Jump to content

güneş battığında nereye gider


Recommended Posts

Kutubi sitte hadis no. 1665 - Hz. Ebu Zerr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Güneş batarken Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte mescidde idim. Bana:

"Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu Güneş nereye gidiyor?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resûlü daha iyi bilirler!" dedim.

"Arş'ın altına secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip, izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: "Geldiğin yere dön!" denir. Böylece battığı yerden doğar. Bu durumu Cenâb-ı Hakk'ın şu sözü haber vermektedir. (Mealen): "Güneş, duracağı zamana doğru yürüyüp gitmektedir. Bu aziz ve alîm olan Allah'ın takdiridir"(Yâsin 38).

Buhârî, Tefsir Yâ-sin 1, Bed'u'1-Halk 4, Tevhid 22, 23; Müslim, İmân 250, (159); Tirmizî, Tefsir, Yâ-sin, (4225).

"Dinsiz", "kafir" bilim adamları güneşin batması diye bilimsel bir olgu yoktur diyorlar. Dünya yuvarlak olduğu ve kendi ekseni içinde döndüğü için dünyanın bır kısmında güneş görülürken bir kısmında görülmezmiş.

Ne yani muhammed uyduruyor mu.?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah zır cahil bir ilah. Zaten o yüzden bu din cahillere güzel hitap ediyor. Cahillerin dilinden konuşuyor. Onlar ninni gibi hikayeler okuyor.

Ama kurnaz bir ilah. Kendine karşı bir korku yaratıp insanları korku ile yönetmeyi çok güzel başarıyor.

Tüm dinler birer kandırmaca, ve milyonlarca insan da enayidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

okuma yazma bilmek ayıp değildir oğuz ağabeyi.ben lise mezunuyum.ve ünv okumadım diyede kendimi cahil hissetmiyorum. ;)

86-88- Nihayet güneşin battığı yere ulaştı. Yerleşmiş olduğu yerin gün batı tarafından ta sonuna kadar vardı. Tefsir bilginlerinin de yaptıkları açıklamaya göre, Okyanus denilen Atlas Okyanusunun batı kenarına ulaştı. Bu Okyanus denizinde "Halidat" ismi verilen adaların bir zamanlar uzunluk (boylam) başlangıcı olarak kabul edildiklerini kaydediyorlar. Bununla birlikte biz bugün bu Halidat adalarının ne olduğunu tayin edemiyoruz. Özetle uzak batıya vardığı vakit güneşi (sanki) siyah bir çamura batıyor buldu. Veya "hâmiye" kırâetine göre, kızgın bir pınar içinde batıyor buldu. Tefsir bilginleri buradaki aynı, su pınarı; hamieyi balçıklı; hâmiye'yi de kızgın mânâsına tefsir etmişlerdir ki, güneşi balçıklı veya kızgın bir pınar içinde batıyor buldu demek olur. Bu şekilde bu su pınarından maksat, okyanus ve özellikle denizin ufuktaki batış noktasıdır. Batıya varıncaya kadar geçtiği memleketlerde birtakım saltanatların batışını görerek giden Zülkarneyn, uzak batıda geçtiği yolda önüne çıkan Okyanus kenarında güneşin batışını seyretmek için ufka baktığı zaman Allah mülkünün genişliği ve yüceliği içinde o koca okyanus etrafı gök ile çevrilmiş bir kuyu havzası gibi sınırlı bir su kaynağı manzarasını alıyor. Fakat içilebilecek parlak ve duru bir kaynak gibi değil, kara balçıkla bulanmış, dibi görünmez karanlık bir kuyu gibi görünüyor ve güneş bunun ufkunda batarken zayıflamaya başlayan parıltısı, allı morlu yansımalarıyla puslar içinde çalkalanarak karanlık bir batağa batıyor da, battığı nokta balçıklı bir göz gibi bulanıp kararırken aynı zamanda renk ve buharıyla kaynayan kızgın bir köz halinde bulunuyor. Demek Zülkarneyn'in vicdanında güneş batışının bıraktığı intiba bu olmuştur ki, bu müşahedenin en ibret verici mânâsı, en son bir sınırda duracağı kesin olan dünya ululuğunun sınırlı olduğunu görmek ve geçici olduğunu anlamaktır

Link to post
Sitelerde Paylaş

hto gelişmiş insan kendi düşüncelerine yön verebilen insandır. Ebu cehil aslında cahil bir adam değildi. Akıllı idi. Gerçekten bir peygamber gönderilmiş olsa mekkedeki herkes o peygambere inanırdı. İnsanlar Allah'ın var olduğunu bile bile aptal gibi inat etmezler. Kmse etmez.

