Jump to content

Yarımağan: "Şevkim kırıldı, gideceğim"


Recommended Posts

''ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, KPSS'ye yönelik iddialarla ilgili kopya bulgusuna rastlanmadığını açıkladı; ardından "Şevkim kırıldı. Bu işin hesabını vereceğim. Sonra da görevi bırakacağım" dedi. Yarımağan, sınavın iptal edilmeyeceğini de sözlerine ekledi.''

devamı

Türkiyede yaşayanlar olarak ne kadar zavallı hale geliyoruz.

Bu ülkede en güvenilen kurumlar ne hale geldi.

Birşey yapmalı ama ne?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Egitim alaninda arkasinda devlet olan böyle büyük bir capta rezillik ben okumadim, duymadim, görmedim. Dünyada buna benzer bir olay oldumu bilmek isterim. Bu sinav kac senedir yapiliyormus ve daha kimse tam puan alamamis. Ülkemiz baya gelismis +350 full ceken varmis. Bunlardan bazilari, kari-koca, abi-kardes mis ailece zekiyiz!!

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece bu sınavla kalsa keşke . Bunun devamında polislik sınavlarının da soruları belki de her yıl fetoşçular tarafından çalınıp cemaat evlerindeki çocuklara bu sorular çözdürülmekte . Bu ülkenin acı gerçeğidir . Çoğu kişi de bu gerçeği kabullenmiş bir şekilde bir köşede pusup kendine çareler aramaktadır . Bu ülkenin eğitim sistemi çökmüş arkadaş . Bu ülkenin tüm sistemi çökmüş . Bu ülkedeki kadar kalabalık devlet kurumu hiçbir ülkede yok ama bu ülkenin bu kalabalık kurumları kadar işe yaramaz kurumlar da hiç bir ülkede yok . Hepsi birbirinden alakasız , gereksiz , Birbirinin içine karışmış , nasıl işlediği bilinmeyen , ne işler döndüğü kestirilmeyen kurumlarımızda böyle şeylerin görülmesi gayet olağan birşey .

Aramızdan aklı başında yöneticiler müfettişler olsa bile bu kurumların içine girip onları denetlemeye kalkmak en büyük aptallıktır bunu bilirler . Çünkü çoğu kişi bu işin içinden çıkılamayacağını bilir . İşte işler böyle yürür burada . Hep söylenen bir laf vardır ama onu söylemek istemiyorum şimdi . Çok klişeleşmiş bir laftır çünkü .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Devlet kurumları, yargı, polis, ordu, buralarda kadrolaşmaları hadi neyse de bu ne yav? Yök ellerinde, soruları hazırlayanlar kendileri. Adamlar artık cemaat dershaneleri vasıtasıyla sınavlarda üniversitelere, sıradan memur kadrolarına bile hileyle ambargo koyacak. Bu yapı mafya kavramını bile aştı. Ergenekon bunun yanında osuruktan teyyare kalır. Sıradan halkın, gençlerin, öğrencilerin bile ekmeğiyle oynayan, adaletsizliği, hırsızlığı devletin en ufak noktasına kadar sokup yayan bir fitne fesat düzeni bu. Tüm bunların din sosuyla yapılması işleri daha da tiksindirici kılıyor.

Memleket nereden nereye geldi. Yazıklar olsun..

KPSS

Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda dümen yapıldığı...

“Öğretmen”lik sınavında 120'de 120 doğru çıkaranların, cemaat-tarikat mensubu olduğu... Tesadüfe bak, karı-koca veya aynı evi paylaşan tiplerin, imkânsız skora ulaştığı... Soruların sızdırıldığı, iddia ediliyor.

*

Sene 1943.

*

Ankara Atatürk Lisesi'nin en pırıltılı iki öğrencisi -birbiriyle canciğer- devlet bursuyla yurtdışında eğitime gidebilmek için, Milli Eğitim Bakanı'nın makam odasına girerler. Bakan bakar çocuklara, “sen oğlum, fazlasıyla hak ettin, gideceksin” der... Sonra öbürüne döner, “sen oğlum, fazlasıyla hak ettin ama, gönderemem, kalacaksın” der. Çocuklar çıkar odadan...

*

“Kalan” elini cebine sokar, yıllardır biriktirdiği harçlıklarını “giden”e uzatır, al bunu lütfen, hiç olmazsa amacımı kısmen gerçekleştireyim der... Kucaklaşır, vedalaşır iki arkadaş.

*

Giden, Gazi Yaşargil.

*

Kalan, Can Yücel.

Milli Eğitim Bakanı'nın oğlu!

*

“Torpil yapıldı” demesinler diye, hak ettiği bursu alamayan Can, hiç kırılmaz babasına... Vekil oğlu olmak, hep ağır gelmiştir ona zaten... Protokol “portakal gibi bi şey”dir onun için, bi kez olsun binmez makam arabasına... Türkiye'nin en heyecan verici şairi olur, diliyle, zekâsıyla eşsizdir ama, bana göre en muhteşem şiiri, boyun eğmeden yaşadığı hayatının ta kendisidir... “Ömrümce muhalif yaşadım, onun için kan grubum RH negatif” der... İçeri tıkılır, kitapları toplatılır, tınmaz bile... Alnı açık yürür, Cambridge'e gitmeyi başarır.

*

Gazi, İsviçre'ye gider, Almanya'ya, oradan ABD'ye... Beyin cerrahisinde çığır açar, ordinaryüs olur, ABD'de “yüzyılın adamı” seçilir. Türkiye ise, askerlikten kaçıyor diye, vatandaşlıktan atarak ödüllendirir onu! Vatansız kalır... Sonra utanıp, Türkiye Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası ve Milli Egemenlik Onur Ödülü verdiler, orası ayrı.

*

Gazi'nin oğlu olur, “Can” adını koyar...

Can'ın oğlu olur, Gazi elinden tutar, cerrah yapar... “Rengahenk” isimli kitabını Gazi'ye ithaf eder Can, “Beynin Piri Reis'i” der arkadaşı için.

*

Ve, son nefesini verirken, ABD'den gelen oğlu, kulağına eğilir Can'ın, “Gazi'nin selamı var, seni çok seviyor” der... Can'ın duyduğu son sözlerdir bunlar, gülümser, kapatır gözlerini.

*

Aynı dakikalarda, binlerce kilometre uzakta, Can'dan gelen paketi açar Gazi... Arkadaşının son eseri “Mekânım Datça Olsun” isimli kitap çıkar içinden... Açar kapağını, bakar ilk sayfasına ve ağlayarak okur, son el yazısını: “Gazi, gözümün bebeği, giderayak...”

*

Offf, of.

*

Öz oğluna bile hak ettiğini vermeye utanan Milli Eğitim terbiyesinden... Torpille, tezgâhla, şaibeyle kaynamaktan utanmayan Milli Eğitim zihniyetine.

*

Dönem arkadaşına cebindeki parayı, üstüne yüreğini çıkarıp veren pırıl pırıl öğretmen oğlundan... Dönem arkadaşının cebindeki parayı, geleceğini çalan ahlaksız öğretmen bozuntusuna.

*

Değerli öğretmen adayları...“Her Şey Sende Gizli” şiirinde şöyle der Can:

Gülebildiğin kadar mutlusun

Üzülme, bil ki...

Ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi...

*

Sakın bitti sanma...

Her şey sende gizli.

Boyun eğme asla.

Cumhuriyet'e sahip çık.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=15622578&yazarid=249&tarih=2010-08-24

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cemaatçi takımına vermişlerdir soruları... Polislik sınavlarında da bunları parmağı vardır eminim.

Zaten bunların polislik sınavlarında parmakları olduğu kesin . Ben buna şahsen şahit oldum arkadaş . Lisedeyken geri zekalı bir nurcu arkadaşım vardı . Açık açık okuldan yine kendisi gibi nurcu geri zekalıları topluyordu . İşin komik tarafı Benim ateist olduğumu bile bile beni de çağırdı bu cemaat evlerine . Severdi beni ama beleşten polis olmamı sağlayacak kadar mı severdi yoksa bir umutla beni dine döndürebileceğini sandığı için mi orasını bilmiyorum :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...