Jump to content

Zürafanın evrimi


Recommended Posts

  • İleti 114
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Genetik hastalıklar diye bir kavram biliyormusun?

bilmiyorum öğret..

bir tür mü ?nered yaşıyor?

başından bacak çıkmış bir çocuk 2gün sonra ölürse bu doğal seçilim değildir.yada evrimin bir mekanızması oolan ds değildir...

o canlıların isimleri nedir?

yoksa dediklerimi anlayamadın mı...ben hastalıktan değil.sağlıklı canlılıktan bahsediyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birçok örnek bulabilirsin.Eğer genetik bir hastalığın bir canlıya avantaj kazandırıp kazandıramayacağını soruyorsan cevabım EVETtir.

Benim lisans eğitimim insan üzerine olduğu için bu konuda insanlarla ilgili bir örnek sana sunabilirim.

Bu arada genetik hastalıklar genelde molekuler düzeyde ortaya çıkar.Ekstradan bir kol,ekstradan bir kafa ortaya çıkarabilecek mutasyonlar makro mutasyondur ve hemen hemen hepsi fatal(ölümcül)dür.

Sana vereceğim örnek talasemiyle ilgili.Talasemi kan taşımakta sorumlu olan hem-o-globin metaloproteinin, protein bölümünündeki genetik bir mutasyondan,defektten kaynaklanır.Talasemi hastaları normalde toplumda son derece seyrek halde bulunurlar.Çünkü yaşam kaliteleri diğer SAĞLIKLI insanlara göre düşüktür.Oranı tam olarak hatırlamıyorum ama %1 civarında bir insidansı vardır.Yani talasemi son derece ağır komplikasyonları olan bir HASTALIKTIR.

Talaseminin sıtmayla ilginç bir ilişkisi vardır.Sıtma;Plazmodium isimli parazitin sivrisineklerle kana bulaştırılması ve bu parazitin kan hücrelerinde üremesiyle gelişen bir parazitik hastalıktır.Gel gelelim sıtmanın en öldürücü formu olan Plazmodium Falcifarum talasemi hastalarında üreyemez.Çünkü defekte hemoglobine tutunamaz,ondan besin olarak yararlanamaz.Yani talasemi hastaları aynı zamanda Plazmodium Falsifaruma karşı doğal bir bağışıklığa sahiptir.

İlginç olan istatistik burdan sonra ortaya çıkıyor.Sahra altı afrikasında yaşayan zencilerde Talasemi insidansi yaklaşık %30 civarındadır.Bir genetik hastalık için gerçektende çok büyük bir rakam.Ayrıca bu bölgelerde sıtma hastalığı çok yaygın olarak gözükmektedir.Kuzey avrupa için hastalık sayılan Talasemiyi aynı şekilde sahra-altı afrika içinde hastalık sayabilirmisiniz???

Bu konuda ikinci bir istatistikte amerikada yaşayan afrika kökenli zencilerle ilişkilidir.Amerikada yaşayan zencilerde Talasemi oranı yaklaşık 1-2 yüzyılda %10 lara kadar düşmüştür.Bu onların sıtmadan uzak bir yaşam sürdüğünde genin frekansında nasıl hızlı bir düşüş olabileceğine dair çok açık bir bulgudur.

Hastalık olarak nitelendirdiğin şeyler toplumun geneline bakılarak söylenir.Başka durumlarda,ortamlarda gayette işe yarar hale dönüşebilirler.

Mesela bu konuda sana bir soru sormak istiyorum.İki tane zenci populasyonumuz olsun.Birini finlandiyaya diğerinide sahra-altı afrikaya koyalım.Albino olmak bu iki gruptan hangisi için hastalık sayılmalıdır?Neden?Niçin?Nasıl?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sporadik düşükler gebelikte sık rastlanan bir komplikasyondur. Son

menstruasyon tarihinden itibaren, klinik olarak fark edilen gebeliklerde düşük oranı

% 15 dir. Doğal seleksiyonun bir süreci olarak düşünüldüğünde spontan abortuslar,

insan neslini koruyan bir araç rolü oynamaktadır. Böylece canlı doğan infantlardaki

kromozom anomalisi oranı düşük olmaktadır (1,2).

Erken ve spontan gebelik kayıpları sık karşılaşılan jinekolojik problemlerdir.

