Jump to content

Emin olamayan allah


Recommended Posts

Teşekkür ederim sevgili Diriliş, seni görmek beni görmekten daha güzel.

Gün meselesi, elbette ki bildiğimiz gündür. İslamcıların farklı gün kavramı uydurmaları yalan söylemeden duramamalarından kaynaklanmaktadır. Bu gün konusu Tevrat ve İncil'de de aynen, bizim bildiğimiz gün olarak geçer. Aradaki ek fark, yaratan tanrıların adıyla sanıyla farklı tanrı olmasıdır. Birinde "Rab"(Tanrı demektir) diğerinde Yehova(Atmosfer tanrısıdır), diğerinde ise Alla(Tanrıça demektir) yaratmıştır. Bunların tanrıları bile başkadır. Aynı demeleri de yalandır.

Saygılar, sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 140
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şimdi anladınız mı meseleyi? Asıl mesele, "yahut daha da yakın." deyişindedir.

Sevgili Notamatik,

Bunu bu kadar cabuk aciklamiyacaktin...

"yahut daha" ifadesi kullanilan, muglak oynak... müslümanlarin ve dindar ateistlerin gözlerinin icine sokacagimiz baska ayetlerimiz vardi.

Bir cuval incir senin olsun, afiyetle ye kardesim. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Azabi geceleyin yahut gündüz gelecekmis...bak bak bak...Bilmedigimiz ücüncü bir zaman mi var?

Ama önce yayin iki ucunun mesafesi...

Sevgili Notamatik,

Kararsiz Kasim'in nagmelerinden bir tane daha ekliyeyim...

Araf

4. Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.

Ama yayin ucundan tuttum birakmam...mesafeyi ölcecegim.

Senin Türkçen kıt mı hemeşerim? Burada azabın ansızın geldiğinden bahsediyor. Gece gelişi ansızın oluyor çünkü geceleri özel bir durumları yoksa insanlar uykuda olurlar. O zaman elektrik yok malum.

Sadece gündüz deseydi haklı olurdun. Ama gündüz istirahat ederken diyor. Neden öyle diyor? Çünkü gece uyurken yakalanma ile gündüz istirahat ederken yakalanmanın ortak noktaları başlarına gelecek olanların ansızın gelmesi.

Çelişki bulacağım diye saçmaladıkça saçmalıyorsun. Git kumda oyna sen.

Yayın boyunu da nasıl bir yay olduğunu da öğrenmişsindir artık.

Sevgili Notamatik,

Bunu bu kadar cabuk aciklamiyacaktin...

"yahut daha" ifadesi kullanilan, muglak oynak... müslümanlarin ve dindar ateistlerin gözlerinin icine sokacagimiz baska ayetlerimiz vardi.

Sen bunu zaten en başta dedin. Ama cevaplar geldikçe daldan dala atlayarak yayın boyu ne, Allah neden yemin eder diye üste çıkmaya çalıştın. Şimdi de kıvır kıvırabildiğin kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin Türkçen kıt mı hemeşerim? Burada azabın ansızın geldiğinden bahsediyor. Gece gelişi ansızın oluyor çünkü geceleri özel bir durumları yoksa insanlar uykuda olurlar. O zaman elektrik yok malum.

Sadece gündüz deseydi haklı olurdun. Ama gündüz istirahat ederken diyor. Neden öyle diyor? Çünkü gece uyurken yakalanma ile gündüz istirahat ederken yakalanmanın ortak noktaları başlarına gelecek olanların ansızın gelmesi.

Çelişki bulacağım diye saçmaladıkça saçmalıyorsun. Git kumda oyna sen.

Yayın boyunu da nasıl bir yay olduğunu da öğrenmişsindir artık.

Sen bunu zaten en başta dedin. Ama cevaplar geldikçe daldan dala atlayarak yayın boyu ne, Allah neden yemin eder diye üste çıkmaya çalıştın. Şimdi de kıvır kıvırabildiğin kadar.

Senin Türkcen kit dindar ateist!

Iyi oku...

Araf

4. Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara - geceleyin yahut gündüz - istirahat ederlerken geldi.

Birilerine yaglanip yalaka olmak böyledir...körü körüne düsünmeden ona buna saldirilirken insan ne yaptgini bilir, nede okudugunu anlamaya calisir.

24 saatlik bir zaman diliminde "Gece yahut gündüz" den baska bir zaman dilimi varda, biz mi bilmiyoruz? Yoksa bedevi, 24 saatlik bir günü 36 saat mi yasiyordu?

