: Ey bürünen Resulüm Yunus emre : etle kana büründüm yunus diye göründüm Vucud ruhun tekasüf etmiş kısmıdır bürünmek bir görünüşe girmek demektir. öpüyorum saygıarımla imza : kam hiır kamon hahah Mayıs 17, 2015 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zavallı 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi Azrail ve asistanları ruhu almaya değil bedeninden ruhunun alakasını kesmeye gelirler.. canikom benm.. çıkarmaya değil vefat ettirirler demek işini tamamlatmak demektir. can çıkarmak diye bir şey kuranda yazmaz... Mikroplar cismen küçük ruhen çok büyük varlıklardır. o yüzden tıp ölüm hastalığında mikroplara asla galip gelmez muazzam bir insan ufacık bir anahtar deliğinden geçen rüzgara dikkat etmedi geçti gitti denir.. her insan ölüm hastalığında ufacık bir mahlukun kahr pencesinin karşısında acizdir... Müddessir: Ey bürünen Resulüm Yunus emre : etle kana büründüm yunus diye göründüm Vucud ruhun tekasüf etmiş kısmıdır bürünmek bir görünüşe girmek demektir. öpüyorum saygıarımla imza : kam hiır kamon hahah bir gün mantıklı bişiler yazsan dişimi kırıcam.... benim sorularıma bak - senin yazdığın saçmalıklara bak...utanmadan cevap diye bunları mı yazdın ?.... sorularım orda...bir daha oku adam gibi cevap yaz. Link to post Sitelerde Paylaş
Dindarr 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi (düzenlendi) bir gün mantıklı bişiler yazsan dişimi kırıcam.... benim sorularıma bak - senin yazdığın saçmalıklara bak...utanmadan cevap diye bunları mı yazdın ?.... sorularım orda...bir daha oku adam gibi cevap yaz. Madde ruhun tekasüf etmiş bir görünüşü girmiş şeklidir. mikroplar cismen küçük ruhen büyük varlıklardır çocuğun olduğundan ruh bölünüpte ananın rahmine girmiş ananın ruhuda bölünüpte babandan bölündüğü ruh ile birleşipte mi çocuk olmuştur... hayır bütün itibariyle bir madde, bir vucut, ruhun yoğunlaşmış yoğun duruma gelmiş bir KISMIDIR tamamı değil ruh cesede şekline girmeden önce ne dişidir ne erkektir. beden ruhun tekasüf etmiş bir görünüşe girmiş şeklidir... okey... Ruh beden ile tamamen alakasını kestiğinde ölüm gerçekleşir.. konuşmaz nefes alıp vermez tepki vermez ne yapsan geri gelmez ruhun bedene olan sevgisi alakasını kesilince ölüm geçekleşir ölüme çare yoktur Mayıs 17, 2015 tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zavallı 0 Mayıs 17, 2015 gönderildi Raporla Share Mayıs 17, 2015 gönderildi (düzenlendi) Madde ruhun tekasüf etmiş bir görünüşü girmiş şeklidir. mikroplar cismen küçük ruhen büyük varlıklardır çocuğun olduğundan ruh bölünüpte ananın rahmine girmiş ananın ruhuda bölünüpte babandan bölündüğü ruh ile birleşipte mi çocuk olmuştur... hayır bütün itibariyle bir madde, bir vucut, ruhun yoğunlaşmış yoğun duruma gelmiş bir KISMIDIR tamamı değil ruh cesede şekline girmeden önce ne dişidir ne erkektir. beden ruhun tekasüf etmiş bir görünüşe girmiş şeklidir... okey... Ruh beden ile tamamen alakasını kestiğinde ölüm gerçekleşir.. konuşmaz nefes alıp vermez tepki vermez ne yapsan geri gelmez ruhun bedene olan sevgisi alakasını kesilince ölüm gerçekleşir... anlaşıldı...adam gibi bi cevap alamayacağız senden... son bir umutla soruları tekrar yazayım ben.....sen de yazacaksan "cevap - 1 - cevap-2" şeklinde yaz.... 1- bölünerek çoğalan bakteriler mesela....bölündüklerinde ruhları da mı bölünüyor ? onlarda ruh mu yok yoksa ? eğer yoksa onlarda ruh...o zaman canlılık için ruh şartı ortadan KALKAR.... 2- insan olarak bizim ruhumuz var.....iyi güzel....peki hücrelerimizin her birinin ayrı ayrı ruhu var mı ? yok mu ?? 3- beyin ölümü gerçekleşen bir insanın durumu nedir ?? onu da merak ettim...adamın beyni ÖLMÜŞ.....ama kalbi atıo hala - nefes alıyor vs. .....bu adamın ruhu gitmiş midir ? duruyor mudur ? Mayıs 17, 2015 tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts