Jump to content

antidepresanlar


Recommended Posts

ben dogala dondum St.Jhons Wort kullaniyorum.Sanirim turkce versiyonu sari kantaron.

kisisel gozlemimin sonuclari : daha pozitif bakis acisi, kaygida azalma

daha once antidepresan kullanmistim, bu daha iyi geldisimdilik

hemde dogal hap oldugu icin insan kendini ilaclamis gibi hissetmiyor, hemde cok aggir olmadigi icin nasil davraniyorum simdi diye panik yapmiyosun.

( Dogal ilaclarin genelde normal ilaclardan daha iyi oldugunu dusunmuyorum, hatta simdi yan etkisini gormesemde ilerde birseyler portliyebilir.)Simdilik hersey yolunda.

(not:hap formunda kullaniyorum ve uyarilar arasinda antidepresanlarla karistirmayin var.)

St.Jhons Wort bu otu muzla beraber almak inanılmaz etki ediyor.

düzenli kullandınmı? düzeldimi kaygıların

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 weeks later...
  • İleti 100
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

  • 4 weeks later...
  • 5 weeks later...

Adına ne koyarsanız koyun hiç bir ilaçta ne fayda ne zarar düşünülemez. Boş. Vücuda girer ve hiç bir etki yapmadan çıkar gider. Bu Dünya'da hiç bir ilacın, gereğide yararıda zararıda yok.

Peki bunu neye dayanarak ileri sürüyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Depresyon kendi başına zaten ağır bir hastalık olduğu gibi, toplumda bazen şüpheyle, korkuyla ama her zaman önyargıyla algılamasından dolayı hastanın işi daha da zorlaşıyor. Depresyonnun yanısıra başka hastalılar da hasıl olur veya psikosomatik olarak belirirler. En ağır ve hasta için içinden çıkılması çok zor olan türü ise bipolar afektif dengesizlik denilen ve adha önce manik depresif adıyla bilinen türüdür. Bu tür hastalığa yakalananlar bir dönem depresyon geçiriler ve bir başka dönemde tamamen bunun tersine dönüp çoşkudan taşarlar ve hem çok üretken ve çalışkan olabiliyorlar, kafaları zehir gibi çalışır fakat belki de gider elindeki paraları rastgele harcar ve üstelik borç batağına da düşerler.

Fakat bunun artık başarılı tedavi yöntemleri mevcut. En önemlisi, hastanın hastalığı kabul etmesidir. Daha da önemlisi, hastalığında ailesinden ve çevresinden destek almasıdır. Bu insanlar ne delidir ne de manyak. Sadece hastadırlar.

İlaçları sayısızdır ve moda olarak Citalon bazında ilaçlar bu ara modadır. Bu ilaç oldukça ucuzdur ve faydalaıdır da. Ancak ne var ki, çoğunlukla cinselliğe olumsuz etki yaparlar, kadın erkek demeden. Fakat daha başka ilaçlarda bu olmayabilir. Bu durumda çeşitli ilaçları denemekte fayda vardır.

Depresyon hastalarına antidepresanların yanında 'Mood stablizer' denilen neşe veya moral dengesini sağlayıcı ilaçlar da verilir.

Depresif bir dönemdeki hasta, depresyonu artıracak ortamlardan uzak durmalıdır. Hatta despresyonu tetikleyecek her şeyden uzak kalmalıdır. Her halukarda yapması gereken hastalığı kabul etmesi ve yalnız ilaç tedavisi değil, bunun yanında baka terapi yöntemlerine başvurmasıdır. Depresif zamanda örneğin sanaat ile meşgul olmak çok faydalıdır. Aklını kullanmayı unutmayacak ve en kötü zamanında dahi bunun geçici olduğunu ve güzel zamanların da geleceğini düşünmelidir. Eğer depresyon hastası o hastalığın getirdiği müptezellikten ve etrafından gördüğü ilgiye alışırsa işte o zaman onun için çok tehlikelidir. Hastayı rahatlatıre ve sorumluluk yükünü azaltır ve hasta da artık o rahatı kaybetmek istemez. Kendisinin de mücadelesi olmayan hastalar genellikle bu konumda kalırlar ve ömür boyu hastadırlar.

Depresyon türlü çeşitleriyle çok yaygındır ve hala hastaların çoğu hasta olduklarını bilmiyorlar. Psikriyatri de yatöış birine artıl deli gözüle nakıldığı için de tedaviye gitmekten de çekiniyorlar. Oysa kalbinden hasta olan birinin hastanede tedavi görmesi gayet nirmal karşılanır fakat hormonel dengesiliği olan kişiler deli yaftasını yakasında bulur. İşte bu durum bu beter hastalığın ele alınmasını zorlaştırıyor ve bir çok insanı gereksiz yere zehir zıkkım olan bir hayata götürüyor.

Burada alay edenler bilsinlerki, depresyon hastalığına herkes tutulabilir, kimse başıma gelmez demesin.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...
  • 2 weeks later...

Cezayakın bir şeyler yazmış o yüzden kendi bildiklerimi paylaşacağım:

- Öncelikle Doktora mutlaka gidiyorsun ve söylenenleri harfiyen yerine getiriyorsun. Anlamadığın bir şey varsa mutlaka gidiyorsun. Yine anlamadıysan yine gidiyorsun.

- Bundan sonra istersen, bazı işyerlerinde okullarda psikologlar vardır. Onlara gidiyorsun.

- Ondan sonra sağlıklı yaşam kurallarına uymaya çalışıyorsun (iyi beslenme, erken yatıp erken kalkma, spor yapma vs.)

- Sonra piyasada çok güzel kitaplar vardır. Leo Buscaglia, Scott Peck, Louise Hat vs. gibi. BUnlara "kendine yardım" veya "kişisel gelişim" kitabı da denir. Ben çok faydalandım.

Demek istediğim kötü hissetmek iyi bir şey değildir. Hayat zaten çok kısadır. Yapılacak işler, hedefler, projeler vardır. Boş oturmak benim bildiğim iyi bir şey değildir. Allah boş oturanı sevmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

depresanlar bana iyi etki ediyor. daha pozitif oluyorum daha neşeli, daha aktif. mutluluk hormonu sağlıyor sonuçta. fakat tabi herşeyi çözmüyor. hayata iştirak etmek gerekiyor. ilaç içelim tüm sorunlar çözülsün yok. aracı oluyor gerisi kiş,ye bağlı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 8 months later...

    Kendi yorumlarıma bakmak isterken 7 sene önceye gittim. Yaşımı da ifşa edeyim: O zaman(2010'da) 18 yaşımdaydım. Doktora gitme kararımdan, ilaçların etkisinden, platonik aşktan bahsetmişim. Yeri gelmiş doktordan daha fazla biliyor gibi bazı konularda ukalalık yapmışım. Şimdi geriye baktığımda ilaçların çok faydasını gördüğümü hatırladım. Depresyona giriş sebebim sinüzit ilaçları mıydı, yoksa '18 yaş geçiş dönemi' mi, yoksa ikisinin kombini mi? Belki.

   

    Bittiğini sanmışken (aslında bitmemiş, etkileri azalmış) 2014'ün ortasından itibaren 6 ay, bir kez daha ilaç kullanmaya başladım. Ondan sonra da geçtiğini düşündüm. Ama asıl depresyonun iç kemirici sıkıntısının kesilmesi 2 ay önceki kafamı kaldıramadığım iş oldu. Aslında ilaçlar ile düşünmeye zamanımın olmayacağı/kafamı kaldıramayacağım işi birleştirmek en iyi çözüm. Sporu da unutmamalıyım.

 

    7 sene depresyondaymışım. Peki bitti mi? Yoksa bu iç kemiren sıkıntıya bağışıklık mı kazandım? Peki o 'psikologa giden delidir' söylemi yüzünden gitmediğim psikologa/psikiyatriste hastalığın en başında gitseydim hayat yolum, kaybettiklerim yine de bunlar mı olacaktı?

 

    Depresyondan çıkmak isteyenlere tavsiye: Spor yapın, ilaçlarınızı kullanın. Kendinizi iyi hissetiğiniz anda kafanızı kaldıramayacağınız, düşünmeye vaktinizin olmayacağı bir işe girin. 12-14 saat çalışın. Uyuyun, kalan zamanınızda çalışın. Kafanızı kaşıyacak vaktiniz olmasın ki sizi bunalıma götüren düşüncelere geri dönmeyin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

    Kendi yorumlarıma bakmak isterken 7 sene önceye gittim. Yaşımı da ifşa edeyim: O zaman(2010'da) 18 yaşımdaydım. Doktora gitme kararımdan, ilaçların etkisinden, platonik aşktan bahsetmişim. Yeri gelmiş doktordan daha fazla biliyor gibi bazı konularda ukalalık yapmışım. Şimdi geriye baktığımda ilaçların çok faydasını gördüğümü hatırladım. Depresyona giriş sebebim sinüzit ilaçları mıydı, yoksa '18 yaş geçiş dönemi' mi, yoksa ikisinin kombini mi? Belki.

   

    Bittiğini sanmışken (aslında bitmemiş, etkileri azalmış) 2014'ün ortasından itibaren 6 ay, bir kez daha ilaç kullanmaya başladım. Ondan sonra da geçtiğini düşündüm. Ama asıl depresyonun iç kemirici sıkıntısının kesilmesi 2 ay önceki kafamı kaldıramadığım iş oldu. Aslında ilaçlar ile düşünmeye zamanımın olmayacağı/kafamı kaldıramayacağım işi birleştirmek en iyi çözüm. Sporu da unutmamalıyım.

 

    7 sene depresyondaymışım. Peki bitti mi? Yoksa bu iç kemiren sıkıntıya bağışıklık mı kazandım? Peki o 'psikologa giden delidir' söylemi yüzünden gitmediğim psikologa/psikiyatriste hastalığın en başında gitseydim hayat yolum, kaybettiklerim yine de bunlar mı olacaktı?

 

    Depresyondan çıkmak isteyenlere tavsiye: Spor yapın, ilaçlarınızı kullanın. Kendinizi iyi hissetiğiniz anda kafanızı kaldıramayacağınız, düşünmeye vaktinizin olmayacağı bir işe girin. 12-14 saat çalışın. Uyuyun, kalan zamanınızda çalışın. Kafanızı kaşıyacak vaktiniz olmasın ki sizi bunalıma götüren düşüncelere geri dönmeyin.

 

Senin bu yazıyla başlığı güncellemen nedeniyle ben de tümünü okudum. Kendi yazılarımı da . IFeelGood nikli yazılar bana ait. Ardından başlığı ve daha ziyade Suicide ile yaptığınız tartışmaları, sonra placebo'nun tatlı azarlarını filan hatırladım.

 

Sen o yıllarda sorunun majör depresyon olduğunu söylemişsin. Majör depresyonun tekrarlanması olasılığı çok yüksektir, hatta iki kez majör depresyon geçirenlerin bir daha (belki hayat boyu) yakalanma oranı %70 civarıdır. Majör depresyonun sık tekrarlananına "recurrent majör depresyon" denir. Ayrı bir depresyon türü değildir ama. Öyle anlaşılmasın.

 

Bazı insanlar tüm yaşamları boyu yalnızca bir kere ciddi bir depresyon yaşarlar. Ancak majör depresyon tekrarlayan bir hastalık olduğu için buna yakalananlar çoğu zaman bir ömür boyu çeşitli aralıklarla yaşarlar. 

 

Yani sen muhtemelen ilk depresyon atağından sonraki 7 yıl içinde depresyonda değildin, atlatmıştın. Depresyona bağışıklık kazanılmaz. Depresyonun ne olduğunu, onu ağır biçimde yaşadığın için iyi biliyorsun. Son 7 yıldır aynı duygu durumunda yaşıyor olamazdın. İyileşmişsin fakat tekrar nüksetmiş belli ki. Vaktiyle psikiyatr veya psikoloğa gitseydin de tekrarlayacaktı muhtemelen. Onu demek istiyorum. O yüzden kendini hiç suçlama, kızma.

