Jump to content

BİLGİSAYAR MI, BEYİN Mİ?


Recommended Posts

Hiç kuşkunuz olmasın. Beyin! Çok sık sorulan bu sorunun tek bir cevabı vardır: İnsan beyni bilgisayarı keşfettiğine göre, demek ki insan beyni, kendi imal ettiği bir eşyadan daha akıllı olacaktır. Bu özellik, "Sibernetik" biliminin en temel ve değişmez bir kuralıdır. Hiçbir şey, kendini yapandan daha bilinçli, daha bilgili, özetle daha akıllı olamaz. Masayı, sandalyeyi, radyoyu, telefonu, uçakları, uyduları ve radarları yapabilen insanoğlu, elbette kullandığı bu alet ve araçlardan daha zeki olacaktır. Zekâ adı verilen kavram, ağırlığı, 1.5 kg. olan ve içinde 10.000.000.000 (10 milyar) nöron denilen sinir hücresi ve yüz milyardan daha fazla sayıdaki nöron bağlantıları olan insan beyninin hayli karmaşık bir özelliğidir.

Bugüne kadar yapılmış en hızlı, en kapasitesi yüksek belleği olan bilgisayar bile, beynin çalışması ve yeteneği karşısında sadece bir "hiç"tir. Bir defa bilgisayar parçalarının, iletişim imkân ve kabiliyetlerinin sayısı bile milyarlarla değil; sadece binler basamağındaki sayılarla sınırlı kalmıştır. Üstelik bir bilgisayarın komuta anahtarı, yalnızca açıp kapama düzeyinde iken, beyin hücresinin kendisi, insanı dehşete düşürecek kadar karmaşık bir yapı gösterir. Bilgisayarın iç dizaynı, belleği, işlem hızı ve iletişim faaliyeti, tamamen bilinmekte ve her yıl kapasiteyi arttıracak yenilikler ilâve edilmektedir. Öte yandan, insan beyninin görme, işitme, tad alma, koklama ve dokunma gibi duyumlarının ayrıntılı faaliyeti hâlâ tam olarak anlaşılmış değildir. Ayrıca heyecan, nefret, öfke, sevgi, üzüntü, intikam, şefkat ve merhamet gibi belki yüzlerce, belki de binlerce ayrıntılı soyut duyumların derinliği ve dinamiği de henüz açıklıkla izah edilememektedir.

Bilgisayar sadece bir alet, bir araç ve kullanım kolaylığı sağlayan basit bir vasıtadır. Kendisine yüklenmiş olan programlara göre işler ve kısa sürede verilen komutları yerine getirir. Unutmamak gerekir, hazırlanan programları da yapan yine insan beynidir. Hani ne demişler, "İnsan düşünen bir hayvandır " diye! Ben burada biraz da mizahî bir yaklaşımla, "Sadece kendini düşünen insan, hayvandır " diyorum.

Bilgisayar terminolojisine âşina olanlar gayet iyi hatırlayacaklardır. Bilgisayarda depolanan bilginin en küçük birimi "bit" olarak tanımlanıyor. Bit, sıfır- bir sayılarının bir araya gelmelerinden oluşuyor. Gece lambasının açık ya da kapalı olması, 1 bit'lik bir bilgi yüküdür. Harf, nokta, virgül, ünlem, artı, eksi, çarpma, bölme.. vb. gibi her karakter, 1 bit' le ifade edilir. 8 bit bir araya gelince, 1 Baud denilen yeni bir birim oluşur. Kilobaud, baud' un 1000 katı; Megabayt, baud'un milyon katı, Gegabaud ise, baud' un milyar katıdır.

Şu anda okuduğunuz bilgiler, 10.000 bit kadardır. Bir kitaptaki bilgi yükü ise bir milyon bit' tir. Bir virüsteki bilgi, 10.000 bit' liktir. Bakteride bir milyon bit bilgi vardır.

Şimdi bir insan hücresine geçelim. Böyle bir hücredeki bilgi yükü, 5 milyar bit' liktir. Buna göre, tek bir hücredeki tüm bilgileri toplayabilseydik, 1000 ciltlik dev bir ansiklopedideki bilgilere eşdeğer bilgi elde etmiş olacaktık. Beyinde 100 milyar nöron (sinir) hücresi olduğu biliniyor. Bu miktar, içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi içinde mevcut olduğu bilinen bütün güneşlerin sayısı kadardır! 100 milyar nöronun kaç ciltlik kitap yüküne eşdeğer olacağını varın siz hesaplayın.

