Jump to content

Evrimi Anlıyamama Programı!


Recommended Posts

inevitablen,

üst basamağa falan çıkmadın, hala diptesin ve acı mı desem komik mi desem hala bunun farkında değilsin:) DNA'nın ne olduğunu biliyorum, okudum hepsini, senin okuduğundan fazlasını okudum. literatürü de yakından izlerim. 10 tur geriden gelmektesin.

Madem DNA mucizevi bir tasarım, Craig Venter ekibine nasıl kimyasal yapay Kromozom sentezletiyor? Bundan haberin vardır.

olayı bilmiyorsun sen, o herif hazırdan alıyor, sıfırdan yapmıyor:)

sana kolaylıklar..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 44
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

GDP

Doğal seçilim olmadan ne yeni virüsler oluşur, ne bakteriler çevreye uyum sağlar, ne de vücudumuzdaki antikorlar gelen hastalığa uyum sağlar. Doğal seçilim evrimin bir mekanizması. Evrim de dolayısıyla imünolojiyle doğrudan alakalı ve hepimizi ilgilendiriyor.

Bütün filojeni araştırmaları evrimi baz alıyor. Bütün tür ağaçları evrim baz alınarak çıkartılıyor. Bunlar tıpta ve kalıtımsal hastalıkların gelişimini incelemede pratik yardımcılar. Kalıtım da evrimin bir çarkıdır. Bu da doğrudan bizi ilgilendiriyor.

Kendini kopyalama da bizi doğrudan ilgilendiriyor. Bu da evrim sürecinin bir parçası.

Evrim bizi ilgilendirmiyor olsa akademik yayın veritabanlarında evrimle ilgili yayınlar fizik hakkında yapılan yayınlardan fazla olmazdı.

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

GDP

Doğal seçilim olmadan ne yeni virüsler oluşur, ne bakteriler çevreye uyum sağlar, ne de vücudumuzdaki antikorlar gelen hastalığa uyum sağlar. Doğal seçilim evrimin bir mekanizması. Evrim de dolayısıyla imünolojiyle doğrudan alakalı ve hepimizi ilgilendiriyor.

doğal seçilim demek evrim demek değil ki? ben doğal seçilimi tıpkı dedelerim gibi gözlemekteyim. gözümün önünde olan birşey. önemli olan doğal seçilimin evrim teorisinde öngörülenleri yapıp yapamayacağı. ben yapamayacağını düşünenlerdenim.

Bütün filojeni araştırmaları evrimi baz alıyor. Bütün tür ağaçları evrim baz alınarak çıkartılıyor. Bunlar tıpta ve kalıtımsal hastalıkların gelişimini incelemede pratik yardımcılar. Kalıtım da evrimin bir çarkıdır. Bu da doğrudan bizi ilgilendiriyor.

ne kalıtım ne de taksonomi evrim için kanıt sağlamaz. ilk bilimsel taksonomiyi evrimci olmayan Linnaeus yapmıştır. bugün hala o temelde sınıflama yapılır. canlıları sınıflamak için onların birbirinden türediğini kabul etmeye gerek yok..

alır şekline, cinsine göre dizersin, Linnaeus da öyle yapmıştır.

kalıtımı ise yine evrimci olmayan Mendel bulmuştur. evrim teorisi sonraları kalıtımı, mutasyonu ve taksonomiyi kendi açıklamalarında kullanmıştır.

Kendini kopyalama da bizi doğrudan ilgilendiriyor. Bu da evrim sürecinin bir parçası.

kendini kopyalama bir canlı faaliyeti (kristalleri saymazsak), bu evrim için açıklama olarak kullanılabilir ama evrim teorisinin olurluğu buna dayandırılamaz..

Evrim bizi ilgilendirmiyor olsa akademik yayın veritabanlarında evrimle ilgili yayınlar fizik hakkında yapılan yayınlardan fazla olmazdı.

üst düzey bir bilim olduğu ve pratik hayata etkisi olmadığ için ilgilendirmiyor dedim. akademik camiayı tabiki ilgilendirir. onların işi o..

sonuca gelirsek, evrim teorisinin olurluğu için doğal seçilim + mutasyon + taksonomi + homoloji + genetik gibi olgular "yeter şart" olmaktan uzaklar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğal seçilim demek evrim demek değil ki? ben doğal seçilimi tıpkı dedelerim gibi gözlemekteyim. gözümün önünde olan birşey. önemli olan doğal seçilimin evrim teorisinde öngörülenleri yapıp yapamayacağı. ben yapamayacağını düşünenlerdenim.

