Jump to content

Bir sorum var: "Beni ben yapan şey nedir?"


Recommended Posts

Vucud insan için bir saray gibi düşünülürse; o sarayın idaresi Aklın elindedir... Ama akıl; Ya Kalb ve Vicdanın yada Nefis ve Şeytanın hükmünde olarak hareket eder.. Bu hakikatlerin bizi yönlendirmek istedikleri netice ise birbirine tamemen zıddır... Hüküm hangisinin eline geçerse o istikamette hareket eder ki; bu diğer istikamete terstir..

Nefis insanı bu dünya hayatındaki hertürlü zevk ve lezzeti hayvanca tatmak noktasına sürüklerken; şeytan da insana olan düşmanlığından dolayı onu esfel-i safiline çekmek ister....

Kalb ve Vicdan ise insanı Alay-ı illiyine çıkartacak, yaradılış maksadına uygun bir seviyeye yönlendirir...

İçimizdeki fısıltıların kaynağı bunlardır.. Biz bunlardan birisine irademiz ile yöneliriz... Yöeneldiğimiz taraf bizim yönümüzü belirler..

Hayat boyu bu hasseler içimizde mücadele halindedir...

Vicdan mahiyet itibari ile : Zihin, İrade, Latife-i Rabbaniye ve Hislerin karışımından ibarettir...

Zihin; Allah'ın marifetullahını anlamak için..

İrade; Ubudiyet ve ibadet için...

Latife-i Rabbaniye; Muşehedat için...

Hisler ise; Muhabbetullah için verilmiştir...

Nefis ve Şeytan vasıtası ile bu Vicdan bozulursa mahiyeti değişir.. Manen insan vasfını kaybeder.. Cennet gibi Nurani bir aleme dahil olamıyacak seviyeye gelir;

Kalb bazen durduk yerde daralır; sebebsiz yere içimizde bir sıkıntı yada ferahlık gelir.. Aklımızda bazen olmadık sesler duyarız.. Bazılarından rahatsız oluruz, bazıları hoşumuza gider... Yada bizi meşgul eden bir sorunun bir anda ve farkında olmadan cevabını buluruz, bir evreka anı yaşarız... Bazen durduk yerde üzülür, kederlenir Ruhum daraldı deriz... Bazende sebebsiz yere çoşar kabımıza sığmaz hale geliriz... işte tüm bunlar içimizdeki maddeden farklı manaların oluşturduğu hislerdir..

Bazıları alem-i melkuttan kalb ve vicdan aracılığı ile bize gelen yönlendirme mesajlarıdır.... Bazlılarıda Nefis ve Şeytandan gelen yanlış yöne çekme mesajları... İşte biz irade ile birine yönelir, akıl ilede bunları uygulamaya sokarız..

İnsanlar hep birilerine inanmak zorundadırlar... Hiç bir Akıl mutlak ve Bizzatihi karar almaz...

Mesela bu forumda olduğu gibi...Kimimiz Peygamblerlerin etkisi ile İmana yönelirken; Kimimizde Darwin v.s. gibi insanların etksi ile inkara yöneliyor... Bunlar bizim tercihlerimizdir... Yoksa sadece salt aklımızın ürünü değildir.. İşte insan bu yönelişten mes'uldür...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 58
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Anthemoessa....

BEN de olduğunu biliyorum... Başkar nerde var yada yok önemli değil.. Bende var ve ben onu biliyorum...

Neticede bir üstteki mesajımda da yazdığım gibi... İnsanlar birşeylere ve birilerine inanırlar... Bunlardan bazıları yanlış, bazılarıda doğru çıkacak.... Ben gerek Akıl ve Kalbin kabulü ile; Gerek teslimiyet ile Hz. Muhammedin yoluna inanmayı tercih ettim... Bu noktada da başıma geleceklere razıyım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
hayal aleminden çıkalım lütfen somutlukları tartışalım

Thor, "beni ben yapan şey" in somut olduğunu düşünüyorsan tartışacak ne var ki? Somutluklarda tartışılacak bir şey yok, "beni ben yapan şey beyindir, beyin kimyasından ibarettir" ateistlere göre... Burada tartışılacak bir şey yok, illa tartışmak ve fikir yürütmek istiyorsak somutluklardan uzaklaşmamız gerekir, Mask'in 3 önceki yazısı "güzel" bir yazıdır örneğin. Yani sen "hayal aleminden çıkalım somutlukları tartışalım" diyorsan "Beni ben yapan şey beyindir" deyip geçelim neyi tartışacağız?

