Jump to content

Kuran da Allah a sorulan sorular..


Recommended Posts

Kuran da Allah a sorulmuş bir sürü soru vardır, malumunuz üzere Allah soruları cevaplamak yerine bu sitede bir çok Müslümanın yaptığı gibi önce hikaye anlatmış, ardından kıvırtmış ya da orasını Allah bilir diyip kesip atmıştır..

Birde dalga geçer gibi böyle bir ayet indirmiştir.

Kehf 1.Hamd, kuluna Kitab'ı (Kur'an'ı) indiren ve onda hiçbir eğrilik yapmayan Allah'a mahsustur.

Ortada cevap falan yoktur, ortada olan eğriliktir. Şimdi bu soru cevaplamama bölümlerini sırası ile görelim.

Ashab ı Kehf ya da bildiğimiz ismi ile yedi uyurlar.. Hikayeyi anlatmayacağım, zira herkes bilir..

Muhammed e sorarlar madem peygambersin o zaman sor bakalım Allaha mağarada uyuyanlar kaç kişiydi yanlarında köpek varmıydı? Eğer bu soruyu bilirsen demek ki sen doğrusun..

Kehf-22 (Ey Muhammed!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: "Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. Yine, "Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir" diyecekler. Şöyle de diyecekler: "Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O halde onlar hakkında (Kur'an'daki) apaçık tartışma (yı aktarmak) dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.

Allah ın verdiği müthiş cevabı görüyorsunuz. Ortada cevap YOK. Hikayeyi anlatmış hepsi bu.. Birde Muhammed e bir daha onlarla tartışmaya girme ve onlara bir şey sorma diye tembih ediyor..

Allah bu uyuyanların sayısını vermemiş. Peki ama neden vermiyor? Oysa ortada çok basit bir soru var. Kaç kişiler ? Allah ın cevabı "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. '' E be Rab daha iyi biliyorsan söylede bizde öğrenelim kaç kişi olduklarını. Zaten sana sorulan soruda budur.. ''Kaç kişiler?''

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 50
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

işte matematiksel sistem için

Kuran'da geçen sayıların tekrarlı toplamı: 174591 (19x9189)

Bu ayet olmasaydı, ya da bu sayılar geçmeseydi, Quran'da geçen tam sayıların tekrarlı toplamı 19'un katı olmayacaktı.

tarihinde kharon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İyide o ayet olmasın diyen yok ki.

İşin içinde Allah var.

O ayetin içine sayıları yedidir birde köpek vardır diye bir cümle kurar iş biter..

Elbette sorulan soruya cevap verip hem de sayısal mucize çıkartırdı.

İşin içinden çıkamayınca hemen sayısal mucizelere sarılıyorsunuz..

Kuran sayısal mucize için mi inmiştir?

Yoksa sorulan sorulara cevap vermek için mi?

19 sayısı insanlara nasıl bir bilgi vermektedir. Bu sayı sayesinde Müslümanlar ne kazanmaktadır?

19 sayısı demek ki Allah ın madara olmasından daha önemlidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
işte matematiksel sistem için

Kuran'da geçen sayıların tekrarlı toplamı: 174591 (19x9189)

Bu ayet olmasaydı, ya da bu sayılar geçmeseydi, Quran'da geçen tam sayıların tekrarlı toplamı 19'un katı olmayacaktı.

Bu nasıl bir bahanedir, Allah bu kadar mı aciz? :blink:

Link to post
Sitelerde Paylaş
işte matematiksel sistem için

Kuran'da geçen sayıların tekrarlı toplamı: 174591 (19x9189)

Bu ayet olmasaydı, ya da bu sayılar geçmeseydi, Quran'da geçen tam sayıların tekrarlı toplamı 19'un katı olmayacaktı.

iyi de bu hiç sağlam bi mazeret değil,bu sorunun da cevabı değil ayrıca.

allah bu sorunun cevabını net bir şekilde vererek de 19 mucizesini sağlayabilirdi. <_<

Link to post
Sitelerde Paylaş

yaff ne bahanesi, ben sadece işin matematiksel yönünün ilginç olduğunu belirttim.

ALLAH bu ayetle madara mı oluyor, ne alaka

İsteseydi Quran söylerdi bir sayı, pekçok şeyi söylediği gibi

peki söyledi diyelim ne değişecek, sonuç ne?

uzatılmayacak bir tartışma..

tarihinde kharon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Söyledi diye bir bahis olamaz. Söylememiştir. Söyleyememiştir..

Eğer söyleseydi Muhammed yalancı duruma düşecekti.

Belli ki Muhammed in akıl hocaları ona kaç kişi olduklarını söylememişlerdir.