Ben de atomlar arası mesafenin çok olmasına bir türlü inanamıyorum. Taş nasıl sert olabiliyor o zaman?

Öyle cahilce akıl yürüterek "deden gibi gözlemleyerek" bir yere varamazsın. Ha bilim dinine uymuyorsa bu dininin suçu, bilimin değil.

ne kalıtım ne de taksonomi evrim için kanıt sağlamaz.

Sağlar. Retrovirüsler, telomerlerin yeri, haplogruplar, fosiller, hepsi evrim için kanıt sağlar. Hepsi mutasyon ve doğal seçilime de kanıt sağlar.

kalıtımı ise yine evrimci olmayan Mendel bulmuştur. evrim teorisi sonraları kalıtımı, mutasyonu ve taksonomiyi kendi açıklamalarında kullanmıştır.

Mendelin çalışması evrimin bir parçası olan mutasyonun mercimek darısı üzerinde incelenmesi ile ilgiliydi. Bilim adamları söz konusu olduğunda evrimci ya da evrim karşıtı gibi ifadeler bilim dışıdır, çok ayıp.

üst düzey bir bilim olduğu ve pratik hayata etkisi olmadığ için ilgilendirmiyor dedim. akademik camiayı tabiki ilgilendirir. onların işi o..

Evet, onların işi bilim. En azından bu konuda hemfikiriz. Akademiya sandığınız gibi gerçek dünyadan ayrı ve kopuk izole bir sekt değil. Her türlü hükümet projesinin ve sosyal hizmetin arkasında onlar var.

sonuca gelirsek, evrim teorisinin olurluğu için doğal seçilim + mutasyon + taksonomi + homoloji + genetik gibi olgular "yeter şart" olmaktan uzaklar..

Havada kalmış bir cümle. Neden uzaklar? Az önce ne dedin ki doğal seçilim mutasyon ve kalıtımın varlığı evrim için yetersiz olsun?

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de atomlar arası mesafenin çok olmasına bir türlü inanamıyorum. Taş nasıl sert olabiliyor o zaman?

Öyle cahilce akıl yürüterek "deden gibi gözlemleyerek" bir yere varamazsın. Ha bilim dinine uymuyorsa bu dininin suçu, bilimin değil.

bilim modelleme yapar, Dalton'un modeli bazı gözlemleri açıklayamadığı için geçersizdir. aynı şey evrim teorisi için geçerli değli, çünkü gözlenmesi gereken süreçler gözlenemiyor. aradaki farkı anlamaya çalış.

Sağlar. Retrovirüsler, telomerlerin yeri, haplogruplar, fosiller, hepsi evrim için kanıt sağlar. Hepsi mutasyon ve doğal seçilime de kanıt sağlar.

sen daha konuyu anlamamışsın ki:)

doğal seçilim ve mutasyon evrim için kanıt sağlamaz diyorum sen doğal seçilim ve mutasyonu evrime kanıt olarak gösteriyorsun. amele misin nesin:)

doğal seçilim ve mutasyonun varlığı zaten ortada, bu iki olgunun kanıta ihtiyacı yok, kanıta ihtiyacı olan şey bu iki olgunun evrim teorisinin iddialarını gerçekleştirip gerçekleştirmediği.

Mendelin çalışması evrimin bir parçası olan mutasyonun mercimek darısı üzerinde incelenmesi ile ilgiliydi. Bilim adamları söz konusu olduğunda evrimci ya da evrim karşıtı gibi ifadeler bilim dışıdır, çok ayıp.

yani demek ki evrim teorisi ortaya konmasa bile taksonomi, mutasyon, doğal seçilim, fosil bilim, genetik gibi uğraşlar yine varolacaklardı. kafanı biraz çalıştırsan anlarsın ne demek istediğimi. bir denesene?:)

Havada kalmış bir cümle. Neden uzaklar? Az önce ne dedin ki doğal seçilim mutasyon ve kalıtımın varlığı evrim için yetersiz olsun?

