İslama tabii olmak zorunda bırakılmak

[murteddd 0]

Hayat ve varlık; Merhamet ve Rahmetin tecellisidir.....

Cehennem ve Ceza ise; Adalettir.. O dahi merhamettir... Zalimin cezasını vermek, mazlumun intikamını almak ta bir merhametin tecellisidir...

Zalim ve cani bir insana karşı; Aciz ve mazlum bir insanı korumak; Gerekirse o zalimi öldürmek elbet bir merhamet göstergesidir....

mask dostum kıvırıyorsun.hadi kabul et. :P

ha bu arada risale okumayı biraz azalt.faydasını göreceksin emin ol...

Nisan 3, 2008 tarihinde murteddd tarafından düzenlendi

[Mask 0]

Mask alıntı yapmama izin vermediğin için özetine bir cevap yazayım kısaca.

senin tüm yazdıklarının özeti: ''bu dünya imtihan yeridir.Öteki tarafta tanrı ezenden intikam alarak ezleni de mükafatlandırarak adaleti sağlayacaktır''. sonrdan sağlanan adalete gerek varmı? En başta adaletisliğin olmasına izin vermese sonradan buları yapmasına ne gerek olur? Tanrı bunları oyun olsun diye mi yapıyor?

ve şu sözün:

''Zaten bu tip şeyler olmasa herkes teslim olurdu, Dünya cennet gibi bir yer olurdu.. ''

evet olsun ne olurdu?. Hatta hepimiz direk cennete yeratılmış olsaydık! . O zaman santçı dedğiniz şey eserine bakıp kendiyle daha çok gurur duymazmıydı?Neden olamaz . Bunun mantıklı bir nedeni varmı?

Önce ilk paragrafı ele alırsak..

- HAŞA, Farz ediyoruz ki; Yaradıcı olmasaydı, herşey tesadüfi olsaydı, zaten herşey böyle olacaktı... Bir şekilde mevcut olduğumuz şu dünya hayatında sanki denizin dalgalarında bir görünüp, bir kaybolan köpükçükler gibi bizlerde bu zaman silsilesi içinde görünüp, kaybolacaktık.. Şu ana kadar insanlık ne yaşadıysa aynısını yaşamış olacaktı.. Bizler mevcut olacaktık, bizlerde ne yaşadıysak öyle yaşamış olacaktık.. Ve ölüp, toprak olup gidecektik... Bizim yerimize başka insanlar gelecekti; onlarda yaşayıp öleceklerdi.. Taa ki serseri bir gezegen gelipte Dünyadaki hayatı tümüyle yok edinceye yada insanlık kendi kendini yok edinceye yada bu dünyayı artık yaşanılamaz bir hale getirinceye kadar bu süreç devam edicekti.. Ama bir gün illaki bu Dünyadaki hayat tümüyle bitecek; Dünya Koca evrende bir toprak parçası yada toz bulutu olarak kaybolup gidecekti..

Yaşanmış herşey bu yok oluşla birlikte yok olacaktı.. Hafızalardan bile silinecekti... Kainat tümüyle karanlığa mahkum olacaktı.. Çünki canlılık bitecekti.. Başka yerlerde olsada bu bizi ilgilendirmez zaten neticede onların başına da aynı şeyler gelecekti..

Yani HAŞA Allah olmasaydı mevcut Kanunlar çerçevesinde herşey yine aynı olacaktı...

Burda itiraz edilecek bir mesele YOK...

Her insan bu dünya sahnesinde yaşadığı kısa süre içerisinde başına gelenler ile, yaşadıkları ile, sevgisi yada nefreti; arzuları yada elemleri ile; zülmü yada aczi içerisinde yok olup gidecekti...

Bu noktada yaratıcıyı ne ile mes'ul tutabilirsiniz... Farz ediyoruz ki; yarattı ve bıraktı, kanunları koydu ve HAŞA sadece seyr ediyor.. Ölümden sonrada bizi tekrar diriltmiyor ve hesap sormuyor yada mükafat vermiyor.. İşte bu ZÜLÜM dür, bu Adaletsizliktir.. Allah bu zulüm ve adaletsizlikten de münezzehtir..

İşte bu imtihan sırrı ve daha pek çok sır ve hikmetten dolayı verdiği müddet doluncaya kadar insana müdahele edilmiyor.. Her insan kendi iradesi ile tercihlerinden mes'ul.. İllaki bu hayatının da hesabını verecek..

- İkinci paragrafa gelince..... Burda da 2 farklı mesele var..

1- Gidilecek alemin özellikleri gereği Zıtlar birbirinden ayrılmak zorunda.. iyi ile kötü, güzel ile çirkin, rahmet ile gadap aynı yerde tecelli etmiyecek.. Bunun için ayrılmak zorundalar.. İnsan bu ayrımı bu dnyada yapıyor, airete taşıyamıyor.. İşte bu zıtların farklı tecelli edeceklerinden dolayı önce burda bu hayatı yaşamak ve neticesini görmek zorundayız.. Hepimiz kendi kaderimizi yazıp, kendi yerimizi belirtiyoruz.. İşte birince mesele budur.. Ahirette zıtların tezaürü olmıyacağı için bu dünya bir süzgeç hükmünde bunları ayırıyor; orıya saflaşmış olarak gideceğiz..

2- İşte yukarda belirtildiği gibi zıtların ayrıştırılması meselesinden dolayı SEN Cehenneme, BEN Cennete gitseydik orda yine itiraz edicektin ve itirazında da haklı olacaktın... Oysa şimdi istediğin kadar itiraz etsende itirazında haklı değilsin.. Çünki tercih eden sensin.. İspatlanmış bir hayatın var ve bunun neticeside önceden sana belirtilmiş..

- Cenab-ı Hakka bakan ciheti ile;

Allah herşeyden münezzehtir.. Onun zatında hiç birşeye ihtiyacı yok.. Ama onun isim ve sıfatları tecelli etmek istiyor.. Tecelli maddede olur; Manada kalan tecelli gerçek değildir.. Mesela hayalinizde yediğiniz bir elma ile, gerçekte yediğiniz bir elma bir değildir.. Cenab-ı Hak ilmi ilahisinde herşeyi biliyor; ama bu bilmek ile, bildiklerinin tezahürlerini görmek farklı şeylerdir.. İşte mevcudat bu sırdan dolayı yaratılmış... Bu işin bir yönü.. Bunun gibi çok daha büyük hikmet ve gayeler gereği iradesi bu şekilde tecelli etmiş...

[jagar 0]

İnsanlar bazı soruları cevaplayamadıkları için bu soruları cevapladığı varsayılan,kendisinden üstün bir varlık olarak gördükleri tanrıya/tanrılara inanır,sosyal hayatı düzenlemek için de dinler yaratırlar.Kur'an kadar çelişkilerle dolu bir kitaba inanan müslümanları suçlamamak ve onları anlamaya çalışmak gerekir..İnsanların bazı konularda kendini rahatlatmaya ihtiyacı vardır.Örneğin;ölüm sonrası,evrenin oluşumu...Genelde cehalet ile dine/tanrıya inanma doğru orantılıdır.Tanrı kavramını reddeden insanlar da dinin vaadettiği "sonsuz" yaşamı isterler ama böyle bir şeyin en azından bilim ilerlemedikçe akıl ve mantık ötesi olacağını bilirler.Bir şeyin olması için yaratılması şart değildir.Çok merak ediyorum buradaki müslümanlar bu soruyu kendilerine sordular mı:Tanrı'nın yaratıcısı kimdir?Tanrı nasıl öncesiz ve sonrasız olabiliyor?Eğer tanrı yaratılmadıysa nasıl oluştu?156 milyar ışık yılı genişliğindeki evrende sadece Dünya'da mı hayat var?Eğer sadece Dünya'da varsa milyarca gezegeni tanrı neden yarattı?Eğer başka gezegenlerde de hayat varsa bunları da mı tanrı yarattı?Oradaki canlılar da aynı tanrıya mı "iman ediyorlar?M.Ö 10,000-15,000 yıl önceki ilkel insanlara neden tanrı din gönderip kendisine inanılmasını istememiştir de onlar Güneş'e,Ay'a,ateşe... tapınma ihtiyacı duymuştu?O insanlar cehenneme mi gitmiştir?Eğer din göndermediği için cennete koyduysa neden yaratmıştır?Tanrı o kadar büyük bir varlıksa neden insanları yaratma ihtiyacı duymuştur ve onları imtihan(!) ediyor?Niye yarattı niye imtihan ediyor,rahat mı battı?... Ve daha bir sürü soru.Bunları Kur'an gibi saçma bir kitapla cevaplamaya çalışırsak işin içinden çıkamayız.Bu soruları sorunca din ve tanrı kavramı insanın kendini aldatması gibi duruyor.Eğer eğitimli insansanız ve akıl,mantık ve bilimin ışığında bu sorulara cevap vermeye çalışırsanız bir de dindeki saçmalıklar/tutarsızlıkları biliyorsanız,dine inanmaktan körelmiş bir beyniniz yoksa ateist olursunuz.Ben de 2 yıl önce falan ramazanlarda oruç tutuyor,hafta içi günde 3,haftasonu 5 vakit namaz kılıyordum ve dindar bir ailenin çocuğuyum ama ne mutlu ki akıl ve mantığın ışığında düşününce dinin cevapladığı soruların çok saçma sorular olduğunu ve dinin birçok şeyi cevaplamadığını anladım.Sonuç olarak:

Akıl+Mantık+Bilim+Eğitim=ATEİZM