Jump to content

Kan davasına teşvik! Hatta zorlama!


Recommended Posts

Notamatik kardeşimizin açtığı bu başlık çok önemli aslında.

Üzerinde biraz düşünürseniz, yalnız bu birkaç ayet bile, Kur'an'ın ne kadar ilkel bir kitap olduğunu göstermeye yetiyor.

Buna benzer çok sayıda ayet var.

Hepsinden bir liste oluşturmalı ve foruma iğnelemeliyiz.

İğneli başlık şu olabilir:

İslam dininin kurumlaştırdığı, Kur'an'la günümüze kadar ulaşan çağdışı ilkel gelenekler.

Ya da benzer bir başlık..

İğneli de olursa foruma her girişte karşımıza çıkar ve bize İslam'ın nasıl bir din olduğunu sürekli olarak hatırlatır.

Çağdaş Yaşam ve Çağdışı İslam

diye bir başlık olursa hareket bol olur :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 55
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

öte yandan ayette anlaşıldığı şekilde bir uygulamayı hiç bir islami kaynakta görmedim, uygulandığını duymadım. ya mealde bir sorun var (gerçi tüm meallerde yaklaşık aynı şekilde geçiyor, önceden kontrol etmiştim sanırım bu ayeti) ya da bu ayeti nesh etmişler. tabi eğer nesh edildiyse gene de allahın böyle bir zalimliğe kısa bir süreliğine de olsa olur demesi o allah yerine başka birilerinin konuştuğunun göstergesi sayılabilir.

AKRABALARIN CİNAYETİ

4934 - Sa'lebe İbnu Zehdem el-Yerbû'î radıyallahu anh anlatıyor: "Ensârdan bir grup insan gelip:

"Ey Allah'ın Resûlü! Şunlar Benî sa'lebe İbnu Yerbû'dur. Cahiliye devrinde falan kimseyi öldürdüler!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm sesini yükselterek:

"Bir kimse diğerinin cinayetinden sorumlu olmaz" buyurdular."

Nesai, Kasame 39, (8, 53).

---------------------------------------------------------------------------

4927 - Semüre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim kölesini öldürürse, biz de onu öldürürüz. Kim de kölesinin (burnunu, kulağını keserek) sakatlarsa, biz de onun (burnunu, kulağını keserek) sakatlarız."

Ebu Dâvud, Diyat 7, (4515, 4516, 4517, 4518); Tirmizi, Diyat 18, (1414); Nesai, Kasame 9, (8, 21).

Nesai'nin rivayetinde şu ziyade var: "Kim kölesini iğdiş ederse, biz de onu iğdiş ederiz."

----------------------------------------------------------------------------------

4918 - İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim mü'min bir kimseyi (âmden) öldürürse, katil bu sebeple kısas olunur. Kim bu kısasa mâni olursa Allah'ın lânet ve gadabı onun üzerine olsun. Allah onun ne farz ve ne nâfile hiçbir hayrını kabul etmez."

Rezin tahric etmiştir. Bu manada rivayet Sünenler'in bir kısmında gelmiştir: Ebu Dâvud, Diyât 17, (4539, 4540, 4541); Nesâi, Kasâme 29, (8, 40).

-------------------------------------------------------------------------------------

DELİL OLMADAN ZANİYİ ÖLDÜREN

4936 - Sa'id İbnu'l-Müseyyeb merhum anlatıyor: "Şam ehlinden bir kimse, hanımının yanında bir erkek yakalamıştı. Erkeği de kadını da öldürdü. Muâviye radıyallahu anh, katil hakkında hüküm vermekte zorluk içinde kaldı. Meseleyi Ali İbnu Ebi Talib'e sorması için Ebu Musa radıyallahu anhüma'ya yazdı.

Hz. Ali radıyallahu anh: "Bu benim diyarımda (Irak'ta) vaki olmayan bir hâdisedir, hükmünü bana sizin söylemenizi istiyorum!" dedi.

