Jump to content

İskandinav ülkelerinde oruç 20 saate yakın tutuluyor


Recommended Posts

''Ramazanda oruç tutmadan sabrı öğreniyorum.

Hala davulcunun birine yumruk atmadım...

Ramazanda yarış pistine dönen caddemizde hala yaşıyorum...

Hala eşime dostuma çay ikram etmiyorum.

Hala çok pis kokan nefeslere katlanıyorum.

Hala minareden bir hoca atmadım...

Hala ramazanda müslüman olan tv lerden birini camdan dışarı fırlatmadım.

Sizce sabrı öğrenmem için bunlar yeterli değil mi?

Ana karnından sabırsız mı doğuyoruz,sabır öğrenmek için aç kalmak mı gerekiyor.Sonra sabrı niçin öğreniyoruz.Karşılıklı konuşarak birşeyler öğretilemiyor mu? Aç kal demek ki gerekiyor?....''

bu anlayış tarzı ile normal yaşamını nasıl sürdürüyorsun merak ediyorum..biri de yazmış,müslümanların tüm yıl oruç tutması gerekir..yani bu kadar kaba tabirle anlamak aslında inanmayan biri için beni şaşırtmıyor..benim yeğenim de bana aynı soruları soruyor biliyor musun..kendisi yedi yaşında....

bu sabrın farklı bir boyutu , edi yle büdü yü karıştırma..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 67
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

ayrıca ağız kokusunu bile islam a çamur atmak adına oruca bağlıyorsunuz..dişlerin arasında yemek artığı kalırsa bakteriler ürüyor doğal olarak ağız kokusu yapıyor ,dişlerini fırçalarsan bu sorun ortadan kalkar..yani bu bireysel bir sorun..

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayrıca ağız kokusunu bile islam a çamur atmak adına oruca bağlıyorsunuz..dişlerin arasında yemek artığı kalırsa bakteriler ürüyor doğal olarak ağız kokusu yapıyor ,dişlerini fırçalarsan bu sorun ortadan kalkar..yani bu bireysel bir sorun..

benim bu konuda rahatsız olduğum tek şey oruç tutmayıp yiyip içenlere "saygısız" denilmesi. esasen bunu sözü söyleyenler oruç tutmayanlara saygısızlık etmektedir. kimse sana zorla oruç tutturmuyor, kendi iradenle tutuyorsun o halde olacaklara katlanacak ve oruç tutmayıp özgürce yiyip içenlerede tahammül edeceksin. ona saygısız diyerek çamur atarken, esasen sen yobazca saygısızlık etmektesin.

oruç tutmadığı için saldırıya uğrayanlara ise hiç değinmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kere oruç tutan biri ilk olarak sabrı öğrenir..Psikolojde bile bu böyledir,etrafına karşı daha sabırlı olmayı öğrenirsen daha mutlu olursun..herhalde manevi faydasını kimse inkar etmez..Maddi faydası çok değildir belki ama zararı yoktur orucun..1 Yyıl boyunca çalışan karaciğer dinleniyor..vs bunu bilmek farklı gerçi inanmak farklı..Ayrıca senede bir ay yapılan bişey..sürekli olmadığı için çok büyük,sizin abarttığınız kadar büyük bir problem oluşturmuyor...Ayrıca siz tutmadığınız açlığın ne demek olduğunuj hiç bir zaman tahmin edemeyeceğiniz için,etrafa karşı duyarsız kalıyorsunuz..Susamış bir insanın karşısında langır langır su içebilirsiniz hiç da vicdan sızlamaz..ama bunun farkına varmayı sağlayan oruç insanı medeni yapıyor..işte fark bu..

Bu bilgilerin hemen hepsi yanlış, özellikle karaciğerin dinleniyor olduğunu söylemek. Dudak uçuklatacak bir iddia bu ama beni rahatsız eden başka bir şey var.. Hemen bütün inanırların sığındığı bir yalan..

Oruç tutarak sabrı öğrendiğinizi, ondan da önemlisi aç insanın halinden anlamak için de bu ibadetten yararlandığınızı söylemeniz.

Dünya üzerindeki en büyük yalan, en büyük kendini kandırmaca, en büyük sahtekarlıktır bu.

Açlığı, yoksulluğu, ancak gerçekten yaşayan bilir. "-Mış" gibi aç kalarak anlamak mümkün değildir. Bu koca bir yalan..