evrim teorisinin alternatif görüşleri elimine etmesi ve tek açıklayıcı teori olması için türlerin birbirine dönüştüğünü gözlemlemesi gerekir. modelleme yetersizdir, çünkü modelleme tekrarlanan süreçler için geçerli olabilir. tekil olaylar modelleme gerektirmez, tarihsel bilim olduğundan evrim bir kez emsalsiz olarak gerçekleşmiştir. yarasa bir kez evrilmiştir o yüzden modellenemez, modellenmesi de gereksizdir.

doğal seçilim ve mutasyonun varlığını göstermek türlerin birbirinden türediğini gösterse amenna, dediğin doğru olur. ama bu iki olgu türlerin cinslerin birbirinden türediğini göstermiyor..

homoloji ile yapısal ve genetik benzeşim yapmak kanıt sağlamaz, çünkü benzeşim kanıt değildir, benzeşim modeli önceler, bulmak istediğini buldurur.

bir kanıt veya doğrulama rakip veya alternatif görüşleri etkisiz kılmalıdır. doğal seçilim nedir? uyum sağlayanın neslini devam ettirmesi, mutasyon? genlerdeki üreme, şans ve fizik kanunlarının etkisiyle olşan değişimlerdir. bunlar toplandığında ortaya neden evrim çıksın? istersek çıkıyor, ama sonuç zorunlu değil. yani evrim teorisini zorunlu kılamıyor bu olgular.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilim modelleme yapar, Dalton'un modeli bazı gözlemleri açıklayamadığı için geçersizdir. aynı şey evrim teorisi için geçerli değli, çünkü gözlenmesi gereken süreçler gözlenemiyor. aradaki farkı anlamaya çalış.

Laboratuvar ortamında bakteriler ve sirke sinekleri üzerinde yapılan deneylerle bu canlılara daha önce sahip olmadıkları özellikler yapay seçilim ve doğal mutasyona bırakılarak katılabiliyor. Seçilimleri doğal haline bırakırsan olabileceğinin kanıtı.

sen daha konuyu anlamamışsın ki:)

doğal seçilim ve mutasyon evrim için kanıt sağlamaz diyorum sen doğal seçilim ve mutasyonu evrime kanıt olarak gösteriyorsun. amele misin nesin:)

doğal seçilim ve mutasyonun varlığı zaten ortada, bu iki olgunun kanıta ihtiyacı yok, kanıta ihtiyacı olan şey bu iki olgunun evrim teorisinin iddialarını gerçekleştirip gerçekleştirmediği.

Sen dediğimi anlamamışsın. Retrovirüsler türler arası kalıtıma kanıttır. Mutasyonlar da (örn. insanın ikinci kromozomunun atasının iki kromozomunun birleşmiş hali olması) evrimleşerek türleşmeye kanıttır. Bu da senin ortaya attığın "evrim gözlenmedi kanıtı da yok" gibisinden yaratılışçı sloganların aksini ispatlıyor. Cevap olarak yazmamın sebebi de bu. Anlamadığın zaman sor.

evrim teorisinin alternatif görüşleri elimine etmesi ve tek açıklayıcı teori olması için türlerin birbirine dönüştüğünü gözlemlemesi gerekir. modelleme yetersizdir, çünkü modelleme tekrarlanan süreçler için geçerli olabilir. tekil olaylar modelleme gerektirmez, tarihsel bilim olduğundan evrim bir kez emsalsiz olarak gerçekleşmiştir. yarasa bir kez evrilmiştir o yüzden modellenemez, modellenmesi de gereksizdir.

Evrimleşme gözlemlendi, gözlemleniyor da. Bir türe taksonomi yapabilmen için belli başlı özellikler seçersin. Modern kuşun gagası vardır. Dişli kuş fosili bulursan bu kuş mudur, sürüngen midir, yoksa Allahın yaratıp yok ettiği, kullarının kafasını karıştırmak ve onları maymuna benzetmek için ortaya attığı evrensel bir şaka mıdır? Yoksa ara geçiş fosili midir? Yoksa yakında "türleşme de var tamam fakat hala evrim olduğuna kanıt değil!!!" mi diyeceksin? :)

Yapay sinir ağlarında geri besleme yerine genetik algoritma kullanarak hareket karakteristiği tespiti yapılıyor. Optik okuyucularda da GA kullanılıyor. Bana şimdi genetik algoritmanın (evrimden modellenmiş olan seçilim, çoklama ve mutasyonu kullanarak sonuca yakınsamak için kullanılır) çalışmadığını mı söylemek istiyorsun?

Ha doğru, genetik algoritmanın çalışması da evrimin model olarak çalıştığına kanıt değil, pardon, pardon.

Yeni ne bileyim, türleşme var, genetik algoritma çalışıyor, tüm fosil kayıdı bu fikri destekliyor, mutasyon da var, doğal seçilim de var, kalıtım da var, ama evrim yok.

Komedi.

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte iki satrılık bu kod evrimi anlayamama progamıdır. Aşağıya yazıyorum dikkat edin:

İnput='Deve çöle uyum sağlamıştır. Kilometrelerce susuz gider.'

Sade vatandaş='Nasıl yani Devenin aklı mı var ki çöle uyum sağlıyabilsin?'

Sonuç='Devenin aklı yok, o halde Evrim yok! Sonuç, Darwin Cehenneme gitti!'

Bu tamamen "akıl ile düşünen" :D sadece vatandaş için girdiyi değiştirmeliyiz:

İnput='Deve tüm hücreleri ile çöle uyum sağlamayı başarabilmiş bir canlı hücreler bütünlüğüdür. Kilometrelerce susuz gider.'

Bu durumda sade vatandaş şunu diyemez:

Sade vatandaş='Nasıl yani Devenin aklı mı var ki uyum sağlıyabilsin?'

Şunu der='Nasıl yani Devenin akıllı hücreleri mi var ki uyum sağlıyabilsin?' :lol:

Sonra bizde evrimi anlatacak düzeye getirdiğimiz hastayı tencereye koyar alttan ateşi yakarız. Cehenneme hazırlık. :lol:

Şunu deriz:

Evet biz de onu diyoruz Hücre akıllı değil, akıl ile çalışmaz. Deveyi oluşturan hücreler sen onları nereye götürürsen oraya uyum sağlar. Bukalemunun üzerindeki deri "Ulan dur şunlara bir güzellik yapayım" deyip, rengini kendi kafasına göre mi değiştiriyor? Yoksa ona sen hangi ışığı yansıtırsan ona göre mi değiştiriyor?

Bizim "Akıllı" Evrim Düşmanlarının anlayabilmesi için en ilkel yöntemleri seçiyorum.

Bakalım bir faidesi olacak mı? Kafa basacak mı bakalım?

Sevgili inevitablen bilimsel oalrak evrim ve modifikasyon birbirlerinden doğu ve batı kadar farklı şeyler bu konuda kimsenin tereddütü yok. basitleştirmişsin gerçekten ancak keşke 4 5 ay öncesine dönebilsen çünkü görmediğin için inanmadığın ancak kendisini göremnediğin halde sanatının yüceliğinden her an varlığını sana hissettiren yaratanına karşı 150 sene önce bir teorinin söylediklerinin peşine düşmez olurdun. evrim gözlemlenemiyor farkındasın km lece su içmeden giden deveye Müslümanlar ve inananlar Allah o ortama ve şartlara göre onu öyle dizayn etmiş ki orada kullanılabilsin, yoksa çölde böyle bir hayvanın yaşaması mümkün değildi diyor. Buna kanıt var mı bilimsel ? Yok. mantıklı mı? Mantıklı tabii ki; çünkü Allah evrenin içindekilerle hepsini idare ve sevk etmektedir bunu da elbette yapabilir, hikmet ve gaye bunu gerektirir.

ilk canlının oluşumunu tesadüflere veren evrim dünyanın yaşını ve evrenin geçmişini hiç hesaba katmıyro ve onu gizlemeye dikkatleri sadece neden olmasın gibi bir anlayışa terkediyor.

Mesela 100 aminoasitli bir protein 10 üzeri 158 şekilde bağ kurabilir ve bunlardan sadece bir tanesi işe yarar. Çünkü hücre yapısına katılmayan veya zincir veya organik bağ oluşiturmayan aminoasit çöpten başka bir şey dfeğildir. halbuki en basşit canlılarda bulunan protein dahi genelde en az 400 aminoasitlik proteinler bulunur.

New York Üniversitesi kimya profesörü ve DNA uzmanı Robert Shapiro, sadece basit bir bakteride bulunan 2000 çeşit proteinin rastlantısal olarak meydana gelme ihtimalini hesaplamıştır. Elde edilen rakam, 10 üzeri 40.000'de 1 ihtimaldir. Chandra Wickramasinghe bu rakam karşısında şu yorumu yapar:

Bu rakam (10 üzeri 40.000) Darwin'i ve tüm evrim teorisini gömmeye yeterlidir. Bu gezegenin ya da bir başkasının üzerinde hiçbir zaman (hayatın doğabileceği) bir ilkel çorba olmamıştır ve yaşamın başlangıcı rastlantısal olarak gerçekleşemeyeceğine göre, amaçlı bir aklın ürünüdür

İlkel dünyadaki tüm göllerin ve denizlerin aminoasitlerle dolu olduğunu farzetsek bile bu aminoasitlerin uygun sayı, çeşit ve sıralamada dizilerek tek bir faydalı protein molekülü oluşturabilmelerinin mümkün olmadığı, olasılık hesaplarıyla, fizik ve kimya kanunlarıyla ortaya konmuştur. Dolayısıyla, ilkel dünyada aminoasitlerin bulunduğu var sayılsa bile, bunun canlılığın oluşabilmesi açısından hiçbir anlamı ve etkisi yoktur. Çünkü, aminoasitlerin proteinleri oluşturması, proteinlerin hücrenin organellerini meydana getirmesi, organellerin hücre sıvısı içinde biraraya gelip son derece kompleks bir zarla çevrilerek canlı bir hücre oluşturmaları, moleküllerin kendi kendilerine yapabilecekleri rastgele kimyasal reaksiyonların sınırlarının çok ötesinde, akıl almaz karmaşıklıktaki olaylardır. Bizzat evrimci otoriteler bile evrimin daha işin başındaki bu büyük açmazını dile getirmişlerdir. Ünlü Rus evrimcisi A. I. Oparin göz ardı edilemeyen bu gerçeği söyle ifade eder:

"Maalesef hücrenin meydana gelişi evrim teorisinin bütününü içine alan en karanlık noktayı teşkil etmektedir.

Şimdi gerçek şu ki , darwin kraliyet gemisini alıp yıllarca gezip dolaştıtan sonra mesela en popüler bilinen spinozaların gagalarının birbirine benzediğini kediye benzeyen bir çok tür olduğunu bir dünya bitki örneği alarak gaga benzetmesi gibi yaprak benzetmelerini yaptığını biliyoruz. Bu bir bakıma mazur görülebilir. Çünkü darwin 150 sene önce ne mikroskop biliyordu ne hücre ne de DNA. Bilim admalarının ağzını açık brakan tk iplikli RNA yı duymamıştı bile. Bundan dolayı bu bundan şu da şundan gelmiştir diyebiliyordu. fosil sorusu ona da sorulmuş ve şimdi daha erken yer altı bu türlerin hepsinin ara formlarıyla dolu olmalı demişti. 150 senen geçti biyokimyada ve genetikte dev ilerlemeler oldu. Artık mitekondriyi stoplazmayı golgiyi bilmeyen yok. ilkel dünyada oluştuğunu söylediği canlılığın en son teknolojilerin kullanıldığı günümüz nanoteknolojikl labratuvarlarda oluşmamasını açıklamak mümkün değil.

İnsanlar artık var sayımlarla değil, bilimden bilimsel metodolojiyle tamin olma eğiliminde. ele geçmeyen fosiller yerine yapılan çizimler artık sadece görselliği kullanıp inanmaya psikolojik olarka zorlama tekniği olduğu inancını oluşturdu.

MEsela su içindeki moleküller birbirine ters yönde hareket ediyorlar eğer bir ihtimal aynı yönde hareketleri söz konusu olsa suyun bardaktan bir büfe hızından çok daha süratli bardaktan çıktığına şahit olurduk ve bu 400 aminoasitli bir protein molekülünün oluşimasından çok çok daha imkan dahilinde olan bir şey. Ancak bunarağmen böyle bir şeye şhit olan olmadığı gibi muhtemelen bundansonra da şahit olan olmayacaktır.

Gerçek bu herkes irade sahibi ve özgür sonuçta herkes kendi bacağından .... değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıkarfalcon

Evrimi genetik algoritma tabanlı düşün. Onu düşünemiyorsan logaritmik karmaşıklığı düşün. Brute force (çizgisel dizgede karesel en kötü durum) ya da eksponansiyel algoritma değil. Evrimi brute force sanırsan böyle her kombinasyonun tek tek denenmesi gerektiği yanılgısına düşersin. Halbuki evrimde her bir kombinasyonun işe yarar kısımları kalıyor, küçük bir mutasyona uğruyor, kalanlar arasında doğal seçilim gerçekleşiyor.

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıkarfalcon

Evrimi genetik algoritma tabanlı düşün. Onu düşünemiyorsan logaritmik karmaşıklığı düşün. Brute force (çizgisel dizgede karesel en kötü durum) ya da eksponansiyel algoritma değil. Evrimi brute force sanırsan böyle her kombinasyonun tek tek denenmesi gerektiği yanılgısına düşersin. Halbuki evrimde her bir kombinasyonun işe yarar kısımları kalıyor, küçük bir mutasyona uğruyor, kalanlar arasında doğal seçilim gerçekleşiyor.

:D Böylesi daha uygun.

Bu vatandaşa aylar evvel evrim karşıtı bilimsel makale bulma ödevi verilmişti ama araştıracağına hala aynı çöplükten ezberleyip ezberleyip buraya geliyor ve başlığa yapıştırıyor.

Sıkarfalcon nicki, kendisinin nasıl bir palavracı olduğunun ve kendisine uzun uzun cevap verilmemesi gerektiğinin kolayca hatırlanabilmesi için uygundur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> evrim gözlemlenemiyor farkındasın km lece su içmeden giden deveye Müslümanlar ve inananlar Allah o ortama ve şartlara göre onu öyle dizayn etmiş ki orada kullanılabilsin, yoksa çölde böyle bir hayvanın yaşaması mümkün değildi diyor.

Tam tersine, evrim gözlemleniyor, her yerde, hatta aile albümüne bak orada bile görürsün.

>>> New York Üniversitesi kimya profesörü ve DNA uzmanı Robert Shapiro, sadece basit bir bakteride bulunan 2000 çeşit proteinin rastlantısal olarak meydana gelme ihtimalini hesaplamıştır.

Evet, elbette. Ama burada şöyla bir sorun var, DNA Raslantıyla ortaya çıkmaz. Biraz tuz ruhuna çinko atarsan ne olacağı raslantıyla mı belirlenir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> evrim gözlemlenemiyor farkındasın km lece su içmeden giden deveye Müslümanlar ve inananlar Allah o ortama ve şartlara göre onu öyle dizayn etmiş ki orada kullanılabilsin, yoksa çölde böyle bir hayvanın yaşaması mümkün değildi diyor.

Tam tersine, evrim gözlemleniyor, her yerde, hatta aile albümüne bak orada bile görürsün.

>>> New York Üniversitesi kimya profesörü ve DNA uzmanı Robert Shapiro, sadece basit bir bakteride bulunan 2000 çeşit proteinin rastlantısal olarak meydana gelme ihtimalini hesaplamıştır.

Evet, elbette. Ama burada şöyla bir sorun var, DNA Raslantıyla ortaya çıkmaz. Biraz tuz ruhuna çinko atarsan ne olacağı raslantıyla mı belirlenir?

sen aile albümüne bak maymundan öte neler vara kabul ettiğin bilimsel dediğin insanlıktan nasibini alamamış edep ve hayadan mahrum zavallı herif. gözlenen bir tane bilimsel örnek yaz bana laf ebeliği yapacağına, lafla peynir gemisi yürümez......

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen aile albümüne bak maymundan öte neler vara kabul ettiğin bilimsel dediğin insanlıktan nasibini alamamış edep ve hayadan mahrum zavallı herif. gözlenen bir tane bilimsel örnek yaz bana laf ebeliği yapacağına, lafla peynir gemisi yürümez......

sen bize topraktan bir insan yarat bakalım, lafla peynir gemisi yürümez diyen zavallı. evrim milyonlarca yıl sürer, bu yüzden taklit edilemez. yaratılış anidir, bu yüzden taklit edilebilmeli.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıkarfalcon

Evrimi genetik algoritma tabanlı düşün. Onu düşünemiyorsan logaritmik karmaşıklığı düşün. Brute force (çizgisel dizgede karesel en kötü durum) ya da eksponansiyel algoritma değil. Evrimi brute force sanırsan böyle her kombinasyonun tek tek denenmesi gerektiği yanılgısına düşersin. Halbuki evrimde her bir kombinasyonun işe yarar kısımları kalıyor, küçük bir mutasyona uğruyor, kalanlar arasında doğal seçilim gerçekleşiyor.