Ya da söylemişler fakat Muhammet unutmuştur..

Yoksa neden koskoca Allah bir sayı vermemek için lafı dolandırıp dursun?

Neden bu kadar basit bir soruya cevap verememiştir?

Eğer bir soruya cevap veremeyip kem küm ederseniz madara olursunuz..

Bu Allah bile olsa durum aynıdır..

Link to post
Sitelerde Paylaş
işte matematiksel sistem için

Kuran'da geçen sayıların tekrarlı toplamı: 174591 (19x9189)

Bu ayet olmasaydı, ya da bu sayılar geçmeseydi, Quran'da geçen tam sayıların tekrarlı toplamı 19'un katı olmayacaktı.

O halde 19 sistemine uydurmak için Herhangi bir surede de eklembacaklıların sindirim sistemini falan anlatsaydı bari.

Hiç sisteme uysun diye gevezelik yapılır mı?

İnsanlar yapmazken Allah niye gevezelik ediyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah bu basit soruya cevap verememiştir. Ama ağzı veremediği cevap yüzünden baya laf üretmiştir..

Kehf.106. İşte, inkar ettikleri, ayetlerimi ve resullerimi alaya aldıkları için onların cezası cehennemdir.

Sende sorulan soruya cevap verseydin de millet alaya almasaydı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eee Müslümanlardan daha başka parlak fikri olan yok mu?

Sayı tutsun diyenler oldu.

''kuranda hem peygamber adına hemde müslümanlar adına hitaplar vardır'' diye kel alaka bir cevap geldi.

Uzatılmaması gereken bir konu olduğu söylendi.. Sanırım verecek cevapları olmadığındandır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'a bir başka soru;

2/222-
Ey Muhammed! Sana kadınların ay başı halinden de soruyorlar.
De ki: O bir eziyettir Onun için ay başı halinde oldukları zaman kadınlardan çekilin ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın.
İyice temizlendikleri zaman ise
Allah'ın emrettiği yerden onlara varın
, yaklaşın Şüphesiz ki Allah çok tövbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever.

"Emrettği yerden"

Allah seks dersi veriyor herhalde. :-)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada farklı bir mesele var eğer Elmalılı H. Yazır tefsirine şöyle bir göz atsaydınız anlardınız.

Şimdi şöyle düşünelim diyelim ki sizin dediğiniz gibi Hz. Muhammed uydurmuşsa :

Bir arkadaş demiş ki ;

“Söyledi diye bir bahis olamaz. Söylememiştir. Söyleyememiştir..

Eğer söyleseydi Muhammed yalancı duruma düşecekti.

Belli ki Muhammed in akıl hocaları ona kaç kişi olduklarını söylememişlerdir.

Ya da söylemişler fakat Muhammet unutmuştur..”

Hz. Muhammed o anda tövbe haşa uydurup “ onlar 7 tanedirler birde köpek” diyebilirdi. Diyelim ki etrafındakiler “ hayır sen yalancısın” deselerdi ne fark edecekti. Çünkü bakınız hz. Muhammed ile Allah hristyanlar hz. İsanın çarmıhta öldüğünü düşünürlerken, bunun böyle olmadığına dair ayetler tebliğ ettirdi. Ve daha bir çok mevcut inanca aykırı ayetlerde geldi. Bunun üzerine inanılmaz tepkilerle karşılaşıldı. ( İslam ilk dönemleri )

Yani sizin mantığınıza göre “ hz. İsanın çarmıhta ölmediğini söyleyip hristyanlığın temel inancını kaldırırken yalancı durumuna düşmekten korkmayan bir insan nasıl olurda onun kadar büyük tartışmaya yol açmayacak Ashabı Kehf hakkında bir şey söyleyemez.” “ Yada daha İslamın ilk gününden beri putlara karşı sert bir tutum içerisinde olup bundan korkmayan hz. Muhammed nasıl olurda Ashabı Kehf hakkında çekinir.” Haşa bunlar anlamsız laflar olurdu.

Bu oldukça mantıksızdır. Bu gösterdiğiniz ayet Kuran’ın doğruluğunu bir kez daha göstermiştir. Çünkü muhtemelen diğer insanlarda sizin gibi dalga geçmişlerdi.

