Zerdüşt 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi (düzenlendi) evet burası mollaların kokuşturduğu kıraathane değil seninde dediğin gibi.. Burada aklıyla konuşur herkes , önüne gelen uçkurundan atıyor bolca , alışkınız biz devam edin müslümanlar atmasyonlarınıza rasgele bir şekilde ... Sabredin , elbette ki bir gün on ikiden vuracaksınız .. Ama o gün de tüm dinler yokolmuş olacak sizin uydurmalarınızın kendisini dağ gibi kıldığı ama aslında tabanında derin bir çukur olan ve hiçliklerle , örümceklerin ağlarıyla , bağnazlıklarla dolu olan dinleriniz ! Birer un taneleri gibi savrulacak bütün uydurmalarıyla dağ gibi kılmış olduğununuz dinleriniz ve en yüksekte olan ilahiyatçılarınızın oturduğu zirvesiyle beraber ... Kuranınızdaki anlattığı gibi birer toz bulutu oluverecek hepsi , kıyamet koptuğu zaman dağlara olanlar gibi.. Kasım 30, 2010 tarihinde Zerdüşt tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Burada aklıyla konuşur herkes , Bak sana senin gibi akıllıların neye inandığını göstereyim: ''Balinanın doğuşu, bundan 60 milyon yıl önce, dört ayaklı, kıllı memelilerin yiyecek aramak için denize girmeleriyle başladı. Çağlar geçtikçe, yavaş yavaş değişiklikler oluştu. Arka ayaklar kayboldu, ön ayaklar yüzgeçlere dönüştü, kıllar yok olarak kalın, yumuşak, silgimsi balina derisine yol açtı, burun delikleri başın tepesine hareket etti, kuyruk genişleyerek balinanın fırçamsı kuyruğuna dönüştü ve beden, suyun içinde giderek büyüyüp devleşti.'' Victor B. Scheffer, "Exploring the Lives of Whales", National Geographic, Cilt 50, Aralık 1976, s. 752. burun delikleri başın tepesine hareket etti, kuyruk genişleyerek balinanın fırçamsı kuyruğuna dönüştü Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Bak sana senin gibi akıllıların neye inandığını göstereyim: ''Balinanın doğuşu, bundan 60 milyon yıl önce, dört ayaklı, kıllı memelilerin yiyecek aramak için denize girmeleriyle başladı. Çağlar geçtikçe, yavaş yavaş değişiklikler oluştu. Arka ayaklar kayboldu, ön ayaklar yüzgeçlere dönüştü, kıllar yok olarak kalın, yumuşak, silgimsi balina derisine yol açtı, burun delikleri başın tepesine hareket etti, kuyruk genişleyerek balinanın fırçamsı kuyruğuna dönüştü ve beden, suyun içinde giderek büyüyüp devleşti.'' Victor B. Scheffer, "Exploring the Lives of Whales", National Geographic, Cilt 50, Aralık 1976, s. 752. Bak sana senin gibi delilerin neye inandığını göstereyim Balinaların doğuşu: - Allah yarattı! Amin Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Bak sana senin gibi delilerin neye inandığını göstereyim Balinaların doğuşu: - Allah yarattı! Amin biyofizik profesörü Lee Spetner : Evrimciler, 'evrim bir gerçektir' diye ısrar etseler de, evrim imkansız bir hikayeden başka bir şey değildir. Hiç kimse makroevrimin oluştuğunu gösterememiştir. Birçok evrimci makroevrimin, uzun bir mikroevrim dizisinin sonucu olduğunu öne sürer, ancak bugüne kadar bunu kanıtlayabilen biri olmamıştır. Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi o zaman balinaların iskeletlerindeki iki tane kullanılmayan bacaklar dedikleri şey nedir cübbeli efendi? Bunuda açıkla bana.. Hayvanın iskeletinde var iki tane bacak kemiği , allah evrimle çeşitlilik yaratmaya muhtaç , direkt ol demeden olmuyor anlaşılan .. Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi o zaman balinaların iskeletlerindeki iki tane kullanılmayan bacaklar dedikleri şey nedir cübbeli efendi? Bunuda açıkla bana.. Hayvanın iskeletinde var iki tane bacak kemiği , allah evrimle çeşitlilik yaratmaya muhtaç , direkt ol demeden olmuyor anlaşılan .. Masallara inanma. Hile (aldatma) bazen bilinçsiz olur, ama her zaman değil, çünkü bazı insanlar, tarafgirlikleri nedeniyle, amaçlı olarak gerçeği görmezden gelirler ve inançlarının yetersizliğini ve yanlışlığını kabul etmeyi reddederler. (Pierre Paul Grassé, Evolution of Living Organisms, Academic Press, New York, 1977, s. 8. ) Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi masal mı ? nasıl link koyacağımı bilmiyorum , araştır ve bul , görürsün bal gibide bacakları var hayvanın! Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi New Scientist dergisindeki 16 Ekim 1999 tarihli bir makalede ise şunlar yazılıdır: Haeckel'in keskin yasasının yanlış olduğu yakın bir zaman sonra gösterildi. Örneğin, erken insan embriyosunun hiçbir zaman bir balık gibi solungaçları yoktur ve embriyo hiçbir zaman erişkin bir sürüngene ya da maymuna benzer evrelerden geçmez. Konunun daha da ilginç bir başka yönü ise, Ernst Haeckel'in aslında ortaya attığı Rekapitülasyon teorisini desteklemek için çizim sahtekarlıkları yapmış olmasıdır. Haeckel, balık ve insan embriyolarını birbirine benzetebilmek için sahte çizimler yapmıştır. Bunun ortaya çıkmasından sonra yaptığı savunma ise, diğer evrimcilerin de benzeri sahtekarlıklar yaptığını belirtmekten başka bir şey değildir: Bu yaptığım sahtekarlık itirafından sonra kendimi ayıplanmış ve kınanmış olarak görmem gerekir. Fakat benim avuntum şudur ki; suçlu durumda yanyana bulunduğumuz yüzlerce arkadaş, birçok güvenilir gözlemci ve ünlü biyolog vardır ki, onların çıkardıkları en iyi biyoloji kitaplarında, tezlerinde ve dergilerinde benim derecemde yapılmış sahtekarlıklar, kesin olmayan bilgiler, az çok tahrif edilmiş şematize edilip yeniden düzenlenmiş şekiller bulunuyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Tut ki , kabul ettim tamam tanrı var .. E o tanrı allah mı oluyor yani? Peh Görsemde inanmam , ya rüyadayım zannederim ya da birileri bana kamera şakası yapıyor zannederim .. Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Evrimcilerin en önemli propaganda araçlarından biri rekonstrüksiyonlardır. Bu tür belgesellerde, evrimci dergi ve gazetelerde görülen maymun insan maketleri ve çizimleri rekonstrüksiyon olarak isimlendirilir. Bunlar, kesinlikle bilimsel değildir ve gerçekleri yansıtmazlar. Çünkü, fosillere dayanılarak bir canlının yumuşak dokuları hakkında bilgi edinmek mümkün değildir. Kemik kalıntılarına dayanılarak yapılan çalışmalarda sadece eldeki objenin çok genel özellikleri ortaya çıkarılabilir. Oysa asıl belirleyici ayrıntılar, zaman içinde kolayca yok olan yumuşak dokulardır. Evrime inanmış bir kimsenin bu yumuşak dokuları istediği gibi şekillendirip ortaya hayali bir yaratık çıkarması çok kolaydır. Harvard Üniversitesi'nden Earnst A. Hooten bu durumu şöyle açıklar: Yumuşak kısımların tekrar inşası çok riskli bir girişimdir. Dudaklar, gözler, kulaklar ve burun gibi organların altlarındaki kemikle hiçbir bağlantıları yoktur. Örneğin bir Neandertal kafatasını aynı yorumla bir maymuna veya bir filozofa benzetebilirsiniz. Eski insanların kalıntılarına dayanarak yapılan canlandırmalar hemen hiçbir bilimsel değere sahip değillerdir ve toplumu yönlendirmek amacıyla kullanılırlar... Bu sebeple rekonstrüksiyonlara fazla güvenilmemelidir. (Earnest A. Hooton, Up From The Ape, New York: McMillan, 1931, s. 332. ) Link to post Sitelerde Paylaş
