Jump to content

Recommended Posts

islam dini ölümden sonrasını düşündüğü kadar da öncesinide düşünür. "siz islamı doru düzgün yaşarsanız, yerin üstü ,altından daha hayırlı olur" gibi bir deyiş darbı mesel olmuştur.

Toplumları yöneten,yönlendiren en etkili ve geçerli çözüm dini öğretilerdir. çünkü empati yapmayı ve vicdan sahibi olmayı sağlar. İslamda insanların dertleriyle dertlenmeyenlerin kaybedeceklerini söyler zaten. Fikir,hareket ve düşünce ittifakı toplumların huzurlu ve barış içerisinde olmalarını sağlar.

Aksi taktirde her birey kendi koyduğu kurallarla yaşar. memleket ve vatan şuuru kişiye yerleşemez.

örneklerini türkiye tarihinde görmekteyiz her iki durumunda.

çanakkalede tek düşüncemiz vardı. Ve sadece çanakkalenin istediği bir zafer değildi. Temel mânâda müslümanlığını henüz kaybetmemiş anadolu insanı tek ruh olmuşlardı ve zafer kazanılmıştı o cehhennemvari savaşın sonunda. Evet o günleri milli şairimiz m.akif şu mısralarla dile getirir ; kimi hindu,kimi yamyam, kimi bilmem ne bela hani taunada zuldür bu rezil istila.... Ve ekliyor " şu boğaz harbi nedir varmıki dünyada eşi ? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi...." evet dünya tarihine silinmez harflerle yazılan bu zaferlerin kazanılması hep tek bir amaç içindir. Vatan ve millet sevgisi !

O günlerdeki sosyal ve ekonomik durumu incelemenizi tavsiye ediyorum. İnsanların yaşayışlarını,düşünce tarzlarını vs.

Fakat ne acıki cephede kazanılan zaferler masalarda kaybedildi ! Düşmanlar sinsi evet çok sinsi planlar yaparak öyle oyunlar oynadılarki bizi kendilerine hayran ettiler...! Tv.lerle ,dergilerle...

Bir millete kendi dilini öğretebildiysen o millet artık senin milletindir kaidesi hayat buldu ve kültür evet asırlardır sahip çıktığımız o kültür artık demode sayılarak gericilik olarak yaftalandı peki kim tarafından ?

Kendi kültürüne, atalarına ve ecdadına düşman kuşaklar yetiştirildi...! Sonra onların yerini doldurmak için sahte kahramanlar, atalar icad edildi....

Halbuki bu vatan " ölürsem şehidim, kalırsam gazi" diyen saf ve temiz anadolu insanıyla kazanıldı !

Ne olduysa yavaş yavaş oldu, cumamız pazar oldu...!

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem...!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah Kuran'ca Cuma tatilmi yapın demiş?

Yoksa namaz vakti sadece işi gücü bırakın mı demiş.Demekki o gün iş güç yapılan bir gün.

Gelmiş Cuma pazar oldu diye laçka laçka zırvalıklara kendince ZULÜM tanımları yapmaya çalışıyorsun.

Doktora git sen tedaviye ihtiyacın var.Ya da kumda oyna bişeyler yap.

En büyük zulmü sen kendine yapıyorsun kanımca.

tarihinde Galileo100 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ama pazar günüde yapın dememiş !

Allah'ın günü değilmi dileyen dilediği zaman tatil yapar.

Salak sambalak ZULÜM tanımları yapıp adamın asabını bozma.

Senin derdin zalimle zulümle mücadele filan değil.Beynine aşılanmış foseptik pislikten pislik bulaştırmak çevrene ve etrafına.

Toplum için çok ciddi zararlı bir tipsin.

Umarım ıslah edilirsin.

Forum yönetiminden ricam bu propagandist tipin başlık açma yeteneğine son verilmesidir.

tarihinde Galileo100 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ankebut 45- Namaz fuhuştan ve münkerden alıkoyar.

Ali imran 104-Sizden hayırlı olana çağıran, ma’rufu emreden ,münkeri men eden bir ümmet olsun.

Ma’ruf; herkesin bilebileceği , görebileceği aleni olan bir şey , bir iş veya bir düşüncedir.

Münker ; Bütün insanlardan veya insanların bir kısmından gizli , saklı olan bir şey, bir iş veya bir düşüncedir

(Cemel vakası şu şekilde başlamıştır:

Bazı Ashablar Hz.Osman Efendimizin yanına giderek;

_ Ya Osman!Hz.Ebubekirin oğlu Muhammed,büyük bir zattır.Hz.Ebubekirin oğludur.Ayrıca Ashab-ı Kiram’dandır.Bilgindir,fazilrtlidir.Gerekir ki sen,Muhammed’e bir valiik veresin.Bu göreve layıktır,dediler.

Hz.Osman efendimiz de;

_ Hay hay ! Hz.Ebubekirin oğlu Peygamberimizin Ashabı,Hz.Ayşe’nin kardeşi.Veririm,dedi.

Ve hemen bir emir yazdı.Mısır Valiliğine hitaben;”Muhammed b. Ebubekir’i,Ebubekir Hazretlerinin oğlu Muhammed’i, Mısır’a vali tayin ettim!” diye yazdı ve altını mühürledi.

Muhammed b. Ebubekir Hazretleri (R.A.) emri aldı;Arkadaşlarını,ailesini alarak Mısır’a gitti.O zamanlar ,Mısır, bir vilayetti.Eyaletler,vilayet şeklinde yönetiliyordu.Mesela,Şam vilayeti diyoruz ama Şam, Suriye’dir.Yemen bir vilayet,Mekke bir vilayet...Bu böyleydi.O zamanki Valiler de;Halife’den sonra,oranın Emir’i sayılır.Yalnızca Halife’ye sorumlu, Emir el Mü’minin’e,Medine’ye sorumluydu.

Muhammed b.Ebubekir,Mısır’a doğru ilerlerken; yolda develi ve ya atlı bir süvarinin hızla geçtiğini görenler oldu.Bu kişiden şüphelendiler.Taraftarları o kişiyi yakaladılar. Aradılar,cebinden bir mektup çıktı. Mektup Mısır Valisi’ne yazılmıştı.şöyle deniyor;

“Ebubekir’in oğlu Muhammed, oraya geliyor.Gelir-gelmez öldür!..” Altında Hz.Osman’ın mührü!

Şimdi bu durumda Muhammd b. Ebubekir şaşırdı kaldı.’Bu nasıl iş! Beni vali tayin ediyor, ondan sonra da katlimi istiyor’...Tabi canı sıkıldı.O mektubu aldı;(Bu arada süvariyi de etkisiz hale getirdiler) Medine’ye geri döndüler!..

Hz.Osman Efendimiz de yemini billah etti ki;

-Bunu ben yazmadım!Bu Mervan’ın işi.Mührümü çalmış-götürmüş;bu yazıyı yazmış!..

Hz.Osman Efendimiz ihtiyardı biraz.Halimdi,yumuşaktı.Demek ki; mührü arasıra Mervan alırmış.Mervan’ın işi olduğunu anladı.

Mervan nerede? Mervan ortada yok! Mervan fitneyi çıkardı,ortadan kayboldu.Çünkü Mervan, Münafık’tır.

Bazıları der ki; bu Mervan’ı,Peygamberimiz sürdü,Hz. Ebubekir Efendimiz,Hz.Ömer sürdü; Hz.Osman niye getirdi? Şimdi o meselede de,gene bir maslahat var.Çünkü Mervan,gittiği yerde durmuyordu.İhtilal yapmak istiyordu! )

Hz. Osmanın muhammedi mısıra vali tayin etmesi ma’ruf bir iştir. Fakat Arkasından öldürün emri yazılı ikinci bir emir gönderilmesi münker bir iştir. Münker , yani gizli saklı işler bütün kötü şeylerin başlangıcıdır diyebiliriz.

Hz. Osman pek tekin birisi olmadığı bilindiği halde niçin mervanı mührü alabilecek kadar yakınında bulundurmuştur? Aslında bu soru aynı zamanda bir cevaptır.

İlk müslümanlar birbirleri ile devamlı bir mücadelenin içinde olmuşlar ve hatta bu mücadele birbirlerinin kanını dökmeye kadar varmıştır.

