Benist 0 Aralık 24, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 24, 2010 gönderildi (düzenlendi) Doğru. Fakat ekonomik büyümenin kendisi artık uzunca bir süre, en azından fosil yakıtları ikame edecek kadar güçlü yakıt bulunana kadar iptal olmuştur. Gelişmiş ülkeler büyüyemeyecek, gelişmekte olan ülkeler büyümeye devam edecek bir süre. Fakat gelişmiş ülkelerde gelişmekte olan ülkelere dur diyeceklerdir. Gelişmiş ülkelerde gelişmemiş ülkeleri 5-10 kez yok edecek silah vardır ve bu silahları yakın zamanda (2015-18) kullanacakları kesindir, bütün plan bunun üzerine yapılıyor. Çin'le ekonomik olarak başa çıkamayacaklarını iyi biliyorlar. Gelişmiş ülkeler, Çin'in gözlerinin içine baka baka dünyayı ekonomik anlamda yutmasını izlemeyeceklerdir. Ben yazdıklarınızı gözönünde bulundurarak yaşıyorum fakat bunların olma ihtimaline yüzde elli yüzde elli olarak bakıyorum. Yani çok şeye hala halkların elinde olduğunu düşünerek daha iyimser bakıyorum. Biliyorum bazen her şey olacağı yere varıyor ama iyimser düşünerek iyilerin yanında olmak önemli olan. Birçok insanın bu yönde, barış yönünde çalışmalar yaptığına inanıyorum, görüyorum. Forumda pek çok kişinin taraflı baktığı konular olduğundan daha detaya girmek istemiyorum. Aslında hayatın gerçekliğinin farkındalığına varsalar, konuşacakları konular hep birlik, beraberlik yönünde olurdu. Kendilerini bekleyen tehlikenin birlik ve beraberlik olamamaktan kaynaklanacağını fark edemiyor hala birileri. Gelişmekte olan ülkeler Türkiye gibi birliği ve beraberliği başarı ile sağlayabildiği müddetçe büyümesinin önüne geçilemez. Ne ülkeye olan yatırımların, ne de devletlerle olan birlik beraberliğinin önü kesilebilir. Önünü silah zoruyla kesmek isteyen devletler de o zamana değin iç işleri durumu itibari ile ne durumda olacaklar kimbilir. Büyümeleri şimdiden durdu bu devletlerin. Yatırım yok, genç nüfus sıfır. Bir on beş sene sonrasını düşünemiyorum bile. (Bunlar iyi niyetlerim) Sevgiler. Aralık 24, 2010 tarihinde Benist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Benist 0 Aralık 24, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 24, 2010 gönderildi İnternette dolaşırken bir iletiye denk geldim Paylaşmak istedim; ''Tam biz girecektik Avrupa çöküyor'' diyor Zaten Avrupalı da başka türlü almaz(dı) bizi. Gün ola devran döne demişler... Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
yahya 0 Aralık 24, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 24, 2010 gönderildi Cin'i cok fazla abartiyoruz bana kalirsa. Cin kaynayan kazan gibi. Ekonomik yapisina baktiginizda, kiyi bolgesindeki azinlik ile ic boilgesindeki cogunluk arasinda buyuk bir ekonomik ucurum var. Bir ulke icinde iki dunya gibi. Bunun ortaya cikardigi buyuk bir bolunmusluk var. Su an bundan haberimiz olmayisinin nedeni, Cin'de insan haklari namina bir anlayis olmayisi. Sesi cikanin kafasina sikiyorlar, oluyor bitiyor. Ama bu cagda bu zihniyet cok yurumez. Cin'in sonu Sovyetlerinkine benzer. Link to post Sitelerde Paylaş
ITmaster 0 Aralık 25, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Aralık 25, 2010 gönderildi Cin'i cok fazla abartiyoruz bana kalirsa. Cin kaynayan kazan gibi. Ekonomik yapisina baktiginizda, kiyi bolgesindeki azinlik ile ic boilgesindeki cogunluk arasinda buyuk bir ekonomik ucurum var. Bir ulke icinde iki dunya gibi. Bunun ortaya cikardigi buyuk bir bolunmusluk var. Su an bundan haberimiz olmayisinin nedeni, Cin'de insan haklari namina bir anlayis olmayisi. Sesi cikanin kafasina sikiyorlar, oluyor bitiyor. Ama bu cagda bu zihniyet cok yurumez. Cin'in sonu Sovyetlerinkine benzer. Yani siz diyorsunuzki Cin yukarddaki arkadaşların dediği gibi bir büyüme istesede gösteremeyeceği ve hallice iyice kuvvetlenip dünyanın en kuvvetli ülkesi olamayacağı için hiç bir zaman kimse karşısına çıkıp hop arkadaş sen çok büyüdün diip savaş açamayacak. O zaman korkulanda olmayacak. Link to post Sitelerde Paylaş
