Jump to content

okçu balığı


Recommended Posts

Hmm... Var mısın bu zıtlaşmayı gittiği yere kadar sürdürmeye? Al bak bunlar da benim ulaştığım kaynaklar:

http://www.ctf.edu.tr/anabilimdallari/pdf/...briyolojisi.pdf

http://embryology.med.unsw.edu.au/Notes/skmus8.htm

http://en.wikipedia.org/wiki/Sclerotome

Hodri meydan...

Zıtlaşacak birşey yok. Modern bilim Kuran'daki evreleri doğruluyor.

Hem zıtlaşıp da ne olacak, Kuran'daki ayetin doğru oldugunu anlayınca imana mı geleceksin? :)

Yine aynı masallara başlayacaksınız, Muhammed ticari ilişkiler sırasında ondan bundan şundan duydu, Muhammed şöyle salladı, böyle şizofrendi...

Ben bilim şu an ondan yana da olsa evrim teorisini "sahte bilim" olarak nitelendiriyorum.

Sizler de ya modern bilimi yalanlayın, Kuran ayetlerini lekelemek adına; ya da ayetlerin doğrulugunu ve bizlerin delile dayalı inandıgımızı kabul edin.

Biraz mert olun.

Bu arada Keith L. Moore ismini google'da arat.

Toronto Universite'si eski Tıp fakültesi dekanı kendisi...

http://en.wikipedia.org/wiki/Keith_L._Moore

http://www.amazon.com/Developing-Human-Cli...y/dp/0721669743

Ha bu arada ufak bir detayı atlamışım; müslüman oldu kendisi...

İyi uykular size....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 175
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Verdiğim linklere bakınca bilmin kurandaki evreleri doğruladığı fikrine nasıl kapıldın? Keith L. Moore kimdir neyin nesidir beni ilgilendirmez. Keith L. Moore sadrazamın sol kolu mu? Onun gibi pek çok bilim adamının üzerinde karar kıldığı ve günümüz modern bilminin kabul ettiği yukarıdadır. Fare dağa küsmüş...

Varsa adam gibi bir cevabın alayım. Yoksa da "falanca profesör müslüman olmuş, haydi herkes islama" sloganları atmayı kesersin...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Verdiğim linklere bakınca bilmin kurandaki evreleri doğruladığı fikrine nasıl kapıldın? Keith L. Moore kimdir neyin nesidir beni ilgilendirmez. Keith L. Moore sadrazamın sol kolu mu? Onun gibi pek çok bilim adamının üzerinde karar kıldığı ve günümüz modern bilminin kabul ettiği yukarıdadır. Fare dağa küsmüş...

Varsa adam gibi bir cevabın alayım. Yoksa da "falanca profesör müslüman olmuş, haydi herkes islama" sloganları atmayı kesersin...

Ailemde pek çok doktor- eczacı var. Kuran'ı ilk araştırdığım dönemlerde bu konuyu onlarla da konuştum, tartıştım.

İddian tarihteki yerini aldı canım.

En son bilgiler Kuran'ı dogruluyor.

***

Ama ben senin önüne 30 tane kaynak koysam, link yapıştırsam da birşey değişmeyecek biliyorum.

Çünkü pek çogunuzun amacı gerçekleri öğrenmek değil, kibrinizin ve ön yargılarınızın peşine takılıp gitmek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bunlar resmen utanmaz!! Cahil bir bedevinin anlayabildiği kadar ana karnında çocuğun gelişmesini anlatmasını, modern embiryoloji'ye de uyarladılar gördüğünüz gibi.. Bir utanmadan kanıt olarak soytarı sitelerin linklerini veriyorlar.. Adam çiğnemlik et demiş, kan pıhtısı (alak) demiş, sahtekarların ağzında ne hale dönmüş.. Yüzleri kızarmadan modern bilim Kuran'ı onaylıyor diyebiliyorlar..

İnsan utanmaz olursa, bir de ahlaksızsa, haline bakmaz ama her şeyi söyler..

İşinize gelince cahil bedevi, işinize gelince kurnaz-zeki kumandan, işinize gelince şizofren... Ne arasan mevcut Muhammed'de...