Erken gebeliğin tanısı ve gelişiminin belgelenmesindeki olanakların artması spontan

gebelik kayıplarının sık görüldüğünü göstermiştir. İnsan gebeliklerinin yaklaşık %

70’i canlılık kazanamaz ve tahminen %50’si geciken ilk menstruasyondan önce

kaybedilir(3)

Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları

Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Klinik Şefi: Doç. Dr. Özay ORAL

Bak burada da gördüğün gibi her zaman süper canlılar yaratan bir evrim süreci söz konusu değil.İnsanda fertilizisazyondan sonra oluşan canlıların sadece %30 normal bir gelişim sergileyip senin benim gibi bir insan olabiliyor.Gerisi vucut tarafından atılıyor yani düşükle sonuçlanıyor.Kimisi farkedilmiyor bile menstruasyonun bir evresi zannediliyor.

Eğer bunu senin tanrın yapıyorsa biraz dua ette şu ölüm oranını %70 lerden biraz daha aşağı çeksin.Bana hiçte süper,kusursuz bir tasarım gibi görünmedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zürafanın evrimi ile ilgili değerlendirmeler ilk Lamark ile başlar. LAmark zürafanın yüksek dallara ulaşmaya çalışırken uzadığını söyler.

.....................

Böylesi radikal değişikliklerin önemli bir nedeni olmalıdır. O da beslenme rejimindeki sıkıntıdır bence. Yani bana göre en doğru teşhisi Darwin koymuş ve zürafanın uzamasının sebebini yüksek dallara ulaşmak olduğunu söylemiştir.

Başlığı görünce, evrim mekanizmalarının beylik tartışmasıdır diye konuya dahil olmamıştım.

Sevgili Charles Darwin son cümlesi ile lamark'ın görüşünü darwin'e mal etmiş, 6 sayfa tartışmış olmanıza rağmen bunu farketmemişsiniz.

Lamark ile Darwin arasındaki farka biraz değinilmiş. Ama netleştirilmemiş

Lamark canlılar ihtiyaçları doğrultusunda bedenlerini geliştirir der.

Darwin ise tesadüfi değişikliklerden yararlanarak ayakta kalmayı esas tutar.

Yani bir yanda istek ve ihtiyaca göre bedensel dönüşümler, diğer yanda tesadüfi değişikliklerin kullanılması vardır.

Yani zürafanın uzamasının nedeni yüksek dallara ulaşmak için değildir. Tesadüfi bir mütasyon ile boynu ve bacakları uzamıştır. Bu uzama ona ağaçların dallarına kolayca yetişme avantajı sağladığı için yaşamını sürdürmüştür. Ayrıca uzun boyun gerek su içmede, gerekse koşmada başarısızlık da sağlamıştır. Bu nedenlerle yavru zürafalar daha fazla yem olmuşlardır, ama bu dezavantaj nesillerinin yok olmasına da neden olmamıştır.

Ben bir dönemler Lamark'ın görüşlerini daha doğru buluyor idim. Ama bunun doğruluğu ispatlanamamıştır.

Yani canlı yetersizliğini fark ediyor olacak. bu yetersizliğine ilişkin bir vücut formu tasarlayacak ve bu tasarımını genetiğine yansıtacak, ve yeni tasarıma uygun, yeni bir nesil ortaya çıkaracak.

Bu türden bir evrim ispatlanamamıştır. Yani boynuzsuz geyikler kurtlara yem olmamak için boynuz tasarlayıp, boynuz üretmemiştir. Veya yerdeki otlar yetmediği için ağaç yapraklarına ulaşayım diye uzun boyun tasarlanmamıştır.Tesadüfi bir mütasyon ile boynuz veya uzun boyunu avantaj haline getirip koruyarak yaşamda kalmayı başarabilmiştir.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

drekinci'ye katılıyorum. Bence bazı şeylere çok "doğaüstü" nedenler arıyor arkadaşlarımız. Bazı şeylerin tesadüfi, en azından "tesadüfi gibi gözüken" nedenleri olabileceğini görmeniz lazım. Mutasyon dediğin şey, zaten tesadüfi bir olaydır, boy genini etkileyebileceği gibi, bacak boyunu da etkileyebilir, göz rengini de, kulak memesi uzunluğunu da... Üstelik, uzun boyunluların hayatta kalmaları da mantıklı bir sebeptir. Şöyle özetleyebiliriz:

Atıyorum, ortalama boy uzunluğu 3 metre olan bir zürafa popülasyonu vardı, bu zürafalardan en uzun boylusu 3.8 metre, en kısası 2.5 metre idi. Mutasyon bir şekilde gerçekleşti ve yeni doğan zürafalarda belirgin bir uzama görüldü. Her yeni döl, bir öncekinden santim santim uzundu. Bir süre sonra, belki yine popülasyonun boy uzunluğu sabit kaldı veya arttı (sonuçta her biri mutasyon geçirmemiş olabilr, bazıları eski boylarında kalmıştır) ve atıyorum, 5 metre oldu fakat bu defa en uzun zürafa 7 metre, en kısası 3 metreydi. İşte bunlardan, uzun boyluları, yani mutasyondan etkilenmiş olanları, daha kolay yiyecek buldukları, dolayısıyla daha sağlıklı oldukları, dolayısıyla da daha yüksek yüzdeyle üreme yaşlarına ulaşabildikleri için türlerini devam ettirdiler, kalanlarsa doğal seçilim sonucu yok oldular.