sevgili bayşapka, enzim diyorum sadece proteinden oluşan enzim için gereken süre 10 ^40 000 evrenin yaşı 10 ^11 den küçük. kulağa hoş geliyor söylediğin ama ne ilk oluşan protein çorbasına dair bir kanıt var, ne tepesine giden hava deliğinin önceki halini gösteren balibna fosili var ne de ilk akciğerli hayvan da akciğerin bir önceki hayvan da ne halde olduğuna dar bir kanıt var. tam olmazza bir işe yaramayan karaciğerin ilkel halini düşünebiliyormusun, nasıl oldu ilk başta? tesadüflerle olmaz bu işler isteyen anlar istemeyen cehennem de anlamadığına pişman olur şurada 50 yıl kalmadı merak etmeyelim:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili bayşapka, enzim diyorum sadece proteinden oluşan enzim için gereken süre 10 ^40 000 evrenin yaşı 10 ^11 den küçük. kulağa hoş geliyor söylediğin ama ne ilk oluşan protein çorbasına dair bir kanıt var, ne tepesine giden hava deliğinin önceki halini gösteren balibna fosili var ne de ilk akciğerli hayvan da akciğerin bir önceki hayvan da ne halde olduğuna dar bir kanıt var. tam olmazza bir işe yaramayan karaciğerin ilkel halini düşünebiliyormusun, nasıl oldu ilk başta? tesadüflerle olmaz bu işler isteyen anlar istemeyen cehennem de anlamadığına pişman olur şurada 50 yıl kalmadı merak etmeyelim:)

Yavrucuğum ne alakası var masallarla bilimin? Ne protein çorbası ne 40000 sıfırı ne diyorsun sen? Her türlü fosil var, uyduruk propagandaları tekrar ediyorsun sadece. Evrenin bir tanrısı varsa ve işimize karışmak istiyorsa ancak yalan yanlış propaganda yaptığın için seni cezalandırır, beni değil.

Anlattık ya evrim brute force değildiir anlamadıysan sor ne demek diye, cozutma fazla.

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu otkafalara, bir canlının ya da organın şak diye ortaya çıkmasının ancak Kuran gibi masal kitaplarında olacağını, evrim teorsinin böyle bir şey söylemediğini, önlerine konan hesapların bir protein ya da daha kompleks yapıların şak diye ortaya çıkma olasılığının hesabı olduğunu anlatamazsın. Deveye hendek atlatmayı dene, şansın daha yüksek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu otkafalara, bir canlının ya da organın şak diye ortaya çıkmasının ancak Kuran gibi masal kitaplarında olacağını, evrim teorsinin böyle bir şey söylemediğini, önlerine konan hesapların bir protein ya da daha kompleks yapıların şak diye ortaya çıkma olasılığının hesabı olduğunu anlatamazsın. Deveye hendek atlatmayı dene, şansın daha yüksek.

Şimdiye kadar kanıtlayamadığın hesabı varsayımlarla değerlendiriyorsun ama...

Diyorsunki...

Örneğin...

Geçenlerde ida fosili bulunmuştu...

Büyük tantana koptu....

Neymiş...

İnsanın kayıp atası bulunmuş....

Bu değerlendirmeyi neye göre yapıyorlar....

Orası meçhul...

Zaten adamlar şartlanmış...

Bulunan her fosile...

Yok insanın kayıp atası ninesi...

Babaannesi...

Dedesi demekten utanmıyorlar...

Siz inanmaya devam edin....

Bu arada seni gözüm bir yerden ısırıyor ama...

Yakında kokusu çıkar ortaya....

Ex birine benziyorsun... :D :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen aile albümüne bak maymundan öte neler vara kabul ettiğin bilimsel dediğin insanlıktan nasibini alamamış edep ve hayadan mahrum zavallı herif. gözlenen bir tane bilimsel örnek yaz bana laf ebeliği yapacağına, lafla peynir gemisi yürümez......

Budala, ne dedik sana?

Eğer annen ve babanın %100 aynısı değilsen, demekki evrim geçiriyorsun işte. Daha ne olacaktı peki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> sevgili bayşapka, enzim diyorum sadece proteinden oluşan enzim için gereken süre 10 ^40 000 evrenin yaşı 10 ^11 den küçük.

Alın işte bir şapşal daha.

Budalalığı şiar edinen şapşal; sana açıkca sorduk. Tuz ruhuna çinko atıyorsun. Ne olacak? Sence burada olanlar tesadüf müdür?

Buyur bir cevap ver görelim hadi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...