Jump to content

Zürafanın evrimi


Recommended Posts

Zürefanın boynu ve bacakları ve diğer özelliklerini açıklamaya yönelik kuramların birden fazla olması, evrimin neden kuram olduğunun güzel bir örneğidir.

Hemen her hayvanın evrimi için çeşitli kuramlar ortaya atılır ve arada bir yerlerini daha çağdaş kuramlara terkeder.

Bütün bunlar evrimin olmadığının delili değillerdir.

Bilimde her kurama meydan okunabilir.

Ama gerçekler değişmez.

Bu bağlamda gerçek zürefanın kendisinden önce yaşamış bir hayvandan evrilmiş olduğudur.

İnsan da kendisinden çok önce yaşamış olan hayvanlardan evrilmiştir.

Bunlar kuram değildir.

Yapılan gözlemlerdir..

Kuram olan bu evrimleşmenin nasıl gerçekleştiğidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 114
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

AteshBey, zürafaların yüksek yapraklara ulaşmak için boylarının uzadığını söyleyen kimdir? Evrim neresinde böyle bir şey söyler?

Bilmediğin şey şudur. Bunu söyleyen Darwin öncesi, Lamarck'ın teorileridir. Darwin, türlerin kökeni ile, bunun böyle olmayacağını göstermiştir.

Zira, darwin'e göre, yani evrim teorisine göre, Zürafa yüksekteki ağaçlara uzamak durumu, çok büyük bir değişim gerektirir, zürafa bu esnada ne yiyecektir. Denebilir ki, zürafalar uzadıkça, ağaçların boyu da uzadı. Bu da güme gider, zira karşılıklı etkileşim için çok imkansız bir husustur, ağaçların olduğu yerde, kısa bitkiler, otlarda elbet olacaktır.

Ve o günden beri, evrimciler neyin zürafanın boyunu bu kadar uzattığı üzerinde tartışırlar. Aslında mesele basittir, iki üçtemel görüş vardır, hepsi birden veya bir kaçı birlikte etmen olmuş olabilir.

Cevabını bulman aslında son derece kolay. Zürafanın sadece boynu mu uzundur, bir düşün bakalım?

Konuyu baştan takip etmediğin ortada anibal...

Bana da mantıklı gelmiyor zaten uzun ağaçlar hikayesi... Ancak konuyu takip edersen kimlerin bunu iddia ettiğini görürsün...

Aslında senden zürafaların ücüt yapılarının açıklaması okumak isterim... Link felan verme... Biraz vakit ayır yaz bişeyler... Eksilmezsin... :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Afrika'da ağaçların çeşitli yükseklikteki dallarına ulaşan ceylanlar vardır.

Aynı ağacın farklı yükseklikteki dalları ile beslenen bu hayvanlar birbirleri ile rekabet etmezler.

Dolayısıyla aynı eko sisteminde birlikte ve yan yana yaşar giderler.

Zürefalar da böyle bir ortamda kendileri ile ilgili bir niche bulmuşlardır..

Ağaçların yüksek dallarına özelleştikleri için mi varlıklarını korumuşlardır, yoksa uzun boyunlu olmalarının başka bir nedeni mi vardır?

Aslında arada küçük bir nüans vardır.

Herhangi bir nedenden dolayı boyunları uzamış ise, bu nitelik onlara ağaçların üst dallarına kolay uzanma avantajı da sağlamış olabilir.

Yani bu iki olgu birbirleri ile ilgili olabilir veya olmayabilir.

Boyunları başka nedenlerden uzamış olabilir ama, içinde yaşadıkları koşullar bu özelliğe çok uygun olmuş olabilir.

Uzun boyunlu hayvanlar kendileri için uygun bir nichede tırmanacaklardır.

Yani ağaçların üst dallarına uzanmak için boyunları uzamış falan değildir.

Sanırım AteshBey bunu böyle sanıyor..

Ağaçların üst dallarına uzanmaları kendilerine bir avantaj sağlamış olabilir.

Ama boyunlarının uzamasının nedeni çok daha başka olabilir..

Değil mi AteshBey?