tarihinde Anthemoessa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Thor, "beni ben yapan şey" in somut olduğunu düşünüyorsan tartışacak ne var ki? Somutluklarda tartışılacak bir şey yok, "beni ben yapan şey beyindir, beyin kimyasından ibarettir" ateistlere göre... Burada tartışılacak bir şey yok, illa tartışmak ve fikir yürütmek istiyorsak somutluklardan uzaklaşmamız gerekir, Mask'in 3 önceki yazısı "güzel" bir yazıdır örneğin. Yani sen "hayal aleminden çıkalım somutlukları tartışalım" diyorsan "Beni ben yapan şey beyindir" deyip geçelim neyi tartışacağız?

hayali başka soyutluk başka.mask dini yani tamamen hayal unsuru şeylerle açıklamaya çalışıyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Ruh" ve işleyişi ile ilgili açıklamaların "islam" ile ilgisi olduğunu sanmıyorum üstelik "beni ben yapan unsur" ile ilgili tartışırken "Beyin ve beyin kimyası" konusunun dışına çıkılırsa ve bu konu dışında çeşitli soyutluklardan bahsedilmeye başlanırsa illa ki öyle ya da böyle "ruh" veya benzeri bir kavram işin içine bi şekilde ve bir dereceye kadar girmeye başlar ve ateizmden materyalizmden sapılır...

Dolayısıyla böyle bir konu hakkında tartışılacaksa soyutluktan bahsedilecekse ateizmden materyalizmdem sapmak kaçınılmazdır

tarihinde Anthemoessa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
hayal aleminden çıkalım lütfen somutlukları tartışalım

Somut olan şey BEN varım ve Öleceğim... Mutlak olan iki şey sadece bunlardır... Bunlar haricindeki hiç birşey somut değildir... Çünki bilim Mutlak değildir.... Biz bilim penceresinden bazışeylere o kadar şartlanmışız ki; haricinde düşünemiyoruz..

Mesela Pek çok Din alimine göre Akıl, Kalbtedir... Kalbin bir sıfatıdır.. Beyin Aklın herddiskinden başka birşey değildir.. RUH kendi zatında görebilir, duyabilir, düşünebilir bir mahluk iken; içinde bulunduğu bedenin araçlarını kullanarak 3. boyutlu maddi evren ile iletişim kurar... Vucudumuzdaki her organ ve latife Ruhun aletleri hükmündedir.. Ruha beden için gerekli olan hayat enerjiside diyebilirsiniz...

Bizim içmizde sürekli olarak çalışan bir sistem vardır... Kalb, mide, ciğerler, kanın dolaşımı v.s. v.s.. bunların hepsi istemsiz olarak gerçekleşen olaylardır.. Bu sistemi ayakta tutan enerji RUH tur.. Ruhun beden ile irtibatı kesilince bu fabrika durur...

Sizler madde içinde o kadar gömülmüşsünüz ki; kendi mevcudiyetinizin farkında değilsiniz.. Sadece dışarı bakıyorsunuz, içinize bakın... Önemli olan nasıl yaşadığımız değildir; Yaşarken ne hissettiğimizdir... İnsan sadece histir.. İnsan fakir bir hayat içinde mutlu olabileceği gibi; gayet modern ve zengin bir hayat içinde bunalımlardan boğulup intihar edecek seviyeye kadar gelebilir... Çünki mesele içimizdedir... Aynı olay birisini üzerken, diğerini sevindirebilir...

İnsanın en büyük yanılgısı ZAN dır..... Bilim hiçbir zaman mutlak değildir... Bilimin şuan için bunları keşf yada ispat etmemiş olması; bunların gerçekolmadığı manasına gelmez...İnsan kurulu bir fakrika değildir... İnsan Bedenin içindeki RUH tur...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ama illa deney yapmak istiyorsan; kafanı sok bi suyun içine 5 dk dur bakalım ne oluyor..? Beden yerinde durduğu ve canlılık devam ettiği halde ömür bitiveriyor.. Çünki RUH bedeni terk ediyor, kendi zatındaki özlerle birlikte..

İnsan önce kendisini tanımalı, kendi varlığının farkına varmalı..!

Bu söylediğin şey; bizzat ruhun olmadığının kanıtıdır.

