Jump to content

okçu balığı


Recommended Posts

  • İleti 175
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

>>> Balık hedefini vurup suyun içine düşürdüğü böceği yakalamada çok hızlı davranmalıdır. Çünkü başka balıklar bu avı kolaylıkla çalabilirler. Okçu balık için avını yakalamak hiç de sorun oluşturmaz, çünkü o daha avına atışını yaparken avının nereye düşeceğini hesaplamıştır bile!..

Saçmalamış iyice bu angut, her kimse.. Bu balıkların düşürdüğü böcekleri genelde düşüren böcek değil, diğerleri kapar. Ama bütün balıklar böceği farkedince düşürdükleri için, herkes karnını doyurmuş olur.

Denmiş ki, olamaz, edemez, tutamaz.. Gene malum zırvalar işte..

>>> evrilmiştir dediniz .....sayın aşamalarının ne olabileceğine dair hipotezlerinizi

Ne hipotezi angut.. Buyur sana mevzunun nasıl olduğuna dair mevzu:

http://www.americanscientist.org/template/...l/assetid/50779

Okçu balık, yumurtasından çıktığı gün, sinekleri vurmayı bilmez. Sadece suyun içindeki yemleri yer. Biraz büyüyünce, dipteki, kumun içine saklanan kurt, böcek vs. ye su fışkırtarak onları kumun içinden çıkarır. Erginleşince, diğerlerini izleyerek suyun dışındaki böcekleri vurmayı öğrenir. Başlangıçta pek acemidir. Sonra sonra ustalaşır gider. Genede, genelde, en başarılı olanlar bile %50 oranında ancak başarılı isabet ettirebilirler. Genel ortalama %25'tir, 4 atıştan biri böceğe isabet eder.

Ve bu balıklar için o böcekler temel besin değildir, asıl besinlerini gene kumdaki böcekler vs. çıkararak sağlarlar..

Bu kadar çarpıtma, bu kadar yalancılık ile, siz bilim mi yaptığınızı sanıyorsunuz?

sen söyleyince oldu yani...

kimse yüzde 100 isabetten bahsetmedi...

bununla ilgili olarak ben de radio nun tv şekilne nasıl evrimleştiğine dair bir mantık silsilesi içerisinde cevap versem bende doğru mu söylüyor olacağaım?

suyun içindeki kurtçuklarla beslenmek le suyun dışındaki böcekleri vurmak ayrı şeylerdir...

ayrıca biri dipte bbiri yukardadır...aaaa bide yukarıya bakayım aaa yetmedi şu susyun dışına da bir bakayım mı demiştir..ama milyon yılda tabi ...yoksa hemen olurmu hiç...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Epifun bize bir tanecik embriyo fotoğrafı getir. Kemikleri önceden oluşmuş olsun ve etleri henüz giydirilmemiş... Bekliyoruz...

[/quote

tam bir etsiz kemik mi yani..olur mu öyle şey.......

şimdi şunu sizin onayınızı almak için soruyorum::kemikler ile kaslar aynı anda mı oluşur.

yada biri önce ise hangisi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
tam bir etsiz kemik mi yani..olur mu öyle şey.......

şimdi şunu sizin onayınızı almak için soruyorum::kemikler ile kaslar aynı anda mı oluşur.

yada biri önce ise hangisi...

Bırak Allah aşkına sevgili kolonya...

Bir kez daha nasıl bilim düşmanı yobazlar olduklarını yüzsüzce sergilediler.

Ya okuduklarını anlamaktan aciz bunlar, ya da kendi hatalarını kapatmak için laf salatası yapıp katakulleye getirme ahlaksızlıgı yapıyorlar.

Selam ve sevgiyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz söylediklerinizde ciddi misiniz yoksa dalga mı geçtiğinizi zannediyorsunuz? Daha önce verdiğim linklere baktınız mı? Baktıysanız ne anladığınızı söyleyin tartışalım. Şu ana kadar iddianızı savunacak bir tek cümle kuramadınız. Sadece saçma sapan bir islami sitenin linkini verdiniz. İddianızın arkasında duramayınca hakarete teşebbüs ettiniz o da tutmadı. Ne yapalım yani, tam olarak istediğiniz nedir? Merak etmeyin doğruları kabullenmekle gururunuzdan, onurunuzdan olmazsınız. Aksine takdir edilirsiniz. Ama bu yüzsüzlüğe devam ettikçe ne gururunuz kalacak ne onurunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen hala onlardan iddialarına bilimsel temel mi bekliyorsun Crow..

Harun Yahya sakızından başka ellerinde bir şey yok.

Malum HY de o sakızı Evangelist ICR kurumundan almış.

Bir nevi başkasının çiğnediği sakızı HY çiğniyor ve saf Müslümanlara çiğnetiyor..

Onlardan çıksa çıksa balon çıkar ki yazdıkları sadece balon zaten.

Elle tutulur bilimsel bir veri YOK..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Siz söylediklerinizde ciddi misiniz yoksa dalga mı geçtiğinizi zannediyorsunuz? Daha önce verdiğim linklere baktınız mı? Baktıysanız ne anladığınızı söyleyin tartışalım. Şu ana kadar iddianızı savunacak bir tek cümle kuramadınız. Sadece saçma sapan bir islami sitenin linkini verdiniz. İddianızın arkasında duramayınca hakarete teşebbüs ettiniz o da tutmadı. Ne yapalım yani, tam olarak istediğiniz nedir? Merak etmeyin doğruları kabullenmekle gururunuzdan, onurunuzdan olmazsınız. Aksine takdir edilirsiniz. Ama bu yüzsüzlüğe devam ettikçe ne gururunuz kalacak ne onurunuz.

Ne demiştim “ister tesadüf eseri deyin, ister bedevinin biri atmış tutmuş deyin, ister devenin karnını yarıp bakmış deyin”, olay bilimsel olarak anlattığım gibi ve ayetlerle bire bir uyumlu.

Anibal’e sordun.

Muhammed’in bunu nasıl atıp tutturduğunu (!) anlattı sana...

Bunun üzerine, “Bak gördün mü? Ne iftiralar attınız vs.” demedim ve sustum.

Sana düşen de susmak ve yanlış-eksik bilgilerini güncellemekti.

Ama naaptın, çocukça inadına yenik düşüp iletilerinle taciz etmeye devam ettin.

Şimdi tüm bunlar yetmezmiş gibi onursuz davranmış olma iftirasını atıyorsun.

Yüzsüzlüğünü kenara bırak ve artık gerçekler karşısında sus...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Anibal’e sordun.

Muhammed’in bunu nasıl atıp tutturduğunu (!) anlattı sana...

Svgili Anibal öyle mi diyor Epifun hanım kardeşim? Zırvalığın nasıl çıktığını izah ediyor. Neden Muhammed'in tutturduğunu sandınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş
sanki bal arılarının evrim aşamalrını biliyorsunda konuşuyorsun ...

Yazdıkarımı tekrar oku tütün kolonyası,, yazdığımın arıların evrimiyle ne alakası var..

Arılar altıgen petek yapıyor diye tanrının varlığına inanmaya devam et sen.. zavallı..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Svgili Anibal öyle mi diyor Epifun hanım kardeşim? Zırvalığın nasıl çıktığını izah ediyor. Neden Muhammed'in tutturduğunu sandınız?

Sevgili Dragon,

Bu gittikçe seviyesizleşen başlığın altına yanıt yazmıycaktım ama sırf soruyu soran sen oldugun ve (takip ettiğim kadarıyla) düzeyli biri olduguna inandıgım için yazıyorum.

Öncelikle Anibal’dan bağımsız, söylediklerim dogrudur. Kafadan atıyor, yahut Adnan Hoca sitesinden okumuş vs. degilim. Zaten iletilerimi takip edenler bilir, benim tarzım bir davranış değil. Bahsi geçen konu, zaten çok önceden dikkatimi çekmişti ve enine boyuna öğrenebilmek için ailemden bu alanda eğitim almış insanlara fikir danışmış, sormak istediklerimi sormuştum. Satır aralarında iddia edildiği gibi ne eğitimsiz, kör cahil biriyim, ne de çingene çadırında yaşıyorum. Ayrıca hazır yeri gelmişken insanların bilinçaltına sürekli eğitimsiz, cahil, herşeye körü körüne inanan, zeka seviyesi düşük bir müslüman stereotyping empoze edilmesini de kınıyorum. İnsan fikir değiştirebilir. Gun gelir bambaşka bir perspektif yakalar ve o gune dek inandıklarından da vazgecebilir. Ateist olan teist-deist olabilir, deist olan teist-ateist olabilir vs. Mühim olan objektif ve ön yargısız olabilmektir. Bugun burada buna şahit oluyoruz. Ve bu canımı sıkıyor. Bir ateist sırf karşı gelmek adına (en son) bilimsel verileri bile göz ardı edebiliyor. Kaldı ki pek çok bilimsel makalaleri yayımlanan, kitapları olan 3-4 tane bilim adamının ismini de verdim.