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ağaçların üst dallarına uzanmak ne gibi bir avantaj sağlayabilirki? (alt dallarında da aynı yapraktan varsa)

Kaldıki bu ağaçların gelişmekte olanları da vardır, hemde daha taze yapraklı felan... Benim aklıma hiç bir avantaj gelmiyor...

Ayrıca üst dallardaki yapraklara ualabilmenin avantajı şunlara değişilir mi?

1- Rahat rahat su içmek...

2- Daha rahat ve daha hızlı koşabilmek...

3- Rahat uyuyabilmek...

Link to post
Sitelerde Paylaş
AteshBey, zürafaların yüksek yapraklara ulaşmak için boylarının uzadığını söyleyen kimdir? Evrim neresinde böyle bir şey söyler?

Bilmediğin şey şudur. Bunu söyleyen Darwin öncesi, Lamarck'ın teorileridir. Darwin, türlerin kökeni ile, bunun böyle olmayacağını göstermiştir.

Zira, darwin'e göre, yani evrim teorisine göre, Zürafa yüksekteki ağaçlara uzamak durumu, çok büyük bir değişim gerektirir, zürafa bu esnada ne yiyecektir. Denebilir ki, zürafalar uzadıkça, ağaçların boyu da uzadı. Bu da güme gider, zira karşılıklı etkileşim için çok imkansız bir husustur, ağaçların olduğu yerde, kısa bitkiler, otlarda elbet olacaktır.

Ve o günden beri, evrimciler neyin zürafanın boyunu bu kadar uzattığı üzerinde tartışırlar. Aslında mesele basittir, iki üçtemel görüş vardır, hepsi birden veya bir kaçı birlikte etmen olmuş olabilir.

Cevabını bulman aslında son derece kolay. Zürafanın sadece boynu mu uzundur, bir düşün bakalım?

bacakları asıl uzundur diyorsun yani.ama orası daha bir felaket ve savunulması güç bir durum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zürafaların boyunun uzun olmasına neden olabilecek bir şey daha var.

Yırtıcılar.

Arkadaşlarından biraz daha uzun olan bir zürafa, yaklaşan aslanı biraz daha önce görüp, biraz daha önce kaçmaya başlayacaktır.

Bu "biraz daha önce kaçma" sonucunda, kimin öleceği kimin kalacağı belli olur.

Zürafaların boyu, boy uzunluğunun getirdiği handikapla, uzaktaki yırtıcıyı daha önce görme'nin getirdiği avantaj dengelene kadar uzamış olabilir.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> O halde ceylanlanların, antilopların vs. boylarının neden uzamadığının bir cevabı olmalı...

Biraz uyan be birader.. Yaşadıkları yerlere bir bak bakalım, ceylan nerde yaşıyor, zürafa ve ataları, akrabaları (okapi mesela) nerde yaşıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> O halde ceylanlanların, antilopların vs. boylarının neden uzamadığının bir cevabı olmalı...

Biraz uyan be birader.. Yaşadıkları yerlere bir bak bakalım, ceylan nerde yaşıyor, zürafa ve ataları, akrabaları (okapi mesela) nerde yaşıyor?

Sevgili Anibal..

Bence kısa açıklamalar yapmalısın. Bunları kimse kendi bulup öğrenemez.

Google bile yeterli olmayabilir.

Kısa bir iki cümle ile açıklama yaparsan herkese yararlı olursun.

Çoğumuz bunların doğru yanıtını ya da bilimsel olarak kabul edilen yanıtlarını bilmiyoruz..

Bu vesile ile hepimiz birşeyler öğreniriz.

Lütfen biraz açıklama yap..

Soru sorarak beyni stimüle ediyorsun belki ama, bizim Müslo'ların beyni dumura uğradığı için kimse onlardan yararlanmıyor..

Sen soru sorunca onlar demek ki bu konular bilinmiyor öyle ise biz haklıyız diye düşünüyor daha da sapıtıyorlar..

Bu yüzden bazı açıklamaların ve taze bilgilerin çok yararı olacağını düşünüyorum.

Selamlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> O halde ceylanlanların, antilopların vs. boylarının neden uzamadığının bir cevabı olmalı...

Biraz uyan be birader.. Yaşadıkları yerlere bir bak bakalım, ceylan nerde yaşıyor, zürafa ve ataları, akrabaları (okapi mesela) nerde yaşıyor?