yakazan 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi ateist bakış arkadaşım, sanıyorum dindarların düşüncelerini dinle sansürlediği kanısındasın. benim bildiğim din, kendi yargısı için gidin konunun ehline, uzmanlarına(ehle'zikre) sorun diyen, her söyleminde aklet düşün taklitçi olma diyen bir olgudur. ben bilgisiz fikrin olmayacağı fikrindeyim. bilgilerin fikre dönüşürken belli bir sitem izlemesi düşüncesindeyim ta ki nizami olan fikri bir karşılaşma ya da dayanışma olabilsin. gelelim bilgiye dönüştürürken din ile sansürlemeye. benim böyle bir şey yaptığım kanısına nasıl ulaştın bilmiyorum sanırım önceki yaşantıların kaynaklı( eğer böyle bir şey yaptıysam kendimden özür diliyorum), ancak velev ki öyle yapan biri bulunsa,hiç olmazsa o kişi bilgiyi kendisi içerisinde tutarlı bir yöntemle elde ediyor... yöntem tartışılır başka mesele. ancak böyle bir kişiyle nizami bir tartışma yapılabilir. lakin kişi elindeki veri yumağını kaynağı belli olamayan ve de değişken olan arzu, heves ve hisleriyle yoğuruyorsa bu bulamaçla kimse baş edemez diye düşünüyorum. arkadaşlar ben nizami düşünürüm nizami söylerim, fikri bulamaç fobim var. bıktım da diyebilirim. Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Tut ki , kabul ettim tamam tanrı var .. Seni çok seviyorum, sebebini anladın mı şimdi. Sen diğer bağnaz ateistlerden değilsin. Körükörüne kaptırmıyorsun kendini.. Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Dünya gezegeninde canlılık dünyadaki malzemelerden oluşmuştur diyen bir gerçekle İnsan dünyaya gökten zembille inmiştir diyen bir dangalaklık arasında doğruyu seçebildiğim için kendimle gurur duyuyorum... Sen yanlış yoldasın cüppeli... Ne allah ne de öldükten sonra gözünü açacağın devam eden bir bilinç var. O yüzden adam gibi bu dünyada anana babana karına çoluğuna çocuğuna sevgini sonuna kadar göster. Aptallık etme... Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi O yüzden adam gibi bu dünyada anana babana karına çoluğuna çocuğuna sevgini sonuna kadar göster. Aptallık etme... Senin neden ateist olduğunu şimdi anladım. neyse, İkindi okunuyor. Rabbim kurtuluşa davet ediyor yok mu gelen? Link to post Sitelerde Paylaş
Rochader 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Bak sana senin gibi akıllıların neye inandığını göstereyim: ''Balinanın doğuşu, bundan 60 milyon yıl önce, dört ayaklı, kıllı memelilerin yiyecek aramak için denize girmeleriyle başladı. Çağlar geçtikçe, yavaş yavaş değişiklikler oluştu. Arka ayaklar kayboldu, ön ayaklar yüzgeçlere dönüştü, kıllar yok olarak kalın, yumuşak, silgimsi balina derisine yol açtı, burun delikleri başın tepesine hareket etti, kuyruk genişleyerek balinanın fırçamsı kuyruğuna dönüştü ve beden, suyun içinde giderek büyüyüp devleşti.'' Victor B. Scheffer, "Exploring the Lives of Whales", National Geographic, Cilt 50, Aralık 1976, s. 752. Orda anlatilanlar teoriye göre bir bedende olmadiki. Bu nesilden nesile gözle farkedilemeyecek sekilde milyonlarca sene icerisinde oldu. Bu konu böyle basit anlatilmaz. Buna arastirmalar bir cok delil gösterir. Yani kisaca bir bedende olup biten seyler degil. Bir ömür ne kadar milyonlarca sene ne kadar? Bu konuda arastirmalisiniz. Hem sen agzina milyon seneleri niye aliyorsunki. Sana alti bin sene yeter. Sen bize alti bin seneyi anlat ne oldu bu alti bin senede? Bütün canlilari sigdir bakalim bu alti bin seneye. SAYGILAR Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi (düzenlendi) Bizim sevilecek ne yanımız var ki , suçların en büyüğünü işliyoruz adil ve mükemmel diye gevelediğiniz yaratıcınızın önünde , biz onu göremiyoruz ve duyamıyoruz diye inanmıyoruz , suçmu bu eğer ki sanılar yerine aklımızı takip ediyorsak ? Uzaklaşın bizden en tez zamanda , sizede ateşimizden sıçrayabilir kuranınızda yazdığı gibi , sizide yakabiliriz nihayetinde ..merhametli tanrınız bile kurtaramaz o zaman sizi o yalancı kılıf olarak giydiği adaletinin önüne geçemediğinden ötürü... Sevgisinden mahrum kalmak istemiyorsanız o yaratıcı dediğiniz sanılar varlığının , çekilin kimselerin olmadığı o küf kokan camiilerinize , orda muhafaza etmeye devam edin imanınızı , biz yokuz bu zırvalıkların işinde ... Kasım 30, 2010 tarihinde Zerdüşt tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Reality of Evolution 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi (düzenlendi) bak sana balina evrimiyle ilgili, zamanında youtubeye upload ettiğim videoyu göndereyim.. izlede bişeyler öğren cüppeli.. bölüm 1 http://www.youtube.com/watch?v=YANgfUzRvzo bölüm 2 http://www.youtube.com/watch?v=Uchteb0uMHY buda son bölüm linki :http://www.youtube.c...h?v=oTndMIpLVnM Kasım 30, 2010 tarihinde Combatiente tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi (düzenlendi) Orda anlatilanlar teoriye göre bir bedende olmadiki. Bu nesilden nesile gözle farkedilemeyecek sekilde milyonlarca sene icerisinde oldu. Bu konu böyle basit anlatilmaz. Buna arastirmalar bir cok delil gösterir. Yani kisaca bir bedende olup biten seyler degil. Bir ömür ne kadar milyonlarca sene ne kadar? Bu konuda arastirmalisiniz. Hem sen agzina milyon seneleri niye aliyorsunki. Sana alti bin sene yeter. Sen bize alti bin seneyi anlat ne oldu bu alti bin senede? Bütün canlilari sigdir bakalim bu alti bin seneye. SAYGILAR Ben kısaca anlatayım size nasıl oluştu herşey , özellikle de hayvanlara değinelim o yüce yaratanın habibinin dilinden Ebu Hüreyre anlatıyor: Peygamber elimden tuttu ve şöyle dedi : ''Allah, toprağı(yeryüzünü) CUMARTESİ yarattı. Toprağın üzerinde dağları da PAZAR günü yaptı , ağaçları da PAZARTESİ günü varetti , mekruhu(kötü olanı) da SALI günü yaratmıştır . Nuru(ışığı) da , ÇARŞAMBA günü... Hayvanları da PERŞEMBE günü yaratıp yaydı. Adem'i yaratması da CUMA günü İKİNDİDEN SONRA, ikindiyle gece arasında, cuma günü saatlerinden en son saatte oldu. Sonuncu yaratık olarak'' (BKZ : Müslim e's-Sahih, Kitabu Sıfatı'l-Münafikin/27, hadis no 2789; Ahmed İbn Hanbel,Müsned 2/227) Ayrıca aynı yaratılış açıklaması İbn Abbas'tan da naklediliyor (BKZ : Acluni, Keşfu'l-Hafa,1/454-455, ha. 1214) Buyrun açıklayın , en sağlam hadis kaynakları özellikle de Muslim E'S-SAHİH , Bu kaynaklardan öğreniliyor , namaz nasıl kılınır ve diğerleri , bakalım bu sefer ne zırvalıyacaksınız. İyiki de allahın yarattığı dinazorlar , ademi yemediler onca sene iyi saklanarak yaşamış adem efendi arada bir gün fark var sonuçta yaratılma hususunda .. ^^ Kasım 30, 2010 tarihinde Zerdüşt tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi New Scientist dergisindeki 16 Ekim 1999 