Jump to content

Köle tüccarı allah


Recommended Posts

anibal,

Kuran nikah akdi olmayan her cinsel ilişkiye aynı bakar. Haram der, yapılmaz der, günah der.

Ha patron keyfine göre yapar mı elbet yapar. Ama bu kuranı değil patronu bağlar.

Sen müslüman kimliğiyle yapılan herşeyi islama mal ediyorsun, yanlış yapıyorsun.

Burada benim yazdığım ile senin söylediklerinin arasında üstelik zerre kadar alaka yok.

Daha sen köleliğin ne olduğunu bilmiyorsun, ben ne diyeyim sana.

Çok eşliliğe karşı ben nerde metres vs demişimde senin bu edepsizliğin diyorsun.

Ha kalkıp bunu bazı müslümanlar diyorsa banane onlardan.

Bak burdada cins cins ateist var. İçinden birini seçip beğenip aha hepiniz bunun gibisiniz dememi mi bekliyorsun?

Sonra bergüzarı atıyorlar forumdan, sen ve senin gibileri tutuyorlar.

Tahrik, tahkir, hakaret serbest ama ateyiz olana.

Hadi be!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 189
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hala aynı sayıklamalar:

>>> anibal, Kuran nikah akdi olmayan her cinsel ilişkiye aynı bakar. Haram der, yapılmaz der, günah der.

Cariyeler ile yapacağın cinsel ilişkide nikah filan gerekmez.

Ve o nikahı da öyle şimdiki nikah gibi bir şey sanma sen. İslamın nikahı, erkeğin kadını parasını verip tapulamasıdır. Ama bu başka bir konu.

>>> Sen müslüman kimliğiyle yapılan herşeyi islama mal ediyorsun, yanlış yapıyorsun.

Neyi neye ben malediyorum? Adama aha ayet, aha hadis diyor, kabahatlisi ben mi oluyorum? Sen daha islamın hiç bir haltını bilmiyorsun, gelmiş kafa ütülüyorsun?

“Onlar/Müminler, mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri ile ilişki kurarlar”(Müminûn, 23/5-6).

Eee, şimdi ben mi uydurmuş oldum, sahibinin cariyesini düzebileceğini yani?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala aynı sayıklamalar:

>>> anibal, Kuran nikah akdi olmayan her cinsel ilişkiye aynı bakar. Haram der, yapılmaz der, günah der.

Cariyeler ile yapacağın cinsel ilişkide nikah filan gerekmez.

Ve o nikahı da öyle şimdiki nikah gibi bir şey sanma sen. İslamın nikahı, erkeğin kadını parasını verip tapulamasıdır. Ama bu başka bir konu.

>>> Sen müslüman kimliğiyle yapılan herşeyi islama mal ediyorsun, yanlış yapıyorsun.

Neyi neye ben malediyorum? Adama aha ayet, aha hadis diyor, kabahatlisi ben mi oluyorum? Sen daha islamın hiç bir haltını bilmiyorsun, gelmiş kafa ütülüyorsun?

“Onlar/Müminler, mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri ile ilişki kurarlar”(Müminûn, 23/5-6).

Eee, şimdi ben mi uydurmuş oldum, sahibinin cariyesini düzebileceğini yani?

anibal,

Kuranın nikah dışı ilişkiyi meşru görmeme ilkesine rağmen ne yazıkki cariye diye meal edenler vardır, yok değildir. Sende haklı olarak bunun üzerinden gitmektesin. Seninle aynı dertten bende muzdaribim. Çünkü kuranı değiştiremeyecekleri için nefse yönelik eylemleri hadis başlığı ile kurana sokuşturarak ve yanlı meal ederek bunlara çanak tutanları ben zaten esefle kınıyorum.

Ben arapça bilmiyorum ama arapça terimlere bakıyorum dönem dönem. Lügat karıştırıyorum. Bu ayettende senin anladığını anlarım tabi bu şekilde okursam. Ama ayetin arapça kelimelerini ortaya dökünce böyle birşey söz konusu olmuyor.

Mesela bak biri böyle meal etmiş.

Yaşar Nuri Öztürk 6 Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar.

Bir diğeri de böyle meal etmiş.

6. eşleri -yani, [evlilik yoluyla] meşru olarak sahip oldukları insanlar- (3) dışında [kimsede arzularına doyum aramazlar]: çünkü onlar (eşleriyle olan ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar;

Ve şöylede bir açıklama yapmış. Burada zikredilen ayetlere tek tek bakınca bütünlüğü görüyorsun zaten.

3 - Lafzen, "yahut sağ ellerinin malik olduğu kimseler" (ev mâ meleket eymânuhum). Çoğu müfessirler bu ifadenin şüphe götürmez bir biçimde kadın kölelerle ilgili olduğunu ve ev ("yahut") takısının da meşru seçeneklerden birine işaret için kullanıldığını ileri sürmüşlerdir. Bu geleneksel yorum, bizce, kadın kölelerle evlilik dışı cinsel ilişkinin meşruiyetini öngördüğü sürece doğru ve kabul edilebilir gözükmemektedir: çünkü böyle bir öngörü ya da önkabul Kur'an'ın kendisiyle çelişmektedir (bkz. 4:3, 24, 25; 24:32 ve ilgili notlar). Üstelik sözü geçen yoruma karşı yapılabilecek tek itiraz da bu değildir. Çünkü Kur'an "müminler" terimiyle hem erkek hem de kadın müminleri kasdetmekte; ezvâc terimi de ("eşler") hem erkek hem de kadın eşlere işaret etmektedir. Bunun içindir ki, mâ meleket eymânuhum ifadesinin "onların kadın köleleri" anlamına yorulması için ortada hiçbir sebep yoktur. Öte yandan, bu ifadeyle erkek ve kadın kölelerin birlikte kasdedilmiş olması da sözkonusu olmadığına göre, ifadenin hiçbir şekilde kölelerle ilgili olmadığı, fakat 4:24'deki gibi "nikah yoluyla meşru olarak sahip oldukları kimseler" anlamına geldiği aşikardır (bkz. 4:24 hk. 26. not). Yalnız ifade, burada, bu anlam örgüsü içinde 4:24'dekinden önemli bir farklılık göstererek evlilik yoluyla birbirine "meşru olarak" sahip olan hem erkek hem de kadın müminlere işaret etmektedir. Bu yoruma göre, cümlenin başında yer alan ev takısı da "yahut" anlamında bir seçenek bildirmeyip, "bir başka deyişle" yahut "yani" tabirleriyle benzer şekilde, açıklayıcı bir ifadeye geçiş işlevini görmektedir ki, bu durumda, bir bütün olarak cümlenin anlamı şöyledir: "...eşleri, yani [evlilik yoluyla] meşru olarak sahip oldukları kimseler dışında ... ilh." (Karş. 25:62'deki benzer ifade: "düşünüp anmak isteyenler, yani [lafzen, "yahut"] şükretmek isteyenler için".)

Üstelik bugün kimsenin cariyesi filan yoktur. Ama bir dönem uygulanmıştır, çok kapsamlı bir şekilde hemde. Bugün bu kurum boyut değiştirmiştir ve fuhuş sektörü olarak devam ettirir iş ve işlevini. Tabi burada bir bedel sözkonusu olduğu için modern dünya yine bunu kölelik kapsamında değerlendirmez, orasıda ayrıca ilginçtir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ya bu insanlar neden anlamaz biz islamı reddeden arkadaşlar kanıt sunmaktan yoruldu ama bu islamcılar inkar etmekten yorulmadı yeter artık ya . örümcek kafalılık budur . Insana katiyyen zararlıdır . İslamın insanı ne hale getirdiğini görüyoruz. İnanan müslümanlar ya sükut ederler bu deliller karşısında yada ben diyorum ankara sen diyon .. kara misali devam ederler savunmalarına . Bu sizin ne demli çaresiz olduğunuzu gösterir. Kuran ve tevrat gibi yazılmış insan eseri kitaplar sümerlerden kalma tabletlerdeki masallara mitolojilerle çok benzerlik gösterir. bu isa musa muhammed gibilerinin de yaşadığı bile şüphe götüren şeylerdendir . Yaşadılar da ne oldu . hak geldi de batıl yok mu oldu ? xD

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Üstelik bugün kimsenin cariyesi filan yoktur. Ama bir dönem uygulanmıştır, çok kapsamlı bir şekilde hemde.

Evet, bugün cariyeliğin olmamsı islama aykırıdır, müslümanlara zulümdür.

Bahsettiğin şeyde, Yaşar Nuri'nin sayıklamasından ibaret. 1400 senedir koca padişahlar, şeyhülislamlar bile bilemeyecek, Y.N Efendi bilecek.

Ve eğer öyleyse durum daha vahim, zira, padişahların tümü piç olur otomatikman. Zira tüm padişahların anası cariyedir ve nikahta yoktur. Koskoca halifeler veledizina ve hatta bilfiil zina işliyor olacak?

Ha, diğer yanda, arapçayı vs. bilip duran milyonlarca arap, hiç biri Y.N.'nin söylediğine de yüz vermiyor zaten, neden ola ki acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cariyesi olanlar vardir...

Cok azda olsa belli bir zümrenin hala cariyeleri vardir ve kurana uygun sekilde yasamlarini sürdürmektediler.

Adam "ben kurana inaniyorum ona göre yasiyorum" diyor bizim sahte müslüman Türk'ler oturduklari yerden "kuranda kölelik yok" "su anda cariyelik yok" diyorlar...

...Heee gözlerimiz görmese belki inanirdik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur’an’a ilk inanan insanların veya islam öncesi cahiliye araplarının nasıl bir dünyaları veya toplumsal yaşamları vardı?

Onların toplumsal düzenleri ile bizim toplumsal düzenimiz çok farklı. Bu gün Türkiyede yaşayan bir müslüman 1400 sene önce Arabistan yarımadasında nasıl bir dünya olduğunu hayal bile edemez.

. Müslüman Kur’anı okurken kendi hayatına benzer bir şeyler bulacağını sanır . Yani müslüman Kur’anı değil de orada olması gerektiğini sandığı kendi hayatını okur veya okumak zorunda bırakılır.

İsra 32- ve la takrabü zzina innehü kane fahişete(n)…….

Zina’ya yaklaşmayın ; doğrusu O (yani zina) fahişe yapar . Yani gayri meşru bir çocuk yapan bir kadın yapar. Fahişe; haksız olarak fazlalık (çocuk) yapan bir kadındır.

Yani nikahsız bir cinsel ilişkinin zina sayılabilmesi için gebeliğe yol açacak şekilde veya tarzda olması gerekir. İşte bu yüzden tek kişinin veya iki kişinin veya üç kişinin şahitliği yeterli görülmemiştir. Ayrıca şahitlerin olayı uzaktan değil yakından görmeleri gerekir.

Ve hatta bir adam karısını zina yaparken görse dahi , kadın zina olmadığına dair Allahı şahit tutarak cezadan kurtulur. (Nur 6-7-8-9) Nur 10-Allahın size nimet ve rahmeti bulunmasa ve Allah tevbeleri kabul eden ve hakim olmasaydı . (Yani Allah diyor ki ikinizden biri yalan söylüyor yalan söyleyen tevbe etsin.)

Evet şimdi gelelim günümüze. Günümüzde müslüman bir erkek karısını zina yaparken görse ne yapar? Tabii ki öldürür. Ve hatta öldürmesi için sokakta veya parkta yanyana dolaşırlarken görmesi bile yeterli olabilir. İşte 1400 yıl önceki müslüman dünya ile günümüzdeki müslüman dünya arasındaki fark budur. Peki müslümanlar nasıl bu kadar zıt kutup olacak kadar değişebilmiştir? Bu soruyu sormak kolaydır ama cevaplaması bir cümle ile yanıtlanabilecek kadar kolay değildir. Bu soruyu yanıtlayabilmek için bir roman veya romanların yazılması gerekebilir. Benim yazdıklarımı kabul etmeyecekler olacaktır. Mesela fahişe kelimesi haksız olarak fazlalık (çocuk) yapan kadın anlamına gelir mi ? Bence gelir. Ayrıca bu konuda beni destekleyecek delillerim var. Yani nisa 15.

Ben kimseye doğrunun ne olması gerektiğini öğretmeye kalkışmıyorum . Herkesin kendi doğrusu en doğrudur. Ben burada sadece olayları objektif olarak görmeye ve göstermeye çalışıyorum. Bunlar kimsenin bulaşmak istemeyeceği zor konular. Nur suresi 6,7,8 ve 9. Ayetleri anlamak bu günün müslümanı için gerçekten zordur. Bu Ayetler filmin sonudur. Filmi başından itibaren seyretmemiş bir müslümanın bu ayetleri anlaması gerçekten çok zordur.

Nisa 15- Kadınlarınızdan fahişe (haksız olarak çocuk yapmış ) olarak gelenlerin üzerine sizden (yani ailenizden ve yakın akraba çevrenizden) dört şahid tutun. Eğer şahid olurlarsa , ölüm onları alıncaya kadar veya Allah onlara bir yol açıncaya kadar onları evlerde hapis edin.

Bu Ayette en önce dikkat edilmesi gereken şey olayın kahramanı olan esas oğlanın ortada olmaması. İkinci olarak dikkat edilmesi gereken şey; Kadının evli olmaması. Kadının evli olmadığını nerden anlıyoruz? Kadın evli olsaydı ortaya çıkan bu hamileliğin Fahişelik olduğu anlaşılamazdı. (Nur suresi 6-7-8-9) Şahitler neye şahitlik edecek? Herkesin gördüğü bir hamilelik durumuna şahitlik etmek gereksizdir. Bu kadına veya kıza ‘’babası kim?’’ diye sorulacak. İşte şahitlik etmesi istenen dört (minimum daha fazla da olabilir) kişi bu soruya verilecek cevaba şahit olacaklar? Yoldan geçen sarı çizmeli mehmet ağa kızın veya kadının kimlerle konuştuğunu veya bakıştığını bilemeyeceği için şahitler aileden olmalıdır. Kadın ,‘’Babası komşumuzun oğlu ali’’ diyebilir. Fakat bu doğru mudur yoksa ali’ye iftira mıdır? Orasını Allah bilir. Şimdi bu kadına fatma diyelim. Alinin fatmada gözü varsa fatma hapis olacağı için hasretine dayanamayıp fatmayla evlenmek isteyebilir. Evleninceye kadar en doğrusu fatmayı evde hapis tutmaktır. Çünkü fatma dışarda yaramazlık yapmaktadır. Farz edelim ki ali kendisine iftira edildiğini söyledi. Yani fatma ile evlenmek istemedi. Bu durumda fatma hapisten kurtulamayacak. Eğer fatma gerçekten ali’ye iftira atmış ise ve hapis yatmak da hoşuna gidiyor ise suçlu evin içindedir.

Nisa 16- İçinizden (yani ailenizden) onu (yani haksız yere yapılan gebeliği) getiren iki kimseye eziyet edin Eğer tevbe edip de islah olurlarsa onlardan uzaklaşın.

Bu kadar zina bana yeter . Yok daha hala 1400 yıl önce yaşamış müslüman cariyelerle (Köle kadınlarla) zina yapmaz diyen varsa, Allah akıl fikir versin diyebilirim ancak. Cariye de bi şey mi cariye olmayanla bile zina yapılır ve yapılmış da.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 10 months later...

BAKARA:

60 - Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefe-i kulûb (kalbleri İslâm'a

ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in,

meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet

ve sehadetlerini kabul eder.

(Veda hutbesinden...)

tarihinde freand tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...