Yani zürafaların yaşadığı yerde zürafadan başka otcul yok... Tamam o zaman...

Bayılıyorum senin saf ayaklarına yatmana... :P

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyse ben kendi soruma kendim cevap vereyim bari..

Zürafaların uzun boyunlarının neden eğer yüksek dallardaki yapraklar ise, bunun altındaki asıl neden habitati rekabetçi değilde uyumlu paylaşım ve beraber yaşayabilme özverisi olabilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> O halde ceylanlanların, antilopların vs. boylarının neden uzamadığının bir cevabı olmalı...

Biraz uyan be birader.. Yaşadıkları yerlere bir bak bakalım, ceylan nerde yaşıyor, zürafa ve ataları, akrabaları (okapi mesela) nerde yaşıyor?

öküz başlı antilobu.zebra .manda .fil. gergedan. çitaların avladığı tamson? ceylanları.su ayfgırı.

sonra????

bunlar aynnı yerde yaşamıyor mu?

bide şuvar ben olsam fil gibi irileri seçerdim.hem ağaçları yıkıp öyle yerdim..böyle bir derdim olmazdı...

tarihinde kolonya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eş seçimi zürafaların boylarına etki eden faktörlerden biri olabilir mi? Çünkü pek çok hayvan belirli karakteristik özelliklere bakarak eş seçimi yapıyor. Genellikle bu özellikler de hayvanın sağlığı ile doğru orantılı. Mesela kanatlarındaki renklerin parlaklığına göre erkeğini seçen kuşlar var. Uzun boylu zürafalar karşı cins için böyle bir mesaj oluşturuyor olabilir mi bilinç altında?

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Soru sorarak beyni stimüle ediyorsun belki ama, bizim Müslo'ların beyni dumura uğradığı için kimse onlardan yararlanmıyor..

Bizde biraz WD40 dökelim, zorlayalım, belki paslı çarklar dönmeye başlar diyoruz..

Bu beyin dumuruna uğramış arkadaşlar, Zürafaların ve bilinen akrabalarının nerde yaşadığına şuna buna bakmadan "ahanda zürafa, ahanda şu, ahanda bu, nasıl oldu da evrimleşti.." diye paldır küldür saldırmaya çıkıyorlar. Böyle bilimsellik mi olur? Önce bir gider bakarsın. Nerde yaşıyor, nerdne gelmiş olabilir, akrabası şusu busu var mı? Şu anki durumu nedir, genetik geçmişi ne göstermektedir? Ondan sonra çıkar konuşursun..

Zürafaların temel gelişim bölgesi ormanlardır. Fakat, şimdiki savanlar değil. cüce ormanlar, çalılıklar. Bu çalılıklarda şu anda Okapi denen akrabası hala yaşamaktadır.

Bu tür çalılık alanlar, o dönemde insan ataları gibi pek çok primatın da yuvasıdır. Zira, şimdiki savanlar gibi bölgeler yırtıcılar için uygun geniş düzlüklere sahiptir. Ama, afrikanın çölleşmesi sürecinde bu çalılık/ormanlık alanlar giderek seyrekleşir. BU bilinen bir şey ve insanın iki ayağa dönmesinde de etkili bir yol.

Bu süreçte, tahminen seksüel seleksiyonla pozitif geribesleme sağlayan bir irileşme sürecine başlar Zürafa. Evet, zürafa, en yüksekten bakan hayvandır, ama bu boyunun yarısı vücüdundan gelir. Filler dahil, hemen hiç bir hayvan, onun sırtına kadar gelemez. Ve okapi gibi bir hayvanın irileşme süreci, boynunun uzamasını da gerektirir.

Buradaki tüm mesele, bahse konu yaşam alanlarının fosilleşme yönünden verimsiz olmasıdır. İnsanların primat yaşam stilinin bol bol göçleride kapsaması nedeniyle, iyi kötü fosilleri bulunabilirken, ormanda yaşayan canlıların fosillerine denk gelmek çok güçtür. Zürafa ve şempanzelerin evrimsel geçmişi hakkında bu nedenle pek bir kanıt yoktur.

Netice olarka, zürafanın evrimi üzerine söylenecekler birer varsayım olacaktır.