Ebu Musa radıyallahu anh da:

"Bu hususta sana sormam için bana Muâviye radıyallahu anh yazmıştı" dedi. Hz. Ali radıyallahu anh:

"Ben Ebu'l-Hasan'ım! Eğer katil dört şahid getiremezse ipiyle (maktul tarafa) verilir (kısas yapılır)!" buyurdu."

Muvatta, Akdiye 18, (2, 737).

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayetin nüzul sebebi ile ilgili bunu buldum:

http://www.hilafet.com/dergi/H180-189/H182/10.htm

özetlen, bu ayet bugüne kadar kan davasına okey deniliyor şeklinde hiç anlaşılmamış. müslümanların vicdanı bile buna elvermemiş, uygulamamışlar denilebilir. ya da sahiden de ayeti doğru anlamamış olabiliriz (gerçi bu bizim sorunumuz değil, meramını doğru anlatabilmek zorunda olan kuranı yazan ya da inanca göre gönderen.).

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayetin nüzul sebebi ile ilgili bunu buldum:

http://www.hilafet.com/dergi/H180-189/H182/10.htm

özetlen, bu ayet bugüne kadar kan davasına okey deniliyor şeklinde hiç anlaşılmamış. müslümanların vicdanı bile buna elvermemiş, uygulamamışlar denilebilir. ya da sahiden de ayeti doğru anlamamış olabiliriz (gerçi bu bizim sorunumuz değil, meramını doğru anlatabilmek zorunda olan kuranı yazan ya da inanca göre gönderen.).

Şeriatta,bir başka deyişle, Allah'ın kanununda haksız yere insan öldürmenin cezası ÖLÜM'dür..

Kan davası ise nesilden nesile aktarılabilen cinayet zinciri diyelim.. Fakat haksız yere öldürenin öldürülme kanunu ile kan davasının devamı açısından çok büyük bir darbe vurulmuştur.Cezasının ölüm olduğunu bile bile bir insanı katledebilmek büyük cesaret ister..

Asıl amaç kan davasına teşvik veya zorlama değildir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şeriatta,bir başka deyişle, Allah'ın kanununda haksız yere insan öldürmenin cezası ÖLÜM'dür..

Türk ceza kanununda, sıradan cinayet ile "töre saikiyle insan öldürmek" birbirinden ayrılmıştır ve "töre saikiyle insan öldürmenin cezası "ağırlaştırılmış" müebbet hapistir.

Ve TCK'ın iki ayrı cinayet çeşidini "birbirinden ayrı tuttuğunu" görmek için kör olMaMak yeterlidir. Hatta bunu körler de görebiliyorlar.

Nedir bu "ayrı tutulan" töre saikiyle cinayetler?

1- Aile kararıyla namus cinayeti.

2- Kan davası.

Bunu da görmek için kör olMaMak yeterlidir. Hatta körler bile bunu gayet net görebiliyorlar.

Ancak, hayal dünyasında yaşayanlar, eğer hayalindeki yaşantısına aykırı ise, göz ile görülebilen gerçekleri dahi göremezler. Kör olmasalar dahi.

Örneğin TCK'nın sıradan cinayet ile "töre saikiyle cinayet" ayrımı yapması, bir hakimin veya avukatın hayal dünyasını yerle bir eden bir durum oluştursaydı, TCK'nın yaptığı bu ayrımı görmek istemeyeceklerdi. Başkalarının da görmesini engellemek için, konuları birbiriyle çorba yaparak karmaşa çıkaracaklardı.

İşte bu topicte yapılan aynen budur.

Kör gözlerinizi zorla açacağım. Açmaya direnseniz bile en azından rahatsız olacaksınız.

Bu topikin konusu, "CİNAYET İŞLEYEN KİŞİNİN CEZASININ NE OLDUĞU DEĞİLDİR".

Tekrarlayayım da biraz ızdırap çekin:

Bu topikin konusu, "CİNAYET İŞLEYEN KİŞİNİN CEZASININ NE OLDUĞU DEĞİLDİR".

Ne kadar acı değil mi? Ama acı da olsa katlanacaksınız. Hayal dünyası, gerçek dünyasından önemli olan kişiler bu ızdıraba katlanmak zorundırlar. Katlanın bakalım: Bu topikin konusu, "CİNAYET İŞLEYEN KİŞİNİN CEZASININ NE OLDUĞU DEĞİLDİR".

Cinayet işleyen kişinin cezası ölüm olabilir veya olmayabilir. Cezasını kesen devlet olabilir veya olmayabilir. Hiç birisi bizi ilgilendirmiyor. Çünkü:

Bu topikin konusu, "CİNAYET İŞLEYEN KİŞİNİN CEZASININ NE OLDUĞU DEĞİLDİR".

Ayetler açık ve net. ÜZERLERİNDE YORUM YAPMAK olsa olsa sadece ayetlerin hayal dünyanızı yerle bir etmesinden dolayı olabilir. Çünkü ayetler bir körün bile rahatlıkla görebileceği kadar net.

Ne diyor?

(Kapatın gözlerinizi ayetleri tekrar gösteriyorum!)

Bakara/178:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. HÜRE KARŞI HÜR, KÖLEYE KARŞI KÖLE, KADINA KARŞI KADIN kısas edilir.

Bu ayet, cinayet işleyen katile ne yapılacağından bahsetmiyor. körlerin bile görebileceği şekilde "kan davasından" bahsediyor. Aksi söz konusu olsaydı, "kadına karşı kadın" olmazdı, olamazdı.

Öldüren erkek. Öldürülen kadın. Bu durumda öldüren erkek olduğuna göre, katilin öldürülüp öldürülmemesi meseleyi çözmüyor. Çünkü "kadına kadın" kuralına göre, bir kadının öldürülmesi gerekiyor.

İşte bu sebeple, bu topikin konusu, "CİNAYET İŞLEYEN KİŞİNİN CEZASININ NE OLDUĞU DEĞİLDİR".

Kadın ne demektir biliyor musunuz? İki bacağının arasında, pipi değil, bir delik olan kişi demektir. Erkek ise pipisi olana denir. Kadının ne demek olduğu hakkında daha detaylı bilgi almak veya bir kadın resmi görmek için bu sayfaya bakabilirsiniz: http://tr.wikipedia.org/wiki/Kad%C4%B1n

Gerçi din sizin gözlerinizi, gözle görülen gerçeklere öylesine kör etmiş ki, siz değil dünyada kadın denen bir insan cinsi olmasını, gerekirse dünya denen bir yer olduğunu bile inkar edersiniz ama hiç olmazsa sizlerin ne halde olduğunuzu gerçek dünyada yaşayanlara göstermek için bunları yazdım.

Bir insan için, gözle görüleMEyenler, gözle görülebilenlerden daha önemli ise, o insanın tedavisi imkansızdır.

Saygılar, sevgiler.

tarihinde Notamatik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

benim anlamadığım neden müslümanlar bu ayeti kaale almıyorlar ya da bizim gibi anlamıyorlar?

bir adam birinin karısını öldürse, şeriat gidip de o adamın karısını öldürmüyor. kadını öldüren adamı öldürüyor. hadisler de aynı doğrultuda. bir gariplik yok mu?

var mıdır mesela fıkıh kitaplarında sen benim kölemi öldürdün, kısas olarak ben de senin köleni öldüreceğim tarzı bir uygulama?

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim anlamadığım neden müslümanlar bu ayeti kaale almıyorlar ya da bizim gibi anlamıyorlar?

bir adam birinin karısını öldürse, şeriat gidip de o adamın karısını öldürmüyor. kadını öldüren adamı öldürüyor. hadisler de aynı doğrultuda. bir gariplik yok mu?

var mıdır mesela fıkıh kitaplarında sen benim kölemi öldürdün, kısas olarak ben de senin köleni öldüreceğim tarzı bir uygulama?

swingers yapıyorlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim anlamadığım neden müslümanlar bu ayeti kaale almıyorlar ya da bizim gibi anlamıyorlar?

bir adam birinin karısını öldürse, şeriat gidip de o adamın karısını öldürmüyor. kadını öldüren adamı öldürüyor. hadisler de aynı doğrultuda. bir gariplik yok mu?

var mıdır mesela fıkıh kitaplarında sen benim kölemi öldürdün, kısas olarak ben de senin köleni öldüreceğim tarzı bir uygulama?

senin acından bakalım kocan adamın karısını öldürdü adam senimi gelip öldürsün iyide senin ne sucun var fiili kim işlemişse cezayıda o görür

bunda garıp olan ne haksız yere can kıyan ceza olarak bunu kendi canıyla oder

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bendeniz baştaki yazılarda bahsi geçen ayetlerden birindeki "Haklı bir sebep olmadıkça" ifadesine takıldım.

Acaba o haklı sebepler nelerdir?

Ne yazılıyor ne çiziliyor.

Bu sebepler o zamandan taaa bu zamana herkesçe sular seller gibi biliniyor olmalı.

:)

Kepazelik!

Link to post
Sitelerde Paylaş

senin acından bakalım kocan adamın karısını öldürdü adam senimi gelip öldürsün iyide senin ne sucun var fiili kim işlemişse cezayıda o görür

bunda garıp olan ne haksız yere can kıyan ceza olarak bunu kendi canıyla oder

Aptal herif,

biz de onu diyoruz ya

Makul uygulama cana kıyan adamın öldürülmesi iken ne diye kuranda ""Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. HÜRE KARŞI HÜR, KÖLEYE KARŞI KÖLE, KADINA KARŞI KADIN kısas edilir."" yazıyor?

:)

Gülmeincinirim'in kocası başka bir adamın karısını öldürünce kuranda senin tanrın Gülmeincinirim'in öldürülmesi gerektiğini söylüyor :)

Sen de yukarıda ne yazıyorsun.

Tebrikler.

Kuranı kazayla da olsa reddettin.

:)

tarihinde ateist.bakis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aptal herif,

biz de onu diyoruz ya

Makul uygulama cana kıyan adamın öldürülmesi iken ne diye kuranda ""Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. HÜRE KARŞI HÜR, KÖLEYE KARŞI KÖLE, KADINA KARŞI KADIN kısas edilir."" yazıyor?

:)

Gülmeincinirim'in kocası başka bir adamın karısını öldürünce kuranda senin tanrın Gülmeincinirim'in öldürülmesi gerektiğini söylüyor :)

Sen de yukarıda ne yazıyorsun.

Tebrikler.

Kuranı kazayla da olsa reddettin.

:)

dzeltme nedeni bana aptal dediğin için aptal sensin

KISAS: Sözlükte ayniyle karşılık vermek, herhangi bir hakkı dengiyle takas etmek demektir. "katlâ" kelimesi "katîl"in çoğuludur. "Katîl" de maktûl, öldürülmüş kimse demektir. "öldürülenler hakkında" ifadesindeki "fî" harfi, sebebiyet içindir. Ey iman edenler! zulmedilerek öldürülenler hakkında, yani bunların öldürülmesinden dolayı karşılık olarak katillerine kısas uygulanması üzerinize yazıldı, yazılmış bir kanun oldu, farz kılındı.

Bundan dolayı kasden bir insan öldürmenin asıl gereği kısastır. "el-katlâ" kelimesi çoğul ve başında lâm-ı tarif bulunduğundan, kasden ve haksız yere öldürülenlerin hür, köle, erkek, dişi, müslüman ve müslümanların himayesinde bulunan diğer din mensuplarının hepsini kapsamaktadır. Her birinin katili kim olursa olsun, karşılığında kısas yapılır. Açıklanacağı üzere, kısası düşürme sebebi olan af veya anlaşma olmadıkça bu kısasın uygulanması, bütün iman edenlere farzdır.

Özellikle hür hüre, köle köleye, dişi dişiye, yani bir hür bir hürü, bir köle bir köleyi, bir dişi bir dişiyi öldürdüğü zaman, öldürülen hür karşılığında o katil hür, öldürülen köle karşılığında o katil köle, öldürülen dişi karşılığında o katil dişi, kısaca her öldürülen kimsenin karşılığında kendi katili aynı şekilde öldürülür. Bu öldürme yeterli bir kısas olur. Cahiliye devri âdeti gibi şeref ve kıymet davasıyla katilden başkasının öldürülmesine kalkışılmaz

tarihinde hutame tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Töre cinayetlerini işleyenlerin tamamına yakınının dinci olması ne büyük bir tesadüf değil mi?

Olsun!

Nasılsa şu meşhur HAKLI SEBEPLER OLUR İSE var:

-Şimdi baba bu senin bacının karının başına gelseydi...

Soytarılık!

Link to post
Sitelerde Paylaş

benim anlamadığım neden müslümanlar bu ayeti kaale almıyorlar ya da bizim gibi anlamıyorlar?

Bunun cevabı şudur:

Normal şartlarda, katil, ölenin velisi tarafından öldürülür ve olay kapanır. Fakat bazı durumlarda katil öldürülemiyor. İşte bu ayetler, katilin öldürülemediği durumlar içindir. Katil neden öldürülemez?

1- Kaçar, uzaklara göç eder ve bulunamaz. Veya ölenin velisi o kadar uzaklara katilin peşinden gidecek durumda değildir.

2- Katil, kabilesi tarafından korunur. Kabile içi cinayet ise, ailesi tarafından korunur. Teslim edilmez.

3- Katil, yakalanıp öldürülmeden önce, kendi eceliyle ölür.

4- Katil hapistedir, bu yüzden öldürülemiyordur.

5- Katilin hangi aileden olduğu bellidir ama içlerinden hangisi olduğu belli değildir.

İşte böyle durumlarda, hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın öldürülür ki, ölenden daha değerli bir kişi öldürüldürülüp karşı tarafa misilleme hakkı doğmasın. Yani mesela iki kabile arasında savaş çıkmasın. Tam eşitlik sağlansın.

Ayrıca müslümanların bu ayetleri böyle anlamaması gibi bir durum söz konusu değildir. Mesela bir örnek:

---

Çıkan tartışmanın büyümesi sonrası Ali İtkü av tüfeğiyle Mustafa Okyay'ın ayaklarına ateş etti. Mustafa Okyay, kan kaybından hayatını kaybetti. Ali itkü'nün yakalanarak cezaevine girdiği olaydan sonra Okyay'ın yakınları iddialara göre kan davası başlattı.

Bu olaydan sonra 3 Aralık 2009 da Fatih imrahor mahallesi İstanbul Caddesi Kaymakamlık önü otobüs duraklarında sabah 10.30 sıralarında meydana gelen olayda Ali İtkü'nun ağabeyi Mehmet İtkü, durakta otobüs beklerken arakadan gelen iki kişinin silahlı saldırısına uğradı.

Vücuduna isabet eden kurşunlarla yere yığılan Mehmet İtkü, olay yerinde hayatını kaybetti.

Kaynak: http://www.haberler.com/kan-davasi-cinayeti-2355147-haberi/2355147/

----------

Bu örnekte, katil hapiste olmasından dolayı öldürülemediği için, katilin ağabeyi öldürülmüş ve ayetlere tam uyum sağlanmıştır. Hüre hür, erkeğe erkek öldürülmüştür.

Bunun daha yüzlerce, binlerce örneği var. Fakat ayetlere fazla uyulmayan bir konu var ki, çoğunlukla kadına kadın, köleye köle, hüre hür farkı gözetmiyorlar. Fakat ona bakarsan, farz olmasına rağmen müslümanların çoğunluğu hacca da gitmiyor, namaz da kılmıyor.