Demek ki muhammet mekke'yi ikna edebilecek argümanlar sunanmadı. Ya da Allahı.

Senin kendi düşüncelerini geliştirmen çok güzel. muasır medeniyetler yarışı var dış dünyada. O yarışa ayak uydurabilmemiz için, Afganistan benzeri bir ülke olmamamız için önce düşünmeyi, sorgulamayı öğrenmemiz gerekiyor.

Yoksa bu ülke daha birçok enflasyon, hayat pahalılığı vs. görecektir. Üretimin olması için önce neyi üretebileceğinizi düşünmeniz, bilgi birikiminiz olmalıdır. Hür düşüncenin gelişebilmesi için din gibi dogmalardan kurtulmak gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
okuma yazma bilmek ayıp değildir oğuz ağabeyi.ben lise mezunuyum.ve ünv okumadım diyede kendimi cahil hissetmiyorum. ;)

86-88- Nihayet güneşin battığı yere ulaştı. Yerleşmiş olduğu yerin gün batı tarafından ta sonuna kadar vardı. Tefsir bilginlerinin de yaptıkları açıklamaya göre, Okyanus denilen Atlas Okyanusunun batı kenarına ulaştı. Bu Okyanus denizinde "Halidat" ismi verilen adaların bir zamanlar uzunluk (boylam) başlangıcı olarak kabul edildiklerini kaydediyorlar. Bununla birlikte biz bugün bu Halidat adalarının ne olduğunu tayin edemiyoruz. Özetle uzak batıya vardığı vakit güneşi (sanki) siyah bir çamura batıyor buldu. Veya "hâmiye" kırâetine göre, kızgın bir pınar içinde batıyor buldu. Tefsir bilginleri buradaki aynı, su pınarı; hamieyi balçıklı; hâmiye'yi de kızgın mânâsına tefsir etmişlerdir ki, güneşi balçıklı veya kızgın bir pınar içinde batıyor buldu demek olur. Bu şekilde bu su pınarından maksat, okyanus ve özellikle denizin ufuktaki batış noktasıdır. Batıya varıncaya kadar geçtiği memleketlerde birtakım saltanatların batışını görerek giden Zülkarneyn, uzak batıda geçtiği yolda önüne çıkan Okyanus kenarında güneşin batışını seyretmek için ufka baktığı zaman Allah mülkünün genişliği ve yüceliği içinde o koca okyanus etrafı gök ile çevrilmiş bir kuyu havzası gibi sınırlı bir su kaynağı manzarasını alıyor. Fakat içilebilecek parlak ve duru bir kaynak gibi değil, kara balçıkla bulanmış, dibi görünmez karanlık bir kuyu gibi görünüyor ve güneş bunun ufkunda batarken zayıflamaya başlayan parıltısı, allı morlu yansımalarıyla puslar içinde çalkalanarak karanlık bir batağa batıyor da, battığı nokta balçıklı bir göz gibi bulanıp kararırken aynı zamanda renk ve buharıyla kaynayan kızgın bir köz halinde bulunuyor. Demek Zülkarneyn'in vicdanında güneş batışının bıraktığı intiba bu olmuştur ki, bu müşahedenin en ibret verici mânâsı, en son bir sınırda duracağı kesin olan dünya ululuğunun sınırlı olduğunu görmek ve geçici olduğunu anlamaktır

Ne de güzel kıvırıyorsunuz. Hiçbir okyanus balçık gibi görünmez. Hiçkimse de güneşin battığı yere gidemez. Açık açık Kuran güneşin battığı yere gitti diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ne de güzel kıvırıyorsunuz. Hiçbir okyanus balçık gibi görünmez. Hiçkimse de güneşin battığı yere gidemez. Açık açık Kuran güneşin battığı yere gitti diyor.

Zaten kuran bunu iddia ettigi icin dinsiz olmayi sectim.

Daha kötüsü islamcilar derki

Günes, Gece ve Gündüz Dünyaya hizmet icin yaratilmistirlar. Biz nerden bilecegiz..

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kehf suresi 86. ayetindeki ?onu kara çamurlu bir gözede batmakta (Mağrib) ( ????) buldu,? ifadesinden yola çıkarak Kur?an?da güneşin suyun içine battığını söylendiği iddia edilmektedir. Oysa diğerleri gibi bun da doğru olmayan bir iddiadır. Bu eleştirilerdeki en büyük hata kelimelerin anlamlarını kavrayamamak ve anlayış eksikliğidir. Kehf suresinin 86. ayetinde geçen Türkçe?ye ?batmak? olarak çevrilmiş iki kelime vardır. Bunlara incelediğimizde durum daha rahat anlaşılacaktır:

Sonunda güneşin battığı (mağrib) ( ????) yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta (Garabe) ( ???) buldu, yanında bir kavim gördü. (18 Kehf Suresi, 86)

Yukarıdaki ayette güneşin suyun içine batıyormuş gibi bir ifade olduğu iddia edilse de durum öyle değildir. ?Güneşin batması? ile, ?bir şeyin suda batması? Türkçe?de aynı kelime olabilir, fakat bu kelimeler Arapça?da ayrı kelimelerdir.

Bu farkın bilinmemesi veya karmaşadan yararlanmak istenmesi, bu son derece yanlış olan iddiada bulunulmasına neden olmuştur.

Güneşin batması ?Garebe? fiiliyle ifade edilir. Hatta bu kökten türeyen kelimeler Türkçe?ye de geçmiştir. Örneğin ?garb? ( ???)ya da ?mağrib? (???? ) aynı kökten türeyen kelimelerdir, ?batı? (yön) anlamlarına gelir.

Bir nesnenin suda batması ise ?gareke? ( ???) fiilidir ve ?garabe? ( ???) den farklı bir fiildir. Bu kelime de aslında Türkçe?ye geçmiştir. Suya gark oldu derken bu fiili kullanırız. Kur?an?da, da bir şeyin suyun içine batması anlamında bu kelime kullanılır, mesela Kehf suresinde:

?. ?İçindekilerini batırmak (garake)( ???) için mi onu deldin??..? (18 Kehf Suresi - 71) denmektedir

Şimdi güneşin batmasıyla, bir şeyin suda batmasının Türkçe aynı sözcük ile ifade edildiği, Arapça da ise farklı kelimeler olduğunu açıktır. Dolayısıyla yukarıdaki ayette de güneşin suyun içinde bir cisim gibi batmasından bahsedilmesi söz konusu değildir. Burada anlatılan güneşin batışıdır.

Zaten sizin dediğiniz gibi olsa bile güneşin oraya battığı sonucu çıkmaz. Mesela gidin Portekize bakın guneş nasıl batıyor. güneşin denizde batışını seyrettim derken neyi kastediyorsak bu da o. zaten boyle bir ifade de olmadığı apaçık..

tarihinde kharon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Ne de güzel kıvırıyorsunuz. Hiçbir okyanus balçık gibi görünmez. Hiçkimse de güneşin battığı yere gidemez. Açık açık Kuran güneşin battığı yere gitti diyor.

ben demiyorum charles.koskoca elmalı hamdi diyor bunu.sanırım ondan iyi bilemezsin dimi. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu hadisten de anlaşılıyor ki Muhammed güneş batıdan doğacak derken aslında bunu kastediyor...

Bu kurduğum cümle aslında çok mantıksız. Yani güneş batmıyor ki, başka bir taraflara gidiyor. Gittiği yerde duracak, başka tarafa mı gidecek? Yani dünya döndüğü şekildeyken durup, öbür tarafa mı dönecek.

Her yerde aynı anda gece olsa neyse ama buradan bile islamın ve onun tanrısı allahın yanlış olduğu sonucunu çıkarılabilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Okuma yazma bilmemenin ayıp olduğu şeklimde bir ifadem yok. Ben okuma yazma bilmeme ile cehaleti ilişkilendirdim.. Sence okuma yazma bilmeyen biri aydın alabilir mi? Olabilirse, aydın olabilmesi için kaç kitap okuması gerekir? Nasıl?

oğuz abi.peygamber okuma yazma bilseydi ve hatta bi bilimadamı olsaydı ozamanda kendi bildiklerini yazmış derlerdi.yalanmı? okuma yazma bilmemeside allah ın taktiriydi ve okuma yazma bilmeyen birinin o kuran ı yazması imkansızdır.ha şizofren dersen şizofren birinin yazdıklarıda günümüze dek gelemezdi ve kimse önemsemezdi..bilmiyorum yani okadar şizofren var hiçbiri kitap yazıp ben peygamberim demiyor.artı şizofren biri kitap yazamaz ve aklı başında olmaz.peygamber peygamber olmakla beraber hemde bi komutan ve devlet adamıydı.üstün nitelikli bi yöneticiydi.ayrıca ticari kabiliyetide herkesin malumudur. ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
İleti 10'da cevabı aldın şimdi müslüman olacakmısın ?

NAHL SÛRESİ12- O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.

Diyanetten

ayete yorumum ;

Bugünün bilinenleri icin süper bir aciklamaymis..Dünyamizda binlerce kat büyük yildizlari harhalde gördügü gibi kücük sanmis..Apacik Kuran zorlastirmayin kolaylastirin..muhammedin sözü

NOT: Buna inansam bile cok cok :rolleyes: deist :rolleyes: olurum Müslüman asla..

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

evet muhammed uyduruyor

Galileo Galilei dünyanın yuvarlak odluğunu deflarca araştırıp söledi Hristiyanlar sonunda adama idam sehpasını gösterdi..

çünkü kitaba uymuyordu.

Muhammed nederse yuvarlaktır dünya ve güneş hiçbir zaman batmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kehf suresi 86. ayetindeki ?onu kara çamurlu bir gözede batmakta (Mağrib) ( ????) buldu,? ifadesinden yola çıkarak Kur?an?da güneşin suyun içine battığını söylendiği iddia edilmektedir. Oysa diğerleri gibi bun da doğru olmayan bir iddiadır. Bu eleştirilerdeki en büyük hata kelimelerin anlamlarını kavrayamamak ve anlayış eksikliğidir. Kehf suresinin 86. ayetinde geçen Türkçe?ye ?batmak? olarak çevrilmiş iki kelime vardır. Bunlara incelediğimizde durum daha rahat anlaşılacaktır:

Sonunda güneşin battığı (mağrib) ( ????) yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta (Garabe) ( ???) buldu, yanında bir kavim gördü. (18 Kehf Suresi, 86)

Yukarıdaki ayette güneşin suyun içine batıyormuş gibi bir ifade olduğu iddia edilse de durum öyle değildir. ?Güneşin batması? ile, ?bir şeyin suda batması? Türkçe?de aynı kelime olabilir, fakat bu kelimeler Arapça?da ayrı kelimelerdir.

Bu farkın bilinmemesi veya karmaşadan yararlanmak istenmesi, bu son derece yanlış olan iddiada bulunulmasına neden olmuştur.

Güneşin batması ?Garebe? fiiliyle ifade edilir. Hatta bu kökten türeyen kelimeler Türkçe?ye de geçmiştir. Örneğin ?garb? ( ???)ya da ?mağrib? (???? ) aynı kökten türeyen kelimelerdir, ?batı? (yön) anlamlarına gelir.

Bir nesnenin suda batması ise ?gareke? ( ???) fiilidir ve ?garabe? ( ???) den farklı bir fiildir. Bu kelime de aslında Türkçe?ye geçmiştir. Suya gark oldu derken bu fiili kullanırız. Kur?an?da, da bir şeyin suyun içine batması anlamında bu kelime kullanılır, mesela Kehf suresinde:

?. ?İçindekilerini batırmak (garake)( ???) için mi onu deldin??..? (18 Kehf Suresi - 71) denmektedir

Şimdi güneşin batmasıyla, bir şeyin suda batmasının Türkçe aynı sözcük ile ifade edildiği, Arapça da ise farklı kelimeler olduğunu açıktır. Dolayısıyla yukarıdaki ayette de güneşin suyun içinde bir cisim gibi batmasından bahsedilmesi söz konusu değildir. Burada anlatılan güneşin batışıdır.

Zaten sizin dediğiniz gibi olsa bile güneşin oraya battığı sonucu çıkmaz. Mesela gidin Portekize bakın guneş nasıl batıyor. güneşin denizde batışını seyrettim derken neyi kastediyorsak bu da o. zaten boyle bir ifade de olmadığı apaçık..

kendi kendine sırf algılayamadığı ve muhakeme yeteneğini kullanamadığı için ve yaygara koparmak adına sanki çok biliyormuşçasına:eksik bildiği halde araştırmadan burada "bu" denilmektedir.."bu" da yanlıştır..diyenlere ders olsun bu ileti....

biraz dinlemesini bilseniz olacak ....ha gayret bak bu gün birşey daha öğrendiniz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kehf süresinin baslikla bir alakasi yok. Konu cok net. Apacik..

yazar demiski ;

Dinsiz", "kafir" bilim adamları güneşin batması diye bilimsel bir olgu yoktur diyorlar. Dünya yuvarlak olduğu ve kendi ekseni içinde döndüğü için dünyanın bır kısmında güneş görülürken bir kısmında görülmezmiş.

+1

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tarihte dünya yuvarlaktır diyenler;

- Kilise tarfından yakıldı,

- İslamda kafir ilan edildi ve boğazları kesildi,

- vs vs vs

Gerçekler ortaya çıkıncada kitaplarını bilime uydurdular,, kurandaki gaz lambasını güneş yaptılar..

Bakalım bu günün bilimsel bulgularını ne zaman kendilerine yontacaklar..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...