Yani kıldıkları namaz onları münker işlerden kurtaramamıştır. (Ankebut – 45)

(Halbuki bu vatan " ölürsem şehidim, kalırsam gazi" diyen saf ve temiz anadolu insanıyla kazanıldı !)

Evet saf ve temiz anadolu insanı. Çok doğru bir tesbit.

Çanakkale savaşında yüzbinlerce insan şehit olmuştur. Bence osmanlı devleti birinci dünya savaşına girmek zorunda değildi. Osmanlı devleti , savaşa insan hayatına değer vermeyen yöneticiler yüzünden girmiştir. Şehit olmak iyi bir şey ise analar neden ağlıyor? Oğlum cennette hurilerle beraber yaşıyacak diye sevinmeleri gerekmez mi?

İman, kesin bir bilgi değildir. Benim evimin önünde bir ağaç varsa bu benim için ve komşularım için kesin bir bilgidir. Fakat birisi bize ‘’yarın deprem olacak’’ dese, bu bizim için kesin bir bilgi değildir. Bu deprem olacak diyen kişinin sözüne güvenebiliriz yani iman edebiliriz veya güvenemeyebiliriz yani iman edemeyebiliriz..

Hakka suresi 20. Ayet. Ben bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı zannediyordum.

İman; zann etmektir. İman kesin bir bilgi olsaydı fazlalaşması çoğalması sözkonusu olamazdı. (Enfal-2)

Çanakkalede veya kurtuluş savaşında savaşan insanlar sadece şehit olmak veya gazi olmak için mi savaştılar? Kendi vatanlarını kendi özgürlüklerini kendi ailelerinin onurunu şerefini namusunu korumak kurtarmak gibi bir düşünceleri yok muydu? İmanları onları motive edici bir unsur olmuştur fakat onları motive eden başka unsurlar da olmuştur. Şu kahrolası pkk teröristleri çok imanlı oldukları için mi ölüyorlar? Veya dünyanın altını üstüne getiren cengiz hanın askerleri çok mu imanlıydı?

Ölerek ve öldürerek bir şeyleri kazanmak durumunda kalmak çok acı bir şeydir.

Marifet ölmeden ve öldürmeden kazanmaya çalışmaktır. Herkes bunun için çalışmalıdır. Diyelim ki birileri savaşmaya cesaret edemiyor veya savaşmaya güçleri yetmiyor, ve kendilerine ateşi tutacak bir maşa arıyorlar. Bu maşanın maşa olabilmesi için imanının çok ama çok fazlalaşması gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bende senin için öyle düşünüyorum.

Senin düşünme yetin filan yok.Süzme malın önde gidenisin.

Cuma günün bir müslüman için asla tatil günü olmamalı oysa daha çok sosyal sorumluluk alacağı işler çalışmalar yapmalı.

Zulmü sen ve senin gibi sapık sünepeler tarifleyemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin düşünme yetin filan yok.Süzme malın önde gidenisin.

Cuma günün bir müslüman için asla tatil günü olmamalı oysa daha çok sosyal sorumluluk alacağı işler çalışmalar yapmalı.

Zulmü sen ve senin gibi sapık sünepeler tarifleyemez.

peki :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üslup biraz sert oldu.

Ama hani başörtülü kızlarımız bayanlarımız üniversitelerden mahrum ediliyor filan desen buna ZULÜM desen belki sana hak vereceğim.

Ama bu Cuma meselesine kızdım baya :)

Yani Cuma KUTSAL bir dinlence yahut inzivaya çekilen İBADET günü değildir.

Cuma, Hristiyanın Pazarı Yahudinin Cumartesisi(ŞABAT) gibi bir gün de değildir.Toplanıp meclisler kurulan toplumsal olaylarla ilgili kararlar alınan bir TOPLANMA günüdür sadece.

Bu eşleniği müslümanlar kurmamalı oltaya düşmemeliler.Zaten İslam'ın en temel sorunu diğer dinlerde var bizdede olsun takıntısıdır.Bu yüzden bir sürü İSRAİLİYAT menşei ibadetler İslam'a yamanmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...