Sen gece kalkıp tıka basa karnını doyuracaksın, hatta seni daha uzun süre tok tutacak besinleri özenle seçeceksin, ezan okununca kendi imkanlarının izin verdiği ölçüde mükellef bir sofraya oturacaksın, ondan sonra da aç kalanı anladığını, sabrı öğrendiğini zannedeceksin..

Bilmem siz kendiniz inanıyor musunuz bu yalana?

Akşam ezanını bekliyorsun.. Biliyorsun ki akşama karnın doyacak, bu açlık sahte.. Geçici.. Ve tastamam lüx.. Tercih..

Sabırmış..

"Oruç tutmak dinimin gereği, Allah'ın emri. Oruç tutunca bir görevi yerine getirmenin rahatlığını duyuyor ve geçici açlığı dert etmiyorum. Hatta bu bana huzur veriyor, kendimi inandığım Allah'ıma bir adım daha yakın hissediyor, belki huşu bile duyuyorum. Bu nedenle oruç tutuyorum" deyin. Başımın üstünde yeriniz var.

Ama açları, yoksulları alet etmeyin. Siz kim açın yoksulun halinden anlamak kim. Bunu söyleyen insan ancak kendine müslümandır. Yüzde doksanbeşiniz de öyle zaten..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu bilgilerin hemen hepsi yanlış, özellikle karaciğerin dinleniyor olduğunu söylemek. Dudak uçuklatacak bir iddia bu ama beni rahatsız eden başka bir şey var.. Hemen bütün inanırların sığındığı bir yalan..

Oruç tutarak sabrı öğrendiğinizi, ondan da önemlisi aç insanın halinden anlamak için de bu ibadetten yararlandığınızı söylemeniz.

Dünya üzerindeki en büyük yalan, en büyük kendini kandırmaca, en büyük sahtekarlıktır bu.

Açlığı, yoksulluğu, ancak gerçekten yaşayan bilir. "-Mış" gibi aç kalarak anlamak mümkün değildir. Bu koca bir yalan..

Sen gece kalkıp tıka basa karnını doyuracaksın, hatta seni daha uzun süre tok tutacak besinleri özenle seçeceksin, ezan okununca kendi imkanlarının izin verdiği ölçüde mükellef bir sofraya oturacaksın, ondan sonra da aç kalanı anladığını, sabrı öğrendiğini zannedeceksin..

Bilmem siz kendiniz inanıyor musunuz bu yalana?

Akşam ezanını bekliyorsun.. Biliyorsun ki akşama karnın doyacak, bu açlık sahte.. Geçici.. Ve tastamam lüx.. Tercih..

Sabırmış..

"Oruç tutmak dinimin gereği, Allah'ın emri. Oruç tutunca bir görevi yerine getirmenin rahatlığını duyuyor ve geçici açlığı dert etmiyorum. Hatta bu bana huzur veriyor, kendimi inandığım Allah'ıma bir adım daha yakın hissediyor, belki huşu bile duyuyorum. Bu nedenle oruç tutuyorum" deyin. Başımın üstünde yeriniz var.

Ama açları, yoksulları alet etmeyin. Siz kim açın yoksulun halinden anlamak kim. Bunu söyleyen insan ancak kendine müslümandır. Yüzde doksanbeşiniz de öyle zaten..

Oruç tutmak dinimin gereği, Allah'ın emri. Oruç tutunca bir görevi yerine getirmenin rahatlığını duyuyor ve geçici açlığı dert etmiyorum. Hatta bu bana huzur veriyor, kendimi inandığım Allah'ıma bir adım daha yakın hissediyor, belki huşu bile duyuyorum. Bu nedenle oruç tutuyorum..

bunu diyorum ,bunu senin başının üstünde yer edinmek için de söylemiyorum..

karaciğerin dinlendiğini ben söylemiyorum,ben bir bilim adamı değilim ,tıp okumadım..nasıl ki,bir hastalığımda doktora gibi onun söylediklerine inanarak,güvenerek tedavime başlayabiliyorsam..bu konuda da yine uzman görüşlerin fikirlerine güveniyorumm.peki sen bir doktor musun ,insan anotomisi ile ilgili yeterli bir bilgiye sahip misin,neye dayanarak kalkıp da böyle bir şey yok bu bir safsatadır diyebiliyorsun?Ya da hangi bilginin adı altında bu iddiayı atabiliyorsun..ben sana bu iddiamla ilgili bir sürü önemli isim sıralarım..peki senin ki dudak uçuklatan bir iddia değil mi?

