Jump to content

BİLİNCİN KÖKENİ NEDİR ?


Recommended Posts

Bu ileti evrime inanan bir ateiste yakışmıyor.

1-Bizim yalnız bazı hayvanlarla ortak kökenimiz yok. Bakterilerden itibaren, bütün canlılarla var.

İstanbul'un çay bahçelerini süsleyen, gölgelendiren ulu çınar ağaçları ile de var, solucanlarla da var.

2-İnsanı insan yapan tek bir nitelik var. Tek bir nitelik.

Akıl..

Onun dışında insanın hiçbir ayrıcalığı ve özelliği yok.

Daha da ötesi, onun dışında insan zayıf ve nahif bir hayvan...

Sen kendin uydur uydur yaz.. Kendine göre bir takım biyolojik yasalar bul..

İnsanı halife yap...

Değişen birşey olmayacak.

İnsan yine de akıllı ama zayıf ve nahif bir hayvan olarak kalacak..

Bu gerçeği değiştiremezsin.

Biyoloji ve fizik yasaları ise, ayrı bir konu zaten. Onların da kendi başlıkları var.

Onları orada tartışabilirsin.

Burada bilinçten bahsediyoruz.

İnsan denen hayvana bilinç köken aldığı hayvanlardan miras kalmıştır.

Bunu senin değiştirme gücün yok...

Bunu kimsenin değiştirmeye gücü yetmez.

Müslümanların Allahının gücü bile buna yetmez..

Sen kim oluyorsun...

Sevgili Hacı.

Bu yanıtın, alıntı yaptığın iletime yanıt değil.

Aynı mantık hatasını ısrarla sürdürüyorsun.

Öncelikle, iletimin ateiste yakışmayan tarafı nedir?

1-Bu cümlen boş ve amaçsız bir yaklaşım.

Bir adım sonrası bütün canlılar cansız maddelerden köken alır.

Eee ne olmuş. Ne sonuca vardık.

Cansız madde yoktur her madde canlıdır. Sonucunu mu çıkarmaya çalışıyorsun.

Yine bir adım ileri giderek, bilinçsiz madde yoktur. Her madde bilinçlidir. demek mi istiyorsun.

2-Evet; insana özgü tek nitelik akıl ve bilinçtir. Peki bu özelliği senden çıkarıp alırsak geriye ne kalır. ottan, bakteriden, virüsten ibaret, bir hayvan olduğunun bile farkında olmayan zayıf ve naif bir hayvan.

İnsanı insan yapan müslümanın allahı değildir. insana akıl ve bilinci müslümanın allahı vermemiştir. Ki geri alsın.

Sen müslümanın insanı halife yapmasına karşı çıkayım derken, insanın aklına ve bilincine, aklının ve bilincinin önemine karşı çıktığının farkında bile değilsin.

Sen bırak bitkiyi, bakteriyi, akıl ve bilinci kendinde ara.

İnsan, akıl ve bilince kavuştuktan sonra insan olmaya başlamıştır.

Akıl ve bilincin kökenine iniyorum derken, Bitkiye, bakteriye, atoma elemente, kuarklara leptonlara vs. kadar gidersen, elinde zıkkımın kökü kalır.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 268
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili Hacı.

Bu yanıtın, alıntı yaptığın iletime yanıt değil.

Aynı mantık hatasını ısrarla sürdürüyorsun.

Öncelikle, iletimin ateiste yakışmayan tarafı nedir?

1-Bu cümlen boş ve amaçsız bir yaklaşım.

Bir adım sonrası bütün canlılar cansız maddelerden köken alır.

Eee ne olmuş. Ne sonuca vardık.

Cansız madde yoktur her madde canlıdır. Sonucunu mu çıkarmaya çalışıyorsun.

Yine bir adım ileri giderek, bilinçsiz madde yoktur. Her madde bilinçlidir. demek mi istiyorsun.

2-Evet; insana özgü tek nitelik akıl ve bilinçtir. Peki bu özelliği senden çıkarıp alırsak geriye ne kalır. ottan, bakteriden, virüsten ibaret, bir hayvan olduğunun bile farkında olmayan zayıf ve naif bir hayvan.

İnsanı insan yapan müslümanın allahı değildir. insana akıl ve bilinci müslümanın allahı vermemiştir. Ki geri alsın.

Sen müslümanın insanı halife yapmasına karşı çıkayım derken, insanın aklına ve bilincine, aklının ve bilincinin önemine karşı çıktığının farkında bile değilsin.

Sen bırak bitkiyi, bakteriyi, akıl ve bilinci kendinde ara.

İnsan, akıl ve bilince kavuştuktan sonra insan olmaya başlamıştır.

Akıl ve bilincin kökenine iniyorum derken, Bitkiye, bakteriye, atoma elemente, kuarklara leptonlara vs. kadar gidersen, elinde zıkkımın kökü kalır.

Sevgiler.

Alıntı yaptığım ileti şu:

drekinci, on 31 May 2011 - 05:27 PM, said:

İnsan, hayvan karşılaştırmalarını da başka başlıklarda yeterince tartışmıştık. Bazı hayvanlar ile ortak kökenlerimiz olabilir. Bazı hayvanlar ile organlarımızın çalışmaları benzer olabilir. Bu ve bunun gibi benzerliklerden hareketle insanları da hayvanlar alemi kategorisine sokabilirsiniz. Ama asıl önemli olan, bizde olup diğer canlılarda olmayan özelliklerimizdir. Bizi insan yapan özelliklerimizi ortaya koymaktır. Ben insan olduğum için, her zaman bu insani özellikleri dikkate alırım. Canlıları kategorize eden insanlardır. Kendimizi insan olarak kategorize etmişiz zaten. Hayvan olduğumuzu sürekli tekrarlamaktaki amacınız nedir? Hayvanlık insan olmaktan daha üstün bir statü müdür?

Canlı cansız kategorizasyonunda da aynı durum vardır. Canlılar cansız maddelerden oluşuyor diye, canlılarda olup, cansızlarda olmayan özellik veya yasa yoktur diyemeyiz. Canlının ne olduğunu tanımlayıp kategorize ettikten sonra. Artık canlı ile cansızı ayırt etmeye başlarız. Yalnız canlılara özgü pek çok yasa ortaya konulabilir. Bu yasaların kökeni fizik ve kimya yasalarına dayanmış olabilir. Her maddenin fizik ve kimyasal özellikleri vardır. Ama her madde canlı değildir. Canlı diyebilmemiz için canlı tanımına uygun birtakım özelliklerinin olması gerekir. Bir kez bu tanıma uygun ayrımı yaptıktan sonra, tüm canlılarda olan ortak özellikler canlıların yasalarını oluşturur. Bunlara da biyolojik yasalar diyebiliriz.

Sevgiler.

Anlamadın demek ki....Açıklayım o zaman.

Yalnız bazı hayvanlarla ortak kökenimizin olduğunu biraz da tahmin ederek yazdığın için seni eleştiriyorum.

Bu bir doktora yakışmayan muğlaklık.. Kesinsizlik. Şüphecilik. Sen belki öyledir belki değildir şeklinde bir uslup izlemişsin.

Bir doktor olarak kesin olmalısın. Şüpheye yer vermemelisin. Çünkü bu konu en ufak bir kuşkuya yer vermeyecek kadar kesin.

Sen öyle görmüyorsun ama.

Bir doktor olarak bilmelisin ki insan insülin geni bakteride insan insülini şifreliyor.

Bu gözlem bizim bakterilerden geldiğimizin en kesin kanıtı. Bakterinin direkt torunu değiliz tabii.

Ama aradaki türlerin hepsi ile akrabayız.

Hayvan olduğumuzu sürekli tekrarlamam hata tabii.

Hayvan olduğumuzu her zaman açıkça belirtmeliyim. Arada bir değil.

Sen de hayvansın, ben de hayvanım.

Aramızdaki fark: Sen hayvanlığından utanıyorsun.

Ben iftihar ediyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Hacı.

Bu yanıtın, alıntı yaptığın iletime yanıt değil.

Aynı mantık hatasını ısrarla sürdürüyorsun.

Öncelikle, iletimin ateiste yakışmayan tarafı nedir?

1-Bu cümlen boş ve amaçsız bir yaklaşım.

Bir adım sonrası bütün canlılar cansız maddelerden köken alır.

Eee ne olmuş. Ne sonuca vardık.

Cansız madde yoktur her madde canlıdır. Sonucunu mu çıkarmaya çalışıyorsun.

Yine bir adım ileri giderek, bilinçsiz madde yoktur. Her madde bilinçlidir. demek mi istiyorsun.

2-Evet; insana özgü tek nitelik akıl ve bilinçtir. Peki bu özelliği senden çıkarıp alırsak geriye ne kalır. ottan, bakteriden, virüsten ibaret, bir hayvan olduğunun bile farkında olmayan zayıf ve naif bir hayvan.

İnsanı insan yapan müslümanın allahı değildir. insana akıl ve bilinci müslümanın allahı vermemiştir. Ki geri alsın.

Sen müslümanın insanı halife yapmasına karşı çıkayım derken, insanın aklına ve bilincine, aklının ve bilincinin önemine karşı çıktığının farkında bile değilsin.

Sen bırak bitkiyi, bakteriyi, akıl ve bilinci kendinde ara.

İnsan, akıl ve bilince kavuştuktan sonra insan olmaya başlamıştır.

Akıl ve bilincin kökenine iniyorum derken, Bitkiye, bakteriye, atoma elemente, kuarklara leptonlara vs. kadar gidersen, elinde zıkkımın kökü kalır.

Sevgiler.

Canlıların cansız maddeden köken alması, son yüzyıl içinde anlaşılan, son derece önemli bir bilgidir.

Ne olmuş yani diyerek es geçilecek bir bilgi değildir. Küçümsenecek, önemsenmeyecek bir bilgi değildir.

Çıkardığımı sandığın sonuç da çok ilginç. Canlılarla cansızlar arasında madde bakımından fark olmayınca sana herşey canlı görünüyor.

Sen aslında alay ediyorsun ama bu senin kabul edemeyeceğin bir gerçek. Sen insanın bir hayvan türü olduğunu bile çok zor kabul ederken, madde kökenli olmasından açıkça nefret ediyorsun.

Cansız maddelerden oluşmak senin ağırına gidiyor. Kabul edemiyorsun.

Bu kavrama alış sevgili Drekinci. Çünkü herşeyinle yalnız bir maddesin. Başka hiçbir şey değilsin.

Bizim bakteriler, bitkilerle olan akrabalığımızı kabul ettikten sonra, atom kökenli olduğumuzu da kabul etmek zorunda kalman senin için bir zul..

Ama bir gerçek.. Acı bir gerçek senin açından..

Hoş bir gerçek benim açımdan.

Canlı, cansız bir madde ve bir hayvan türü olmam, atomlarımın yıldızların ortasındaki fırınlarda sentez edilmiş olması, senin için ne kadar büyük bir zulse benim için o kadar büyük bir mutluluk kaynağı..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlıların yalnız cansız maddelerden oluşmuş olması, yalnız canlılara özgün, fizik ve kimya yasaları ile açıklanamayan yasaların olmaması ile mükemmel bir şekilde bağdaşır.

Yani biyolojik yasalar aslında fizik ve kimya yasalarıdır.

Bunu kabul etmemek ilahi bir güce inanmakla özdeştir.

Canlılarda büyü yoktur. Sihir yoktur. Farklı yasalara boyun eğmek yoktur.

Canlılar aynı fiziksel ve kimyasal etmenlere, cansız maddeler gibi tepki gösterirler.

Bazı atomların birbirlerini tanımaları için fiziksel ve kimyasal mekanizmalar vardır.

Dış orbitaldeki elektrolar arasında olan sürekli ilişkiler atom ve moleküllerin birbirlerini tanıması ile sonlanabilir.

Siz ister ona tanıma deyin.. Farkında olma deyin. Tepkileşme deyin. Bilinç deyin. Bilme deyin..

Ne derseniz deyin...

Bilinç atom ve moleküllerin birbirlerini tanımalarının ürünüdür.

Atom ve moleküller birbirlerini tanımasalardı, ne canlılar ortaya çıkardı ne de onlarda bilinç...

