Jump to content

ATATÜRK'ÜN DİNİ YÖNÜ


Recommended Posts

Hayır "teist" olduğundan değil, bunu ima dahi etmedim. Sadece şu söylediklerinden bile, gerçeği aramak peşinde olmadığını gösteriyor:

"Buradaki ateistlerin sürekli Atatürk'ü tek başlarına sahiplenmelerine karşın din ile ilgili o günün şartlarında elzem olduğunu sende söylüyorsun bu kadar sözü varken ve eylemi. Kalkıp bir müslüman o zaman bu adam iki yüzlüymüş, nesine saygı duyayım. Hitler bile bundan daha onurluymuş derse ne yapacaksın? Ben mi sahip çıkacağım o zaman tek başıma Atatürk'e. Dine meyili varmış diye."

Bir ön kabulun oluşmuş ve o ön kabulun yıkıldığı anda yalnızlaşacağından korkuyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 115
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir Atatürkçü olarak ben Mustafa Kemal'in neye inandığıyla hiç ilgilenmiyorum.Benim için önemli olan onun fikirleri,düşünceleri.Söylediği çağdaş seviyeye çıkabilmek.6 oku reform ederek, günümüz şartlarına uydurarak devam ettirmek.Biliyorum ki Mustafa Kemal'de herkes gibi etten kemikten normal bir insandı.İneğede tapabilir Allah'a da.Bu hiç problem değil.

Heç canım insanların ineğe tapınması kadar normal ne olabilir ki?

Hem sonra bize ne ki! İneğe de tapınır solucana da. İnançlı olmanın, putlara kulluk etmenin, deliler gibi tavaf ederek tüm zamanını boşa harcamanın ne önemi var?

İşte sen çıkıp böyle boş laflar edersen Bergüzar gibi anlama özürlü hasta ruhların eline koz verirsin. Onlar da çıkıp senin bu açığını dev bir yırtık haline getiriverirler. İnancın önemi yoksa, insanların din denilen saçmalıklara inanmasının hiçbir önemi yoksa bizler bu ateistforumda ne yapıyoruz sence? Madem kişilerin inançları, dünya görüşleri önemli değil, bu forumda dinin gerçek yüzünün ifşa edilmesinin ne önemi kalır? Öyleyse kapatalım bu forumu, kimse de çıkıp dinlerden bahsetmesin. Öyle ya insanlar solucana tapmış, sineğe tapmış, ota tapmış boka tapmış ne önemi var değil mi?

Çünkü inanç kişinin sadece ve sadece kendisini bağlar.

Eğer inancı kontrol altına alıp, devlet yönetiminden tümüyle yalıtabilirsen, dini sürekli tımar edersen geçerlidir bu söz. Aksi halde din tıpkı bir tümör gibi toplumu sarmaya ve devleti de eline geçirmeye başlayacaktır. Bu aşamadan sonra insanların özel yaşamlarına da tecavüz etmeye başlayacaktır. Tıpkı bugün gelmiş olduğumuz noktada yaşadıklarımız gibi...

İslamcıların Atatürk'ü sindirmek,içselleştirmek ve O'nun gerçek fikirlerini unutturarak yanlış bir görünüm altında Müslüman olarak kabul ettirmek adına yazmış oldukları başlık yazısı gerçek bir rezalet örneğidir. Bu sahtekarların yüzüne bir ağız dolusu tükürmek gerekir. Atatürkçü tavır budur! Burada anlama özürlülülere, psikosomatik ruh hastalarına tedavi hizmeti sunmak gibi bir misyonumuz ya da kaygımız yoktur. Buradası ne psikiyatri kliniğidir ne de yeni yetme, fikirleri ve kişiliği oturmamış bunalım içindeki gençlerin kendilerini eğlendirme yeridir. Biz burada psikopat avutmuyoruz arkadaş! Bir forumda, hele ki bir ateistforumda dine ilişkin gerçeklerin cesurca dile getirilmesinden daha doğal birşey olamaz. Ayrıca, başları sıkışınca, zırvaları yüzüne vurulunca en adi hakaretlerde bulunmaktan çekinmeyenlerin uslüptan, seviyeden söz etmeye de hakları yoktur. Uslübü ya da terbiyeyi sapıklardan öğrenecek değiliz. Doğru tavrı gösteremeyip, aydın dayanışmasından zerre kadar anlamayan bazı sorunlu ve çelişkili tiplerin de bu dinci meczupların ekmeklerine yağ sürdüklerini bu başlıkta bir kez daha görmüş olduk. Mayonez gibi bir ruh hastası trol için bu forumdaki en aklı başında yazarın forumdan atılmasına tanıklık ettik. Ve meydan yine akıl hastalarına, hayasız soytarılara kaldı...

Mayonez ya da Bergüzar gibi uykuda gezen, saplantılı hasta tiplerle Yakup'u aynı kefeye koyup; bu zavallıları taraf kabul ederek eşit ceza veren ve forumdan atan anlayışı şiddetle kınıyorum. Yakup için uygulanan işlemin derhal iptal edilmesini önemle talep ediyorum. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekir. Ayrıca küfürleşmelerde, ilk hakareti başlatan tarafın cezalarındırılması, provoke etmek dışında forumda varlık göstermeyen parazitlerin elenmesi açıcısından biricik doğru uygulama olacaktır. Bu gibi lağım fareleri yüzünden değerli aydınların atılma ile cezalandırılmaları tam bir çılgınlıktır. Bu rezalete göz yumulamaz.

Duyarlı tüm katılımcıları bu haksız ve yanlış uygulamaya karşı tavır koymaya davet ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır "teist" olduğundan değil, bunu ima dahi etmedim. Sadece şu söylediklerinden bile, gerçeği aramak peşinde olmadığını gösteriyor:

"Buradaki ateistlerin sürekli Atatürk'ü tek başlarına sahiplenmelerine karşın din ile ilgili o günün şartlarında elzem olduğunu sende söylüyorsun bu kadar sözü varken ve eylemi. Kalkıp bir müslüman o zaman bu adam iki yüzlüymüş, nesine saygı duyayım. Hitler bile bundan daha onurluymuş derse ne yapacaksın? Ben mi sahip çıkacağım o zaman tek başıma Atatürk'e. Dine meyili varmış diye."

Bir ön kabulun oluşmuş ve o ön kabulun yıkıldığı anda yalnızlaşacağından korkuyorsun.

Yanılıyorsun canım kardeşim

Burada ne zaman Atatürk ile bir başlık açılsa ille bunlar yaşanıyor. Dedim ya Atatürk'ün müslüman olmasını bırak olma ihtimalini dahi kendilerine hakaret kabul eden zihniyetle ne tartışabilir ve ne paylaşabilirsin. Yani birgün cidden Atatürkün din inancı ortaya çıksa, Allah korusun :) Ondan hemen bu ateist arkadaşlar ve sonra kendilerine Atatürkçüyüz diyen toplumdaki kesim vazgeçecek. Ben burada yazılanlardan bunu görüyorum.

Üstelik o alıntıladığın ileti ile senin söyledinin alakası bile yok. Bak Mask neler yazmış. Ki ben onuda severim ama her fikrine katılmam. Toplumda bir kesimde böyle düşünüyor.

Yani bir taraf Atatürk sempatizanı yapılırken, bir taraf Atatürk antisempatizanı yapıldı bilinçli bir şekilde. Sonra birde ben gibi her iki tarafında kabul edemediği ve içine sindiremediği tiplerin nüfusuda oldukça fazla. Ve bu ayrılıktan/hizipleşmeden/bölünmüşlükten zarar gören kesin biziz, Türk halkı. Orası bariz belli. Ama kazanan kim sence? Ben bunu konuşalım istiyorum ama kimse yanına-yöresine yanaşmıyor.

Ben ise hiç yalnızlaşacağımdan korkmam, hele bu konuda. Tek başıma ismim yeter benim tarafımı göstermeye ya neyse. :)

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kim takar yalavokaymakamını diye bi laf var, o hesap; M. Kemal dindar olsa ne yazar.. Tutupta onu mu örnek alıcaz.. Adam dindar olsaydı dine bukadar zarar vermizdi.. Geciceksin Bergüzar hanım bunları..

Sen M.Kemal i dindarlaştırmak yerine, dinini yaşa yeter.. Boş geç, onun hesabını çoktan gördüler..

Ahirette M.Kemal nerdeyse, ben karşı tarafında olayım.. İsteyen de onun yanında olsun; bu dünyada da karşıdaydık, ahirette de karşıda olalım inşallah...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kim takar yalavokaymakamını diye bi laf var, o hesap; M. Kemal dindar olsa ne yazar.. Tutupta onu mu örnek alıcaz.. Adam dindar olsaydı dine bukadar zarar vermizdi.. Geciceksin Bergüzar hanım bunları..

Sen M.Kemal i dindarlaştırmak yerine, dinini yaşa yeter.. Boş geç, onun hesabını çoktan gördüler..

Ahirette M.Kemal nerdeyse, ben karşı tarafında olayım.. İsteyen de onun yanında olsun; bu dünyada da karşıdaydık, ahirette de karşıda olalım inşallah...

Sevgili Mask

Senin onu sevip sevmemen senin şahsi fikrindir. Burada önemli olan o insan bu ülke için önemlidir. Konuşulmak istenen esas şey bu.

Buna katkın olursa sevinirim şahsen.

Bak mesela Kuranı Türkçeye çevirmesi, bunu eleştirmişsin ama ben çok yerinde bir karar görüyorum bunu. Okuduğumuzu anlıyoruz hiç olmazsa.

Ayasofya müze olmuş. Onu bende tartışabilirim iyi yada kötü diye. Ama yüz yıllarca kilise olarak kalmış. Gerçi benim için farketmez, ibadethane ibadethanedir. Ama uluslararası ilişkiler açısından heleki böyle sıkıntılı bir dönemde ben onuda yerinde bir karar buluyorum.

Şapka devriminin dine kurumsal verdiği bir zarar yoktur. Arap kıyafeti islamın seçilmiş kıyafeti değil, bölgesel bir kıyafetidir. Arabistandaki gibi insanlar her mevsim uzun entari giyseler, Ankarada donarlar. :) Biraz evrensel düşün lütfen.

Diğer şeylere hiç değinmemişsin.

Mesela onun zamanında açılan uçak fabrikası kapatıldı, üzerine çivi bile çakılmadı yıllarca. Gibi...

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bergüzar;

Bana göre o kadar önemli birisi değil.. Tarihin bir döneminde sahneye çıkmış bir politikacı.. İllaki iyi yaptığı şeyler vardır, ama bana göre yanlışları daha fazla.. 70-80 senedir gelen devlet adamlarını, politikacıları nasıl eleştirebiliyorsak; onuda öyle eleştirip sorgulayabilmemiz lazım...

Ama kanunlar buna izin vermiyor.. Kaldırsınlar hakkındaki koruma kanunlarını, tarihçiler, sosyologlar, siyaset bilimciler fikirlerini yazsın.. Ak ile kara ortaya çıksın, yalan dolu bir tarih ile yaşamak istemiyorum... Nedir bu ya; adam peygamer değil, insanlığa çok büyük fayda sağlamış birisi değil; Alt tarafı bir politikacı.. Niye putlaştırılıyor anlamıyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bergüzar;

Bana göre o kadar önemli birisi değil.. Tarihin bir döneminde sahneye çıkmış bir politikacı.. İllaki iyi yaptığı şeyler vardır, ama bana göre yanlışları daha fazla.. 70-80 senedir gelen devlet adamlarını, politikacıları nasıl eleştirebiliyorsak; onuda öyle eleştirip sorgulayabilmemiz lazım...

Ama kanunlar buna izin vermiyor.. Kaldırsınlar hakkındaki koruma kanunlarını, tarihçiler, sosyologlar, siyaset bilimciler fikirlerini yazsın.. Ak ile kara ortaya çıksın, yalan dolu bir tarih ile yaşamak istemiyorum... Nedir bu ya; adam peygamer değil, insanlığa çok büyük fayda sağlamış birisi değil; Alt tarafı bir politikacı.. Niye putlaştırılıyor anlamıyorum...

Türk kurtuluş savaşının mimarı Atatürktür ve bu ulusal bağımsızlık savaşını örnek alan sömürgerdeki çatırdamalar , Hindistanın bagımsızlık mücadelesi göz önündeyken sen çıkıpta Atatürkü sıradan bir insan olarak gösteremezsin .

Halifeligi saltanada dönüştüren Emevileri eleştirmek yerine , islamcılıgın arapların bizi satmasıyla son bulması hilafetin artık geçerliligini yitirdigini gösterirken ve halifelik kuklalaşmışken sen gelip bunu eleştiremezsin .

Kadınlara verilen haklar bile Atatürkün ne kadar faydalı bir insan oldugunun göstergesidir . Bunları tek tek sayıp acıklayacak değilim çünkü safsatalarına bunları yazmış olmam bile fazla .

Dil devrimine gelelim ,

Halk dili farklı , medrese dili farklı , saray dili farklı . O vakitler halkın cok küçük bir kısmı kuran okumayı biliyordu . Osmanlıcada yazılan metin iki anlama gelecek şekilde okunabiliyordu . Bu da büyük bir sorun teşkil ediyordu . Dil devrimi yapılaraktan daha akıcı ve bu tür hatalara yer vermeyen bir dilin ilanını neden yadırgıyorsun anlamıyorum .

Bu şekilde herkes kuranı anlayor ve ögrenebiliyor . Atatürkün hain oldugu fetvalarını veren din adamlarının özlemini çekiyorsan Atatürkün kurdugu Cumhuriyette yaşamaya hakkın yok . Türk düşmanı , paranoid , ingiliz hayranı Abdulhamitini özlüyorsan burada yaşamaya hakkın yok .

İslamı arap boyundurugundan kurtaran adam olarak görüyorum ben Atatürkü . Milli hislerinizi uyusturan islam sizi sanırım Araplaştırmış . Bu ülke ümmetçilik anlayısıyla değil ulusal bilinçle kazanıldı ....

10 milyon Türkün hayatını kurtaran ve ülkeyi çagdaş medeniyetler seviyesine yükseltmek için gayret eden ve din istismarını engelleyip , bilime önem veren bir adam elbetteki çok faydalıdır . Laikligin olmadıgı cehennemi görmek istiyorsan İslam ülkelerini incelemen gerekir . Arap ruhlulardan bu tip yaklasımlar beklemek zaten abes olur .

tarihinde Crafterman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

***Atatürk-1926 - Andrew Mango, Atatürk Syf.447 ye bir göz atalım;

“Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır..“

***Kazım Karabekir "Kazım Karabekir, Paşaların Kavgası" adlı kitapta ise şunları anlatıyor:

10 Temmuz 1923 Ankara istasyonundaki kalem-i mahsus binasında Fırka nizamnamesini müzakereden sonra, Gazi ile yalnız kalarak hasbihallere başlamıştık.

“Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkumdurlar” dediler. Kendisini hilafet ve saltanat makamına layık gören ve bu hususlarda teşebbüslerde de bulunan, din ve namus lehinde türlü sözler söyleyen ve hatta hutbe okuyan, benim kapalı yerlerde baş açıklığımla latife eden, fes ve kalpak yerine kumaş başlık teklifimi hoş görmeyen Mustafa Kemal Paşa, benim hayretle baktığımı görünce, şu izahatı verdi:

“Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkumdurlar! Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. Bunun için önce din ve namus anlayışını değiştirmeliyiz. Partiyi bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz!”

* Kazım Karabekir, Paşaların Kavgası: Atatürk-Karabekir, Yayına hazırlayan: İsmet Bozdağ, Emre Yayınları, Aralık 1991, s.143.

Ve yine aynı kaynaktan devam edelim;

***Karabekir 14 Ağustos 1923 tarihinde Türk Ocağı’nda verilen bir çay ziyafetine gitmeden önce şu bilgileri işitdiğini bildiriyor:

“Gazi Kur’an-ı Kerimi bazı İslamlık aleyhdarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’anın Arapça okunmasını namazda bile yasaklayarak bu tercümeyi okutacak! Ve o züppelerle işi alaya boğarak, güya Kur’anı da, İslamlığı da kaldıracaktır!” (s.158)

Akşam M. Kemal’e bu konudaki itirazlarını bildirince olanları şöyle anlatıyor:

“M. Kemal paşa beyanatıma karşı hiddetle bütün içini ortaya döktü:

"Evet Karabekir; Arapoğlunun yavelerini Türkoğullarına öğretmek için Kur’anı Türkçeye tercüme ettireceğim ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edip aldanmakda devam etmesinler!…"

Şüphe yok ki, yakın günlere kadar Kur’anı ve Peygamberi her yerde medh ve sena eden ve hatta hutbe okuyan bir insandan bu sözleri beklemek herkese eza veriyordu.” (s.159)

Kazım Karabekir’in hatıralarında şu satırlar da dikkat çeker:

*** “19 Ağustos Pazar akşamı, Mustafa Kemal ve İsmet Paşalar-Latife Hanım ile birlikte bana akşam yemeğine geldiler. Keçiören’e giderken sağ tarafta kubbeli köşk denen mevkide, bol suyu ve büyücek havuzu olan bir köşkte kira ile oturuyordum. İsmet Paşa Lozan’da iken Mustafa Kemal Paşa, Latife Hanım’la birlikte, bir kere daha bana akşam yemeğine gelmişlerdi. Münakaşayı İsmet Paşa ile ben yaptım. Mustafa Kemal Paşa sükunetle bizi dinledi. Mustafa Kemal Paşa, Lozan’dan da aldığı hızla, ne İktisat Kongresi’nin ve ne de heyet-i ilmiye’nin hazırladığı programlara ilgi göstermeyerek müthiş bir inkilap hamlesi teklif etti:

“Hocaları toptan kaldırmadıkça hiç bir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkılabı yapmazsak, başka hiçbir zaman yapamayız.”

İlk Fethi Bey Grubundan sonra da Mustafa Kemal Paşa’dan işittiğim bu yeni inkilap zihniyetini İsmet Paşa bir çırpıda tamamlıyordu.

Aradaki zaman fasılaları kendiliğinden ortadan kalkarak, bu üç şahsiyetin üç maddelik programları kulaklarımda tekrarlandı.

1- İslamlık terakkiye manidir

2-Arapoğlu’nun yavelerini Türklere öğretmeli

3- Hocaları toptan kaldırmalı !!! (s.165)

***Atatürk ayrıca Aydınlanma Çağı’nın filozoflarına esin kaynağı olan Jean Meslier'in kitaplarını okuyan birisiydi..Jean Meslier bir rahipti ve Fransa'nın Turan Dursun'uydu... "Sağduyu-Tanrısızlığın İlmihali" adı altında bir kitabı Atatürk'ün emriyle 1928 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları'nca Türkçe ye kazandırıldı...

Atatürk asla bir dindar ve müslüman değildi,deist veya ateist olabilir....Zaten uygulamalarından da bunları anlıyoruz... Akıllı bir politikacı ve asker olan Atatürk tutupta yöneteceği millete ve savaştıracağı askere kendi dini görüşlerini açıklamamış ve karşısına almak istememiştir..Zaten bunu yapması da gereksizdi...O da yapmadı...

Selamlar

tarihinde Electra tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

29. mesajımda, Mustafa Kemal'in "dini" öven veya savunan sözlerinin ne amaçla yapıldığını açıkladım. Hangi cümleyi kullanmışım orada?

"Zaten belli bir süreye kadar söylenen veya Halk karşısında söylenen veya tamamen politik strateji açısından söylenen sözler"

Ardından, son imparator 33. mesajında, belki de istemeden de olsa; bu durumu delillendirmiş. Açıkcası, ben üşenmiştim.

Böyle yaptığını ben bizzat Nutuk'tan bir parça aktararak sizlere tekrar sundum. Ve sadece şartlardan dolayı böyle davranıldığı konusunda, en ufak bir şüphe dahi kalmamıştır.

Her zaman derim, benim için Mustafa Kemal'in ne söylediği önemli değildir. Neyi, hangi koşullarda, neden söylediği önemlidir. Bu süreç incelendiği zaman, Bergüzar ablanın iddiasının aksine, Mustafa Kemal'in dinin özüne dönülmesi gerektiğine dair bir çıkarım yapmak imkansızdır. Adım adım dini yok etmeye çalışan bir lider ortaya çıkar.

Kendisi, Sovyet yetkilisine verdiği bir mülakatta, "milliyetçiliğin" dinden daha ileride olduğu için savunduğunu da söyleyerek, bu amacını da açık ve net ortaya koyar.

Söylenenleri değil arkadaşlar, süreci takip edelim. Gerçekler, ortadadır; sadece cesaretle takip etmek düşüyor bizlere...

Biz savundukların başında Türkçülük olmadığını söyleyemiyoruz.Ancak savunduğu Türkçülük pantuamcılık değildir.Sizinde yazınıza kaynak olarak aldığınız 3 tarz-ı siyaset makalesinde, ki nette araştırdığınızda çok genel bir bilgi olarak verilir, imparatorluğun önündeki seçeneklerin "Osmanlıcılık", "Panislavizm" ve "ırk esasına müstenit Türk Milliyetçiliği" olduğu, bunlardan en uygununun da sonuncusu olduğunu belirtir.Türkçülük yapması, ümmetçi+milliyetçi olmasına mani değildir.Marksizme ilgi duyduğu vehmine kapıldığınız şahsın hayatında bazı detaylara alıntılar dahilinde bakmakta fayda var:

Pariste hem eğitimini sürdüren, hem de konferans, tiyatro ve operalara giderek Parisin, dolayısıyla bir çok Osmanlı aydının kitaplarda gördükleri Batının kültürel ortamını teneffüs eden Yusuf Akçurayı sabah erkenden kalkarak namazını kılan biri olarak görmekteyiz.

Kaynak: Emel Esin, Akçuraoğlu Yusuf Beye Dair Hatıralar, Ölümünün Ellinci Yılında Yusuf Akçura Sempozyumu Tebliğleri, Ankara 1987, s.36-37.

II. Abdülhamit dönemindeki bir çok aydın gibi, kaçak ve rejim karşıtı olması sebebiyle Osmanlı topraklarına giremeyen Yusuf Akçura, Parisden Kazana geçerek, Rusya Müslümanları adlı bir partinin etkinliklerinde ön saflarda bulunmuştur. Ancak O, bu hareketlerinden memnun olmayan Rus idaresi tarafından tutuklanarak, Kazan Vilâyet Hapishanesine atılmıştır.

Kaynak:Abdullah Taymas, Yusuf Akçuranın Türkçülüğü ve Rusya Türkleri Arasındaki Çalışmaları, Türk Yurdu, XXVI/7, İstanbul 1942, s.224.

Bu noktada şunu söylemeleyim, buraya fikri itibarı ile iktibas ettiğiniz üç tarz-ı siyaset, devletin Panislamizm üzerine politika üretmesinin hem iç, hem de dış nedenler dolayısıyla doğru bir hareket tarzı olarak görmemesi, olaylara yaklaşımda dinî bakış açısından sıyrıldığını göstermektedir.Bu kısmını hakkıyla teslim etmek gerekir ancak onun dine karşı ve dini yok etmek istediğini göstermez.Ha keza Atatürk ün de düşünçeleri de bu noktada birebir örtüşür;

Efendiler, Panislâmizmi ben şöyle anlıyorum: Bizim milletimiz ve onu temsil eden hükümetimiz tabii olarak dünya yüzünde mevcut bütün dindaşlarımızın mesut ve müreffeh olmasını isteriz. Dindaşlarımızın değişik çevrelerde vücuda getirmiş oldukları toplumların bağımsız olarak yaşamalarını isteriz. Bununla yüksek bir zevk ve mutluluk duyarız. Bütün Müslümanların, İslam dünyasının refah ve mutluluğu kendi refah ve mutluluğumuz gibi kıymetlidir! Ve bununla çok ilgiliyiz. Ve bütün onların dahi aynı şekilde bizim mutluluğumuzla ilgili olduklarına şahidiz. Ve bu her gün meydandadır. Fakat Efendiler ! Bu toplumların büyük bir imparatorluk halinde bir noktadan sevk ve idaresini düşünmek istiyorsak bu bir hayaldir ! İlme, mantığa, fenne aykırı bir şeydir ! »

01.12.1921, TBMM.

« Panislamizm, panturanizm siyasetinin başarı kazandığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanmamaktadır. Irk farkı gözetmeksizin bütün insanlığı kapsayan cihangirane devlet oluşturulması hırslarının sonuçları da, tarihte kaydedilmiştir. İstilacı olmak hevesleri, konumuzun dışındadır. İnsanlara her türlü özel duygularını ve bağlantılarını unutturup onları, kardeşlik ve tam eşitlik çerçevesinde birleştirerek, insancı bir devlet kurmak teorisi de, kendine özgü koşullara sahiptir. »

15/20.10.1927, Nutuk Söylev, c. II. s. 587.

Burada çok önemli bir yorum yanlışı yapılmaktadır.Yusuf Akçura, ki onun şahsında, konuştuğumuz konu dahilinde, Ata nında fikirlerinin aynı paralelde olduğunu söyleyebilirim, dini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik, din karşıtı bir Türkçülük yapmamıştır.Ata ve kendisinin bu konudaki duruşunu tek kelime ile tarif etmek gerekirse, "laiktir" ler demek en doğrusudur.Nasıl ki Ata, muasır medeniyet seviyesine çıkmak için dini silmek gerektiğini söylemiyorsa, Yusuf Akçura da aynı fikri taban üzerindedir.Hatta önlerinde olan bazı paroblemlerin aşımı için dinden referans bile alırlar.

Yusuf Akçuranın siyasal meselelerin aksine, sosyo-kültürel meselelerde İslâm dininin ana kaynaklarına baş vurduğunu görüyoruz.. Örneğin, Türkiyede kız mekteplerinin açılıp Müslümanların kendi eğitim kurumlarında eğitilmesini, toplumun ilerlemesi yolunda önemli bir yol olarak gören Yusuf Akçuraya göre, Hazreti Peygamberin kız çocukların okutulmasına dair hadisi, Müslümanlar tarafından göz ardı edilmiştir.

Kaynak:Yusuf Akçura, Kız Sultani Mektebi, hakkında Bir Kaç Hitabe ve Makale, s.123-125, 128-129

Sonuç itibarı ile Yusuf Akçura bahsini daha fazla uzatmaya gerek yok ama Ata ile din ve milliiyet konularına özdeş bakış açılarına sahip olmasından dolayı elzemdi.Geldiğimiz noktada Ata nın din hususunda lakil duruşunun, ateist birelerce onun şahs-ı manevi hanesine dinsiz veya ateist olarak yansıtmak, radikal tabir edilen dinci kesim ile aynı kabtan beslenmekle eşdeğerdir.Zira bu kesimde de laiklik=dinsizlik şeklinde formüle edilen Ata nın bu inkılabı, bu memlekette önce anlaşılması sonra yaşanması ve yaşatılması gereken bir mekanizma iken, öldürülmeye, başkalaştırılmaya çalışan bir umde halini almıştır.Bence asıl konu Ata nın dinli ya da dinsiz olmasından ziyade, ne yapmak istediğidir.Bana göre Atatürk ün laik duruşu, dini ortadan kaldırmaya yönelik bir hareketin dayanağı değildir.Ateist görüşe sahip kimselerin bu duruşu, dini ortadan kaldırmaya yönelik bir hareket olarak görmesi, dinci tabir edilen kesimler ile aynı bakış açısına sahip olduklarının ve Atatürk ü gerçekten anlayamadıklarının göstergesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne Yusuf Akçura ne de Mustafa Kemal bir dine inanmazlardı. İnansalar da da kendi sorunudur derdik geçerdik zaten. Ama yapmak istedikleri ve düşündükleri bunun tam tersini gösteriyor.