ateistlere sahteker dersem tüm ateistler ayağa kalkar ve işte müslümanlar böyle saygısız,bencil derler..ama sen istediğin üslüpla konuşabiliyorsun..bu bir ayrıcalık değil mi?

ben sana diyorum ki,(dini karıştırmadan),arkadaşım ben bazı günler belirli saatlerde yemek yemiyorum,çünkü fakir insanları gördüğümde onların açlık duygularını tatmak istiyorum,nasıl bir ruh hali içerisinde olduklarını ,o psikolojiyi yaşamak istiyorum...

bu somut bir yardım taşımıyor,bu manevi birşey..bu benimle ilgili birşey..bunda ne kötülük var nasıl acaiplik var ben de bunu anlamıyorum..

imkanlarım ölçüsünde evet lüx bir sofraya oturacağım ve ya oturamayacağımm..yine bu benim bireysel tercihim..Allah sana demiyor ki,iftarını veya sahurunu tıka basa yap..bu benim iradesizliğimdir..bunun dinle ne alakası var onu da anşamadım..

fakirlere yardıma gelince oruç tut,yardım yapma diye birşey de yok..oruç tut ,yardım da yap size mani olan yok..yine bu da iradesel birşey..islamla alaka yok..

bu eleştirini müslüman geçinen,çıkarcı bir şekilde cennete gitmek için oruç tutan kimselere yaptıysan sorun yok''

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayrıca ağız kokusunu bile islam a çamur atmak adına oruca bağlıyorsunuz..dişlerin arasında yemek artığı kalırsa bakteriler ürüyor doğal olarak ağız kokusu yapıyor ,dişlerini fırçalarsan bu sorun ortadan kalkar..yani bu bireysel bir sorun..

ağız kokusu diş fırçalama ile geçmez ama abdest almayı temizlik sanan çoğu müslüman pis gezer..

tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kaynak ZAMAN : http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1015257&title=iskandinav-ulkelerinde-oruc-20-saate-yakin-tutuluyor

herşey ortada artık yorum bile yapmıycam, bakalım "islam evrensel bir dindir" diyenler buna ne diyecekler ?

Kuzeydeki Türkler Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşlerinin vakit tarifesini temel alıyor.

EVRENSEL OLMAYAN islam dini ve Kuran değil, sadece kafasında göre tan vakti seçen Diyanet yetkilileridir. Diyanet her nedense yıldız gözleyenlerin kullandığı "astronomik tan"ı seçmiştir. Son zamanda TVde de tartışıldı. Süleymaniye vakfı denen şey ile ilahiyat profu Abdulaziz Bayındır bundan 40 DAKİKA sonra oruca başlanması gerektiğini söylüyor. Çünkü ışık çizgisinin gözüktüğü vakit bu. İlk islam yıllarında çölde ufuğa bakıp bu ışığı görünce oruca başlarlarmış. Kuran'da da buna benzer bir ifade var. 40 dakika Türkiye için. Kuzey ülkelerinde bir kaç saate kadar çıkıyormuş bu fark. Yani şöyle diyelim 20 saat değil, yaklaşık 16-18 saat tutmaları gerek. O kadar da bir zul değil bu. Hem hava serin olunca hiç susuzluk çekmiyor insan. İşte o çalışma: http://www.suleymaniyevakfi.org/bulten/imsak-vakti.html

İmsak vaktinde bir saçmalık olduğunu bir kaç senedir bu forumda söylüyordum. İnsanlar sahur yedikten sonra zıbarıp yatıyor, yada saatlerce namazı bekliyor, oysa güneşin doğuşuyla güne başlamalı, diyordum. "Siyah iplik, beyaz iplik" meselesi var ki o söylenmedi daha: +20 dakika da oradan.

Saçmalıklardan sıyrılıp doğru bilgiler ortaya çıkmaya başlıyor, dirençle karşılaşsa da. Çok şaşırtıcıdır ki direnenlerin başında Zekeriye Beyaz gibi "mesaj önemlidir"ciler geliyor. Böyle şeylerle uğraşarak dinin özünden uzaklaşmamalıymışız. Çobandan uzaklaşmayan koyun gibi, yakıştıramadım Zekeriya hoca.. (yada yakıştırdım, tam sana göre.)

kuran evrensel değil tabiki ama ana mesajı evrensel o da allahın varlığı ve birliği üzerine olan ayetlerdir..bu durumda tabiki isveçliyi ilgilendiren bir şey yok ortada.oralarda yaşayıp 20 saat aç kalan gerizekalılarımıza diyecek laf bulamıyorum en azından kendi ülkelerinin saatine göre ayarlayabilirler.şu hurma ve zeytin takıntısı da sinir bozucu.hurma fetişizmi yaratıp her yıl dünyaya dandik mallarını kakalıyorlar..sanki ananas gibi bişey bu meyve...

