Jump to content

Süreç Başladı, Hadi Gözümüz Aydın.


Recommended Posts

Önce haberi bir okuyun:

post-8670-044503500 1284750137_thumb.jpg

Emeklinin Umudu da 'Okyanus Ötesi'.

Türkiye Emekliler Derneği'nin eski yöneticilerinden Mehmet Höcü, Başbakan Erdoğan'ın rafa kaldırdığı

İntibak Yasa Tasarısı'nın Meclis'ten geçirilmesi için Fethullah Gülen'den yardım istedi.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1019398&Date=17.09.2010&CategoryID=80

..........................

Yakındır; birkaç yüzbin kişi, İstanbul Yeşilköy havalimanına özel bir uçakla inecek F.Gülen Hocaefendiyi alayü vala

ile karşılayacak.

Ondan sonra artık, tutabilene aşkolsun. Onlar kendi işlerini işliyor, bir kenara koyalım.

Benim asıl derdim, 'Siz bu Kemalistlerin paranoyasına aldırmayın. Onlar kıskançlıklarından öyle söylüyor. Korkmayın,

bu memlekete şeriat meriat gelmez' diyen 'liberal' gafillerle.

Atatürk Cumhuriyetine düşmanlıkları o kadar katmerli ki eminim, bu durumda bile, köye gelin giden inatçı şehirli kızın

derede boğulurken 'ekinler makasla biçilir' işareti yapması gibi, darağacına giderken hala Atatürk'e küfredeceklerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 111
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Sizlere tavsiyem "laik depresif" durumunuzun tedavisi için bir uzmana başvurmanız. Tüm dünya sizlere bir tarafı ile gülüyor.

Laik-depresif olmayı, liberal-obsesif ya da liboşik-yalama olmaya bin kere yeğlerim.

Laik-depresif diyerek her gün biraz daha uzaklaştığımız laiklik ilkesini korumaya çalışanları aşağılamakla ne menem dangalak olduğunu kanıtlamak dışında hiçbir şey yapmış olmuyorsun.

Hem sonra, sen şeriat gelmeyeceğinin garantisini acaba hangi tarafınla veriyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laik-depresif olmayı, liberal-obsesif ya da liboşik-yalama olmaya bin kere yeğlerim.

Elbette, seçim senin. Allah herkese dilediğinden istediğinden versin.

Laik-depresif diyerek her gün biraz daha uzaklaştığımız laiklik ilkesini korumaya çalışanları aşağılamakla ne menem dangalak olduğunu kanıtlamak dışında hiçbir şey yapmış olmuyorsun.

Evet türbanlı kızlar üniversitelere giremesin vb. ısrarlarla süper koruyorsunuz laikliği. Bu içinden zekâ fışkıran yaklaşımların meyvelerini de her seçimde hezimet üstüne hezimet olarak topluyorsunuz.

Hem sonra, sen şeriat gelmeyeceğinin garantisini acaba hangi tarafınla veriyorsun?

Aklımla, mantığımla, tarih bilgimle veriyorum. Pratik gerçeklik de beni olumluyor; bu adamlar 8 senedir iktidarda, sizler de 8 senedir ağlaşıyorsunuz; ama şeriatın falan geldiği yok.

Sen geleceği iddiasını neye dayandırıyorsun? Kanıt yükü iddia sahibinin omuzlarındadır. İddianın dayanağı olduğuna inandığın şeyleri getir, beraber inceleyelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

iran'daki dini yönetim abd ve onun işbirlikçisi şaha karşı yapılmıştı. ama bu hükümet zaten abd'nin hükümeti ve fetullah'ta abd'de. haliyle şeriat meriat gelmez türkiye'ye. getirirse ibda-c getirir, o da kıcı kırık militanlarıyla n.h getirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce haberi bir okuyun:

post-8670-044503500 1284750137_thumb.jpg

Emeklinin Umudu da 'Okyanus Ötesi'.

Türkiye Emekliler Derneği'nin eski yöneticilerinden Mehmet Höcü, Başbakan Erdoğan'ın rafa kaldırdığı

İntibak Yasa Tasarısı'nın Meclis'ten geçirilmesi için Fethullah Gülen'den yardım istedi.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1019398&Date=17.09.2010&CategoryID=80

..........................

Yakındır; birkaç yüzbin kişi, İstanbul Yeşilköy havalimanına özel bir uçakla inecek F.Gülen Hocaefendiyi alayü vala

ile karşılayacak.