Link to post
Sitelerde Paylaş

drekinci,

insan bilincinin içeriğinde nöronlar ve genlerin haricinde başka ne var? bilincimiz bunların sentezinden ortaya çıkıyor.

hidrojen ve oksijenden suyun, su ve topraktan organizmanın, organizmadaki hücrelerden de bilincin ortaya çıkması aynı fenomenden kaynaklanıyor. hepsi de aynı derecede ilginç ve tuhaf.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben ne herşeyimle madde olmaktan, ne de herşeyimle hayvan olmaktan gocunmam.

Farkına varmadığınız şey, insan oluşumuz bunların üzerine inşa edilmiş bir başka şeydir.

Bizler ne yüz küsür element ile, ne de milyonlarca canlı ile eşdeğer değiliz.

İnsan oluşumuz, farkı ve farkları fark ediyor oluşumuzda ve farkı ve farkları algılayacak bir yapıda bulunuyor oluşumuzdadır.

Bu yapıyı, daha alt düzeylere indirgemek ile, daha alt düzey yapılar ile eş tutmakla matah bir şey yapmıyorsunuz.

Evrimsel trentde her basamak farklı yapıları ortaya çıkarmış ise bu yapıları kendi konsepti içinde değerlendirmek gerek. Bilinç belli bir basamakta ortaya çıkmış ise, bunu atomların, moleküllerin fiziksel ve kimyasal özelliklerine indirgemek ciddi ve önemli bir yanlış yaklaşımdır. Böyle bir yaklaşım ile hiçbir olguyu ele alıp inceleyemeyiz. Bu yaklaşımın allahın hikmeti yaklaşımından farkı yoktur. Herşey maddeden oluşmuştur, herşey maddeden müşetekkildir. demek ne kadar boş, ne kadar içeriksiz bir yaklaşım olduğunu farkedemiyor musunuz?

Bilinç olsun, akıl olsun, insan olsun, madde olsun, canlı olsun, cansız olsun, vs farkı farkedin.

Farkı farketmezseniz, havanda su döversiniz. Boş konuşmuş olursunuz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

belki yıldızların da bilinci vardır....

bizim bilemediğimiz bir şekilde ortaya çıkmışbir bilince sahiptirler....

beliki ağaçların da bilinçleri vardır....

belki galaksilerin ve hepsibden öte evrenin de kendine ait bir bilinci vardır....

He vallah sevgili kireç, sen bunları hacı ya anlat.

Tam da bu noktada hacı ile paralel düşünüyorsunuz.

Hacı da tutmuş bizlere, ateist müslüman diyor.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben ne herşeyimle madde olmaktan, ne de herşeyimle hayvan olmaktan gocunmam.

Farkına varmadığınız şey, insan oluşumuz bunların üzerine inşa edilmiş bir başka şeydir.

Bizler ne yüz küsür element ile, ne de milyonlarca canlı ile eşdeğer değiliz.

İnsan oluşumuz, farkı ve farkları fark ediyor oluşumuzda ve farkı ve farkları algılayacak bir yapıda bulunuyor oluşumuzdadır.

Bu yapıyı, daha alt düzeylere indirgemek ile, daha alt düzey yapılar ile eş tutmakla matah bir şey yapmıyorsunuz.

Evrimsel trentde her basamak farklı yapıları ortaya çıkarmış ise bu yapıları kendi konsepti içinde değerlendirmek gerek. Bilinç belli bir basamakta ortaya çıkmış ise, bunu atomların, moleküllerin fiziksel ve kimyasal özelliklerine indirgemek ciddi ve önemli bir yanlış yaklaşımdır. Böyle bir yaklaşım ile hiçbir olguyu ele alıp inceleyemeyiz. Bu yaklaşımın allahın hikmeti yaklaşımından farkı yoktur. Herşey maddeden oluşmuştur, herşey maddeden müşetekkildir. demek ne kadar boş, ne kadar içeriksiz bir yaklaşım olduğunu farkedemiyor musunuz?

Bilinç olsun, akıl olsun, insan olsun, madde olsun, canlı olsun, cansız olsun, vs farkı farkedin.

Farkı farketmezseniz, havanda su döversiniz. Boş konuşmuş olursunuz.

Sevgiler.