Kuran'ın her tarafı evrensel. Yeter ki bi doğru anlayalım. Belli bir sistematik içinde (Kuran'daki gibi) anlamaz isek dini, mitolojik bir dinine döner. Kuran evrensel olmazsa ona niye inanayım. Tamam, Kuran'da iftarı hurmayla zeytinle açın demiyor ama, "tan yerinin siyah ipi beyaz ipinden SİZCE ayırd edildiğinde başlayın diyor. İsveç'te de böyle olacak, Arabistan diye özelleştirmemiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oruç tutmak dinimin gereği, Allah'ın emri. Oruç tutunca bir görevi yerine getirmenin rahatlığını duyuyor ve geçici açlığı dert etmiyorum. Hatta bu bana huzur veriyor, kendimi inandığım Allah'ıma bir adım daha yakın hissediyor, belki huşu bile duyuyorum. Bu nedenle oruç tutuyorum..

bunu diyorum ,bunu senin başının üstünde yer edinmek için de söylemiyorum..

karaciğerin dinlendiğini ben söylemiyorum,ben bir bilim adamı değilim ,tıp okumadım..nasıl ki,bir hastalığımda doktora gibi onun söylediklerine inanarak,güvenerek tedavime başlayabiliyorsam..bu konuda da yine uzman görüşlerin fikirlerine güveniyorumm.peki sen bir doktor musun ,insan anotomisi ile ilgili yeterli bir bilgiye sahip misin,neye dayanarak kalkıp da böyle bir şey yok bu bir safsatadır diyebiliyorsun?Ya da hangi bilginin adı altında bu iddiayı atabiliyorsun..ben sana bu iddiamla ilgili bir sürü önemli isim sıralarım..peki senin ki dudak uçuklatan bir iddia değil mi?

ateistlere sahteker dersem tüm ateistler ayağa kalkar ve işte müslümanlar böyle saygısız,bencil derler..ama sen istediğin üslüpla konuşabiliyorsun..bu bir ayrıcalık değil mi?

ben sana diyorum ki,(dini karıştırmadan),arkadaşım ben bazı günler belirli saatlerde yemek yemiyorum,çünkü fakir insanları gördüğümde onların açlık duygularını tatmak istiyorum,nasıl bir ruh hali içerisinde olduklarını ,o psikolojiyi yaşamak istiyorum...

bu somut bir yardım taşımıyor,bu manevi birşey..bu benimle ilgili birşey..bunda ne kötülük var nasıl acaiplik var ben de bunu anlamıyorum..

imkanlarım ölçüsünde evet lüx bir sofraya oturacağım ve ya oturamayacağımm..yine bu benim bireysel tercihim..Allah sana demiyor ki,iftarını veya sahurunu tıka basa yap..bu benim iradesizliğimdir..bunun dinle ne alakası var onu da anşamadım..

fakirlere yardıma gelince oruç tut,yardım yapma diye birşey de yok..oruç tut ,yardım da yap size mani olan yok..yine bu da iradesel birşey..islamla alaka yok..

bu eleştirini müslüman geçinen,çıkarcı bir şekilde cennete gitmek için oruç tutan kimselere yaptıysan sorun yok''

Oruç tutmanın karaciğerin dinlenmesinde ne gibi bir yararı olabilir?

Karaciğerin dinlenmesi ne demek acaba?

Bu iddiayı ilk defa duyuyorum.

Vücudumuzdaki organların hiç birisi dinlenmez.

Organlar çalışmazlarsa ölürler. Her organ her an çalışmak zorundadır.

Böbrekler idrar üretirken beyin düşün üretir. Beyin bir saniye bile düşün üretmeden durmaz.

Karaciğerin dinlenmesi diye bir kavram yoktur.

Karaciğer hastalıklı ise hastanın bazı gıdalardan uzak durması tavsiye edilir.

Hepsi o kadar. Sağlıklı bir insanın karaciğeri dinlendirilmez. İsteseniz de dinlendirmezsiniz zaten.

Karaciğerin içinden kan sürekli olarak geçecektir.

Oruç tutmanın yararlı olabilmesi için herşeyden önce insanın bol miktarda su içmesi gerekir.

12 saat aç kalmanın sağlıklı bir insana zararı olmaz ama hava çok sıcaksa 12 saat bile susuz kalmak böbreklerdeki kan akımını yavaşlattığı için zararlıdır.

Yani su içmemekle böbreklere giden kan azalır ve bu azalma böbreklere zarar verir. Böbreklerden ne kadar çok kan geçerse, o kadar iyidir. Tabii normal sınırlar içinde.

Açlığın vücuda yararlı olabilmesi için susuzluğun önlenmesi gerekir.

Yani oruç tutarak rejim yapmak ve kilo kaybetmek istiyorsanız, su içmezseniz ve sağlığınız yerinde değilse, oruçtan zarar görürsünüz.

Aç kalmak bir sorun değildir. Susuz kalmak sorundur.

Ve sağlıklı karaciğerin dinlenmesi diye bir kavram yoktur.

Yalnız ağır bir karaciğer hastalığı olanlarda ağızdan gıda verilmez. Karaciğer nekrozlarında, komalarına, ağır sarılıklarda ve benzeri durumlarda.

Aç kalmanın yararı olsa bile o yararın karaciğer dinlenmesi ile alakası yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen gece kalkıp tıka basa karnını doyuracaksın, hatta seni daha uzun süre tok tutacak besinleri özenle seçeceksin, ezan okununca kendi imkanlarının izin verdiği ölçüde mükellef bir sofraya oturacaksın, ondan sonra da aç kalanı anladığını, sabrı öğrendiğini zannedeceksin..

Bilmem siz kendiniz inanıyor musunuz bu yalana?

Akşam ezanını bekliyorsun.. Biliyorsun ki akşama karnın doyacak, bu açlık sahte.. Geçici.. Ve tastamam lüx.. Tercih..

Sabırmış..

Bütün bir ay boyunca oruç tutanlar bilir: İnan ki o "mükellef sofra" ve tok tutuculara ihtiyaç kalmıyor. İlk günlerin açgüzlülüğü çabuk bitiyor. İmsakta bir kaç yudum, iftarda bir çorba, karnının doymasına yetiyor. Aslında orucu düzgün tutanlar, "Hint fakiri"ne döndük diyebilirim. Şişman olanlar zayıflıyor, bunun örneklerini kendim biliyorum, gerçek bu. Yeter ki düzgün oruç tutulsun. Sizlerin gördüğü mükellef sofralar, ilk günlerin şımarıklığı olsun. Öyle temenni ederdim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuzeydeki Türkler Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşlerinin vakit tarifesini temel alıyor.

EVRENSEL OLMAYAN islam dini ve Kuran değil, sadece kafasında göre tan vakti seçen Diyanet yetkilileridir. Diyanet her nedense yıldız gözleyenlerin kullandığı "astronomik tan"ı seçmiştir. Son zamanda TVde de tartışıldı. Süleymaniye vakfı denen şey ile ilahiyat profu Abdulaziz Bayındır bundan 40 DAKİKA sonra oruca başlanması gerektiğini söylüyor. Çünkü ışık çizgisinin gözüktüğü vakit bu. İlk islam yıllarında çölde ufuğa bakıp bu ışığı görünce oruca başlarlarmış. Kuran'da da buna benzer bir ifade var. 40 dakika Türkiye için. Kuzey ülkelerinde bir kaç saate kadar çıkıyormuş bu fark. Yani şöyle diyelim 20 saat değil, yaklaşık 16-18 saat tutmaları gerek. O kadar da bir zul değil bu. Hem hava serin olunca hiç susuzluk çekmiyor insan. İşte o çalışma: http://www.suleymaniyevakfi.org/bulten/imsak-vakti.html

İmsak vaktinde bir saçmalık olduğunu bir kaç senedir bu forumda söylüyordum. İnsanlar sahur yedikten sonra zıbarıp yatıyor, yada saatlerce namazı bekliyor, oysa güneşin doğuşuyla güne başlamalı, diyordum. "Siyah iplik, beyaz iplik" meselesi var ki o söylenmedi daha: +20 dakika da oradan.

