muhafazakar demokrat 0 Oluşturuldu: Aralık 6, 2010 Raporla Share Oluşturuldu: Aralık 6, 2010 Değerli psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan çarpıcı bir konuya değinmiş. Arsenik materyalizmin ezberini bozdu Bu bir mutasyon değildir, canlıların varoluş tezlerinde ezberinin bozulmasıdır. Hayatın tesadüfi evrimle oluşamayacak başka gerçekliklerle ilgili olduğunun işaretidir. Materyalizme üçüncü büyük darbeyi “arsenik” vurdu diyebiliriz, neden mi…? NASA’nın yaptığı açıklama anlamlı bir tartışma başlattı. Bir süre sonra bu bilginin karşıtı bilgiler konuyu daha şaşırtacak noktalara götürebilir. Fakat insanoğlunun gerçeği arama çabalarının yeni bir aşamaya geçtiği kesin. Yaşamın, varoluşun ve yaratılış dilinin tanımı yeniden yazılmak üzere. Astrobiyolog Felisa Wolfe-Simon California Mono gölü derinliklerinde iki yıl çalışma ile bulduğu güçlü zehir olan arsenik maddesini yapıcı bileşen olarak kullanan bakteriyi keşfetmesidir. Böyle bir keşif Newton’un elmanın düşmesini görerek yerçekimi kanununu bulması kadar önemli olabilir. Bu arada ABD’lilerin bilim emekçiliğine de hayran olmamak mümkün değil. Bizi inorganik maddeler yarattı tezi çürüyor mu? DNA 1952 de keşfedildi. DNA açıldığında bir buçuk metre uzunluğunu bulan ipliksi bir moleküldür. Genetik bilgi taşıyıcımızdır. DNA’da C,O,H,N,P,S olarak bilinen altı inorganik maddenin çeşitli diziliş formlarına göre canlının genetik kodları oluşur. Yosun DNA’sı %80’e yakın, Şempanze DNA’sı % 98 insan DNA’sının aynısıdır. DNA’da hem kodlanmış bilgi hem de protein özellikleri bilgisi Şempanze-İnsan farkını açıklamaya yetmiyor. DNA’nın en basit canlı olan yosunda mükemmel bir dizilimle var olması evrime uymuyordu. Bu nedenle neo-Darwinistler, Darwin yaşasaydı ve DNA’yı bu haliyle görseydi Evrim teorisini yeniden yazardı. Muhtemelen de bir dış zekayı kabul ederdi diyorlar. Hatta şimdi ”Makro evrim değil mikro evrim vardır tezi” güçleniyor. Bu durumda bir bilim emekçisi insan “Beni inorganik maddelerin tesadüfi varoluşu yarattı” demekte artık zorlanıyor. Fakat bir dış zekayı, bir tasarımcıyı ve yaratıcıyı kabul ettiğinizde bazı etik kaygılar başlıyordu. Bizi yoktan var eden güce karşı sorumluluğumuz nedir, O’na hesap vermemiz gerekiyor mu? Bu durumda özgürlükler kısıtlanıyordu. Muhtemelen neo-Darwinistler bunun için “dış gerçeklik var, bir dış güç var buna Tanrı desek bile O yarattıktan sonra bize karışmıyor” ön kabulü ile “Deist” bir akım olmaya başladılar. Bu durumda “Dış güç evreni neden yarattı, ya bizden hayattan başka istediği bir şey varsa?” sorusuna cevap vermek zorundalar. Kuantum fizikçileri, atom altı parçacıkların hareketlerini anlamak için Cern’de emisyon enerjisi deneyinde Hadron çarpıştırıcısı ile yeni bazı şeyler buldular ama açıklamıyorlar. Alp dağlarında ve Şikago da deney yapılırken parçacığın yönünün ters tarafta değiştirildiğinde diğer tarafta yani Cern’de kendiliğinden değişmesi Kuantum fizikçilerini şaşırttı. Yani atom altı parçacıklar “Eşzamanlı titreşim” gösteren bir özelliğe mi sahipler? Bu soruya cevap aranıyor. Materyalizm “Önce madde vardı, anlamlar sonuç olarak ortaya çıkıyorlar ve diyalektiği oluşturuyor her şey maddedir” diyordu. Kuantum fiziği önce bilginin olması gerektiğini akla en yakın seçenek olarak gösterdi. Aydınlanma çağının dini olan materyalizme ilk darbeyi 1927’de Heisenberg’ce tanımlanan kuantum enerji fiziği vurdu. Kaos düzeni ve belirsizliğinin arkasında mükemmel ve muhteşem bir düzen ve sanatlı ve hayret verici bir ahenk vardı. Materyalizme ikinci darbeyi DNA’nın bulunması vurdu. DNA inorganik madde zinciri olarak genetik bilgileri taşıma görevini kendiliğinde alamazdı. Tek başlarına veya bir araya geldiklerinde akıl, hayat, bilinç ve ruhsallık eseri gösteremeyen 6 inorganik madde hangi ilhamla DNA dizinini oluşturacaklardı. DNA dizini oluşmadan mutasyon oluşamazdı ve şimdi DNA hangi gerekçe ile arseniği yapıtaşı yaptı? Bu bir mutasyon değildir, canlıların varoluş tezlerinde ezberinin bozulmasıdır. Hayatın tesadüfi evrimle oluşamayacak başka gerçekliklerle ilgili olduğunun işaretidir. Daha yüksek, daha karmaşık ama daha üstün bir bilgi düzeyine ihtiyacımız olduğu ortaya çıkmıştır. Yani materyalizme üçüncü büyük darbeyi arsenik vurdu diyebiliriz. Hayatı ve varoluşu açıklayan akla en yakın tez “Deneyüstü gerçeklik” tezidir. Özetle benim geldiğim nokta, tasarımsal varoluşa, dış iradeye yani tek yaratıcı “Allah” a akıl rehberliğinde inanmak insanı iki dünyada da huzurlu eder. Prof. Dr. Nevzat Tarhan Link to post Sitelerde Paylaş
serseri003 0 Aralık 6, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 6, 2010 gönderildi burda arsenigin kesfiyle metaryalizimin niye olmıycagını anlatan tek kelime dahi yok. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 6, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 6, 2010 gönderildi Prof. Dr. Nevzat Tarhan Ne profesörü bu yobaz? Bilen var mı? Link to post Sitelerde Paylaş
red_ejder 0 Aralık 6, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 6, 2010 gönderildi bu profösörün yazdıgı makaleler ateistlerin işini gelmez gelmedigi gibide burda onların eline gececek birbilgide yok o yüzden şimdi kurandan ayetler cıkarırlar falan filan cübbelinin bir sözü vardı ateiste ayetle degil bilimle gideceksin ahada bilim Link to post Sitelerde Paylaş
Shayetet13 0 Aralık 6, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 6, 2010 gönderildi woaw,hemen besmele çekiyorum:la ilahe la allah yarında gider namazımı kılarım Link to post Sitelerde Paylaş
muhafazakar demokrat 0 Aralık 6, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 6, 2010 gönderildi Prof. Dr. Nevzat Tarhan Ne profesörü bu yobaz? Bilen var mı? Prof. Dr. Nevzat Tarhan Merzifon'da 1952 yılında doğdu. 1969 yılında Kuleli Askeri Lisesini 1975 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdi. GATA stajı, Kıbrıs ve Bursa kıta hizmetinden sonra 1982 yılında GATA'da Psikiyatri uzmanı oldu. Erzincan ve Çorlu'da hastane hekimliği sonunda GATA Haydarpaşa'da yardımcı Doçent (1988) ve Doçent (1990) oldu. Klinik direktörlüğü yaptı. Albaylığa (1993) ve Profesörlüğe (1996) yükseldi. 1996-1999 yılları arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesinde öğretim üyeliği ve Adli Tıp Kurumunda bilirkişilik yaptı. Kendi isteğiyle emekli oldu. Halen Memory Center isimli Nöropsikiyatri Merkezi'nin yöneticiliğini, Türkiye'nin ilk nöropsikiyatri hastanesi olan NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını ve (İDER) İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfının Başkanlığını yapmaktadır. 31'i uluslararası olmak üzere 100'ün üzerinde yayını vardır. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 6, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 6, 2010 gönderildi Anlaşıldı.. Benim çok sayıda yobaz meslekdaşım vardır. Link to post Sitelerde Paylaş
muhafazakar demokrat 0 Aralık 6, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 6, 2010 gönderildi Anlaşıldı.. Benim çok sayıda yobaz meslekdaşım vardır. Tamam da hacı, bir de senden yazıyla ilgili yorum alsaydık? Neresinde çarpıtma var, ilminle bize açıklasaydın? Bizi "yobaz"ların bilimi saptırıp yaptığı yorumların karanlığından kurtarmayacak mısın ışığınla? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi Tamam da hacı, bir de senden yazıyla ilgili yorum alsaydık? Neresinde çarpıtma var, ilminle bize açıklasaydın? Bizi "yobaz"ların bilimi saptırıp yaptığı yorumların karanlığından kurtarmayacak mısın ışığınla? Nerdeyse hemen her cümlesinde var. Siz o olsaydınız tartışırdık. Şu anda tartışmamız gereksiz. Link to post Sitelerde Paylaş
serseri003 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi (düzenlendi) bu profösörün yazdıgı makaleler ateistlerin işini gelmez gelmedigi gibide burda onların eline gececek birbilgide yok o yüzden şimdi kurandan ayetler cıkarırlar falan filan cübbelinin bir sözü vardı ateiste ayetle degil bilimle gideceksin ahada bilim dnanın olusması inorganik madde olması lazımdı diyorlardı simdi arsenikte girdi isin isine yani metaryazlizimin olma olasılıgı arttı Aralık 7, 2010 tarihinde serseri003 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Zerdüşt 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi Tıp profesörü olsa ne yazar eğer ki aklını ipotek ettirdiyse.. Değerli insan akıl yolcusudur , çoban ya da çöpçü olsa bile onun cevherini hiçbirşey karartamaz . Muhakkak bir gün parlar tüm zihniyetinin üstünlüğüyle beraber Link to post Sitelerde Paylaş
