Jump to content

Biyoloji Soruları....


Recommended Posts

Genel olarak, ökaryotlarda spermlerin bolluğu, ovumların kıtlığı söz konusudur. Bu durumda spermlerin sağlıklı ve çevik olması avantajdır. Bu metabolizma ise spermi küçük, enerji etkin bir hale gelmeye zorlar. Enerji etkinliği ise, yükü azaltma ve enerji üretimini artırma ile gerçekleşir. İşte mitokondri bu noktada enerji sağlama görevine feda edilmektedir. Ama bu bir hipotezdir. Fakat bir dayanak noktası olarak makul bir hipotezdir. Bende bu hipoteze çok fazla katılan birisi değilim.

Birde mt DNA nın korunması mevzusu var, bilindiği üzere oksidatif fosforilasyonun gerçekleştiği ve oksitleyici ürünlerin bol olduğu yani mutasyona daha açık bir ortam mitokondri. Bu nedenle ovumlar kadınlarda yaşamın ilk evrelerinde oluşup daha sonra fazla bir metobolik aktivite göstermeden üreme çağına kadar bekliyorlar ki mt DNA fazlaca hasara uğramasın.

tarihinde alpcakir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 413
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

yazın insanlar kapalı ortamları daha az paylaşmak zorunda kalıyorlar. salgınlar yayılmak için taşıyıcı bulamıyor olabilir mi?

Medeni cesareti yüksek, yürekli adamsın BA'AL...

Ve doğrusun da..

Tebrikler.

Çoğu insan üşütmenin gribe neden olacağına inanır.

Bazılarına göre sıcağa ve soğuğa aynı anda maruz kalmak grip nedenidir.

Neden olarak da immünitenin kışın azaldığı spekülasyonu yapılır.

Yaz aylarında insanlar bir araya gelmezler.

Kışın soğuğu insanları bir araya gelmeye zorlar.

Ve grip ve nezle gibi çeşitli bulaşıcı hastalılar kış aylarında çok daha yaygındırlar.

Grip daha çok temasla geçen bir hastalıktır. Havadan da bulaşabilir ama el teması daha önemlidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli Hacı teşekkür ederim .

Siz benim Role model'imsiniz.

sizden öğreneceğim daha çok şey var. İyi ki varsınız.

saygılar.

Teşekkürler BA'AL kardeşim.

Burada biz her zaman birbirimizden öğreniyoruz.

Anibal gibi nankörlük edenlerimiz bile, itiraf etmeseler bile, birşeyler öğreniyor mutlaka.

Sağol.. Kendine iyi bak..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu soruyu sorup sormadığımı hatırlamıyorum.

Balıklarda solungaçlar neden evrilmişlerdir?

Yani hangi işlevi yapmak üzere evrilmişlerdir?

Bu sorunun altında bir bit yeniği mi var :)

Benim bildiğim sudaki oksijeni kullanabilmek için evrilmişlerdir .

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yaz aylarında insanlar bir araya gelmezler.

Kışın soğuğu insanları bir araya gelmeye zorlar.

Değerli Hacı teşekkür ederim .

Siz benim Role model'imsiniz.

sizden öğreneceğim daha çok şey var. İyi ki varsınız.

saygılar.

Hacı size bir şeyler öğretmişte, yarım yamalak vede yalan yanlış bir şeyler öğretmiş.

Bugün insanların yaz ve kış aylarında bir araya gelme oranları aynıdır. Sabah işe gidilir. Otobüste tıkış tıkış gidilir. İşyerine gelinir, aynı kişilerle oturulup kalkılır. Bu süreç yaz kış nerdeyse aynı devam eder. Ama grip yazın çok çok nadir ortaya çıkar. (Andrewes C. The Common Cold. New York: Norton; 1965)

Meseleye dikkat çeken ve bu grip sezonu vakasını açıklamaya çalışan ilk çalışmalardan biri, şudur:

Hope-Simpson RE. The Transmission of Epidemic Influenza. New York: Plenum Press; 1992

Ahada şuradan okunabilir:

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2129635/pdf/jhyg00005-0212.pdf

Biz bu konu üzerine yapılmış şeyleri bir araya getirirsek o zaman aha şunları görürüz.

Bu durumda başka bir şeyler olmalıdır bu durumun açıklaması. Birileri eline bir TV kamerası alır. Bir sürü denek bulur. Aralarında bir kaç nezle olanda vardır. Aynı odada bir kısmının ayağını sıcak suya, bir kısmının ayağını da soğuk suya sokar. Bu deneyin sonucunda görülür ki, ayakları soğuk suya girenlerin çoğu nezle kaparken, diğerlerinin pek azı nezle olmuştur.

Peki bu ne anlama gelir? Bunun açıklaması şöyle yapılır: İnsan üşüyünce, ısıyı korumak üzere burun, el, ayak gibi orgranlardan kan çekilir. Burundan çekilen kan, oraya giden ve virüsleri engelleyen hücrelerin sayısınıda azaltır. Bu nedenle, üşüyen kimselerde burundan virüsler daha kolay vücuda girebilir, çünkü onlarla uğraşacak çok az bağışıklık sistemi hücresi vardır.

Bu deney ile sonuçlarıda, National Geographic'te yayınlanır. Bizde oturur izleriz ama hacı lüzumsuz şeylerle kafasını doldurmaktan böyle işlere pek vakit ayıramaz malum :)

Bir diğer faktör ise, yazın ortalıkta güneşten gelen bolca UV ışık olmasıdır ki virüsler, mikroplar bunu hiç sevmezler.

Daha başka bir faktör ise, yazın bol olan güneş ışığının daha çok D vitamini üretilmesine sebep olmasıdır. D vitamini ise calcitriol hormonu üretimine yarar. Bu hormonunda bir bağışıklık sistemi modülatörü olarak görev yapar. İnflamatuar sitokinlerin aşırı değerlenmesini önler, makrofajların oksidatif patlama yapabilme potansiyellerini artırır. Ayrıca anti mikobiyal peptidleri, nötrofillerin, natural killer hücrelerinin vs. etki alanlarını genişletir. En önemliside, epitel hücrelerini çoğaltır ki, bu da virüslerin giriş kapısında koruma görevi burun mukozası vs. gibi respiratör sistemin temel yapıtaşıdır.

Bu etmenlerin hepsi kışın birleştiği için, grip, nezle gibi hastalıklar kışın daha bol gözlenir. Kışın gripten korunacağım diye deli gibi C vitamini diyerek limon yemek ve midenizin içini dışına çıkarmak yerine D vitamini alabileceğiniz morina balığı yağı gibi şeyler alsanız büyük ihtimalle daha faydalı olacaktır. Ama hatırlatayım, D vitaminin fazlası zararlıdır, hatta zehirlidir bile. O yüzden abartmayın derim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı size bir şeyler öğretmişte, yarım yamalak vede yalan yanlış bir şeyler öğretmiş.

Bugün insanların yaz ve kış aylarında bir araya gelme oranları aynıdır. Sabah işe gidilir. Otobüste tıkış tıkış gidilir. İşyerine gelinir, aynı kişilerle oturulup kalkılır. Bu süreç yaz kış nerdeyse aynı devam eder. Ama grip yazın çok çok nadir ortaya çıkar. (Andrewes C. The Common Cold. New York: Norton; 1965)

Meseleye dikkat çeken ve bu grip sezonu vakasını açıklamaya çalışan ilk çalışmalardan biri, şudur:

Hope-Simpson RE. The Transmission of Epidemic Influenza. New York: Plenum Press; 1992

Ahada şuradan okunabilir:

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2129635/pdf/jhyg00005-0212.pdf

Biz bu konu üzerine yapılmış şeyleri bir araya getirirsek o zaman aha şunları görürüz.

Bu durumda başka bir şeyler olmalıdır bu durumun açıklaması. Birileri eline bir TV kamerası alır. Bir sürü denek bulur. Aralarında bir kaç nezle olanda vardır. Aynı odada bir kısmının ayağını sıcak suya, bir kısmının ayağını da soğuk suya sokar. Bu deneyin sonucunda görülür ki, ayakları soğuk suya girenlerin çoğu nezle kaparken, diğerlerinin pek azı nezle olmuştur.

Peki bu ne anlama gelir? Bunun açıklaması şöyle yapılır: İnsan üşüyünce, ısıyı korumak üzere burun, el, ayak gibi orgranlardan kan çekilir. Burundan çekilen kan, oraya giden ve virüsleri engelleyen hücrelerin sayısınıda azaltır. Bu nedenle, üşüyen kimselerde burundan virüsler daha kolay vücuda girebilir, çünkü onlarla uğraşacak çok az bağışıklık sistemi hücresi vardır.

Bu deney ile sonuçlarıda, National Geographic'te yayınlanır. Bizde oturur izleriz ama hacı lüzumsuz şeylerle kafasını doldurmaktan böyle işlere pek vakit ayıramaz malum :)

Bir diğer faktör ise, yazın ortalıkta güneşten gelen bolca UV ışık olmasıdır ki virüsler, mikroplar bunu hiç sevmezler.

Daha başka bir faktör ise, yazın bol olan güneş ışığının daha çok D vitamini üretilmesine sebep olmasıdır. D vitamini ise calcitriol hormonu üretimine yarar. Bu hormonunda bir bağışıklık sistemi modülatörü olarak görev yapar. İnflamatuar sitokinlerin aşırı değerlenmesini önler, makrofajların oksidatif patlama yapabilme potansiyellerini artırır. Ayrıca anti mikobiyal peptidleri, nötrofillerin, natural killer hücrelerinin vs. etki alanlarını genişletir. En önemliside, epitel hücrelerini çoğaltır ki, bu da virüslerin giriş kapısında koruma görevi burun mukozası vs. gibi respiratör sistemin temel yapıtaşıdır.

Bu etmenlerin hepsi kışın birleştiği için, grip, nezle gibi hastalıklar kışın daha bol gözlenir. Kışın gripten korunacağım diye deli gibi C vitamini diyerek limon yemek ve midenizin içini dışına çıkarmak yerine D vitamini alabileceğiniz morina balığı yağı gibi şeyler alsanız büyük ihtimalle daha faydalı olacaktır. Ama hatırlatayım, D vitaminin fazlası zararlıdır, hatta zehirlidir bile. O yüzden abartmayın derim.

Anibal.

Bunların hepsi zırva..

Kışın insanlar arasında temas çokluğundan başka neden yoktur....

En saçması UV radyasyonunun virusları öldürmesi. Buna kıçı ile güler insanlar.

Bu mu senin bilimselliğin...

Virusları öldürecek kadar aşırı UV radyasyonu olduğu kimin fikri acaba? Yalnız senindir.

İnsan vücudundaki virusu UV radyasyonu öldüremez.

Yalnız o virus bulaşıcıdır zaten.

Havada genellikle mikrop yoktur. Yaz kış farketmez. Ama grip damlacıklarla da bulaştığı için havada kalmaz zaten.

Seni kimin eğittiğini merak etmeye başladım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu sorunun altında bir bit yeniği mi var :)

Benim bildiğim sudaki oksijeni kullanabilmek için evrilmişlerdir .

Everest

Dikkat edersen soru balıklarda solungaçların tek işlevini sormuyor.

İşlevleri ile ilgili bir soru.

Tabii soru işlevlerine gelince, hangi işlevin daha önce evrildiği gündeme geliyor.

Yani ilk evrilen işlev soruluyor..

Solungaçların evrilmesini tetikleyen zorunluk nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Anibal. Bunların hepsi zırva..

Al işte, tipik hacı çıkıntılığı. Adam 30 yıllık grip üzerine çalışır, bu işin toplu yaşamla alakası olmadığını ispat eder, gösterir. Hacı ise, buna zırva der geçer.

>>> Virusları öldürecek kadar aşırı UV radyasyonu olduğu kimin fikri acaba? Yalnız senindir.

Hala öğrenemedin hacı, ben sen gibi işkembeden sallamam. Güneş ışığının bulunan enleme göre, %99'a varan oranda grip virüsünü yok ettiği bilinen bir şeydir. Elbette sen böyle bir şey biliniyor mu, bilinmiyor mu, buna bakmadan, bilgi sahibi olmadığın mevzuda fikir sahibi olma zıpçıktılığınla gene atladın sazan gibi. Aç bir tarafını, kollarını filan işte neyse, hacı:

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17880524

Ha, kimin fikri demişsin ya, isimlerini yazalımda, bari ama kim olduğunu söyleyemedin deme. Sen malum hiç verilen kaynaklara filan bakmadan körlemesine dalarsın hep böyle:

Jose-Luis Sagripanti* and C. David Lytle

Research and Technology Directorate, Edgewood Chemical Biological Center, Aberdeen Proving Ground, U.S. Army, MD

>>> İnsan vücudundaki virusu UV radyasyonu öldüremez.

Biz salak değiliz hacı bunu bilmeyecek, ama sen ortalıkta olmayan virüsün insan vücuduna da giremeyeceğini görmeyecek kadar öylesin maalesef.

Hacı bir sakin ol artık, aklından geçen her şeyi, her okuduğun uçuk kaçık fikri doğruymuş gibi atlayıp durma. Sana laf sokmak bize zevk vermiyor hacı, bundan emin ol.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Anibal. Bunların hepsi zırva..

Al işte, tipik hacı çıkıntılığı. Adam 30 yıllık grip üzerine çalışır, bu işin toplu yaşamla alakası olmadığını ispat eder, gösterir. Hacı ise, buna zırva der geçer.

>>> Virusları öldürecek kadar aşırı UV radyasyonu olduğu kimin fikri acaba? Yalnız senindir.

Hala öğrenemedin hacı, ben sen gibi işkembeden sallamam. Güneş ışığının bulunan enleme göre, %99'a varan oranda grip virüsünü yok ettiği bilinen bir şeydir. Elbette sen böyle bir şey biliniyor mu, bilinmiyor mu, buna bakmadan, bilgi sahibi olmadığın mevzuda fikir sahibi olma zıpçıktılığınla gene atladın sazan gibi. Aç bir tarafını, kollarını filan işte neyse, hacı:

http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17880524

Ha, kimin fikri demişsin ya, isimlerini yazalımda, bari ama kim olduğunu söyleyemedin deme. Sen malum hiç verilen kaynaklara filan bakmadan körlemesine dalarsın hep böyle:

Jose-Luis Sagripanti* and C. David Lytle

Research and Technology Directorate, Edgewood Chemical Biological Center, Aberdeen Proving Ground, U.S. Army, MD

>>> İnsan vücudundaki virusu UV radyasyonu öldüremez.

Biz salak değiliz hacı bunu bilmeyecek, ama sen ortalıkta olmayan virüsün insan vücuduna da giremeyeceğini görmeyecek kadar öylesin maalesef.

Hacı bir sakin ol artık, aklından geçen her şeyi, her okuduğun uçuk kaçık fikri doğruymuş gibi atlayıp durma. Sana laf sokmak bize zevk vermiyor hacı, bundan emin ol.

UV radyasyonu hem viruslar hem de bakteriler için öldürücüdür. Bakterilerin yaşama şansı daha fazladır. Çünkü DNA'larını tamir edebilirler.

Virusuların o şansı yoktur. Dolayısıyla insan vücudu dışında hemen ölürler.

Evet. Yaz ve kış insan vücudu dışında influenza virusu fazla yaşayamaz. Yazın daha çabuk dezenfekte olur.

Ama bu neden tek başına hiç de önemli değildir.

Çünkü zaten bu virusun insan vücudu dışında yaşaması mümkün değildir. Yaz ve kış hiç farketmez.

Bu virus daha çok el teması ile geçer. Aerosollarla da bulaşan ender mikroplardan biridir.

Kışın insanlar kapalı yerlerde toplanma eğilimindedirler.

Bu eğilim fazla olmadığı halde grip virusunun yayılması için yeterlidir..

Bu neden tek başına bütün virus pandemilerinin nedenidir. Diğerleri ancillary nedenlerdir. Bilinmeyen belki başka nedenleri bile vardır.

Ben bütün nedenlerden bahsetmedim. Bu yazdıklarının dışında ve henüz bilinmeyen nedenler de olabilir.

Doğanın bütün sırlarını bilmiyoruz..

Ama en önemli ilk neden kışın insanların daha sık bir araya gelmeleridir.

Kendini fazla sıkma.. Bu nedeni değiştiremez ve başka nedenleri bunun önüne getiremezsin..

Hele burnun konjesyonu falan gibi iddailarla kendini ve bilimi gülünç duruma düşürmekten başka birşey yapmazsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada şunları da ekleyim...

Grip virusu kapalı yerlerde yaz ve kış aynı süre bulaşıcı olarak kalır.

UV radyasyonu dışardaki virusları öldürür ama sinema, tiyatro, lokanta gibi yerlerdeki visurları öldürmez.

İnsanlar daha çok oralarda toplanma eğilimde olduklarından, UV radyasyonunun önemli bir etkisi olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çevrenin mutasyon ve doğal seçilimle birlikte evrimde ve canlıların yaşamında önemli bir etmen olduğunu biliyoruz.

Çoğu kere çevrenin etkisini doğru değerlendiremiyoruz.

Hafif değişikliklerin etkili olamayacağını düşünüyoruz.

Grip hastalığı bu konuda ne kadar yanıldığımızı gösteriyor.

Çevrede vuku bulacak en ufak bir değişiklik, orada yaşayan faunayı bir tür etkileyecektir.

Kışın insanların bir araya gelmelerinin daha sık olması ile ortaya çıkan durum doğal seçilim yasasını hemen ve dramatik bir şekilde etkilemektedir.

Mevsimler dışında çevrenin ne kadar önemli olduğunu gösteren başka nedenler de vardır.

Örneğin normalin üstünde rutubetli geçen yaz aylarında, bazı yosunlar ve mantarlar normalin dışında çoğalarak, mevcut bitki örtüsünü olumsuz olarak etkileyebilirler.

Tabii bu arada normalin üstünde ortaya çıkan polenler insanlarda allerjik reaksiyonların, astımların ve hatta ölümlerin artmasına neden olabilir.

Hava kuruluğunun da bazı olumsuz etkileri olabilir. Rüzgarların da olabilir.

Grip örneği bize çevrenin doğal seçilim için ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir.

Doğal baskılar süreklidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Yaz ve kış insan vücudu dışında influenza virusu fazla yaşayamaz.

Bu ("fazla") göreceli bir kavram hacı. Grip virsünün en azından birilerine bulaşacak kadar uzun süre, en azından günlerce insan vücudu dışında bozulmadan kalabildiği biliniyor. Umarım gene "senden başkası bilmiyor, nerden sallıyon" demez, beni de gidip ilgili şeyler bir tarafına çalmak zorunda bırakmazsın hacı.

>>> Kışın insanlar kapalı yerlerde toplanma eğilimindedirler.

>>> Ama en önemli ilk neden kışın insanların daha sık bir araya gelmeleridir.

Hacı, önce bir sana gösterdiğimiz kaynakları otur incele. Gribin bu sebeple bulaştığına dair teoriler güme gideli çok oluyor. Çünkü artık insanlar kış ve yaz aynı yaşıyor. İşten eve, evden işe. Artık şehir olayı var hacı, insanlar her durumda daha çok birlikte oluyor, mevsimler bunu etkilemiyor.

>>> UV radyasyonu dışardaki virusları öldürür ama sinema, tiyatro, lokanta gibi yerlerdeki visurları öldürmez.

İşte oralar, kışında dolu artık, yazında. Bu etmenlerin gribin sadece kışın etkin olmasını izah etmediği açıkca gösterilmiş.

Bildiklerin yanlış hacı. Sen bunu öğrendiğin zamanlarda doğru görünüyor olabilirler. Ama artık bu bilginin doğru olmadığı kanıtlanmış durumda hacı. Önce bunu bir anla.

Yanlış bilmek sorun değil. Herkesin bu hakkı var. Fakat yanlışta hala böyle ısrar etmek senin sorunun. Sana iki kaynak gösterdik, bir aç, oku ve gör bakalım neymiş işin aslı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Yaz ve kış insan vücudu dışında influenza virusu fazla yaşayamaz.

Bu ("fazla") göreceli bir kavram hacı. Grip virsünün en azından birilerine bulaşacak kadar uzun süre, en azından günlerce insan vücudu dışında bozulmadan kalabildiği biliniyor. Umarım gene "senden başkası bilmiyor, nerden sallıyon" demez, beni de gidip ilgili şeyler bir tarafına çalmak zorunda bırakmazsın hacı.

>>> Kışın insanlar kapalı yerlerde toplanma eğilimindedirler.

>>> Ama en önemli ilk neden kışın insanların daha sık bir araya gelmeleridir.

Hacı, önce bir sana gösterdiğimiz kaynakları otur incele. Gribin bu sebeple bulaştığına dair teoriler güme gideli çok oluyor. Çünkü artık insanlar kış ve yaz aynı yaşıyor. İşten eve, evden işe. Artık şehir olayı var hacı, insanlar her durumda daha çok birlikte oluyor, mevsimler bunu etkilemiyor.

>>> UV radyasyonu dışardaki virusları öldürür ama sinema, tiyatro, lokanta gibi yerlerdeki visurları öldürmez.

İşte oralar, kışında dolu artık, yazında. Bu etmenlerin gribin sadece kışın etkin olmasını izah etmediği açıkca gösterilmiş.

Bildiklerin yanlış hacı. Sen bunu öğrendiğin zamanlarda doğru görünüyor olabilirler. Ama artık bu bilginin doğru olmadığı kanıtlanmış durumda hacı. Önce bunu bir anla.

Yanlış bilmek sorun değil. Herkesin bu hakkı var. Fakat yanlışta hala böyle ısrar etmek senin sorunun. Sana iki kaynak gösterdik, bir aç, oku ve gör bakalım neymiş işin aslı.

Sana kim öğretti bunları...

20-40 yıl geriden geliyorsun..

Her yer yaz kış dolu değil. Kışın insanlar sıcak ve nisbeten dar yerlerde yaşamayı yeğliyorlar.

Bu az fark yetiyor gribin yayılması için..

Çevre farkı diyorlar ona.. Hiç duydun mu?

Çok cahilsin gerçten.

Mechanism for seasonal nature of influenzaThe exact mechanism behind the seasonal nature of influenza outbreaks is unclear. Some proposed explanations are:

People are indoors more often during the winter, they are in close contact more often, and this promotes transmission from person to person.

Cold temperatures lead to drier air, which may dehydrate mucus, preventing the body from effectively expelling virus particles.

The virus may linger longer on exposed surfaces (doorknobs, countertops, etc.) in colder temperatures.

In nations where children do not go to school in the summer, there is a more pronounced beginning to flu season, coinciding with the start of public school. It is thought that the creche environment is perfect for the spread of illness.

Vitamin D production from Ultraviolet-B in the skin changes with the seasons and affects the immune system.[3][4][5]

Research in guinea pigs has shown that the aerosol transmission of the virus is enhanced when the air is cold and dry.[6] The dependence on aridity appears to be due to degradation of the virus particles in moist air, while the dependence on cold appears to be due to infected hosts shedding the virus for a longer period of time. The researchers did not find that the cold impaired the immune response of the guinea pigs to the virus.

Recent research done by National Institute of Child Health and Human Development (NICHD) found that the influenza virus has a "butter-like coating". The coating melts when it enters the respiratory tract. In the winter, the coating becomes a hardened shell; therefore, it can survive in the cold weather similar to a spore. In the summer, the coating melts before the virus reaches the respiratory tract.[7]

En önemli nedeni en başta geliyor.. Ve o tek başına yeter..

Son neden de ilginç ama pek aklıma yatmadı..

Vitamin D sentezi de biraz palavra..

Kobay deneyleri de ilginç..

Ama ilk ve en önemli nedeni kışın insanların bir araya gelmeleri.....

Gerisi yalnız Anibal için önemli olan bir ayrıntı..

Kaynak:

http://en.wikipedia.org/wiki/Flu_season

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Kışın insanlar sıcak ve nisbeten dar yerlerde yaşamayı yeğliyorlar.

Hacı senin taş devrinden kalma olduğuna kanaatimi pekiştiriyorsun şu anda. Al, kendi hayatına bir bak. Yazın hastaneyi daha dar odaları vs. olan bir koridora mı taşıyorsun? Havaalanları, garajlar, spor salonları vs. yazın mı, kışın mı daha dolu?

Evindesin. Yaz ve kış aynı ev. Evden çıkıp gideceğin yerler belli, şu sinema, bu bar, o disko neyse. Yaz ve kış aynı yerler olacak. Sabah işe gideceksin. Bindiğin metro, otobüs vs. aynı. Gittiğin işte aynı, aynı bina, aynı yer, aynı insanlar. Buyur bir göster hadi, kışın ne olacak ekstrada daha kalabalık yerlerde olacaksın.

Neyse, senin körlüğün malum zaten. Sana kaynağını veriyoruz ve diyoruz ki, bu işin sebebinin bu olmadığı gösterilmiş. Daha ne diyelim? Sen yüce kıçtan uydurmacı, "yok öyle değil diyorsan" öyledir elbette. Tabiki bu söylediğin şeyin kıçtan uydurulan malumlardan ötesi olmadığı gerçeğini değiştirmiyor, o ayrı mesele.

>>> Vitamin D sentezi de biraz palavra..

Kendi verdiğin kaynak:

# Vitamin D production from Ultraviolet-B in the skin changes with the seasons and affects the immune system.[3][4][5]

Al, bu da benden bir kaynak, kapak olsun sana diye:

http://en.wikipedia.org/wiki/Vitamin_D_and_influenza

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Kışın insanlar sıcak ve nisbeten dar yerlerde yaşamayı yeğliyorlar.

Hacı senin taş devrinden kalma olduğuna kanaatimi pekiştiriyorsun şu anda. Al, kendi hayatına bir bak. Yazın hastaneyi daha dar odaları vs. olan bir koridora mı taşıyorsun? Havaalanları, garajlar, spor salonları vs. yazın mı, kışın mı daha dolu?

Evindesin. Yaz ve kış aynı ev. Evden çıkıp gideceğin yerler belli, şu sinema, bu bar, o disko neyse. Yaz ve kış aynı yerler olacak. Sabah işe gideceksin. Bindiğin metro, otobüs vs. aynı. Gittiğin işte aynı, aynı bina, aynı yer, aynı insanlar. Buyur bir göster hadi, kışın ne olacak ekstrada daha kalabalık yerlerde olacaksın.

Neyse, senin körlüğün malum zaten. Sana kaynağını veriyoruz ve diyoruz ki, bu işin sebebinin bu olmadığı gösterilmiş. Daha ne diyelim? Sen yüce kıçtan uydurmacı, "yok öyle değil diyorsan" öyledir elbette. Tabiki bu söylediğin şeyin kıçtan uydurulan malumlardan ötesi olmadığı gerçeğini değiştirmiyor, o ayrı mesele.

>>> Vitamin D sentezi de biraz palavra..

Kendi verdiğin kaynak:

# Vitamin D production from Ultraviolet-B in the skin changes with the seasons and affects the immune system.[3][4][5]

Al, bu da benden bir kaynak, kapak olsun sana diye:

http://en.wikipedia.org/wiki/Vitamin_D_and_influenza

Bu senin boyutlarını doğru değerlendirebileceğin bir konu değil.

Bu işi bilene bırak ve kendini olduğundan daha fazla rezil etme..

Sen yaz kış aynı sefil yerde durabilirsin. Biz durmayız.. Çıkar hava alırız..

Hele vit D konusunda hiç yorum yapma..

Sus.. Tehlikeli yoldasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Bu senin boyutlarını doğru değerlendirebileceğin bir konu değil.

İşte gene tipik hacı sazanlıkları.

Benim değerlendirmem olduğunu kim söyledi sana?

Robert Edgar Hope-Simpson kimdir bir araştır oralardan, bakalım ne diyecekler sana?

Adam 50 sene grip ve diğer epidemiler üzerien çalışıyor, bilfiil kendi hastanede bunları takip ediyor, diyo ki bu işin kalabalıkla alakası yok. OBE, Stuart, Kuenssberg, International Society of Biometereology gibi ödüller alıyor bu çalışmalardan dolayı. NHS'nin vs. resmi epidemik planları onun bu araştırmalarına uyduruluyor.

Ama kim ki o, hacı efendi mi bilecek, o mu bilecek? Elbette gökten zembille vahiy alan hacı efendi...

Neyse, mesele bu değil aslında. Oraya koskoca kaynağı yapıştırıp, körün gözüne sokar gibi bunun kimin değerlendirmesi olduğunu gösterirken, bizim hacı çıkmış bu senin boyutlarını aşar filan diye geveliyor ya.. Ne diyeyim ben buna artık, denecek lafta kalmadı..

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Bu senin boyutlarını doğru değerlendirebileceğin bir konu değil.

İşte gene tipik hacı sazanlıkları.

Benim değerlendirmem olduğunu kim söyledi sana?

Robert Edgar Hope-Simpson kimdir bir araştır oralardan, bakalım ne diyecekler sana?

Adam 50 sene grip ve diğer epidemiler üzerien çalışıyor, bilfiil kendi hastanede bunları takip ediyor, diyo ki bu işin kalabalıkla alakası yok. OBE, Stuart, Kuenssberg, International Society of Biometereology gibi ödüller alıyor bu çalışmalardan dolayı. NHS'nin vs. resmi epidemik planları onun bu araştırmalarına uyduruluyor.

Ama kim ki o, hacı efendi mi bilecek, o mu bilecek? Elbette gökten zembille vahiy alan hacı efendi...

Neyse, mesele bu değil aslında. Oraya koskoca kaynağı yapıştırıp, körün gözüne sokar gibi bunun kimin değerlendirmesi olduğunu gösterirken, bizim hacı çıkmış bu senin boyutlarını aşar filan diye geveliyor ya.. Ne diyeyim ben buna artık, denecek lafta kalmadı..

Anibal bu seni hiç düşündürmesin.

Bir idiotu bana savunma..

Bu sorunun tek bir cevabı var. Başka cevabı yok bile diyebiliriz.

İnsanların kışın bir araya gelmesi grip mikrobunun yayılması için yeterlidir.

Dana altında buzağı arama..

Bir iki isim bulup sorunu çarpıtma.

Bu iş bu kadar basit.

Hacı amcan böyle diyor. Öyle ise böyledir diye düşünme sakın..

Ama istersen de düşün..

Senin ilgi alanının çok dışında bir konu..

Başkalarını quote ederek savını savunamazsın.

Ancak başkalarının savını savunursun. Onu da bırak başkaları yapsın.

Rezil olma..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...