Ama çıkıp, bu fosil vs. eksikliği yüzünden zürafa evrimleşemez, edemez zart zurt diyecek divanelerin, zürafanın nasıl ortaya çıktığına dair "fosil" kadar somut deliller ortaya koyması gerekir. Yoksa, zürafa, bir canlı olarak diğer canlılar gibi evrimle ortaya çıkmış olarak görülecektir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
kesin basket oynayarak evrimleşmiştir. :lol::lol: . tabiki espiriydi.birazdan ciddi bi yorum yapıcam.araştırıyorum ;)

"Boy basket oynayarak mı uzar, yoksa boyu uzun olanlar mı basket takımlarına seçilirler" konusunu da biraz düşün.

Evrim sürecini anlaman bakımından sana yardımcı olabilir.

.

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> Soru sorarak beyni stimüle ediyorsun belki ama, bizim Müslo'ların beyni dumura uğradığı için kimse onlardan yararlanmıyor..

Bizde biraz WD40 dökelim, zorlayalım, belki paslı çarklar dönmeye başlar diyoruz..

Bu beyin dumuruna uğramış arkadaşlar, Zürafaların ve bilinen akrabalarının nerde yaşadığına şuna buna bakmadan "ahanda zürafa, ahanda şu, ahanda bu, nasıl oldu da evrimleşti.." diye paldır küldür saldırmaya çıkıyorlar. Böyle bilimsellik mi olur? Önce bir gider bakarsın. Nerde yaşıyor, nerdne gelmiş olabilir, akrabası şusu busu var mı? Şu anki durumu nedir, genetik geçmişi ne göstermektedir? Ondan sonra çıkar konuşursun..

Zürafaların temel gelişim bölgesi ormanlardır. Fakat, şimdiki savanlar değil. cüce ormanlar, çalılıklar. Bu çalılıklarda şu anda Okapi denen akrabası hala yaşamaktadır.

Bu tür çalılık alanlar, o dönemde insan ataları gibi pek çok primatın da yuvasıdır. Zira, şimdiki savanlar gibi bölgeler yırtıcılar için uygun geniş düzlüklere sahiptir. Ama, afrikanın çölleşmesi sürecinde bu çalılık/ormanlık alanlar giderek seyrekleşir. BU bilinen bir şey ve insanın iki ayağa dönmesinde de etkili bir yol.

Bu süreçte, tahminen seksüel seleksiyonla pozitif geribesleme sağlayan bir irileşme sürecine başlar Zürafa. Evet, zürafa, en yüksekten bakan hayvandır, ama bu boyunun yarısı vücüdundan gelir. Filler dahil, hemen hiç bir hayvan, onun sırtına kadar gelemez. Ve okapi gibi bir hayvanın irileşme süreci, boynunun uzamasını da gerektirir.

Buradaki tüm mesele, bahse konu yaşam alanlarının fosilleşme yönünden verimsiz olmasıdır. İnsanların primat yaşam stilinin bol bol göçleride kapsaması nedeniyle, iyi kötü fosilleri bulunabilirken, ormanda yaşayan canlıların fosillerine denk gelmek çok güçtür. Zürafa ve şempanzelerin evrimsel geçmişi hakkında bu nedenle pek bir kanıt yoktur.

Netice olarka, zürafanın evrimi üzerine söylenecekler birer varsayım olacaktır.

Ama çıkıp, bu fosil vs. eksikliği yüzünden zürafa evrimleşemez, edemez zart zurt diyecek divanelerin, zürafanın nasıl ortaya çıktığına dair "fosil" kadar somut deliller ortaya koyması gerekir. Yoksa, zürafa, bir canlı olarak diğer canlılar gibi evrimle ortaya çıkmış olarak görülecektir..

eleştirilerinde haK veriyorum sana.

o zaman bize zürafa ile aynı yerde yaşamış 15 canlı söyle ...

tartışalım ...

not:okapiye baktım bacakları uzun değil....boynu uzun ..sen se zürafaların asıl uzun yerinin bacakları old. söylüyorsun...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir ortamda evrimleşen bir canlı başka ortamlara da uyabilir ve varlığını sürdürebilir.