Herşey yalnız maddeden ibaretken, sen hala insan olmanın bir canlı olmaktan, canlı olmanın cansız olmaktan farklı olduğuna değiniyorsun.

Tartışılan konunun dışına çıkıyorsun.

Tartışma konusunu hala anlamıyorsun.

Biz bilincin atom ve moleküllerin birbirlerini tanımalarından evrilmiştir diyoruz.

Aradaki farkı da çok iyi biliyoruz.

Arada fark yok falan mı diyoruz?

Tartışılan konu aradaki fark değil.

O farkın nasıl ortaya çıktığı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

belki yıldızların da bilinci vardır....

bizim bilemediğimiz bir şekilde ortaya çıkmışbir bilince sahiptirler....

beliki ağaçların da bilinçleri vardır....

belki galaksilerin ve hepsibden öte evrenin de kendine ait bir bilinci vardır....

Yıldızların ve galaksilerin ortaya çıkması ile canlıların ortaya çıkması arasında ilginç bir paralellik var.

Kendiliğinden örgütlenme ile her ikisini de açıklamak mümkün.

Madde basamak basamak kendi kendine örgütlenerek, molekküleri, supramoleküler yapıları, canlı ve cansız varlıkları, yıldız ve galaksileri ve galaksi kümelerini oluşturmaktadır.

Maddenin örgütlenmesinde ilahi bir güç yoktur.

Bu konuda bu forumda açılan başlığa bakabilirsiniz.

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=44855

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz bilincin atom ve moleküllerin birbirlerini tanımalarından evrilmiştir diyoruz.

Tartışılan konu aradaki fark değil.

O farkın nasıl ortaya çıktığı...

He vallah sevgili hacı.

Atom ve moleküller birbirlerini gözlerinden tanıyor.

Ehhh gözlerinden tanıyınca evrim ortaya çıkıyor.

Demek ki neymiş?

Atom ve moleküllerin birbirlerini tanımasaymış, hiçbir bok ortaya çıkmazmış.

Yaşasın atom ve moleküllerin birbirlerini tanıması!

Herşeyi bu tanımaya borçluyuz.!

Bu tanıma olgusu allahın atom ve moleküllere bahşettiği bir nimet.

Üstelik bu tanıma olgusu, yalnız dünya ortamında gerçekleşiyor. Evrensel olsa, evrenin her yerinde geçerli olurdu. Her yerden pıtrak gibi bilinç ve akıl fışkırması gerekirdi. Ehhh hacının söylediğini göre; atom ve moleküller bile bilinç ve akla sahip ise, zaten heryerden bilinç ve akıl fırşırmış demektir.

Bravo hacı ya! evrenin, maddenin ve dahi bilincin sırrını çözmüş.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

He vallah sevgili hacı.

Atom ve moleküller birbirlerini gözlerinden tanıyor.

Ehhh gözlerinden tanıyınca evrim ortaya çıkıyor.

Demek ki neymiş?

Atom ve moleküllerin birbirlerini tanımasaymış, hiçbir bok ortaya çıkmazmış.

Yaşasın atom ve moleküllerin birbirlerini tanıması!

Herşeyi bu tanımaya borçluyuz.!

Bu tanıma olgusu allahın atom ve moleküllere bahşettiği bir nimet.

Üstelik bu tanıma olgusu, yalnız dünya ortamında gerçekleşiyor. Evrensel olsa, evrenin her yerinde geçerli olurdu. Her yerden pıtrak gibi bilinç ve akıl fışkırması gerekirdi. Ehhh hacının söylediğini göre; atom ve moleküller bile bilinç ve akla sahip ise, zaten heryerden bilinç ve akıl fırşırmış demektir.

Bravo hacı ya! evrenin, maddenin ve dahi bilincin sırrını çözmüş.

Sevgiler.

Ben bu konuda düşündüklerimi yazıyorum.

Sen de yaz...

Belki daha olumlu bir tartışma yaparız.

Şu anda çekişiyoruz. Çeken de sensin..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu konuda düşündüklerimi yazıyorum.

Sen de yaz...

Belki daha olumlu bir tartışma yaparız.

Şu anda çekişiyoruz. Çeken de sensin..

Evet sen düşündüklerini yazıyorsun.