Saçmalıklardan sıyrılıp doğru bilgiler ortaya çıkmaya başlıyor, dirençle karşılaşsa da. Çok şaşırtıcıdır ki direnenlerin başında Zekeriye Beyaz gibi "mesaj önemlidir"ciler geliyor. Böyle şeylerle uğraşarak dinin özünden uzaklaşmamalıymışız. Çobandan uzaklaşmayan koyun gibi, yakıştıramadım Zekeriya hoca.. (yada yakıştırdım, tam sana göre.)

Kuran'ın her tarafı evrensel. Yeter ki bi doğru anlayalım. Belli bir sistematik içinde (Kuran'daki gibi) anlamaz isek dini, mitolojik bir dinine döner. Kuran evrensel olmazsa ona niye inanayım. Tamam, Kuran'da iftarı hurmayla zeytinle açın demiyor ama, "tan yerinin siyah ipi beyaz ipinden SİZCE ayırd edildiğinde başlayın diyor. İsveç'te de böyle olacak, Arabistan diye özelleştirmemiş.

puupetcim bak isveçte tan yeri arabistandaki kadar çabuk ağarmıyor işte.

hülle evrensel midir puupet?? ya da kabe etrafında dönmek??çok eşlilik falan??

Link to post
Sitelerde Paylaş

Size ben bir fıkra ya da geçtiği var sayılan bir anektot vereyim...

Nazım Hikmet ve Necip Fazıl Ramazan ayında arabayla gidiyorlarmış.

Tabi Necip Fazıl oruç ama Nazım Hikmet değil.

Nazım Hikmet Necip Fazıl ile dalga geçmek için yolun kenarındaki zayıf bir ineği işaret ederek Necip Fazıl'a demiş ki:

-'Şunun haline bak, oruç tutmaktan ne hale gelmiş'?

Tabii Üstad altta kalır mı, hemen cevabı yapıştırmış:

-'Nazım sen bilmiyor musun, hayvanlar oruç tutmaz...'

Boşverin siz...

20 saatte olsa...

10 saatte olsa tutmayacaksınız...

Niye kendinizi yoruyorsunuzki...

Link to post
Sitelerde Paylaş

puupetcim bak isveçte tan yeri arabistandaki kadar çabuk ağarmıyor işte.

hülle evrensel midir puupet?? ya da kabe etrafında dönmek??çok eşlilik falan??

Hülle'nin ne demek olduğuna şimdi baktım da öğrendim... o denli cahilim yani İslam hakkında konuşacak... Kuran'da olmadığı için de bilmiyor olabilirim.

Kabe etrafında dönmek, Kabeyi ziyaret edince binyıllardan beri yapılagelen bişey. İsveçli müslim kişi, ömründe bir kere, 4 yasak ay dışında istediği zaman gidip Arafat dağına çıkıp hacı olabilir (Kuran'a göre). Gitmişken Kabe'de ziyaret eder, çevresinde döner (Kuran'da dönün diye bir emir bulamadım).

Çok eşlilik, Kuran'da tavsiye edilmeyen bir sınırdır. Belki bin yıl önceki Arap coğrafyasında, belki de bin yıl sonraki Mad Max tarzı bir çağda kullanım alanı bulabilir.

Tan yeri yavaş ağarıyor, yani güneşin doğması uzun sürüyor. Bunun evrensellikle ne ilgisi var anlamadım. Fakat zaten önemli olan, siyah ipliğin beyaz iplikten bizce ayırdedilebilir olduğu "an"dır. Bu da diyanetin vaktinden birkaç saat sonraya geliyor (Kuzey enlemlerde).

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün bir ay boyunca oruç tutanlar bilir: İnan ki o "mükellef sofra" ve tok tutuculara ihtiyaç kalmıyor. İlk günlerin açgüzlülüğü çabuk bitiyor. İmsakta bir kaç yudum, iftarda bir çorba, karnının doymasına yetiyor. Aslında orucu düzgün tutanlar, "Hint fakiri"ne döndük diyebilirim. Şişman olanlar zayıflıyor, bunun örneklerini kendim biliyorum, gerçek bu. Yeter ki düzgün oruç tutulsun. Sizlerin gördüğü mükellef sofralar, ilk günlerin şımarıklığı olsun. Öyle temenni ederdim.