Elmalılı H. Yazır : “Bununla beraber ihtilaf ettiler. Onlar üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir, diyecekler. Onlar, beş kişidir, altıncıları köpekleridir, diyecekler. Bunlar, gayb hakkında tahmin yürütmektir. Demek ki bu iki söz delilsiz zanna dayanan bir sözdür: (Onlar) yedi kişidir, sekizincisi köpekleridir de diyecekler. Demek ki bu söz, öncekiler gibi delilsiz zanna dayanan bir söz değildir. Gerçeğin kendisi olmasa bile ona en yakın sözdür. Doğrusu de ki: Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Sayılarının bilinmesi kıssa açısından herkese lazım değildir. Onları gerçekten bilenler pek azdır. Onun için Ashâb-ı Kehf hakkında, sathî tartışma dışında derin münakaşaya girme. Pek az kimsenin bilebileceği Ashâb-ı Kehf hakkında yukarıda söylendiği gibi Rabbim en iyi bilendir, bilenler azdır, çoğu bir delile dayanmaksızın söyler. Onun için sathî bir münakaşadan başka bir tartışmaya ve karşılıklı konuşmaya dalma. Ve haklarında onlardan, değişik sözlerin sahiplerinden hiçbir şey sorma. Çünkü kıssanın bilinmesi lazım gelen noktaları hakkıyla bilindi.

Şimdi sayfalarca yazabileceğimiz Ashabı Kehf hakkındaki ayetlerin hikmetini bırakıp da, onların kaç kişi oldukları hakkında tartışmaya girmek mantıksızdır, anlamsızdır. Daha önce dinlerin tahrif olmasında böyle tartışmalarda önemli etkenlerdir.

Mesela ben buradan kendime çok önemli dersler çıkartıyorum. Onların kral karşısındaki cesurca tutumları, inkara batan bir halka rağmen kendilerinin onlara karışmaması, Rabbimiz Allah’a sığınmaları, kendi aralarında kaldıkları süre hakkında istişarede bulunup bu durumdan sonra dahi Rabbi övmeleri, yiyeceklerin ve içeceklerin temiz olanının tercih edilmesi, müminlerin nezaketli ve saygılı olmalı vb. bir çok hikmeti bize bildirirken ne diye daha önemsiz şeyler hakkında tartışıp duralım. Burada konuların en önemli kısımları hedef alınmıştır. Bırakın da oradaki hikmeti anlayalım. Unutmayın tepkilere rağmen en büyük inançları yerle bir eden İslam her halde Ashabı Kehf’in sayısını bildirmesi sonucu alacağı tepkiden çekinmezdi.

Rabbimiz hepimizi bağışlasın….

Link to post
Sitelerde Paylaş

Malumuzun üzerine elbette teistlerin kendileri rahatlatmak için tevilleri, tefsirleri her zaman olacaktır..

Ama bu tevillerde işi kurtaramayacaktır.

Şimdi yukarıda teistler kendilerine göre açıklama yapmışlar..

sorun Muhammed in uydurup uydurmaması değil.

Allah ın cevap verememesi.

Soruyu soranlar elbette cevabınıda biliyorlardı.

Cevabını bilmedikleri bir soruyu Muhammed i sınamak için neden sorsunlar?

Teistlerin savunmasına göre Allah tam net sayıyı vermemiştir. Bunun sebebi Allah sayı verirse sınayanlar Allah ın verdiği sayıya itiraz edeceklerdir diyorlar. Ama gelin görün aynı Allah kaç yıl kaldıkları konusunu cevaplamış. Peki aynı mantığı yürütürsek aynı itirazlar kaç yıl kaldıkları hakkında da olurdu. Bu durumda allah neden bazıları 300 yıl, bazıları 309 yıl, bazıları 350 yıl diyeceklerdir dememiş?

Bir savunma yaparken sadece bir cümle üzerine savunma yaparsanız işte hemen onun ardından gelen cümlede kabak gibi açıkta kalırsınız.

İşte bakın aynı Allah bu sefer soruyu cevaplamış..

Kehf 25. Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar. Buna dokuz daha eklediler.

Bu durumda Mehmetalinin yazdığı bütüh tefsir ve savunmalar birden anlamını yitirivermiştir.

Şimdi sayfalarca yazabileceğimiz Ashabı Kehf hakkındaki ayetlerin hikmetini bırakıp da, onların kaç kişi oldukları hakkında tartışmaya girmek mantıksızdır, anlamsızdır. Daha önce dinlerin tahrif olmasında böyle tartışmalarda önemli etkenlerdir.

Evet şimdi Mehmetalinin kurduğu cümlede kırmızı ile başlayan yere kaç kişi oldukları yerine kaç yıl kaldıkları sorusunu koyalım. Bir Allah(tefsircilerin şaklabanlıklarıyla) aynı ayet içinde kendisi ile nasıl çelişir görelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin bu söylediklerinde benim yazdıklarım daha da anlamlı hale geldiler.

