Din sömürüsüne 400 milyon YTL

[Nitsuga 0]

AKP hükümeti 2003 yılından bu yana dini bayramlar öncesi toplam yarım milyar YTL'ye yakın para dağıttı.

Başbakanlık'a bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapora göre AKP iktidarı, 2003'ten bu yana dini bayramlar öncesi toplam 400 milyon YTL dağıttı. Hükümet, 22 Temmuz seçimleri sürecinde de kömür dağıtma rekoru kırdı. 2003'ten 2007'ye kadar toplam 6 milyon 334 bin aileye kömür dağıtan iktidar, seçim sürecinde 10 ayda 1 milyon 894 bin aileye ulaştı.

Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, ekonomik ve sosyal yoksunluk içinde bulunan yurttaşların gereksinimlerinin karşılanması için "dini bayramlar öncesinde" fondan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarına kaynak gönderildiği belirtildi.

Raporda, bu amaçla 2003'te 35 milyon YTL, 2004'te 55 milyon YTL, 2005'te 90 milyon YTL, 2006 yılında da 150 milyon YTL kaynak kullanıldığı belirtildi. 2007 yılında ise ramazan ayı nedeniyle 70 milyon YTL kaynağın fondan vakıflara aktarıldığı belirtildi. Buna göre, 2003'ten bu yana dini bayramlar öncesinde toplam 400 milyon YTL'lik kaynak kullanılmış oldu.

Yine aynı raporun "Yakacak Yardımı" bölümünde de çarpıcı veriler yer aldı.

Göreve geldiği günden bu yana milyonlarca ton bedava kömür dağıtan AKP iktidarının 22 Temmuz seçim sürecinde bu konuda da bir rekor kırdığı ortaya çıktı. 2007 yılında yalnızca ekim ayına kadar 1 milyon 894 bin aileye 1 milyon 434 bin 163 ton kömür dağıtıldı.

Aile başına yarım ton

Raporda, "Vakıflar aracılığı ile ihtiyaç sahibi ailelere bedelsiz kömür yardımını içeren yakacak yardımları, 2003 yılından itibaren Türkiye Kömür İşletmeleri'nden sağlanan kömürün Türkiye genelindeki ihtiyaç sahibi ailelere aile başına 500 kg. olarak dağıtılmasıyla gerçekleştirilmektedir" denildi.

Kömür dağıtımıyla doğal kaynakların da zenginleştirildiği savunulan raporda şunlar kaydedildi:

"Kömürün illere kadar ulaştırılması Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından sağlanmaktadır. İlçelere ve köylere dağıtımı ise valiliklerin sorumluluğunda vakıflar tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde kendi doğal kömür kaynaklarımız değerlendirilmekte, TKİ, TTK ve EÜAŞ daha aktif duruma getirilmekte, istihdama ve ulaşım sektörüne katkıda bulunulmaktadır."

[Engse Hohol 0]

AKP'nin milat olarak kabul ettiği 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarından sonra Diyanet işleri kurumunun, Bank Asya’da hesap açtığının ortaya çıkması üzerine Başbakan Binali Yıldırım’a "Diyanet’e kayyum atayacak mısınız? Bank Asya’da hesabı olması nedeniyle memuriyetten atılan, tutuklanan bir çok kişi gözönünde bulundurulduğunda, Diyanet Başkanlığını kapatmayı, veya oraya kayyum atamayı veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devretmeyi düşünüyor musunuz" diye sordu CHP'li bi milletvekili.

Sormaz olaydı iyiydi... Şimdi de Cemaat ve Tarikatlara, dernekler gibi üye kaydedecekleri yasal statülerini vermeyi düşünüyor AKP. Diyanet Başkanı Mehmet Görmez’in "Çare şeffaflıktır. Bir yapı (Cemaat), hangi çerçevede hizmet veriyorsa, topluma onu deklare etmeli ve onun dışına çıkmamalıdır" demecinin ardından devletin ilgili birimlerinde başlatılan çalışmalar sürüyor. Cemaat ve tarikatların şeffaf ve işlevsel bir yapıya dönüştürülmesi için Osmanlı'daki örnekler inceleniyordu zaten. 

Ekim 8, 2016 tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi

[Tumagü 0]

Diyanet devlete yük olarak görünmekten uzaklaşmak istiyorsa yeni yaptığı 6 milyon liralık Adana müftülüğü binasını yurt olarak öğrencilere tahsis etmelidir. Adana müftülüğü eski binasında da aynı cuma hutbesi sözlerini hazırlayabilir, aynı fetvaları derleyebilir. İslam dini yeniden analitik yapılarak işini yürüten bir din değil ama eğitim, analitik tecrübeye her an ihtiyaç duyuyor. Aladağ öğrenci yurdu yangını ve Adana müftülüğü yeni binası açılışının aynı günde gerçekleşmesi ironik bir işaret olabilir.

[Boyla Kutlug 0]

insanlar devletsiz ve dinsiz mutlu bir hayata kavuşabilirler. devlet ve din tarafından sağlanan tüm imkanlar mutlu bir hayata dolaysız yoldan ulaşmadıkları için çetrefilli bir yoldur. devlet ve din insanları sömürür. devlet adamları, din bilgini rabbiler ve imamlar kadar boş insanlardır. vatandaş ve dindar olmak, devlet ve din adamlarına yarı-köle olmaktır. içinde bulunduğumuz tarih itibariyle en iyi yönetim şekli özerk şehir devleti yönetimidir. ulusal bir başkentten üniter yönetim şekli, dogmatik inançların geniş çevrelere yayılmasına neden olmaktadır. bu engellenmedikçe dinler de engellenemeyeceği gün gibi ortadadır.

[leonardo18 0]

Bu seçim rüşvetidir.

Gelecekte bunun da kalkması gerekecek.

[Tumagü 0]

Diyanet artık devlet içerisinde bir handikap yaratma sürecine girmiştir. Diyanet İşler Başkanlığı’nın 128 bin 697 kadrolu, 12.504 sözleşmeli, 32 sürekli işçi olmak üzere toplam 141.233 personeli bulunmaktadır- 2016. Atatürk diyaneti kurarken, islamda aşırılığı önlemek için, mezhep kavgalarıyla Türk milletini bölmemek için ve imamları disiplin altında tutmak için kurmuştu. Bugün geldiğimiz noktada diyanet, seçimlere girse 141.233 personel sayısıyla ve bunların aile bireyleri ve sosyal arkadaşlarıyla, cemaatleriyle birlikte meblağ oylarıyla MHP'yi meclis dışına iter, Mecliste 3.parti olur. Kuruluş amacı din görevlilerini ve din hizmetini teftiş etmek olan diyanet, AKP'nin de davet etmesiyle son 15 yılda, görevinin dışına çıkarak siyasi iştiraklerde gereğinden fazla diyaloğa girerek laiklik karşıtı demeçler vermiştir. Önceki başkan Ali Bardakoğlu laiklik konusunda çok titizdi ama şimdiki başkan Mehmet Görmez hiç öyle değil ve tam bir laiklik düşmanı ve kafa dengi olarak Abdurrahman Dilipak zihniyetinde bir adam.

[Cercis Hz Circis 0]

Halk başkanlık modeliyle fakirleştiğinde diyanetin ödeneğiyle o zaman ilgilenecektir. Laik devletin bütçesinden diyanete giden para müslümanların gözünde Robin Hood dan fakirlere dağıtılmış zengin laiklerin parasıdır. Gasp edilen devlet bütçesi değildir ve Erol Taş'ın tavuk yemesi gibi diyanetin bu paraları yemesi helaldir.

[Engse Hohol 0]

Karakterini satan bu insanlar hakkında Atatürk yanılıyordu. Müslüman erkek ve kadınların oy vererek seçme ve seçilme hakkını elde etmelerinden sonra, islami ideoloji, makarna ve kömür karşılığında karakterlerini sattıklarını görseydi, olasılıkla pişman olur ve başka bir yasama şekli uygulamaya sokardı.

 

[Tumagü 0]

24 haziran cumartesi günü arefe ile başlayan ramazan bayramının salı günü bitecek olması tatil bölgelerindeki turizm işletmelerini daha bi zora soktu. Kurban bayramının 1. günü de 1 eylül cuma'dan başlayarak 4 eylül pazartesi bitecek. Yani bu yıl sanayi işletmeleri kazanacak, turizm işletmeleri hayal kırıklığı yaşayacak. Türkiye siyasi bir parti yoluyla islami devlet olmaya doğru gidiyor. AKP her dönem turizm işletmeleri sahiplerinden oy almıştır. Turizmciler, ekonomi rayında gidiyor ama bozulmasın kaygısıyla akp'ye oy vermişlerdi. şimdi cereme çekme zamanı.