Jump to content

Temporal loblar ve tanrı


Recommended Posts

Hintli doktorun şakak loblarından rahatsız hastaları kriz geçirdiğinde (loblarındaki nöronlar rastgele atımlar yapmaya başladığında) tanrıyla bir olma, kendini bütün evrenin üzerinde hissetme, cenneti ve cehennemi kontrol ediyor olma gibi hayaller görmeye başlıyormuş.

Hastalardan biri kız arkadaşına uyup içmeye başladığını ve krizlerin geldiğini söylüyor. Sonra babasını aramayı başarmış ve babasıyla arabadayken bir sürü felsefî fikir ve soru aklına gelmiş.

Doktor krizler bittiğinde hastaların kendilerini tanrı olarak gördüğünü, harika hissettiklerini anlatıyor.

Hastalardan biri sokaklarda tanrı olduğunu bağırmış, gidip sokakta yürüyen çiftlerden birine kıçını vurup "tanrı olduğum konusunda iddiaya girmek ister misiniz?" demiş.

Doktor hastalar için bu dinsel deneyimlerin tamamen gerçek olduğunu, fakat onların gerçeklerinin dünya gerçeklerinden çok farklı olduğunu söylüyor. Birkaç hasta daha örnek veriyor.

Doktor sonra tanrının hastaları bu yolla ziyaret etmiş olabileceğini fakat bunu bir bilim adamı olarak teste edemediğini anlatıyor. Sonra da şakak loblarının bir şekilde bu halisulasyonlara neden olabileceğini, deneyimlerin neden dinle ilgili olduğunu, neden teoloji veya din ile ilgili düşündüklerini sorguluyor.

Doktora göre belki de hastanın krizden sonra aklından geçen hisler onlara başka bir dünya ile iletişim kurduklarını veya tanrının onları ziyaret etmiş olduğunu sandırdığını söylüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
  • 4 months later...
Bilim forumunda "Tanrı" denen boktan çakma fikre yer yok adamım. Allah, mallah, cart-curt şeyler burada geçersiz. Ateistcafeye sallanırsa eyi olur gibin....

Burada teoloji üzerine tartışmıyoruz zaten. Gayet bilimsel bir konu...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Insan beyni ornek gormeye cok alisik.

Dogada gorduklerini ornekleyerek cevreyi taniyor ve bu arada hatalar yapiyor.

Ama ornekleme sayesinde cevresini taniyor, yazi ve sembol gelistiriyor, bilimi yaratiyor ve ilerletiyor, fizik kanunlarini cozmeye, anlamaya calisiyor.

Bu orneklemeler sirasinda da cesitli hatalar yapiyor.

Olmayan bosluklari dolduruyor ki, ornek tamamlansin.

Bu butunlemelerde arada bir ilginc hatalar yapiyor ve cogu kere hatalarinin farkina bile varmiyor.

Bu hatalari cesitli psikolojik testlerle kanitlamak mumkun..

Eger boyle bir durum varsa, insanlar beyinlerinde Allah ornegini mi goruyorlar?

Beyinde oyle Allah orneginin hard-wired oldugu (noral devrelerin kesinlik kazandigi) yerler var mi?

Varsa nereleri ve neden?

Beyinde boyle yerler varsa eger, onlarin varliginin tek mantikli aciklamasi genetik olmalaridir.

Yani genetik olarak bazi noronlarin olusturduklari devreler beyinde Allah imgesinin, orneginin veya kavraminin olusmasindan ve idamesinden sorumlu olabilir..

Ama neden?

Insan beyni neden Allah’a kutsal bir takim devreler ayirsin ve neden bazi beyin yoreleri dini gorevler ustlensin?

Bu Allah’in hikmeti olabilir mi?

Allah bizi o sekilde yaratmistir ki, O’nu dusunmeden edemiyor olabilir miyiz?

Önce bu soruların yanıtını vermemiz gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Insan beyni neden Allah’a kutsal bir takim devreler ayirsin ve neden bazi beyin yoreleri dini gorevler ustlensin?

Bu Allah’in hikmeti olabilir mi?

Allah bizi o sekilde yaratmistir ki, O’nu dusunmeden edemiyor olabilir miyiz?

Önce bu soruların yanıtını vermemiz gerekiyor.

Dikkatinizi çekerim bu olay rahatsız insanlarda oluyor...Normal insanlarda değil.. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

ALLAH’A INANMANIN GENETIK BAZI OLABILIR MI?

Insanlarda karmasik duygularin cevresel etkenler tarafindan yogrulduguna inanilmaktadir.

Maneviyat bunlardan biridir.

Digerleri arasinda saldirganlik, sevgi, saygi, hurmet gibi cesitli insani duygular vardir.

Bu duygu ve deneyimlerde genetigin rolu olabilir mi?

Yoksa insan beyni genetik bazdan yoksun olup, yalniz bazi cevresel durtulere yanit vererek gelismekte ve Allah ve diger kompleks kavramlarin gelismesine olanak saglamaktadir.

