Jump to content

Küresel Isınma Doğanın Döngüsü Olabilir mi?


Recommended Posts

Küresel ısınma uzun vadede dünya için faydalı olacak bence ama insanlğın canını fena yakacak -zaten faydası da insanlığı yokedecek olmasında- .

Basit düşünceler de mantıklı olabilir. Tv de bir uyuşturucu satıcısının polis gizli kameresı önündeki konuşmasında böyle zekice ve basit ce bir yoruma rastlamıştım.

Ona göre nasıl ki insan vucüdü mikrop kapınca ateşi çıkıyor ve mikropları yokediyor, aynı şekide dünya da ısınarak insanları yokediyormuş. Böylece iyleşecemiş :) fena değil bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Yok olanların yerleri bir şekilde dolduruluyor. Doğa boşluk kaldırmıyor. Birinin alehine olan gelişme bir diğerinin lehine oluyor. Buradan Büyük yıkım gibi senaryolar üretmek zorlama olur.

Ekosistemleri bu kadar basite almamak gerekir. Aleyhine olabilecek olanlar listesi bizide kapsıyor, bunu akılda tutmak elzem.

>>> Bunun önüne geçebiliriz veya geçemeyebiliriz. Ancak bu yok olan canlı türleri bizlerin yaşamını önemli ölçüde etkileyen canlılar değil. Çoğunun yok olduğunun farkında bile olamıyoruz.

Ve olay bu kadar basitte değil. Bunların pek çoğu bizim hayatımızı gerçekten önemli ölçüde etkiliyor. Bu genelde ofislerde yaşayan insan için önemsiz gibi görünüyor, ama bunun cebine ne kadara patladığının farkında bile olmuyor.

Ve şundan emin olun. Şu anda insanlık bir lale devrini yaşıyor. Mirasyedi gibi ekosistemi yiyip bitiriyor. Ama bu bolluğun çok süreceğini sanmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birileri ölümlü olduğumuzu sürekli tekrarlayarak ve ölümsüzlük vadederek insanları yönetmek istiyorlarsa. Sevgili GDP de milyarlarca insanın boğazlanabileceğini, bu boğazlama işlemine de düzeltici savaş diyerek sanki kötü giden bir şeyleri düzeltecekmiş gibi isim vererek, insanları etkilemek ve yönlendirmek istiyor.

Sanki söyledikleri harfi harfine gerçekleşecek de, bizleri önceden uyarıyor.

3-5 sene içinde derin kriz. 7-8 sene içinde de büyük katliam başlayacakmış.

Asıl nedeni de enerji kaynaklarının tükenecek olması.

Neye göre? hangi kriterlere ve verilere göre böyle uçuk tahliller yapıyorsun?

Yeryüzündeki fosil yatakların miktarı konusunda yeterli bilgin var mı? Yeryüzündeki alternatif enerjilerin miktarı hakkında bilgin hangi oranda? Bor madeninin uranyuma alternatif olduğunu biliyor musun? Bor madeninin rezervleri konusunda ne düşünüyorsun?

Güneş enerjisinden uzay panelleri vasıtasıyla hangi oranda yararlanabileceğimiz konusunda ne düşünüyorsun? Rüzgar enerjisi, küresel ısınmanın sağlayacağı enerjiler vs vs.

Senin maksadın enerji krizi değil. Enerji krizini bahane edip, birbirimizi boğazlamayı makul ve kaçınılmaz kılmak.

Her nasılsa, nüfusu en kalabalık ülkeler (Çin ve Hindistan) dünya ekonomisinin dizginlerini eline geçireceğinden dem vuruyorsun. Sonra da bu ülkeleri düzeltici savaşın hedefi haline getiriyorsun.

Adamlar nüfus fazlalığı sayesinde dünya ekonomisinde söz sahibi oluyor, olacak. GDP nüfus fazlalığını temizlenmesi gereken bir unsur olarak ortaya koymaya çalışıyor. Adamlar dünya ekonomisini ellerine geçirecek. Ama içinde bulunduğumuz dönemde gelişmiş olan ülkeler (G8) Bu ülkelere savaş açacak, savaşta galip gelecek ve bu ülkelerin nüfuslarını "düzeltecek". Bu ülkeler de yapılacak saldırıya seyirci kalacak.

Şu andaki kitle imha silahları dünyayı defalarca yerlebir edecek düzeyde. Ancak bu silahları kullanmaya kim cesaret edebilir? Bu silahları kullanma çılgınlığına kapılmış bir ülke kendi imhasını da ilan etmiş olur. Bu işler, öyle kovboylarınki gibi, kim önce silahını çekerse kazanacağı bir duello değildir.

Sosyal ve ekonomik gelişmeleri doğru tahlil edebilmek için, Sosyal sınıflara, bu sınıflar arasındaki çelişkilere ve kapitalist düzenin temel özelliklerine bakmak gerek.

Öyle, yıldız falı bakar gibi, kendi önemsediğin (silah ve savaş) kriterleri üzerinden tahliller yaparsan kimse inanmaz ve kimseyi de etkileyemezsin. Neyse ki. Öngördüğün tufan öyle uzak bir geçmişte değil. 7-8 yıl içinde ölmezsek. Tahlilerinin ne oranda doğru çıktığına şahit oluruz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küresel ısınma dünya savaşlarına döküldü..

Hiç savaş olur mu kardeşim. Biz insanız. İyiyiz hep..

Ve lütfen konuyu dağıtmayalım.

Küresel ısınmanın doğanın bir döngüsü olduğunu kabul edelim.

İnsanları nasıl kabul ederseniz ediniz. Ama burası onu tartışmanın yeri değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birileri ölümlü olduğumuzu sürekli tekrarlayarak ve ölümsüzlük vadederek insanları yönetmek istiyorlarsa. Sevgili GDP de milyarlarca insanın boğazlanabileceğini, bu boğazlama işlemine de düzeltici savaş diyerek sanki kötü giden bir şeyleri düzeltecekmiş gibi isim vererek, insanları etkilemek ve yönlendirmek istiyor.

Sanki söyledikleri harfi harfine gerçekleşecek de, bizleri önceden uyarıyor.

3-5 sene içinde derin kriz. 7-8 sene içinde de büyük katliam başlayacakmış.

Asıl nedeni de enerji kaynaklarının tükenecek olması.

Neye göre? hangi kriterlere ve verilere göre böyle uçuk tahliller yapıyorsun?

Yeryüzündeki fosil yatakların miktarı konusunda yeterli bilgin var mı? Yeryüzündeki alternatif enerjilerin miktarı hakkında bilgin hangi oranda? Bor madeninin uranyuma alternatif olduğunu biliyor musun? Bor madeninin rezervleri konusunda ne düşünüyorsun?

Güneş enerjisinden uzay panelleri vasıtasıyla hangi oranda yararlanabileceğimiz konusunda ne düşünüyorsun? Rüzgar enerjisi, küresel ısınmanın sağlayacağı enerjiler vs vs.

Senin maksadın enerji krizi değil. Enerji krizini bahane edip, birbirimizi boğazlamayı makul ve kaçınılmaz kılmak.

Her nasılsa, nüfusu en kalabalık ülkeler (Çin ve Hindistan) dünya ekonomisinin dizginlerini eline geçireceğinden dem vuruyorsun. Sonra da bu ülkeleri düzeltici savaşın hedefi haline getiriyorsun.

Adamlar nüfus fazlalığı sayesinde dünya ekonomisinde söz sahibi oluyor, olacak. GDP nüfus fazlalığını temizlenmesi gereken bir unsur olarak ortaya koymaya çalışıyor. Adamlar dünya ekonomisini ellerine geçirecek. Ama içinde bulunduğumuz dönemde gelişmiş olan ülkeler (G8) Bu ülkelere savaş açacak, savaşta galip gelecek ve bu ülkelerin nüfuslarını "düzeltecek". Bu ülkeler de yapılacak saldırıya seyirci kalacak.

Şu andaki kitle imha silahları dünyayı defalarca yerlebir edecek düzeyde. Ancak bu silahları kullanmaya kim cesaret edebilir? Bu silahları kullanma çılgınlığına kapılmış bir ülke kendi imhasını da ilan etmiş olur. Bu işler, öyle kovboylarınki gibi, kim önce silahını çekerse kazanacağı bir duello değildir.

Sosyal ve ekonomik gelişmeleri doğru tahlil edebilmek için, Sosyal sınıflara, bu sınıflar arasındaki çelişkilere ve kapitalist düzenin temel özelliklerine bakmak gerek.

Öyle, yıldız falı bakar gibi, kendi önemsediğin (silah ve savaş) kriterleri üzerinden tahliller yaparsan kimse inanmaz ve kimseyi de etkileyemezsin. Neyse ki. Öngördüğün tufan öyle uzak bir geçmişte değil. 7-8 yıl içinde ölmezsek. Tahlilerinin ne oranda doğru çıktığına şahit oluruz.

Sevgiler.

başlık konusu değil ama şunları yazmama izin verin..

bunlar kehanet değil, sen süreyi uzun tutmuşsun. ben sana bazı alâmetleri yazayım da kendin kontrol edersin..

Suudi Arabistan kralı Abdullah kaçacak, ülke batı ve doğu diye ikiye bölünecek, ABD fiilen işgal edecek, zaten doğuyu etmiş durumda..

2012 sonunda ABD'de Federal Ordu'nun kontrolünde bir iç savaş çıkarılacak. bunun için gerekli ortam tıkır tıkır yaratılıyor, kule dibine cami, 1 milyon kişilik devasa hapishaneler, artan meksikalı sayısı, başkan Obama, tea party vs..bu toprak bölünmesi gibi algılanmasın, iç savaşın konusu debrownizasyon.. yani ABD'de hacı gibi göçmenleri öldürecek ya da kovacaklar. Fransa'da şimdiden göçmenler gönderilmeye başlandı, yakında müslümanlara gelecek sıra. G-8 enerji krizine homojen girmek istiyor, heterojen demografiye sahip ülkeler ağır hasar alacak.

FEMA'yı araştırın, Pentagon president'in tüm yetkilerini istediği anda eline alabilir..

Türkiye karneye bağlandığında zaten yukarıdaki üç alametin tesadüf olmadığını bununla bağlantılı olduğunu anlayacaksınız..

tarihinde GDP tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

FEMA'yı bir araştır istersen, yetkilerini falan. yapılan hapishaneleri.. bunları araştırıver...

dünya ekonomisi total olarak büyümeye başladığında enerji çıpası ekonomik krize yol açacak. ekonomiler ayak bileğinden bağlıdır bu jeolojik olaya.

1. kral Abdullah kaçacak

2. ülke bölünecek

3. ABD iç savaşı, debrownizasyon..

gerisi apaçık konuşulacak zaten..

Link to post
Sitelerde Paylaş

FEMA'yı bir araştır istersen, yetkilerini falan. yapılan hapishaneleri.. bunları araştırıver...

dünya ekonomisi total olarak büyümeye başladığında enerji çıpası ekonomik krize yol açacak. ekonomiler ayak bileğinden bağlıdır bu jeolojik olaya.

1. kral Abdullah kaçacak

2. ülke bölünecek

3. ABD iç savaşı, debrownizasyon..

gerisi apaçık konuşulacak zaten..

Kral Abdullah'ı anladık.

Gebersinler.. Suudi Arabistan yine de bölünmez.

İslam'ın tek yararı ülkenin bölünmesini önlemesidir.

Herkes fanatik orada.. Özgürlüğün ne olduğunu bilseler herşey mümkün.

Adamlar özgürlüğün ösünü bilmiyorlar.

Ayrıca sanki onunla ABD arasında bir ilişki kurmaya çalışıyorsun.

ABD'de iç savaş neden çıksın? Ben bir sorunun farkında değilim. Beni de mi uyutuyorlar yoksa?

Sen ülkemizdeki iç savaştan kork. ABD'yi kurt yesin. Biz parçalanmak üzereyiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle uçuk fikirleri olan ne de çok üye varmış ateistforumda.

Güzel güzel iletiler yazarken.

Biraz eşelediğimiz zaman altından ya meczup çıkıyor veya cani.

Sevgili GDP de onlardan biri çıktı.

İpe sapa gelmez iddialar ileri sürüyor.

Asıl böylelerine siyasi iktidar imkanı verilirse, iddia ettiklerini gözü kapalı olarak uygulamaya sokar. Sonu da hitlere benzer.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küresel ısınma uzun vadede dünya için faydalı olacak bence ama insanlğın canını fena yakacak -zaten faydası da insanlığı yokedecek olmasında- .

Basit düşünceler de mantıklı olabilir. Tv de bir uyuşturucu satıcısının polis gizli kameresı önündeki konuşmasında böyle zekice ve basit ce bir yoruma rastlamıştım.

Ona göre nasıl ki insan vucüdü mikrop kapınca ateşi çıkıyor ve mikropları yokediyor, aynı şekide dünya da ısınarak insanları yokediyormuş. Böylece iyleşecemiş :) fena değil bence.

Burdaki bilgi doğru mu?

Yani şurası;..''insan vucüdü mikrop kapınca ateşi çıkıyor ve mikropları yokediyor,''

Yani ateşin yükselmesi vucut savunmasının bir parçası mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burdaki bilgi doğru mu?

Yani şurası;..''insan vucüdü mikrop kapınca ateşi çıkıyor ve mikropları yokediyor,''

Yani ateşin yükselmesi vucut savunmasının bir parçası mıdır?

Bu bilgi doğru.

Ateş bir savunma mekanizmasıdır.

Ateş sırasında immmün globinler sentez edilir.

İmmün globulinler insanları ilerde karşılacakları benzer infeksiyonlardan korur.

Yararlı bir tepkidir. Çok yüksek değilse düşürülmemelidir.

Çok yüksek olursa kendisi bir sorun oluşturur çünkü.

Katabolik etkilere neden olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merak etmeyin the day of doom bizi yok etmeden biz kendimizi yok edeceğiz.

Zira 50-100 yıl sonra dünyada petrol kalmayacak.

Şimdiden bile bazı insanlar petrol için bir ülkeyi haritadan sildiğine (bkz. ırak) göre, petrol bitince kim bilir neler olacak ?

Stephen Hawking amcamız boşa demiyor türümüzün devamlılığı için dünya benzeri başka gezegenlere göç etmemiz gerektiğini.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...
Asıl nedeni de enerji kaynaklarının tükenecek olması.

Neye göre? hangi kriterlere ve verilere göre böyle uçuk tahliller yapıyorsun?

Yeryüzündeki fosil yatakların miktarı konusunda yeterli bilgin var mı? Yeryüzündeki alternatif enerjilerin miktarı hakkında bilgin hangi oranda? Bor madeninin uranyuma alternatif olduğunu biliyor musun? Bor madeninin rezervleri konusunda ne düşünüyorsun?

Güneş enerjisinden uzay panelleri vasıtasıyla hangi oranda yararlanabileceğimiz konusunda ne düşünüyorsun? Rüzgar enerjisi, küresel ısınmanın sağlayacağı enerjiler vs vs.

Başlığa katkı olsun diye ben de bildiklerimi sıralayım..

Yeryüzündeki fosil kaynakları hakkında bir bilgi var mı diye bir soru gelmiş, evet var.. IEA başekonomisti bir hafta önce ''Her geçen gün daha az petrol çıkarılacağını söyledi.. '' Bununla ilgili sınırsız veri var, bugün bunu öğrenmemek ayıp.. Hükümetlerin ''unclassified'' belgelerine bakın.. Neler yaptıklarına, ne politika uyguladıklarına bakın.. Peak oil teorisini inceleyin, EROEI değerlerini inceleyin..

Şimdi bu tezi doğru varsayalım, madem bilim yapıyoruz.. Bu durumda, yani ''enerji kıtlığı'' senaryosu durumunda, düzeltici savaş devreye girmez mi, dünyada 7 milyar insanın tüketimine yetecek seviyede günlük 86 milyon v. petrol tüketimi var, bu 2020de 60, 2040ta 30 seviyelerine gelirse, haliyle nüfusun da 3 ya da 4 milyar seviyelerine inmesi denge noktası mıdır, değil midir?

Şu andaki kitle imha silahları dünyayı defalarca yerlebir edecek düzeyde. Ancak bu silahları kullanmaya kim cesaret edebilir? Bu silahları kullanma çılgınlığına kapılmış bir ülke kendi imhasını da ilan etmiş olur. Bu işler, öyle kovboylarınki gibi, kim önce silahını çekerse kazanacağı bir duello değildir.

Füze kalkanı kurup da, saldırıdan önce kendinizi korumaya alırsanız pek ala askeri açıdan alınabilir bir risktir. Vaziyet bu..

Küresel ısınma dünya savaşlarına döküldü..

Hiç savaş olur mu kardeşim. Biz insanız. İyiyiz hep..

Küresel ısınma denilen şey, dünya petrol üretiminin her geçen gün azalması dolayısıyla ülkeleri ''küresel ısınma'' bahanesiyle petrol azaltımına sevketmektir. Birincisi güzellik yoluyla azaltma, böylece ülkeler her sene azaltacağı petrol tüketimi oranını belirler, iş güzellikle hallolur.. Ki bu olmadı..

İkincisi G8 gelişmekte olan ülkelere başka bir biçimde anlatır.. Bu olacak..

Buradan küresel ısınma yalandır gibi anlam çıkmasın, vardır, ama zaten 40 senedir bilinen bir şeydir, bugün bu kavramın kullanılması önemle gerekmiştir, dünya karbon salınımını azaltacaktır.

Dipnot: İyi insanlar da savaşır.. Bu nasıl bir söylem böyle??

Dünyanın kaynakları bitecek, enerji kıtlığı başlayacak senaryoları gerçekci bir senaryo değildir. Tüketim çılgınlığı, üretim çılgınlığı ile doğru orantılıdır. Çılgınca üretim olmazsa kim neyi çılgınca tüketsin.

Tüm sorun. zorunlu ihtiyaç maddelerinin üretiminde bir aksaklık yaşanmamasındadır. Bunun önüne geçen, engelleyen içinde bulunduğumuz dönemde kapitalistlerdir. Dünyanın bütün üretici güçleri zorunlu ihtiyaç maddelerine yönelik üretime yönlendirilirse dünya 7-10 milyar değil. 50-100 milyar nüfusu bile besleyip barındırabilir. Tabi nüfus fazlalığından kaynaklanan çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Ama nüfus planlaması ile bu sorunların üstesinden gelmek kolaydır.

Kesinlikle yanlış bir sav.. Çin vatandaşlarının ABD standardında yaşayabilmesi için, 6 tane daha dünyaya ihtiyacımız var, bu kanıtlanmış bir sav.. Sanırım siz standartları Çin'den de aşağı çekerek 50-100 milyar nüfusu barındırabilecek bir dünya öngörüyorsunuz..

Kimse standartları aşağı çekmez.. Dünya savaşı çıkar, yine de o standartlar aşağı düşmez..

tarihinde bilgi_güçtür tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyanın ortalama global sıcaklığının 17 derece olduğu söyleniyor.Bu sıcaklık derecesi dengede kaldığı sürece büyük çaplı küresel felaketler oluşmaz .Bu sıcaklık derecesinin dengede kalabilmesi dünyanın aldığı ısı ile uzaya saldığı ısı miktarının birbirine eşit olması gerekir.Isının 2 kaynağı vardır 1:Güneşten alınan ısı 2:dünyanın öz ısısı. Bu da ikiye ayrılır a:magmadan kaynaklanan ısı b: insanın ürettiği ısı.

Dünyanın geçmişinde çok ısındığı ve çok soğuduğu dönemler olmuştur. Hatta kartopu olacak seviyede soğuduğu dönemler de olmuştur.Bunlar doğal süreçlerdir.

Günümüzdeki ısınma ise ağırlıklı olarak insanın tetiklediği mekanizmalarla oluşuyor.Doğal bir süreç değildir.En önemli etken başta karbondioksit olmak üzere sera etkisi oluşturan gazların insan tarafından atmosfere bol miktarda salınması.

Güneşten gelen ısı ışıma yolu ile uzaya geri gönderilir.Sera etkisi yapan gazlar dünyanın güneşten almış olduğu ısının tekrar ışıma yolu ile uzaya salınmasını engeller ve sıcaklık artar ve sonrasında kısır döngü başlar.Buzulların dünyanın ısısının uzaya atılmasında çok önemli rolü var, ayna vazifesi görür.Dünya ısındıkça buzullar erir suya dönüşür. Su ısıyı katı maddelere nazaran daha fazla absorbe eder gezegen daha çok ısınır, daha çok ısındıkça daha çok buzul erir, uzaya atılan ısı azalır . Bu böyle sürer gider.

Ortalama sıcaklığın 3 derece artması yada azalması küresel çapta felaketler oluşturur.Eğer salınan sera gazları kontrol altına alınıp azaltılırsa ve doğaya dokunulmazsa örneğin ormanlar yok edilmezse, atmosferdeki karbon miktarı yeşil bitkilere dönüştürülerek gezegen tekrar dengesine oturur.Ama bir noktadan sonra geri dönüşü olmayan yola girilecektir.Son yüzyılda ortalama global sıcaklık artışı anormal derecede ivme kazanmıştır.

Osmanlı döneminde yada geçmişte başka dönemlerde bölgesel kuraklıklar ve seller olmuş , havalar çok soğuyup ısınmış olabilir. Bir dönem Tuna'daki buzullar İstanbul boğazına kadar erimeden gelebilmiştir.Fakat bunlar kresel çapta felaket meydana getirebilecek olaylar değildir, önemsenmezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...