Nasıl anlasın 1400 yıl önce çölün ortasında adam alakı, mugdayı, once kemiklerin oluştugunu...

Biraz dürüst olun, mert olun yav...

Alak: kan pıhtısı demek degil; "bir yere yapışıp tutunan şey" demek bu arada...

Ve bu ayet modern bilimle mükemmel bir uyum içerisinde...

Asıl utanmaz ve ahlaksız gerçeklerin üzerini örtmek için yırtınıp laf salatasıyla karambole getirmeye çalışanlardır...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mert oluyoruz söylüyoruz işte.. Okumadın mı? Ne demişim; "Cahil bir bedevinin anlayabildiği kadar ana karnında çocuğun gelişmesini anlatmış" demişim.. Ana karnında çocuk oluşumu hakkında hiç mi bilgi fikir yürütmeyecek? Okuma yazması omayan birine bile sorsan, Muhammed kadar fikir belirtir. Bu fikirleri alıp, allayıp, pullayıp, çarpıtıp, olmayan anlamlar yükleyerek süsülemeye ve modern bilime uyarlama sahtekarlığı yapmaya utanmıyormusunuz? İnsanın yalan söylerken biraz yüzü kızarır...

Cahil bir bedevi degil dahi bir bedeviymiş o halde!

Ne de olsa 10 yıl evveline kadar tıbbın yanlış bildiği şeyi, o doğru bir şekilde bilebilmiş... ;)

Hani belki başka ayetler için söylenbilir allanıp pullanma meselesi ama bu ayet o kadar net, o kadar sade bir ayet ki herşey gün gibi ortada...

Link to post
Sitelerde Paylaş

petrolün çoğunlukla bitki atıklarından oluşur...ve bunu kuran doğrular.

"""4 O otlağı çıkardı.

5 Sonra da onu karamsı bir sel suyuna çevirdi. """

veya...

45 Gerçekten de O, erkek ve dişi olarak iki çifti yaratandır.

46 Akıtılan meninin bir damlasından.

53 Necm Suresi 45-46

cinselliğin erkekten geldiği...hepsi bilinyordu hepsi....

son ra Hz muhammet de bunlar da kitaba alayım ne olur ne olmaz dedi...

çok komiksiniz çoookkkk

tarihinde kolonya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonra meyvelerin her türünden ye de Efendinin sana kolaylaştırdığı yollara koyul. Onun karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifalar vardır. Şüphesiz, aklını çalıştıran bir topluluk için bunda bir delil vardır.

16 Nahl Suresi 69

Uzunluğu 1-3 cm arasında değişen arının vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç bölümden oluşur. En arkadaki karın bölümü gövdenin öbür bölümlerinden daha uzundur ve halka biçimindeki bölütlerden oluşur. Ayette tekil dişi arıda, "karınlar" olduğu vurgulanmaktadır. Ayetin Arapça'sında bu "butuniha" ifadesiyle belirtilir. Kelimenin sonundaki "ha", dişi ve tekil şahısı belirtir. Eğer çoğul dişi arılardaki karınlar vurgulanmak isteseydi bu ifade "butunihinne" olur idi. Böylece ayet arının bölütlü, parçalı karın yapısına da işaret etmektedir. Bu parçalı karın yapısıyla arı "karınların" sahibi olarak nitelenmektedir.

-----muhemmed kendi rahatı için kendini peygamber ilan etti ve halkıda kandırmak istedi ve ulen şu arılarıda bir inceleyim mi dedi...

ta cinselliğine kadar ??

daha çok var demiştim ...ne yapayım yazıyor işte

tarihinde kolonya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
petrolün çoğunlukla bitki atıklarından oluşur...ve bunu kuran doğrular.

"""4 O otlağı çıkardı.

5 Sonra da onu karamsı bir sel suyuna çevirdi. """

veya...

45 Gerçekten de O, erkek ve dişi olarak iki çifti yaratandır.

46 Akıtılan meninin bir damlasından.

53 Necm Suresi 45-46

cinselliğin erkekten geldiği...hepsi bilinyordu hepsi....

son ra Hz muhammet de bunlar da kitaba alayım ne olur ne olmaz dedi...