ANTİATEİST 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi Hakkaten , bu ne çeşit bir mutasyonla açıklanabilir. Bakalım ilerleyen yıllarda ne gibi cevaplar bulacaklar. Ama şu kuantum olayını hiç anlamadım. Bir başkası daha söylemişti bunu, aralarında binlerce kilometre mesafe olan 2 parçacık birbirleriyle iletişim halinde olabiliyor diye. Safsata mı gerçek mi bilmiyorum, zira böle bieşey olsa herhalde yer yerinden oynardı bilim dünyasında. Link to post Sitelerde Paylaş
convert 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi aşağıdaki topikle bu topik birleştirilmeli. http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=42694&st=0&gopid=683142entry683142 Link to post Sitelerde Paylaş
convert 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi burada durum çok belirgin bir şekilde açıklanıyor: http://news.nationalgeographic.com/news/2010/12/101202-nasa-announcement-arsenic-life-mono-lake-science-space/ şöyle bir pasaj var: A new species of bacteria found in California's Mono Lake is the first known life-form that uses arsenic to make its DNA and proteins, scientists announced today. (Get a genetics overview.) Dubbed the GFAJ-1 strain, the bacteria can substitute arsenic for phosphorus, one of the six main "building blocks" for most known life. The other key ingredients for life are carbon, hydrogen, oxygen, nitrogen, and sulfur. (Related: "Saturn's Largest Moon Has Ingredients for Life?") Arsenic is toxic to most known organisms, in part because it can mimic the chemical properties of phosphorus, allowing the poison to disrupt cellular activity. ------------------------------ kısaca fosfor yerine arsenik geçmiş.yeni bir yaşam biçimi ortaya çıkmış. Link to post Sitelerde Paylaş
convert 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi burada orjinal makalenin absractı: http://www.sciencemag.org/content/early/2010/12/01/science.1197258 Link to post Sitelerde Paylaş
convert 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi ek mi bil dım. Bir başkası daha söylemişti bunu, aralarında binlerce kilometre mesafe olan 2 parçacık birbirleriyle iletişim halinde olabiliyor diye.Safsata mı gerç miyorum, zira böle bieşey olsa herhalde yer yerinden oynardı bak şurda.belki senin de beyninde kıpırdanma olur: http://en.wikipedia.org/wiki/Quantum_coupling Link to post Sitelerde Paylaş
Ateist Bakis 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi (düzenlendi) Yaşasın! Bokta boncuk bulundu evrim teorisi çöktü. Paparazzi gibi bu dindarlar. Şok şok şok, flash flash flash Şu adam elini kaldırdı evrim teorisi çöktü. Bu adam burnunu karıştırdı evrim teorisi çöktü. Ateist arkadaşlar zannetmesin ki bu adamların aptallıklarını millet farkediyor. Hayır, insanların %90'ı farketmiyor. Ve bu dallamaların doğru şeyler konuştuklarını sanıyorlar. Aralık 7, 2010 tarihinde Ateist.Bakış tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kaanuni 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi Değerli psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan ... Yazdıklarınız açık seçik yalan. İşinize geldiği için inanıyorsunuz. Link to post Sitelerde Paylaş
Rochader 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi Nerde ne bir halt farkedilse müslüman hemen atlar sonra bir bakarki bindigi dali kesiyor. Böyle bir sey olsa ne olur olmasa ne olur? Sanane arsenikten marsenikten. Sen adem oglusun öyle kal allahin kulu. Arsenik önemli bir sey olsaydi kuranda yazardi. SAYGILAR Link to post Sitelerde Paylaş
ANTİATEİST 0 Aralık 7, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 7, 2010 gönderildi bak şurda.belki senin de beyninde kıpırdanma olur: http://en.wikipedia.org/wiki/Quantum_coupling Verdiğin sayfadaki ingilizce bana ağır geldi. Anladıysan kısa bir açıklama yap. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts