Bir Ateist İnanmak Kelimesini Sözlüğe Gömmeli

[-Astur- 0]

Bazı şeylere inanmak zorundasın. Kendin dışındaki zihinlerin varlığını gel bilimsel olarak kanıtla bize! İnanacan işte.

[Crafterman 0]

İnanmamak için ne bildiğini söyle bana ?

[Ateist Bakis 0]

Bazı şeylere inanmak zorundasın. Kendin dışındaki zihinlerin varlığını gel bilimsel olarak kanıtla bize! İnanacan işte.

Ne tuhaf şey

Ben bir teist olsaydım şu başlığı ateizm aleyhine kullanırdım.

Millete inan diyorsun inanmıyor, inanma diyorsun olur mu öyle şey diyor

[Ateist Bakis 0]

İnanmamak için ne bildiğini söyle bana ?

İnanmamayı biliyorum.

Bilmekle kalmıyorum formülünü söylüyorum.

Bilginin bittiği yerden sonraki kısımları tamamlamaya kalkma hiçbir zaman.

[queenofhearts 0]

inanan biri inancını somut bilimsel kanıtlar varmış gibi yansıtmadığı sürece hiçbir sorun olmaz tepki görmez..adı üstünde inançç...

Aralık 10, 2010 tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi

[-Astur- 0]

Ne tuhaf şey

Ben bir teist olsaydım şu başlığı ateizm aleyhine kullanırdım.

Millete inan diyorsun inanmıyor, inanma diyorsun olur mu öyle şey diyor

Dileyen kullanmayı deneyebilir elbette, cevabımız hazır olur.

[-BERGÜZAR- 0]

Güven ile karıştırıyorsun.

Mesela sen sana 2 kere borcunu ödememiş bir adam için "borç verisem kesin vermez geri" diye bir bilgi oluşturursun ve bu doğru olur. Matematikteki en basit işlem ile hem de. "Aldığı iki kerede borcunu getimemiş bir adam üçüncüde .... " Al işte kesin sonuç Bilgi

Güven ile inanmayı karıştırıyorsun.

İmanın bir anlamı güvendir. İmanı darlaştırarak güveni nesnelleştirip iman kavramını hayal dünyasına itme çabasıdır bu, başka birşey değil.

Yukarıdaki önermen ise kesin bilgi içermez, bir öngörüdür.

Bir adama 5 kere borç verirsin ve ödemez. Ama 6. defa yine salaklık edip verirsin ama ödemez diye verdiğin adam borcunu öder.

Yani bildiğini sandığın şeyde yanılırsın. Yani senin bilgi dediğin şey aslında bilgi değil, öngörüdür.

Ama iman/güven öyle değildir.

Aynı şartlarda ve aynı koşullarda 2 hidrojen ile bir oksijen birleşince suyun formulünü oluşturan bir Tanrıya biz güveniyoruz. Zira hiç yanıltmadı bizi.

İki hidrojen ile bir oksijen birleşince bunun yaş pasta olma olasılığı sıfır bile değil, -YOK- tur.

Kesin bilgi budur işte. Ve bu kesin bilgiye iman edersin/güvenirsin. Yada reddettiğin terimle diyecek olursak İNANIRSIN.

Aralık 11, 2010 tarihinde BERGÜZAR006 tarafından düzenlendi

[Ateist Bakis 0]

Yani bildiğini sandığın şeyde yanılırsın. Yani senin bilgi dediğin şey aslında bilgi değil, öngörüdür.

Bilgidir.

Geçmişteki verilerin analizi bilgidir.

Bu bilgiler sana kesin durumu söyler.

Ama sen RİSK alırsan. RİSKi aldığın durumdan, o durumun sonucuna kadar olan kısmın tamamı belirsizdir.

Belirsizliği yaratan da yine senin bilgi üzerine KUMAR oynayıp bahse girmendir

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, cevabın aynen yavuz hırsız cevabı gibi.

[-BERGÜZAR- 0]

Bilgidir.

Geçmişteki verilerin analizi bilgidir.

Bu bilgiler sana kesin durumu söyler.

Ama sen RİSK alırsan. RİSKi aldığın durumdan, o durumun sonucuna kadar olan kısmın tamamı belirsizdir.

Belirsizliği yaratan da yine senin bilgi üzerine KUMAR oynayıp bahse girmendir

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, cevabın aynen yavuz hırsız cevabı gibi.

Bir cevap vereceğini bekliyordum ama böyle bir cevap beklemiyordum, ne yalan söyleyim. Hoşuma gitmedi desem yalan olur.

İşte sende verdiğin örnekle KUMAR oynarsın.

Zira tecrübe ile ettiğin şeyde yanılma ihtimalin her zaman mevcuttur.

Buda bilimin bize dayattığı bir bilgi olmaz gibime geliyor (yani kesinleşmiş sonuç), ne dersin?

Zaten bundan sonra devreye inanma/inanç/iman/güven girer.

[Ateist Bakis 0]

Bir cevap vereceğini bekliyordum ama böyle bir cevap beklemiyordum, ne yalan söyleyim. Hoşuma gitmedi desem yalan olur.

İşte sende verdiğin örnekle KUMAR oynarsın.

Zira tecrübe ile ettiğin şeyde yanılma ihtimalin her zaman mevcuttur.

Buda bilimin bize dayattığı bir bilgi olmaz gibime geliyor (yani kesinleşmiş sonuç), ne dersin?

Zaten bundan sonra devreye inanma/inanç/iman/güven girer.

Bilgi

1 . İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat.

2 . Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf:

Bilim

1 . Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim:

2 . Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi.

3 . Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci.

Bilim için bilmek ve anlamak şarttır.

Bilmek bir şeyi anlamış ve öğrenmiş olmaktır.

Bir şeyi anlamak; yeni edinilen bilgileri eskileriyle bir araya getirerek yeni bilgiler elde etmektir.

Bir şeyi öğrenmek bilgi edinmektir.

Bilgi de yukarıdaki tanımdaki gibidir.

Buradakiler gerçekler.

Sizde bulunan inançlar, imanlar, inanmalar, sadece sizi geçtim insanlığın tüm hayatında bulunan İNANMAK kökenli herşey bu yukarıdaki mutlak doğruyu delik deşik edip kevgire çevirmiş şeyler.

Sizin inanma dediğiniz şey yukarıdakilere değil, uydurmalara daha çok yakın (çizgi filmler, filmler, romanla vs).

Bu dediğim bir bakış açısı değil, yukarıdaki tanımlardan hareketle ortaya çıkan Mutlak doğrudur.

İnanmak uydurmaktır.

Mevcut bilgiyi rastgele, gelişigüzel elde ne varsa onla tamamlayıp sonuca ulaşmaktır.

Yarısı çizilmiş bir resmi eline kalem alarak kafasına göre tamamlamaktır.

Bunun da akıllı insanın hayatında işi yoktur.

[-BERGÜZAR- 0]

Bilgi

1 . İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat.

2 . Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf:

Bilim

1 . Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim:

2 . Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi.

3 . Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci.

Bilim için bilmek ve anlamak şarttır.

Bilmek bir şeyi anlamış ve öğrenmiş olmaktır.

Bir şeyi anlamak; yeni edinilen bilgileri eskileriyle bir araya getirerek yeni bilgiler elde etmektir.

Bir şeyi öğrenmek bilgi edinmektir.

Bilgi de yukarıdaki tanımdaki gibidir.

Buradakiler gerçekler.

Sizde bulunan inançlar, imanlar, inanmalar, sadece sizi geçtim insanlığın tüm hayatında bulunan İNANMAK kökenli herşey bu yukarıdaki mutlak doğruyu delik deşik edip kevgire çevirmiş şeyler.

Sizin inanma dediğiniz şey yukarıdakilere değil, uydurmalara daha çok yakın (çizgi filmler, filmler, romanla vs).

Bu dediğim bir bakış açısı değil, yukarıdaki tanımlardan hareketle ortaya çıkan Mutlak doğrudur.

İnanmak uydurmaktır.

Mevcut bilgiyi rastgele, gelişigüzel elde ne varsa onla tamamlayıp sonuca ulaşmaktır.

Yarısı çizilmiş bir resmi eline kalem alarak kafasına göre tamamlamaktır.

Bunun da akıllı insanın hayatında işi yoktur.

Bu ansiklopedik bilgiler insanların genel kabulleridir. Tamam bilgi diyelim.

Ama bizim iman/güven dediğimiz şey tamamen işte bu bilinene dayalı bir sonuçtur.

En azından benim için öyledir.

Sen nasıl her ateist aynı değildir, şöyledir böyledir söyleminden rahatsız oluyorsan, bende her inanırı aynı kefeye koyan, kişinin kendi kalıbına sokan- eden söylemlerden rahatsız oluyorum.

Dolayısı ile ben bilerek nasıl inandığımı sana anlattığımda muhtemelen sen bana forumun geneli gibi dinsiz/agnostik/deist diyeceksin.

Halbuki ben sonuna kadar monoteistim.

Aralık 11, 2010 tarihinde BERGÜZAR006 tarafından düzenlendi

[Ateist Bakis 0]

Bu ansiklopedik bilgiler insanların genel kabulleridir. Tamam bilgi diyelim.

Ama bizim iman/güven dediğimiz şey tamamen işte bu bilinene dayalı bir sonuçtur.

En azından benim için öyledir.

Sen nasıl her ateist aynı değildir, şöyledir böyledir söyleminden rahatsız oluyorsan, bende her inanırı aynı kefeye koyan, kişinin kendi kalıbına sokan- eden söylemlerden rahatsız oluyorum.

Dolayısı ile ben bilerek nasıl inandığımı sana anlattığımda muhtemelen sen bana forumun geneli gibi dinsiz/agnostik/deist diyeceksin.

Halbuki ben sonuna kadar monoteistim.

Mevcut bilgi düzeyi ile, bilginin sonunda olduğunu iddia ettiğin tanrı arasında kurduğun bağlantı neye dayanıyor?

Ne ile tamamlıyorsun mevcut bilgilerini de tanrıya ulaşıyorsun?

[-BERGÜZAR- 0]

Mevcut bilgi düzeyi ile, bilginin sonunda olduğunu iddia ettiğin tanrı arasında kurduğun bağlantı neye dayanıyor?

Ne ile tamamlıyorsun mevcut bilgilerini de tanrıya ulaşıyorsun?

Onun kelimelerine.

Ben buna ayet/vahiy/işaret diyorum.

Elde kuran dediğimiz mushaf bu ayetlerin bazılarının önerme halinde yazıya dökülmüş halidir.

Kuran ise OKUNAN demektir. Bu Okuma kitap okumaya denk gelmeyen bir okumadır.

Zihin açıklığı ile eşyayı/evreni/insanı okuma, bilinç ile kavrama/anlama yetisini hayata geçirme diyeyim kısaca.

Şimdi çıkmam gerek, uzun yazmak isterdim ama vaktim çok az.

Selam.

[Ateist Bakis 0]

Onun kelimelerine.

Ben buna ayet/vahiy/işaret diyorum.

Elde kuran dediğimiz mushaf bu ayetlerin bazılarının önerme halinde yazıya dökülmüş halidir.

Kuran ise OKUNAN demektir. Bu Okuma kitap okumaya denk gelmeyen bir okumadır.

Zihin açıklığı ile eşyayı/evreni/insanı okuma, bilinç ile kavrama/anlama yetisini hayata geçirme diyeyim kısaca.

Şimdi çıkmam gerek, uzun yazmak isterdim ama vaktim çok az.

Selam.

Bu eğer evrensel bir bilgi ise sen yalnız iken de seni bulur muydu?

Mesela suyu ateşin üstünde yeterli süre bekletirsen su kaynamaya başlar.

Bunu insanlar birbirlerinden kıtalarla, okyanuslarla ayrılsalar da hepsi bilir.

Evrensel bilgidir yani.

Peki bu senin bahsettiğin şey de böyle mi?

Herkes tarafından yalnız iken de erişilebilir mi?

[-BERGÜZAR- 0]

Bu eğer evrensel bir bilgi ise sen yalnız iken de seni bulur muydu?

Mesela suyu ateşin üstünde yeterli süre bekletirsen su kaynamaya başlar.

Bunu insanlar birbirlerinden kıtalarla, okyanuslarla ayrılsalar da hepsi bilir.

Evrensel bilgidir yani.

Peki bu senin bahsettiğin şey de böyle mi?

Herkes tarafından yalnız iken de erişilebilir mi?

Kesinlikle erişilebilir.

Çünkü cidden çok güzel bir soru sordun.

Kısacık bir örnekle anlatayım hemen.

Küçük çocuklar genelde ateşe giderler. Çünkü ateş hakkında bilgileri yoktur. Benim yeğenlerimin hepsi istisnasız sobaya yada ütüye dokunmak istemiştir ve her seferinde anneleri uzaklaştırmıştır.

Ama ben çok gaddar bir teyzeyim Hemen o pozisyonda bulduğum yeğen ele alınır ve parmağı kızgın ütüye yada sobaya dokundurulmak suretiyle o bilgi anında ona verilir.

Sonra ona dünyanın oyuncağını ve çikolatasını da sunsan bir daha kızgın bir şeye asla yanaşmaz. Niye. Çünkü artık bilmiştir.

Kuranda bir işaret var. Der ki: Ademe isimleri öğretti.

Adem bak bu elma, bu armut demedi.

Adem artık doğayı/eşyayı bilmeye başladı.

Ha niye elçiler/vahiyler var diye sorabilirsin.

E insan yaramaz bir çocuk her seferinde ya ateşe elini değdirecek bir teyze, yada bir sürekli onu koruyacak bir anne nerden bulacak. Gelip ara ara birileri bu bilgileri tazeleyecek de ondan.

Ama en önemli erişme noktası, hissedebildiğin ve her zaman doğru orantıda işleyen VİCDANdır.

Selam.

[Ateist Bakis 0]

Kesinlikle erişilebilir.

Çünkü cidden çok güzel bir soru sordun.

Kısacık bir örnekle anlatayım hemen.

Küçük çocuklar genelde ateşe giderler. Çünkü ateş hakkında bilgileri yoktur. Benim yeğenlerimin hepsi istisnasız sobaya yada ütüye dokunmak istemiştir ve her seferinde anneleri uzaklaştırmıştır.

Ama ben çok gaddar bir teyzeyim Hemen o pozisyonda bulduğum yeğen ele alınır ve parmağı kızgın ütüye yada sobaya dokundurulmak suretiyle o bilgi anında ona verilir.

Sonra ona dünyanın oyuncağını ve çikolatasını da sunsan bir daha kızgın bir şeye asla yanaşmaz. Niye. Çünkü artık bilmiştir.

Kuranda bir işaret var. Der ki: Ademe isimleri öğretti.

Adem bak bu elma, bu armut demedi.

Adem artık doğayı/eşyayı bilmeye başladı.

Ha niye elçiler/vahiyler var diye sorabilirsin.

E insan yaramaz bir çocuk her seferinde ya ateşe elini değdirecek bir teyze, yada bir sürekli onu koruyacak bir anne nerden bulacak. Gelip ara ara birileri bu bilgileri tazeleyecek de ondan.

Ama en önemli erişme noktası, hissedebildiğin ve her zaman doğru orantıda işleyen VİCDANdır.

Selam.

Peki farklılık neden?

Tamam her insan erişebilir dedin o (sözde) bilgiye. Kabul edelim bakalım

Neden farklılık var?

Neden suyu kaynatmada, doğayı anlamada, hayvancılıkta, tarımda, vs tüm yerler benzer bilgilere ulaşmış iken bu senin bahsettiğinde farklılıklar çıkıyor?

[drekinci 0]

Ama iman/güven öyle değildir.

Aynı şartlarda ve aynı koşullarda 2 hidrojen ile bir oksijen birleşince suyun formulünü oluşturan bir Tanrıya biz güveniyoruz. Zira hiç yanıltmadı bizi.

İki hidrojen ile bir oksijen birleşince bunun yaş pasta olma olasılığı sıfır bile değil, -YOK- tur.

Kesin bilgi budur işte. Ve bu kesin bilgiye iman edersin/güvenirsin. Yada reddettiğin terimle diyecek olursak İNANIRSIN.

Dindarların büyük bir kısmı böyle yapar. Bilime, doğa olaylarına, maddelerin fiziksel, kimyasal, biyolojik vs özelliklerine hep biri tarafından verilmiş olarak bakarlar. Ne tanrının var olduğunu, ne de bu özelliklerin tanrı tarafından verilmiş olduğunu hiçbiri gösteremez. İşte inanç, hatta kör inanç denilen böyle bir şeydir.

Peki bu özellikleri veren, istese değiştiremez mi? İki hidrojen ve bir oksijenden yaş pasta elde edemez mi? Bu kör inanç sahipleri tam da burada çuvallarlar. Her şeye kadir allahın yaş pasta yapamayacağını söyleyemezler. Bir yandan olasılık hesabı ile yaş pasta sıfır bile değil, büyük harf ile YOK olur. Diğer yandan allahın kudretine halel getirmek, karizmasını çizmek anlamına geleceği için, "iki hidrojen bir oksijenden allah bile yaş pasta yapamaz" diyemezler.

Allahın bu konuda inisiyatifi yoksa, maddelerin özelliklerinin bir tarafından verilmiş olmasının veya olmamasının ne önemi var.

Sevgiler.

[haci 0]

İnanmamayı biliyorum.

Bilmekle kalmıyorum formülünü söylüyorum.

Bilginin bittiği yerden sonraki kısımları tamamlamaya kalkma hiçbir zaman.

Bunlar çok komik iddialar..

Senin herkesten bilgili olduğuna inanmanın temeli inançtır.. Değil mi?

Elinde delil mi var? Burada yazdıklarından başka..

Onların da çoğu palavra zaten. Uydurma..

Sen bize yazdığın bu forumle inanıyorsun..

Kendinin akıllı olduğuna inanıyorsun.

Başkalarının senin kadar akıllı olmadığına inanıyorsun.

Bunların hiçbiri kesin bilgi değil.

Hepsi inanç, hatta yanlış inanç..

Ama sende iman olmuşlar onlar..

Çok ilginç...

Hemen eklemek istiyorum. Burada yazan ateistlerin çoğu senin gibi değil.

Sen bir kural değilsin burada. Bir istisnasın.

Bunu herkesin bilmesini istiyorum.

[OffSpring 0]

Ateist.Bakış müslümanlar gibi tavır almışsın.

"Tövbe de yaratmak allaha mahsustur"

Şimdide böylemi dicez ?

"Şişşşt inanıyorum deme inanmak aptallara mahsustur"

?

Yoksa ateistlere özel bi kalıp üretmeye jargondanmı başladık.

[Ateist Bakis 0]

Bunlar çok komik iddialar..

Senin herkesten bilgili olduğuna inanmanın temeli inançtır.. Değil mi?

Elinde delil mi var? Burada yazdıklarından başka..

Onların da çoğu palavra zaten. Uydurma..

Sen bize yazdığın bu forumle inanıyorsun..

Kendinin akıllı olduğuna inanıyorsun.

Başkalarının senin kadar akıllı olmadığına inanıyorsun.

Bunların hiçbiri kesin bilgi değil.

Hepsi inanç, hatta yanlış inanç..

Ama sende iman olmuşlar onlar..

Çok ilginç...

Hemen eklemek istiyorum. Burada yazan ateistlerin çoğu senin gibi değil.

Sen bir kural değilsin burada. Bir istisnasın.

Bunu herkesin bilmesini istiyorum.

Ben inanamamayı biliyorum Hacı.

Bildiğime inanmıyorum.

Bildiğimi biliyorum.

Yukarıdaki yazdıkların, benle ve etrafınla ilgili bilgilerin üzerine eklediklerindir.

Bak bakalım beynin bilginin olmadığı yerde neler seçmiş ve neye tamamlamış

1- Kişiyi küçümseme (yeterli kanıtın olmadığı halde neredeyse %99 bir uydurma ile tamamlamışsın üstünü sendeki izlenimlerin)

2- Yanlışlığını iddia etme (yine çok büyük oranda izlenim, bilgi üzerine uydurmasyon eklemişsin sonuca ulaşmak için)

3- Yargılama (aynı durum burada da söz konusu, değerlendirme kriterlerini %100'e varan oranlarda kendi uydurmalarınla tamamlamışsın)

4- Tespit (burada da aynı şekilde bilginin bittiği yerden yukarıya doğru bir uydurma tamamlaması yapmışsın)

İşte bak.

İnanmak alışkanlığını bırakmazsan bu hep olacak.

İnanmadan verileri yorumlayamıyorsun değil mi?

Olduğu gibi kabul edemiyorsun birini veya bir durumu değil mi?

Üstüne bam diye kendi katkını yapıp hop diye sonuca gidiyorsun.

işin garibi beynin bundan hoşlanıyor.

Çıkarımlar, sonuçlar, algılar, beynin sana uyuşturucu verir gibi hoşlandırttırıyor bunlardna seni.

Ve sen devam ediyorsun.

Ama ben kişisel olmayacağım.

Bunu sen değil inanç yapıyor Hacı.

Senin düşmanın da, benim düşmanım da inanç.

Halbuki inancı çıkarırsan geriye şu soru kalıyor...

Ulan bu adam ne diyor ki ben böyle tepki veriyorum buna?

Buyur sana durumun ispatı.

Sen şu anda bana karşı tutumunda %90 oranında inanç dolusun.

Ve farkında da değilsin.

Benim düşmanım sen değil, inançtır.

Seni seviyorum.

Ama inancını sevmiyorum.