Hadislerde örneği var mıdır bilemiyorum. Olsa bile saklanacağına adım gibi eminim. Çünkü hiç bir ilahiyatçı yoğurdum ekşi demez. Ama zaten hadise de gerek yok çünkü ayetlerle bire bir uyumlu, bu gün bile yüzlerce örnek var, aynı örnekler dün niye olmasın?

Bu arada şu ilahiyatçının yazdıkları tam evlere şenlik.

"Baba çocuğu nedeniyle, efendi kölesi nedeniyle kısasa tabi tutulmaz. Baba, çocuğu nedeniyle; efendi de kölesi nedeniyle kısasa tabi tutulmadıklarına ve bu hüküm icmâ ile sabit olduğuna göre; babanın çocuğunu öldürmesi durumunda kısas hakkının heder edilmesi, onun ırzına iftira etmesi durumunda kazf haddini evleviyetle ortadan kaldırır. Kaldı ki kısas, onun sebebiyle kesinleşmiştir. Kısasta ağır basan taraf da kul hakkıdır. Ayrıca efendi de kölesi nedeniyle cezalandırılmaz. Çünkü kölesinin hakkı, kendisinin hakkıdır. Kendi hakkı nedeniyle efendinin cezalandırılması caiz olmaz. Zîra Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyurmuşlar ki: "Baba çocuğu ne­deniyle; efendi de kölesi nedeniyle kısasa tabi tutulmaz."Köle efendisinin mal ve mülkü olduğu için, efendisi üzerinde hak sahibi olamaz."

http://www.haznevi.net/icerikoku.aspx?KID=9830&BID=124

Gördünüz değil mi? Bu iki yüzlüler, sadece "dinlerine kınama yapıldığında" hümanist takılıyorlar. Normal şartlarda her biri kendi ortamında Kuran ve İslam uyumlu. Bakmayın buralara gelip insanlık numaraları yaptıklarına. Baba oğlunu öldürülürse kısasa tabi tutulmazmış. Kölesini öldürürse de öyle. Neden? Çünkü onlar malmış.

Ondan sonra da "Bizden niye iğreniyorsunuz?" derler.

Saygılar, sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayetlerde çok ilginç bir durum var. Daha önce de belirttiğim gibi, katil öldürülemediği durumlarda katilin ailesinden birisinin öldürülmesine teşvik ediyor. Fakat işin tamamı bu değil. Asıl pislik, ister katili öldürmede ister ailesinden birini öldürmede olsun, öldürecek kişinin katilin velisi olması ve daha da beteri, bu kararı ölen kişinin velisinin kendisinin vermesidir. Bu düpedüz cinayete teşviktir.

Neden cinayete teşviktir? Çünkü zanlı, yargılanmadan infaz edilmektedir. Böyle bir durumda, hiç bir günahı olmayan birisi rahatlıkla öldürülebilir.

Katilin öldürülmesi görevinin, ölenin velisine verilmesi vahşiliği bir yana, bu infazın tek bir kişinin insafına bırakılması, üstelik de husumette taraf olan kişiye bırakılması, alenen cinayete azmettirmektir.

Bakınız ne diyor?:

İsrâ/33:

Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın...

Bergüzar demişti ki; "Öldürme işine devlet ve İslam büyükleri karar verir".

Ben de ona demiştim ki; "Ayette böyle bir kural yok?"

Pekiyi ayette olması gerekir mi, gerekmez mi? Olması önemli mi? önemsiz mi? Ayette bunun olması mı mantıklı, olmaması mı?

Şimdi bunu müslümanlara sorsak elbette ki; Putlarında kusur arayamayacakları için" "olması gerekmezdi", derler.

Oysa ki bakın, Yehova putu, Arap'ın putundan daha akıllı:

Tevrat:

Sayım/35:

11: sığınak kentler olarak bazı kentler seçin. Öyle ki, istemeyerek birini öldüren kişi oraya kaçabilsin;

12: öç alacak kişiden kaçıp sığınacak bir yeriniz olsun. Böylece adam öldüren kişi topluluğun önünde yargılanmadan öldürülmesin.

Gördüğünüz gibi, Kitab-ı Cehil, kendisinden yüzlerce yıl öncesinin insanlarının kitabından bile daha cahil, daha vahşi. Tevrat bile "Öyle gidip kafana göre adam öldürmek yok" diyor. "Topluluğun önüğnde yargılanacak" diyor. Hatta başka bab'larında Başkahin ölene kadar onun yanında emanet kalmasını da şart koşuyor. Bunun da sebebi, o süre zarfında suçsuzluğunun ortaya çıkabilme ihtimalidir.(Not: Başkahin kahinlerin içinde en yaşlı olanıdır)

Kuran ne diyor? "Öldürdüyse git sen de öldür" diyor. Yargısız infaz! Hemen o an eline geçir öldür!

Bunun da haricinde, aynı Kuran ayetinde zaten kan davasına gerek kalmadan baştan cinayete teşvik var. Bakınız ne diyor?

İsrâ/33:

Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir..

Yani anlayacağınız, haklı bir sebep varsa dilediğiniz an, dilediğiniz kişiyi öldürebilirsiniz. Kan davasına bile gerek yok. Haklı olup olmadığına kim karar verecek? Yine kendin karar vereceksin. Tevrattaki gibi toplum tarafından yargılanma mecburiyeti getirmemiş.

Kendini haklı mı hissediyorsun? Git öldür. Sadece suçsuz insanları öldürme. Önce suçunu bul, sonra öldür.

Saygılar, sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçekten bu başlıkta gördüklerimi okuyunca şok oldum

islamiyet 1400 yıl önce kan davasını kaldırıyor peygamber veda hutbesinde bunu söylüyor

cahilin biri diyorki kan davasını kabul etmen lazım diyor

bunu kabul edemeyizki biz açıkça yasaklanmış

acaba nereden başlasak diyorum kısas'ın ne olduğunu anlatmaktanmı

kan davasının ne olduğunu anlatmaktanmı

kısas'ı devlet uygular katil; öldürülen şahsın ailesi doğrultusunda ya affedilip diyet verir veya idam edilir

VE OLAY BURADA KAPANIR

Katilin ailesi ortaya çıkıp tekrar kısas isteyemez böyle saçmalık olurmu

bireysel olarak kimse bunu devam ettiremz

bu kısas olayını bireyler yapamaz,bireyin hiç bir şekilde buna hakkı yoktur.

sonra kan davasını mı anlatalım ne demektir diye yok yok

önce kalplerdeki nefreti sökmek lazım

çünkü ben bilmeyene bir şey demiyorum cahilliğini savunana,

cahilliğiyle üste çıkmaya çalışana ibretle bakıyorum

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçekten bu başlıkta gördüklerimi okuyunca şok oldum

islamiyet 1400 yıl önce kan davasını kaldırıyor peygamber veda hutbesinde bunu söylüyor

cahilin biri diyorki kan davasını kabul etmen lazım diyor

bunu kabul edemeyizki biz açıkça yasaklanmış

acaba nereden başlasak diyorum kısas'ın ne olduğunu anlatmaktanmı

kan davasının ne olduğunu anlatmaktanmı

kısas'ı devlet uygular katil; öldürülen şahsın ailesi doğrultusunda ya affedilip diyet verir veya idam edilir

VE OLAY BURADA KAPANIR

Katilin ailesi ortaya çıkıp tekrar kısas isteyemez böyle saçmalık olurmu

bireysel olarak kimse bunu devam ettiremz

bu kısas olayını bireyler yapamaz,bireyin hiç bir şekilde buna hakkı yoktur.

sonra kan davasını mı anlatalım ne demektir diye yok yok

önce kalplerdeki nefreti sökmek lazım

çünkü ben bilmeyene bir şey demiyorum cahilliğini savunana,

cahilliğiyle üste çıkmaya çalışana ibretle bakıyorum

Ben de ibretle bu dansözlüğünü izliyorum.