Baslik isminin "Emin olamayan allah" olarak neden acildigini saniyorsunuz?

Kuranda muglak ifadeler olan ayetleri gözler önüne serip tartisarak, okuyanlari bilgi sahibi yapmak icin...Fakat sen ve peslerine takildiklarinin, bu sitede daha önce bir ameliyatla, kuyruklarinizin kesildiginizi algilamaktayim...

Kesilen kuyruklarinizin bos kalan yerleri acidiklari icin, tartismaya acilan kuran ayetlerini saptirmaya calisarak gözleriniz firildak olmus bir sekilde ona buna saldirmaktasiniz...

Site deposunun anahtarindan bir tanede bende olsa asagiya gidip kuyrugunun orda olup olmadigina bakip yardimci olabilirim ama yok...sansina küs.

Yok yok...sen savundugun allahina dua et...

...belki sana yeni bir kuyruk daha takar.

*

*

*

Sevgili Notamatik'in astigi ayet ile emin olamayan allaha devam ediyoruz...

Sâffât/147:

Biz onu yüz bin, yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik.

Sayamamış zavallı put. Tahmini konuşuyor. Ama gel gör ki kime anlatacaksın bunu? Duvara anlatsan işin daha kolay.

Zavalli ki, ne zavalli...Zavalli pozisyonundan kurtarabilmek icin söyle diyebilir miyiz...

..."allahtan yüzbin gece masalları."

Link to post
Sitelerde Paylaş

genelde de adminlere kapak yaptığımda atılıyorum.

Bu sefer de Cigi attı kapağı görünce.

Cigi denen ezik, cevap veremediği yerde beni attıktan sonra kapak niteliğindeki yorumları zaten ayıklayıp silmiş.

Parçala bakayım o nasıl oluyormuş. Üslup fukarası ezik, silici seni.

Ateist forum sitesinde benim yüzümden yanlis anlamalara sebep olmamak ve yönetimini zor durumda birakmamak icin, hastalikli ve beyinleri örümcek dolu kisileri tekrar uyarmakta fayda var diye düsünüyorum...

Ateistforum sitesinde moderatörlük veya teknik adminlik gibi bir görevim bulunmamaktadir...Böyle bir görevde bulunmaktan onur duyarim fakat islerimin yogunlugundan dolayi zaten buna olanagim yok.

Ayrica Bilimselfelsefe sitesinin kurucularindan oldugum icin bu sitenin calismalarinda üstlenmis oldugum sorumluluklarim bulunmaktadir.

Ateistforum sitesi, aydinlama mücadelesinde Bilimsel Felsefe sitesinin ve yazarlarinin kardes bir sitesidir. Ben ve diger arkadaslarimiz bilgi ve birikimlerimizi Ateistforum sitesinde de yazilarimiza yansitmaya calisiyoruz.

Dolayisi ile hazirladigim videolar artik iki sitenin isimlerinin gectigi sekilde olmakta ve youtube sayfalarina eklenmektedir.

Ateist forum sitesinin yönetim anlayisina simdiye kadar ne karistim... ne karisirim... nede herhangi bir konuda karsilikli yardim söz konusu olmustur. Bu karsilikli bir gönül meselesidir. Egolari birer sivri zehirli diken gibi olanlar bunu anlayamazlar!

Ayrica Bilimsel Felsefe sitesinin yönetim anlayisi ve formati Ateistforum sitesinden cok farklidir...

Örnegin: Kisilere ve yazi sahiplerine hakaret edilmedikce, yazilar kisisellestirilmedikce herkes özgürce düsüncelerini tartisabilir fakat forumun kurallarina uymayan bir üyenin yazisi veya kendisi hakkinda, kimsenin bilmedigi profesyonel adminimiz tarafindan aciklama yapilmadan islem yapilir...Hic kimsenin de, site yönetimine hesap ve soru sorma gibi bir durumu bulunmamaktadir...

...yanit verilmez...aciklama yapilmaz.!

Düsüncelerini tartismaya acacak üyeler sadece düsüncelerini tartismakla ilgili yazilarini asmakla yükümlüdürler. Dolayisi ile Bilimsel Felsefe sitesinin otokontrol sistemi ile yazilarin düzgün ve kaliteli bir sekilde kendiliiginden akisi saglanmaktadir.

Ateist forum sitesinde yazilarim ve kullandigim üslup tek silahimdir.Yazilarim ile bas edemiyenler, site yönetimini de zan altinda birakacak sekilde adi karalama kampanyasini israrla sürdürmektedirler.