Şimdi kardeşim bak kendi yazdığından haberdar değilsin.

Sen konudaki mucizevi yönü anlamamışsın ki gayet normaldir. Bakalım tefsirde bu konuda ne demiş : “Ve İşte böylece, yani bir mucize olarak senelerce uyutup koruduğumuz gibi onları uyandırdık”. Zaten 19. ayette bu gençler birbirlerine direk ne kadar kaldıklarını soruyorlar. Zaten buradaki o senelerce olan uyku olmasa işin önemi yok hepimiz uyuyoruz normalde.

Yani buradaki olağanüstülük bu “ mucizevi uzun bir uyku ve sonrasında mümin karakterinin yaşadıkları”. Kaldı ki, 25. ayeti yazıyorsun 26. ayeti yazmıyorsun onu aşağıda Elmalılı H. Yazır tefsirinde aktaracağız.

26. De ki: "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz."

Yani hiç süre olmasa yine bir şey diyemezdik. Çünkü uyuyup uyanan gençler bile önce istişare ediyorlar sonrada Allah’a yöneliyorlar bu konuda.

19.Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik (uyandırdık). İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün veya günün bir (kaç saatlik) kısmı kadar kaldık." Dediler ki: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir; şimdi birinizi bu paranızla şehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksın, size ondan bir rızık getirsin; ancak oldukça nazik davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin."

İşin diğer yanına gelelim şimdide.

Doğrusunu Allah bilir, sürenin bir önemi daha var.

24.Ancak: "Allah dilerse" (inşaAllah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir."

25.Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl) daha kattılar.

Elmalılı H. Yazır : “kıssadan hisseyi tebliğ etmek için buyuruyor ki: Ve de ki: "Rabbim'in bundan (yani Ashâb-ı Kehf'in başarılı olmasından) daha çok yakın bir şekilde beni başarıya ulaştırması pek umulur."

Şimdi ayrıntılı biçimde okuyalım sürenin önemini kavrayalım.

Bu yasak ve emri ile Allah Teâlâ, Resulüne her azmini Allah'ın dilemesine bağlamasını öğrettikten sonra, kıssadan hisseyi tebliğ etmek için buyuruyor ki: Ve de ki: "Rabbim'in bundan (yani Ashâb-ı Kehf'in başarılı olmasından) daha çok yakın bir şekilde beni başarıya ulaştırması pek umulur." Onlar ne kadar durdular? Onlar, mağaralarında üçyüz sene durdular dokuz yıl da ilave ettiler. Denilmiş ki güneş yılı hesabı ile üçyüz, dokuz yıl fazlası da kamerî yıl (ay yılı) hesabı iledir. Bazı tefsir bilginleri bu müddetin Allah'ın açıklaması olduğunu söylemişler, bazıları da İbnü Mesud'dan rivayet edildiği üzere "ve dediler ki" cümlesinin takdiri ile, sayılarında ihtilafa düşenlerin sözünü anlatma, olduğunu söylemiş ve diğer bazıları da ta yukarıda daki nin mekûlüne (mefûlüne) atfedilmiş olarak mescid yapalım diyenlerin sözü olmasını tercih etmişlerdir. Bununla beraber bunun böyle kıssadan ayrı olarak özel bir şekilde zikredilmesi bize yeni bir mânâ telkin etmektedir. İsti'nafiye (söz başı) ve daki zamiri Ashâb-ı Kehf'in taraftarları demek olan ve mescid yapalım diyen ya ait olmak suretiyle bunu şöyle anlayabiliriz: "Onların işine galip gelenler ve mağaraya mescid yapan Ashâb-ı Kehf taraftarları, o galibiyete ulaşıncaya kadar mağaralarında, saklandıkları yerde üçyüz dokuz sene durdular." Gerçekten hıristiyanların müşrik Romalılara galip gelmeleri ile meydana çıkmaları miladî IV. asrın başlarında meydana geldiğine göre, o zamana kadar üç yüz küsür sene durmuşlar demektir. Bu şekilde üçyüz dokuz yıl bu müddeti tashih etmek için açıklanır. Ve işte onlar, galip gelinceye kadar, üç yüz dokuz sene gizli durdukları halde, Hz. Muhammed'in peygamberliği ile İslâm dininin bundan çok az bir müddet içinde ve daha hızlı ve daha güzel bir şekilde galip gelmeye muvaffak olacağı vaad edilmiş ve gerçekten hicretten itibaren bu görünme ve galip gelme başlamıştır.

26- Bunların durdukları bu üç yüz dokuz sene müddet hakkında daha çok veya daha azdır, diye ihtilaf edecek olurlarsa. De ki: Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Çünkü Ashab-ı Kehf kendileri de "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir." (Kehf, 18/19) demişlerdi. Çünkü göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O ne güzel görendir, ne güzel işitendir. Onların Allah'tan başka bir yardımcısı yoktur. Yani Ashâb-ı Kehf "Allah çocuk edindi." (Kehf, 18/4) diyenlerden değildir. "O, hükmünde hiç kimseyi ortak etmez."

Yani inadına soru sormanın anlamı yok. Ben siteyi dolaştım buradakine nazaran daha normal sorular vardı. Kaç kişi oldukları önemli değil burada, üzerinde ihtilaf etmeye gerek yok. Önemli olan oradaki mümin karakterinin bu mucizevi olayı, mücadelesi ve imanı….

( Yazdıklarımda hatalar olabilir. Okuyan kardeşler kendileri de lütfen araştırsınlar, en doğrusunu Allah bilir. )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl daha anlamı hale gelebilir.

Cevap veremediği soru için ne diyorsunuz?

Allah cevap verseydi kaç kişi oldukları hakkında , o zaman soruyu soranlar kabul etmeyecekler o sayıyı 3 tü beşti 7 di diyeceklerdir. İşte bu yüzden Allah kaç kişi olduklarını söylememiştir bunun yerine Muhammede öğütler vermiştir.

Siz aynı yorumda ne demişsiniz ''Sayılarının bilinmesi kıssa açısından herkese lazım değildir. ''

''Çünkü kıssanın bilinmesi lazım gelen noktaları hakkıyla bilindi'' demişsiniz, iyi ama ortada bilinen bir şey yok. Soru cevapsız kalmıştır..

Ama aynı Allah kaç sene uyudukları sorusuna cevap veriyor..

O zaman sayıların bilinmesi kıssa açısından herkese lazım değilse bu ne oluyor? Burada bu sayılar neden lazım?

Ve kaç kişi oldukları ile ilgili cevap vermeyip''Onun için sathî bir münakaşadan başka bir tartışmaya ve karşılıklı konuşmaya dalma. Ve haklarında onlardan, değişik sözlerin sahiplerinden hiçbir şey sorma.'' diyen Allah kaç sene olduklarına gelince 300 sene ve 9 sene diyor..

Birisinde sayı söylesemde inanmazlar diyip öğüt veriyor..

Diğerinde inanmazlar dediklerine kalkıp sayı veriyor.

Eeee ne oldu şimdi?

Birde ortada şöyle bir açıklaman var.''Bunlar, gayb hakkında tahmin yürütmektir''

İyide geçmişte yaşananlar nasıl gayb olabilir?

Yani bu uyuyanların sayısına nasıl gayb dersin?

Yaşanan bir şey gayb olmaktan ÇIKAR...

Link to post
Sitelerde Paylaş

kardeşim anlatıyorum anlamıyosun ki, Allahın yada peygamberin korkusu yok. yani 7 dese etradakiler muhalefet olsa ne olurki ? çok daha büyük meselelerde bile bu muhalefetten korkmadan açıklamalar yaptı kuran. mesela Hz. İsa Tanrının oğlu değildir dedi. İnsanların "Öyledir" diye muhalefet etmelerinden korkmadı. Herhalde putları bile men etmekten kokrmayan Kuran, ashabı Kehf'in sayısı husundaki muhalefetten çekinecek değildi. Ancak bu insanlar bu meseleleri " bizim gibi" tartışarak işin önemini kavrayamadılar.

Diğer zaman sayısının neden önemli olduğunuda yazdım yukarıda orada bir mucize var, bu mucizede normalden fazla bir uyku var, vaadden bahsedilmiş ve bir dua, çok önemli dersler var. Mümin karakterinin sergilenmesi var ve hatta bu ayetlerin işaret ettiği bazı önemli ahir zaman gerçekleri var. ( En doğrusunu Allah bilir) Ben size ykarıda açıklayabildiğim kadarı ile açıkladım ben çok şüpheci yaklaşmama rağmen, tefsirde yazanlar tatmin edici. Ama illahi yokuşa sürecekseniz mutlaka sürersiniz...

Selametle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

''Senin bu söylediklerinde benim yazdıklarım daha da anlamlı hale geldiler.''

'' demişsin. Ama ortada senin fikir olarak yazdığın bir şey YOK.

Birde senin şahsi fikirlerini duysak.

Zira İslami sitelerden araklama cevaplarla hep aynı şeyi tekrarlayıp durursunuz.

Sana soru sormuşum. Ama benim sorumu cevaplamak yerine Elmalı nın tefsirlerini copy paste etmişsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...