Benim yazdıklarım, düşünce değil çekişme.

Ben seni çekiştiriyorum.

Çekiştirirken söylediklerimden bir düşünce çıkmıyor???

İşkembeden çekiştiriyorum.

Başlık açılmış;

Bilincin kökeni...

Sen bu kökeni atom ve moleküllerin birbirini tanımasına kadar götürüyorsun.

Farz edelim ki bu yaklaşımın doğru.

Atom ve moleküllerin birbirini tanımasından, şu anda mevcut bütün oluşumlar nasibini almışsa. Her oluşum Atom ve moleküllerin birbirini tanımasından ortaya çıkmış ise, atom ve moleküllerin birbirini tanımasınsan kaçış yok! kurtuluş yoksa! Çok matah bir buluş yaptığını mı zannediyorsun.

Geç bunları.

Bütün balıklar suda yaşamak zorundaysa.

"Bütün balıklar suda yaşar" gibi bir sonuca ulaşmak matah bir şey değil.

Balıkların bilinçlisi var bilinçsizi var.

Bilinçlisi hangi aşamadan sonra bilinçli olmuş ise, işte bunu ortaya çıkarmaktır asıl mesele.

İspermeçet balinası mevcut bütün balıklardan en akıllı ve en bilinçlisi, o halde araştırma ve tartışma konusu ispermeçet balinası olmalı, işi planktonlara kadar götürürsen elde ne bilinç kalır ne de bilincin kökeni.

İşte senin anlamadığın, işi yokuşa sürdüğün taraf burası.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben buluş yaptığımı söylüyor muyum?

Sen benim buluş yaptığımı düşündüğümü düşünüyorsun.

Ben hiç de öyle düşünmüyorum.

Ben sadece yaptığım bir gözlemden bahsediyorum.

Katılırsın veya katılmazsın.

Katılmazsan kendi görüşlerini yazarsın. Olur biter.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Drekinci,

Hacı'nın algısı bozuldu.

Bunu ona hakaret amaçlı demiyorum.

Panteizm ile ilgili başlıkta yazışırken farkettim.

Hacı bilinci genelliyor.

Tekilleştiriyor.

Vahdeti vücut yapıyor.

Yoksa hangi aklı başında ateist panteizm'e estetik ateizm der ki?

tarihinde Ateist Bakis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Drekinci,

Hacı'nın algısı bozuldu.

Bunu ona hakaret amaçlı demiyorum.

Panteizm ile ilgili başlıkta yazışırken farkettim.

Hacı bilinci genelliyor.

Tekilleştiriyor.

Vahdeti vücut yapıyor.

Yoksa hangi aklı başında ateist panteizm'e estetik ateizm der ki?

Tartışılan konunun dışına çıkıyorsun Ateist Bakış.

Bir sorunun varsa ilgili başlık altında cevap verirsin.

Burası yeri değil.

Bu iletini ve ona verilecek cevapları sileceğim.

Bu şekilde bilim forumunun düzenini bozmaya kimsenin hakkı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tartışılan konunun dışına çıkıyorsun Ateist Bakış.

Bir sorunun varsa ilgili başlık altında cevap verirsin.

Burası yeri değil.

Bu iletini ve ona verilecek cevapları sileceğim.

Bu şekilde bilim forumunun düzenini bozmaya kimsenin hakkı yok.

Burası yeri Hacı,

Sen bilinci genelliyorsun.

Bilinç ataması yapıyorsun.

Atoma ona buna.

Bilincin kökeni nedir başlığında konunun gidebileceği noktalardan biri de bu.

Senin bilince nasıl baktığın ve bilinçten ne anladığın konuyla doğrudan alakalı.

Sileceğim falan çocuklaşıyorsun iyice.

Sapık sapık bilinç tanımları sokuyorsun ortaya.

tarihinde Ateist Bakis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burası yeri Hacı,

Sen bilinci genelliyorsun.

Bilinç ataması yapıyorsun.

Atoma ona buna.

Bilincin kökeni nedir başlığında konunun gidebileceği noktalardan biri de bu.

Senin bilince nasıl baktığın ve bilinçten ne anladığın konuyla doğrudan alakalı.