Bu üyelerin amaclarinin konulari tartismaktan baska seyler oldugu belli olmaktadir.Cünkü site yönetimi tarafindan atilip atilip defalarca geri gelmelerinden anlasilmaktadir.Bunlar yüzsüz, kisilikleri gelismemis hastalikli kisilerdir diye düsünüyorum.

Bu konu hakkinda yeterli bilgilendirme tarafimdan yapilmistir.

Ayrica baslik konusu ile ilgisi olmadigi halda bu sekilde bir aciklama yapma zorunlulugu yüzünden Ateist forum sitesi yönetiminden ve diger saygin yazar arkadaslarimdan özür dilerim.

Saygilarimla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cigi'nin moderatör veya teknik admin olmasını uyduran, hastalıklı bir iki dallamayı boş yere dikkate alıp cevap vermişsiniz.

Şimdi,

cigi moderatör veya teknik admin yapılsa, bu neden ve ne amaçla başkalarından gizleniyor olabilir? Forum yönetimi kimden çekinecektir ki böyle bir şeyi saklama gereği duyacaktır? Mesela bu iddiayı getiren bir kaç beyin özürlüden (ki kendileri yakalandıkları yerde atılmaktadır) çekindiğinden dolayı mı cigi'nin görevlendirildiğini ilan edemeyecektir?

Ateistforum yönetimi yaptığı bir şeyi, atadığı bir kişiyi mutlaka ilan eder. İlan etmediler iddiasındaki soytarıları dikkate almayın ve onları bu cevaplarla beslemeyin. Unutmayın ki bu kişiler forumun bitleridir...

Forumu karıştırma amacı yüklenmiş bu troller hakkında karar verilmiş, tespit edildiklerinde atılacakları ilan edilmiştir. Bu hastalıklı kişilere cevap vermek yerine, kendilerini yöneticilere raporlayarak bildiriniz ki forumdan yeniden atılsınlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dün belgeselde bir timsah gördüm. Kocamandı, boyu rahat iki insan boyu kadar vardı.

Bu insanın boyu kaç metre diye sorar mısın? Yoksa çoktan kafanda ortalama bir değer canlanır mı?

Anlamadığınız o yayın bir metre, iki metre, üç metre, beş metre oluşunun o anlatımda bir anlamı, gereği olmaması. Gene onun bir yay, bir sopa, bir kılıç olması da önemli değil. En yukarıdaki Cebrail'in Muhammed'in bizzat dibine kadar gelip vahyettiğini söylüyor ayetler. Yani o bir deli değil, bizzat Cebrail'in kendisi dibine kadar geldi deniyor. Bunun mantıksal olarak bir ikna ediciliğinin olmaması ayrı konu.

Bu tarz zorlamalarla nobel ödüllü edebiyetçıların kitaplarından bile istediğinizi çıkarırsınız.

Son kez söylüyorum:

Burada hassas bir ölçümü gerektiren bir durum yok. Koskoca Cebrail, gerçek haliyle insan için bilmem kaç bin yıllık olan yoldan bizzat gelip Muhammed'in dibine kadar girmiş, öyle vahyetmiş.

Daha da anlamadadıysanız yapabileceğim bir şey yok.

Sevgili ziver,

Ben aslında bu yay meselesine ilk başta takılmamıştım. Topiğin esas konusu da değil. Zaten ilk aklıma gelen de silah yayı idi. Fakat meallerin bir kısmı kafama takıldı. Bunları da yazmıştım zaten yine yazıyorum.

Ali Bulaç Meali: Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.

Diyanet İşleri Meali(Yeni): (Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.

Suat Yıldırım: 8,9. Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.

Şimdi Ali Bulaç'ın mealine baktığımızda iki yayın toplam uzunluğundan bahsediliyor.

Diyanet ise iki yayın aralığındaki mesafeden bahsediyor. Bir örnek verirsek: Bugün sahilden iki köprü aralığı kadar koştum. Bu ifadede artık köprünün uzunluğunun bir önemi yok. Yani iki köprü arasındaki mesafeyi kastediyorum. O zaman yayın bir tanesini koyarım eve diğerini de veririm bi astronoda hatıra olarak. Aralarındaki mesafe de binlerce kilometreyi bulmuş olur :D Yine de iki yayın uzunluğu dense yine bir problem olmayacaktı.

