Jump to content

Tanrının Var Olduğunu Nasıl Anladınız?


Recommended Posts

deist ve teist arkadaşlar için bu başlık. ama herkes tanrıyla ilgili olarak vardığı hükme nasıl vardığını açıklayabilir tabii ki.

şimdi arkadaşlar sizi tanrının varlığına iten şey nedir? şu nedenden dolayı tanrı vardır diyebiliyor musunuz? ben kişisel sorgulamam da şu gerçekten etkilendim de tanrının var olduğunu düşündüm diye mesela.

belki biz ateistlerin veya kararsızların gözden kaçırdığı bir noktayı vurgulamış olursunuz?

peki tanrının var olduğunu anladıktan sonra islamın doğru seçim olduğunu nasıl anladınız? açıkçası içinde bir çok çelişki, tekrarlar vs. bulunan bir kitabın tanrıdan geldiğine inanmak biraz zor benim için.

tanrının yokluğu sonucuna nasıl vardığımı söylemem gerekirse hiçbir kanıt yok. bir etki göremiyoruz. ve tanrı fikrinin zihinlerdeki varlığı da adaleti kösteklediği için açıkça yok olması gerektiğini düşünmekteyim. ama bu apayrı bir konu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 49
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

gerizekalı ve hainleri gördükçe allaha daha fazla inanıyorum :)

yani gerizakalı ve hainleri görmesen allaha inancın daha "zayıf" öyle mi?

sen allaha inanıyor musun yoksa inancını diğerlerinin (gerizekalı ve hainler) tavırları mı belirliyor ?

gerizekalı ve hainler kim?

sen kimsin?

allah kim?

Link to post
Sitelerde Paylaş

gerizekalı ve hainleri gördükçe allaha daha fazla inanıyorum :)

Ne kadar komiktir ki inanmak için o beğenmediğin gerizekalı ve hainlere muhtaçsın.:) Ben de şunu söyleyeyim sen de ırkçı faşo ağaların sadece filmlerde olmadığını, gerçek hayatta da tezahürlerinin olduğuna beni inandırıyorsun. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

yani gerizakalı ve hainleri görmesen allaha inancın daha "zayıf" öyle mi?

sen allaha inanıyor musun yoksa inancını diğerlerinin (gerizekalı ve hainler) tavırları mı belirliyor ?

gerizekalı ve hainler kim?

sen kimsin?

allah kim?

dövecek gibi sormasaydın belki cevap verirdim

ama genele yazayım..

valla kuranda inandım diyerek sınanmaktan kurtulacağınızı mı sandınız der

tabi tek bu değil pek çok ayet var böyle

bu tür ayetlerin ortak özelliği bencil insan doğasını bilgece göstermesi

şu forumda bile kaç tane gerçek inanır var bilinmez

mesela der ki ' size bir kötülük verdiğimizde dua edersiniz sonra unutup nankörlük edersiniz',bu anlamda bir ayet var.

gerçekten de öyle değil mi

sıcaktan şikayet edip yağmura söven insanlar yok mu

belki bu yorumumu komik bulup ukalaca güleceksin

ama ben herkese yazıyorum

tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne kadar komiktir ki inanmak için o beğenmediğin gerizekalı ve hainlere muhtaçsın.:) Ben de şunu söyleyeyim sen de ırkçı faşo ağaların sadece filmlerde olmadığını, gerçek hayatta da tezahürlerinin olduğuna beni inandırıyorsun. :)

benim bildiğim ağalar güneydoğuda hayatım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

deist ve teist arkadaşlar için bu başlık. ama herkes tanrıyla ilgili olarak vardığı hükme nasıl vardığını açıklayabilir tabii ki.

şimdi arkadaşlar sizi tanrının varlığına iten şey nedir? şu nedenden dolayı tanrı vardır diyebiliyor musunuz? ben kişisel sorgulamam da şu gerçekten etkilendim de tanrının var olduğunu düşündüm diye mesela.

belki biz ateistlerin veya kararsızların gözden kaçırdığı bir noktayı vurgulamış olursunuz?

peki tanrının var olduğunu anladıktan sonra islamın doğru seçim olduğunu nasıl anladınız? açıkçası içinde bir çok çelişki, tekrarlar vs. bulunan bir kitabın tanrıdan geldiğine inanmak biraz zor benim için.

tanrının yokluğu sonucuna nasıl vardığımı söylemem gerekirse hiçbir kanıt yok. bir etki göremiyoruz. ve tanrı fikrinin zihinlerdeki varlığı da adaleti kösteklediği için açıkça yok olması gerektiğini düşünmekteyim. ama bu apayrı bir konu.

varlık yasaları ,,kanunlar..bilincim...herşeyimle evrende bir üst akıl ve bilincn olduğundan eminim..

açıklayamadığım onun amacı..onu da tahmin edebliyorum ancak...

hayatın kendisi tanrının amacı olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrının varlığına dair de yokluğuna dairde kesin bir bilgi yok . Böyle olduğu vakit insanların sorularına inanç kısmıyla cevap vermesi gerekiyor . Evrendeki dengenin bana birgücün varoldugunu işaret etmesi tanrı fikrini güçlendirirken , küçük ihtimalle de olsa bu dengelerin oluşmuş olabilmesi tanrı inancını zayıflatabilir . Ben tanrının var olup olmadıgının bilinmeyecegini düşünenlerdenim fakat tanrı inancına doğru da düşüncelerimin güçlendigini söyleyebilirim . En basitinden hayatımızda ki olaganüstü diye nitelendirebilecegimiz şeyleri yaşamışızdır . Kimisi bunu farklı adlandırsa da ben bu dünyada gizemli bazı şeylerin de olabilecegini düşünüyorum . Tanrının mantıgını kavramak zordur . Kitabı okuyup kendi mantıgımızda çelişkiler bulmamız , çelişkili oldugu anlamına gelmeyebilir . Bu yüzden derinlemesine irdelememiz lazım . Hem kutsal kitapları hemde doğanın işleyişini derinlemesine araştırmamız gerekir . Eğer bunlara bakarakta tatmin olamıyorsak işte o zaman dediğim gibi sezgilerimize göre hareket etmemiz gerekiyor . İnananlarda zaten sezgilerine göre hareket edip tanrının varlıgını kabul ediyorlar ( genel olarak ) .Yani buradan öteye hiçbirşey gitmez bana göre . Bu yüzden kütüphaneler dolusu kitap okumana gerek yoktur . Maneviyat başka birşeydir .

tarihinde Crafterman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

varlık yasaları ,,kanunlar..bilincim...herşeyimle evrende bir üst akıl ve bilincn olduğundan eminim..

açıklayamadığım onun amacı..onu da tahmin edebliyorum ancak...

Neymis bu varlik yasalari ve kanunlari?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hepimiz birşeylere inanıyoruz, bu inanç bizlerin hayata bakışımızı ve olaylardan çıkardığımız neticeleri etkiliyor. Aynı somutolay karşısında gösterilen farklı tepki ve ifadeler hep kişilerin alt yapılarını oluşturan inançların gereğidir.

Akıl ve balig olan her insan kendi hayatına bir mana katmak ister, varlığı ve varlığının kaçınılmaz sonu olan ölüm karşısında bir takım sorular sorar. Bu sorular ne kadar mantıklı ve tutarlı ise bulacağı cevaplarda o derece mantıklı ve tutarlı olacaktır.

Herkesin içinde bulunduğu ortamın gerekliliği olarak belli bir döneme kadar inancı kendisine empoze edilen bilgi ile paraleldir. Bu genellikle taklidane bir şekilde gelişir. Zaman içerisinde insan birşeyleri sorgulayarak inancını ya pekiştirir, yada değiştirir. (Burda inançtan kastım;inandığı ne ise odur. islamiyet, başka dinler yada inançsızlık)

Tabi bazı insanlar lakaydane bir şekilde ömürlerini tüketirler. Sorulduğunda bir inanç bildirirler ama bunun alt yapısı yoktur ve sorgulamazlar..

Benim inancımın temel kaynağı Hz. peygamberdir(S.A.V). Onun çağrısına, tebliğine iman ettim. Çünkü o davet bendeki arayışı bitirdi. Hiç bir terettüdüm kalmıyacak şekilde aradığımı buldum..

Eğer o davet bana ulaşmamış olsaydı bile ben kendi vicdanımda bu kainatın bir yaratıcısı olduğunu ve ölümün asla bir son olmadığı inancı ile yaşardım. Ama pek çok soru cevapız bir şekilde kalırdı ve yaratıcının marziyatını bilemezdim..

bu açıdan bakıncada inancımın esas kaynağı kendi vicdanımdır.

Şu dünyada geçirdiğim 40 senelik hayat; benim varlığımın ve diğer insanların varlıklarının tesadüf eseri olmadığını, ölümün asla son olmadığını, insanların bu hayat içerisindeki yaşamlarının hesabını vermek zorunda olduklarını, zalimin cezasız, mazlumun da mükafatsız kalmıyacağını hakkal yakin bana gösteriyor.

Evet bizler tesadüf eseri var olmuş, hiçliğe giden mahluklar değiliz. Bir mahkeme-i Kübra var ve orda hepimiz hayatımızın hesabını vereceğiz.

Her insan eğer vidanı bütün bütün sönmemiş ise kendi içerisinde yaratıcısının sesini duyabilir, onun davetine icabet debilir. Yeterki duymak istesin... Çünki insanlar bazı şeyleri ancak vicdanen bilirler, bu bilmek kişiye hastır.. İman budur..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrının mantıgını kavramak zordur . Kitabı okuyup kendi mantıgımızda çelişkiler bulmamız , çelişkili oldugu anlamına gelmeyebilir .

Çok daha karmaşık, etkili, kapsayıcı ve hiç bu kadar kör gözüm parmağına çelişkiler barındırmayan yüz binlerce kitap varken: Şu kadar binlerce yıllık felsefe varken ve mantığın teknik olarak suyu çıkmışken bu ifadeye katılmak için geçerli bir gerekçe göremiyorum. Bu sadece bahane kokuyor bana...

Hem kutsal kitapları hemde doğanın işleyişini derinlemesine araştırmamız gerekir .

Kesinlikle katıldığım bir ifade kutsal kitapları okuyalım. Toplasanız 1000 sayfayı biraz geçer hepsi zaten.

Sonra da doğanın işleyişine dönelim yüzümüzü ve onu araştıran "bilim"e. Şöyle kaba saba bir araştırma bize yüz binlerce sayfalık uçsuz bucaksız bir kitaplık listesi çıkarır zaten. Kolay gelsin.

Bu yüzden kütüphaneler dolusu kitap okumana gerek yoktur . Maneviyat başka birşeydir .

Bu ifadeye de hiç katılamayacağım: Ben... mmm... biraz okudum... biraz çok okudum aslında... Ve her okuduğumla maneviyatımın zengişleştiğini gördüm. Sayfalar eklendikçe arkaarkaya hiç bir kutsal kitabın tek başına ya da hepsinin toplam olarak (onları da okudum birden çok kere) veremeyeceği bir derinleşmeyi sadece kitap okuyup düşünerek edindiğimi düşünüyorum.

Bence maneviyat, zihinsel zenginliğinizin duygusal dünyanıza yansımasıdır. Sadece maneviyat arz eden kitaplarla ve boşlukta düşünerek edinilebileceğini sanmıyorum.

tarihinde kikima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben tanrının var olup olmadıgının bilinmeyecegini düşünenlerdenim fakat tanrı inancına doğru da düşüncelerimin güçlendigini söyleyebilirim .

Crafterman,

Tanri kavramini ve anlamini bilmiyor olsa idin bu düsünceye sahip olmayacaktin.

En basitinden hayatımızda ki olaganüstü diye nitelendirebilecegimiz şeyleri yaşamışızdır . Kimisi bunu farklı adlandırsa da ben bu dünyada gizemli bazı şeylerin de olabilecegini düşünüyorum .

Olaganüstü olarak nitelendirilmis hic bir olay yoktur ve dünyada gizemli seylerde bulunmamaktadir.Henüz bilinmedik veya cözülmemis olan seyler olabilir, vardir.

Tanrının mantıgını kavramak zordur . Kitabı okuyup kendi mantıgımızda çelişkiler bulmamız , çelişkili oldugu anlamına gelmeyebilir . Bu yüzden derinlemesine irdelememiz lazım .

Olmayan bir seyin mantigi nasil olabilir? Dolayisi ile derinlemesine irdelenecek bir durumun da söz konusu olmadigini düsünüyorum.

Hem kutsal kitapları hemde doğanın işleyişini derinlemesine araştırmamız gerekir . Eğer bunlara bakarakta tatmin olamıyorsak işte o zaman dediğim gibi sezgilerimize göre hareket etmemiz gerekiyor . İnananlarda zaten sezgilerine göre hareket edip tanrının varlıgını kabul ediyorlar ( genel olarak ) .

Kutsal kitap olarak anilan kitaplar kutsal kitap filan degillerdir.Hepsinin de ici sacma sapan zirvalar ve sapikliklar ile doludur. Bunlara kutsal kitap denilmesini yanlis buluyorum.

Kutsal kitap...kutsal degerler...

Degillerdir.

Sapik kitap...sapik degerler...

Dogru olanidir..

Insanlarin sezgileri ile kafalarinin iclerinde yarattiklari kendi tanrilaridir. Baslangiclari da inanc virüsünün cocuklukta anne babadan veya cevreden bulasmis olmasindan kaynaklanir. Tanri kavraminin ve anlaminin olmayacagi bir ortamda büyüyen cocuklarin asla bu tip düsünceleri olmaz.

Yani buradan öteye hiçbirşey gitmez bana göre . Bu yüzden kütüphaneler dolusu kitap okumana gerek yoktur . Maneviyat başka birşeydir .

Katilmiyorum bu düsünceye...

Maneviyat...

Bos ve olmayan sacmaliklar ile avunmak, kullanilip sömürülmekdir. Ayrica bir zayiflik ve acizliktir diye düsünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrının varlığına dair de yokluğuna dairde kesin bir bilgi yok . Böyle olduğu vakit insanların sorularına inanç kısmıyla cevap vermesi gerekiyor . Evrendeki dengenin bana birgücün varoldugunu işaret etmesi tanrı fikrini güçlendirirken , küçük ihtimalle de olsa bu dengelerin oluşmuş olabilmesi tanrı inancını zayıflatabilir . Ben tanrının var olup olmadıgının bilinmeyecegini düşünenlerdenim fakat tanrı inancına doğru da düşüncelerimin güçlendigini söyleyebilirim . En basitinden hayatımızda ki olaganüstü diye nitelendirebilecegimiz şeyleri yaşamışızdır . Kimisi bunu farklı adlandırsa da ben bu dünyada gizemli bazı şeylerin de olabilecegini düşünüyorum . Tanrının mantıgını kavramak zordur . Kitabı okuyup kendi mantıgımızda çelişkiler bulmamız , çelişkili oldugu anlamına gelmeyebilir . Bu yüzden derinlemesine irdelememiz lazım . Hem kutsal kitapları hemde doğanın işleyişini derinlemesine araştırmamız gerekir . Eğer bunlara bakarakta tatmin olamıyorsak işte o zaman dediğim gibi sezgilerimize göre hareket etmemiz gerekiyor . İnananlarda zaten sezgilerine göre hareket edip tanrının varlıgını kabul ediyorlar ( genel olarak ) .Yani buradan öteye hiçbirşey gitmez bana göre . Bu yüzden kütüphaneler dolusu kitap okumana gerek yoktur . Maneviyat başka birşeydir .

katılıyorum..

sadece şu var..kutsal kitapların tanrı tarafında direkt yazdırılan kitaplar olduğu düşüncesi kafaları karıştırıyor.

senin sezgi dediğin aslında vahyin alanı ..peygamberler akıllı insanlarmış.

bu günün ateistleri gigi hurafelere karşı çıkmış asi insanlar..

onlar felsefe yapmışlar..varlığı gerçekçi bir şekilde gözlemleyip tanımlamışlar.

daha sonra bir takım aklı evvel tanrıdan mesaj alındığını lanse etmiş.

farkındaysan kuran arının vahyinde bu konuyu anlatıyor.

bütün mahluk senin manevyat dediğin bağla O'na bağlıdır.

tanrı varlıktan ayrı bir put değildir ayrıca.

evrenin ruhu ,aklı,canı,bilinci,zihni tanrıdır.

aşkın yanı bilgisidir.

bir çok filozof bu konuda hemfikirdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biyolojik yasalar hangileri?

seni ciddiye aldığım yeter cigi..herkesi ciddiye alıp cevaplayacağım diye bir şey yok.

sidik yarıştıracağın başka birisini bul.

bilgi yarışına girecek heyecanlı gençlerden değilim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok daha karmaşık, etkili, kapsayıcı ve hiç bu kadar kör gözüm parmağına çelişkiler barındırmayan yüz binlerce kitap varken: Şu kadar binlerce yıllık felsefe varken ve mantığın teknik olarak suyu çıkmışken bu ifadeye katılmak için geçerli bir gerekçe göremiyorum. Bu sadece bahane kokuyor bana...

Kesinlikle katıldığım bir ifade kutsal kitapları okuyalım. Toplasanız 1000 sayfayı biraz geçer hepsi zaten.

Sonra da doğanın işleyişine dönelim yüzümüzü ve onu araştıran "bilim"e. Şöyle kaba saba bir araştırma bize yüz binlerce sayfalık uçsuz bucaksız bir kitaplık listesi çıkarır zaten. Kolay gelsin.

Bu ifadeye de hiç katılamayacağım: Ben... mmm... biraz okudum... biraz çok okudum aslında... Ve her okuduğumla maneviyatımın zengişleştiğini gördüm. Sayfalar eklendikçe arkaarkaya hiç bir kutsal kitabın tek başına ya da hepsinin toplam olarak (onları da okudum birden çok kere) veremeyeceği bir derinleşmeyi sadece kitap okuyup düşünerek edindiğimi düşünüyorum.

Bence maneviyat, zihinsel zenginliğinizin duygusal dünyanıza yansımasıdır. Sadece maneviyat arz eden kitaplarla ve boşlukta düşünerek edinilebileceğini sanmıyorum.

Din kitaplarını okuduktan sonra , sapıklıklar barındıran gereksiz çelişkili ayetler yığını olarak nitelendirdikten sonra dinlerin tanrısını reddedebilirsin fakat bu tanrını olmadığı manasına gelmeyeceği için evrenin oluşumunu inceleyerek bir kanıya varmak mümkün olabilir .

Yüzlerce kitap okuyupta halen bir inanca mensup olan , az kitap okuyupta tanrıyı reddeden insanlar çevremizde çokca mevcuttur . Kitap sayısına bakaraktan Tanrı vardır demek mi doğrudur ? yoksa bu daha az okumuş tanrı yoktur demek mi ? Anlatmak istedigim de buydu . Kitap okumak elbette bazı algıları değiştirir fakat kütüphanelerce kitap okumaya da gerek yoktur . Maneviyatın bu yüzden farklı birşey olduğunu düşünüyorum . İnsanın hissel durumu ve ahlaki ihtiyacı olarak görüyorum maneviyatı .

Link to post
Sitelerde Paylaş

noir dinim yok diyorsun ben bu mantığınızı anlamıyorum anlaşılmıyor zaten.eğer bu kitaplar gerçekten ilhamla yazıldıysa ve elçiler akıllı insanlar oldukları için kitleleri etraflarında topladılarsa, bu demektir ki; kölelik elçilere normal geliyordu o zamanın akıllılarıydılar ama bu zamanda koftiden olurlar demek gibi bir şey..

yani kölelik ayetlerini nasıl yorumlayabiliriz bu duruma göre, mezhepçiler gibi allahı aciz duruma düşürerek ya da peygamberi köleci duruma düşürerek..oysa köleliği sınav olarak görmek gerek sınav mantığına göre..

peki diyelim ilhamla oldu birebir allah sözü değil..

elçi nasılsa güç bende diyip keyfine göre ayet yazmış mıdır?

elbette yazmıştır sonuçta o da bir insan bir nevi zamanın araplarının lideri

yani bu mantıkla adam dinden çıkar

Link to post
Sitelerde Paylaş

noir dinim yok diyorsun ben bu mantığınızı anlamıyorum anlaşılmıyor zaten.eğer bu kitaplar gerçekten ilhamla yazıldıysa ve elçiler akıllı insanlar oldukları için kitleleri etraflarında topladılarsa, bu demektir ki; kölelik elçilere normal geliyordu o zamanın akıllılarıydılar ama bu zamanda koftiden olurlar demek gibi bir şey..

yani kölelik ayetlerini nasıl yorumlayabiliriz bu duruma göre, mezhepçiler gibi allahı aciz duruma düşürerek ya da peygamberi köleci duruma düşürerek..oysa köleliği sınav olarak görmek gerek sınav mantığına göre..

peki diyelim ilhamla oldu birebir allah sözü değil..

elçi nasılsa güç bende diyip keyfine göre ayet yazmış mıdır?

elbette yazmıştır sonuçta o da bir insan bir nevi zamanın araplarının lideri

yani bu mantıkla adam dinden çıkar

allah arıya vahyederken kulağına vısıldamadı.yere göğe vahyederken değnekle vurmadı.

arı arılığını yapacak ..insan insanlığını..kuran akıl sahiplerine hitabeder..

toplumların içinden çıkmış doğru liderlere uyulmasını temenni eder..

köleliğe gelince ..2010 yılında kölelik hala son sürat devam ederken 2000 yıl öncesi insanı köleliği nasıl kaldıracaktı ?

dinden çıkmaktan korkmayın insanlıktan çıkmamaya bakın...o zaman sorumlu tutulacağız..

çünkü fıtratımızda doğruyu görecek kapasite mevcut..

göz ardı ediyoruz o başka.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yani gerizakalı ve hainleri görmesen allaha inancın daha "zayıf" öyle mi?

sen allaha inanıyor musun yoksa inancını diğerlerinin (gerizekalı ve hainler) tavırları mı belirliyor ?

gerizekalı ve hainler kim?

sen kimsin?

allah kim?

Tebrik ederim, önemli bir tespit yapıp bu şahsın maskesini düşürmüşsün. Bu tespitin bir dinsiz tarafından yapılması daha da güzel.

Onun müslümanlığı bu kadar işte. Nasıl bir müslümanlıksa hep İslam'a ve müslümanlara buğz üzerine kurulu garip bir şey. Ateistlerle kanka, müslümanlarla düşman.

Pabuncumun müslümanı. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...