Kafanı suya sokuyorsun; beyine oksijen gitmiyor ve beyin ölümü gerçekleşiyor. Siz; bütün farkına varılan hislerin ruh sayesinde ortaya çıktığını savunuyorsunuz.. Ruh bedenden çıkarsa; canlılıkta bitmelidir. Ama öyle olmuyor.. Canlılık devam ediyor:) Çünkü sadece beyin işlevini yerine getiremiyor.. Eğer bir beyin ölümünden bahsediyorsak..

5 dakika oksijensiz kalmak beyin ölümüne neden olur.. Eğer diğer organlar işlevini yerine getiremeyecek konuma gelirse; bütün vücudun canlılığı sona erer..

Dolayısıyla bunların ruh ile alakası yoktur:) Eğer olsaydı; ölüm biranda gerçekleşmeliydi.. Ve canlılık bütün bedeni terketmeliydi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beyin ile Akıl farklı şeylerdir..

Vucudumuzdaki sistem otomatik olarak işler.. İşleyişi bazı kanunlara tabidir. Sitemin devamı için besin, oksijen, su ve hareket gerekir. Bunların hiçbirisinde bizim irademiz ve müdahelemiz yoktur.. Yani Sahip olduğumuzu sandığımız tek şey olan Vucudumuza hiç bir müdahelemiz yok..

İnsanın tek yaptığı lokmayı alıp ağzında çiğneyip yutmaktır.. olayın öncesi ve sonrasında hiç iktidarı yoktur.. O lokma için lazım olan Güneşi, Havayı ve Suyu v.s başka şeyleri sistem otomatik olarak yapar.. Lokmayı yuttuktan sonraki tirilyarlarca işlemide vucud otomatik olarak yapar... Yani insan aslında kendi hayatını bile idame etmekten acizdir.

Ruh bu bedende yine bazı kurallara göre bulunur.. Bu kanunlar devam ettiği müddetçe vucudda tasarruf eder.. Bu Vucud içerisinde Bedensel ve Maddesel bir tecrübe yaşar..

Beyinin çalışması oksijen ile doğru orantılıdır; Hayatın devamıda öyle.. Kafanı suya sokunca hayatın devamı için gerekli olan bir kanuna karşı çıktığından, ölüm sebebi olan başka bir kanuna tabi oluyorsun.. 5 dk içinde ölüyorsun... İçinden hayat enerjisi ve Ruh çıkıyor..

Sonra o bedeni al, oksijene tabi tut; sistem artık çalışmıyor..Ne olduda o vucud off oldu... Beyne, ciğerlere sunni olarak oksijen versenizde; kalbi elektromanyetik olarak çalıştırsanızda artık sistem çalışmıyor...

Demmeki Vuducu ayakta tutan, hareket ve devamını sağlayan şey Vucudun cinsinden değil.. Onun maddesi ile alakası yok.. Nasılki bilgisayarı çalıştıran elektirktir; Ruhta beden için elektirik gibidir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Beyin ile Akıl farklı şeylerdir..

Vucudumuzdaki sistem otomatik olarak işler.. İşleyişi bazı kanunlara tabidir. Sitemin devamı için besin, oksijen, su ve hareket gerekir. Bunların hiçbirisinde bizim irademiz ve müdahelemiz yoktur.. Yani Sahip olduğumuzu sandığımız tek şey olan Vucudumuza hiç bir müdahelemiz yok..

İnsanın tek yaptığı lokmayı alıp ağzında çiğneyip yutmaktır.. olayın öncesi ve sonrasında hiç iktidarı yoktur.. O lokma için lazım olan Güneşi, Havayı ve Suyu v.s başka şeyleri sistem otomatik olarak yapar.. Lokmayı yuttuktan sonraki tirilyarlarca işlemide vucud otomatik olarak yapar... Yani insan aslında kendi hayatını bile idame etmekten acizdir.

Tirilyarlarca değil sait çakalı teist dostum.. "Trilyonlarca" denir ona. Yeyek yedikten sonra bizim irademiz yok ne demek? Beyin başka sen başka mısın? Bunların hepsi bir bütündür, birbirinden ayıramazsın.

Şu maddeye giydirilen "ruh" dediğin şey, islam dininde yok! Kaç defa söyledik, kafan almıyor mu? Evirip çevirip bir ruh söylentisidir gidiyorsun.

Şu senin tirilyarlarca işlem yapıyor dediğin sistem varya, onu o kadarda büyütme. Sistemde bir aksaklık olunca ishal,kabız falan oluyorsun. Tuvalette gittiğin ve hiçbirşey çıkaramadın zaman Allah'ına sor bakalım, "yapacağının en iyisi bumu?" belki cevap verir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhakeme yoksunu, zeka ve algılama özürlü Zecalufinon;

Tıbben vucudumuzda zaten 100 tirilyon civarında hücre var.. Bunların herbirisi binlerce işlem yapıyor, bırak bini 10 işlem yapsalar zaten trilyar yapar.. Bu birrr..

Lokmayı yuttuktan sonra senin iktidarın nedir..? Yada Nefes aldıktan sonraki milisaniyeler içindeki tiriyarlarca işlemin hangisini sen yapıyorsun.. Kalbin senin iktidarınla mıçalışıyor... Bu ikiiii..

Sıçtığın boku senmi hazırlıyorsun.. Bu üççç..

Hadi sıçmadan yaşasana.. Buda dörtt...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Lokmayı yuttuktan sonra senin iktidarın nedir..? Yada Nefes aldıktan sonraki milisaniyeler içindeki tiriyarlarca işlemin hangisini sen yapıyorsun.. Kalbin senin iktidarınla mıçalışıyor... Bu ikiiii..

Ulan dangalak, nefes aldıktan sonraki işlemi kim yapıyor? Yada nefes alma işlemini kim yapıyor?

Kalbim kimin iktidarıyla çalışıyor lütfen söyle? Allah melekmi gönderiyor onun atması için?

Vucuttaki işlemleri bizden ayırdın ya, helal olsun sana!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sıçtığın boku senmi hazırlıyorsun

Ne yani sıçtığun bokun bile altında ilahi bir yaratıcı mı var?

Yahu siz kafayı yemişsiniz, önce gidin bir anatomi öğrenin sonra vücudun birbiri ile iletişimini öğrenin.

Mükemmel olarak yaratılmış! denilen vücuda en ufak bir hastalık musallat olunca tıbbi müdahale gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zecalufinon

Vudundaki faliyeti senin iktidarından ayırıyorum.. Senin iktidarınla olmuyor.. Gözünü açtınmı görürsün, ses varsa duyarsın, kalbin senin tercihinle atmaz v.s. v.s.. Hala basmadımı kafan..!

Bencede önce bi bilene sorun.. İstemsiz çalışan organlar diye bir kavram var..

Link to post
Sitelerde Paylaş

beni ben yapan vücudum ve beynim değildir , 7 yıl içinde insanın vücudundaki bütün hücreler ölmüş yerine yenileri gelmiş oluyormuş , o zaman 7 yıl önceki kişi benden tamamen farklı biri.

bence beni ben yapan ruhum , ruh büyük ihtimalle vardır ve kısıtlı özgür irademiz de bu ruhtandır , zaten özgür irade tamamen metafizik bir kavramdır benimde burada kullandığım ruh kelimesi ölümsüz bir hayaleti değil , bu metafizik örgür iradeyi ve bilincimizi temsil etmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
beni ben yapan vücudum ve beynim değildir , 7 yıl içinde insanın vücudundaki bütün hücreler ölmüş yerine yenileri gelmiş oluyormuş , o zaman 7 yıl önceki kişi benden tamamen farklı biri.

7 yıl önce bu saatlerde ne yaptığını hatırlıyor musun? Eğer hatırlamıyorsan ve "benlik" dediğin şey maddesel değilse, neden hatırlamıyorsun? Doğduğun günü hatırlıyor musun? Hatırlamıyorsun değil mi?

Neden biliyor musun? Çünkü doğduğunda "sen" diye birşey yoktu! Doğduktan sonra hayatı algılamaya başladın, büyüdükçe bu bilgiler gelişti ve sen oldun! Ergenlik dönemini hatırla, hergün yeni şeyler öğrenip hayata bakış açın değişti..Benlik krizleri yaşadın ara sıra...Bu nasıl oldu? Maddeyi algılamandan dolayı oluşan yorumlar değil mi? Eee daha ne? Ruh dediğin şey sadece algılamadaki yorumlar değil mi?

Algılamada beyindeki elektirik sinyalleri değil mi?

Bunlar madde değilde nedir?

tarihinde Zecalufinon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

7 yıl bile değil.. Vucudun dış katmanlarındaki hücreler en fazla 6 ayda, içtekiler ise 1-3 yıl arasında ynilenir.. Hatta dil 8 gündebir yenileniyormuş.. Bilmek ve hatırlamak beynin kimyası ile alakalı değildir.. En azından şimdilik bu mesele meçhul.. Beynin bir kayıt mekanizması olduğunu, kendisine göre dış dünyadan edindiği bilgileri indexlediğini biliyorlar.. İndexlemeyi nasıl yaptığı konusunda ise farklı görüşler var. Fakat bu bilgiyi nasıl kullandığı, nasıl hatırladığı yada olaylar karşısında nasıl karar verdiği halen araştırma konusu...

7 yıl öncesini, doğduğu günü yada kalu belada Allaha verdiği sözü o an gibi hatırladığını söyleyenler var..

Ruhun kendisine ait müstakil bir zatı vardır ama bedene girdiğinde onunla özdeşleşir ve Dünya hayatındaki bedensel kanunlara tabi olur.. Görmek için gözü, duymak için kulağı, bilmek ve karar vermek için beyni kullanır..

İnsanın özü; ENE Merkezli Ruhtur.. Enesinden kurtulabilen bir takım insanlar bedensel sınırlamalardan da kurtulabilirler..Tarihte bununla ilgili pek çok rivayet vardır..Ruhun maddi yada Manevi inkişafı ile bu mümkün.. Evliyaullah denilen bir takım insanlar manen bunu başarmış... Dinsel maneviyatla alakası olmadığı halde bu seviyeye çıkabilen insanlar da var. Bu konu hakkında günümüze kadar çeşitli sahih rivayetlerle gelen milyonlarca olay var.. Aslında bu olay her insanda var, sadece bizler farkında değiliz..

6. his denilen; Dinde de hiss-i KJablel Vuku denilen olayın özü Ruhsal iletişim ile bilmektir. İlhamdan farklıdır.. Her insana ilham gelir.. Direk Allahtan da gelebilir, Meleklerden yada Alem-i Melekuttan da gelebilir yada Alemi Ervahtan yada hayatta olan diğer ruhlardan.. Sanatsal, bilgisel yada dinsel olarak.. Yaşadığımız evreka anları, ben bunu görmüştüm yada daha önce de yaşamıştım v.s. anları yada içimize gelen fısıltılar.. Bu fısıltıların kaynağı ya Rahmanidir, ya Şeytani.. İnsan sadece bunun hangisinden geldiğini ve içine doğanın mutlak doğru olup olmadığını bilemez.. Terettüt eder..

İnanmasanızda İnsan Bednini idame eden RUH tur... Bence kıyamet kopmasa bilim bunu ispat edicektir.. O Zaman imtihan sırrı kaybolacağından bilim bu seviyeye gelmeden bir kıyamet kopacaktır.. Zaten bu konuda ciddi çalışmalar var, bir takım bulgularda var.. Ama kesin olarak ispat edilmiş değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 years later...

<!--quoteo(post=71483:date=Apr 9 2008, 06:10 AM:name=Feanor)--><div class='quotetop'>QUOTE(Feanor @ Apr 9 2008, 06:10 AM) <a href="index.php?act=findpost&pid=71483"><{POST_SNAPBACK}></a></div><div class='quotemain'><!--quotec-->beni ben yapan vücudum ve beynim değildir , 7 yıl içinde insanın vücudundaki bütün hücreler ölmüş yerine yenileri gelmiş oluyormuş , o zaman 7 yıl önceki kişi benden tamamen farklı biri.<!--QuoteEnd--></div><!--QuoteEEnd-->

7 yıl önce bu saatlerde ne yaptığını hatırlıyor musun? Eğer hatırlamıyorsan ve "benlik" dediğin şey maddesel değilse, neden hatırlamıyorsun? Doğduğun günü hatırlıyor musun? Hatırlamıyorsun değil mi?

Neden biliyor musun? Çünkü doğduğunda "sen" diye birşey yoktu! Doğduktan sonra hayatı algılamaya başladın, büyüdükçe bu bilgiler gelişti ve sen oldun! Ergenlik dönemini hatırla, hergün yeni şeyler öğrenip hayata bakış açın değişti..Benlik krizleri yaşadın ara sıra...Bu nasıl oldu? Maddeyi algılamandan dolayı oluşan yorumlar değil mi? Eee daha ne? Ruh dediğin şey sadece algılamadaki yorumlar değil mi?

Algılamada beyindeki elektirik sinyalleri değil mi?

Bunlar madde değilde nedir?

he de geç bu maskeye

doktor kendi haline bırakın dedi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...