Bugün dünyada yaşayan milyonlarca canlı yaratık, çok farklı ortam ve zamanlarda ortaya çıkmış olmalarına rağmen, hala varlar.

Demek ki canlıların yalnız evrimleştikleri koşullarda yaşayabilmeleri ve o koşullar değişince yok olmaları diye bir ilke yok.

Canlılar ortaya çıktıktan sonra değişen koşullara adapta olmayı da başarırlar.

Dünyada mevcut milyonlarca canlının her birinin kendine özgü bir öyküsü vardır.

O öykülerin ayrıntılarını bilmek mümkün olmayabilir.

Bu yüzden değil midir ki evrim bir teori olmaya devam etmektedir.

Bu nedenlerden dolayı evrim her zaman bir teori olmaya devam edecektir.

Tabii bu bağlamda teori evrimin kendisi değildir.

Oluş mekanizmasıdır..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir ortamda evrimleşen bir canlı başka ortamlara da uyabilir ve varlığını sürdürebilir.

Bugün dünyada yaşayan milyonlarca canlı yaratık, çok farklı ortam ve zamanlarda ortaya çıkmış olmalarına rağmen, hala varlar.

Demek ki canlıların yalnız evrimleştikleri koşullarda yaşayabilmeleri ve o koşullar değişince yok olmaları diye bir ilke yok.

Canlılar ortaya çıktıktan sonra değişen koşullara adapta olmayı da başarırlar.

Dünyada mevcut milyonlarca canlının her birinin kendine özgü bir öyküsü vardır.

O öykülerin ayrıntılarını bilmek mümkün olmayabilir.

Bu yüzden değil midir ki evrim bir teori olmaya devam etmektedir.

Bu nedenlerden dolayı evrim her zaman bir teori olmaya devam edecektir.

Tabii bu bağlamda teori evrimin kendisi değildir.

Oluş mekanizmasıdır..

HACI

sanada katılıyorum...

yani buradaki tartışma biraz anlamsız..

ne yani bize mantıklı bir cevap veremezseniz fikir mi değişecek ..yook

bize mantıklı cevap verince biz mi kabul edecez...yoook

"""ben katılmasam bile buna mantıklı sayılabilecek bir iki fikir bulabilirim konu o değil...""""

o zaman bunu bırakalım .bizim asıl karşı olduğumuz şey evrimin dinamikleri ile bu şekilde sanki heralanda uzmanlaşmış canlıların olamayacağıdır.

buradaki ds nin doğal seçiciliğinde nokta atışı yapmış gibi duruyor.

yani işe yaramayan bir organ için,o canlı herhangi bir şansgelelikle saçma da olsa ve fazla şanslı da olsa hayatta kalırsa o organda seçilmiş olmayacakmı.

anlatamadım:mesela hox genlerinin anlamsız karar vererek saç ma sapan ucubeler yaratmalı ve o canlılar elenmeli ama madem çok yavaş bir evrimden bahsediyoruz.o saçma sapan canlılara evrimin bu aşamasındada rastlamalıyız.

ancak bunlar hayatta kalma konusunda başarısız olmalılar..yani bana bu canlı çok mu normal diye örnek getirdikten sonra o canlı 50 milyon yıldır halen yaşadığını anlamayalım.

anlatabildimmi

bana başarısız olan bir canlı getirin ....ucube olsun .....o kadar saçma olsun ki hox genlerinin işlevlerini yerine getiremediği ama yerine getiremediği ancak yeni yeni anladığı....eleneyazan bir canlı...

şunu diyorum yani:diyelim ki hox genleri bir canlıyı(olasılıktan ,mutasyonların sayısının fazlalığından bahsediyorsak )işe yaradığını zannettiği bir organ yapmalı ama o organın işe yaramadığı herhangi bir zamanda belli olunca o organ tamamen pasif kalmalı....

mesela 1 milyar torba var

hertorbada 9 siyah 1beyaz top

beyaz top anlamlı canlı

150 tane beyaz çıktı ve 150 başarılı canlı oldu

çıkan siyahlar nerede ?elendimi?

eleneyazan (elenmeküzereolan)canlılar nerede..ama anlamsız ucubeler...

sizde yazın paylaşalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...