Bu kadar basit aslında olay, görmek isteyince...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Birçok örnek bulabilirsin.Eğer genetik bir hastalığın bir canlıya avantaj kazandırıp kazandıramayacağını soruyorsan cevabım EVETtir,

onu sormuyorum...

açıklamaların çok güzel...ama burada karşı olduğum herhangi bir şey yok.haklsın

yani a hastalığı var. b hastalığına direnç oluşturabiliyor.o yüzden a hastalığı olanlar ,b daha öldürü olduğu için sayıları çoğalıyor.ok.

sayıları çoğalmış.başka bişi olmamış ki....bu konuda çok önemli bişi söylemeyeceksen konumuza dönelim.

onu sormuyorum da ne soruyorum:diyelimki maymunun kafasından bir kol çıktı.ama bunun sorun olup olmayacapı belli değil.ve avantaj olup olmayacağıda belli değil.tesadüfle büyümeye devam etti ve 1 metre oldu.sonra ds anladı ki bu bi işe yaramıyo...ve elenmeye başladı.bugüne denk gelen ve şahit olmamaız gereken ise 40 cm kaldı ..(mutlaka bir evresine şahit olmamaz gerektiğini düşünüyorum.çünkü başta açıkladım)yavaş yavaş yok oluyor...nerede o işe yaramayan ama başlangıçta yarayacağı varsaymı ile yada elenmekte önemsiz olduğu için büyüyyen yapı...????

Link to post
Sitelerde Paylaş
Lamark canlılar ihtiyaçları doğrultusunda bedenlerini geliştirir der.

Darwin ise tesadüfi değişikliklerden yararlanarak ayakta kalmayı esas tutar.

çok önemli bir konuya ğparmak basmış ekinci..

bu ikisinden şu an geçerli olan hangisi?

lamarc bunu diyorsa : Yani canlı yetersizliğini fark ediyor olacak. bu yetersizliğine ilişkin bir vücut formu tasarlayacak ve bu tasarımını genetiğine yansıtacak, ve yeni tasarıma uygun, yeni bir nesil ortaya çıkaracak.

bunu saçma mı buluyorsunuz?bunun kabul edilemeyeceği ortada mı?bunun olamaması çok mu açık?

darvin e se ne desem ki?bu konu ilginç ama

Link to post
Sitelerde Paylaş
sonra ds anladı ki bu bi işe yaramıyo...ve elenmeye başladı.bugüne denk gelen ve şahit olmamaız gereken ise 40 cm kaldı ..(mutlaka bir evresine şahit olmamaz gerektiğini düşünüyorum.çünkü başta açıkladım)yavaş yavaş yok oluyor...nerede o işe yaramayan ama başlangıçta yarayacağı varsaymı ile yada elenmekte önemsiz olduğu için büyüyyen yapı...????

Konuya araya dalmak gibi olacak ama anlayamadığın, kafanı karıştıran yer burası bence. DS, "Hımm, lan bu bir işe yaramıyormuş, bari eleyelim." demez. DS'in bir hedefi yoktur. Eğer o çıkan kol, maymunların hayatta kalma ihtimalini arttırıyorsa, DS istediği için değil, zaten o maymun DS'i yenebildiği için hayatta kalır o maymun. Ve tam tersi...

Şurası çok önemli: Evrim'in, dolayısıyla Doğal Seçilim'in bir hedefi yoktur! Ne canlının ömrünü uzatmak ister ne de onu elemek. Zaten Eşeyli Üreme ve Mutasyon sonucu oluşan yenilikler, yaşama şansını arttıyorsa DS yenilmiş olur, Evrim gerçekleşir. Yok eğer bunlar sonucu oluşan yenilikler o canlıyı güçsüz kılıyorsa, DS, o canlıyı "doğal" olarak eler ve yok olur gider o canlı. Yine Evrim oluşmuş olur. Yani iki durumda da Evrim vardır fakat DS'in etkileri/etkisizlikleri farklıdır. Püf noktası budur işin...

