Jump to content

Gerçek evrenin, sanal yansımaları - Bilinçler.


Recommended Posts

Rakamlar ortak bir dil geliştirmek için verildi.

Sadece sizlerin tercihe bağlı dileklerinizi resmetmek ve daha iyi anlatmak için.

Yoksa daha önceki yazılarımdan gerçekliğin saflığına ve tanrı kavramına ilişkin tutumum bilinir.

Yani ben sen le iletişim kurabilmek için katrilyonda bir inek oldum Bergüzar,

Sen de benim için eşek olur musun? :)

Sen bir inek olsa idin bunun farkında bile olmazdın, yukarıda söylediğim sebeplerden ötürü.

Çünkü sen düşünebilen/kavrayabilen diğer canlılardan farklı bir konumdasın ve buna insan diyoruz.

İnsan düşünebilen bir hayvandır diyenlere itirazım yok, onlar kendilerini hayvan olarak kabul edebilirler. Ama bende bir canlıyım ve insan grubuna dahilim diyorum.

Bu sebepten ötürü beni hiç kimse inek, eşek vs kategorisine dahil edemez.

Çünkü ben düşünüyorum ve biliyorum. Ve diğer canlılardan farkımıda ortaya akılla koyabiliyorum.

Dolayısı ile senin benim için inek olman ve benden eşek olmamı beklemen çok absürd ve hatta aşağılayıcı. Hemde iki türlü.

Hem eşek olurmusun diye aşağılıyorsun, hemde başka bir canlı türü ile özdeşleştirme gibi gösterip (inek ve eşek yani) yine farklılık ortaya koyduğunu, yani seninle yine bir ortak noktamızın olmadığını söylemeye çalışıyorsun.

Yemem. :)

Ben insanım, sende insansın. Ama sen kendini nasıl tanımlarsan tanımla, yada başkası kendine ne derse desin beni bağlamaz. Ben insanım ve bunu da kimsenin ihlal etmesine izin vermem.

Ama şu soruma cevap alırsam sevinirim.

Yukarıda dedim ki:

Ama senin katrilyonda bir inek olma ihtimaline karşı, katrilyonda bir Tanrı ihtimaline yer vermiyor oluşunda çok düşündürücü değil mi sevgili arkadaşım.

Evet, neden böyle bir ihtimalin yok?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 52
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

SEN kavramını aradan çıkarıp, SİZ kavramına yer veriyorsun.

Bu gayet mantıklı..

Ama yazının devamında SİZ kavramından uzaklaşıp, SEN kavramına ulaşıyorsun..

Bu yanlış..

Neden?

Bireysel özgürlükten bahsederken konudan uzaklaşıyorsun.

Özgürlük bireysel değildir.

Kitleleri tutar.

Senin anlayacağın şekilde anlatırsam diyebiliriz ki, toplumun bütün bireyleri özgürdür.

Ama o özgürlük bireyden kaynak almaz. Toplumdan kaynak alır.

Bireylerin kendi inandıkları ve tanımını yaptıkları bir özgürlük yoktur.

Bütün bireyleri kapsamına alan ve toplumun kollektif bilinci şeklinde ortaya çıkmış bir özgürlük vardır.

Toplumun özgürlük kavramı, bireylerin özgürlüğünden sorumludur.

Bireylerin özgürlüğü toplumun özgürlüğü olamaz. O zaman kaos olur. Düzen olmaz.

Toplum kendisi için özgürlüğün ne olduğuna yasalarla karar verir ve bireyler o özgürlüklerden fazlasına sahip olamaz.

Yani özgürlükte SEN kavramı yoktur. SİZ kavramı vardır.

Herkes özgürdür. Ve bu özgürlük toplumun kollektif bilincinin ürünüdür.

Bireysel özgürlük toplumun tanımladığı ve kabul ettiği özgürlük kavramının dışına çıkamaz.

Senin anladığın anlamda bir bireysel özgürlük yoktur.

Özgürlük Anayasalarda bireyseldir.

Her Vatandaş der tüm Anayasalar.

Bu tekildir.

Çoğul özgürlük verilse zaten mafyalık, aşiretlik, derebeylik hortlar.

Özgürlükte toplumun kollektif bilinci hiç dikkate alınmaz.

Yasalar dikkate alınır.

Kollektif bilincin dikkate alındığı durumlara toplumsal baskı (mahalle baskısı) deniyor.

Özgürlük kavramında toplumun ne düşündüğünden ziyade Toplum ile Birey arasındaki yazılı anlaşmalar (yasalar) geçerli kabul edilir.

Hiçbir yasa kollektif bir gruba hitap etmez.

Yasalar bireylere hitap eder.

Tekil vatandaşlara hitap eder.

Doğru söylediğin bir söz var: "Toplum kendisi için özgürlüğün ne olduğuna yasalarla karar verir ve bireyler o özgürlüklerden fazlasına sahip olamaz."

Ancak sen çoğul kullanıyorsun.

Çoğul değildir bunlar.

Çoğul yapıdan oluşan tek şey devlettir ve devlet bireylerini grup grup değil teker teker tanır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

[quote name='-BERGÜZAR-' timestamp='1292875739' post='688131'

Yukarıda dedim ki:

Evet, neden böyle bir ihtimalin yok?

Ben yukarıda aslında hem inekliğe hem de tanrının varlığına yer yer katrilyonda bir ihtimal verdim. :)

Bunu da zaten ortak dil geliştirmek için yaptım.

İhtimaller elde malzemeler var ise kurulan bir sistemdir.

Malzeme olmadan ihtimaller oluşturmaya hayal kurmak deniyor.

O yüzden böyle bir İHTİMAL yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben yukarıda aslında hem inekliğe hem de tanrının varlığına yer yer katrilyonda bir ihtimal verdim. :)

Bunu da zaten ortak dil geliştirmek için yaptım.

İhtimaller elde malzemeler var ise kurulan bir sistemdir.

Malzeme olmadan ihtimaller oluşturmaya hayal kurmak deniyor.

O yüzden böyle bir İHTİMAL yok.

Niye ihtimal yokmuş. Bal gibide eldeki malzeme yetiyor.

Bak şu koskoca evren, bunun bir tasarımcısı/yaratıcısı/var edicisi var. İşte biz buna Tanrı diyoruz ama neye benzediğini vs bilmiyoruz.

Sen bu evrenin nasıl olduğunu bigbang'e kadar biliyorsun (o da teori bazında, öncesini bilmiyorsun).

Dolayısı ile evren nasıl oluştu? BİLMİYORSUN.

Tanrı neye benziyor? BİLMİYORUM.

Kabullerimiz bu noktadan sonra ne kadar birbirine benziyor görebildin mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgürlük Anayasalarda bireyseldir.

Her Vatandaş der tüm Anayasalar.

Bu tekildir.

Çoğul özgürlük verilse zaten mafyalık, aşiretlik, derebeylik hortlar.

Özgürlükte toplumun kollektif bilinci hiç dikkate alınmaz.

Yasalar dikkate alınır.

Kollektif bilincin dikkate alındığı durumlara toplumsal baskı (mahalle baskısı) deniyor.

Özgürlük kavramında toplumun ne düşündüğünden ziyade Toplum ile Birey arasındaki yazılı anlaşmalar (yasalar) geçerli kabul edilir.

Hiçbir yasa kollektif bir gruba hitap etmez.

Yasalar bireylere hitap eder.

Tekil vatandaşlara hitap eder.

Doğru söylediğin bir söz var: "Toplum kendisi için özgürlüğün ne olduğuna yasalarla karar verir ve bireyler o özgürlüklerden fazlasına sahip olamaz."

Ancak sen çoğul kullanıyorsun.

Çoğul değildir bunlar.

Çoğul yapıdan oluşan tek şey devlettir ve devlet bireylerini grup grup değil teker teker tanır.

Anlamazlıktan gelme..

Belki de anlamıyorsunudur...

Toplumun kollektif bilinci toplumdaki yasaların, geleneklerin, yaygın inançların tümüdür.

Türkiye'de ben özgürüm dedikten sonra bir meydanda ortaya çıkıp Allah'a, Muhammed'e küfredemezsin.

Toplumdaki yasalara, örflere, geleneklere uymak zorundasın.

Özgürlük hiç bir zaman yalnız bireysel değildir.

Özgürlük bütün bireyler için aynıdır. Yoksa özgürlük olmaz.

Senin anladığın bireysel özgürlük çok farklı.

Öyle bir özgürlük yok.

Aşağıdakiler sana ait düşünceler.

1- Ben bireysel özgürlüğü ilgilendiren hiçbir şeye karşı değilim.

2- Ben kollektif olarak birbirine kenetlenen inanç kurumunun kollektif özgürlüğüne karşıyım ve yokedilmesi taraftarıyım.

3- Evet temizlik yapılmasını istiyorum, ancak kurumsal kimliklerin temizlenmesini istiyorum. Dİn otoriteleri, din adamları, mabedler, kurumlar, dernekler. Kısaca 2'den fazla kişinin inanç özgürlüğü adı altında oluşturacağı her türlü dogma.

Sana göre aynı inancı paylaşanlar bir araya gelemezler. Çünkü sen onların bir araya getirecek olan kollektif özgürlüğe karşısın.

Dinler ve inançlar da toplumun malıdır.

Bireysel din olmaz. Bütün dinler ümmet dinidir.

İslam'da insanla Allah arasında kimse yoktur iddiası çok yanlıştır.

Arada İslam'ın kurduğu kurumlar vardır.

Hiç bir zaman bireysel kalamayacak bir eğilimi yasaklamak özgürlük kavramı ile bağdaşmaz.

O sınırlı bir özgürlüktür.

Sen bir aşırılığı simgeliyorsun. Ve adına özgürlük diyorsun.

O senin özgürlük anlayışın. Benimki değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Niye ihtimal yokmuş. Bal gibide eldeki malzeme yetiyor.

Bak şu koskoca evren, bunun bir tasarımcısı/yaratıcısı/var edicisi var. İşte biz buna Tanrı diyoruz ama neye benzediğini vs bilmiyoruz.

Sen bu evrenin nasıl olduğunu bigbang'e kadar biliyorsun (o da teori bazında, öncesini bilmiyorsun).

Dolayısı ile evren nasıl oluştu? BİLMİYORSUN.

Tanrı neye benziyor? BİLMİYORUM.

Kabullerimiz bu noktadan sonra ne kadar birbirine benziyor görebildin mi?

Şimdi bak burası saçma işte.

Evreni yarattığına göre elleri büyük. Başka türlü evrendeki o kadar şeyi kavrayıp serpiştiremezdi.

O kadar büyük elle de dünyada çamurdan adam yapılmaz.

Çünkü tarif ettiğin gibi bir allah olduğunu kabul edersek elinin en az evrenin yarısı kadar olmalı ki yaratabilsin.

Ayrıca diğer tüm uzuvları da evrenle kıyaslanınca büyük olmalı.

Gözü evrenin %10'u kadar olmalı. Kulağı keza daha büyük, burnu aynı, hele ağzı kocaman, kafasıyla cinsel organından bahsetmiyorum bile.

O kadar kocaman şey nasıl olur da gözündeki bakteriden daha küçük bir canlıyla iletişime geçer?

Evreni yarattı diyorsan, o zaman evreni yaratan bilincin senden haberi olmaması lazım. Nasıl görsün, nasıl duysun seni?

Bütün bunları bir kenara koyalım.

Ya inekse?

Belki de seni İnek yaratmıştır Bergüzar?

Tanrının yaratma olasılığından daha fazla bu.

Çünkü inek gerçekten var :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi bak burası saçma işte.

Evreni yarattığına göre elleri büyük. Başka türlü evrendeki o kadar şeyi kavrayıp serpiştiremezdi.

O kadar büyük elle de dünyada çamurdan adam yapılmaz.

Çünkü tarif ettiğin gibi bir allah olduğunu kabul edersek elinin en az evrenin yarısı kadar olmalı ki yaratabilsin.

Ayrıca diğer tüm uzuvları da evrenle kıyaslanınca büyük olmalı.

Gözü evrenin %10'u kadar olmalı. Kulağı keza daha büyük, burnu aynı, hele ağzı kocaman, kafasıyla cinsel organından bahsetmiyorum bile.

O kadar kocaman şey nasıl olur da gözündeki bakteriden daha küçük bir canlıyla iletişime geçer?

Evreni yarattı diyorsan, o zaman evreni yaratan bilincin senden haberi olmaması lazım. Nasıl görsün, nasıl duysun seni?

Bütün bunları bir kenara koyalım.

Ya inekse?

Belki de seni İnek yaratmıştır Bergüzar?

Tanrının yaratma olasılığından daha fazla bu.

Çünkü inek gerçekten var :)

Ne kadar sığ bir bakış bu yahu.

Simo gelsin bu başlığa.

Yahu karadul adlı örümcekte seni devirmeye yetecek kadar zehir var.

Ama ne küçük bir canlı değil mi?

Bak sen şu Allahın işine. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlamazlıktan gelme..

Belki de anlamıyorsunudur...

Toplumun kollektif bilinci toplumdaki yasaların, geleneklerin, yaygın inançların tümüdür.

Türkiye'de ben özgürüm dedikten sonra bir meydanda ortaya çıkıp Allah'a, Muhammed'e küfredemezsin.

Toplumdaki yasalara, örflere, geleneklere uymak zorundasın.

Özgürlük hiç bir zaman yalnız bireysel değildir.

Özgürlük bütün bireyler için aynıdır. Yoksa özgürlük olmaz.

Senin anladığın bireysel özgürlük çok farklı.

Öyle bir özgürlük yok.

Aşağıdakiler sana ait düşünceler.

Sana göre aynı inancı paylaşanlar bir araya gelemezler. Çünkü sen onların bir araya getirecek olan kollektif özgürlüğe karşısın.

Dinler ve inançlar da toplumun malıdır.

Bireysel din olmaz. Bütün dinler ümmet dinidir.

İslam'da insanla Allah arasında kimse yoktur iddiası çok yanlıştır.

Arada İslam'ın kurduğu kurumlar vardır.

Hiç bir zaman bireysel kalamayacak bir eğilimi yasaklamak özgürlük kavramı ile bağdaşmaz.

O sınırlı bir özgürlüktür.

Sen bir aşırılığı simgeliyorsun. Ve adına özgürlük diyorsun.

O senin özgürlük anlayışın. Benimki değil.

Ben hukuki anlamda belki günümüzde anlaşılmayacak ancak gelecekte uygulanacak şeylerden bahsediyorum.

Gelecekte bangır bangır ezan okunmayacak gece gündüz, adım başı cami inşa edilmeyecek, camilere ağır vergiler koyulacak ve en önemlisi de insan haklarıyla çelişen din kitaplarının sansürlenmesi veya toptan yasaklanması olacak.

Bunlar çok yakın bir gelecekte olacak.

Bunlar sence özgürlüğe bomba koymak mı?

Yoksa koyulan bombayı etkisiz hale getirmek mi?

Hacı, benim özgürlük anlayışım Anayasalar ve İnsan Hakları beyannamesine aykırı değil.

Dünyada din devletleri hariç modern toplumda insanlara dine dayalı yapılar kurma hakkını veren devlet yok.

Devletler bireysel inanç özgürlüğünü temin ederler.

Aşırılık demişsin.

Esas aşırılık sokaklara adım başı cami dikip bangır bangır gece demeden gündüz demeden yaygara yapmaktır.

Hakaret

Yahu tek başına bir adamın kocaman bir bina ile ve bangır bangır bir hoparlörle ne işi olur?

Bariz bir şekilde devletlerin verdiği bireysel inanç özgürlüğünü suistimal ediyorlar.

Ve devlet yöneticileri de bu kalabalıklardan hem nemalandıkları için bunca yıl taviz üstüne taviz veriyorlar.

Böyle özgürlük olmaz.

Esas özgürlüğü yokeden bu bireysel hakların kitlesel hakka dönüşmesidir.

Bireysel kalamayacağı senin iddian.

Sen de kitlesel algılamaya alışmışsın.

Bireysel dini inancı algılayamıyorsun.

Aynen 50 kişilik bir gruba tek nüfus cüzdanı vermek kadar olasılık dışı görünüyor bu sana.

Ancak mümkün.

Uygulamalarını sen daha hayatta iken göreceğinden emin olabilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben hukuki anlamda belki günümüzde anlaşılmayacak ancak gelecekte uygulanacak şeylerden bahsediyorum.

Gelecekte bangır bangır ezan okunmayacak gece gündüz, adım başı cami inşa edilmeyecek, camilere ağır vergiler koyulacak ve en önemlisi de insan haklarıyla çelişen din kitaplarının sansürlenmesi veya toptan yasaklanması olacak.

Bunlar çok yakın bir gelecekte olacak.

Bunlar sence özgürlüğe bomba koymak mı?

Yoksa koyulan bombayı etkisiz hale getirmek mi?

Hacı, benim özgürlük anlayışım Anayasalar ve İnsan Hakları beyannamesine aykırı değil.

Dünyada din devletleri hariç modern toplumda insanlara dine dayalı yapılar kurma hakkını veren devlet yok.

Devletler bireysel inanç özgürlüğünü temin ederler.

Aşırılık demişsin.

Esas aşırılık sokaklara adım başı cami dikip bangır bangır gece demeden gündüz demeden yaygara yapmaktır.

Hakaret

Yahu tek başına bir adamın kocaman bir bina ile ve bangır bangır bir hoparlörle ne işi olur?

Bariz bir şekilde devletlerin verdiği bireysel inanç özgürlüğünü suistimal ediyorlar.

Ve devlet yöneticileri de bu kalabalıklardan hem nemalandıkları için bunca yıl taviz üstüne taviz veriyorlar.

Böyle özgürlük olmaz.

Esas özgürlüğü yokeden bu bireysel hakların kitlesel hakka dönüşmesidir.

Bireysel kalamayacağı senin iddian.

Sen de kitlesel algılamaya alışmışsın.

Bireysel dini inancı algılayamıyorsun.

Aynen 50 kişilik bir gruba tek nüfus cüzdanı vermek kadar olasılık dışı görünüyor bu sana.

Ancak mümkün.

Uygulamalarını sen daha hayatta iken göreceğinden emin olabilirsin.

Özgürlüğü çarpıtan yalnız sen değilsin.

Karşı olduğun İslam da çarpıtıyor.

Müslümanların özgürlük anlayışının seninkilere benzemesi tesadüf mü?

Aynı ülkede yaşıyorsunuz ve aynı mentaliteye sahipsiniz.

Özgürlük ne hoparlörlerle bağıra çağıra ezan okumaktır, ne de ibadet yapmak isteyenlerin bu isteğini yasalarla sınırlamaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgürlüğü çarpıtan yalnız sen değilsin.

Karşı olduğun İslam da çarpıtıyor.

Müslümanların özgürlük anlayışının seninkilere benzemesi tesadüf mü?

Aynı ülkede yaşıyorsunuz ve aynı mentaliteye sahipsiniz.

Özgürlük ne hoparlörlerle bağıra çağıra ezan okumaktır, ne de ibadet yapmak isteyenlerin bu isteğini yasalarla sınırlamaktır.

Tamam o zaman ben en yakın müslüman adamlar şubesine gidip kaydolayım.

Sıktı bu muhabbet.

Ben de adaletsizliğe yol açan, kana, cana, geleceğe mal olacak bir halt yok.

Benim islamla ortak hiçbir noktam yok.

Zaten ortak noktam olsa, gidip ben müslümanım derim ve müslüman da olurum.

Ama bütün bu seçeneklerin senle pek alakası da olduğunu sanmıyorum.

Aslına bakarsan nasıl bir ateist olduğumun yazdığım konularla alakası olduğunu da sanmıyorum.

Gerçekten demek istediğini anlamıyorum...

Yani sen özetle "Sen daha tam adam gibi ateist olamamışsın, bu yüzden bunları konuşmak sana mı kaldı bre salak?" mı diyorsun?

Her muhabbette "Sen Müslümansın. Müslümansın işte! Bana ne! Bana ne! Ateist olamaz ki! Olamaz ki!" dalgası sıktı gına getirdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allahın boyu küçük ama etkisi büyük mü diyorsun? :)

Hayır, öyle demiyorum. Sen Allahı madde cinsinden modellemeye çalışıyorsun ama onu madde cinsinden modelleyemeyeceğini söyleyerek, onun gücünün sınırlarını bilemeyiz demeye getiriyorum.

Özgürlüğü çarpıtan yalnız sen değilsin.

Karşı olduğun İslam da çarpıtıyor.

Müslümanların özgürlük anlayışının seninkilere benzemesi tesadüf mü?

Aynı ülkede yaşıyorsunuz ve aynı mentaliteye sahipsiniz.

Özgürlük ne hoparlörlerle bağıra çağıra ezan okumaktır, ne de ibadet yapmak isteyenlerin bu isteğini yasalarla sınırlamaktır.

Uçma hacı,

Din insanın inanç özgürlüğünü asla sınırlamaz.

Sabittir bu.

Senin dinin sana, benim dinim bana.

Der. Unuttun mu?

Özgürlük ne hoparlörlerle bağıra çağıra ezan okumaktır, ne de ibadet yapmak isteyenlerin bu isteğini yasalarla sınırlamaktır.

Ama şu alıntıladığım cümlen ise on numara beş yıldızlık bir cümle olmuş. Ellerine sağlık.

....

Bu arada yeri gelmişken bir konuya değinmek istiyorum. Ben burada doğru sözleyen ateistlerin bu insani/erdemli/doğru/objektif/dürüst tutumları karşısında olumlu tepkimi veriyorum ve beni bazı aklı evveller ateistlerin üzerinden prim yapmakla, ateist yalakası olmakla vs itham ediyorlar. Onlaradır bu sözüm. Akıllarını başlarına toplasınlar. Ateizm bir takım değildirki her ateistim diyeni tutasınız, yada müslümanlık. Benim din anlayışım doğrudan/iyiden/adaletten yana olan tavrımla eşdeğerdir. Bunu hangi insan dillendirirse ben o düşüncede onun yanında yerimi alırım. Bunun ötesinde bu tarz söylemlerinde beni yaftalamaya çalışanların kendilerini küçülttüklerini bir kez daha görsünler diye yazıyorum bunu.

tarihinde -BERGÜZAR- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...