Peki, acaba bilgisayarın "düşünme" yeteneği var mıdır?

Bu, "düşünmekten" ne anladığımıza bağlı bir sorudur. Eğer bir matematiksel denklemi çok kısa bir sürede bilgisayar çözüyorsa ve siz buna, "düşünmek" diyorsanız, sorunuza olumlu cevap alabilirsiniz. Ama hemen hatırlatmak gerekir ki, o denklemin nasıl çözüleceğini bilgisayara öğreten de yazılım programıdır (software). İnsanlar, bilgisayara neyi yapmayı öğretmişlerse bilgisayar sadece onu yapabilir.

Burada kendimize şu ilginç soruyu sormamız lâzım.. Acaba insanlar da "programlanmış" mıdır?

Bence evet!

Genlerimiz, anne karnında döllenmiş yumurta oluştuğu ve çoğalmağa başladığı andan itibaren bizi programlamıştır. Hem de her türlü yeteneklerimizle birlikte! Dış görünüşümüz, saçımız, tırnağımız, rengimiz; parmak izlerimize varıncaya kadar her çeşit maddî manevî özelliğimiz, bu şaheser programın yazılımı ile dünyaya gelmeden önce bellidir ve belirlenmiştir! Moleküler biyoloji, bu gen mühendisliğine, "programlama" adını vermiş ama, siz isterseniz "kader" deyin!

Bu, öylesine muhteşem; öylesine harika bir programdır ki, kimisi bir senfoniyi bestelerken, kimisi resim yaparken, kimisi şiir yazarken, kimisi orduları idare ederken, kimisi laboratuarda bilimsel bir deneyi kanıtlarken, bu programı adım adım "istidadı" oranında kullanır.

Sonuçta ortaya bir "eser" çıkar.

Tıpkı, her eserden önce Sanatkâr'ın var olduğu gibi!

Sibernetik bilimine göre, her eseri yapan bir üst sistem var olduğuna; eserden müessire giden bir yol bulunduğuna ve beyin de bir "eser" olarak bilgisayarı yaptığına göre:

Acaba beyni yapan kimdir?

Beynimizin en çarpıcı özelliği, onun "düşünebilme" yeteneğine sahip olmasıdır. Eski bir Yunan düşünürü aynen şöyle der: "Sadece zihin düşünür, duyar ve görür; bunun dışında her şey kör ve sağırdır".

Gerçekten, doğadaki hiçbir şey, insan zihninden daha esrarlı değildir. "Zihin nasıl ve neyle çalışır" sorusuna farklı yaklaşımlar ve çözüm arayışları bulunuyorsa da, son yıllarda bu esrarlı konuya fizik ve moleküler biyoloji uzmanlarının da ısrarlı bir şekilde eğildiklerini biliyoruz. "Zihin-beden-bilinç" üçlüsü üzerinde yeni fiziğin, yani kuantum mekaniğinin olağanüstü açılımları, ileri üniversitelerin araştırma gruplarında tartışılmakta ve alışılmadık çarpıcı gerçeklerle karşılaşılmaktadır.

Zihnin davranış biçimi ve işleyişi konusunda bilimsel tartışmalarda başlıca iki önemli yaklaşımın var olduğunu anlıyoruz:

1. Zihin, son derecede karmaşık biyolojik sistemlerin ortaya çıkardığı bir özelliktir.

2. Zihin, beyin denilen organın bilgisayar benzeri donanımını kontrol ve idare eden bir yazılım (software) sistemidir.

Son günlerde bu iki yaklaşıma bir üçüncü ve daha anlamlı ve ayrıntılı gibi görünen bir açılımın ilâve edildiğini görüyoruz. Bu üçüncü sonuç, "Temel Bilinç" adını alıyor, tanımı şöyle:

Zihin, karmaşık biyolojik sistemlerde veya hafıza ve değerlendirme

problemlerinde ara sıra ortaya çıkan bir özellikten öte; ışık veya elektrik gibi doğada son derecede yaygın olan ve çevremize derinlemesine işleyen fiziksel bir özelliktir.

Nasıl ki etrafımızı saran her nesne, her eşya ve her cisim, atom denilen ve periyodik cetvelde sayıları 100 kadar olan elementlerin en küçük parçalarından oluşuyorsa; zihin de böyle temel parçacıklardan oluşmaktadır. Her anlaşılması ve anlatılması kolay olmayan konularda olduğu gibi; zihnin "Temel Bilinç" adıyla ortaya atılan bu yeni yaklaşımını çabucak kavramak, şüphesiz zor olacaktır. Bu görüşe göre zihin, en temel bir nesnedir. Kuantum fiziğinin akıl almaz derecede çarpıcı gerçekleri gibi, bilinç te maddeyle etkileşimde bulunabilir. Başka bir anlatımla , maddeyi idare edebilir; hatta eski bir tâbirle, belki de maddeye tasarruf eder. Bu yönden bakıldığında, "Temel Bilinç", tüm evrenin bilinçle dopdolu olduğunu ifade ve ilân eden alışılmadık bir tanımlama ve cesur bir yaklaşımdır.

Taşkın TUNA.

Link to post
Sitelerde Paylaş

BİLGİSAYAR MI, BEYİN Mİ? HANGİSİ DAHA GÜÇLÜ? ------------------

Selam Bergü,

Faydalanılası iletinizi beğeniyle okudum.

Yapay bellek mi yoksa doğal bellek mi(beyin)daha güçlü????

Bu tür yazılar istemeden de olsa yapay bellek ile insan arasında

fitne fesat çıkarır ki bölücülüğün ta kendisidir. İnsan ile yapay

bellek dosttur kardeştir. En azından aralarında "Bingbang" kardeşliği var.

Nede olsa herşey varolmak için varoluş adına değil mi??

Kim daha güçlü diye olaylara girersek insan ile yapay us arasında

bir savaş başlatmış oluruz. İleride yapay us konusunda büyük ilerlemeler olacak

o yüzden şimdiden onlarla dost olmalıyız rakip değil.

Onlarla düşman- rakip olmak kendi çocuğuyla kakışan ebeveynin durumuna düşmek olur.

Onları diğer evren nesneleriyle birlikte bütünün dolayısı ile kendimizin zenginliği olarak

görmeliyiz.

Birde yapay usu biz yarattık peki bizi kim yarattı diye sorarak illaki insanı kafeslemeye

çalışan özgürlükten korkan bir zihniyetin bu kurnazca tuzaklarına düşmemek gerekiyor.

Unutmamalıdırki; bazı insanlar özgürlükten kaçmaz kafeslenmekten kaçar. En güzeli şudur;

Herkes mutlu olduğu yerde yaşasın kafeste ya da özgürce....

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

BİLGİSAYAR MI, BEYİN Mİ? HANGİSİ DAHA GÜÇLÜ? ------------------

Selam Bergü,

Faydalanılası iletinizi beğeniyle okudum.

Yapay bellek mi yoksa doğal bellek mi(beyin)daha güçlü????

Bu tür yazılar istemeden de olsa yapay bellek ile insan arasında

fitne fesat çıkarır ki bölücülüğün ta kendisidir. İnsan ile yapay

bellek dosttur kardeştir. En azından aralarında "Bingbang" kardeşliği var.

Nede olsa herşey varolmak için varoluş adına değil mi??

Kim daha güçlü diye olaylara girersek insan ile yapay us arasında

bir savaş başlatmış oluruz. İleride yapay us konusunda büyük ilerlemeler olacak

o yüzden şimdiden onlarla dost olmalıyız rakip değil.

Onlarla düşman- rakip olmak kendi çocuğuyla kakışan ebeveynin durumuna düşmek olur.

Onları diğer evren nesneleriyle birlikte bütünün dolayısı ile kendimizin zenginliği olarak

görmeliyiz.

Birde yapay usu biz yarattık peki bizi kim yarattı diye sorarak illaki insanı kafeslemeye

çalışan özgürlükten korkan bir zihniyetin bu kurnazca tuzaklarına düşmemek gerekiyor.

Unutmamalıdırki; bazı insanlar özgürlükten kaçmaz kafeslenmekten kaçar. En güzeli şudur;

Herkes mutlu olduğu yerde yaşasın kafeste ya da özgürce....

Sevgiler...

Selam zazo,

Senin kaygılarını çok iyi anlıyorum ve katılıyorumda aslında.

Ama şunuda unutmamak gerek yapay bellek, adı üstünde yapay. Aslı ile boy ölçüşecek durumda olamaz değil mi?

Asıl bellek insan ve bunu üreten insan beyni ise kendi gücünü, sınırlarını bilen varlıklar olduğunu unutmaması gerekir. Tabi kardeş kardeş yaşamak istiyorsa. :)

Bir bilgisayarda satranç oynarken bilgisiyar sizi mat edebilir ve ediyorda. O bilgisayarı kırmak mı gerek, yoksa faydalandıktan sonra on/off tuşunu kullanmak mı gerek?

İşte bütün mesele burada. :)

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Ama hemen hatırlatmak gerekir ki, o denklemin nasıl çözüleceğini bilgisayara öğreten de yazılım programıdır (software)."

Yazar kendisi anasinin karnindan cikar cikmaz, hic okula gitmeden veya matematik ogrenmeden denklem cozmeye basladigini zannettigi icin, yapay zekaninda bu duzlemde calismasini bekliyor, normaldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Ama hemen hatırlatmak gerekir ki, o denklemin nasıl çözüleceğini bilgisayara öğreten de yazılım programıdır (software)."

Yazar kendisi anasinin karnindan cikar cikmaz, hic okula gitmeden veya matematik ogrenmeden denklem cozmeye basladigini zannettigi icin, yapay zekaninda bu duzlemde calismasini bekliyor, normaldir.

Bence buradaki açmaz şu.

Yapay zeka aynı zamanda özgür iradeyi de kapsar mı? Dinler bağlamından çıkarırsak insan beyninin özgür iradesi ile yapay zekanın özgür iradesini karşılaştırmak gerek bunu anlamak için.

Ve bu konu muhtemelen bilim kurgu filmlerinde gösterilenler gibi olmayacak. Zira orda hep ABD en iyi ve hep o kazanıyordu. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence buradaki açmaz şu.

Yapay zeka aynı zamanda özgür iradeyi de kapsar mı? Dinler bağlamından çıkarırsak insan beyninin özgür iradesi ile yapay zekanın özgür iradesini karşılaştırmak gerek bunu anlamak için.

Ve bu konu muhtemelen bilim kurgu filmlerinde gösterilenler gibi olmayacak. Zira orda hep ABD en iyi ve hep o kazanıyordu. :D

Dinler baglamindan nasil cikaracagiz? Ozgur iradeyi dini baglamdan cikararak tanimlayin bakalim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazarın konuyu nereye getireceği baştan belliydi . Olan benim 3 dakikama oldu . Bilimsel bir yazı okuyacağımı sanıyordum .

Öncelikle başlıkta zaten bir sakatlık var . Bilgisayar mı beyin mi ? Ama hiç bahsetmemiş ne tür bilgisayar ne tür bir beyin diye . İşlemden , hafızadan , idraktan falan . Halbuki bunlar asıl üzerinde durulası konulardı . Ama yazarın niyeti belli ya . Birda ortalarda biyerde sormuş " Beyni yapan kimdir" diye . Zaten buraya kadar geldim ondan sonra acaba daha neler saçmalayacak diye okumaya devam ettim . Ciddi ve bilimsel bir konu olsaydı yine ciddi ve bilimsel bir yorum yazma niyetindeydim . Ama sonuç hüsran , yine hüsran .

Bu arada zazo faydalanılası bir ileti demiş . Acaba bir ironimi diye iki kere okudum ama bir ironi bulamadım . Zazo bunun neresinden faydalanalım arkadaş !

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Burada kendimize şu ilginç soruyu sormamız lâzım.. Acaba insanlar da "programlanmış" mıdır?

Bence evet! "

den sonrasını okumadım. Saçmalıyıp saçmalıyıp üstüne bilim adı altında düşünsel değeri olmayan şeyler atıyorsun.

Bilgisayarla beyni hangi yönden karşılaştırdıgın bile belirsiz.