Ondan sonra artık, tutabilene aşkolsun. Onlar kendi işlerini işliyor, bir kenara koyalım.

Benim asıl derdim, 'Siz bu Kemalistlerin paranoyasına aldırmayın. Onlar kıskançlıklarından öyle söylüyor. Korkmayın,

bu memlekete şeriat meriat gelmez' diyen 'liberal' gafillerle.

Atatürk Cumhuriyetine düşmanlıkları o kadar katmerli ki eminim, bu durumda bile, köye gelin giden inatçı şehirli kızın

derede boğulurken 'ekinler makasla biçilir' işareti yapması gibi, darağacına giderken hala Atatürk'e küfredeceklerdir.

Şu an için şeriat vb. şeylere biraz daha sıra var. Çünkü AKP önce Yargıyı ele geçirme derdinde. Sonra sırada sanırım ordu var.

Bu Anayasa değişikliği ile Yargıyı kontrol altına alma konusunda önemli adımlar attı AKP. Tabii şimdi sırada bunun uygulaması var. Nasıl olacak bakıp göreceğiz.

AKP'nin giderek otoriter bir yönetime doğru kaydığını düşünüyorum. Yapılanlar ortada. Örneğin basının durumu. Bunu tartışmaya bile gerek yok sanırım.

AKP basının önemli bir bölümü dolaylı da olsa kontrol altında tutuyor.

Yargı'dan sonra ordu da ele geçirilirse bu konuyla ilgili olarak ne isterlerse yaparlar. Çok zor değil.

tarihinde Stanislav tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

resmi bir olgu olmadığı sürece sorun yok. AKP sivil burokraside kadrolaşabildi, ama neden? çünkü hükümeti meclis çoğunluğu ile AKP kurdu. oysa AKP askeri burokraside kadrolaşamaz, çünkü sivil burokrasiye seçilerek geldiği meclisce kadrolaşabildi? peki askeri burokrasiye nasıl kadrolaşacak? yüksek askeri şura ile mi? :) o şuraya komutanlarda katılıyor ve en çok söz sahibi olan onlar. tabandan kadrolaşmaya çalışsa nereden baksanız 100 sene sürer genel kurmaya ulaşması :) ki bu bile mümkün değil zaten.

peki AKP yargıyı ele geçirebilir mi? bu da büyük bir ihtimalle hayır. çünkü yargı'da sivil burokrasi ile arasında uçurum olan devlet organı. ki burada kadrolaşsa dahi, dediğim gibi silahı elinde tutan ordu'da kadrolaşamaz, bu olanaksız. bu rejimin yasaları altında gelen hiç bir parti, kendi milisi olmaksızın rejimi değişikliğe uğratamaz. hitler'in nsdap'ı ikinci dünya savaşı koşulları altında S.A, S.S ve Gestapo gibi milislere sahipti, savaşın (bu savaştan kasıt onu hazırlayan süreç) verdiği güçlede iktidarını sağlamlaştırabildi. türkiye'de şeriatı sağlayacak ekonomik-iktisadi temel nerede? yok.. böyle bir tehdit bile sözkonusu değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laik-depresif olmayı, liberal-obsesif ya da liboşik-yalama olmaya bin kere yeğlerim.

Laik-depresif diyerek her gün biraz daha uzaklaştığımız laiklik ilkesini korumaya çalışanları aşağılamakla ne menem dangalak olduğunu kanıtlamak dışında hiçbir şey yapmış olmuyorsun.

Hem sonra, sen şeriat gelmeyeceğinin garantisini acaba hangi tarafınla veriyorsun?

Yalama liboşlara laf yetiştirmenin gereği yok. Onlar adları üzerinde kıç yalayıcı liboş. Yavaş yavaş da laikliğe karşı çıkmaya başladılar. Yakında şeriat isteriz diye bağırmaya başlayıp hakiki şeriatçılara gaz verecek ilk güruh bunlar olacaktır... Zaten "Türkiye'ye şeriat gelmez" diye boşuna kıçlarını yırtmadılar...

Ulan bir öbür milletlerin liberaline bak, bir de bizim liboşlara... İnsan kusuyor bunları gördükçe.