Hayatında, hiç Yusuf Akçura okumamış birisi için, Akçura'nın ümmeti savunagelmesi normaldir. En geri dönemlerinde dahi, bu anlayışı reddettiğini belirtelim.

3 Tarz-ı Siyasette Türk Birliğine göz kırpan Akçura, daha sonraları Türkçülüğü emperyalist Türkçülük ve Demokratik Türkçülük olarak ayırmış insandır.

En geri zamanlarında dahi, ümmet fikrini öyle veya böyle reddeden, Türkçülüğe göz kırpan Yusuk Akçura'dan bahsediyoruz. Ki, Mustafa Kemal'in ümmet ve millet konusundaki fikirleri aynen Akçura gibi açıkken, bunun üstüne bir kaç tane yorumu yapıştırmak bir şey ispatlamaz.

Hatta sana şu kadarını söyleyeyim, bir çok konudan belki ilerici kabul edeceğimiz 3 Tarzı Siyaset, belki de bir çok konudan gerici kabul edebiliriz. Ama orada bile Akçura laik bir bakış açısını savunabilmiştir. Gerisi faso fisodur. Cehalettir, cahilliktir. Eğer okumuş biriyseniz, ben size Akçura'nın sosyalizan eğilimlerini de gösteririm, ama bunu kaldırabilir misiniz????

tarihinde SadeceAteist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanılıyorsun canım kardeşim

Burada ne zaman Atatürk ile bir başlık açılsa ille bunlar yaşanıyor. Dedim ya Atatürk'ün müslüman olmasını bırak olma ihtimalini dahi kendilerine hakaret kabul eden zihniyetle ne tartışabilir ve ne paylaşabilirsin. Yani birgün cidden Atatürkün din inancı ortaya çıksa, Allah korusun :) Ondan hemen bu ateist arkadaşlar ve sonra kendilerine Atatürkçüyüz diyen toplumdaki kesim vazgeçecek. Ben burada yazılanlardan bunu görüyorum.

Üstelik o alıntıladığın ileti ile senin söyledinin alakası bile yok. Bak Mask neler yazmış. Ki ben onuda severim ama her fikrine katılmam. Toplumda bir kesimde böyle düşünüyor.

Yani bir taraf Atatürk sempatizanı yapılırken, bir taraf Atatürk antisempatizanı yapıldı bilinçli bir şekilde. Sonra birde ben gibi her iki tarafında kabul edemediği ve içine sindiremediği tiplerin nüfusuda oldukça fazla. Ve bu ayrılıktan/hizipleşmeden/bölünmüşlükten zarar gören kesin biziz, Türk halkı. Orası bariz belli. Ama kazanan kim sence? Ben bunu konuşalım istiyorum ama kimse yanına-yöresine yanaşmıyor.

Ben ise hiç yalnızlaşacağımdan korkmam, hele bu konuda. Tek başıma ismim yeter benim tarafımı göstermeye ya neyse. :)

Selam ederim.

Benim alıntıladığım ileti aynen benim söylediklerimi gösteriyor Bergüzar Abla. Birisi ateistse ve Mustafa Kemal ateist olmadığı için karşı çıkıyorsa kendi sorunudur deriz geçeriz. Ama senin yaptığın daha geri bir noktada.

Ben sana açık net söylüyorum. Mustafa Kemal,müslüman değildi; ama Türkiye'nin geriye gidişinin de bununla bir alakası yok. Bu konuda bilgi ve fikir sahibi isen, bilimsel düşünceye sahip olduğunu düşünüyorsan; başka bir başlıkta devam edebiliriz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Heç canım insanların ineğe tapınması kadar normal ne olabilir ki?

Hem sonra bize ne ki! İneğe de tapınır solucana da. İnançlı olmanın, putlara kulluk etmenin, deliler gibi tavaf ederek tüm zamanını boşa harcamanın ne önemi var?

İşte sen çıkıp böyle boş laflar edersen Bergüzar gibi anlama özürlü hasta ruhların eline koz verirsin. Onlar da çıkıp senin bu açığını dev bir yırtık haline getiriverirler. İnancın önemi yoksa, insanların din denilen saçmalıklara inanmasının hiçbir önemi yoksa bizler bu ateistforumda ne yapıyoruz sence? Madem kişilerin inançları, dünya görüşleri önemli değil, bu forumda dinin gerçek yüzünün ifşa edilmesinin ne önemi kalır? Öyleyse kapatalım bu forumu, kimse de çıkıp dinlerden bahsetmesin. Öyle ya insanlar solucana tapmış, sineğe tapmış, ota tapmış boka tapmış ne önemi var değil mi?

Diriliş,

Kusura bakma ama ben dedim Ankara sen demişsin g*tüm senden kara.Yahu Mustafa Kemal 1938 yılında ölmüş bir insan.Şimdi bugün arkasından müslümandı,ateistti,dinsizdi demenin ne anlamı var.Uğraşcak bir bumu kaldı yani?Diyelim ki müslümandı.EEE ne değişçek? Ona olan saygın yokmu olcak? Daha mı az sevceksin? Burda bir millet için canını ortaya koymuş,aydınlığa çıkarmış,halkının iyiliğini her zaman kendinden önce düşünmüş bir liderden bahsediyoruz.Bunca yaptığı şey varken ne diye inandığı şeyi tartışırız? Diyorum ki Atatürk kesinlike ve kesinlikle müslüman değildi..Ama eğer müslüman olsaydı benim ona olan saygım,sevgim yine aynı olucaktı.

Bu forumun var oluş amacı sandığın gibi insanların zorla inançlarını değiştirmek değil.Bu forum gerçekleri söyler, dinlerin her türlü gerçeğini anlatır ve insanlar yine neye inanmak isterse ona inanır.Kimse kimsenin inancına karışamaz.Ben dinlerin hepsi aşağlık pislik diyorum ama dünyada 5 milyara yakın insan çeşitli şeylere inanıyor.Bu forum insanları bilinçlendirmeye,bilgilendirmeye devam edicektir.Dinlerin bütün pisliklerini meydana çıkaracaktır.Ama kimsenin inançlarını da zorla değiştiremeyecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diriliş, öyle böyle bir şey diyorsun da adres göster, dürüstçe. Kimmiş bahsettiğin fikri olgunlaşmamış, psikobat, yeri geldiği zaman hakaret edenler? Sen ilk önce dürüst ol, gerisi hallederiz...

Ökbelik yapma!

Sana bu başlıkta gereken yanıtlar verilmiş.

Eğer sen kendin dürüstsen otur da haksız yere çıkıştığın Yakup'un yazdıklarını bir daha oku.

Bok yemekten başın ağrırcasına bir işgüzarlık yapıp salakça ortaya girmiş ve hak ettiğin gibi de yanıt görmüşsün. Bunların dışında birşey söylemeyi şu an gereksiz buluyorum.

Yine de psikopat derken seni kastetmediğimi bilmeni isterim.

Bununla beraber, pekala sen de psikopat olabilirsin.

Bundan emin değilim.

Neler görmedik biz bu forumda...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diriliş,

Kusura bakma ama ben dedim Ankara sen demişsin g*tüm senden kara.Yahu

Bak arkadaşım,

Benimle sakın bir daha bu tarzda konuşma.

Senin götün hakkında tek laf etmedim.

Seviyeni derhal toparla ve bir daha sakın bu kadar düşme.

Mustafa Kemal 1938 yılında ölmüş bir insan.Şimdi bugün arkasından müslümandı,ateistti,dinsizdi demenin ne anlamı var.

Atatürk herhangi bir insan değildir.

Elzem değerlerin şahsında cisimleştiği ve ölümsüzleştiği bir devrimcidir. Bu ülkenin temeli Atatürk'tür. Senin ölüp gitmiş dediğin o insan tüm yaşamını ölümsüz olmak üzerine kurmuştur. Bu eylemlerinin tümünü önceden tasarlamıştır. Yaptıklarının hiçbiri raslantısal ya da tanrını lütfu olan kazanımlar değildir. Tersine, tümü de düşünen zeki bir insanın eseridir. Evrensel değerlere gönül vermiş ve bunları kalıcılaştırmak için tüm gücünü sarfetmiştir. Ama, bu yolu izleyen birinin ineklere tapan bir meczup olmadığını anlamak için herhalde bir dahi olmak gerekmez...

Uğraşcak bir bumu kaldı yani?Diyelim ki müslümandı.EEE ne değişçek? Ona olan saygın yokmu olcak? Daha mı az sevceksin? Burda bir millet için canını ortaya koymuş,aydınlığa çıkarmış,halkının iyiliğini her zaman kendinden önce düşünmüş bir liderden bahsediyoruz.Bunca yaptığı şey varken ne diye inandığı şeyi tartışırız?

Müslüman bir Atatürk, Atatürk olamazdı. Atatürk müslüman olsaydı, asla Atatürk olamazdı. Bunu düşünememek bile başlıa başına bir zeka geriliği işaretidir. Söz gelimi, ineğe tapan bir liderin tüm bu aydınlanmacı devrimleri yapabileceğini ileri sürmek, ancak bir manyağı işi olablir. Mustafa Kemal'in izlediği strateji ve politikilar, kendi içinde bir bütünlük arz eder. Bunlar anın gereklerine göre ayarlanmış, adapte olabilen ve değişebilen mükemmel birer çarkın işlettiği bir mekanizmaya benzetilebilir. Ama, bu mekanizma bütününün amacı tektir! Bu kurtuluş ve aydınlamadır!

Bu forumun var oluş amacı sandığın gibi insanların zorla inançlarını değiştirmek değil.

Aptalca bir söz. Bir forumda kimse bir başkasının fikrini zorla değiştiremez. Burası internet üzerinden etkinlikte bulunan sanal bir ortam. Böyle bir ortan-mda zorla fikir değiştirmenin mümkün olduğunu düşünebilen bir beyin hasta bir beyindir.

Bu forum insanları bilinçlendirmeye,bilgilendirmeye devam edicektir.Dinlerin bütün pisliklerini meydana çıkaracaktır.Ama kimsenin inançlarını da zorla değiştiremeyecektir.

Ukalalık yapma!

Zorlama dediğin şey sadece senin yeni bilgileri kavramakta karşılaştığı şeydir.

Forum gibi bir ortamda zorlama diye birşey söz konusu bile olamaz.

Burada en korkak, en sünepe adam bile köroğlu gibi coşar ve hakaret yağdırır.

Esasen en çok hakaret eden tipler de işte bu ödlek pisliklerdir. Bunların forumda yarattığı korkunç kirliliği göremiyor musun?

Her neyse...

Saçmalamanın alemi yok!

Yanlışında ısrar etme.

tarihinde DİRİLİŞ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Diriliş,

Bahsettiğim ve anlatmaya çalıştığım bu ülkede hala Atatürk ilkeleri ve inkilapları hala tam anlamıyla uygulanamıyorken onun inancını sorgulamak aptallıktır.Önce herşeyi düzeltiriz daha sonra onu tartışırız.Demokrasi takır takır işliyormu? Laiklik tam anlamıyla varmı? Halk çok mu zengin? Değil..Eee Atatürk'ün istediği bir ülke olmak için çabalamamız gerekirken önce bunları halletmeliyken neden herşeyi bırakıp inancı?Bütün Türkiye inandı diyelim Atatürk'ün müslüman olmadığına.Bu neyi değiştircek.Laik mi olcaz yada Demokrasi mi gelcek.Yoo sadece Atatürk düşmanlığı artcak.O yüzden Atatürk'ün inançları benim için ikinci sırada geliyor.Önce onun istediği gibi bir ülke olalım zaten ondan sonra bunları tartışmaya bile gerek kalmıcak.Bunları anlatmaya çalıştım ama sen tuttun tam ters yer cevap verdin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diriliş,

Bahsettiğim ve anlatmaya çalıştığım bu ülkede hala Atatürk ilkeleri ve inkilapları hala tam anlamıyla uygulanamıyorken onun inancını sorgulamak aptallıktır.Önce herşeyi düzeltiriz daha sonra onu tartışırız.Demokrasi takır takır işliyormu? Laiklik tam anlamıyla varmı? Halk çok mu zengin? Değil..Eee Atatürk'ün istediği bir ülke olmak için çabalamamız gerekirken önce bunları halletmeliyken neden herşeyi bırakıp inancı?Bütün Türkiye inandı diyelim Atatürk'ün müslüman olmadığına.Bu neyi değiştircek.Laik mi olcaz yada Demokrasi mi gelcek.Yoo sadece Atatürk düşmanlığı artcak.O yüzden Atatürk'ün inançları benim için ikinci sırada geliyor.Önce onun istediği gibi bir ülke olalım zaten ondan sonra bunları tartışmaya bile gerek kalmıcak.Bunları anlatmaya çalıştım ama sen tuttun tam ters yer cevap verdin.

Benim yanıtıma yeterince düşünmeden cevap verdiğini üzülerek görüyorum.

Pearlygates, seni kırmak ya da yermek istemiyorum.

Senden samimi olarak yazdıklarımı tekrar okumanı rica ediyorum.

Lütfen beni kırma arkadaşım.

Bir dert de sen açma başıma bu kadar rezaletin ortasında

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diriliş,

Bahsettiğim ve anlatmaya çalıştığım bu ülkede hala Atatürk ilkeleri ve inkilapları hala tam anlamıyla uygulanamıyorken onun inancını sorgulamak aptallıktır.Önce herşeyi düzeltiriz daha sonra onu tartışırız.Demokrasi takır takır işliyormu? Laiklik tam anlamıyla varmı? Halk çok mu zengin? Değil..Eee Atatürk'ün istediği bir ülke olmak için çabalamamız gerekirken önce bunları halletmeliyken neden herşeyi bırakıp inancı?Bütün Türkiye inandı diyelim Atatürk'ün müslüman olmadığına.Bu neyi değiştircek.Laik mi olcaz yada Demokrasi mi gelcek.Yoo sadece Atatürk düşmanlığı artcak.O yüzden Atatürk'ün inançları benim için ikinci sırada geliyor.Önce onun istediği gibi bir ülke olalım zaten ondan sonra bunları tartışmaya bile gerek kalmıcak.Bunları anlatmaya çalıştım ama sen tuttun tam ters yer cevap verdin.

Atatürkün devrimlerinin dogrulugunu zaten , dini kimligine göre değerlendirdikleri için şuan Cumhuriyetimiz yerinde sayıyor . Atatürkün maneviyatının bir önemi yoktur . Atatürkün dini kimligini yahut inancsızlıgını devlet işlerine ne kadar yansıttıgının önemi vardır . Dini siyasete alet etmedigi gibi , dinsizligini de devlet için yaptıklarına yansıtarak dine zarar vermemelidir .

Halk bazı şeyleri anlamadıgı için Atatürkün ikili oynamasını doğru kabul edebiliriz ama dini tamamen ortadan kaldırmak gibi düşüncelerini devlet işlerine yansıtmasını kabul edemeyiz.Çünkü bu insanlar ümmetçilik anlayısı değil ulusal uyanışla , ulusal bilinçle kazanılmışsa bile dinleri için ölmüş olan insanlarla birlikte de kazanıldı . Bu yüzden Atatürkün milletine sevgisini ; dinine gösterdigi saygıyla da göstermesini elbette halkı beklemiştir ve de bekleyecektir . Bunun için de manevi kimligini irdeleyecektir .

Benim umrumda değil Mustafa Kemalimin maneviyatı . Bencede 21 . yy da hala geçmişe takılıp kalmamız ve bir arpa boyu ilerleme kaydedemememiz saçma birşey . Ama irdeleyenlere de niye irdeliyorsun deme hakkına da sahip değiliz .

tarihinde Crafterman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne kadar nankör, adi, yavşak ve cahil bir insan kitlesi olduğumuzu bana bu başlıkta da anımsattılar.

Bu zavallılarla ne yapılabilir?

Bu meczuplara nasıl laf anlatılır?

Bunları gürgen ağacından sopalarla dövsen de kar eder mi?

Bu ne geri zekalı bir millettir!

Bunca ahmak, bunca aptal, bunca meziyetsiz adi insan acep nerede ve nasıl husule ermiştir!

Bun başlığı okuyanların sayısına bakarak anlayacağız.

Ben değil tabii siz anlayacaksınız.

Ben zaten sizin ne bok olduğunuzu biliyorum.

Beş para etmez pespaye çapulcular olduğunuzu çok iyi biliyorum.

Bu gibi başlıkları okumak yerine Gülben Ergen'in kime vurdurduğunu okumayı tercih edeceğinizi çok iyi biliyorum!

Ama, ne var ki ben sizlerin hakkından nasıl gelineceğini de biliyorum!

O yüzden şimdiden benden korkmaya başlamanızı tavsiye ederim!

Çünkü topunuzun köküne kibrit suyu dökeceğim!

Bu ülkede hala Atatürk kanı taşıyanlar olduğunu o gün teninizde hissedeceksiniz!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...