Jump to content

YAYILMACI-MİSYONER HRİSTİYANLIK


Recommended Posts

Türkiye’de misyoner faaliyetleri…

Misyonerlik Haçlılarla başlayan Türk Milletini Anadolu’dan çıkarma işinde, daha sonra kurtuluş savaşında işgalcilerin emrinde, bugün de batı için batı adına Hıristiyanlaştırma ve ajanlık faaliyetlerinde araç olarak kullanılmaktadır. Misyonerlik batılı güçlerin bir devlet politikası, stratejilerinin bir parçası, bugün az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kendilerine sadık topluluklar, milletler yaratma projesidir. Misyonerlik tarih boyunca sömürgeleştirmeyle iç içe yürüdü.

....

3 Ocak 1921’de Atatürk şöyle diyordu.

”Hiçbir hükümet kendi tebaasından olan on binlerce çocuğu kendi memleketi dahilinde bir yabancı heyeti tarafından her türlü teftişten azade olarak büyütüp onlara istediği gibi telkinlerde bulunulmasına müsaade edemez. Buna müsaade etmek çocukları yaşayacakları muhite düşman veya hiç olmazsa yabancı olarak yetiştirmek ve dolayısıyla onunla çarpışmaya mahkûm eylemektir.

Bu ise gerek o çocukların gerek içerisinde yaşayacakları halkın felaketini hazırlamaktadır. Bunu engellemek ise hükümetin vazifesidir. Bundan dolayıdır ki Amerikalılar tarafından numune çiftliği ve bir benzeri müesseseler husule getirilip buralarda kendi tebaamızdan olan binlerce çocuğun Türk hükümeti ve milletine karşı dostane olmayan ve sadıkhane olmayan hissiyatla donanmış olarak yetişmelerine müsaade edemeyiz.

Atatürk, “Çocuklarımıza her şeyden evvel Türkiye’ye düşman bütün uluslarla mücadele etmek öğretilmelidir.” demektedir. Mustafa Kemal Atatürk kökü dışarıda olan bütün kurumlara karşı net bir tavır almıştır.1935 tarihinde mason localarını kapatmıştır. Dr. M. Kemal Öke Atatürk’ü masonların tabii reisi göstermek için gayret sarf etmiş, Atatürk bu teklifi reddetmiş ve şöyle demiştir.”Ben bu cemiyete girmem ben başkalarının yaptığı prensiplere değil, ancak kendi prensiplerime uyarım”.

Barış gönüllülerinin Türkiye’de bir ajan gibi çalıştıkları tespit edilmiştir. Amerikalıların o dönem icat ettikleri casus uçağına benzetilerek Barış gönüllüleri yerde yürüyen U-2’ler olarak adlandırılmışlardır.1962–1972 yılları arasında Türkiye’de 1585 Amerikalı misyoner Barış gönüllüleri adı altında faaliyet yürüttü. Bazı araştırmalarda güneydoğu bölgemizde PKK’nın temelleri bu dönemde atılmıştır.

http://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20060144

.............

TÜRK CUMHURİYETLERİ’NDE MİSYONERLİK FAALİYETLERİ PLANLI BİR ŞEKİLDE GİDEREK ARTIYOR

Sovyetler Birliği’nin dağılmasını müteakip bölgede özerkliklerini ilan eden Türk Cumhuriyetleri ve Türk toplulukları içerisinde uzun bir süredir devam eden “Misyonerlik” faaliyetlerinin planlı bir şekilde giderek arttığı gözleniyor. SSCB dönemi itibariyle baskı altında tutulan ve kendi dinlerini öğrenme ve gereklerini yerine getirme fırsatı verilmeyen bölge halklarının bilinçsizliği ve özellikle ekonomik anlamda geri kalmışlığı fırsat bilinerek, oluşan boşluktan faydalanma niyetindeki çeşitli ülke organizasyonlarının aktivitelerinde her geçen gün artış kaydediliyor.

Örneğin, Özbekistan'da Almanya ve Japonya'nın, son dönemde gerek Büyükelçilik ve gerekse NGO'ları vasıtasıyla büyük bir kültür atağına kalktıkları, bu çerçevede ülkelerini tanıtıcı video kaset, DVD, müzik CD, müzik klip CD'leri, turizm broşürlerinin yanı sıra dini propaganda içeren materyalleri ücretsiz olarak bol miktarda dağıttıkları gözlemleniyor. Bu gelişmelerden rahatsızlık duyduğu anlaşılan Özbekistan Din İşleri Komitesi Başkanı Soazım Münevverov da, “Bağımsızlığın ardından ülkede misyonerlik faaliyetlerinin arttığı, ancak iddia edildiği gibi birçok Özbek vatandaşının İslam dinini bırakarak diğer dinlere geçtiğinin görülmediği, Hıristiyanlığı tercih eden birkaç kişinin de melez aile çocuklarından oluştuğu, başkent Taşkent'teki bir Protestan kilisesinde Özbekçe ayinlerin yapıldığını bildikleri, misyonerlik kitaplarının zorla veya ısrarla dağıtılmasının yasalara aykırılık teşkil ettiği, böyle durumlarda söz konusu kitaplara el konulacağı” yönünde açıklamalar yapmaya gerek duyuyor.

Burada durumu daha iyi anlamak için bir parantez açarak Japonya’ya dikkat çekmek gerekiyor. Batılı ülkelerin bölge ülkeleri üzerindeki menfaat kaynaklı emelleri geçmişten bu yana herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu sefer batılı ülkelere bir de Japonya ekleniyor. Neden Japonya ? Anlamak güç değil. Bilindiği üzere Japon sanayisi, sadece ve sadece petrol ve yan ürünlerine dayalı, yani Japonya’nın varlığının ve devamının kaynağı, olmazsa olmazı PETROL, bu da Japonya’nın Özbekistan’daki mevcudiyetini ve asıl amacını gün gibi ortaya koyarak açıklıyor.

Kırgızistan’ın diğer şehirleri gibi özellikle Oş il merkezi ve köylerinde de Hıristiyan misyonerlerce yoğun faaliyet yürütüldüğü belirtiliyor. Ancak bu sefer de misyonerlerin içerisinde Güney Koreli şahısların sayısal çoğunluğu dikkat çekiyor.

En ücra köylere bile büyük çaba göstererek ulaşan G.Koreli Hıristiyan misyonerlerce, özellikle fakir köylülerle irtibat kurularak, Hıristiyanlığa geçilmesi halinde, söz konusu şahıslara maddi yardım verileceği taahhütünde bulunuluyor. Japonya için açılan parantezin, bu defa Güney Kore için de açılması mümkün. Çünkü PETROL, G.Kore için de Japonya gibi “olmazsa olmaz”.

Acaba neden dünyanın bir ucundan bir başka ucuna, üstelik büyük miktarda paralar bir çırpıda harcanarak gelinir de, insani yardım kisvesi altında çeşitli çalışmalar sürdürülür ? Bunu anlamak ve değerlendirmek için bilim adamı, devlet adamı, kaşif veya falcı olmaya gerek yok. Açık ve nettir ki, dünyada az bulunan ve kıt olması nedeniyle de çok değerli bölgedeki petrol ve doğal gazın cazibesi, özellikle bazı batı devletlerinin dikkatlerini anılan bölgeye çevirmelerine sebep vermiş, ele geçirme imkan ve kabiliyetleri konusundaki arayışların da çeşitlenmesine ve giderek boyutlanmasına neden olmuştur. Belli amaçlar doğrultusunda, “Böl, Parçala, Yönet” ilkesinden yola çıkarak faaliyetlerini sürdüren söz konusu organizasyonların, bu defa “Din” unsurunu kullanarak, genellikle “İnsani Yardım” çerçevesindeki safiyane (!) faaliyetleri oldukça dikkat çekiyor.

Bazı batılı devletlerin başını çektiği, Japonya ve G.Kore’nin de son dönemde buna dahil olduğu bu türden faaliyetlerden vazgeçilmeyeceğinin anlaşıldığına göre, burada yapılması gerekenin, “Türk toplulukları yönetimlerinin, varsa küçük şahsi veya ülke menfaatlerini bir tarafa bırakarak önlerini görmeleri, gelecekte oluşacak hayati tehditlere karşın topyekün olarak şimdiden radikal tedbirler geliştirmeleri” olduğu belirtiliyor.

http://www.diplomatikgozlem.com/haber_oku.asp?id=1985

..................

Hadi biraz hristiyanlık eleştirelim.

İslama yayılmacı, çapulcu vs diyen ateist forumun güzide ateistlerini bu başlığa bekliyorum. Hep beraber hristiyanlığın misyonerlik faaliyetlerini masaya yatıralım.

Ama şu bold yaptığım cümleye dikkat.

Türk düşmanı ve bu kadar batı hayranı olan bir forumda, bu başlık nasıl ilerler, nasıl sağlıklı tartışma çıkar orasıda bence çok düşündürücüdür.

Evet, başlık evangelistler ile vatanseverleri ayırt etmek için açılmıştır. İtiraf ediyorum. :D

Selamlar...

tarihinde BERGÜZAR06 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 77
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

islamdan daha misyoner ve yayılma çabasında olan din mi var? üstelik bunu hristiyan misyonerlerde olduğu gibi barışçıl yollarla değil terörle yapıyor. öldürmekle tehdit ediyor, insanların ortasına intihar eylemcisi yollayabiliyor. emeviler türkleri nasıl müslümanlaştırdığı sanıyorsunuz. talkan ve curcan şehirlerinde kuteybe komutasında yüzbinlerce türkün kılıçtan geçirilip ağaçlara asıldığı zamanları hatırlayın.

beni ne türk ne arap ilgilendirmiyor, ama islam dininden daha aşşağılık yol izleyen başka hiç bir din yok yeryüzünde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

islamdan daha misyoner ve yayılma çabasında olan din mi var? üstelik bunu hristiyan misyonerlerde olduğu gibi barışçıl yollarla değil terörle yapıyor. öldürmekle tehdit ediyor, insanların ortasına intihar eylemcisi yollayabiliyor. emeviler türkleri nasıl müslümanlaştırdığı sanıyorsunuz. talkan ve curcan şehirlerinde kuteybe komutasında yüzbinlerce türkün kılıçtan geçirilip ağaçlara asıldığı zamanları hatırlayın.

beni ne türk ne arap ilgilendirmiyor, ama islam dininden daha aşşağılık yol izleyen başka hiç bir din yok yeryüzünde.

:D

Evet haçlı seferleri de çiçeklerle yapıldı. Aşağılık müslümanlar, çiçek getirenlere saldırdılar dimi.

Konuyu değiştirme, konu hristiyanlık ve misyonerlik faaliyetleri.

Üstelik sen ateistsin. Dinlere aynı mesafede olman gerekmiyor mu?

tarihinde BERGÜZAR06 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

:D

Evet haçlı seferleri de çiçeklerle yapıldı. Aşağılık müslümanlar, çiçek getirenlere saldırdılar dimi.

Konuyu değiştirme, konu hristiyanlık ve misyonerlik faaliyetleri.

haçlı seferleri siyasidir. din kılıfına sokulmuştur, islamın siyaseti amentüsünü anasını b.llediği insanlara zorla benimsetmekten ibarettir. islamda terörist bir dindir. bunu kabul edeceksiniz, çıkışınız yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstelik sen ateistsin. Dinlere aynı mesafede olman gerekmiyor mu?

dinlere inanç bazında eş mesafedeyim. bu mesafe hepsine inanmamaktan ibaret. ama bu inanmadığım dinlerden biri yada bir kaçı gelip bana pratik saldırıy yapıyorsa, bende o dinle özel bir şekilde uğraşmaya başlarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Suicide,

Konuyu sabote etmene izin vermiycem. Sana yapılan saldırıları din yapmıyor, din adına yapanların yaptıkları dini bağlamaz.

Özünde İsa'nın öğretiside Muhammedin öğretisi kadar temizdi. Ama bunu kullananlar pisletti.

Tıpkı islamı kullanarak pisletenler gibi.

Ama bu başlığın konusuna sadık ol lütfen. Diğer başlıklarda yeteri kadar islama kin kusuyorsun zaten...

Hadi bakalım göster evangelist olmadığını ve hristiyanlığı vur yerin en dibine, göreyim seni.

Link to post
Sitelerde Paylaş

haçlı seferleri siyasidir. din kılıfına sokulmuştur, islamın siyaseti amentüsünü anasını b.llediği insanlara zorla benimsetmekten ibarettir. islamda terörist bir dindir. bunu kabul edeceksiniz, çıkışınız yok.

Günün birinde bu düşüncelerinin değişmesi ümidiyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Suicide,

Konuyu sabote etmene izin vermiycem. Sana yapılan saldırıları din yapmıyor, din adına yapanların yaptıkları dini bağlamaz.

Özünde İsa'nın öğretiside Muhammedin öğretisi kadar temizdi. Ama bunu kullananlar pisletti.

Tıpkı islamı kullanarak pisletenler gibi.

Onlara da kızmamak lazım. Yanlış kaynaklardan İslam'ı öğrenmişler. Onlar için dua edelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ne evenjelistimdir hiç sormayın. meryemi fahişe olarak gören bendeniz :) inandığın allah varsa sana akıl fikir versin bergüzar ne diyeyim daha.

Lütfen böyle görme, hatta kimse için böyle görme. Güzel bakalım güzel görelim. 3-5 günlük dünyada etrafımızdaki güzelliklerin tadına varalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ne evenjelistimdir hiç sormayın. meryemi fahişe olarak gören bendeniz :) inandığın allah varsa sana akıl fikir versin bergüzar ne diyeyim daha.

Hiçbir sarhoşta ben sarhoşum demez.

Ben sana evangelistsindir demiyorum. Başlığın konusu belli. Konuyu islama getirmen yanlı bakışın ürünü diyorum sadece.

Ve bu ülke insanı olarak senin rahatsız olduğun şeyler yokmu onları anlat diyorum ama sen anlamamazlıktan geliyorsun.

Bunu diyorum kısaca.

Link to post
Sitelerde Paylaş

2006 yılında Kıbrıs'ta Gazi Magosa Anglikan kilisesinin rahibiyle yaptığımız tartışmayı anımsadım.

Daha tanışır tanışmaz, adam Müslümanların terörist olduğundan dem vurmaya başladı. Tabii bu 'tencere dibin kara, seninki benden kara' durumu

hemen yüzüne vuruldu:

1) Hıristiyanların Haçlı Seferleri'nde yaptığı barbarlıkları anımsıyor musunuz?

2) Engizisyon dönemi cinayetlerinden aklandınız mı?

3) Asya'daki, Afrika'daki, Amerika'daki, Avustralya'daki sömürgelerde yaptığınız katliam ve soykırımlardan temizlendiniz mi?

4) İsa'nın barışcıl karakterine ne kadar uygun işler yaptınız? (O, bırakın insan öldürmeyi, kimseye bir tokat bile atmamıştı.)

'Müslümanlar teröristse, siz de katliamcısınız' dediğimde ise çok bozuldu.

Daha sonra içeride verdiği vaazda, rutin konu yerine bu konuşmamızı konu almış. Kulakları çınlasın, iyi bir insandı ama dindardı işte.

Ünlü sözü bir kez daha anımsayalım: 'Kötü insanlar kötü işler yapar, iyi insanlar iyi işler. İyi insanlara kötü işler yaptırmak içinse din gereklidir.'

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al birini vur ötekine. Daha uysal olmalarının haricinde Hristiyanların Müslümanlardan aşağı kalır hiçbir yanları yok.

Ama Müslümanların anlamadığı bir şey var. Senin namazın ne ise, adamın ibadeti de misyonerlik.

Tebliğ denilen bir ibadetleri var adamların. Nasıl Muhammed size Namaz kılın o sizi ateşten koruyacaktır, cennete sokacaktır vs demiş, aynen öyle de İsa bunlara yeryüzünde Göklerin efendisinin sözlerini duymamış insan bırakmayın demiş. Herkese tebliğ etmek zorundalar.

Bu bir ibadettir. Eğer bundan rahatsız oluyorsan, sen de namaz kılmayacaksın.

Senin peygamberin de zeki olsaydı da bu tür başkasına tebliğ yapılmayı ilk öncelik haline getiren bir aktivite düşünseydi.

Müslümanın namazı ne ise Hristiyanın Dini anlatması odur.

Ayrıca biraz iyilikle yaklaşın. Adam mecbur hissediyor kendini. Sana anlatmak zorunda. 2-3 dakikalık giriş cümlesinden sonra daha fazla bilgi ister misin? diye sorarlar. O soruya hayır dersen ibadetini yapmış olur.

O adamın ülkesinde sen cami açmışsan ve o buna izin veriyorsa, sen de bu Misyonerliğe izin vereceksin. Çünkü bu onun NAMAZI.

Tutup da böyle ona buna mızrak sivriltici mesajlar yayınlamayın. Akıllı bir müslüman misyonerliğin ibadet olduğunu bilir. Ona göre de kendi namazını düşünür anlayışlı olur.

Hristiyanları savunmuyorum yanlış anlamayın. Sadece bu konuyu çok iyi biliyorum. Bunla ilgili Almanya'da Yüksek Mahkeme 2003'lerde karar aldı. Bu bir ibadet ise insanlara yaklaşıp rahatsız edercesine tebliği yasakladı ve bunun yerine adamlara sokaklarda Stant açma izni verildi. Yani artık kendileri insanlara gitmiyecek (kapı kapı veya dükkan dükkan) bunun yerine bir noktada duracak ve yaklaşana anlatabilecek.

Bunla ilgili Türkiye Cumhuriyetinde henüz kanunu bırakın mevzuat bile yoktur :)

Dua edin azınlıktalar ve kültürel olarak kliseye takılıp evine gidenlerden varlar. Yoksa örgütlü Hristiyanlar olsaydı (ki buda artıyor yavaş yavaş) siz zor başederdiniz. Televizyondan naklen Gospel yayınlatırlardı Ankara'nın göbeğinden yine bir halt yiyemezdiniz.

Hadi bize Allahsız, Kitapsız diyorsunuz sineye çekiyoruz da, böyle uysal dindarlar topluluğuna (evet 200-300 yıldır neredeyse adamlar kendi kabuklarına çekildiler) misyoner falan diye kışkırtıcı yaklaşmamanızı öneririm. Adamlar sizden %90 oranında daha akıllı. Bu bir kesin.

Siz de akıllı olun. Adam dinini tebliğ eder. Bu onun ibadeti. Ederse etsin. Aklına yatan kabul eder. Yatmayan etmez. Size ne oluyor?

tarihinde ateist.bakis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ateist bakış,

Üzgünüm ama feci saçmalamışsın.

Sana bir fırsat, iletini düzelt lütfen.

Yarın ben nasıl olsa fecaati göstereceğim sana.

Adamlar tebliğlerini yapsınlar, bunda beis yok.

Ama dayatmacılıklarına ne diyeceksin.

200-300 yıldır silahlarını susturdular, yerine başka silahlar icat ederek.

Bari bizi salak yerine koymasaydın ya.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ateist bakış,

Üzgünüm ama feci saçmalamışsın.

Sana bir fırsat, iletini düzelt lütfen.

Yarın ben nasıl olsa fecaati göstereceğim sana.

Adamlar tebliğlerini yapsınlar, bunda beis yok.

Ama dayatmacılıklarına ne diyeceksin.

200-300 yıldır silahlarını susturdular, yerine başka silahlar icat ederek.

Bari bizi salak yerine koymasaydın ya.

Ben kimsenin tarafını tutmuyorum.

Sadece şu açıdan Hristiyan'ın tarafını tutarım o da kültürü ve eğitimi üst seviyede. Bu açıdan konuşmaısnı da ağzını açmasını da kapamasını da bilir çoğu (çoğu diyorum)

Feci:

TDK'dan

feci

sıfat (feci:) Arapça fec³¤

Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik:

"Hâllerinde öyle bir kahırlı, kederli eda vardır, bütün bugünün feci hikâyesini söyler."- H. Z. Uşaklıgil.

Saçmalamak:

TDK'dan

saçmalamak

(nsz) Anlamsız, gereksiz, tutarsız, saçma sapan sözler söylemek veya bu tür davranışlarda bulunmak, abuklamak:

"Konuşması büsbütün dağıldı, tutarsızlaştı. Artık saçmalıyor."- A. İlhan.

Bu tür ifadelerde daha spesifik söylersen konuyu faydalı olur hepimize.

Çünkü bana göre de sen "ANTİNASYONEL KURANCI SOSYALİST. SELAM DİNİNE MENSUP" derken saçmalamış olursun. Tanrı var derken de.

Please be more spesific...

tarihinde ateist.bakis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Latince ‘’ Missio ‘’ kelimesinden türetilen mission ( misyon ) , görev , yetki , birkimseye bir işi yapması için verilen özel görev olarak tanımlanmakta , bir dinin tebliğini yapma anlamında da kullanılmaktadır . Misyoner ( missionnaire ) ise bu dinin tebliğini yapan kimsedir . Misyoner tanımlaması normalde bütün dinlerin mensupları için geçerli olmakla birlikte , günümüzde özellikle Hristiyanlığı yaymak isteyenler için kullanılmaktadır .Misyonerlik denilince , Hristiyanlığın akla gelmesinin en önemli sebebi ‘’ misyon ‘’ kelimesinin ‘’ Yeni Ahid ‘’ ( İncil ) diline ait bir kelime ait olmasından kaynaklanmaktadır sevgili arkadaşlar .