Anibal konusuna gelince,

“Muhammed’in bunu nasıl atıp tutturduğunu (!) anlattı sana...” cümlesini bana kurdurtan savundugum şeyden emin olmam...

Ayrıca Anibal “şu kemiklere et giydirme konusuna da bir nokta koyarsanız memnun oluruz.” diyen birine farklı yanıt verebilecek ve işi detayıyla da anlatabilecek birisi...

Ama ben yanıtından soruyu soranı rencide etmemek amacı güttüğünü sezinledim. Ayrıca sanırım gerçeği bildiği için yalan söylemedi. Ama açık açık “ayetin dediği gibi oluyor” demeye de dili varmadı. O yüzden işi Muhammed’in aslında gerçekte olanla alakası olmayan-ilkel bir mantık kullanarak tutturduguna getirdi.

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> diyen birine farklı yanıt verebilecek ve işi detayıyla da anlatabilecek birisi...

Bekle anlatayım o zaman:

Cst800.jpg

İnsan embriyosunda, kemikler 4-5. haftalarda gelimeye başlar. Bu aşamada embriyo hazrıdır zaten. Ve kemiklerin gelişmeye başlaması doğuma kadar bile tamamlanmış olmaz. İnsan kemiklerinin çoğu, doğumdan sonra gelişir. Kısaca, "kemikler hiç bir zaman etle kaplanmaz..".Etin içinde, kemik ortaya çıkar.

Ve ayette yazan tamamen bir balondan ibarettir. İşte sana yukarda, bir insan embriyosunun temel aşamaları. Buyur göster bakalım, neresinde kemikler oluşuyorda, üzerlerine et kaplanıyor?

Devri zamanının bilimden uzak bilgi üretme zihniyetinin bir ürünü olarak, yunan bilginleri bunun böyle olacağını düşünmüşler, akla uyugn gelen bu olmuş. Muhammedde ya "aklın yolu bir.." diyerek aynısını uydurmuş, ya da onlardan arakladığı yanlış bilgiyi ortaya karışık sallamış..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Epifun,

gördüğün gibi sevgili Anibal'ın yaptığı açıklamadan da anlıyoruz ki, senin düşündüğün veya alıgılamak istediğin şekilde bir ifade de bulunmamış.Benim bu konu hakkında bilgim yok. Bu işler mantık veya matematik işi de değil. Bunlar Bilimsel gözlemlerin işi. Yukarıda kendisi Bilim insanı olan Anibal'in resimleri ile beraber yaptığı açıklaması Bilimsel gözlemlerden oluşan bir veriyi gözler önüne seriyor. Ayetin Muhammed'in döneminde bulunan mevcut bilgisi ile Muhammed tarafından yazıldığı konusunda şüphe etmemenin altında tek bir sebep var dostum. İnanma ihtiyacı. Biz bu ihtiyacı aklımıza rağmen büyütemezdik. Sen ne kadar beslersen o kadar büyüyecek. Ve bir gün kendi kendini kandırmana kendin bile razı olamayacaksın. Eğer kendini seviyor ve saygı duyuyorsan.

Sağlıcakla kal...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yukarıda ben de mezenkim içindeki kemik oluşumunun slide'larını vermiştim... Ama hala iddiaya devam...

Benim başlığı baştan sona okuma fırsatım olmadı. Sadece dikkatimi çeken bir bölümde katılmıştım. Bildiğim kadarı ile sizde bir Bilim insanızın sevgili Andromeda. Ve verdiğiniz bilgiler Bilim'in günümüzde bizlere sunduğu bilgiler. İddia'ya devam etmenin altında yatan tek sebep insanların kendilerini şartlandırmış olmaları gibi geliyor. İçinde gerçek olarak kabul ettiği ile dışında ki dünyanın aynı olmadığını görmemek için harcanan ciddi bir çaba olsa gerek inanç. Herneyse bizim onlara sadece gerçeği sunmaya çalıştığımızı anlarlar umarım. Ancak bizleri kötü insanlar olarak görmeleri içinde şartlanmış hikayeleri mevcut.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İddia ettiğim şey neymiş bir hatırlayalım;

(Bkz. İleti #122)

“Embriyonun rahime bir sülük gibi yapışıp (ALAK) besin ve oksijen ihtiyacını rahim duvarından karşılamasından tutun da, mugdanın bir cignemlik et anlamına gelmesi ve 28 gunluk embriyonun (MUGDA) üzerinde diş izlerine benzer izler bulunmasına, embriyodaki kıkırdak dokunun, ayette söylendiği gibi sonradan kemikleşmeye başlaması ve yine aynen ayetin söylediği gibi kemikleşme başladıktan daha sonra kas etleri oluşarak kemikleri sarmasına kadar…”

Daha da netleştirmek için;

Ayette;

Mugda-> bir çiğnemlik et

Lahm-> kemiğe giydirilen et

Neymiş?

1. Embriyo rahim duvarına yapışıyor ve besin-oksijen ihtiyacını oradan gideriyormuş. (alak)

2. Üzerinde diş izlerine benzer izler olan bir hal alıyormuş. (mugda)

3. Embriyodaki kıkırdak doku sonradan kemikleşmeye başlıyormuş.

4. Kas etleri (lahm), kemikleri sarıyormuş. Kemikler ve kaslar beraber oluşmuyormuş. Problematik yer burası sanırım?

4. madde için bkz. “The Developing Human: Clinically Oriented Embryology “ by Keith L. Moore:

http://www.amazon.com/Developing-Human-Cli...y/dp/0721669743

Bu da kitabın ilgili yeri:

"During the seventh week the skeleton begins to spread throughout the body and the bones take familiar shapes. At the end of the seventh week and during the eighth week the muscles take their positions around the bone forms."

Bu da "Hıh Keith Moore da kimmiş" diyenlere ;

http://en.wikipedia.org/wiki/Keith_L._Moore

(For further info please get in touch with prof. Keith Moore)

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> 1. Embriyo rahim duvarına yapışıyor ve besin-oksijen ihtiyacını oradan gideriyormuş. (alak)

Embriyo, rahim duvarına yapışmaz. Zigot safhasında iken, kendini rahim duvarına "gömer", yapıştırmaz. Biraz büyüynce de oradan ayrılır. Gömmek ile yapışmak, asılmak alakasız şeylerdir.

>>> 2. Üzerinde diş izlerine benzer izler olan bir hal alıyormuş. (mugda)

Üzerindeki izlerin diş izi ile alakası yoktur. Hiç diş izine filan benzemez. Yukarıdaki resim, gerçek insan embriyolarının resmidir. Buyur, göster, nerde "diş izi" yada benzeri?

>>> 3. Embriyodaki kıkırdak doku sonradan kemikleşmeye başlıyormuş.

Evet, elbette.. Ve bu doku tamamen etin içinde gelişir.

>>> 4. Kas etleri (lahm), kemikleri sarıyormuş. Kemikler ve kaslar beraber oluşmuyormuş. Problematik yer burası sanırım?

Kas etleri kemikleri sarmaz. Kemikler ve kaslar birlikte gelişir. Hatta, kaslar biraz daha evvel gelişir..

>>> At the end of the seventh week and during the eighth week the muscles take their positions around the bone forms."

Sen kendine bir sözlük al.. Dur biraz yardımcı olayım: muscles take their positions around the bone forms -> kaslar alır (onların) pozisyonlar(ını) etrafında kemik formlarının.. Yani, var olan kaslar, gelişmeye başlayan kemikler üzerinde pozisyonlarını alırlar. Nasıl olur, bak sana anlatayım.. 7 Haftaya kadar, vücutta kemik ve kas denecek bir ayrım olmaz embriyoda. Embriyo myotome ve selertome'lardan oluşur. Bunlar kas ve kemiklerin temeltaşıdır. 8. Haftadan itibaren kemikler ayrışmaya ve kas gruplarının içinde oluşmaya başlar. Ve bu esnada kaslarda paralel olarak oluşup kemi üzerinde pozisyonlarına gelirler. Bu süreçte, kemiklere kemik demek imkanı yoktur, kemikten ziyade kıkırdak halindedirler. Kemik olmaları genellikle doğum sonrasına kadar sürer.. O yüzden yeni doğan bebek, dik duramaz...

Buradaki lafı alıp çarpıtıp edip, şu lafa uyduracağız diye, şaklabanlık etmeniz sizi ancak daha komik duruma sokuyor.

Sonra o nutfeyi alaka kıldık, sonra o alakayı bir parça et ve o bir parça eti kemik yaptık; kemiğe de et giydirdik. Sonra onu bam­başka bir hilkat olarak varettik. (23/14)..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...