21312532152345325325325325235 * 213213

Bunu çarpman ne kadar vaktini alır bilgisayarın ne kadar vaktini alır.

Bir kitabı ezberlemen ne kadar vaktini alır.

Bilgisayara kaydetmek ne kadar vaktini alır.

Bir filmi görüntü ve ses olarak ezberleyebilirmisin.

Ne yani karşılaştırmadaki ölçüt ne ?

Bilgisayar kasparovu yenmiştir satrançta bilgisayar daha zekidir diyelimmi ?

Olayımız nedir.

Tanrı vardır demek için ne kadar daha saçmalıcagız.

tarihinde OffSpring tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Everest, bir yazı okuyorsun üstelik iyi bir bilim insanı olarak tanınan birinin yazısını.

Sonra görüyorsun ki yazarın bilinç açıklığı çok düşük, yerlerde geziyor şaşırıyorsun ve kendi bilinç

düzeyinle gurur ve mutluluk duyuyorsun. Bize bu gururu yaşatan bu yazı faydalanılası değil de nedir peki???

Şimdi başlık sahibi bana sitem edebilir hatta beni madara etmeye bile çalışabilir ama ne yapayım yazarın durumu ortada. O yüzden başlık sahibi olan kırmızı başlıklı kız beni affetsin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kusura bakma zazo ilk iletindeki son paragrafı gözden kaçırmışım ." İki kere okudun diyorsun , o zaman nasıl gözden kaçırdın ?" Diye sorarsan haklısın . Sanırım yandaki sütunu , pencerenin senin yazını tamamen alacak şekilde aşağı indirmemişim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hesap makinesinden daha iyi hesaplayan bir insan varmi? Bu demek degilki insan hesapmakinasindan aptal. Beyin bir sistemi ezbere bilebilir ama bir hesap makinesi gibi hesaplayamaz yani bunu bir islemci(Prozessor) gibi yapamaz. Bunlar karsilastirmalik konular degil. Buna girismek, hele hele bir yaraticiyi savunacagim amaciyla girismek bence uygun degil.

Kasparow`un Derin Düsünce adli makineye kaybettikten sonra güzel bir aciklamasi vardi;

"simdi siz bu makinayi kapatacaksiniz uyuyacak ama ben otelde odamda uyuyamayacagim, gözümün önünde atlat filler ucusacak"

Iste bizim organik bir canli olusumuz buna engel. Bizler hic bir zaman bir bilgisayar isini yapamayacagiz ama bilgisayari herzaman yapabilecegiz. Düsünün Derin Düsüncenin bir cok hamlesi Kasparow`un daha önceki oyunlarindan yüklenmistir. Kasparow hatta bir ara makinanin islemcisini sasirtmak icin hic yapmadigi h4 gibi bir hamleyi oyun basinda denemistir ve sonucta berabere kalmayi basarmistir. Bugün gelinen noktada Derin Düsünce benzeri makine böyle hamlelere karsida tekrar ayarlandi. Bu yarisin sonu yok tek getirisi birbirini güclendirmesi. Buda zaten adi konmamis amac.

Elbetteki beyin daha komleks bir yapi ama islemciligi o kadarda elimizde degil.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinler baglamindan nasil cikaracagiz? Ozgur iradeyi dini baglamdan cikararak tanimlayin bakalim...

Bundan kolay ne var. Buradaki ateistler ve dünyadaki ateistler buna en güzel örnek.

Dinsiz ve Tanrısız özgür iradeleri ile hayatlarını gayet güzel idame ettirebiliyorlar.

Yani kısaca herkes susadığı zaman su içebiliyor, ihtiyaç hissediyor ve özgür iradesi ile su içmesine karar veriyor ve içiyor.

Burada dinler nerede? Dinler bağlamındaki özgür iradeyi genelde ölüm ötesi hayat ile ilgili düşünün. Bu dünyada zaten insan özgür iradesiyle yaşıyor. Kabaca bunu diyorum yani.

Sevgili Everest, bir yazı okuyorsun üstelik iyi bir bilim insanı olarak tanınan birinin yazısını.

Sonra görüyorsun ki yazarın bilinç açıklığı çok düşük, yerlerde geziyor şaşırıyorsun ve kendi bilinç

düzeyinle gurur ve mutluluk duyuyorsun. Bize bu gururu yaşatan bu yazı faydalanılası değil de nedir peki???