Misyoner okullarında yetişen Mustafa Halidi ve Ömer Ferruh , İslam coğrafyasını işgal eden sömürgeci misyonerlerin çalışmasını şöyle anlatır ; ‘’ şurası muhakkaktır ki : Müslümanlara karşı bu amansızca düşmanlığın kökü , Haçlı seferlerine kadar uzanır . Misyonerliğin tarihini yazanlar bu gerçeğin üzerinde birleşmişlerdir .’’ Misyonerler , batının siyasi iktisadi hakimiyetine boyun eğmek istemeyen Budist ve başkalarının milli hasletlerini bozmayı istiyorlar . Görünen misyonerlik, Müslüman milletler üzerine Hristiyanlıkla beraber en büyük tehlike olarak yürümüştür . Amerika ve Avrupa’da yetişmiş birkaç kişi kalemlerini misyonerlerin emrine vermişlerdir . İslam ve Müslümanları yermeye ve bu ikisinin hüviyetini silmeye koyulmuşlardır.Yönettikleri okullarda , çıkardıkları gazete , dergi ve kitaplarla bunu yapıyorlar.Misyonerliğin birinci amacı Hristiyanlığı yaymak ve yeryüzünde Hz. İsa’ya imanı gerçekleştirmektir.

Misyonerlerin kendi kültür ve inanç gibi değerlerini daha geniş coğrafyaya ve daha çok insan ulaştırmaya çalışmaktadır . Böylelikle bütün dünyanın Hristiyanlaşması hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşmak için Hristiyan olan ve olmayan toplumlara yönelik ayrı ayrı çalışmalar yapılmaktadır . Hristiyan ülkeler için hedeflenen Hristiyanları birlik içerisinde tutmak ve batı emperyalizminin ve kültürünün bütün dünya da hakimiyetini sağlamaktır.Hristiyan olmayanlar toplumlar için hedefleri ise onları Hristiyanlaştırmaktır . Şayet bu mümkün olmazsa onları kendi dinlerinden soğutmak , şüpheye düşürmek ve sonraki nesiller yoluyla da tamamen dinlerinden döndürmektir.Olmadığı gibi görünen misyonerler için mutlaka Hristiyanlaştırmak şart değildir.Önemli olan insanları toplumuna ve kültürüne yabancılaştırma , değerlerini aşağılama , vatandaşlık ve milli kimliğini aşındırma ve maddi yönden tatmin etmektir . Misyonerlerin hedefi , Müslümanların çocuklarını Hristiyanlaştırmaktır . Ancak bunu başaramasalar bile ebeveyinleri kadar dine bağlı olmalarını sağlamakta onlar için yeterli görülmektedir . Çünkü nesiller boyu devam eden bir yozlaşma onların isteklerine ulaşmalarını kolaylaştıracaktır . ‘’ Bu yol çocukları Hristiyan yapamadı ama babaları gibi Müslüman da bırakmadı ‘’

Link to post
Sitelerde Paylaş

Latince ‘’ Missio ‘’ kelimesinden türetilen mission ( misyon ) , görev , yetki , birkimseye bir işi yapması için verilen özel görev olarak tanımlanmakta , bir dinin tebliğini yapma anlamında da kullanılmaktadır . Misyoner ( missionnaire ) ise bu dinin tebliğini yapan kimsedir . Misyoner tanımlaması normalde bütün dinlerin mensupları için geçerli olmakla birlikte , günümüzde özellikle Hristiyanlığı yaymak isteyenler için kullanılmaktadır .Misyonerlik denilince , Hristiyanlığın akla gelmesinin en önemli sebebi ‘’ misyon ‘’ kelimesinin ‘’ Yeni Ahid ‘’ ( İncil ) diline ait bir kelime ait olmasından kaynaklanmaktadır sevgili arkadaşlar .

Misyoner okullarında yetişen Mustafa Halidi ve Ömer Ferruh , İslam coğrafyasını işgal eden sömürgeci misyonerlerin çalışmasını şöyle anlatır ; ‘’ şurası muhakkaktır ki : Müslümanlara karşı bu amansızca düşmanlığın kökü , Haçlı seferlerine kadar uzanır . Misyonerliğin tarihini yazanlar bu gerçeğin üzerinde birleşmişlerdir .’’ Misyonerler , batının siyasi iktisadi hakimiyetine boyun eğmek istemeyen Budist ve başkalarının milli hasletlerini bozmayı istiyorlar . Görünen misyonerlik, Müslüman milletler üzerine Hristiyanlıkla beraber en büyük tehlike olarak yürümüştür . Amerika ve Avrupa’da yetişmiş birkaç kişi kalemlerini misyonerlerin emrine vermişlerdir . İslam ve Müslümanları yermeye ve bu ikisinin hüviyetini silmeye koyulmuşlardır.Yönettikleri okullarda , çıkardıkları gazete , dergi ve kitaplarla bunu yapıyorlar.Misyonerliğin birinci amacı Hristiyanlığı yaymak ve yeryüzünde Hz. İsa’ya imanı gerçekleştirmektir.

Misyonerlerin kendi kültür ve inanç gibi değerlerini daha geniş coğrafyaya ve daha çok insan ulaştırmaya çalışmaktadır . Böylelikle bütün dünyanın Hristiyanlaşması hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşmak için Hristiyan olan ve olmayan toplumlara yönelik ayrı ayrı çalışmalar yapılmaktadır . Hristiyan ülkeler için hedeflenen Hristiyanları birlik içerisinde tutmak ve batı emperyalizminin ve kültürünün bütün dünya da hakimiyetini sağlamaktır.Hristiyan olmayanlar toplumlar için hedefleri ise onları Hristiyanlaştırmaktır . Şayet bu mümkün olmazsa onları kendi dinlerinden soğutmak , şüpheye düşürmek ve sonraki nesiller yoluyla da tamamen dinlerinden döndürmektir.Olmadığı gibi görünen misyonerler için mutlaka Hristiyanlaştırmak şart değildir.Önemli olan insanları toplumuna ve kültürüne yabancılaştırma , değerlerini aşağılama , vatandaşlık ve milli kimliğini aşındırma ve maddi yönden tatmin etmektir . Misyonerlerin hedefi , Müslümanların çocuklarını Hristiyanlaştırmaktır . Ancak bunu başaramasalar bile ebeveyinleri kadar dine bağlı olmalarını sağlamakta onlar için yeterli görülmektedir . Çünkü nesiller boyu devam eden bir yozlaşma onların isteklerine ulaşmalarını kolaylaştıracaktır . ‘’ Bu yol çocukları Hristiyan yapamadı ama babaları gibi Müslüman da bırakmadı ‘’

Müslüman gibi yazı yazmışsın.

Nerede objektiflik?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir müslüman ahretteki semeresi için tebliğ yapıp karşısındaki insanında cehennem azabından muaf tutulması için tebliğ yaparken , misyonerler sömürge bakanlığı kurup emparyalist güçlere kaynak açmak maksadıyla misyonerlik yaparlar . Bu ikisi arasındaki farkı idrak etmek gerekmektedir. Bir müslüman ülkenin sömürgecilik faaliyetinde bulunduğunu ise ne tarihte ne günümüzde göremezsiniz ve hiçbir müslüman da bunu savunamaz , savunursa da müslüman olmaz. Objektif olarak baktığımızda tebliğleri yüzeysel olarak değerlendirdiğimizde al birini vur ötekini deriz fakat amaçları incelediğimizde ise Hristiyan misyonerlerin şerefsizlikleri hem tarihte vuku bulmuş hem de günümüzde ise dinaminizmini artırmıştır .

Batı teknolojik olarak ileri olsa bile kültürel olarak geridir . Kültürden ne anladığınızı da bilmiyorum ama bunu iyi incelediğiniz vakit göreceksinizdir . Batının kültürüne tüküreyim.

tarihinde Crafterman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman gibi yazı yazmışsın.

Nerede objektiflik?

Benim dinlerle işim olmaz ama dinbilgisi az olan kişileri Hristiyan yapamasalar bile müslümanda bırakmayıp kültürlerine karşı düşman etmeye çalışıyorlar . Biraz da senin objektif olmanı bekliyorum. Bu şekilde kini körükleyenlere karşı ben de düşmanım ama kendi rızasıyla dinden çıkana da saygılıyım . Sana kaç kez dedim beni yaftalamakla meşgul olma. Şahsa değil fikirlere bağlı kal.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...