İnanıyorum Sevgili Puppet. Benim de var böyle tanıdıklarım. Kurulan mükellef sofralarla da bir derdim yok ama gelip de "biz açın halinden anlamak, empati yapabilmek ve sabrı öğrenmek için de oruç tutuyoruz" dediler mi sinir oluyorum.

Yoksa isteyen istediğini yer, yesin de..

Üstelik ben "azılı, hırçın" ateist yaftalarına maruz kalan biri olarak oruç tutan insanların karşısına geçip de adeta dalga geçer gibi özellikle yeyip içenlere de tepki gösteren, bu konuda nedense hassas davranan biriyim.

İnsanlar veya inanırlar değil, dinler benim düşmanım derim ama kandırılmaya da tahammül edemiyorum..

İnanıyorsun, kendini daha iyi hissediyorsun ve tutuyorsun.. Buna kim, ne diyebilir ki?..

Yoksa zaten ben bir inançsızım ve bu işleri büyük saçmalık olarak görüyorum. Konu bu bile değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben sana diyorum ki,(dini karıştırmadan),arkadaşım ben bazı günler belirli saatlerde yemek yemiyorum,çünkü fakir insanları gördüğümde onların açlık duygularını tatmak istiyorum,nasıl bir ruh hali içerisinde olduklarını ,o psikolojiyi yaşamak istiyorum...

bu somut bir yardım taşımıyor,bu manevi birşey..bu benimle ilgili birşey..bunda ne kötülük var nasıl acaiplik var ben de bunu anlamıyorum..

Ben de sana diyorum ki bunu anlayamazsın. Bu koca bir yalan.. Her insan koca bir günü aç geçirebilir, fırsat bulup yemek yiyemez, yemeğe oturduğunda da aklına bazen açlar gelir ve "uff, nasıl dayanıyorlar, Allah yardım etsin" der. Bu onları anlamak değildir. Açın halinden sadece aç anlar, yoksulluğu da çekmeyen bilmez.

Hani bazı ebeveynler vardır.. Parası pulu vardır, her şeyleri neredeyse dört dörtlüktür, çocuğunun her ihtiyacını en iyi biçimde yerine getirir, istediği her şeyi alma olanağına sahiptir.

Ama arada bir çocuğun istediği basit bir şeyi "paramız kısıtlı, şimdi alamam, paramız yok" gibi cümlelerle almayı reddeder. Ve açıklaması da "hayır"ı öğrensin, paranın her zaman olmayabileceğini de anlasın'dır. Fakat hemen her defa reddedilen şey basit bir şeydir. Burası çok önemli bir detay çünkü ego yatıyor. Pahalı bir şeyi almak kendi gururunu da okşar çünkü. Her neyse..

O çocuk o ana babaya asla inanmayacak, paralarının olmadığı konusunda ikna olmayacak, bu saçma reddediş hiçbir işe yaramadığı gibi çocuğu öfkeyle dolduracaktır.

Çünkü bilir ki anne baba o istediği şeyi aslında kolaylıkla alır.. Orada bir oyun olduğundan emindir ve parasızlığı filan da öğrenmez. Sonra zaten alacaktır, o anda bu sahteliğe boyun eğer.

Fakirin çocuğu bir şeyler talep etmemesi gerektiğini ise zaten bilir. Ve onu anlamak için o çaresizliği ve ümitsizliği dibine kadr yaşamış olmak gerekir.

Oyun oynayarak değil.

imkanlarım ölçüsünde evet lüx bir sofraya oturacağım ve ya oturamayacağımm..yine bu benim bireysel tercihim..Allah sana demiyor ki,iftarını veya sahurunu tıka basa yap..bu benim iradesizliğimdir..bunun dinle ne alakası var onu da anşamadım..

Ben de dinden bahsetmedim zaten. Çoğu dindarın iki yüzlülüğünden bahsettim.

bu eleştirini müslüman geçinen,çıkarcı bir şekilde cennete gitmek için oruç tutan kimselere yaptıysan sorun yok''

Hayır, cennetle veya sevapla da ilgisi yok. Müslüman kişinin cennete gitmek istemesi ve Allah'ın istediği şeyleri bu nedenle de yapmasında bir tuhaflık yok. İnançlı olsam ben de elbette cennete yer almayı isterdim ve gerekli her şeyi de yapardım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hülle'nin ne demek olduğuna şimdi baktım da öğrendim... o denli cahilim yani İslam hakkında konuşacak... Kuran'da olmadığı için de bilmiyor olabilirim.