Şimdi başlık sahibi bana sitem edebilir hatta beni madara etmeye bile çalışabilir ama ne yapayım yazarın durumu ortada. O yüzden başlık sahibi olan kırmızı başlıklı kız beni affetsin...

Zazo,

Adamın fizikçi olması iyi, teist olması kötü mü? Bence inancını bir yere bırakın öyle tartışın. Yazdıklarında sen kendi açından sıkıntını söylemişsin ve bende buna karşılık insanın yetisinin nelere yeteceğine dair söylemlerle senin söylediğini çürüttüm. :) Değil mi?

Yazarın inancı bilinç açıklığının düşüklüğünü değil, inanç konusunda senin gibi düşünmediğinin göstergesidir.

Sen inanmıyorsun diye kimseye ben senden üstünüm diyemezsin.

Senin üstünlüğün insana kattığın değer ve fayda ile ilintilidir. :)

Selam ederim.

yapay zeka eğer bi gün dahada geliştirilirse, bir kutu içinde, kasa ve möniter içinde kalacaksa insan için bi sakıncası olmayacaktır..ama ona mekanik el kol ve kameralar sensörlerde eklenirse işte o zaman gerçek terminatör filmi başlayacaktır.. :D

Terminatörü var eden beyin terminatörü kendine en büyük düşman ve kendinde olmayan yetiyi katabilirse ki (kendinde olmayan yeti ne demekse) o zaman bu senin dediğin olabilir.

Ama terminatörü var eden beyin, onunla da nasıl mücadele edeceğini bilmiyorsa o beyin çürüsün ondan iyidir.

Hesap makinesinden daha iyi hesaplayan bir insan varmi? Bu demek degilki insan hesapmakinasindan aptal. Beyin bir sistemi ezbere bilebilir ama bir hesap makinesi gibi hesaplayamaz yani bunu bir islemci(Prozessor) gibi yapamaz. Bunlar karsilastirmalik konular degil. Buna girismek, hele hele bir yaraticiyi savunacagim amaciyla girismek bence uygun degil.

Kasparow`un Derin Düsünce adli makineye kaybettikten sonra güzel bir aciklamasi vardi;

"simdi siz bu makinayi kapatacaksiniz uyuyacak ama ben otelde odamda uyuyamayacagim, gözümün önünde atlat filler ucusacak"

Iste bizim organik bir canli olusumuz buna engel. Bizler hic bir zaman bir bilgisayar isini yapamayacagiz ama bilgisayari herzaman yapabilecegiz. Düsünün Derin Düsüncenin bir cok hamlesi Kasparow`un daha önceki oyunlarindan yüklenmistir. Kasparow hatta bir ara makinanin islemcisini sasirtmak icin hic yapmadigi h4 gibi bir hamleyi oyun basinda denemistir ve sonucta berabere kalmayi basarmistir. Bugün gelinen noktada Derin Düsünce benzeri makine böyle hamlelere karsida tekrar ayarlandi. Bu yarisin sonu yok tek getirisi birbirini güclendirmesi. Buda zaten adi konmamis amac.

Elbetteki beyin daha komleks bir yapi ama islemciligi o kadarda elimizde degil.

SAYGILAR

İşlemciliği o kadar elimizde Rochader, bak yukarıda yazdım.

Yapay ürettiğin belleğe kendinde olmayan bir yetiyi yüklemeyezsin. Sende olmayanı nasıl başkasına geçircenki? Bu tip söylemler benim dediğim gibi bir kaos düşünceye gider ve işte insan arasına fitne fesat sokan, zazonun korktuğu ve ürktüğü düşünce biçimide budur.

Sırf insan beyni programlandı dememek için insanın programladığını kendinden yukarı çıkartması düşüncesi.

Çok komik, çok çocukca üstelik. :)

Çok özür dileyerek bir örnek vermek istiyorum.

Benim midem bir tek insan kusmuğu hariç herşeyi kaldırır ve temizlerim. Ama bir tek onu temizleyemem. Kendim hastalık nedeni vs ile olsa bile onu temizleyene kadar canım çıkar. Ama kusmuğun beni bu kadar dumur etmesi kusmuğun gücünden değil, benim birtakım biyolojik nedenlerim iledir. Bunu bilirsem kusmuk bana bir halt edemez efendim. :)

Yani kusmuğu kutsamayı bırakın lütfen.

Sana da selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

...İşlemciliği o kadar elimizde Rochader, bak yukarıda yazdım.

...Sırf insan beyni programlandı dememek için insanın programladığını kendinden yukarı çıkartması düşüncesi.

Çok komik, çok çocukca üstelik....

Insan beyninin programlandigindan sunu anlayabilirmiyim; ilk insan ile su anki insanlar arasinda programlama farkinin olmadigimi?

Bana göre canlilarda durmadan gelisen bir beyin var. Icini ne ile doldurmak isterseniz onunla doldurursunuz. Program degil o. Program olsaydi hepimiz programa göre davranirdik. Herkese ayri bir program verildi diyorsan tartismayada gerek yok.

Burda biz programlandik kabüllenin demekte cok komik.

Beyin bilgisayardan üstün ise neden bilgisayar yapilmis? Niye ben bu laptopa 500 avro vereyim? Buna su aciklamayi yapayim;

Beyin sadece beyin olarak ise yaramaz bir seyi yapmak icin isleme baslarsan kendi beyin degerini yaptigin seye verirsin. Benim suan icin bildiklerim ile bir seyler yapabilmem mümkün ama atom bombasi yapmam mümkün degil. Ben atom bombasi yapabilecek bilgiye ve malzemeye sahipsem yapabilirim. Beyin sadece organik yapi. Yükleyicisi bizleriz.

Islemciliginden maksadim islem yapma hizi zaten orda yanlis anlasilmasin diye (prozessor) yazdim. Bizler sadece beynimize bilgi yükleriz ama bu bilgileri bir bilgisayar gibi kullanamayiz.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Insan beyninin programlandigindan sunu anlayabilirmiyim; ilk insan ile su anki insanlar arasinda programlama farkinin olmadigimi?

Bana göre canlilarda durmadan gelisen bir beyin var. Icini ne ile doldurmak isterseniz onunla doldurursunuz. Program degil o. Program olsaydi hepimiz programa göre davranirdik. Herkese ayri bir program verildi diyorsan tartismayada gerek yok.

Burda biz programlandik kabüllenin demekte cok komik.

Beyin bilgisayardan üstün ise neden bilgisayar yapilmis? Niye ben bu laptopa 500 avro vereyim? Buna su aciklamayi yapayim;

Beyin sadece beyin olarak ise yaramaz bir seyi yapmak icin isleme baslarsan kendi beyin degerini yaptigin seye verirsin. Benim suan icin bildiklerim ile bir seyler yapabilmem mümkün ama atom bombasi yapmam mümkün degil. Ben atom bombasi yapabilecek bilgiye ve malzemeye sahipsem yapabilirim. Beyin sadece organik yapi. Yükleyicisi bizleriz.

Islemciliginden maksadim islem yapma hizi zaten orda yanlis anlasilmasin diye (prozessor) yazdim. Bizler sadece beynimize bilgi yükleriz ama bu bilgileri bir bilgisayar gibi kullanamayiz.

SAYGILAR

Programlama ile birlikte zeka dersek daha net oturtmuş oluruz.

ilk insanlar ne kadar zekiyse bizde o kadar zekiyiz.

Teknolojik buluşlar bizim daha zeki olduğumuzu değil, bizim elimizdeki materyaller ile neler yapabildiğimizin göstergesi.

Tekerlek ve ateşin yanında bizim aya çıkmamızın esamesi bile okunmaz bu anlamda yani. :)

İşlem yapma hızı ise bilgisayarın değil, senin zekanın becerisidir.

tarihinde BERGÜZAR006 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

beyin 100 de 100 kullanılabilseydi beyin derdim.ama işlem itibariyle bilgisayarlar uçmuş durumda.roadrunner ve jaguar isimli 2 süper bilgisayarı ve yapabildiklerini araştırmanı tavsiye ederim.ama insanda bulunan insanı insan yapan özelliklerin çoğu yoktur bilgisayarda.fakat yapay zeka teknolojisi her an gelişmekte.herşey bigi ve işlem demek değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...