yahya 0 Aralık 25, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 25, 2010 gönderildi Yani siz diyorsunuzki Cin yukarddaki arkadaşların dediği gibi bir büyüme istesede gösteremeyeceği ve hallice iyice kuvvetlenip dünyanın en kuvvetli ülkesi olamayacağı için hiç bir zaman kimse karşısına çıkıp hop arkadaş sen çok büyüdün diip savaş açamayacak. O zaman korkulanda olmayacak. Benim soylemek istedigim, Cin'in bu noktaya gelmesi cikarlarina olmayacaktir. Savaslar genelde cikar hesaplari uzerinde dondukleri icinde ben olasi gormuyorum. Ama insan iste, sagi solu belli olmaz, bakarsiniz oda olur, muneccim degilim sonucta. Link to post Sitelerde Paylaş
powerr 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi Ne mi oluyor? Sosyalizm oluyor.. Başka ne olacak.. Onu da beceremiyorlar. Ayrıca ayaklarını yorganlarına göre uzatmıyorlar. Zenginlik bu şekilde dağıtılırsa fakirlik olur.. Bunu anlamıyorlar. Gülsem mi ağlasam mı karar veremedim Avrupa birliği sosyal devlet olmaktan çıkıp daha '' katı '' kapitalizm yolunda ilerlemek istiyor. Bu kargaşanın nedeni budur. Değil sosyalizme yaklaşmak sosyal devletten uzaklaşıyorlar. Kısaca istediğiniz günlere gebe AB. Link to post Sitelerde Paylaş
Rochader 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi Avrupa birligine üyeler arasinda Ispanyanin, Yunanistanin, ve son girenlerden Romanya benzeri ülkelerin ilerde kötü duruma düsebilecegi bekleniyordu. Bu Ingilterenin Euro yu kabul etmedigi zamanlarda cok konuydu. Kriz o zamani yakinlastirdi. Ayni Yunanistanin sorunu Irland icinde gecerli. Bu is nereye gider belli degil. Bu sene 2011 de Alman Marki fazla duyulur oldu. Geri dönmek isteyenler yani Mark geri gelsin diyenler acilan anketlerde %70 lerin üzerinde. Kisaca ekonomik durum git gide kötülesiyor ama tek bir sebebe bagli degil. Sebeplerden biri ihracatta düsüs. Burda Cin pazarlari alt üst etmeye devam ediyor. Benim calistigim yerin tek rakibi Cinliler. Bizim yaptigimiz isi onlar ayda 100 dolara yapiyor. Elbette kalite farki var ama kaliteye kimse bakmiyor artik. Almanyada bir cok Cin mali oyuncaklar yasaklandi sebebide kanserojen olusuymus!?. Bu yasak oyuncak sektörünü biraz rahatlatti. SAYGILAR Link to post Sitelerde Paylaş
Yağmur Getiren 0 Aralık 26, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 26, 2010 gönderildi Yarın iktisatçılar toplanıp kurtuluş sosyal demokraside deseler, hepiniz başımıza sosyal demokrat kesilirsiniz. 84'ten bu yana çok zaman geçti değil mi? Hey gözünü sevdiğimin Friedman'ı nerde senin gibi babayiğitler, gençlikte iş yok Link to post Sitelerde Paylaş
SeyH 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi GDP'ye kalsa 2012'de Marduk kesin gelir çarpar dünyaya. Her başlıkta ayrı bi komplo teorisi,nerden okuyo bunları merak ediyorum. Yukarda yazılanlardan en çok katıldığım, Avrupa'da yabancı düşmanlığının artacağı yönündeki fikir ama bu zaten yeni bi durum değil. Avrupa, ABD yada Kanada gibi bizim Türk, Pakstanlı ve Kuzey Afrikalı tayfanın yoğun olduğu memlleketlere gittiğimizde bunu yıllardır gözlemleyebiliyorduk. Özellikle Fransa, Almanya ve İskandinav ülkelerinin içine etmişler. Erasmus'la İsveçe giden arkadaşlarım, insanların burda yoğun olan Kürtlere insanların tiksinerek baktıklarını anlattı. Artık sosyal refah olarak mükemmeliyete yakın kuzey ülkelerinin, müslümanlara kucak açmayacağını söyleyebiliriz. Bunun tabi ki bir çok ekonomik sonuçları olacaktır. Bu vatandaşlar kendi ülkelerinde kalacaklar, Avrupa normalleşecek, kaldıkları ülkelerinde açlık ve işsizlik alıcak başını gidicek. Açıkçası bu çok da umrumda değil, medeniyetin içine eden bu insanların kendi ülkelerinde kalmaları daha yararlı olacaktır. Çin konusunda da aslında çok endişelencek bir durum yok, yahyanın söyylediklerine katılıyorum. Eğer laissez fairecilerin dediği olursa sonumuz kötü ama sosyalistliğe kaçmadan biraz korumacı politikalarla aşılamayacak bir sorun değil. Link to post Sitelerde Paylaş
GDP 0 Aralık 28, 2010 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2010 gönderildi (düzenlendi) GDP'ye kalsa 2012'de Marduk kesin gelir çarpar dünyaya. Her başlıkta ayrı bi komplo teorisi,nerden okuyo bunları merak ediyorum. Marduk'u nerede demişim? Hiç bir yerde. O halde neden uyduruyorsun? Çünkü konuları bulamaç edip itibarsızlaştırma niyetindesin. Astur bilir, ne deniyordu Astur bu tür safsatalara? Dünyada olan biten siyasi ve ekonomik gelişmelerin arka planında enerji krizi vardır. Konvansiyonel petrol üretimi 2006'da zirve yapmıştır. 2006-2010'a kadar arz-talep açığı konvansiyonel olmayan üretimle pahalıya kapatılmıştır. 2010 talep açığı yaklaşık 1,5 milyon varildir. Konvansiyonel üretim-tüketim açılma hızı konvansiyonel olmayan (Tar Sands, Shale Oil vb)üretimle beslenmekte ama yetişememektedir. Büyüyen ekonominin enerji talebi de büyür. Enerjisiz kalan ekonomi çöker. Enerji bol ve ucuz (petrol) olmalı ki ekonomi sürekli büyüsün, eneri sabit kalırsa ekonomiler eninde sonunda resesyona girer. 2006'dan sonra enerji üretimi sabitlendi ve şimdi platoda seyretmekte. 2011'de ekonomiler büyüme gösterecek ve enerji talebi artacak, artan talep arzı tetikleyecek ama arz buna cevap veremeyecek, ekonomiler tekrar krize girecek. Bu şekilde ekonomiler sallana sallana decline olacak. Kuyuların decline olma hızı ile ekonomilerin çöküş hızı tıpa tıp aynı olmayacak, ekonomiler daha hızlı çökecek. Enerji krizi gelişmiş devletlerde bir dizi iç ve dış önlem alma ihtiyacı hissettirmiştir, bunlardan ilki göçmenlik yasalarıyla, ikincisi EMASYA tipi örgütlenmelerle ilgilidir. Avrupa bu yasalarını gözden geçirmektedir, durum kötüleşeceği için son derece gaddar ve radikal tedbirler alınacak, heterojen nüfuslu Avrupa ülkeler hızla homojenleştirilecektir. Avrupa için homojenleştirme görece kolay olacak ama ABD için durum vahimin de ötesinde. Çünkü ABD büyük çapta heterojen nüfusa sahip. Şu anda iç tehditlere karşı devletin silahlı birlikleri EMASYA tarzı (FEMA) düzenlemelere gitmiştir. Kaçınılmaz biçimde ABD kendi içinde kanlı bir iç savaş yaşayacaktır. Federal ordu bu savaşta beyaz-zenci milisleri meksika kökenli ABD vatandaşlarına karşı destekleyecektir. İkinci debrownisation dönemi.. Rusya'da bunun işaret fişeklerini görüyoruz, neo-nazi gençler Moskova'da yabancı düşmanlığına başladılar. Ortada fol yok yumurta yok, Rusya zengin bir ülke ve halkın standardı hızla yükseliyor ama ne bu şiddet? İngiltere'de ülkenin yabancılardan temizlenmesi için çalışan ırkçı gençlik örgütlerini tv'lerden izliyoruz. Fransa'da romanlar sınırdışı ediliyor, diğer yabancılara da sıra gelecek. Sanıldığı gibi ırkçılık ve yabancı düşmanlığı marjinal grupların münferit atraksiyonlarından ibaret olmayacak, bizzat devletlerin politikası olacaktır. Bu olaylar alttan gelen baskının üst yapıyı etkilemesi şeklinde olmayacak, devletler bilerek kasten alt yapıyı, gençliği bu yöne kanalize edecek. Öyle radikal tedbirler alınacak ki, demokratik liberalizmi büyüteçle aranacak. Okuma, çalışma, turizm, vize, mülk edinme gibi şeyler hayal olacak. Almanya'daki Türkler buraya şutlanacak, kalanlar başlarına geleceklere katlanacaklar. Gelişmiş devletler çok iyi biliyor ki ekonomik büyümenin sonuna gelindi. Bol ve ucuz enerji dönemi bitti. Eski lüksü ve tüketimi bulamayan zengin ülke halklarının eski demokratik liberalizmle yönetilemeyeceğini iyi bilmekteler. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin durumu daha da vahim. Durum bu iken yeni demokratik anayasa hazırlıyoruz, polis alımı hızlandırılıyor bir yandan. Bu bir tezattır. Türkiye tezatlıklar ülkesi. Demokratik anayasa konjonktüre ters, polis alımları uygun. Aralık 28, 2010 tarihinde GDP tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts