Jump to content

Asker Kışlaya! Kürtler Kürtçe konuşur


Recommended Posts

Başlıkları uzun zamandır takip ediyorum.. Aydın ve demokrat Ateist sitemizde, demokrasiye bir darbe niteliği taşıyan bu 'Anadil Muhtırası' nasıl gözden kaçmış, şaşılacak şey doğrusu.

''Referandum sonuçlarının açıklanmasının ardından sessizliğe bürünen 'silahlı askeri bürokrasi'nin Genelkurmay internet sitesi aracılığıyla siyasetçilere ve topluma gözdağı niteliği taşıyan 'Anadil muhtırası'na yönelik ilk tepkiler gelmeye başladı. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) Genel Başkanı Doğan Tarkan; "Genelkurmay, anadil yasağını tehditle savunurken, halkın değişmesini istediği 1982 Anayasası’nın değiştirilmeyeceğini de söyledi. Muhtıra yeni anayasa isteyenlere de verilmiştir" yorumunu yaptı. Tarkan, yaptığı yazılı açıklamada, "siyasete müdahale eden Genelkurmay anayasal suç işlemiştir. Hükümet, Genelkurmay başkanını ve savaş kışkırtıcılığı yapan generalleri açığa almalıdır" dedi. DSİP'in açıklaması şöyle:

"Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde AKP, MHP ve CHP’den sonra ordu da Barış ve Demokrasi Partisi’nin hayatın her alanında Kürtçe konuşma kararına karşı “anadil muhtırası” verdi.

Genelkurmay, anadil yasağını tehditle savunurken, halkın değişmesini istediği 1982 Anayasası’nın değiştirilmeyeceğini de söyledi. Muhtıra yeni anayasa isteyenlere de verilmiştir.

TSK’nın muhtırası, PKK genel seçimlere kadar tek taraflı ateşkes ilan etmişken, büyük bir savaş kışkırtıcılığı anlamına geliyor.

AKP, MHP ve CHP bu konuda orduya gerekli zemini sundu. Şimdi Türkler, Kürtlere karşı kışkırtılmak isteniyor. Genelkurmay’ın bu girişimi yeni bir darbedir.

12 Eylül halk oylamasında ‘Yetmez ama, Evet’ ve ‘boykot’ diyenler zaten anayasanın değiştirilemez hiçbir hükmü olmadığını savunmuş, halkın yüzde 65’e yakını bu görüşü desteklemiştir.

Anadil yasağı ulusal baskının ta kendisidir. Türk devleti, Kürt ulusunu baskı altında tuttuğu, asimilasyon da ve inkâr da ısrar ettiği sürece Kürtlere özgürlük için savaşmaktan başka hiçbir yol bırakılmayacaktır.

Barış isteyenler, çözüm isteyenler, ateşkes kararını destekleyenler; ordunun 'anadil muhtırası'nı, Kürtçeye karşı savaş açarak generallerin muhtırasına zemin hazırlayan AKP’ye, MHP’ye, CHP’ye 'dur' demelidir.

Siyasete müdahale eden Genelkurmay anayasal suç işlemiştir. Hükümet, genelkurmay başkanını ve savaş kışkırtıcılığı yapan generalleri açığa almalıdır.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)’nin ve Kürt ulusunun yanındayız. Kürtler Kürtçe konuşur. Anadil yasak olamaz...

Doğan Tarkan

DSİP Genel Başkanı

http://dsip.org.tr/

----

Ziya Halis: TSK siyaseti siyasetçilere bırakmalıdır!

Gerek TBMM çatısı altında, gerekse Kürt yurttaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı illerde görülen ve geniş tartışmalara yol açan "İki Dilli Yaşam" konusuna, Genel Kurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamayla müdahale etmesi doğru olmamıştır.

Türkiye'de siyasal sistemin temel sorunu vesayettir ve halen bundan kurtulmanın sancıları yaşanmaktadır. Bu açıklamasıyla TSK, demokrasinin önünün açılmasına yardımcı olmamaktadır.

Türkiye, çok dilli, çok kültürlü ve çok inançlı bir tarihi miras üzerinde yükselmiştir. Bunu yok sayan statükocu ve vesayetçi zihniyet bütün topluma ağır bedel ödetmiş ve ülkemiz çok şey kaybetmiştir.

Bu sorun uygar dünyanın ortaya çıkardığı demokratik ölçüler içinde çözüme kavuşacaktır. Ana dilin konuşulmasının, yazılmasının, öğrenilmesinin, öğretilmesinin ve yaşanmasının ülkeyi böleceğini ileri sürmek, korkular yaratarak Türkiye'yi açmaza ve kaosa sürüklemektir.

TBMM, Hükümet ve siyasal partiler bu sorununun barışçıl, demokratik ve eşitlikçi ilkeler içinde çözülmesi için vardır. Bazı mesafeler de alınmıştır. Başka aktörlerin kendilerine ait olmayan bu alana girmesi demokrasiyle taban tabana zıttır.

TSK yurt sevgisini kendi tekelinde görmekten vazgeçmeli, siyaseti siyasetin öznelerine bırakmalı ve artık kendi alanına çekilmeyi içine sindirmelidir.

Ziya HALİS

Eşitlik ve Demokrasi Partisi

Genel Başkanı

http://www.edp.org.tr/haberler/detay.php?id=272

Link to post
Sitelerde Paylaş
Başlıkları uzun zamandır takip ediyorum.. Aydın ve demokrat Ateist sitemizde, demokrasiye bir darbe niteliği taşıyan bu 'Anadil Muhtırası' nasıl gözden kaçmış, şaşılacak şey doğrusu.

Biz Anayasamızı savunuyorsak, dilimizi de savunuyoruz demektir.

Anayasamız resmi dilimizin Türkçe olduğunu bildiriyor.

Aydın ve demokrat bir site olmamız için yasalara uymamız gerekir.

Biz yasalara bağlıyız.

İsteyen istediği dili konuşabilir ama resmi dilimiz Türkçe'dir..

Genelkurmay Kürtçe beyanatta bulunmaz.

Bu zırvalara devam ederseniz daha aydın ve daha demokrat olmasını da biliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz Anayasamızı savunuyorsak, dilimizi de savunuyoruz demektir.

Anayasamız resmi dilimizin Türkçe olduğunu bildiriyor.

Aydın ve demokrat bir site olmamız için yasalara uymamız gerekir.

Biz yasalara bağlıyız.

İsteyen istediği dili konuşabilir ama resmi dilimiz Türkçe'dir..

Genelkurmay Kürtçe beyanatta bulunmaz.

Bu zırvalara devam ederseniz daha aydın ve daha demokrat olmasını da biliriz.

Bu yazdıklarının şu anda bulunduğun konuyla ne alakası var?

Genelkurmay siyasi bir konuda tehditvari bir açıklama yapıyor.. Siyasetçileri hizaya sokuyor.. Hukukçular da bunun bir suç olduğu konusunda hemfikirler ve bu duruma demokrat olan her kesimden tepki geliyor.

Ben de bazı tepkileri foruma taşıdım sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz Anayasamızı savunuyorsak, dilimizi de savunuyoruz demektir.

Anayasamız resmi dilimizin Türkçe olduğunu bildiriyor.

Aydın ve demokrat bir site olmamız için yasalara uymamız gerekir.

Biz yasalara bağlıyız.

İsteyen istediği dili konuşabilir ama resmi dilimiz Türkçe'dir..

Genelkurmay Kürtçe beyanatta bulunmaz.

Bu zırvalara devam ederseniz daha aydın ve daha demokrat olmasını da biliriz.

Hani ABD yasalarına bağlıydı site? İşinize gelince ABD, işinize gelince Türk yasaları mı geçiyor forumda?

Link to post
Sitelerde Paylaş

bütün türkiyede konuşacaklarsa kürdistan deyip durmasınlar bari..ne ala hem kürdistan diye ortaya çık hem aşiret kültürünü her yere yay..bunların amacı kesinlikle heryeri zaptetmek..

o genelkurmayı uyaran vatan hainlerinin en yakın zamanda cezalandırılmasını talep ederim ben de devletten

tabi kaldıysa ortada devlet.........

tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yazdıklarının şu anda bulunduğun konuyla ne alakası var?

Genelkurmay siyasi bir konuda tehditvari bir açıklama yapıyor.. Siyasetçileri hizaya sokuyor.. Hukukçular da bunun bir suç olduğu konusunda hemfikirler ve bu duruma demokrat olan her kesimden tepki geliyor.

Ben de bazı tepkileri foruma taşıdım sadece.

Böyle başa böyle tıraş..

Sen demokrasi ile teokrasiyi karıştırıyorsun...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Genelkurmay Kemalist bir çıkış yapmış.

Alkışlıyorum.

Görünen o ki Kemalizmin temel ilkeleri hala uygulamada ve hala titizlikle korunuyor. Kemalizm başarısız oldu diyenler bile hala o yasalara karşı çıkamıyor. Hala anadili Türkçe olan okullarda eğitim görüyor ve 10 Kasım'da ölüp gittiği, mirasının başarısız olduğunu iddia ettikleri bir liderin önünde saygı duruşuna geçiyorlar. Atatürk'ün ölüsü bile bunları hala önünde sıraya çekiyor. :)

Tek yapabildikleri cılız sesleriyle imza kampanyası başlatmak...

Zavallı sürüngenler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle Bdpnin bu kadar pervasıca konuşmasını hayretle karşılıyorum. Belki Kürtlerin yoğun yaşadığı Güneydoğu bölgesinde çift dile müsamaha gösterilebilir, böyle bir uygulama düşünülebilir ama yok mecliste Kürtçe konuşmak, Türkçe bildiği halde ısrarla mahkemede Kürtçe savunma yapmak, Kürtçe'yi Türkiye'de ikinci resmi dil yapmayı istemek vs. kabul edilebilir olmaktan uzak.

Ordu da fikir belirtmiş (haklı oldukları yerler var)ama herkes işine bakmalı. Siyaseti siyasetçi yapar, ordu, bir syasi partinin muhattabı değildir demokratik ülkelerde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İçinden yetiştiği Marksizmin kafasını gözünü patlatmaya çalışmakla, liberallere ve liboşlara omuz vermekle gününü geçiren, solu koyun gibi gören, solun amblemlerinden olan ve partisinin de amblemi olan yumruğu beğenmeyip değiştirmeyi düşünen, yakında partisinin ismini değiştirmesi de kuvvetle muhtemel olan, AKP'nin birşeyi olmadığını söyleyen ve "bana liboş diyene ben de Ergenekoncu derim" diyen aksosyalist sivil darbeci Doğan Tarkan Genelkurmayın 1982 anayasasının değiştirilemeyeceğini söylediğini sallamış. Ben genelkurmay'ın yazısında böyle bir ifadeye rastlamadım. Gören varsa yazsın. :)

Ahmet İnsel, yazısının sonunda sormuş: "Tehlikenin farkında mısınız?"

Evet, farkındayız...:lol:

Ali Bayramoğlu, imzayı açanların başında geliyor. Kim bu Ali Bayramoğlu? AKP'nin yayın organı Yeni Şafak gazetesinin yazarı. :D

Konuya gelince;

Genelkurmayın basın açıklaması yeni bir darbeymiş.

Genelkurmay bu yazısıyla büyük bir savaş kışkırtıcılığı yapmışmış.

Hadi ordan! Darbe beklentileri gerçekleşmeyince bir yazıyı bile darbe olarak nitelemek de ancak bu sapkın liboşlara yaraşır.

Savaştan kastınız iç savaş ise 2 gün sürmez ve ona savaş da denmez, gerici-bölücü ayaklanma girişimi denir. Umudu ABD müdahalesi olanlar ise avucunu yalar.

Bizim gördüğümüz Genelkurmayın 27 Nisan bildirisinden beri yurtsever halkın yükselen tansiyonunu düşürmek ve "Merak etmeyin, biz dimdik ayaktayız." mesajı vererek tepkileri pasifize etmek.

Dikkat çektiği nokta Anayasanın değiştirilemez olarak nitelenen maddesidir ki doğrudur.

Anayasanın değiştirilemez maddeleri Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesinin temelleridir ki siyasetçileri ilgilendiriyorsa, askerleri de ilgilendirir.

"Asker karışmasın" lafı doğrudur ama normal siyaset için doğrudur. Örneğin "Türkiye adını, Türk adını kaldıralım" deniyorsa bu normal siyaset değildir. Bu konuda siyasetçiler de konuşur, siyasetçi olmayanlar da.

Kürtçe Kürtlerin hakkıdır.

Geçmişte yaşanan yanlışların hesabı ne bugünün politikacılarından ne de askerlerinden sorulabilir.

Kürtçe konuşma haktır ama "Eğitimde dil birliğini kaldıralım, Kürtlere eğitimi Kürtçe yapalım" denildiğinde, daha dün "Büyük Kürdistan" peşinde koşanların bu talepleri karşısında kimse devletten "Tamam hadi yapalım" demesini bekleyemez.

Aynı şekilde "Özerk Kürdistan" talebi tartışılırken "Benim Kürt soydaşlarım neden 4 ayrı ülkede bölünmüş olsun" diyenlerin asıl amaçlarının Büyük Kürdistan olduğu aşikardır. Bunlar Türkiye Cumhuriyetini ve Türk halkını enayi mi sanıyorlar?

Bunlar, Güneydoğu'da yaşayanların sayısının 10-15 misli fazlasının batıda yerleşik olanlar olduğunu ve böyle bir durum karşısında batıdakilerin zorunlu göçüyle çok büyük acılar yaşanacağını hesaplayamayacak kadar ahmak mı?

Yoksa ırkçılıkları, şovenlikleri batıdakileri gözden çıkaracak ve yaşanacak acıları-kaosu göze alacak kadar keskin mi?

Bunlara desen ki "Peki buyrun bu konularda referandum yapalım." (AKP zaten balıklama atlar) (İçişleri bakanı demiş ki: Bize bir köyün yarıdan bir fazlası gelmiş de, köyün ismini değiştirmeyi talep etmiş de yapmamışmıyız.- Yani, yöntemi işaret ediyor. Ee hani BDP oylarını silahla alıyordu. İmzaları da haydi haydi almaz mı?)

Böyle bir referandumu kabul etmezler. "Türkler buna dahil olamaz" diye kıvırırlar.

"İyi o zaman, Kürt olan-kendini Kürt hissedenler başvurusunu-bildirimini yapsın, şahitlerle kayıt altına alalım. Onlar arasında referandum yapalım." dense yine kıvırırlar, "Bizi fişlemeyi amaçlıyorlar" diye. Çünkü bu en çok bağıranlar hep batıda, büyük şehirlerde yaşıyor. Güneydoğu onların tarlası.

Ne diyor Kur'an'da "Tarlanıza nereden istiyorsanız oradan varın. Bunlar da Güneydoğululara her yandan varmaya çalışıyorlar. Varılan garip Güneydoğulu olacak, farkında değil...

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aydın ve demokrat bir site olmamız için yasalara uymamız gerekir.

Biz yasalara bağlıyız.

Hangi yasalara? Türkiye Cumhuriyet'i devletinin yasalarına mı?

Mesela bir dini eleştirmek suç değil, ama dinin mensuplarını incitecek, onları tahrik edecek ifadeler kullanlmak suç yasalarımıza göre. (Tabi neyin tahrik, neyin incitici ifade olduğu mevzuu tartışmalı. Ben şahsen devletimin koyduğu tüm yasaların doğruluğuna, haklılığına, adil olduğuna inanmıyorum, başımın belaya girme riski olmadıktan sonra bu kanunların hiçbirine de uymam. Zaten Türkiye'den yazanlar olarak çoğumuz gerek ifadelerimiz, gerekse dini değerlerle t.şak geçtiğimiz için suç işliyoruz bu kanunlara göre. Bizce suç olmayan, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek pek çok şey bizdeki kanunlara göre suç.)

En basitinden Anibal'in zencisi sabahtan akşama kadar Allah'ı hoplatırken yasalara uygun davranmış oluyor mu?

Gel bu sitenin yayını Türkiye'de yap da kanunlara uyup uymadığınızı savcı bey size uygulamalı olarak göstersin.

Hacı, sen bir söylediğini iki sayfa sonra yalanlayan adamsın. Dolayısıyla hiçbir kıvırma figürü senin üzerinde eğreti durmuyor.

Yasalara ters bir şey yapınca bu forum Amerikan yasalarına bağlı olsun, yasalara ters ama size göre doğru bir cürüm söz konusu olunca biz Türk devletinin kanunlarına bağlıyız olsun. Ne ala memleket...

Aydın ve demokrat bir site olmamız için yasalara uymamız gerekir.

Aydın ve demokratik bir site olmak için yasalara uymak lazımmış. Alsana imzalık ileti.

İran'dan yayın yapsaydık da Sangre bu kez İran'da bir sürü eşcinsel var, şeriat kötü bir şey, kadınları recm etmek barbarlık deseydi aydın ve demokratik olmak adına onu cezalandıracak ya da uyaracak mıydınız?

Hacı, akşama kadar boş boş saçmalamaktan başka bir fonksiyonun yok. Emekliliğini daha güzel uğraşlarla geçir, yoksa patalojik bir hal alan durumun daha da kötüleşecek. Üstelik ahlaktan yana da nasibin yok. Dün dündür, bugün bugündür diyen kafadan daha farklısı yok sende.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İçinden yetiştiği Marksizmin kafasını gözünü patlatmaya çalışmakla, liberallere ve liboşlara omuz vermekle gününü geçiren, solu koyun gibi gören, solun amblemlerinden olan ve partisinin de amblemi olan yumruğu beğenmeyip değiştirmeyi düşünen, yakında partisinin ismini değiştirmesi de kuvvetle muhtemel olan, AKP'nin birşeyi olmadığını söyleyen ve "bana liboş diyene ben de Ergenekoncu derim" diyen aksosyalist sivil darbeci Doğan Tarkan Genelkurmayın 1982 anayasasının değiştirilemeyeceğini söylediğini sallamış. Ben genelkurmay'ın yazısında böyle bir ifadeye rastlamadım. Gören varsa yazsın. :)

Ehh adam doğru söylemiş.. TSK'ya omuz vermektense, şimdi liboşlara omuz veriyor.. Böylesi daha hayırlı, boşver sen.

Geçmişte ordunun gücüyle iktidar hayali kuran 'sol!' kesimden bahsetmiş koyun diye.. Haklı tabii.

1982 Anayasası'nın tümünün değiştirelemeyeceğini söylediğini değil, ilk 3 maddeden bahsetmiş.. Anlamak istersen anlarsın.

Ahmet İnsel, yazısının sonunda sormuş: "Tehlikenin farkında mısınız?"

Evet, farkındayız...:lol:

Niye ki?.. 'Şeriat geliyor, laiklik elden gidiyor, tehlikenin farkında mısınız?' yazıp, durmadan topluma korku pompalayınca, ordunun bir an önce harekete geçmesini savununca demokrat olunuyor da, 'Silahlı kuvvetler tekrar siyasete müdahale etti, tehlikenin farkında mısınız?' diye yazdığında mı anti-demokratik oluyor?.. Humm.

Ali Bayramoğlu, imzayı açanların başında geliyor. Kim bu Ali Bayramoğlu? AKP'nin yayın organı Yeni Şafak gazetesinin yazarı. :D

Evet 'Yeni Şafak' yazarı.. Anayasa oylamasında 'yetmez ama evet' grubunu destekleyen.. Darbecilere karşı en önde dava açan.. Ermenilerden Özür diliyoruz kampanyasında öncü imzacılardan olan Ali Bayramoğlu.. Muhafazakar kesimin ender demokratlarından.

"Asker karışmasın" lafı doğrudur ama normal siyaset için doğrudur. Örneğin "Türkiye adını, Türk adını kaldıralım" deniyorsa bu normal siyaset değildir. Bu konuda siyasetçiler de konuşur, siyasetçi olmayanlar da.

Zaten bundan önceki muhtıralarda, darbelerde de 'normal olmayan' siyaset vardı sizin anlayışınıza göre.. Laiklik tehlikedeydi, ülkede anarşi vardı, muhtıra verildi, darbe yapıldı.. Hepsi 'normal olmayan' zamanlarda yapıldı zaten.. Bu da 'hak' oluyor size göre tabii.. Taktik süper.

Bir ülkenin isminin ne olması gerektiğine içinde yaşayan insanlar karar verir.. Hiçbir şeyin değiştirelemeyecek hükmü yoktur.. Çünkü hukuk kuralları, dini dogmalar değildir.

Kürtçe Kürtlerin hakkıdır.

Geçmişte yaşanan yanlışların hesabı ne bugünün politikacılarından ne de askerlerinden sorulabilir.

Kürtçe konuşma haktır ama..

Vallaha mı?

Bundan sonraki paranoyalarına, anti-demokratik tavırlarına felan da yanıt vermeye gerek yok.