Bu konuda yapilan arastirmalar 1990 yilina kadar dinselligin, politik goruslerden farkli olmadigina ve genetik bir baza dayanmadigina isaret ediyordu..

Ama bilim adamlari bu ilk verilere pek guvenmediler ve arastirmalarina devem ettiler.

Thomas J. Bouchard’in Minnesota ikizleri arastirmasi bu inanisi alt ust etti...

Bu arastirici karakter ve politik gorusler gibi karmasik psikolojik nitelikleri ve dinselligi ayni yumurta ikizlerinde ve ayri yumurta ikizlerinde inceledi.

Ayni yumurta ikizleri her bakimdan birbirlerinin aynidir. Dollenmis bir yumurtanin ikiye bolunmesindan olusmuslardir.

Ayri yumurta ikizleri ise, ayri yumurtalarin ayri spermler tarafindan dollenmesinden olusmuslardir.

Kardeslerin ayni anda dogmasindan baska paylastiklari bir sey yoktur.

Bu arastirmada, degisik ortamlarda yetistirilen ayni yumurta ikizlerinin dinselliginin ve diger niteliklerinin benzer oldugu ortaya cikmistir.

Baska bir deyisle dinselligin genetik bir temele dayandigi saptanmistir..

Ikizler her ne kadar ayni dini sececek kadar benzerlik gostermemislerse de, dine olan ilgileri (kiliseye veya sinagoga gitme, kilise korolarina katilma egilimleri, Allah'a inanmalari) birbirine benzemektedir. Bu durum acikca, insanlarda dinsel egilimin genetik bir temeli olduguna isaret etmektedir. Ayni yumurta ikizleri ile ayri yumurta ikizleri arasindaki fark yuzde ellidir..

Bu durumda Allah'a inanmanın genetik temeli olduğunu söyleyebilir miyiz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

DINSEL DENEYIMLERIN BEYINDE ANATOMIK SUBSTRATI (ALT YAPISI) VAR MIDIR?

Bu sorunun yaniti tek kelime ile su dur;

VARDIR !!!!

Beyinde Allah ve dinin yasadigi, yer aldigi anatomik yoreler vardir.

Baska bir deyisle bazi beyin yoreleri duygusalligin yani sira, Allah ve dinle ilglili deneyimleri, kavramlari bunyesinde tutmaktadir.

Bazi beyin bolgeleri Allah ve dinlerle ilgili deneyim ve kavramlara ozellesmislerdir.....

Peki nereleridir bu beyin yoreleri?

Sol temporal lob ve sol amigdala.... bu anatomik alt yapilardir...

Peki neden sag temporal lob ve sag amigdala degil....

Aslinda oralari da bu islerle ugrasir ama, sol taraf dominandir...

Butun bunlarla ne demek istedigimi ilerde aciklayacagim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslinda insanlarda ve hayvanlarda, iki beyin vardir.

Sag beyin, sol beyin.

Bu ikisi arasinda baglantilar vardir.

Bu baglantilarin en buyugu Korpus Kallazum denen kalin liflerden olusmus bir yapidir.

Digerleri daha kucuk ve az sayida liflerden olusmuslardir.

Insanin kendi ile ilgili bir imgesi vardir beyninde. Buna kendini algilama denir..

Ben varim demektir yani. Bu imge hem anatomik, hem de psikolojiktir.

Anatomikden kastim vucudun her milimetrekaresinin beyinde temsil edilmesidir.

Buna "homunkulus" denir. Kucuk insan...

Bu kucuk insan az cok distorsiyona ugramis anatomik bir yapidir.

Aslinda bu homunkuluslardan bir kac tanesi vardir.

Temporal lobdaki insanin kendi ile ilgili imgesi farklidir.

Bu lob kisinin kendini var olarak algilayan bir yoredir.

Normal kosullarda sag temporal lob da ayni gorevi ustlendiginden ve her iki lob birlikte fonksiyon yaptiklarindan, kisi kendini iki ayri sahsiyet olarak gormez. Tek gorur. Ancak bu loblar arasinda olusacak bir dengesizlik, birinin hastalanmasi veya noral devrelerinde oluscak bir bozukluk (epilepsi gibi) kisinin diger yariyi, kendinden ayri ikinci bir sahsiyet olarak gormesine neden olur.

Bu durumun en dramatik seklini temporal lob saralarinda (epilepsi)gozlemek mumkundur.

Ayrica gecici temporal durumlarda da bu durum gorulebilir ve denenebilir..

Her iki beyin hemisferleri birbirlerinden ayrilir ve ayri sahsiyetler olarak fonksiyon yapmaya baslar baslamaz, sol temporal lob, ki dominandi, sagi bir diger sahis, Allah, seytan, melek , hayal, uzay insani falan seklinde yorumlamaya baslar.

Insanin kendini yorumlamasi cok daha guctur bu durumlarda.

Bu imgelerin hepsi son derece gercektir.

Bozukluk amigdalayi tutarsa duygusallik ve dinsellik muthis artmaktadir.

Ramachandran 1997 yilinda "DINSEL DENEYIMLERIN SINIRSEL BAZI" baslikli bilimsel bir yayin yaparak, teologlar arasinda buyuk bir sok yaratmistir. Bu yazi uzerine teologlar biz zaten hep oyle diyorduk, Allah vardir falan demeye baslamislardir.

Vilayanur Ramachandran, San Diago Kalifornia Universitesinde calisan unlu bir sinirbilimcidir

Ramachahdran'a gore, beyinde dinle ilgili bir alt yapi vardir.

Bu alt yapiyi olusturan noronlarin birbirleri arasinda kurdugu devreler bazi insanlarda cok artmistir veya gelismistir.

Yani beyinde bir din merkezi vardir..

Dinsellerde bu din yeri cok gelismistir..

Peki Ramachandran nerden biliyor arttiklarini.. Nasil olcmus bizim Fethullah Hocanin veya Adnan Hocanin kellesini..

Ozel helmetler yaptirmis.. Hani motosiklet surenler takarlar ya kafalarina.. Oyle iste. Onlar uzerine yuzlerce sensor koymus ve beyin dalgalarini kaydetmeye baslamis..

Sujelerin gozleri onune bazi imgeler projekte edilmis ve ayni andaki beyin dalgalari kaydedilmis...

Uc turlu uyari denenmis bu kisilerde..

Dinsel, siddet ve seks....

Ramachandran bu uyarilari uc tur hastada denemis.

1) Dinsel egilimli hayaller goren Temporal lob epilepsili hastalar (Bu tur epilepside hastalar arada bir Allah'i ve Peygamberi veya Isayi veya diger dini hayalleri gorurler)

2) Normal ama cok dindar insanlarda

3) Normal ama, dindar olmayanlarda

Sonuc bir surpriz olmus...

Ikinci ve ucuncu grup sujeler daha cok seksuel uyarilara yanit vermisler.

Yani beyin dalgalari seksuel projeksiyonlar sirasinda artmis.

Ilk grup ise, dinle iligili imgelere, dini kelimelere, ikonlara daha kuvvetli bir sekilde tepki gostermis...

Bu iliginc durumu Ramachandran soyle acikliyor;

1) Mistik hayaller hastalari dini inanclara gotuur. Baska bir deyisle, dini inanclarin temelinde mistik hayaller vardir.

2) Beynin duygusal yoreleri arasindaki baglantilarin cogalmasi veya uyarilarin iletilmesinin kolaylastirilasi, hastanin cevresinde kutsal varliklarin ortaya cikmasina ve ruhanilik kazanarak, hayal ettiklerine kozmik anlamlar vermesine neden olmustur. Bu beyin yoresi amigdala ve diger duygusal yorelerdir. Limbik korteksdir..

3) Temporal lobda dinsel uyarilarin yogun olarak islendigi bir noral devre istasyonu (merkez) vardir..

Bu isin dahasi da var..

Kanada'da Sudbury Laurentian Universitesinde calisan Michael Persinger biraz daha degisik bir deneye bas vuruyor.

Bu sivri akilli bilgin, hastalara spesifik olarak modifiye edilmis manyetik motorsiklet helmeti giydiriyor ve onlari ses gecmeyen localarda deneye tabi tutuyor..

Sujeler sessizlik icinde ve rahat bir sekilde koltuklari arkaya dogru yatmis durumda dinlenirlerken, manyetlerin ki aslinda elektro manyetler, etkisi altinda kalan temporal lob yorelerinde bir tur kucuk epilepsiler olusturuluyor..

Bu uyarilara maruz kalan hastalarda bir tur dinsel ruhsalligin hayal edildigini gozluyor.

Hasta daha once acikladigimiz nedenlerden dolayı, beyninin diger yarisini yabanci olarak algiliyor ve sanki odada kendisinden baska biri varmis duygusuna kapiliyor, bazilari vucut disi deneyimine sahitlik ediyor(vucutlarindan ayriliyor ve kendine yukardan ve vucut disindan bakiyor) veya vucudunun garip sekiller aldigini goruyor veya.. bu hayaller dinsel nitelik kazaniyor.. Isayi goruyor, muslumansa garanti Muhammedi goruyor, kisi seytan, melek, hayal goruyor.. Persinger bu duruma Temporal lob geciciligi diyor (temporal lob epilepsisi yerine). Cunku sujeler hasta degil, temporal lob epilepsilerinde oldugu gibi..

Goruyorsunuz beyinde butun isleri guclerin din ve Allah olan merkezler vardir. Bu merkezler dinsel duygulari ve diger emosyonlari islerler, onlara belki anlam vermeye calisırlar ve diger beyin yorelerine yansitırlar... Karsi beyne yollarlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...