tarihli bir makalede ise şunlar yazılıdır: Haeckel'in keskin yasasının yanlış olduğu yakın bir zaman sonra gösterildi. Örneğin, erken insan embriyosunun hiçbir zaman bir balık gibi solungaçları yoktur ve embriyo hiçbir zaman erişkin bir sürüngene ya da maymuna benzer evrelerden geçmez. Konunun daha da ilginç bir başka yönü ise, Ernst Haeckel'in aslında ortaya attığı Rekapitülasyon teorisini desteklemek için çizim sahtekarlıkları yapmış olmasıdır. Haeckel, balık ve insan embriyolarını birbirine benzetebilmek için sahte çizimler yapmıştır. Bunun ortaya çıkmasından sonra yaptığı savunma ise, diğer evrimcilerin de benzeri sahtekarlıklar yaptığını belirtmekten başka bir şey değildir: Bu yaptığım sahtekarlık itirafından sonra kendimi ayıplanmış ve kınanmış olarak görmem gerekir. Fakat benim avuntum şudur ki; suçlu durumda yanyana bulunduğumuz yüzlerce arkadaş, birçok güvenilir gözlemci ve ünlü biyolog vardır ki, onların çıkardıkları en iyi biyoloji kitaplarında, tezlerinde ve dergilerinde benim derecemde yapılmış sahtekarlıklar, kesin olmayan bilgiler, az çok tahrif edilmiş şematize edilip yeniden düzenlenmiş şekiller bulunuyor. Evrimcilerin en önemli propaganda araçlarından biri rekonstrüksiyonlardır. Bu tür belgesellerde, evrimci dergi ve gazetelerde görülen maymun insan maketleri ve çizimleri rekonstrüksiyon olarak isimlendirilir. Bunlar, kesinlikle bilimsel değildir ve gerçekleri yansıtmazlar. Çünkü, fosillere dayanılarak bir canlının yumuşak dokuları hakkında bilgi edinmek mümkün değildir. Kemik kalıntılarına dayanılarak yapılan çalışmalarda sadece eldeki objenin çok genel özellikleri ortaya çıkarılabilir. Oysa asıl belirleyici ayrıntılar, zaman içinde kolayca yok olan yumuşak dokulardır. Evrime inanmış bir kimsenin bu yumuşak dokuları istediği gibi şekillendirip ortaya hayali bir yaratık çıkarması çok kolaydır. Harvard Üniversitesi'nden Earnst A. Hooten bu durumu şöyle açıklar: Yumuşak kısımların tekrar inşası çok riskli bir girişimdir. Dudaklar, gözler, kulaklar ve burun gibi organların altlarındaki kemikle hiçbir bağlantıları yoktur. Örneğin bir Neandertal kafatasını aynı yorumla bir maymuna veya bir filozofa benzetebilirsiniz. Eski insanların kalıntılarına dayanarak yapılan canlandırmalar hemen hiçbir bilimsel değere sahip değillerdir ve toplumu yönlendirmek amacıyla kullanılırlar... Bu sebeple rekonstrüksiyonlara fazla güvenilmemelidir. (Earnest A. Hooton, Up From The Ape, New York: McMillan, 1931, s. 332. ) Nedense yukardaki mesajlara karşılık ateistlerden tık yok. Allah, Allah.... Link to post Sitelerde Paylaş
eyvahcubbeli 0 Kasım 30, 2010 gönderildi Raporla Share Kasım 30, 2010 gönderildi Darwinizm'e getirdiği büyük eleştirilerle tanınan Evolution of Living Organisms (Canlı Organizmaların Evrimi) isimli kitabın yazarı, ünlü Fransız zoolog Prof. Pierre Paul Grassé, Darwinizm'in gerçek bir bilim olmadığını şöyle açıklar: Gizli saklı varsayımların, ham, hatta yanlış dayanaklı sonuçlarının bazen iyi, bazen kötü kullanımıyla sahte bir bilim yaratıldı. Bu sahte bilim, biyolojinin tam kalbine kök salmakta ve temel kavramların kesinliğinin kanıtlandığını - ki kanıtlanmamıştır- samimiyetle inanan birçok biyokimyacı ve biyoloğu yanlış yöne sürüklemektedir. (Pierre P. Grasse, Evolution of Living Organisms, Academic Press, New York, 1977, s. 202 ) Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts