Jump to content

Gerçek evrenin, sanal yansımaları - Bilinçler.


Recommended Posts

Anlat anlat ama boşuna .

Bu gün gördüğünüz ateistlerin çoğunun içini dolu olması size ateizmin içinin dolu olması gerektiğini mi anımsatıyor ?

Bu gün gördüğünüz ateistlerin için dolu olabilir , Bilimsel olabilirler ama bu ateizmin içinde bunların olması gerektiğini göstermez .

Bu gün gördüğünüz ateistlerin çoğunun içi doludur , çünkü içi yanlışlarla dolu bir toplumda bilinçlenmek ve doğruları , iç içe geçmiş yanlışlardan ayırabilmek için tek şart içini yararlı , doğru bilgiyi , yalan yanlış bilgilerle değiştirmek gerekir .

Başka şekilde de ateist olabilirsiniz . Fakat çok düşük olasılıklarla . Yaşadığınız ortamında uygun şartlarda olması gerekir ki günümüzde içi içe geçmiş yalanlardan arınmış bir toplum neredeyse yoktur .

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 52
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Kişisel olarak onu yapan bu değilim.

Evrensele yazalım...

Bilgisayar oyunu oynarken mevcut silahlardan başka silah alman mümkün değildir.

Bu çok basit sanal işlemde oyunun kurallarının varlığı oyunun gerçek olduğunu kanıtlamaz.

Oyunun içinde olman da onun gerçek olmadığı sanrısını geliştirmeni haklı çıkarmaz.

Neden oyunu oynayan inektir gibi bir düşünce değerlendirmeye katılmıyor da, oyunun gerçek olmadığı düşüncesine kapılıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben anlamadım,

Elbetteki erdem bir ahlakın izdüşümdür ve Tanrı inacından bağımlı-bağımsız gelişebilir.

Burda kimse sizden farklı düşünmüyordur.

Ben diyorumki gerçek "atizmin güneşi" ise sorun şuki biz gerçek değiliz.

Anlat anlat ama boşuna .

Bu gün gördüğünüz ateistlerin çoğunun içini dolu olması size ateizmin içinin dolu olması gerektiğini mi anımsatıyor ?

Bu gün gördüğünüz ateistlerin için dolu olabilir , Bilimsel olabilirler ama bu ateizmin içinde bunların olması gerektiğini göstermez .

Bu gün gördüğünüz ateistlerin çoğunun içi doludur , çünkü içi yanlışlarla dolu bir toplumda bilinçlenmek ve doğruları , iç içe geçmiş yanlışlardan ayırabilmek için tek şart içini yararlı , doğru bilgiyi , yalan yanlış bilgilerle değiştirmek gerekir .

Başka şekilde de ateist olabilirsiniz . Fakat çok düşük olasılıklarla . Yaşadığınız ortamında uygun şartlarda olması gerekir ki günümüzde içi içe geçmiş yalanlardan arınmış bir toplum neredeyse yoktur .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oyunun içinde olman da onun gerçek olmadığı sanrısını geliştirmeni haklı çıkarmaz.

Neden oyunu oynayan inektir gibi bir düşünce değerlendirmeye katılmıyor da, oyunun gerçek olmadığı düşüncesine kapılıyor?

Sevgili Ateist Bakış,

Bazen acaba ben inek miyim diye düşündüğün oluyor mu?

Yani çok absürd bir şey yazmışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Ateist Bakış,

Bazen acaba ben inek miyim diye düşündüğün oluyor mu?

Yani çok absürd bir şey yazmışsın.

Hayır

Normal adamın böyle düşünceler edinmesi imkansız.

Ben de sizlere onu soruyorum zaten.

Bir tanrı güç var, o şöyle yapacak böyle yapacak vs diye düşünüyorsunuz da, neden bizler mi ineğiz inekler mi inek diye bir önermenin peşinde kafa yormuyorsunuz?

Sonuçta iki düşünce de aynı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır

Normal adamın böyle düşünceler edinmesi imkansız.

Ben de sizlere onu soruyorum zaten.

Bir tanrı güç var, o şöyle yapacak böyle yapacak vs diye düşünüyorsunuz da, neden bizler mi ineğiz inekler mi inek diye bir önermenin peşinde kafa yormuyorsunuz?

Sonuçta iki düşünce de aynı.

Hayır. İki düşüncede aynı değil.

Zira insan ve inek tanımını yine senin bilincin yapmıştır ve kabul edilmiştir. Yani artık değişmez gerçek kadar kesin birşeydir bu.

Tıpkı 2+2 'nin 4 ettiğini kabul ettiğimiz kadar kesindir. Yani doğada matematik yoktur, matematik objeleri saymaya yarayan işaretlerdir. 3 elma, 5 ağaç gibi. Ama artık bunlar bizim için değişmez yasalar kadar sabittir.

İnek ile seni ayıran en önemli faktör bence şudur.

Sen belki ben inek miyim diye düşünübelirsin ama inek asla inek olduğunun bile bence farkında değil. O doğasına göre hayatını devam ettirir. Ot yer, süt verir. :)

Ama sen bilinç ve şuur katılmış bir varlıksın/canlısın. Sen kendine ben insanım ve ineğe işte bu inek diyecek düzeyde bir akıla ve algıya sahipsin zira.

Bu saatten sonra ben inekmiyim demenin Tanrı ile zerre alakası yok, hatta onun yapıp ettikleriyle yani.

Selam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani yine bilimsel insan problemi normal adam böyle düşünemez.

Yine anlatıyor adam.

Her şey ne kadar kolaydı newtonla.

Hangi müslüman itiraz edebiliyorduki newtonsal ateiste.

Anlamıyorsun KAOS dayız.

Hayır

Normal adamın böyle düşünceler edinmesi imkansız.

Ben de sizlere onu soruyorum zaten.

Bir tanrı güç var, o şöyle yapacak böyle yapacak vs diye düşünüyorsunuz da, neden bizler mi ineğiz inekler mi inek diye bir önermenin peşinde kafa yormuyorsunuz?

Sonuçta iki düşünce de aynı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır. İki düşüncede aynı değil.

Zira insan ve inek tanımını yine senin bilincin yapmıştır ve kabul edilmiştir. Yani artık değişmez gerçek kadar kesin birşeydir bu.

Tıpkı 2+2 'nin 4 ettiğini kabul ettiğimiz kadar kesindir. Yani doğada matematik yoktur, matematik objeleri saymaya yarayan işaretlerdir. 3 elma, 5 ağaç gibi. Ama artık bunlar bizim için değişmez yasalar kadar sabittir.

İnek ile seni ayıran en önemli faktör bence şudur.

Sen belki ben inek miyim diye düşünübelirsin ama inek asla inek olduğunun bile bence farkında değil. O doğasına göre hayatını devam ettirir. Ot yer, süt verir. :)

Ama sen bilinç ve şuur katılmış bir varlıksın/canlısın. Sen kendine ben insanım ve ineğe işte bu inek diyecek düzeyde bir akıla ve algıya sahipsin zira.

Bu saatten sonra ben inekmiyim demenin Tanrı ile zerre alakası yok, hatta onun yapıp ettikleriyle yani.

Selam.

Bergüzar,

Ben inek olmadığımı biliyorum.

Ama bu gerçeklikteki olasılıkların tamamını hesaba katacak olursak "aslında ineklerin değil, insanların inek olduğu bir durum" olasılığının da katrilyonda bir de olsa bir ihtimali bulunur (bulan kafa bulup buluşturur:) )

Ben de soruyorum.

Tanrı ve ölümden sonraki sonsuzluk ya da her ne haltsa o ihtimali katrilyonda birden alıp da %90'lara getiren kafanız neden aslında ineklerin inek değil de insanların inek olduğu bir ihtimali imkansıza doğru itiyor?

Sonuçta ikisi de aynı.

Sadece kabullerle ilgili bir durum.

Ben bunu kastettim.

Yoksa ben inek olmadığımı biliyorum (bundaki şüphemin oranı katrilyonda bir-yani ben olsam olsam katrilyonda bir inek olurum:))

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bergüzar,

Ben inek olmadığımı biliyorum.

Ama bu gerçeklikteki olasılıkların tamamını hesaba katacak olursak "aslında ineklerin değil, insanların inek olduğu bir durum" olasılığının da katrilyonda bir de olsa bir ihtimali bulunur (bulan kafa bulup buluşturur:))

Ben de soruyorum.

Tanrı ve ölümden sonraki sonsuzluk ya da her ne haltsa o ihtimali katrilyonda bir de alıp da %90'lara getiren kafanız neden aslında ineklerin inek değil de insanların inek olduğu bir ihtimali imkansıza doğru itiyor?

Sonuçta ikisi de aynı.

Sadece kabullerle ilgili bir durum.

Ben bunu kastettim.

Yoksa ben inek olmadığımı biliyorum (bundaki şüphemin oranı katrilyonda bir-yani ben olsam olsam katrilyonda bir inek olurum:))

Kabullerle ilgili bir durum demişsin. Kabul. :)

Ama akli kabullerle ilgili bir durum bu.

Tıpkı kötü bir eylem yaptığımda nasıl huzursuzluk duyuyorsam, yada iyi bir eylem yaptığımda nasıl huzur duyuyorsam bunu bilmeyle ilgili bir kabul bu. Yani bir şekilde yaptığım her eylemin bir sonucu olacağına/olması gerektiğine götürüyor beni. Bu yüzden bir kabuldür Tanrı fikri.

Ki ben inek olduğuma senin kadar bile ihtimal vermiyorum.

Ben katrilyon kadar katrilyon insanım. Bu kadar kesin ve net yani.

Ama senin katrilyonda bir inek olma ihtimaline karşı, katrilyonda bir Tanrı ihtimaline yer vermiyor oluşunda çok düşündürücü değil mi sevgili arkadaşım. :)

Selam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kabullerle ilgili bir durum demişsin. Kabul. :)

Ama akli kabullerle ilgili bir durum bu.

Tıpkı kötü bir eylem yaptığımda nasıl huzursuzluk duyuyorsam, yada iyi bir eylem yaptığımda nasıl huzur duyuyorsam bunu bilmeyle ilgili bir kabul bu. Yani bir şekilde yaptığım her eylemin bir sonucu olacağına/olması gerektiğine götürüyor beni. Bu yüzden bir kabuldür Tanrı fikri.

Ki ben inek olduğuma senin kadar bile ihtimal vermiyorum.

Ben katrilyon kadar katrilyon insanım. Bu kadar kesin ve net yani.

Ama senin katrilyonda bir inek olma ihtimaline karşı, katrilyonda bir Tanrı ihtimaline yer vermiyor oluşunda çok düşündürücü değil mi sevgili arkadaşım. :)

Selam.

Rakamlar ortak bir dil geliştirmek için verildi.

Sadece sizlerin tercihe bağlı dileklerinizi resmetmek ve daha iyi anlatmak için.

Yoksa daha önceki yazılarımdan gerçekliğin saflığına ve tanrı kavramına ilişkin tutumum bilinir.

Yani ben sen le iletişim kurabilmek için katrilyonda bir inek oldum Bergüzar,

Sen de benim için eşek olur musun? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Niyetin saçmalıklarla düzen sağlamak ise, etmez tabi.

Bazıları vardır ateizmde.

Bu din tanrı vb saçmalıkların insanlığın çıkarı için faydalı olduklarını savunanlar.

Ben bireysel bazda inanç özgürlüğünü savunuyorum.

Ama kollektif olarak her türlü dogmanın yok olması gerektiği görüşünü savunuyorum.

Senin kafan çok karışık.

İnsanlara hem özgürlük tanıyıp, hem de yalnız benim düşündüğüm kadar özgür olacaksınız diyemezsin.

Senin özgürlük anlayışın defolu. Gerçek bir özgürlük değil.

Sana ait düşünceleri empoze etmek..

Ortalıkta genişçe bir temizlik yaptıktan sonra düşünce özgürlüğünü serbest bırakmayı düşünüyorsun.

Bu aynen Müslümanların inanç özgürlüğüne benziyor. Çok benziyor hem de..

Müslüman inancına göre eğer iyi bir Müslümansan İslam çerçevesinde istediğin gibi düşünebilirsin. Sana orada sonsuz bir inanç ve düşünce özgürlüğü var.

Türk Müslüman ateist terimini neden kullandığımı anlıyorsundur umarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnek anolojisi çok güzel. İronik de.:)

Bir insan Tanrı gibi çok absürd, varlığına dair en küçük bir kanıt dahi bulunamayan, dünyadan geçmiş bunca insanın bir tekinin dahi görmediği, hiçbir bilimsel fomülde fonksiyon olarak yer almayan bir şeyi düşünüyor ve inanıyorsunuz madem, insan neden inek olamasın? Bu ihtimal neden olmasın ya da bunu düşünmek neden saçma, absürd olsun?

İkisi arasında ne fark var?

Güzel bir anoloji gerçekten. Ben de benzeri şeyler düşünürüm bazen. İnekle minekle olmasa da, bu basit soruyu sorarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu din tanrı vb saçmalıkların insanlığın çıkarı için faydalı olduklarını savunanlar.

Ben bireysel bazda inanç özgürlüğünü savunuyorum.

Ama kollektif olarak her türlü dogmanın yok olması gerektiği görüşünü savunuyorum.

Hemen hiçbir din bireysel inanç bazında kalmaz, mutlaka örgütlenir. İnsan sosyal bir hayvansa ve sürü halinde yaşıyorsa, işin daha da kötüsü inanma eğilimi, dürtüsü varsa, dinler kolayca yerleşir ve yayılır. Böyle olmasını hiç kimse istemezdi elbette ama ne yazık ki böyle. Dinlerin doğası budur, içerik itibariyle de gruplar halinde yaşanır. O yüzden kollektif bilincin ürünüdürler diyoruz zaten.

Tek tanrılı dinlere geçildikten ve onlar yayıldıktan sonra dinler daha da güçlenmiş ve tehlikeli olmuştur farkındaysan. Gruplaşmak, örgütlenmek vs. nedeniyle. Doğaları böyle..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin kafan çok karışık.

İnsanlara hem özgürlük tanıyıp, hem de yalnız benim düşündüğüm kadar özgür olacaksınız diyemezsin.

Senin özgürlük anlayışın defolu. Gerçek bir özgürlük değil.

Sana ait düşünceleri empoze etmek..

Ortalıkta genişçe bir temizlik yaptıktan sonra düşünce özgürlüğünü serbest bırakmayı düşünüyorsun.

Bu aynen Müslümanların inanç özgürlüğüne benziyor. Çok benziyor hem de..

Müslüman inancına göre eğer iyi bir Müslümansan İslam çerçevesinde istediğin gibi düşünebilirsin. Sana orada sonsuz bir inanç ve düşünce özgürlüğü var.

Türk Müslüman ateist terimini neden kullandığımı anlıyorsundur umarım.

Hacı şimdi de "dinlere özgürlük tanıyalım" savını mı savunuyorsun? :)

Ben defolu bir özgürlük anlayışına sahip olduğumu düşünmüyorum.

Bunu da sana ispatlarım şimdi.

1- Ben bireysel özgürlüğü ilgilendiren hiçbir şeye karşı değilim.

2- Ben kollektif olarak birbirine kenetlenen inanç kurumunun kollektif özgürlüğüne karşıyım ve yokedilmesi taraftarıyım.

3- Evet temizlik yapılmasını istiyorum, ancak kurumsal kimliklerin temizlenmesini istiyorum. Dİn otoriteleri, din adamları, mabedler, kurumlar, dernekler. Kısaca 2'den fazla kişinin inanç özgürlüğü adı altında oluşturacağı her türlü dogma.

Sanırım bunlar benim farkımı anlatıyor.

Ben SEN (ikinci tekil şahıs-yani tekil birey) kavramıyla değil, SİZ (ikinci çoğul şahıs-yani kitlesel dogma hareketleri) kavramıyla her türlü mücadeleyi destekliyorum.

Çünkü insanlığın önünde barikat oluşturan SEN kavramı değil, SİZ kavramıdır.

Bu bir bireysel özgürlüktür.

Zaten Anayasa da bu şekilde bir özgürlük tanımaktadır bu kişilere. Birey olarak.

Bu bireysel özgürlüğü kitlesel bir benliğe dönüştürenlerdir esas tehlikeli olanlar.

Dünyadaki tüm laik devletler bireysel inanç özgürlüğünü teminat altına alır.

Zaten kitlesel inanç özgürlüğünü teminat altına alamaz bir laik devlet, çünkü devlet dini tanıyamaz. Devlet hangi din hangisidir bilemez.

Bak işte neleri yapıyormuş kitlesel eylemler?

Bu tür eylemler tabi ki benim istediğim kadar özgür olacaklar.

Ben en azından bireysel bazda onların hepsine inanç özgürlüğünü garanti ediyorum.

Onlar bana daha adam gibi, hakaret işitmeden yaşama hakkını bile garanti edemiyorlar.

Bu kadar yazıyı sana akıl vermek için yazmadım.

Zaten akıllısın biliyorum.

Bu kadar yazıyı beni anlaman için yazdım (gerçi anlasan anlamasan beni ilgilendirmiyor ama birini iyi anlamak senin için şart, çünkü yanlış anlama zamanla alışkanlık yapar ve örnekler çoğalır)

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hemen hiçbir din bireysel inanç bazında kalmaz, mutlaka örgütlenir. İnsan sosyal bir hayvansa ve sürü halinde yaşıyorsa, işin daha da kötüsü inanma eğilimi, dürtüsü varsa, dinler kolayca yerleşir ve yayılır. Böyle olmasını hiç kimse istemezdi elbette ama ne yazık ki böyle. Dinlerin doğası budur, içerik itibariyle de gruplar halinde yaşanır. O yüzden kollektif bilincin ürünüdürler diyoruz zaten.

Tek tanrılı dinlere geçildikten ve onlar yayıldıktan sonra dinler daha da güçlenmiş ve tehlikeli olmuştur farkındaysan. Gruplaşmak, örgütlenmek vs. nedeniyle. Doğaları böyle..

Para edinme hırsı bireysel baza dönüşüyorsa bu da dönüşebilir.

Hem bunun paradan daha değerli olduğunu söylüyorlar.

O halde dışarıya değil kendi içlerine dönmeleri gerekmez mi?

Dünyayı kendi boyalarıyla boyayamazlar.

Alınır kafalarına geçirilir o boya kutusu o zaman.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnek anolojisi çok güzel. İronik de.:)

Bir insan Tanrı gibi çok absürd, varlığına dair en küçük bir kanıt dahi bulunamayan, dünyadan geçmiş bunca insanın bir tekinin dahi görmediği, hiçbir bilimsel fomülde fonksiyon olarak yer almayan bir şeyi düşünüyor ve inanıyorsunuz madem, insan neden inek olamasın? Bu ihtimal neden olmasın ya da bunu düşünmek neden saçma, absürd olsun?

İkisi arasında ne fark var?

Güzel bir anoloji gerçekten. Ben de benzeri şeyler düşünürüm bazen. İnekle minekle olmasa da, bu basit soruyu sorarım.

İnek olayı aslında gerçek :)

Hindistan'da var :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı şimdi de "dinlere özgürlük tanıyalım" savını mı savunuyorsun? :)

Ben defolu bir özgürlük anlayışına sahip olduğumu düşünmüyorum.

Bunu da sana ispatlarım şimdi.

1- Ben bireysel özgürlüğü ilgilendiren hiçbir şeye karşı değilim.

2- Ben kollektif olarak birbirine kenetlenen inanç kurumunun kollektif özgürlüğüne karşıyım ve yokedilmesi taraftarıyım.

3- Evet temizlik yapılmasını istiyorum, ancak kurumsal kimliklerin temizlenmesini istiyorum. Dİn otoriteleri, din adamları, mabedler, kurumlar, dernekler. Kısaca 2'den fazla kişinin inanç özgürlüğü adı altında oluşturacağı her türlü dogma.

Sanırım bunlar benim farkımı anlatıyor.

Ben SEN (ikinci tekil şahıs-yani tekil birey) kavramıyla değil, SİZ (ikinci çoğul şahıs-yani kitlesel dogma hareketleri) kavramıyla her türlü mücadeleyi destekliyorum.

Çünkü insanlığın önünde barikat oluşturan SEN kavramı değil, SİZ kavramıdır.

Bu bir bireysel özgürlüktür.

Zaten Anayasa da bu şekilde bir özgürlük tanımaktadır bu kişilere. Birey olarak.

Bu bireysel özgürlüğü kitlesel bir benliğe dönüştürenlerdir esas tehlikeli olanlar.

Dünyadaki tüm laik devletler bireysel inanç özgürlüğünü teminat altına alır.

Zaten kitlesel inanç özgürlüğünü teminat altına alamaz bir laik devlet, çünkü devlet dini tanıyamaz. Devlet hangi din hangisidir bilemez.

Bak işte neleri yapıyormuş kitlesel eylemler?

Bu tür eylemler tabi ki benim istediğim kadar özgür olacaklar.

Ben en azından bireysel bazda onların hepsine inanç özgürlüğünü garanti ediyorum.

Onlar bana daha adam gibi, hakaret işitmeden yaşama hakkını bile garanti edemiyorlar.

Bu kadar yazıyı sana akıl vermek için yazmadım.

Zaten akıllısın biliyorum.

Bu kadar yazıyı beni anlaman için yazdım (gerçi anlasan anlamasan beni ilgilendirmiyor ama birini iyi anlamak senin için şart, çünkü yanlış anlama zamanla alışkanlık yapar ve örnekler çoğalır)

Özgürlüğü bir şekilde kısıtladığın zaman o sana ait bir özgürlük olur.

Özgürlüğü istediğin gibi tanımlayabilirsin.

Ben senin gibi tanımlamıyorum. Benimki özgürlük değil mi şimdi?

İkimizin özgürlük tanımında uyuşmazlık ve hatta çelişki varsa, ne olacak şimdi?

Hangimiz haklıyız?

Bunlardan benim çıkardığım sonuç şu:

Bana göre senin özgürlüğü istediğin gibi tanımlama özgürlüğün var.

Ona ben katılırım veya katılmam...

Sana göre ise benim özgürlüğü istediğim gibi tanımlama özgürlüğüm yok..

Bazı kavramları özgürlüğün dışında tutmak zorundayım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben SEN (ikinci tekil şahıs-yani tekil birey) kavramıyla değil, SİZ (ikinci çoğul şahıs-yani kitlesel dogma hareketleri) kavramıyla her türlü mücadeleyi destekliyorum.

Çünkü insanlığın önünde barikat oluşturan SEN kavramı değil, SİZ kavramıdır.

Bu bir bireysel özgürlüktür.

Zaten Anayasa da bu şekilde bir özgürlük tanımaktadır bu kişilere. Birey olarak.

Bu bireysel özgürlüğü kitlesel bir benliğe dönüştürenlerdir esas tehlikeli olanlar.

Dünyadaki tüm laik devletler bireysel inanç özgürlüğünü teminat altına alır.

Zaten kitlesel inanç özgürlüğünü teminat altına alamaz bir laik devlet, çünkü devlet dini tanıyamaz. Devlet hangi din hangisidir bilemez.

SEN kavramını aradan çıkarıp, SİZ kavramına yer veriyorsun.

Bu gayet mantıklı..

Ama yazının devamında SİZ kavramından uzaklaşıp, SEN kavramına ulaşıyorsun..

Bu yanlış..

Neden?

Bireysel özgürlükten bahsederken konudan uzaklaşıyorsun.

Özgürlük bireysel değildir.

Kitleleri tutar.

Senin anlayacağın şekilde anlatırsam diyebiliriz ki, toplumun bütün bireyleri özgürdür.

Ama o özgürlük bireyden kaynak almaz. Toplumdan kaynak alır.

Bireylerin kendi inandıkları ve tanımını yaptıkları bir özgürlük yoktur.

Bütün bireyleri kapsamına alan ve toplumun kollektif bilinci şeklinde ortaya çıkmış bir özgürlük vardır.

Toplumun özgürlük kavramı, bireylerin özgürlüğünden sorumludur.

Bireylerin özgürlüğü toplumun özgürlüğü olamaz. O zaman kaos olur. Düzen olmaz.

Toplum kendisi için özgürlüğün ne olduğuna yasalarla karar verir ve bireyler o özgürlüklerden fazlasına sahip olamaz.

Yani özgürlükte SEN kavramı yoktur. SİZ kavramı vardır.

Herkes özgürdür. Ve bu özgürlük toplumun kollektif bilincinin ürünüdür.

Bireysel özgürlük toplumun tanımladığı ve kabul ettiği özgürlük kavramının dışına çıkamaz.

Senin anladığın anlamda bir bireysel özgürlük yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...