Zaten bu forumda da tartışmak için felan yazmıyorum artık.. Öylesine yazıyorum.. Madem başlığı ben açtım, size bu kadar yanıt yeterli.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sangre,

"Aydın ve demokrat ateist sitemiz" değil malesef, Kemalistler tarafından domine edilen ateist sitemiz desek daha doğru olacak.

Kemalistlerin temel özelliği milliyetçilikleridir.

Milliyetçi de demokrat olamıyor işte gördüğümüz gibi.

Kürt mevzunda verilen bu tepki ülkeyi bölünmekten kurtarmak derdi değil aslında. Asıl dert Türkçe gibi asil bir dilin Kürtçe gibi adi bir dil ile eşit statüye sahip olması ihtimaline karşı duyulan milliyetçi tepki.

Bunlar öyle insanlar ki mevzu iyice ilerlese, Türkçe Kürtçe ile eşit duruma gelmesin diye "Kürtler'e verelim ayrılsın gitsinler" der ülkeyi kendi elleriyle bölerler.

Bölünmek olayı da onlar için sadece Osmanlı'dan kalan son tebalardan birini kaybetmek. "Toprak kaybetmek" onların deyimiyle. Eski emperyalist zihniyet derinlerde aynen devam ediyor.

Osman Pamukoğlu parti programında Kıbrıs'tan bahsederken diyor ki "Biz Türklere en çok koyan şey toprak kaybetmektir."

E tabi okullarda öğrenirsen "şu padişah babasından şu kadar kilometre kare toprak aldı, bunu şu kadar kilometre kareye çıkardı" diye ve bundan bir haz duyman sana öğretilirse, sonra da Osmanlı'nın nasıl toprak kaybettiğini hüzünle okursan, işte böyle "toprak kaybetmek" gibi bir derdin olur.

Ben geçen gün bir chat programında Kemalist odadaydım. Orda dedim ki "azınlık hakları" falan. Bana diyor ki: "Ne istiyorsun, toprak mı verelim?"

Bu lafa dikkat et. Kim başkasına toprak verebilir? O toprağın sahibi. Yani bu Kemalist kafaya göre Türkler bütün Türkiye topraklarının sahibi. Bu topraklar üzerinde Kürtler yaşıyorsa, Ermeniler ve Rumlar yaşıyor olsaydı, bu insanlar o topraklarda kiracı olacaktı. Zaten Kürtler'e kiracı gözüyle bakıldığı içindir ki arada "Defolun Kuzey Irak'a" diye laflar ediyorlar.

"Bu ülkeyi Türkler kurdu, bu ülke Türkler'e aittir" diyorlar. Zaten Hürriyet gastesinin mottosunda "Türkiye Türklerindir" diye alenen yazıyor.

Bu işte dediğim emperyalist zihniyet. Bu durumda başta Kürtler olmak üzere tüm azınlıklar Türkler'in tebasıdır. O yüzden bunlar Kürtler'e ne hak vereceklerinin, hatta toprak verip vermeyeceklerinin kararını verme hakkına sahiptir.

Bu hak Türklere çoğunluk oldukları için verilmiyor dikkat et.

Bir Kemalist'in dediği gibi, Türkler bu topraklarda "egemen ulus" oldukları için veriliyor.

Metropol (yani imparatorluklarda ana şehir) ve sömürgeler farkını andıran bir zihniyet bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhafazakar ve demokrat ha!

Hem muhafazakar hemi de demokrat!

Neyi muhafaza ediyor bu tipler ve ne tür bir demokrasi savunuyorlar?

Dini ve gerici değerleri muhafaza ederek, aynı anda demokrasiye hizmet etmek ne tür bir şaklabanlıktır. Yeni Şafak gibi tetikçi ve iktidar kıçı öperek, yıkama yağlama yapmak dışında hiçbir demokrat yanını görmediğimiz bir medya asalağından medet ummanın adı nedir?

Bu nasıl bir yavşama nasıl bir tavsama ve nasıl bir travmadır?

Böyle bir gaflet acaba neyin eseridir?

Hayrete düşmemek elde değil

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zaten bu forumda da tartışmak için felan yazmıyorum artık.. Öylesine yazıyorum.. Madem başlığı ben açtım, size bu kadar yanıt yeterli.

Demek öylesine yazıyorsun. Ama tartışılacak yanıtı da yazmaktan geri kalmıyorsun. Gelecek olan yanıta önlem olarak da "size bu kadar yeterli" deyip sıvışmaya çalışıyorsun, sabotörler, provakatörler gibi.

Ehh adam doğru söylemiş.. TSK'ya omuz vermektense, şimdi liboşlara omuz veriyor.. Böylesi daha hayırlı, boşver sen.

Geçmişte ordunun gücüyle iktidar hayali kuran 'sol!' kesimden bahsetmiş koyun diye.. Haklı tabii.

1982 Anayasası'nın tümünün değiştirelemeyeceğini söylediğini değil, ilk 3 maddeden bahsetmiş.. Anlamak istersen anlarsın.

Adam doğru söylemişse, liboşlara omuz vermek daha hayırlı ise gitsin liboşlara katılsın, partisinin ismindeki devrimciliği, sosyalistliği kirletmesin.

Geçmişteki solculara dememiş koyun gibi, günümüzün tüm solunu koyun gibi olmakla eleştirmiş.

Solun bütünü koyun gibi

Yazdığın yazıyı anlamıyorsun, bir daha oku bakalım, ilk 3 maddeyi mi, 82 anayasasını mı demiş. Bu liboşlar hep böyle kıvrak mı danseder: :D Oku bakim:

"Genelkurmay, anadil yasağını tehditle savunurken, halkın değişmesini istediği 1982 Anayasası’nın değiştirilmeyeceğini de söyledi. Muhtıra yeni anayasa isteyenlere de verilmiştir"
Niye ki?.. 'Şeriat geliyor, laiklik elden gidiyor, tehlikenin farkında mısınız?' yazıp, durmadan topluma korku pompalayınca, ordunun bir an önce harekete geçmesini savununca demokrat olunuyor da, 'Silahlı kuvvetler tekrar siyasete müdahale etti, tehlikenin farkında mısınız?' diye yazdığında mı anti-demokratik oluyor?.. Humm.

Ben antidemokratiklikten bahsetmedim. "Biz tehlikenin farkındayız" dedim sadece. Biz darbeye de şeriate de karşıyız. Aramızdaki fark, sizin şeriati darbeye yeğlemeniz, bizimse darbeyi şeriata. Bu memleket, bu toplum darbelerden 1-2 yıl içinde sıyrılabiliyor ama şeriata yakalanan onlarca yıldır kılını kıpırdatamıyor.

Evet 'Yeni Şafak' yazarı.. Anayasa oylamasında 'yetmez ama evet' grubunu destekleyen.. Darbecilere karşı en önde dava açan.. Ermenilerden Özür diliyoruz kampanyasında öncü imzacılardan olan Ali Bayramoğlu.. Muhafazakar kesimin ender demokratlarından.

Neticede Yeni Şafak yazarı olduğu ve kalemini iktidardan yana çalıştırdığı bir gerçek değil mi? Gerisini geçeceksin.

l

Zaten bundan önceki muhtıralarda, darbelerde de 'normal olmayan' siyaset vardı sizin anlayışınıza göre.. Laiklik tehlikedeydi, ülkede anarşi vardı, muhtıra verildi, darbe yapıldı.. Hepsi 'normal olmayan' zamanlarda yapıldı zaten.. Bu da 'hak' oluyor size göre tabii.. Taktik süper.

Bundan önceki darbelerde ezilen bizdik, alkışlayan ve cuntacılara övgüler dizen ise savunduğun liboş kalemşörler.

Şimdi sivil darbeden yanalar, çünkü bu sefer askeri kullanamayacaklarını biliyorlar. Çünkü asker için vatan mevzubahisse gerisi teferruattır.

Bir ülkenin isminin ne olması gerektiğine içinde yaşayan insanlar karar verir.. Hiçbir şeyin değiştirelemeyecek hükmü yoktur.. Çünkü hukuk kuralları, dini dogmalar değildir.

Ülkemizin insanları devletin ismini benimsemişlerdir ve o isim konmuştur. Bir ülkenin, bir devletin ismi insanların fikri sorularak konulmaz, o isim tarihten gelir, mücadele ile gelir, devrimle gelir. Ve ancak karşı devrimle, kanla değişir. Senin gibi yurtseverliğin zerresinden yoksun olanlar da bunu hukuk kuralı zanneder.

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...