Suat Yıldırım mealinde ise yay sayısı bire inmiş :)

Görüldüğü gibi yapılan çeviriler birbirinden apayrı. Hadi bu ayette neysede başka önemli ayetlerdeki bu derece çeviri farklılıkları daha fazla sorun yaratabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu hususun muhatablara terdid (iki ihtimalle anlatım) şeklinde anlatılması, ifadenin temsilî olduğunu hatırlatmak içindir.

yani diyor ki elmalılı...

buradaki anlatım bir örneklemedir...

mesela birisi ile olan yakınlığımızı anlatmak için şöyle bir örnek kullanabiliriz...

biz ahmetle kardeş gibiyiz hatta dahada yakınız...

onlar baba oğul kadar yahut dahada yakınlar...

burada emin olmama değil muhataba yakınlığın derecesinin ne kadar ileri olduğunu hissettirme vardır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

mesela birisi ile olan yakınlığımızı anlatmak için şöyle bir örnek kullanabiliriz...

biz ahmetle kardeş gibiyiz hatta dahada yakınız...

onlar baba oğul kadar yahut dahada yakınlar...

burada emin olmama değil muhataba yakınlığın derecesinin ne kadar ileri olduğunu hissettirme vardır...

Kullanamazsin kirec...

Mesafe belirtilirken bu sekilde bir ifade olmaz.! Eger bu bir yaratan ise hic olmaz.!

Cok farkli örnekler verebilirim fakat askerlikten bir örnek verelim:

-Hedef uzakligini bildirin.

-"baba oğul kadar yahut dahada yakınlar" komutanim.

Veya..

-"iki yay boyu veya daha yakın" komutanim.

Veya...

-"NİSAN MAYIS AYLARI, GEVŞER GÖNÜL YAYLARI" kadar komutanim.

Veya...

-"yaklasik 2000 metre kadar veya daha yakin" komutanim.

Olmuyor degil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Islamin Allahi lazer mesafe olcucu kullansaydi mesafeyi tam bilirdi. O devirde Allah ne yapsin canim, zavallida metre bile yoktu :lol:

Bu ayetin sacmaligini kim ortaya ciakrdiysa Allah ondan razi olsun, ben bu soruyu Muslumanlara sordugumda en kucuk bir yanit dahi alamiyorum. Zavalli Muslumanlar, dinlerinin ne kadar uyduruk oldugunu umarim yakinda tam anlarlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili ziver,

Ben aslında bu yay meselesine ilk başta takılmamıştım. Topiğin esas konusu da değil. Zaten ilk aklıma gelen de silah yayı idi. Fakat meallerin bir kısmı kafama takıldı. Bunları da yazmıştım zaten yine yazıyorum.

Ali Bulaç Meali: Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.

Diyanet İşleri Meali(Yeni): (Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.

Suat Yıldırım: 8,9. Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.

Şimdi Ali Bulaç'ın mealine baktığımızda iki yayın toplam uzunluğundan bahsediliyor.

Diyanet ise iki yayın aralığındaki mesafeden bahsediyor. Bir örnek verirsek: Bugün sahilden iki köprü aralığı kadar koştum. Bu ifadede artık köprünün uzunluğunun bir önemi yok. Yani iki köprü arasındaki mesafeyi kastediyorum. O zaman yayın bir tanesini koyarım eve diğerini de veririm bi astronoda hatıra olarak. Aralarındaki mesafe de binlerce kilometreyi bulmuş olur :D Yine de iki yayın uzunluğu dense yine bir problem olmayacaktı.

Suat Yıldırım mealinde ise yay sayısı bire inmiş :)

Görüldüğü gibi yapılan çeviriler birbirinden apayrı. Hadi bu ayette neysede başka önemli ayetlerdeki bu derece çeviri farklılıkları daha fazla sorun yaratabilir.

Gelenek ve emevi etkisinden kurtulamamış kişilerin meallerinde ne yazıkki bu sıkıntı her zaman ortaya çıkıyor. Ama artık çağ daha farklı. Daha farklı meallere her türlü ulaşma imkanımız var. Ben her zaman kuranın arapça lügat ile birlikte okunmasından yanayım. Çünkü ne yazıkki çoğumuz arapça bilmiyoruz. Çeviri yapanlar bunu çok iyi bilir. Birebir tercüme hiçbir zaman olamadığı için meal dediğimiz şey kelimenin kişinin önkabülüne göre bir veya birkaç anlamı alınıp yapılan yorumdur.

Ama bu ayet ve öne sürülen şey çok saçma.

Aradaki mesafe her mealde aynı olsa idi bu zamanda ben aynı ateist zihniyete sahip olsak, mesafenin o olduğunu nerden bilelim, yada herşeye gücü yeten Allah Cebraili Muhammedin dibine kadar götürmeden iletişim sağlatamamış mı diye yine boncuk buldum edasıyla başlık açar, tartışırdım. Çünkü mesele bağcı dövmek, üzüm yemek değil. :)

Halbuki burada anlatılmak istenen şey, bilinmeyen bazı şeylerin ayan beyan elçiye gösterildiği, çok çok yakınına getirildiğini anlatıyor. Olay bu kadar basit aslında.

Selamlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çünkü ne yazıkki çoğumuz arapça bilmiyoruz. Çeviri yapanlar bunu çok iyi bilir. Birebir tercüme hiçbir zaman olamadığı için meal dediğimiz şey kelimenin kişinin önkabülüne göre bir veya birkaç anlamı alınıp yapılan yorumdur.

Arapca bilip kurani okuyan ve ceviri yapanlarin hepsi ateisttir...Bu konuda cok iddialiyimdir...

Isteyen istedigi kadar kicini yirtsin...kivirsin calkalasin...

...Necm 9 da ki "iki yay araligi" mesafe belirtmek icindir.

Dangalagin hic bir seyden haberi yok, her konuda oldugu gibi bunda da desteksiz sallamistir.Ayni palavraci avcilar gibi...

Sallama atmasyon abuk subuk bir sürü ayetler sirada beklemekteler...Hepsini tek tek asacagim...

Cok güclü oldugunu söyleyen allah, onun kafasi calismayan cahil cühela oldugunun kanitlarini sitelere asip desifre etmeme, hakkinda konusmama hic bir sey yapamamakta...

Neden acaba?

tarihinde cigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sanıldığının aksine sünniliği başlatan emeviler değil ebu bekir'dir. şii'ler ali ve soyunun emeviler yerine çoğunlukla ilk halife olmasını savunan kesimdir.

benim anlamadığım bunun mevzuyla ilgisi nedir? bunlar siyasi mezhepler, dinin içeriği konusunda şia ve sunniler arasında pek fark yok, şeriatı kabullenmeyen ve islamı reforme etmeye çalışanlarda doğrudan sahtekar olarak nitelendirilir zaten "munafik" sıfatıyla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cok güclü oldugunu söyleyen allah, onun kafasi calismayan cahil cühela oldugunun kanitlarini sitelere asip desifre etmeme, hakkinda konusmama hic bir sey yapamamakta...

Neden acaba?

Kurandan bir ayet hatırıma getirdiniz. Böyle diyen insanların geçmişte yaşadığını söyler ayette ve etrafınıza bakın, onlardan bir iz görebiliyor musunuz diye devam eder.

Aklıma geldi işte birden...

İslamı ve Allahı kabul etmemeniz bu şekilde aşağılamanızı gerektirmez. Siz öyle dediniz diye öyle olacak değiller. Tıpkı ben sizi aşağılarsam öyle olmayacağınız gibi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaldigimiz yerden devam edelim...

Sâffât/147:

Biz onu yüz bin, yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik.

Sayamamış zavallı put. Tahmini konuşuyor. Ama gel gör ki kime anlatacaksın bunu? Duvara anlatsan işin daha kolay.

Zavalli ki, ne zavalli...Zavalli pozisyonundan kurtarabilmek icin söyle diyebilir miyiz...

..."allahtan yüzbin gece masalları."

Mask arkadasim, diger baslikta kuranda celiskilerin olmadigini yazmisin.Seni bu basliga davet ediyorum. Isra 58 basliginida okumani öneriyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Kireç,

Benim esas dikkati çektiğim husus meal farklılıklarıydı. Ayrıca eğer diyanetin mealini doğru olarak kabul ediyorsan iki yay aralığından ne anladığını yazar mısın?

olabildiğince yakınlık olarak anlıyorum...

bu illa fiziksel bir yakınlık ta olmayabilir...

vahyeden şey ne ise onunla olabildiğince yakın hale gelinmiş...

cebrail miydi yoksa bizat tanrı mı idi bilemiyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu illa fiziksel bir yakınlık ta olmayabilir...

vahyeden şey ne ise onunla olabildiğince yakın hale gelinmiş...

cebrail miydi yoksa bizat tanrı mı idi bilemiyorum...

Böyle bir sey yoktur kirec...Varsa simdide olmasi gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...