Kabe etrafında dönmek, Kabeyi ziyaret edince binyıllardan beri yapılagelen bişey. İsveçli müslim kişi, ömründe bir kere, 4 yasak ay dışında istediği zaman gidip Arafat dağına çıkıp hacı olabilir (Kuran'a göre). Gitmişken Kabe'de ziyaret eder, çevresinde döner (Kuran'da dönün diye bir emir bulamadım).

Çok eşlilik, Kuran'da tavsiye edilmeyen bir sınırdır. Belki bin yıl önceki Arap coğrafyasında, belki de bin yıl sonraki Mad Max tarzı bir çağda kullanım alanı bulabilir.

Tan yeri yavaş ağarıyor, yani güneşin doğması uzun sürüyor. Bunun evrensellikle ne ilgisi var anlamadım. Fakat zaten önemli olan, siyah ipliğin beyaz iplikten bizce ayırdedilebilir olduğu "an"dır. Bu da diyanetin vaktinden birkaç saat sonraya geliyor (Kuzey enlemlerde).

pupet hülle kuranda var diye biliyorum,kabe ise isvaçte değil arabistanda nasıl evrensel olabilir,çok eşlilik içinse şunu diyeyim evet ayetlerde haksızlık yapmaktan korkarsanız tek eşli olun der ama sonuçta çok eşliliğin sınırı bile yok üçer dörder diye gidiyor beşer altışar da diyebilirdi...üleştirme yapmış..yalnız tabi o kadar eşli olmaya alışmış, o kültürde yaşayan bir arap nasıl haksızlık ettiğine kanaat getirir bilemem..

mehir adeti mesela evrensel değil,yunanlarda drahoma vardır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zırva inanç olunca zırvalıktan çıkıp saçma sapanlığına bakılmaksızın kabul edilesi bir bilgiye dönüşüyor olmalı...

...ondandır zırt pırt "saygı duy" telkinleri yapılmakta.

Link to post
Sitelerde Paylaş

pupet hülle kuranda var diye biliyorum,kabe ise isvaçte değil arabistanda nasıl evrensel olabilir,çok eşlilik içinse şunu diyeyim evet ayetlerde haksızlık yapmaktan korkarsanız tek eşli olun der ama sonuçta çok eşliliğin sınırı bile yok üçer dörder diye gidiyor beşer altışar da diyebilirdi...üleştirme yapmış..yalnız tabi o kadar eşli olmaya alışmış, o kültürde yaşayan bir arap nasıl haksızlık ettiğine kanaat getirir bilemem..

mehir adeti mesela evrensel değil,yunanlarda drahoma vardır..

Bu evrensellik konusunda çok ciddi bir zihniyet uyuşmazlığı var. Evrensellik ne ki? yani, Allahın çölünde bir yer, onu evrensel yapan yapmayan nedir, İsveç ulus devletinin sınırları içinde yer alıp almamak mı... çok acayip.. yada ben gerçekten sizlerin bu evrensel lafıyla ne demek istediğinizi anlamıyorum. Hepsi için geçerli. Hülle (ki yok sanırım), mehir gibi konuları, hiç işim düşmediği için bilmiyorum. Yoksa onlar da evrensel düşünülebilir(!).

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu evrensellik konusunda çok ciddi bir zihniyet uyuşmazlığı var. Evrensellik ne ki? yani, Allahın çölünde bir yer, onu evrensel yapan yapmayan nedir, İsveç ulus devletinin sınırları içinde yer alıp almamak mı... çok acayip.. yada ben gerçekten sizlerin bu evrensel lafıyla ne demek istediğinizi anlamıyorum. Hepsi için geçerli. Hülle (ki yok sanırım), mehir gibi konuları, hiç işim düşmediği için bilmiyorum. Yoksa onlar da evrensel düşünülebilir(!).

işte bak hiç alakan olmadı onlarla yani seni ilgilendirmedi pek anlıyo musun demek istediğimi

Link to post
Sitelerde Paylaş

10 bin yillik belki daha fazla Misir tanrilari bugun efsane olduysa, 5 bin yillik ya da daha fazla roma/grek tanrilari yok olduysa onlardan önce binlerce yil tapinilan nice tanri tanrica holywooda malzeme olduysa insan irkinin bilimdeki bu ilerleyisiyle yakinda allah, yehova god mod kalmaz Kafir Hoca ne oruc kalir ne namaz. Yerine yenisi gelir mi? Her zaman gelir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...