Sileceğim falan çocuklaşıyorsun iyice.

Sapık sapık bilinç tanımları sokuyorsun ortaya.

Birçok kereler uyarıldın.

Birçok kereler engellendin.

Ama onlardan ders almadın.

Burası senin egonu tatmin ettiğin bir yer değil.

Kişilerle uğraşmamasını öğrenemedin.

Senin forumla ilişkini süresiz kesmekten başka çaremiz kalmadı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

atomlarda da atomik düzyede bir bilinç olabilir...

hatta elektron nötron ve diğer kuraklarda da...

mesela elektron neden protonu çekiyor ve elektronu itiyor....

kütle neden kütleye karşı bir çekim güçü oluşturuyor...

artı artıyı iter eksiyi çeker de bu neden oluyor....

en küçük parçanın dahi belli bir özelliği var çektiği ittiği şeyler var hızı var titreşimi var....

bu özellikleri gösterebilmek için belli bir bilince sahip olmaları gerekir....

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilinç: farkındalıktır. etrafında olan şeyleri fark edip - hissedip - tepki görüp (artık nasıl demek istiyorsanız) sonucunda zorunlu olarak, siz ister fark edin, ister etmeyin bir tepki vermesidir. kuarklardan insanlara(eğer en büyük zekanın insanda olduğu gibi bir düşünceniz varsa) her yerde bu böyle.

düşünme: geçmiş ve geleceğe dair akıl yürütmedir. şu anki bilgilerimizle bu olgu-olay için özelleşmiş bir yapıya gerek olduğunu söyleriz. eğer organikse insan beyni, ispermeçet beyni, karınca beyni, değilse (anorganik) bilgisayar işlemcisi-sabit diskidir. midir? bu tamamen dar bir bakış açısıdır. bakterilerin çevredeki kimyasalları algılayıp davranışlarını değiştirdikleri, yeni girdiği ortamlarda eski ortamı 'hatırlayıp' ortam yeniden kendisini zorlayana kadar bu değişik davranışı sürdürdüğü (hatırladığı) kanıtlanmıştır. nasıl ki bilgisayar işlemcisi-sabit diski ile hayvan beyni arasında yapısal bir benzerlik yoksa, ama ilerde bilgisayar beyni de tamamen özgün düşünme yapısı gerçekleştirip bugünkü insanların zihin yapısını geçecekse (şu anda da düşünme yetileri var ama çok düşük ve sınırlı), organik olan ama yapısal olarak insan beynine benzemeyen zihin yapıları mevcuttur (toprak solucanı böyledir).

bu tartışmada şurası çok rahatsız edicidir ki; insan zihinsel aktiviteleriyle, diğer hayvanlardan üstündür. nasıl yani? diğer hayvanların bilinçleri, düşünme yetileri hakkında ne biliyorsunuz ki? bir varlık çevresiyle ne kadar uyumsuzsa, hayatta kalmak için zekasına o kadar sığınmak zorundadır. insanlar da yağmur ormanlarından çıkıp daha soğuk, kurak ve besinsiz yerlere gittikçe (yeterli kapasiteye ulaşan beynimiz ile evrimleşen ellerimiz ve ayaklarımız sağolsun) uzuvlarının yardımıyla bir şekilde ürettikleri (çekiç) - öğrendikleri (ateş) bilgileri sonraki nesle aktarmış ve bugünkü durumumuza gelmişizdir. ama bunu diğer tüm hayvanlardan daha büyük düşünme kapasitesine borçlu olduğumuzdan yapmamışızdır. söz gelimi, herhangi bir ispermeçet balinasını (hayvan ünlü oldu:)) doğumundan itibaren tüm duyu organlarını kapsayacak şekilde insan olarak yaşayacağı bir benzetime sokarsak, einstein'ın iki katı düşünme yeteneğinde olmayacağını söyleyemezsin. herhangi bir filin beyninde, ortalama bir insanın ulaşamayacağı kadar çok kıvrım ve sinir hücresi - bağlantısı vardır. bu hayvanın benzer bir benzetim makinesiyle bizden daha zeki olamayacağını söylemek bence... saçmadır.

bilinç olgusuyla düşünme olgusunu birbirine karıştırmayalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...