çok komiksiniz çoookkkk

olum hepsi zorlama.yorma kendini.

çoook komik olan sen oluyorsun burda. :lol:

petrol nere,otlağı çıkarmış sonra onu karamsı bir sel suyuna çevirmiş,anlamak istediğin gibi anla.

cinsiyetin erkekten geldiğini bilmek çok zor değil,zaten iki ihtimalvar,ya erkek ya dişi olacak.

kadının ikinci sınıf olduğu bi toplumda cinsiyeti kadın belirleyemez ya... :P

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sonra meyvelerin her türünden ye de Efendinin sana kolaylaştırdığı yollara koyul. Onun karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifalar vardır. Şüphesiz, aklını çalıştıran bir topluluk için bunda bir delil vardır.

16 Nahl Suresi 69

Uzunluğu 1-3 cm arasında değişen arının vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç bölümden oluşur. En arkadaki karın bölümü gövdenin öbür bölümlerinden daha uzundur ve halka biçimindeki bölütlerden oluşur. Ayette tekil dişi arıda, "karınlar" olduğu vurgulanmaktadır. Ayetin Arapça'sında bu "butuniha" ifadesiyle belirtilir. Kelimenin sonundaki "ha", dişi ve tekil şahısı belirtir. Eğer çoğul dişi arılardaki karınlar vurgulanmak isteseydi bu ifade "butunihinne" olur idi. Böylece ayet arının bölütlü, parçalı karın yapısına da işaret etmektedir. Bu parçalı karın yapısıyla arı "karınların" sahibi olarak nitelenmektedir.

-----muhemmed kendi rahatı için kendini peygamber ilan etti ve halkıda kandırmak istedi ve ulen şu arılarıda bir inceleyim mi dedi...

ta cinselliğine kadar ??

daha çok var demiştim ...ne yapayım yazıyor işte

bu karınlar da arapçanın lastik gibi oluşundan kaynaklanmasın? :blink:

Link to post
Sitelerde Paylaş

evreni yarattı genişletiyo,

her şeyden çift çift yaratmış,

geceyi gündüze sarıyo,dünya yuvarlak demek ki,

yeşil ağaçtan ateşi çıkarıyo,oksijeni söylüyo bize,

dağları duruyo sanıyoruz,halbuki bulutlar gibi gidiyo onlar,dünya dönüyo,

iki deniz kavuşmuyo,özkütle farkına işaret ediyo,

zeytine incire yemin ediyo,bunlar zaten çok faydalı besinler,

yıldızların yerine yemin ediyo,karadeliklere işaret ediyo,

allah indinde zaman farklı farklı veriliyo,izafiyet kuramı,

daha sayayım mı? :blink:

Link to post
Sitelerde Paylaş

1 Ve Evren'e ve Vuruşlu'ya(Tarık'a)

2 Vuruşlu (Tarık) nedir kavrayabilir misin?

3 O delici yıldızdır.

86Tarık Suresi 13

Kuran'ın 86. suresinin adı Tarık'tır. Tarık "tark" kökünden türeyen bir kelimedir. Kelimenin aslı "vurmak, çarpmak" anlamlarına gelir. "Yol" anlamına da gelen "Tarık", yolcular ayaklarını vurup yol aldığı için bu kökten türemiştir. Kuran çevirilerinin birçoğunda "Tarık" kelimesi özel isim gibi yazılıp, anlamı çeviride verilmemiş, fakat açıklamalarda anlam açıklanmıştır. Oysa kelimenin en temel anlamı olan "Vuruş" diye ayet çevrilirse, kozmolojik fizik ile ilgilenenler Kuran'ın bir mucizesine daha tanıklık edebilirler.

EVRENİN KÜÇÜK YEŞİL ADAMLARI

1967 yılında İngiltere Cambridge üniversitesi'nde Jocelly Bell düzenli ve ısrarlı bir radyo sinyali yakalar. Radyo sinyalinden kalbin vuruşları gibi düzenli vuruşlar gelmektedir. O zamanda Uzay'da böyle düzenli vuruşların kaynağı olabilecek bir gök cismi bilinmiyordu. Bu yüzden bu sinyallerin, başka gezegenlerdeki akıllı yaratıklar tarafından gönderildiğine kanaat getirilir. Büyük bir heyecanla davetiyeler bastırılır, basın kuruluşlarına haber verilir ve LGM adı verilen görkemli bir seminer düzenlenir. LGM (Little Green Men) "Küçük Yeşil Adamlar" demektir ve Evren'de akıllı yaratıklarla irtibat kurulduğunu simgelemektedir. çok kısa bir süre sonra söz konusu sinyallerin kaynağının nötron yıldızlarının çok büyük bir hızda dönmeleri olduğu anlaşılır. Böylece nötron yıldızlarına bir ad daha takılacaktır: "Pulsarlar". Jocelly'in buluşu uzaylılarla irtibatı sağlayamamıştır ama Pulsarların keşfini sağlamıştır. İngilizce'de "pulsate", nabız gibi vuruşları ifade eden bir kelimedir. "Pulsation" da "vuruş, titreşim" demektir. Bundan da nötron yıldızlarına takılan "Pulsar" isminin Kuran'da geçen "Tarık" yani "Vuruş" ismiyle uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.

PULSAR'I KAVRAYABİLİR MİSİNİZ?

Tarık suresinin ikinci ayetinde "Vuruşlu yıldızın(Tarık'ın)" insan zihni tarafından kavranmasının zor olduğu vurgulanmaktadır. 2. ayette geçen "Ve Ma Edrake" ifadesinde geçen "edrake" kelimesi Türkçe'mize "idrak etmek" olarak Arapça'dan girmiştir ve "kavramayı, anlamayı" ifade etmektedir.

Pulsar'ı incelediğimizde ayetin bu mucizevi yönüne de tanık olmaktayız. Pulsar'ın içinden alacağımız bir kaşık madde bir milyar ton gelmektedir. Pulsar'dan alacağımız çok ufak bir maddeyi eğer yeryüzüne bıraksak Dünyamızın öbür ucuna kadar bir delik açıp çıkardı. Oysa Dünya'da herhangi bir maddenin bir kaşığı birkaç gramı geçmez. Sırf bunu düşünmek bile Pulsar'ın kavranması ne kadar güç bir yıldız olduğunu ortaya koyar. Güneş'in bir kaç misli büyük yıldızlar sıkışarak Pulsar'ı oluşturur. Oysa bir Pulsar'ın çapı 1520 km'dir. Dünyamızı aynı şekilde sıkıştırsak Dünyamız 100 metre çapında bir küre olurdu. Dünyamız 24 saatte kendi etrafındaki dönüşünü tamamlar, oysa Pulsar bir saniyede defalarca kendi etrafında döner. Pulsar'ın hem dönüşündeki hızı, hem tüm bu bilgiler Tarık suresinin 2. ayetinde "Vuruşlu yıldızın (Tarık'ın, Pulsar'ın)" kavranmasının ne kadar zor olduğunun belirtilmesinin ne kadar mucizevi olduğunu göstermektedir.

HAYDİ KAFADAN SALLAYARAK BİR MUCİZE ÜRETİN

Ayette geçen yıldızın Saturn, Venüs gibi yıldızlar olabileceğine dair eskiden tahminler yapılmıştır. İlk Boşnakça Kuran tercümesini yapan Mustafa Mlivo bu tahminlerin hatalı olduğunu Tarık'ın Pulsar olduğunu söyleyerek özetle şöyle demektedir: 86 Tarık suresi 13 ayetlerde şunlardan bahsedilir:

1 Vuruş yapmak

2 Bir yıldız olmak

3 Delmek

Uzaydaki hiçbir gök cismi bu kriterleri karşılamaz (Pulsar dışında) çünkü;

Hiçbir gök cismi vuruşlar şeklinde tarif edilemez

Ayette bahsedilen yıldızdır.(Satürn, Venüs gibi gök cisimleri gezegenlerdir.)

Pulsar güçlü radyasyon ve radyo dalgaları yaymaktadır. 3. ayette geçen "sakıb" kelimesine "karanlığı delmek, yanıp tutuşmak, nufüz etmek" anlamları verilmektedir.”

Görüldüğü gibi ancak 1970 yılına gelindiğinde yeni keşfedilen bir yıldızdan Kuran 1400 yıl önce bahsetmektedir. Vuruşları olan bir yıldızın ne anlama geldiğini binlerce yıldır kimse tahmin edemediğinden "Tarık" kelimesi özel isim gibi Arapça'sının aynısıyla çevrilmeden çevirilere yazılmış, ancak dipnotlarda, sözlüklerde ve tefsirlerde anlamı açıklanmıştır.

Gökyüzünde çok ince hesaplarla, çok muhteşem olaylar oluşmaktadır. Hiç kimsenin kafadan iki cümle atıp da gökyüzünde oluşan olaylar hakkında isabetli bir tahmin yapabilmesi, dediğine uyacak bir cismin gökyüzünde tesadüfen bulunması beklenemez.

tarihinde kolonya tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bu karınlar da arapçanın lastik gibi oluşundan kaynaklanmasın? :blink:

arkadaşım insaf et artık insaf.. gör artık...bak ne demiş:Eğer çoğul dişi arılardaki karınlar vurgulanmak isteseydi bu ifade "butunihinne" olur idi.

ne lastiği daha ne istiyorsun...vuruşlu yıldızı da atmış tutuyor ....

hepsi tutuyor yahu hepsi...

cinsellikte diyor ki bana zaten yüzde 50 şansı var...doğru çıkmış hiç de yanlış çıkmamış nedense...yav ne şansı yahu...

vuruşlu yıldız da yüzde kaç şansı...

ulen cenini anlatıyor. yarmıştır diyorsunuz...

cinselliği anlatıyor:atnış ama tutmuş diyorsunuz..

vuruşlu yıldız diyor....daha ne diyecek...yemin ederim masamdaki çiçek imana gelecek siz hala valla atmış tutmuş......

dediğiniz gibi olsa sen muhammet olsa idin bunlardan bahsedermiyidn?bana para verin bana mal verin derdin.

ne cinselliği , ne vuruşlu yıldızı....

Link to post
Sitelerde Paylaş
hmmm iyi güzelde başka bir açıdan bakalım bu böceği niye bu kadar beceriksiz tasarlamış Tanrı? Balığın okundan kaçamıyor

Tanrının her zamanki hali bu; yarattığı canlıları birbirine yem yaparak eğlenmek en sevdiği tarzdır ve bu arada da nihayetsiz zengin, Rahman, Rahim falandır...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Muhammed çobanlık yaptığı zamanlar çok koyun kesmiştir elbet. Koyun rahmindeki gelişimi görmecek değil ya.

Bunları bilmek için Allah olmaya gerek yoktur.

yyyyuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

yuh artık...

yuh..

10 yıl önce çoban yokmu idi ?

yaw sen sahtekar ve muhammet olsa idin neden ceninden bahsedecen ?manyakmısın sen...

neden arının karın bölgelerinden bahseden..arı bal yapar dersin demi?_

vuruşlu yıldızı hiç saymıyorum...

yuh yani....yuh....edeyim sizin bilimselliğinize

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vuruşlu yıldızı uyduran sizsiniz. Ortada açık bir tanım yok. Nereye çekersen gelebilecek sözler var. Siz oraya çekiyorsunuz ayetin anlamı o tarafa çekiliyor.

Senin Kuran o kadar bilimsel olsaydı, toprakta karbon atomu bulunmadığı halde anayapısı karbon olan insanın topraktan yaratıldığını söylemezdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tanrının her zamanki hali bu; yarattığı canlıları birbirine yem yaparak eğlenmek en sevdiği tarzdır ve bu arada da nihayetsiz zengin, Rahman, Rahim falandır...

sen sus o konuda çoktan çuvalladınız.forumu oku biraz.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Vuruşlu yıldızı uyduran sizsiniz. Ortada açık bir tanım yok. Nereye çekersen gelebilecek sözler var. Siz oraya çekiyorsunuz ayetin anlamı o tarafa çekiliyor.

kanıtla...uydurduğumuzu ve orada yazmadığını kanıtla...tek tek anlmalarınızı yaz...

hadi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...