"Kısası devlet yapacaktır'ı" nereden buldun? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de ibretle bu dansözlüğünü izliyorum.

"Kısası devlet yapacaktır'ı" nereden buldun? :)

Maalesef ayetlerde devlet yapacaktır demiyor

dostum

hiçbiryerinde devlet kelimesi geçmez

ama bunun devlet veya meşru bir hükmete yönelik olduğu bellidir

zaten başından beri böyle uygulanmış

ştaki bugün ortaya çıkan bazı cahillere kadar

yardımcı kitaplardada böyle yazar dostum yani fıkıh kitaplarında

yoksa maazallah herkes kendi işini kendi görse

o onu vurur bu bunu vurur altından kalkamayız dostum o abimi vurmuştu bende onu vurdum der toplum anarşi toplumuna dönüşür.

beni gülerek izlediğini söylütorsun

islamiyette hiçbir zaman olmamış birşeyi cahilliğinizle,bilgisizliğinizle,nefretinizle onun içinde gibi göstererek

bunu en çok siz hakediyorsunuz

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maalesef ayetlerde devlet yapacaktır demiyor

dostum

hiçbiryerinde devlet kelimesi geçmez

ama bunun devlet veya meşru bir hükmete yönelik olduğu bellidir

zaten başından beri böyle uygulanmış

ştaki bugün ortaya çıkan bazı cahillere kadar

yardımcı kitaplardada böyle yazar dostum yani fıkıh kitaplarında

yoksa maazallah herkes kendi işini kendi görse

o onu vurur bu bunu vurur altından kalkamayız dostum o abimi vurmuştu bende onu vurdum der toplum anarşi toplumuna dönüşür.

beni gülerek izlediğini söylütorsun

islamiyette hiçbir zaman olmamış birşeyi cahilliğinizle,bilgisizliğinizle,nefretinizle onun içinde gibi göstererek

bunu en çok siz hakediyorsunuz

Mazerete bakın siz...

Hadi diyelim bu ceza devlete bırakıldı....

Devlet Kur'an'a göre bu cezayı nasıl yerine getirecek?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mazerete bakın siz...

Hadi diyelim bu ceza devlete bırakıldı....

Devlet Kur'an'a göre bu cezayı nasıl yerine getirecek?

Şuanda haklı ile haksız nasıl ayırt ediliyorsa, o zamanda edilir siz korkmayın. Fakat ceza müebbet hapis değil,Ölüm olur..Ve eğer şeriat olsaydı, iddia ediyorum, cinayetler 1000den 1 e düşecekti.Sonunun ölüm olduğunu bile bile "namus" cinayeti bile olsa,kolay kolay,işleyemezlerdi.Tek tük çıkardı ama şu anda tavan olmuş oranlar,yerin dibinde olurdu....

Selam ve dua ile..

tarihinde kalpteiman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kurandaki cezaların çok adil, çok mükemmel, çok caydırıcı ve çağa uygun olduğunu iddia eden saflar için yazıyorum:

- O cezalarda acaba suçun cezasının tek seferlik ödeme ile ödendiğini farketmiyor musunuz?

Suçun cezasının tek seferlik işlemlerle ödendiği sistemler mükemmeliği değil devlet ve otoritenin olmadığını gösterir. :)

Çünkü insanların aklı daha henüz hapis kavramını keşfetmemiştir.

Yahu hiç mi sürekliliği olan bir ceza ödetme sistemi olmaz o 700-800 sayfalık kitapta?

As kes taşla kırbaçla öldür :) Mükemmel bir adalet sistemi

tarihinde ateist.bakis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...