 

Sen akıllı, donanımlı, bilime güvenen ve kendini tanıyan adamsın. Depresyonda duygu durumunu destekleyerek tekrarı minimuma indirecek yöntemler var. Buna depresyonda koruyucu tedavi deniyor. Bunun içinde öncelikle psikoeğitim, psikoterapi, uygun ilaç tedavisi ve hastanın yakın takibi gibi yöntemler var. Sen işe yoğunlaşmak ve spor yapmak (gerçekten çok etkilidir, kendin bizzat deneyimlemişsin) gibi yöntemler geliştirmişsin ama bu yazdıklarım da aklında olsun istersen.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
2 hours ago, jumanjii.35 said:

böbrekte karaciğerde sorun oldu mu ilaç normal beyinde oldu mu ee kendin hallet canım. niye onu karaciğerden ayıran ne, ikisi de organ.

 

MS bir beyin hastalığı olduğu için destekleyici üniteler gerekiyor illa ki. bu soyut değil tamamen somut bir konu. bu yüzden özellikle ms te antidepresanlar faydalı, hatta zaruri diyebilirim. psikologların çözeceği ruhsal sorunlar olabilir ama ms böyle değil, somut ilaçlar gerekiyor. bunu ifade edeyim. 

 

Söylediklerinde haklısın ancak bir noktayı es geçmişsin. MS, "kar tanesi hastalığı" olarak da biliniyor. Bunun nedeni ise her MS hastasının farklı şekilde ataklar geçiriyor olması ve de farklı hassasiyetleri bulunması. Dolayısıyla her anti depresan her MS hastasına iyi gelecek diye bir şey yok. Bir de bir MS hastası olarak şunu eklemeliyim ki anti depresanları bırakınca çok daha iyi oldum. Bu bir gerçek... Yanıtın için çok teşekkürler. 

 

Edit: MS aslında bir merkezi sinir sistemi rahatsızlığı. Beyni, dolayısıyla tüm sinir sistemini etkisi altına alıyor.

tarihinde Spud tarafından düzenlendi
Added a sentence
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.09.2016 at 16:32, jumanji35 said:

depresanlar bana iyi etki ediyor. daha pozitif oluyorum daha neşeli, daha aktif. mutluluk hormonu sağlıyor sonuçta. fakat tabi herşeyi çözmüyor. hayata iştirak etmek gerekiyor. ilaç içelim tüm sorunlar çözülsün yok. aracı oluyor gerisi kiş,ye bağlı.

 

+1

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, jumanjii.35 said:

yok ben ataklar için söylemedim, atak tedavileri başka, tedavileri derken kortizon veriliyor sadece. genel olarak ms beyni etkilediği için ms lilerin yüzde 85 inde depresyon bildirilmiş bu yüzden genel olarak antidepresan öneriliyor. somut bir kaybı/hasarı soyut olarak çözmek zor. ama spesifik örnekler olabilir tabi. 

 

hang, ilacı kullanıyorsun bu arada?

 

Rebif 44

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 minutes ago, jumanjii.35 said:

geçmiş olsun.

 

tabi ben biraz istatistikten gittim ama dediğin gibi her msli için gerekmeyebilir, beynin o bölgesini vurmayabilir. çok iddialı olmuş yukarıdaki yazım onu düzeltiyorum. haklısın yani.

 

Teşekkür ederim

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Antidepresanlar çok dikkatli kullanılmalı.

Yakınımdaki bir kişi anksiyeteden dolayı antidepresan kullandı. Önce intihara meyilli bir hale geldi, sonraysa ruhsuzlaştı. Bütün arzuları çekilmişti içinden, ruh gibi olmuştu. Kendi isteğiyle bıraktıktan sonra, zamanla sorunlarını aştı. Doğru değildi tabi, doktor kontrolünde bırakılması gerekiyor. Yoksa eskisinden kötü olmanız mümkün.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...
  • 11 months later...

Efe Aydal antidepresanların intihar düşüncesi olanların intihar etmesine neden olabileceğini söylüyordu.

 

Ben de kullanmaya başlamadan önce intihar etme düşüncesi vardı çok belirgin bir şekilde ve 2 sene düzenli olarak antidepresan kullandım. Şimdi hiç intihar etmek aklıma gelmiyor.

tarihinde Faşist97 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...