Jump to content

VE TANRI GEMİYİ YARATTI


Recommended Posts

Diyanet Meali - el-BAKARA : 164. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemiler de, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır.

Diyanet Meali - İBRÂHİM : 32. (O öyle lütufkâr) Allah'tır ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkardı; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemiler i emrinize verdi; nehirleri de sizin (yararlanmanız) için akıttı.

Diyanet Meali - en-NAHL : 14. İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O'dur. Gemiler in denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.

Diyanet Meali - el-İSRÂ : 66. (Kullarım!) Rabbiniz, lütfuna nâil olmanız için denizde gemiler i sizin için yüzdürendir. Doğrusu O, sizin için çok merhametlidir.

Diyanet Meali - el-HACC : 65. Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemiler i sizin hizmetinize verdi. Göğü de, kendi izni olmadıkça yer üzerine düşmekten korur. Çünkü Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.

Diyanet Meali - el-MÜ'MİNÛN : 22. Onların üzerinde ve gemiler de taşınırsınız.

Diyanet Meali - er-RÛM : 46. Size rahmetinden tattırsın, emriyle gemiler yüzsün, fazlından (nasibinizi) arayasınız ve şükredesiniz diye (hayat ve bereket) müjdecileri olarak rüzgârları göndermesi de Allah'ın (varlık ve kudretinin) delillerindendir.

Diyanet Meali - LOKMAN SURESI : 31. Size varlığının delillerini göstermesi için, Allah'ın lütfuyla gemiler in denizde yüzdüğünü görmedin mi? Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

Diyanet Meali - FÂTIR : 12. İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemiler in, denizi yarıp gittiğini görürsün.

Diyanet Meali - el-MÜ'MİN : 80. Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız. Onların ve gemiler in üstünde taşınırsınız.

Diyanet Meali - ez-ZUHRUF : 12. Bütün çiftleri O yaratmıştır. Ve size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar vâr etti.

Diyanet Meali - el-CÂSİYE : 12. Allah o (yüce) varlıktır ki, emri gereğince içinde gemiler in yüzmesi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için ve de şükredesiniz diye denizi size hazır hale getirmiştir.

Diyanet Meali - er-RAHMÂN : 24. Denizde yüce dağlar gibi yükselen gemiler de O'nundur.

Ben kuranda Allahın yaratıklarının sadece canlı ve cansız varlıklar olduğunu zannederdim .

Ama görüldüğü gibi mamul maddeleri de Allah yaratmış .

Böylece Müslümanların bir argümanları daha gitmiş oluyor.

Ne diyorlardı hatırlayalım;

Her şeyin bir yapıcısı var diyerek basit bir sandalyeyi dahi bir usta yapmışsa usta yı kim yapmıştır deyip her şeyi zincirleme olarak Allaha dayandırıyorlardı

Demekki tüm mamul maddeleri yapanlar da bir şey yaratmış olmuyorlar mı?

Yani şunu demek istiyorum mamul maddelerde bir yaratıkmıdır?Eğer yaratık denirse insanların da yarGEgeatıcı olduğunu kabul etmek gerekir veya hayır yaratık değil denirse o zamanda Kuranın allahı yalan söylemiş demektir.

Her halukarda burada bir paradoks mevcuttur .

Demogoji yapmadan cevap verirseniz memnun olurum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zamanın o coğrafyanın insanı için gemi demek ki olağanüstü birşey demek ki suyun kaldırma kuvveti henüz oralara uğramamış.

Ancak "Tanrı" fikri açısından çok fazla sakat bir durum yok.Çünkü insanoğlunun o çağda bu kadar hayranlıkla baktığı nesnenin yaratıcısını kendisi olarak göstermiş.Çünkü onu yapan insanın emeğinin de zekasının da sahibi o!

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zamanın o coğrafyanın insanı için gemi demek ki olağanüstü birşey demek ki suyun kaldırma kuvveti henüz oralara uğramamış.

Ancak "Tanrı" fikri açısından çok fazla sakat bir durum yok.Çünkü insanoğlunun o çağda bu kadar hayranlıkla baktığı nesnenin yaratıcısını kendisi olarak göstermiş.Çünkü onu yapan insanın emeğinin de zekasının da sahibi o!

Cevap üç yönden sakat

1-Kuranın evrenselliği ile bağdaşmıyor

2-Gemileri kendisi yaratmadığı halde insanlarda hayranlık uyandırdığı için kendisinin yaratmış gibi göstermesi yalancılıktır.

3-Yapan insanın emeği ve zekasının sahibi derseniz o zaman da tüm yapılmış mamul maddeleri insanların yapmadığını kabul etmek gerekir ki bu önceki kabullere aykırıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zamanın o coğrafyanın insanı için gemi demek ki olağanüstü birşey demek ki suyun kaldırma kuvveti henüz oralara uğramamış.

Ancak "Tanrı" fikri açısından çok fazla sakat bir durum yok.Çünkü insanoğlunun o çağda bu kadar hayranlıkla baktığı nesnenin yaratıcısını kendisi olarak göstermiş.Çünkü onu yapan insanın emeğinin de zekasının da sahibi o!

suyun kaldırma kuvvetti M.Ö 200 de bulundu..

bole saçma laflar sadece kuranın ınsan tarafından yazıldıgının kanıtıdır..

unbelieverin tespitleride çok dogru..

ayrıca esi yapılamayan ayetler bunlarmı..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah gemiyi yapar yaparda kendi binmez. Birde allah malzemesi olmayinca iki cesit hayvani ciftlestirir bir ücüncüsünü yapar. Allahin gücünün yetmeyecegi is yoktur;

Nahl Süresi 8. ayet

Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır.

En azindan insan oglu allahin yaratabildiklerinden katiri yaratmayi kendi kendine ögrenmistir.

Bunun tarifi asagida;

malzeme:

1 Adet erkek esek

1 Adet disi at

1 Adet samanlik. gerisini dogaya birakin. Katiriniz bir sene sonra hazir.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah gemiyi yapar yaparda kendi binmez. Birde allah malzemesi olmayinca iki cesit hayvani ciftlestirir bir ücüncüsünü yapar. Allahin gücünün yetmeyecegi is yoktur;

En azindan insan oglu allahin yaratabildiklerinden katiri yaratmayi kendi kendine ögrenmistir.

Bunun tarifi asagida;

malzeme:

1 Adet erkek esek

1 Adet disi at

1 Adet samanlik. gerisini dogaya birakin. Katiriniz bir sene sonra hazir.

SAYGILAR

Kızmayın canım sizde , bize mi düştü allahın işini sorgulamak, belli ki katırlar az kullanıldığı için allah at ve eşek sahibi olan kullarına ikram olarak özel kılıyor bu hayvanı .. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı. Dağlarda da sizin için barınaklar yarattı. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yarattı. İşte böylece Allah, müslüman olmanız için üzerinize nimetini tamamlıyor. (Diyanet Kuran Meali ) Nahl - 81.

Bunuda ekleyelim de tam olsun .

tarihinde Zerdüşt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap üç yönden sakat

1-Kuranın evrenselliği ile bağdaşmıyor

2-Gemileri kendisi yaratmadığı halde insanlarda hayranlık uyandırdığı için kendisinin yaratmış gibi göstermesi yalancılıktır.

3-Yapan insanın emeği ve zekasının sahibi derseniz o zaman da tüm yapılmış mamul maddeleri insanların yapmadığını kabul etmek gerekir ki bu önceki kabullere aykırıdır.

1-Ne alaka?

2-"Yerde gökte ne halt varsa sahibi benim" diyor.Dilemeseydi gemiyi yapacak zeka ve emek insana bahşedilmezdi.Dolaylı da olsa geminin sahibi de o oluyor. :)

3-Ne alaka?

suyun kaldırma kuvvetti M.Ö 200 de bulundu..

bole saçma laflar sadece kuranın ınsan tarafından yazıldıgının kanıtıdır..

Devir internet çağı değil,Arşimed internette makalesini yayınlamıyor,pek bilimle iç içe olmayan zamanın Arap toplumunun durumunu yansıtıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allahsız tosbağa(not: hakaret değildir :D ) senin önceki iletine göre alaka kuramadınmı?

1 kuran sadece o zamanın o coğrafyanın insanına mı hitab etmiş(ki bana göre öyle ama evrensellik iddiasına aykırı)

2 bahsedilen şey yaratmak akıl vermek değil.Direk olarak isim vererek yaratmaktan bahsediyor.

3-önceki kabuller derken müslümanlar tanrının varlığını kanıtlamak isterken bu agrümanı kullanıyor ve etrafınızda gördüğünüz eşyaların bir ustası varsa o ustanın yaratıcısı kim diye sorarlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Afrikaya ilk jip gittiğinde oradaki kabileler o jipi canlı zannetmişler, içindeki insanıda o canlının yediğini zannetmişler.

Acaba muhammed de gemileri canlımı zannediyordu?

Şura 32:Denizde dağlar gibi yüzen gemiler, O'nun varlığının delillerindendir.

33: O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

Buradada muhammed gemilerin ileride rüzgara ihtiyacı olmayacağını hesap edememiş.

Bırak rüzgarı artık gemiler rüzgar olmasın istiyorlar.

Bu kuran çok fena zaman üstü çok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunları açıkladık hep:

Kainattaki herşey O'nun yaratmasıyla...

Denizde yüksek dağlar gibi seyreden gemiler O’nun ayetlerindendir. Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır. (42 Şura Suresi, 32-33)

Ayette verilmek istenen mesaj açıktır. Eğer bu yaşantımızda birşeyler yapabiliyorsak, ya da birşeyler oluyorsa, bunun bir sebebi var. Eğer bunu sağlayan şey ortadan kaldırılırsa, o iş-oluş da kalakalır.

Günümüzde gemiler isterse güneş enerjisiyle hareket etsinler. Yine değişen birşey yok. Bu sefer güneşin ışığı durdurulursa, dünyamıza ulaşmazsa gün ışığı, gemimiz kalakalır.

Ya da gemi küreklerle hareket ediyorsa, bu sefer bu yolla hareketi sağlayan fizik yasaları ortadan kalkarsa, gemi hareketsiz kalır.

Tabii burada anlatılan şey hayatın her alanı için de geçerlidir. Ya da yaşamın sürmesi için gerekli olan unsurlardan biri ortadan kalkarsa yaşam da kalmaz gezegenimizde. Bir uçağın veya kuşun havada kalmasını sağlayan fizik yasaları ortadan kalkarsa onlar uçamazlar.

Nahl Suresi 79 Gök boşluğunda, bir emre boyun eğdirilmiş olan kuşlara bakmadılar mı? Onları Allah'tan başkası tutmuyor. Bunda, inanan bir topluluk için elbette ki izler-işaretler vardır.

Kısacası Şura Suresindeki “yelkenli gemi” hem “yelkenli gemiyi”, hem “diğer tüm teknolojik araçları”, hem de hayatımızdaki “bütün gerçekleştirdiğimiz veya gerçekleşen işleri” anlatmaktadır.

Bütünün bir küçük parçası verilerek, o bütün göz önüne getiriliyor.

Yasin

42. Onlar için gemilere benzer, binecekleri başka şeyler de yarattık.

Kendimizin yaptığını veya kendiliğinden gerçekleştiğini zannettiğimiz herşey, aslında Allah’ın yarattığı düzenle ve/veya yarattığı diğer şeylerle gerçekleşebilmekte. Ya da başka bir deyişle bunları doğrudan Rabbimiz gerçekleştirmektedir, yaratmaktadır.

Vakia Suresi:

62. Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya!

63. Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?!

64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?

65. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:

66. “Muhakkak biz çok ziyandayız!”

67. “Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”

68. İçtiğiniz suya ne dersiniz?!

69. Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?

70. Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya!..

71. Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!

72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?

73. Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık.

74. O halde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt).

75, 76. Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir-

Gemilerin hareketsiz kalakalmasına bir benzer başka örnek de insana yönelik olarak verilmektedir Bakara Suresinde:

20. Şimşek neredeyse gözlerini çarpıp götürüverecek.Kendilerine her aydınlık sunduğunda, orada yürürler.Üzerlerine karanlık binince çakılıp kalırlar.Eğer Allah dileseydi, işitme güçlerini de gözlerini de elbette alıp götürürdü.Çünkü Allah herşeye Kadir'dir.

21. Ey insanlar!Sizi de sizden öncekileri de yaratan Rabbinize ibadet edin ki, korunabilesiniz.

22. O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı.Ve gökten bir su indirdi de onunla si- zin için meyvalardan/ürünlerden bir rızık çıkardı.Artık bilip durduğunuz halde Allah'a ortaklar koşmayın.

Bilim ve teknoloji denilen şeyi Allah'ın koyduğu fizik kanunları, bize verdiği akıl ve ilim sayesinde gerçekleştirebiliyoruz.

Kısacası gerek doğal, gerekse teknolojik nimetler, hepsi Allah'ın eseridir. Geçmişteki, şu andaki ve gelecekteki...

Nahl Suresi 8 Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O...

Nahl Suresi 81 Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler oluşturdu. Dağlardan sizin için sığınak evler yaptı. Sizin için, sıcaktan koruyacak elbiselerle savaşta koruyacak elbiseler de yaptı. İşte nimetini üzerinizde böyle tamamlıyor ki, O'na teslim olup esenliğe ulaşabilesiniz.

Zaten kaderimizde de programlanmıştı insanların neyi ne zaman keşfedip kullanacakları.

Aslında yine tüm bunlar, şu 2 günlük imtihan hayatımızda kendimizle yüzleşmemiz, ahirette neyi hakettiğimizi görmemiz ve de bazı ufak mükafat veya cezaları daha bu dünyada tatmamız için:

Casiye Suresi 22 Ve Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Ta ki her benlik, kazancının karşılığıyla, hiç kimse zulme uğratılmaksızın, yüz yüze getirilsin.

Necm Suresi 31 Göklerde ne var yerde ne varsa Allah'ındır. Bu, Allah'ın; yaptıklarıyla kötülük sergileyenleri cezalandırması, güzel davranıp güzel düşünenleri de güzellikle ödüllendirmesi içindir.

Allah'ın sürekli olarak birşeyi tekrar tekrar yaratması, insanlar tarafından sanki kendiliğinden oluşan mekanik bir düzen gibi algılanmasına karşın, aslında yine Rabbimizin doğrudan yaratışları söz konusudur:

Neml Suresi 64 Yoksa yaratmaya başlayıp sonra tekrar tekrar yaratan ve sizi gözeten ve yerden rızıklandıran mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah mı var? De ki: "Getirin susturucu kanıtınızı, eğer doğru sözlüler iseniz."

Ankebut Suresi 19 Hiç görmediler mi, Allah, yaratmayı nasıl başlatıyor, sonra onu tekrarlıyor/yeni baştan yapıyor. Kuşkusuz bu, Allah için çok kolaydır.

Kamer Suresi 3 Yalanladılar; kendi heves ve kuruntularına uydular. Oysaki her iş ve oluş karara, ölçüye ve düzene bağlanmıştır.

Ama aynı zamanda Rabbimiz bunların kendiliğinden-değiştirilemez bir düzen falan olmadığını, dilerse farklı şekillerde yaratabileceğini,yani koyduğu yasaları da değiştirebileceğini, hatta bu düzenlerin sonradan var olduklarını da örnekleriyle gösteriyor:

Örneğin yaratmak için anne+baba=doğuma yani cinsellik aracılığına ihtiyacı olmadığını delilleriyle sunuyor.

Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir.Onu topraktan yarattı, sonra ona “ol” dedi.Artık o, olur. (İsa da tıpkı Adem gibi cinsellik olmadan yaratılmıştır, birinde baba yoktur, diğerinde ise hem anne hem de baba yoktur, durumları benzerdir)

Yine doğrudan(atasız) yaratmaya örnek:

Maide Suresi 110 Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden başka bir şey değil bu."

Bunun dışında ahiret evreninde insanların yine doğrudan topraktan yaratıldığını, hatta kainatın yoktan var edildiğini belirten ayetler de bu durumu güzelce tasvir eder.

Selam ve sevgiler.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...