Jump to content

Biyoloji Soruları....


Recommended Posts

>>> Senin hatanın nedenini buldum.

Biz senin hatanın nedenini bulalı çok oldu: Anlama kıtlığı.

>>> Mantığın doğru ama mutasyonların rastgele olmasının tür sayısını açıklamadığını düşünmen hatalı.

Hacı, mutasyonlar ile tür sayısı arasında bir korelasyon kurabiliyor musun? Kuramıyorsan, mutasyonların türleşme üzerinde belirleyici olduğu gibi bir laf edemezsin hacı.

>>> Varsa açıkla.. Aynı çevrede binlerce eko sistemini bize nasıl açıklayabilirsin?

Hangi çevre hacı, hangi binlerce ekosistem? Sen haritaya eline pergel ve cetvel alıp bir "çevre" çizince orası bir çevre mi oluveriyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 413
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

>>> Senin hatanın nedenini buldum.

Biz senin hatanın nedenini bulalı çok oldu: Anlama kıtlığı.

>>> Mantığın doğru ama mutasyonların rastgele olmasının tür sayısını açıklamadığını düşünmen hatalı.

Hacı, mutasyonlar ile tür sayısı arasında bir korelasyon kurabiliyor musun? Kuramıyorsan, mutasyonların türleşme üzerinde belirleyici olduğu gibi bir laf edemezsin hacı.

>>> Varsa açıkla.. Aynı çevrede binlerce eko sistemini bize nasıl açıklayabilirsin?

Hangi çevre hacı, hangi binlerce ekosistem? Sen haritaya eline pergel ve cetvel alıp bir "çevre" çizince orası bir çevre mi oluveriyor?

Peki o zaman bize bir kere daha ve daha bilimsel olarak sana göre tür sayısının çokluğunun nedenini açıkla..

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Peki o zaman bize bir kere daha ve daha bilimsel olarak sana göre tür sayısının çokluğunun nedenini açıkla..

Buna bakmak için tür sayısına değil türlere bakmak lazım gelir. Ve bakarsan şunu görürsün. Aynı canlının alttürü denebilecke ve ilerde çok daha başka bir türe dönüşmesi mümkün olan canlılar izole bölgelerde yaşamaktadırlar. Yani nil timsahı ile kayman çok farklı iki timsahtır, ama aynı yere yaşamazlar.

Bir de tür sayısının yüksek olduğu büyük ölçekli sistemlere bakmak gerekir. Bunların en iyi örneği amazon değil, kongo nehridir. Kongo nehri dünyanın en derin nehridir ve birim alan başına en fazla tür görülen bölgedir. Bu nehre bakarsan, izole olan her noktada, türlerin başkalaşıp yeni türlere dönüştüğünü görürsün. Bir türün yaşadığı yerde diğerleri görülmez. Ve o türde başka yerlerde görülmez. Kısaca, her türün yaşadığı bölge izole bir bölgedir.

http://www.smithsonianmag.com/science-nature/Evolution-in-the-Deepest-River-in-the-World.html?c=y&page=1

Benzer bir vaziyet amazon yağmur ormanlarında da görülür. Her ağacın tepesi izole bir bölgedir ve orada yaşayacak böcekler vs. için izole bir ortam oluşturur. Bu nedenle her ağaç farklı bir ekosistem olarak davranır. Bir böceğin her ağaçta farklı bir alttürü bulunur. Fakat orman çapında gezinebilien mesela maymunların bu kadar tür çeşitliliği yoktur.

Bu örnekler izole ve kendi doğal seleksiyon koşullarına tabi alanlar oluştukça yeni türler ortaya çıktığını gösterir. Bu durumda, bu kadar fazla tür olmasının sebebi izole alanların çok olmasından kaynaklanıyor olmalıdır. Zira, bir tür, familya vs. için izole alanların sayısı ile ortaya çıkan tür sayısı doğrusal orantılıdır. Yani, siz herhangi bir türü ne kadar çok izole alana koyarsanız, o kadar farklı evrim çizgisi oluşru ve her alandaki türler farklı farklı türlere doğru yönelir.

Sonuç olarak, tür sayısının çokluğu izolasyonların çokluğuna endekslidir. Ve bize, bu kadar çok tür olması, çok fazla izolasyon olmasını gösterir sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Peki o zaman bize bir kere daha ve daha bilimsel olarak sana göre tür sayısının çokluğunun nedenini açıkla..

Buna bakmak için tür sayısına değil türlere bakmak lazım gelir. Ve bakarsan şunu görürsün. Aynı canlının alttürü denebilecke ve ilerde çok daha başka bir türe dönüşmesi mümkün olan canlılar izole bölgelerde yaşamaktadırlar. Yani nil timsahı ile kayman çok farklı iki timsahtır, ama aynı yere yaşamazlar.

Bir de tür sayısının yüksek olduğu büyük ölçekli sistemlere bakmak gerekir. Bunların en iyi örneği amazon değil, kongo nehridir. Kongo nehri dünyanın en derin nehridir ve birim alan başına en fazla tür görülen bölgedir. Bu nehre bakarsan, izole olan her noktada, türlerin başkalaşıp yeni türlere dönüştüğünü görürsün. Bir türün yaşadığı yerde diğerleri görülmez. Ve o türde başka yerlerde görülmez. Kısaca, her türün yaşadığı bölge izole bir bölgedir.

http://www.smithsonianmag.com/science-nature/Evolution-in-the-Deepest-River-in-the-World.html?c=y&page=1

Benzer bir vaziyet amazon yağmur ormanlarında da görülür. Her ağacın tepesi izole bir bölgedir ve orada yaşayacak böcekler vs. için izole bir ortam oluşturur. Bu nedenle her ağaç farklı bir ekosistem olarak davranır. Bir böceğin her ağaçta farklı bir alttürü bulunur. Fakat orman çapında gezinebilien mesela maymunların bu kadar tür çeşitliliği yoktur.

Bu örnekler izole ve kendi doğal seleksiyon koşullarına tabi alanlar oluştukça yeni türler ortaya çıktığını gösterir. Bu durumda, bu kadar fazla tür olmasının sebebi izole alanların çok olmasından kaynaklanıyor olmalıdır. Zira, bir tür, familya vs. için izole alanların sayısı ile ortaya çıkan tür sayısı doğrusal orantılıdır. Yani, siz herhangi bir türü ne kadar çok izole alana koyarsanız, o kadar farklı evrim çizgisi oluşru ve her alandaki türler farklı farklı türlere doğru yönelir.

Sonuç olarak, tür sayısının çokluğu izolasyonların çokluğuna endekslidir. Ve bize, bu kadar çok tür olması, çok fazla izolasyon olmasını gösterir sadece.

Katılmıyorum.

Neden mi?

İzolasyon olarak kabul ettiğin bu yerlerin hiçbiri gerçek anlamda izole değil.

Nehir ne kadar derin olursa olsun, derinliğinin sınırı olan bir sudur. Bir okyanus derinliğine sahip değildir.

Bu durumu okyanus için iddia etmiş olsaydın izolasyonun varlığını kabul ederdim.

Ayrıca Kongo nehrini Amazon ormanlarından daha zengin bir eko sistemi olarak lanse etmeni bir abartı olarak bile kabul edemem. Zırva der geçerim.

Aynı şekilde... Amazon ormanlarındaki durum onların hiçbir şekilde izole olmadığını göstermektedir.

Her birkaç km karede ne gibi bir izolasyon olabilir?

Ağaçların tepelerinde ne gibi bir izolasyon olabilir?

Oralarda canlıların yaşaması için uygun koşullar vardır ama onların hiçbiri izole değildir.

İzole dediğin zaman arada en azından bazı fizik bariyerler olmalıdır. Göller, nehirler, vadiler, dağlar gibi.

Aynı ormanda, aynı nehirde yaşayan canlılar için izole diyemezsin. Okyanuslar için diyebilirsin.

Çünkü derinlik izolasyondan sorumlu olabilir.

Ama senin sorunun bununla da bitmiyor.

Oralara uyum yapacak olan canlıların yine mutasyonla bunu başarmaları gerekiyor.

Ve bu mutasyonların rastgele olması, onların oralara adapte olurken, yine oralarda yaşayanlardan farklı bir nichden yararlanmasını sağlıyor.

Yani aynı besin maddeleri ile rekabet etmiyorlar.

Tabii bu arada rekabet etseler bile, mevcut besin maddelerinin onlar için de yeterli olması gerekiyor.

Anlayacağın Anibal.. Temel mekanizma yine mutasyon ve daha da önemlisi onun rastlantısal olması.

Bu kaçınılmaz bir sonuç. Bu gerçeği kimse değiştiremez.

Mutasyonu biliyorsun değil mi?

Bildiğine eminim.

Mutasyonun evrime neden olduğunu da biliyorsun.

Mutasyonun rastgele olduğunu da biliyorsun.

Nasrettin hocanın dediği gibi.. Un var, şeker var, ocak var.. Neden bir helva yapmıyorsun?

Aklını neden kullanmıyorsun...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç olarak dünyada neden çok sayıda türün olduğunun kesin bir açıklaması yok.

Herbivorous böceklerde yapılan bir araştırmada bitki türünün çokluğunun böcek türünün çokluğundan sorumlu olduğu ileri sürülüyor.

Bu gayet mantıklı ve beklenen bir sonuç.

Böcekler için doğru olabilen bu gözlem diğer canlılar için de doğru mu?

Published Online 13 July 2006

Science 25 August 2006:

Vol. 313 no. 5790 pp. 1115-1118

DOI: 10.1126/science.1129237

•Report

Why Are There So Many Species of Herbivorous Insects in Tropical Rainforests?

Vojtech Novotny1,*, Pavel Drozd2, Scott E. Miller3, Miroslav Kulfan4, Milan Janda1, Yves Basset5 and George D. Weiblen6

+ Author Affiliations

1 Institute of Entomology, Czech Academy of Sciences and Department of Zoology, University of South Bohemia, Branisovska 31, 370 05 Ceske Budejovice, Czech Republic.

2 Department of Biology, University of Ostrava, Chittussiho 10, 710 00 Ostrava, Czech Republic.

3 National Museum of Natural History and National Zoological Park, Smithsonian Institution, Washington, DC 20013–7012, USA.

4 Department of Zoology, Comenius University, Mlynska dolina B-1, 842 15 Bratislava, Slovakia.

5 Smithsonian Tropical Research Institute, Apartado 0843-03092, Balboa, Ancon, Panama.

6 Department of Plant Biology and Bell Museum of Natural History, University of Minnesota, 220 Biological Sciences Center, 1445 Gortner Avenue, St. Paul, MN 55108–1095, USA.

* To whom correspondence should be addressed. E-mail: novotny@entu.cas.cz

Abstract

Despite recent progress in understanding mechanisms of tree species coexistence in tropical forests, a simple explanation for the even more extensive diversity of insects feeding on these plants has been missing. We compared folivorous insects from temperate and tropical trees to test the hypothesis that herbivore species coexistence in more diverse communities could reflect narrow host specificity relative to less diverse communities. Temperate and tropical tree species of comparable phylogenetic distribution supported similar numbers of folivorous insect species, 29.0 ± 2.2 and 23.5 ± 1.8 per 100 square meters of foliage, respectively. Host specificity did not differ significantly between community samples, indicating that food resources are not more finely partitioned among folivorous insects in tropical than in temperate forests. These findings suggest that the latitudinal gradient in insect species richness could be a direct function of plant diversity, which increased sevenfold from our temperate to tropical study sites.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakteri türlerinin neden çok olduğu konusunda da aşağıdaki makaleyi buldum.

Türleşmenin bakterilerde daha kolay olması ve bakterilerin daha az tükenmesi ile açıklanıyor.

Santa Rosalia revisited: why are there so many species of bacteria?

Dykhuizen DE.

Department of Ecology and Evolution, State University of New York at Stony Brook 11794-5245, USA.

Abstract

The diversity of bacteria in the world is very poorly known. Usually less than one percent of the bacteria from natural communities can be grown in the laboratory. This has caused us to underestimate bacterial diversity and biased our view of bacterial communities. The tools are now available to estimate the number of bacterial species in a community and to estimate the difference between communities. Using what data are available, I have estimated that thirty grams of forest soil contains over half a million species. The species difference between related communities suggests that the number of species of bacteria may be more than a thousand million. I suppose that the explanation for such a large number of bacterial species is simply that speciation in bacteria is easy and extinction difficult, giving a rate of speciation higher than the rate of extinction, leading to an ever increasing number of species over time. The idea that speciation is easy is justified from the results of recent experimental work in bacterial evolution.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Ayrıca Kongo nehrini Amazon ormanlarından daha zengin bir eko sistemi olarak lanse etmeni bir abartı olarak bile kabul edemem.

Haıc senin standart çıkışnıdır bu. Bilmeden, araştırmadan, aklından geçenle kehanette bulunup, bunu da gerçek sanmak. Kongo nehri, dünyanın birim alan başına en fazla sayıda tür barındıran geniş ölçekli ekosistemidir. Amazon'da ki tür sayısı daha fazla olsada, alan çok çok daha geniştir. amazon bir kıtanın nerdeyse yarısını kaplar, kongo nehri ise falan filan.. Ne anlatıyorum ki, al bir harita aç bak hacı... Biz sana birim alan başına en çok tür düşen yerden bahsediyoruz. Tüm alanda en çok tür nerde var ondan değil.

Bu nehirde (ve elbette diğer nehirlerde de) izolasyonları sadece derinlik oluşturmaz. Akıntılar, şunlar bunlar derken bir sürü izolasyon kaynağı oluşur. İzolasyon, farklı iki coğrafi veya benzer katmanda (ağacın tepesi ile dibi, genetik meseleler vs.) çeşitli sebeplerle aynı türden olan bireylerin birbirinden bağımısız evrimsel süreç izlemeleridir. Bazen aynı ortak alanda dahi izolasyon gerçekleşebilir: Cinsel seleksiyon vs. gibi. Örneğin, çingenelere milletin gıcık olup, onlardan kız alıp vermemesi ve aynı şehirde, belirli bir genotip havuzu olarak ortaya çıkan izolasyon gibi. Yada Berlinde yaşayan müslümanların yabancılarla evlenmeyip kendi içinde çoğalması gibi.

>>> Mutasyonun evrime neden olduğunu da biliyorsun.

Ben böyle bir şey bilmiyorum, bileni de tanımıyorum ama böyle bir iddia sallayanları biliyorum.

Mutasyon evrime neden olmaz hacı. Mutasyon canlının değişmesine neden olur. Bu ise evrim değildir. Öyleki evrim değişmeye zorlayıp duran mutasyonlara rağmen canlının değişmeden kalabilmesi de demektir. Evirm ile bir canlıdaki birim değişimi aynı şey olarak göremezsin hacı. Tuğla fabrikası tuğla üretir, ev değil. Sen evin sebebinin tuğlalar olduğunu söylemiş olursun böyle dediğinde.

>>> Her birkaç km karede ne gibi bir izolasyon olabilir? Ağaçların tepelerinde ne gibi bir izolasyon olabilir?

Hacı, hastanede oturup masa başından ahkam kesersen böyle abes sorular sorar durursun. Doğada bırak metreleri, cm'ler içinde bile izolasyonlar gerçekleşir. Öncelikle şunu anla, canlıların derdi, amanda gidelim, uçalım, yeni mekanlar bulalım değildir. Aslanlar karınları doyunca yatarlar gölgeye. Gidip cihat etmezler. Ve o bölgeye gelen başka aslanları da kovarlar. Al sana izolasyonun en babası. Bir aslan sürüsü bir bölgeyi sahiplenir, ordan gitmez, orada kalır ve o bölge adapte olur gider. Oysa onun oradan çekip gidebilmesini engelleyecke bir şey yoktur ortada. Mesele: NEden gitsin?

Bir ağacın tepesindesin hacı. yiyecek var, su var, güneş var, yırtıcı yok. Ne diye öbür ağacın tepesine gidesin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Ayrıca Kongo nehrini Amazon ormanlarından daha zengin bir eko sistemi olarak lanse etmeni bir abartı olarak bile kabul edemem.

Haıc senin standart çıkışnıdır bu. Bilmeden, araştırmadan, aklından geçenle kehanette bulunup, bunu da gerçek sanmak. Kongo nehri, dünyanın birim alan başına en fazla sayıda tür barındıran geniş ölçekli ekosistemidir. Amazon'da ki tür sayısı daha fazla olsada, alan çok çok daha geniştir. amazon bir kıtanın nerdeyse yarısını kaplar, kongo nehri ise falan filan.. Ne anlatıyorum ki, al bir harita aç bak hacı... Biz sana birim alan başına en çok tür düşen yerden bahsediyoruz. Tüm alanda en çok tür nerde var ondan değil.

Bu nehirde (ve elbette diğer nehirlerde de) izolasyonları sadece derinlik oluşturmaz. Akıntılar, şunlar bunlar derken bir sürü izolasyon kaynağı oluşur. İzolasyon, farklı iki coğrafi veya benzer katmanda (ağacın tepesi ile dibi, genetik meseleler vs.) çeşitli sebeplerle aynı türden olan bireylerin birbirinden bağımısız evrimsel süreç izlemeleridir. Bazen aynı ortak alanda dahi izolasyon gerçekleşebilir: Cinsel seleksiyon vs. gibi. Örneğin, çingenelere milletin gıcık olup, onlardan kız alıp vermemesi ve aynı şehirde, belirli bir genotip havuzu olarak ortaya çıkan izolasyon gibi. Yada Berlinde yaşayan müslümanların yabancılarla evlenmeyip kendi içinde çoğalması gibi.

>>> Mutasyonun evrime neden olduğunu da biliyorsun.

Ben böyle bir şey bilmiyorum, bileni de tanımıyorum ama böyle bir iddia sallayanları biliyorum.

Mutasyon evrime neden olmaz hacı. Mutasyon canlının değişmesine neden olur. Bu ise evrim değildir. Öyleki evrim değişmeye zorlayıp duran mutasyonlara rağmen canlının değişmeden kalabilmesi de demektir. Evirm ile bir canlıdaki birim değişimi aynı şey olarak göremezsin hacı. Tuğla fabrikası tuğla üretir, ev değil. Sen evin sebebinin tuğlalar olduğunu söylemiş olursun böyle dediğinde.

>>> Her birkaç km karede ne gibi bir izolasyon olabilir? Ağaçların tepelerinde ne gibi bir izolasyon olabilir?

Hacı, hastanede oturup masa başından ahkam kesersen böyle abes sorular sorar durursun. Doğada bırak metreleri, cm'ler içinde bile izolasyonlar gerçekleşir. Öncelikle şunu anla, canlıların derdi, amanda gidelim, uçalım, yeni mekanlar bulalım değildir. Aslanlar karınları doyunca yatarlar gölgeye. Gidip cihat etmezler. Ve o bölgeye gelen başka aslanları da kovarlar. Al sana izolasyonun en babası. Bir aslan sürüsü bir bölgeyi sahiplenir, ordan gitmez, orada kalır ve o bölge adapte olur gider. Oysa onun oradan çekip gidebilmesini engelleyecke bir şey yoktur ortada. Mesele: NEden gitsin?

Bir ağacın tepesindesin hacı. yiyecek var, su var, güneş var, yırtıcı yok. Ne diye öbür ağacın tepesine gidesin?

Sana yukarda türleşmenin neden sık olduğunu açıklamaya çalışan referanslar verdim.

Onlara bir göz at. Konu dağılmasın..

Hemen her tür için farklı bir açıklama var.

Herbivorous bitkiler ve bakteriler için olan açıklamalara değindim.

Aşağıda beetle lara ait açıklamaya bakabilirsin.

http://evolution.berkeley.edu/evosite/evo101/VIIB1bBeetles.shtml

O da diğerlerinden farklı..

Sonuç olarak izolasyon şeklinde genel bir açıklama yok. Ama izolasyon bazı durumlarda elbette etkili.

Yine de evrensel ve temel bir ilke değil.

Yukardaki açıklamaların hepsinin ortak paydası mutasyonların rastgele olmasıdır.

Mutasyonlar rastgele olmasalardı, bütün bu gözlemler ve açıklamalar geçerli olmazlardı.. Ve zaten tür sayısı fazla olmazdı.

Kongo nehri veya Amazon hakkında polemiğe girmek istemiyorum. Onları karşılaştırmak bile abesle iştigal etmektir.

Her ikisinin de kendine göre yeri ve önemi vardır. Orası bizi ilgilendirmiyor.

Mutasyonların evrime neden olmadığını düşünmen de yine konuyu saptırma amacı güdüyor.

Bu hataya tekrar düşmeyeceğim. Çünkü sen her seferinde tartışmaları saptırıyorsun.

Tür sayısının çokluğundan izolasyon değil, mutasyonların rastgele olması sorumludur...

Bazı türlerin varlığından izolasyon sorumlu olabilir ama bu son derece sınırlı bir sorumluluktur.

Rastgele mutasyonlar dünyada şimdiye kadar yaşamış yüzmilyonlarca canlı türünün ortaya çıkmasından sorumludur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı gene boş boş atıp tutmuşsun.

Soruyorsun: Türlerin sayısının çok olmasının sebebi...

Bunun sebei mutasyonların rasgele değil, izolasyonların çok olmasıdır.

İzolasyon olmadığı zaman bir tür, tek bir türe dönüşür gider. İzolasyon olunca, her izole bölgeden başka bir tür çıkar. İşte bu işin olayıda budur. İzole olan her bölge, aynı atadan yeni ve farklı yeni türler çıkarmaya gebedir. İzolasyon olmazsa, o atadan sadece tek bir tür ortaya çıkabilir.

Olay gayet basit hacı? Neden kızılderili, aborjin, pigme, zenci ve diğer insan türleri aynı yerde ortaya çıkmadı? Neden afrikalılar zenci olduda, biz beyaz olduk? Eğer hepimiz afrikada yaşasaydık, böyle yarımız zenci, yarımız beyaz olacak mıydık? Mutasyonlar bunları sağlayabilir miydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı gene boş boş atıp tutmuşsun.

Soruyorsun: Türlerin sayısının çok olmasının sebebi...

Bunun sebei mutasyonların rasgele değil, izolasyonların çok olmasıdır.

İzolasyon olmadığı zaman bir tür, tek bir türe dönüşür gider. İzolasyon olunca, her izole bölgeden başka bir tür çıkar. İşte bu işin olayıda budur. İzole olan her bölge, aynı atadan yeni ve farklı yeni türler çıkarmaya gebedir. İzolasyon olmazsa, o atadan sadece tek bir tür ortaya çıkabilir.

Olay gayet basit hacı? Neden kızılderili, aborjin, pigme, zenci ve diğer insan türleri aynı yerde ortaya çıkmadı? Neden afrikalılar zenci olduda, biz beyaz olduk? Eğer hepimiz afrikada yaşasaydık, böyle yarımız zenci, yarımız beyaz olacak mıydık? Mutasyonlar bunları sağlayabilir miydi?

Yanılıyorsun. Sana gösterdiğim referanslara bakmıyorsun.

Her tür için ayrı bir neden var. Ve hepsinin ortak paydası rastgele mutasyonlar.

İzolasyon yeterli bir neden değil. İzolasyondan daha temel bir takım nedenler var.

Sana gösterdiğim kaynakların hiçbirinde izolasyon türleşme nedeni değil. İzolasyonu out of contex alıyorsun.

Aşağıda Amazon ormanlarında neden bitki türünün çok olduğu konusunda bir makalenin özeti var..

OKU.....

Konuyu saptırmana izin vermeyeceğim..

Why do some tropical forests have so many species of trees?

Auteur(s) / Author(s)

LEIGH Egbert Giles ; DAVIDAR Priya ; DICK Christopher W. ; PUYRAVAUD Jean-Philippe ; TERBORGH John ; TER STEEGE Hans ; WRIGHT Stuart Joseph ;

Résumé / Abstract

Understanding why there are so many kinds of tropical trees requires learning, not only how tree species coexist, but what factors drive tree speciation and what governs a tree clade's diversification rate. Many report that hybrid sterility evolves very slowly between separated tree populations. if so, tree species rarely originate by splitting of large populations, Instead, they begin with few trees. The few studies available suggest that reproductive isolation between plant populations usually results from selection driven by lowered fitness of hybrids: speciation is usually a response to a "niche opportunity." Using Hubbell's neutral theory of forest dynamics as a null hypothesis, we show that if new tree species begin as small populations, species that are now common must have spread more quickly than chance allows. Therefore, most tree species have some setting in which they can increase when rare. Trees face trade-offs in suitability for different microhabitats, different-sized clearings, different soils and climates, and resistance to different pests. These trade-offs underlie the mechanisms maintaining α-diversity and species turnover. Disturbance and microhabitat specializition appear insufficient to maintain α-diversity of tropical trees, although they may maintain tree diversity north of Mexico or in northern Europe. Many studies show that where trees grow readily, tree diversity is higher and temperature and rainfall are less seasonal. The few data available suggest that pest pressure is higher, maintaining higher tree diversity, where winter is absent. Tree α-diversity is also higher in regions with more tree species, which tend to be larger, free for a longer time from major shifts of climate, or in the tropics, where there are more opportunities for local coexistence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tekrar değinmekte yarar görüyorum.

Kimse izolasyonun türleşmeden sorumlu olmadığını iddia etmiyor.

Türkleşmenin çeşitli nedenlerinden biri de izolasyon elbette.

İnsanların çeşitki ırklara parçalanmasının nedeni de izolasyon elbette. Irk terimi beni rahatsız etse de kullanıyorum burada.

Ama izolasyon bütün türleşmelerden sorumlu değil. Yalnız çok azından sorumlu.

Burada tartışılan konu türlerin aşırı çokluğu....

Türleşmeyi tartışmıyoruz.

Eğer türleşmeyi tartışsaydık, sen haklı olurdun.

Ama tartışılan konunun türleşme ile olan alakası farklı.. Neden tür sayısı aşırı derecede çok?

Onun cevabı izolasyon olamaz.

Başka bir nedeni veya nedenler olmak zorundadır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Yanılıyorsun. Sana gösterdiğim referanslara bakmıyorsun. Her tür için ayrı bir neden var. Ve hepsinin ortak paydası rastgele mutasyonlar.

Baktık hacı. Ve orada öyle bir payda göremedik. Her ikiside aynen izolasyonları destekliyorlar zatne. Böcek türünü çokluğu bitki türünün çokluğunu getirebilir, çünkü bir bitki ile böceğin birlkite evrimi ikisi arasında bir izolasyona sebep olur. Yani artık bitki böcek olmadan üreyemez oluverir. Böcekte bitki olmadan. Sonuçta bu da bir tür izolasyondur.

Rasgele mutasyonlar, bırak bu kadar türü, bir tek tür bile ortaya çıkaramaz hacı. Unutma, rasgele değerlerin toplamı sıfırdır! Hoş senin bunu bilmeni beklemiyoruz, o ayrı mesele.

>>> Ama izolasyon bütün türleşmelerden sorumlu değil. Yalnız çok azından sorumlu.

Hacı gene anlama kıtlığın iş başında.

İzolasyonlar türleşmeye sebep olmaz, alakasız meseledir. Türleşmeye sebep olan, canlının yaşadığı ortamdaki doğal seleksiyonun değişimidir.

Velakin izolasyonlar olmasaydı, dünyada sadece tek bir tür olurdu. O tür 3.8 milyar yıldan bugüne gelmiş, gelirken belki bir kaç milyon farklı yönde evrilmiş ama dünya üzerinde hep tek bir tür varolmuş olurdu.

Bir tür iki izole bölgeye ayrılınca, her ikisi iki farklı evrimsel sürece girer hacı. Böylece bir türden iki tür ortaya çıkar. Bu olmadığı sürece, bir türden ancak ve ancak bir tek tür ortaya çıkabilecektir.

Senin hala, amanda mutasyonlar oluverirde tür başka türe dönüşüverir masalında olduğunu biliyoruz hacı. Ama işte dünya ve hayat burada, mutasyonlar hiç bir zaman bir türü başka bir türe filan dönüştüremez. Git biraz Darwin oku bari, öğren evrim neymiş, ondan sonra böyle havanda su dövüp durmazsın hiç yoktan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce rastgele mutasyon sorununa değinmek istiyorum.

Sen diyorsun ki:

Anibal:

Rasgele mutasyonlar, bırak bu kadar türü, bir tek tür bile ortaya çıkaramaz hacı. Unutma, rasgele değerlerin toplamı sıfırdır! Hoş senin bunu bilmeni beklemiyoruz, o ayrı mesele.

Burada rastgele nedir? Önce onu sana anlatalım.

Mutasyonların rastgele olması demek bir kuralı, düzeni, planı izlememeleri demektir. Arada bir ortaya çıkmaları demektir.

Evrimde eğer genetik yapı değişecekse, mutasyon olacak demektir. Bu mutasyonun bir düzene bağlı olmaması onun rastgele olması ile özdeştir.

Sen rastgele mutasyonlardan ne anlıyorsun belli değil. Rastgele değerlerin toplamını sıfır ilan etmen bir başka salaklık. Neden rastgele değerler birbirlerini götürsünler. Ahanda sana rastgele değerler.. 5+3-4=4... Burada görüldüğü gibi rastgele sayılar sıfır yapmıyor. Mutasyonlarda da yapmaz. Senin yaptığın zaten saçma aptalca bir hesaplama. Rastgele değerlerin toplamı neden sıfır olsun?

Devam edelim. Diyorsun ki:

Anibal:

İzolasyonlar türleşmeye sebep olmaz, alakasız meseledir. Türleşmeye sebep olan, canlının yaşadığı ortamdaki doğal seleksiyonun değişimidir.

Bir zırvalama daha.. Bunu yıllardır yaparsın.

Izolasyon en iyi bilinen türleşme nedenidir. Aynı tür aralarında çiftleşmelerini önleyen bir engel tarafından ikiye veya daha fazla sayıda toplumlara bölünürse, buna izolasyon denir. Bu gruplar farklı koşullarda yaşamasalar bile zamanla evrime uğrarlar. Nedeni her zaman doğal seleksiyondaki değişiklik değildir. Bu neden rastgele mutasyonlardır. Zamanla biriken rastgele mutasyonlar bu grupları farklı şekilde etkileyecek ve onların evriminin farklı olmasına neden olacaktır. Sen her zaman yaptığın gibi sanki ben farklı birşeyler iddia ediyormuşum gibi davranıyorsun. İzolasyonu önce yanlış tanımlıyor ardından doğru bir yorum yapıyorsun. İzolasyon izolasyondur. Bunu bir ilkokul öğrencisi bile anlar. Ama sende o akıl yok.. Ne sen anlıyorsun, ne de başkalarının anlayabileceğini anlıyorsun.

Anibal:

mutasyonlar hiç bir zaman bir türü başka bir türe filan dönüştüremez

Peki evrimin temel nedeni nedir. Eğer genetik değişiklik olmazsa evrim nasıl vuku bulabilir?

Mutasyon olmadan doğal seçilim nasıl evrime neden olabilir?

Bunlar temel kavramlar. Sen onları reddetmekle savını savunamazsın. Seni deli diye ilan edip bir daha asla yanıtlamayacağıma söz verdiğim halde, bu sözümü bir türlü tutamadım. Sen gerçekten kafayı yemiş birisin. Şimdi iyice kızacak ve evrim diye birşey yoktur diyeceksin diye korkarak yazıyorum bunları. Dersen hiç şaşırmayacağım. Çünkü sen o kadar dengesizsin.

Gelelim tür sayısının neden inanılmaz çokluğuna.

Bunun temel mekanizması nedir?

Herşeyden önce bu mekanizma izolasyon değildir.

İzolasyon sadece bir türleşme nedenidir. Ama yüzmilyonlarca türün ortaya çıkması için yeterli değildir.

Örneğin Amazonlarda yaşayan herbivorous böcekler oldukça fazla türlere ayrılmışlardır. Neden bu kadar çok böcek türü vardır?

Aynı eko sisteminde farklı böcekler vardır. Bu eko sistemlerinin yakından incelenmesinde görülen şudur: Bu konuyu araştıranlar şu sonuca varmışlardır:

Host specificity did not differ significantly between community samples, indicating that food resources are not more finely partitioned among folivorous insects in tropical than in temperate forests. These findings suggest that the latitudinal gradient in insect species richness could be a direct function of plant diversity, which increased sevenfold from our temperate to tropical study sites.

Böcek türlerinin aşırı zenginliğinden bitki türlerinin aşırı zenginliği sorumludur.

Bu aşırı türleşmeden izolasyon sorumlu değildir.

Bakteri türlerinin aşırı zenginliğinin de açıklaması şöyledir:

I suppose that the explanation for such a large number of bacterial species is simply that speciation in bacteria is easy and extinction difficult, giving a rate of speciation higher than the rate of extinction, leading to an ever increasing number of species over time

Neden bakterilerin türleşme oranlarının, onların tükenme oranından daha fazla olması ve bakterilerin kolaylıkla türleşmesidir.

Beetle ların türleşmesinin de başka bir açıklaması vardır.

Aşağıdaki adres ona hitebetmektedir.

http://evolution.berkeley.edu/evosite/evo101/VIIB1bBeetles.shtml

Bu örnekler çoğaltılabilirler.

Bu örneklerden çıkan sonuç hemen her canlı türünün farklı nedenlerden dolayı normalin üstünde türleşmeleridir. Birkaç tür olacağına düzünelerle ve binlerce tür ortaya çıkmaktadır. Her canlı türü için o neden farklı olabilir. Ya da o nedenler çoktur.

İlginç olarak onların hepsinin temel nedeni, evrimin temel nedeni olan rastgele mutasyonlardır. Tabii Anibal mutasyonlara hiç önem vermez. Anibal'e göre mutasyonlara evrime neden olmazlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuda bir referans daha dikkatimi çekti.

Onu da aşağı alıyorum.

Angiosperm türlerinin neden çok olduğu araştırılıyor.

İzolasyonun adı bile geçmiyor. Çünkü çok saçma bir iddia...

Darwin’s second 'abominable mystery': Why are there so many angiosperm species?1

William L. Crepet2 and Karl J. Niklas

Department of Plant Biology, Cornell University, Ithaca, New York 14853 USA

ABSTRACT

The rapid diversification and ecological dominance of the flowering plants beg the question "Why are there so many angiosperm species and why are they so successful?" A number of equally plausible hypotheses have been advanced in response to this question, among which the most widely accepted highlights the mutually beneficial animal–plant relationships that are nowhere better developed nor more widespread than among angiosperm species and their biotic vectors for pollination and dispersal. Nevertheless, consensus acknowledges that there are many other attributes unique to or characteristic of the flowering plants. In addition, the remarkable coevolution of the angiosperms and pollination/dispersal animal agents could be an effect of the intrinsic adaptability of the flowering plants rather than a primary cause of their success, suggesting that the search for underlying causes should focus on an exploration of the genetic and epigenetic mechanisms that might facilitate adaptive evolution and speciation. Here, we explore angiosperm diversity promoting attributes in their general form and draw particular attention to those that, either individually or collectively, have been shown empirically to favor high speciation rates, low extinction rates, or broad ecological tolerances. Among these are the annual growth form, homeotic gene effects, asexual/sexual reproduction, a propensity for hybrid polyploidy, and apparent "resistance" to extinction. Our survey of the literature suggests that no single vegetative, reproductive, or ecological feature taken in isolation can account for the evolutionary success of the angiosperms. Rather, we believe that the answer to Darwin’s second "abominable mystery" lies in a confluence of features that collectively make the angiosperms unique among the land plants.

Bu konu aşağıdaki kaynakta şöyle açıklanıyor.

Kaynak: http://ethomas.web.wesleyan.edu/ees123/species.htm

Allopatric speciation: 'different countries'. Most species are thought to originate by 'allopatric speciation'.

Genetic changes (caused by mutations) accumulate over time within populations of a species in different parts of its total range

Populations in different parts of the species' range will genetically become slightly different, with slightly different genetic combinations successful

If populations are separated, these differences may become so pronounced that interbreeding becomes impossible when they get into contact again

Allopatrik türleşme... Türlerin çoğunun allopatrik türleşme ile ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Peki nedir bu allopatrik türleşme:

Türün içnde mutasyonlara bağlı genetik değişiklikler zamanla birikirler.

Populasyonun farklı bölümlerindeki genetik yapı hafifçe farklı olur.

Popülasyon ayrılırsa bu fark abartılır..

Mutasyonların rastgele olması bu farkın abartılması demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Sen rastgele mutasyonlardan ne anlıyorsun belli değil. Rastgele değerlerin toplamını sıfır ilan etmen bir başka salaklık.

Hacı dedik ya bu seni aşar. Bu sağlam matematik gerektirir ki tıp eğitiminde verilmez.

Sanan şöyle anlatayım hacı. Bir kodondaki bir aminoasidi değişmesi ihtimali ne kadardır? Kodonun ABC olsun. Bunun ACC olması ihtimali ne kadardır? Her bir eleman 4 şeyden biri olacak, bir elemanın olası değeri nedir o zaman: 1/4. Herhangi bir elemanda değişim olması ihtimali nedir? 1/3. O zaman ABC/nin ACC olması ihtimali kaçtır? 1/4 x 1/3 = 1/12 mi etti hacı.

Şimdi ACC'nin ABC olması ihtimali kaçtır hacı? Otur hesapla, oda 1/12 çıkacak. ACC İleri doğru bir adımsa, ABC geri doğru bir adım olacaktır hacı. Eğer bunlara rasgele ile, 24 mutasyon sonunda Bu dizinin bir kez ACC sonrada bir diğer mutasyonla tekrar ABC'ye dönecek olması gerekir hacı. 24 değil, 120 mutasyon olsun hadi. Fakat bir noktada olan mutasyon o noktayı değiştirme şansı ile eski haline getirme şansı her zaman eşittir.

O zaman ne olur? N. nesilde bir adım ileri giden mutasyon, 2xN'inci nesle kadar geri dönecek bir ters mutasyonla geri alınacaktır. Çünkü mutasyonlar rasgeledir. Eğer geri alınmıyorsa, o zaman bu mutasyonun rasgeleliğindne bahsedemezsin hacı. Her +N adım için olasılık +X ise, her geri N adım olna -N için olasılık -X olacaktır. Sen bu olasılıkları toplarsan, ki mutasyon sayısı arttıkça bunlar toplanacaktır, +N + (-N) = 0 olur hacı.

Mutasyonlar aslen gaussian dağılımına uyarlar hacı. Gerçi farketmez, ister laplace, ister lorentz modeli geçerli olsun, ister başka bir model, bu değerler ayrık zamanlı değerlerdir. Ve bunların zaman domainine aktarılması konvolüzyonla yapılır ki hepsinde de bu işlemin sonucu sıfır çıkar hacı. Eğer sıfır çıkmıyorsa iş karışır: o değerler rasgele değildir.

T zamanı yani konvolüsyon için gereken T birim sayısı sonsuz değilse, ki öyledir zaten, o zaman bu değerlerin gideceği yer, lineer zaman domaini değil, faz domaini olacaktır hacı. Bu da T zamanı büyüdükçe küçülen bir dairede kalan eğriler verir hacı.

Noisy_Phasor.jpg

Yani rasgele mutasyonlar zaman geçtikce (T büyüdükçe) daha fazla türe değil, daha az türe yol açar.

Evet, göremediğin ve matematik vs. cehaletin nedeniyle anlayamadığın gibi, mutasyonların rasgeleliğini türlerin çokluğuna kantı gösteremezsin hacı. Ve mutasyonlar hiç bir türü bir başkasına dönüştüremez, çünkü toplamları sıfıra doğru gider. Bunun sebebi, mutasyonlar hem pozitif, hem negatif olmasıdır. Tüm mutasyonlar pozitifse, o zamanda sonuç aralığın orta değeri olan sabit bir ofsettirki, bu motasyon domaininin X eksenini verir zaten.

Anlayacak hendese altyapın olmadığı için anlayamadın elbette. Bir zar al hacı. 100 kere atıp kaç geldiğini yaz. Çıkan sonucu 100'e böl, 3 civarında çıkacaktır. atış sayısını ne kadar artırırsan, bu değer 3'e o kadar yaklaşır. Eğer zarların üzerinde -3, -2, -1, 1, 2, 3 yazıyor olsaydı, bu değerde sıfır çıkardı, mutasyonlarda olduğu gibi. Yok eğer bu toplam böyle çıkmıyorsa, zarlarına iyi bak hacı, rasgele gelmiyorlar demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Host specificity did not differ significantly between community samples, indicating that food resources are not more finely partitioned among folivorous insects in tropical than in temperate forests. These findings suggest that the latitudinal gradient in insect species richness could be a direct function of plant diversity, which increased sevenfold from our temperate to tropical study sites.

Hacı buradan şu çıkabilir:

>>> Böcek türlerinin aşırı zenginliğinden bitki türlerinin aşırı zenginliği sorumludur.

Ama bu çıkmaz:

>>> Bu aşırı türleşmeden izolasyon sorumlu değildir.

Çeviriyi bilmiyorsan, bari google'a yaptır, nerde "İzolasyonlar sorumlu değildir" diyor? Demekki bu çıkarımı sen yaptın hacı. O zaman buyur söyle bakalım, bitki türlerinin çokluğu nasıl oluyorda böcek türlerinin çokluğuna yol açıyor? Böceklerin DNA'larına köklerini sokup işlerine gelen mutasyonları mı yapıyorlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Sen rastgele mutasyonlardan ne anlıyorsun belli değil. Rastgele değerlerin toplamını sıfır ilan etmen bir başka salaklık.

Hacı dedik ya bu seni aşar. Bu sağlam matematik gerektirir ki tıp eğitiminde verilmez.

Sanan şöyle anlatayım hacı. Bir kodondaki bir aminoasidi değişmesi ihtimali ne kadardır? Kodonun ABC olsun. Bunun ACC olması ihtimali ne kadardır? Her bir eleman 4 şeyden biri olacak, bir elemanın olası değeri nedir o zaman: 1/4. Herhangi bir elemanda değişim olması ihtimali nedir? 1/3. O zaman ABC/nin ACC olması ihtimali kaçtır? 1/4 x 1/3 = 1/12 mi etti hacı.

Şimdi ACC'nin ABC olması ihtimali kaçtır hacı? Otur hesapla, oda 1/12 çıkacak. ACC İleri doğru bir adımsa, ABC geri doğru bir adım olacaktır hacı. Eğer bunlara rasgele ile, 24 mutasyon sonunda Bu dizinin bir kez ACC sonrada bir diğer mutasyonla tekrar ABC'ye dönecek olması gerekir hacı. 24 değil, 120 mutasyon olsun hadi. Fakat bir noktada olan mutasyon o noktayı değiştirme şansı ile eski haline getirme şansı her zaman eşittir.

O zaman ne olur? N. nesilde bir adım ileri giden mutasyon, 2xN'inci nesle kadar geri dönecek bir ters mutasyonla geri alınacaktır. Çünkü mutasyonlar rasgeledir. Eğer geri alınmıyorsa, o zaman bu mutasyonun rasgeleliğindne bahsedemezsin hacı. Her +N adım için olasılık +X ise, her geri N adım olna -N için olasılık -X olacaktır. Sen bu olasılıkları toplarsan, ki mutasyon sayısı arttıkça bunlar toplanacaktır, +N + (-N) = 0 olur hacı.

Mutasyonlar aslen gaussian dağılımına uyarlar hacı. Gerçi farketmez, ister laplace, ister lorentz modeli geçerli olsun, ister başka bir model, bu değerler ayrık zamanlı değerlerdir. Ve bunların zaman domainine aktarılması konvolüzyonla yapılır ki hepsinde de bu işlemin sonucu sıfır çıkar hacı. Eğer sıfır çıkmıyorsa iş karışır: o değerler rasgele değildir.

T zamanı yani konvolüsyon için gereken T birim sayısı sonsuz değilse, ki öyledir zaten, o zaman bu değerlerin gideceği yer, lineer zaman domaini değil, faz domaini olacaktır hacı. Bu da T zamanı büyüdükçe küçülen bir dairede kalan eğriler verir hacı.

Noisy_Phasor.jpg

Yani rasgele mutasyonlar zaman geçtikce (T büyüdükçe) daha fazla türe değil, daha az türe yol açar.

Evet, göremediğin ve matematik vs. cehaletin nedeniyle anlayamadığın gibi, mutasyonların rasgeleliğini türlerin çokluğuna kantı gösteremezsin hacı. Ve mutasyonlar hiç bir türü bir başkasına dönüştüremez, çünkü toplamları sıfıra doğru gider. Bunun sebebi, mutasyonlar hem pozitif, hem negatif olmasıdır. Tüm mutasyonlar pozitifse, o zamanda sonuç aralığın orta değeri olan sabit bir ofsettirki, bu motasyon domaininin X eksenini verir zaten.

Anlayacak hendese altyapın olmadığı için anlayamadın elbette. Bir zar al hacı. 100 kere atıp kaç geldiğini yaz. Çıkan sonucu 100'e böl, 3 civarında çıkacaktır. atış sayısını ne kadar artırırsan, bu değer 3'e o kadar yaklaşır. Eğer zarların üzerinde -3, -2, -1, 1, 2, 3 yazıyor olsaydı, bu değerde sıfır çıkardı, mutasyonlarda olduğu gibi. Yok eğer bu toplam böyle çıkmıyorsa, zarlarına iyi bak hacı, rasgele gelmiyorlar demektir.

Anibal...

Senin kafayı yediğini biliyordum ama bu kadar aşırı bir manyak olduğun tahmin edememiştim.

Sen haklısın kardeşim.

Senin gibi birisi ile bu konuları tartıştığım için ben aptalın biriyim.

Lütfen burada dur ve devam etme...

Bizi daha fazla rahatsız etme..

Bizler sıradan bilmsel ateistleriz.. Senin gibi bir manyak değiliz..

Daha ileri gitme..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mutasyon, evrimin (canlıya ait) temel mekanizmalarından biridir. Mutasyonu aradan çıkarmak, yok saymak, hangi nedenle olursa olsun büyük bir hata olur. Doğal seçilimi mutasyonların önüne koymak veya mutasyonların doğal seçilimi dikkate almadan belirleyici olduğunu iddia etmek yine aynı tur hatayı tekrarlamak olur.

Türleşme olmadan evrim mümkün değildir.

Mutasyonlar ve doğal seçilimi, sürekli birbirleriyle etkileşim içinde olarak düşünmek, evrimi bu iki etkenin ortak bileşkesi olarak değerlendirmek gerekir.

Mutasyonlar rastgeledir. Ama bu rastgelelik sırf matematik ve istatistik hesapları ile izah edilebilecek rastgelelik değildir. Çünkü bu tür istatistiksel yaklaşımlar, çok değişkenli konularda imkansız boyutlarda sonuçlar verir. Zaten dindarların bir kısmı evrimsel gelişmeler sonucu oluşmuş (canlı türleri, organlar ve organlar arası uyum) gibi durumları, olasılık hesaplarıyla değerlendirerek, imkansız sonuçlar üretmekte ve bu imkansız sonuçlara dayanarak yaratılış gibi daha beter bir yanlış içine düşmektedirler.

Sevgili anibalin de bu tür istatistiksel yaklaşımlara karşı başarı ile mücadele verdiğini biliyorum. Ama nedense bu tartışmada rastgele mutasyonların sıfır sonuç vereceğini, türleşmelerin sıklığına değil, daha az olmasına neden olacağını savunmaktadır. Yaptığı istatistik hesaplar doğrudur. Ama bu hesapların mutasyonlara ne oranda uygulanabileceği konusunda kuşkularım var.

Sevgili anibal. Mutasyonları + ve - olarak değerlendiriyorsun. Bu değerlendirmeyi nasıl bir yaklaşımla yapıyorsun?

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Ama bu hesapların mutasyonlara ne oranda uygulanabileceği konusunda kuşkularım var. Sevgili anibal. Mutasyonları + ve - olarak değerlendiriyorsun. Bu değerlendirmeyi nasıl bir yaklaşımla yapıyorsun?

DAN'da diyelim 1000 gen mevcut. Bu genler nasıl şeyler? Her biri AUG ACG GAG gibi gidiyor olacak di mi?

Bu sekans diyelim DNA'nın 100. geni olsun, pozisyon olarak. Bu DNA'da meydana gelecek bir kodonluk değişimin bu gene isabet etme olasılığı nedir? 1000 gen olduğuna göre, 1/1000 olmaz mı?

Şimdi bu mutasyon bu gene isabet etsin. Ve AUG ACG GAG dizilimi AUG AGG GAG dizilimine dönsün. Şimdi bu diyelim ki kol boyunun uzaması (Pozitif) etki yapıyor olsun. Yani mutasyon kol boyu genine isabet etmiş, kol boyu pozitif olarak artmış. Bu noktadaki ACG'nin AGG olma şansı kaç? Diyelim 1/4000. Şimdi bu durumda ne oldu?

Hala o gene bir mutasyon isabet etme şansı var mı? Elbette, zira mutasyonlar rasgele. Peki bu kez, oran kaç? Gene 1 / 1000 bu gene bir mutasyon isabet etme şansı ve aynı şekilde bu kez AGG olan kodonu eski ACG dizisine döndürme şansıda 1/4000. Ama bu ne olacak, kol boyunu bu kez kısaltacak. Yani bir öncekinin tersine bir işlev kazandıracak. Yani etkisi negatif olacak.

Şimdi her ikisininde eşit olasılığa sahip olması demek, yeterince bol sayıda mutasyon olunca, hem birinin hem diğerinin gerçekleşeceği demek olmaz mı? Diyelim 20000 mutasyon olunca kolu uzatan mutasyon çıkacak ortaya. Ama bir 20000 mutasyon daha olunca, elbette bu kezde eski haline döndüren mutasyon ortaya çıkacak. Rasgelelik kavramı bunu şart koşar. Kaldı ki böyle olmuyorsa, zaten o noktada rasgelelikten söz edilemez.

Rasgele değerlerin oluşturduğu eğrilere, sayı kümelerine vs. gürültü denir. Bu mevzular bilhassa DSP vs. işleriyle uğraşanların, elektronik, ses işleme, termik işlemler vs. ile uğraşanların bilmesi gereken hususlardır. Bu tür rasgele, belirlenemeyen dağılımları modellemek için yapılmış bir sürü şey vardır. Beyaz gürültü, pembe gürültü, AWGN gibi kavramlar tam olarak böyle rasgele oluşan değerlerin sonuçlarını kestirmeye yarar. Pek çok mühendislik branşında kafayı kırdıra kırdıra öğretilir.

Mutasyonlar var. Doğal seleksiyonda. İkisi birlikte evrim eder tabi ki. Fakat şu gözden kaçırılıyor, evrim, bu rasgele mutasyonların uyugn olmayan değerlerini otomatikman atarak konvolüsyon fonksiyonuna bu değerlerin belli bir yönde birikmesi için yön verir. Yani canlıların bir türden diğerine dönüşmesinin sorumlusu, mutasyonlar değil, doğal seleksiyondur. Bunu anlamak pek çoklarına zor gelmektedir. Ve bu sanki mutasyon yok, yalan, hikaye gibi anlaşılmaktadır sıklıkla.

Mutasyonlar kamyondan dökülmüş bir sürü tuğlaya benzer. Bunların duvar olmasını, bina olmasını doğal seleksiyon sağlar. Şimdi duvara bakıp, bunu tuğlaların yaptığını, sebep olduğunu vs. söylemekle eşdeğerdir, evrimi mutasyonlara bağlamak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...