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Konuya araya dalmak gibi olacak ama anlayamadığın, kafanı karıştıran yer burası bence. DS, "Hımm, lan bu bir işe yaramıyormuş, bari eleyelim." demez. DS'in bir hedefi yoktur. Eğer o çıkan kol, maymunların hayatta kalma ihtimalini arttırıyorsa, DS istediği için değil, zaten o maymun DS'i yenebildiği için hayatta kalır o maymun. Ve tam tersi...

Şurası çok önemli: Evrim'in, dolayısıyla Doğal Seçilim'in bir hedefi yoktur! Ne canlının ömrünü uzatmak ister ne de onu elemek. Zaten Eşeyli Üreme ve Mutasyon sonucu oluşan yenilikler, yaşama şansını arttıyorsa DS yenilmiş olur, Evrim gerçekleşir. Yok eğer bunlar sonucu oluşan yenilikler o canlıyı güçsüz kılıyorsa, DS, o canlıyı "doğal" olarak eler ve yok olur gider o canlı. Yine Evrim oluşmuş olur. Yani iki durumda da Evrim vardır fakat DS'in etkileri/etkisizlikleri farklıdır. Püf noktası budur işin...

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

haklısın.ben senin demek istediğini diyorum zten.

senin gibi dememin sebebi ise :diyelim ki işe yarıyor yada yaramıyor gibi onu bir deney halinde gözlemlediğimi varsaymam.ve uzadığına sonra bir metre olduğuna sonra yeniden yok olduğunu varsaydığım için kısa yoldan öyle bir cümle kuruyorum...

yoksa haklısın...konu bu temelde tartışılıyor zaten

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yo, gayet okuyorum. Hastalıklarla ilgili CherokeKd'nin müthiş açıkladığı yazıya, "Onu sormuyorum" demişsin ve sonra "maymunun kafasında çıkan kol"la ilgili bir şeyler sormuşsun. Ona cevap verdim ama sanki hala bir şeyler öğrenmek istiyor, bir açık bulmak istiyor gibisin de bulamıyormuşsun gibime geldi. Benim göremediğim ya da yanıldığım bir yer mi var diye sordum. Neyse ya, sorarsan söyleriz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Başlığı görünce, evrim mekanizmalarının beylik tartışmasıdır diye konuya dahil olmamıştım.

Sevgili Charles Darwin son cümlesi ile lamark'ın görüşünü darwin'e mal etmiş, 6 sayfa tartışmış olmanıza rağmen bunu farketmemişsiniz.

Lamark ile Darwin arasındaki farka biraz değinilmiş. Ama netleştirilmemiş

Lamark canlılar ihtiyaçları doğrultusunda bedenlerini geliştirir der.

Darwin ise tesadüfi değişikliklerden yararlanarak ayakta kalmayı esas tutar.

Yani bir yanda istek ve ihtiyaca göre bedensel dönüşümler, diğer yanda tesadüfi değişikliklerin kullanılması vardır.

Yani zürafanın uzamasının nedeni yüksek dallara ulaşmak için değildir. Tesadüfi bir mütasyon ile boynu ve bacakları uzamıştır. Bu uzama ona ağaçların dallarına kolayca yetişme avantajı sağladığı için yaşamını sürdürmüştür. Ayrıca uzun boyun gerek su içmede, gerekse koşmada başarısızlık da sağlamıştır. Bu nedenlerle yavru zürafalar daha fazla yem olmuşlardır, ama bu dezavantaj nesillerinin yok olmasına da neden olmamıştır.

Ben bir dönemler Lamark'ın görüşlerini daha doğru buluyor idim. Ama bunun doğruluğu ispatlanamamıştır.

Yani canlı yetersizliğini fark ediyor olacak. bu yetersizliğine ilişkin bir vücut formu tasarlayacak ve bu tasarımını genetiğine yansıtacak, ve yeni tasarıma uygun, yeni bir nesil ortaya çıkaracak.

Bu türden bir evrim ispatlanamamıştır. Yani boynuzsuz geyikler kurtlara yem olmamak için boynuz tasarlayıp, boynuz üretmemiştir. Veya yerdeki otlar yetmediği için ağaç yapraklarına ulaşayım diye uzun boyun tasarlanmamıştır.Tesadüfi bir mütasyon ile boynuz veya uzun boyunu avantaj haline getirip koruyarak yaşamda kalmayı başarabilmiştir.

Sevgiler.

Lamark ın ve Darwinin görüşlerini iyi bilirim. Ama yazıları yazarken uzun uzun açıklamalardan kaçtığım ve kestirme yollardan anlatmaya çalıştığım için öyle bir anlam çıkmış. Dikkatiniz takdire değer.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...