Link to post
Sitelerde Paylaş

şeriatta hisse senetli şirketler ve faiz haramdır. şimdi tutup zilyon tane bankanın, anonim şirketin vs. ülke ekonomisini yürüttüğü türkiye'ye şeriatı hukuk diye sokmaya çalışsanız ne olur? islam hukuğu mecelle, feodalizme denk düşer. kapitalizmde bunun uygulaması yoktur.sünni suudiler ve iran bazı şii ülkelerde şeriatın uygulamada oluşu başka ekonomik-iktisadi temellere dayanan, unsurlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'nin kendi içinde farklı yapısı ve dinamikleri var. AKP zaten polis teşkilatını önemli ölçüde ele geçirdi. Yani kendi milisine ihtiyacı yok. AKP yavaş fakat emin adımlarla ilerliyor. Hitler ise çok hızlı biçimde iktidara geldi. AKP'nin taktiği farklı. Gülen harekatı da öyle, dediğim gibi eğitimden başlayarak yavaş biçimde zamana yayılarak ilerleme söz konusu. Hitler bu şekilde ilerlemedi. Yöntemleri farklı ama şimdiye kadar başarılı biçimde ilerliyorlar. Hitler gibi yapmak zorunlulukları da yok. Bu nereye kadar gider; bunu bilmiyorum tam olarak, bunu zaman gösterecek. Ya birileri dur diyecek, ya da ilerlemeye devam edecekler, ya da başka nedenlerden dolayı fazla ileri gidemeyecekler.

tarihinde Stanislav tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'nin kendi içinde farklı yapısı ve dinamikleri var. AKP zaten polis teşkilatını önemli ölçüde ele geçirdi. Yani kendi milisine ihtiyacı yok. AKP yavaş fakat emin adımlarla ilerliyor. Hitler ise çok hızlı biçimde iktidara geldi. AKP'nin taktiği farklı. Gülen harekatı da öyle, dediğim gibi eğitimden başlayarak yavaş biçimde zamana yayılarak ilerleme söz konusu. Hitler bu şekilde ilerlemedi. Yöntemleri farklı ama şimdiye kadar başarılı biçimde ilerliyorlar. Hitler gibi yapmak zorunlulukları da yok. Bu nereye kadar gider; bunu bilmiyorum tam olarak, bunu zaman gösterecek. Ya birileri dur diyecek, ya da ilerlemeye devam edecekler, ya da başka nedenlerden dolayı fazla ileri gidemeyecekler.

hitler ile günümüz hükümeti arasında konjonkturel fark var, ama benim orada bahsetmek istediğim şey böyle bir şeyin eşyanın doğasına aykırı olduğuydu.

devlet, askeri ve sivil burokrasi olmak üzere iki ana organdan meydana gelir. buna burokratik-militer aygıt denilir. bu iki baştan askeri baş, daima sivil başın üstündedir. elinde silah tutmasını geçelim, iç disiplini örgütlenme yapısı ve diğer özellikleri ile askeri aygıt (sivil) burokratik aygıttan yani hükümet ile ona bağlı kuruluşlardan üstündür.

burjuva demokrasilerinde yani sizin literatürünüzdeki liberal demokrasilerde-parlamenter cumhuryetlerde, hükümetin ordudan daha öncelikliymiş gibi görünmesinin ardında sadece bir gözaldatmacası yatar. insanlık tarihinde daima silahı elinde tutan yapılar yani ordu, hükümet ile onun siyasi polisinden üstündür. sivil burokrasi çoğunlukla seçimle halkın belli bir kesmi ya da tamamı tarafından seçilen meclislerde çoğunluğu elinde tutan düzen partilerince kurulur. akp'nin şansı, çok fazla oy alması ve hükümeti tek başına kurmasıydı. bu sayede kadrolaştıkça kadrolaştı, cumhurbaşkanlığınıda yine seçimle ele geçirmesi, geçtiğimiz günlerde anayasayıda yine seçmenlerin oyuyla biraz değişikliğe uğratabilmesi bunu gösterir.

bu düzen partisinin kendi gücü yoktur, durmadan tabandaki yoksul sınıfları dinle inançla duygularla sömürerek oy toplamakta ve kadrolaşabildiği her yere kadrolaşmaktadır. ama ordu'da kadrolaşması sözkonusu değil, aynı şekilde hangi anayasal düzenleme olursa olsun yargı'da da. bu nedenle bu işin bir sınırı sözkonusu, düzen güçleri içinde daima bir denge varolacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hitler ile günümüz hükümeti arasında konjonkturel fark var, ama benim orada bahsetmek istediğim şey böyle bir şeyin eşyanın doğasına aykırı olduğuydu.

devlet, askeri ve sivil burokrasi olmak üzere iki ana organdan meydana gelir. buna burokratik-militer aygıt denilir. bu iki baştan askeri baş, daima sivil başın üstündedir. elinde silah tutmasını geçelim, iç disiplini örgütlenme yapısı ve diğer özellikleri ile askeri aygıt (sivil) burokratik aygıttan yani hükümet ile ona bağlı kuruluşlardan üstündür.

Fazla tartışmayacağım; epey uzun bir konu bu; ama şunu kısaca söyleyeyim: yazdıklarına katılmıyorum. Zaman zaman dediğin doğru çıkabilir ama her zaman değil. Zaten mesele de bu.

tarihinde Stanislav tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Fazla tartışmayacağım; epey uzun bir konu bu; ama şunu kısaca söyleyeyim: yazdıklarına katılmıyorum. Zaman zaman dediğin doğru çıkabilir ama her zaman değil. Zaten mesele de bu.

AKP siyasi ve ekonomi politikaları eleştirilmelidir, ama şeriat tehlikesine açıkçası pek inanmıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'nin kendi içinde farklı yapısı ve dinamikleri var.

Bu sözü neye yanıt olarak ve neye istinaden söylediğin yeterince açık olmasa da elbette Türkiye'nin iç dinamikleri, her ülkede olduğu gibi, diğerlerinden farklıdır. Bunu biraz açarsan konuyu daha iyi tartışabiliriz.

AKP zaten polis teşkilatını önemli ölçüde ele geçirdi. Yani kendi milisine ihtiyacı yok.

Aynen öyle. Polis Teşkilatı'nda artık tarikatlar kendi içlerinde hizip çatışmasına düşmüş durumdalar. Gerisini varın siz hesap edin...

AKP yavaş fakat emin adımlarla ilerliyor. Hitler ise çok hızlı biçimde iktidara geldi. AKP'nin taktiği farklı. Gülen harekatı da öyle, dediğim gibi eğitimden başlayarak yavaş biçimde zamana yayılarak ilerleme söz konusu. Hitler bu şekilde ilerlemedi. Yöntemleri farklı ama şimdiye kadar başarılı biçimde ilerliyorlar.

Kesinlikle! Bir adım geri atmadan sürekli ilerlediler; uzunca bir süredir ektikleri tohumlar nihayet meyve verdi. Artık, çok daha hızlı ilerleyebilecekleri kadar net bir aşama kaydettiler. Sağlam adımlarla, ne yaptıklarını bilerek, müthiş örgütlü bir mücadele verdiler. Bütün bunlar olurken biz uyumadık, durmadan bağırdık; yaklaşan tehlikeyi haber verdik. Ama gel gör ki adımızı laik-depresif, faşist-kemalist koydular. Kimi zaman üstü kapalı kimi zaman da havlama tonunda, küstahca gerçeklerin üzerini örttüler. Çamura yattılar! Kamuoyuna irticai örgütlenme haberlerini duyurmadılar. İktidar borazanlığının tatlı karlarını ceplerine indirip daha da köpekleştiler. Ve işte suyu bulandırarak, bugünkü faşizm ortamına kadar yolu açtılar. İtiraf etmek gerek: işlerini iyi yaptılar. Hitler

Bu nereye kadar gider; bunu bilmiyorum tam olarak, bunu zaman gösterecek. Ya birileri dur diyecek, ya da ilerlemeye devam edecekler, ya da başka nedenlerden dolayı fazla ileri gidemeyecekler.

Adamların hedefi belli. Demokrasi amaç değil araç onlar için. Laik-Atatürkçü çağdaş cumhuriyet değerlerine karşı, içlerinde birikmiş asırlık kinlerini açıktan açığa kusacakları günler yakındır. İran tipi bir şeriat gelir mi gelmez mi, bu soru yanlış sorudur! Bu bir hedef şaşırtmadır! Bu oyuna gelmemek için uyanık olmak şarttır. Burada asıl soru giderek otokratikleşen siyasal İslam'ı durdurmak için aydınlarımızın nasıl bir yol izlemesi gerektiğidir. Tehlike tüm çıplaklığıyla ortadadır! Kur'an kurslarına katılma yaşının ilkokula başlama çağına kadar düşürülmesi, Dinayet'e tanınan geniş yetkiler, Yargı'nın referandum tezgahıyla ele geçirilmesi ve yakın bir zamanda yapılacak yeni atamalarla içinde bulunacağımız manzaranın koyu yeşil rengi...

Bütün bunlara karşın, irtica tehlikesinin bas bas bağırdığını duymamak için herhalde aptal ya da liboş olmak gerekir. İkisi dışında hiçbir seçenek mevcut değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

AKP siyasi ve ekonomi politikaları eleştirilmelidir, ama şeriat tehlikesine açıkçası pek inanmıyorum.

Ordu, AKP karşısında birçok olayda fazla bir şey yapamadı. Örneğin kozmik odaya giriş, subayların tutuklanması daha bir sürü ıvır zıvır.

Ordu inanılmaz biçimde dinleniyor, ses kayıtları internette dolaşıp duruyor. Şaşkın vaziyetteler, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Enselerinde birilerinin olduğunu, sürekli izlendiklerini, takip edildiklerini biliyorlar. Büyükanıt, uyarı filan verdi hükümet rest çekti, asker sustu kaldı. Neden sence, nasıl oluyor bunlar?

Şundan dolayı: AKP'nin arkasında büyük global sermaye var. Ona yürü ya kulum diyor. Gerektiğinde 'ordunun' dinlenmesine yardım ediyor, vs. Ordu şaşkın vaziyette.

Bu destek sürdüğü sürece kolay kolay bir şey yapması ordunun o kadar kolay değil.

Buna rağmen yapar mı doğrusu bilmiyorum.

AKP ilerde şeriat mı ister, başka bir şey mi ister onu da tam bilmiyorum.

Ama global sermayenin derdi şeriat şu bu değil. Ceplerin dolması, özelleştirme ve bir bakanın dediği gibi "babalar gibi satış".

Yoksa Suudileri, Fethullah Gülen'i destekleyenler durduk yerde bunu yapmıyor, bir bildikleri ve hesapları var.

tarihinde Stanislav tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ordu, AKP karşısında birçok olayda fazla bir şey yapamadı. Örneğin kozmik odaya giriş, subayların tutuklanması daha bir sürü ıvır zıvır.

Ordu inanılmaz biçimde dinleniyor, ses kayıtları internette dolaşıp duruyor. Şaşkın vaziyetteler, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Enselerinde birilerinin olduğunu, sürekli izlendiklerini, takip edildiklerini biliyorlar. Büyükanıt, uyarı filan verdi hükümet rest çekti, asker sustu kaldı. Neden sence, nasıl oluyor bunlar?

Şundan dolayı: AKP'nin arkasında büyük global sermaye var. Ona yürü ya kulum diyor. Gerektiğinde 'ordunun' dinlenmesine yardım ediyor, vs. Ordu şaşkın vaziyette.

Bu destek sürdüğü sürece kolay kolay bir şey yapması ordunun o kadar kolay değil.

Buna rağmen yapar mı doğrusu bilmiyorum.

AKP ilerde şeriat mı ister, başka bir şey mi ister onu da tam bilmiyorum.

Ama global sermayenin derdi şeriat şu bu değil. Ceplerin dolması, özelleştirme ve bir bakanın dediği gibi "babalar gibi satış".

Yoksa Suudileri, Fethullah Gülen'i destekleyenler durduk yerde bunu yapmıyor, bir bildikleri ve hesapları var.

Türkiyeye şeriat niye gelmez?

Şeriat demek dışa kapanmış,yabancı düşmanı,yabancılaşmış bir toplum demek.Kaos,ambargo,bölünme,iç savaş demek.

Halihazırda terör ve toplumda kutuplaşma mevcut.Bir de şeriat gelirse türkiye tam anlamıyla afrika ülkelerine döner.

Bu kimin işine gelir?Kimsenin işine gelmez.Ne AB nin ne ABD nin ne de halkın işine gelir.

Akp nin arkasında ABD var.ABD nin istediği ne?Ortadoğuda istikrarlı ve güçlü bir müttefik.

Türkiyede terör sorunu var,kürt sorunu var.Akp nin ilk hedefi bu sorunu çözmek.

Ve çözecek de.Hem de bir kaç sene içinde çözecek.Ordu üzerinde baskı kurması bu hedefe ulaşmak için gerekliydi.

Çünkü olası bir darbe türkiyenin 30 sene geriye gitmesi demekti.Şimdi takvimde yeni anayasa,başkanlık ve eyalet sistemi var.

Kürtler istediğini alacak ve silahlar susacak.Belki susturmak için büyük tavizler verilecek,bir ihtimal öcalan serbest bırakılacak.

Ama sonuçta terör bitecek.Halktan alınan vergiler artık savaşa harcanmayacak.Bir 300 milyar dolar daha çöpe gitmeyecek.Benim tahminin ve umudum bu yönde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbette, seçim senin. Allah herkese dilediğinden istediğinden versin.

hay allahina 1, kitabina 2 be kardesim... hem, "bir kadin memesine vatani satabilirim" diyen uckur duskunu cahil bir donegi (bknz: altangiller familyasi) kendine idol sececeksin, hem de kalkip burda o agzindan ishal kusacaksin. siz kim, laiklik tanimi yapmak kim be. her yeriniz demokrat(!) olsa ceperiniz kadar yer isgal edersiniz. bu guruh uyeleri konusunca aklima amuda kalkip alkis bekleyen hint maymunlari geliyor. bu sefer hazirliksiz yakalandik, bi dahakine findik fistik hazirlayalim bari.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiyeye şeriat niye gelmez?

Şeriat demek dışa kapanmış,yabancı düşmanı,yabancılaşmış bir toplum demek.Kaos,ambargo,bölünme,iç savaş demek.

Halihazırda terör ve toplumda kutuplaşma mevcut.Bir de şeriat gelirse türkiye tam anlamıyla afrika ülkelerine döner.

Bu kimin işine gelir?Kimsenin işine gelmez.Ne AB nin ne ABD nin ne de halkın işine gelir.

Akp nin arkasında ABD var.ABD nin istediği ne?Ortadoğuda istikrarlı ve güçlü bir müttefik.

Türkiyede terör sorunu var,kürt sorunu var.Akp nin ilk hedefi bu sorunu çözmek.

Ve çözecek de.Hem de bir kaç sene içinde çözecek.Ordu üzerinde baskı kurması bu hedefe ulaşmak için gerekliydi.

Çünkü olası bir darbe türkiyenin 30 sene geriye gitmesi demekti.Şimdi takvimde yeni anayasa,başkanlık ve eyalet sistemi var.

Kürtler istediğini alacak ve silahlar susacak.Belki susturmak için büyük tavizler verilecek,bir ihtimal öcalan serbest bırakılacak.

Ama sonuçta terör bitecek.Halktan alınan vergiler artık savaşa harcanmayacak.Bir 300 milyar dolar daha çöpe gitmeyecek.Benim tahminin ve umudum bu yönde.

yok yav ? birkac sene icinde cozecek demek. istihbarat kuvvetli diyorsun yani ? peki sormazlar mi, 8 senedir tek basina iktidarsin, ne halt etmeye hala turban, hala kurt sorunu var diye konusuyorsun da, meclisteki ezici cogunlugunu kullanarak bu sorunlari cozemiyorsun diye ? e tabii bal tutan parmagini yalar misali turban uzerinden les gibi din propagandasi yapip, surekli gundemde tutaraktan laikligi bir sorun haline getirmek varken; dogu anadolu bolgesinde yahudilere toprak satisi danistay tarafindan iptal edilince, sentetik olarak yaratilmis kurt sorununu kullanip, "bolgeyi cumhuriyet rejiminin kontrolu altindan cikarmak" yolunu izlemek varken, ne gerek var degil mi ?

bak bak bak... halktan alinan vergilermis, savasmis... nerenizden uyduruyorsunuz bunlari yahu ? gece gunduz firat news falan mi okuyorsunuz, napiyorsunuz ? halktan, satilan urunlerden saglanan otv, kdv haricinde vergi mi toplaniyormus ? yerlerde surunen vergi yasasini bile duzenlemekten aciz hukumuteniz ne zamandan beridir gelir vergisini gercek tutarlariyla toplamaya basladi ? akp milletvekillerinin en az yarisinin vergi yolsuzlugu dosyalari varken bu ne curret ? cahil cesareti herhalde. gelelim su savasa... hayirdir, hangi devletle savas cikti ya ? biz kacirdik hikayenin o kismini..? teror orgutuyle yapilan mucadeleye savas diyenler genelde terorist militanlar. onlarin propaganda agizlarina bakarsak bir savas var evet, ama doguda da diyarbakir diye bir kent yok, amed eyaleti var yine bu militanlara gore. size gore de oyle anlasilan.

e teror teroristin dostudur zaten. gayet normal.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...